Arama

Lenf Sistemi Nedir - Lenf Sisteminin Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 11 Mart 2017 Gösterim: 67.596 Cevap: 3
soruma cvp veri - avatarı
soruma cvp veri
Ziyaretçi
15 Mart 2009       Mesaj #1
soruma cvp veri - avatarı
Ziyaretçi

LENF SİSTEMİ NEDİR?


Lenf sistemi bedenimizin bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Lenf sistemi mikroplarla ve diğer pek çok hastalıkla mücadele eden akyuvarları (lökositler, kanın beyaz hücreleri) depolar ve bedenimizin her köşesine taşır. Lenf sistemini tüm bedenimizde dağılmış olan bir ağa benzetebiliriz. Bu ağda lenf damarları, lenf bezleri ile diğer lenf organ ve dokuları bulunmaktadır. Lenf damarları, kan damarları gibi ama onlardan ayrı bir sistem içinde, bedenimizin tüm bölgelerine dağılır. Lenf damarlarında, suya benzeyen bir sıvı taşınmaktadır. Bu sıvıya lenf sıvısı denir.
Sponsorlu Bağlantılar
Lenf damarlarında dolaşan solgun sarı renkli sıvı. Kan plazması ve lenfositlerden oluşur. Lenf damarları ağı, vücudun her yerine yayılmış ince damarcıklardan oluşur. Bu damarlar hücrelerarası sıvıyı alarak kana taşırlar. Lenf dolaşımının en önemli görevlerinden ikisi bağırsaklardan bazı besin maddelerini almak ve vücudu hastalıklardan korumaktır. Lenf damarları, kılcaldamarlarla sıkı sıkıya ilişkilidir; vücutta atar ve toplardamarlara paralel bir biçimde yayılırlar. Damarlar üzerinde pek çok kapakçık vardır. Bu kapakçıklar, lenf damarlarında dolaşımın tek yönlü olmasını sağlar ve onlara boğumlu bir görünüş verirler. Lenf sisteminde ayrıca lenf bezleri (lenf düğümleri) bulunur. Lenf düğümleri, lenf dokusu hücrelerinin (lenfositlerin) üretildiği yerdir.
Lenf sıvısında yer alan akyuvarların bir grubu, hastalıklarla mücadele etmek üzere bedenin her noktasına ulaştırılmaktadır. Lenf sisteminde görev yapan akyuvarlara lenfosit de denir.
Lenf sistemi, lenf damarları ve lenf düğümlerinden meydana gelmiştir. Lenf damarları ile taşınan ve içinde akyuvar bulunduran doku sıvısına lenf sıvısı denir.
Lenf damarları yapı olarak toplardamarlara benzerler. Lenf sisteminde atardamar yoktur, sadece toplardamarlardan oluşmuştur, ve bu damarların uçları kapalıdır. Doku sıvısını kaplı ucuyla alır.
Lenf düğümleri, lenf damarlarının dolaşım sistemi ile birleştiği yerlerde bulunan özel hücre kümeleridir. Bu yapılarda lenfosit denilen akyuvarlar meydana getirilirler. Lenf sıvısı, lenf düğümlerinin dar ve kıvrımlı kanallarından geçerken içinde bulunan bakterileri bırakır ve bakteriler burada yutularak yok edilir.

Lenf sisteminin vücutta gerçekleştirdikleri:

1.Doku sıvısı ile kan sıvısının dengede kalmasını sağlar. Bu görevi doku sıvısını kana getirerek gerçekleştirir.
2.Kılcalları terkeden az miktardaki proteini tekrar dolaşıma sokar.
3.Bağırsaktan emilen yağ asiti ve gliserolü sol köprücük altı toplardamarına götürür.
4.Vücudun savunmasında görev alır.
Lenf bezleri bütün vücuda yayılmıştır.Çene altı,kulak arkası,ve kasık lenf bezleri
LENF DÜĞÜMLERİ- KASIK, DİRSEK ,BOYUN, KOLTUK ALTI VB YERLERDE TOPLANMIS 550-600 LENF DÜĞÜMÜ VARDIR.
TİMUS BEZİ-sternumun arkasında kalbin üst ve sol tarafında bulunur yas ılerledikçe küçülen bi bezdir
DALAK - en büyük lenfoit bezdir karnın sol üst tarafında, divaframın altında konumlanmış, yumruk büyüklüğünde bir organdır.
BADEMCİKLER-farenksin iki yanına yerlesmıs badem büyüklüğünde ve lenfoit yapıda bı organdır.

BAKINIZ


Son düzenleyen perlina; 11 Mart 2017 15:54
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mayıs 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Lenf Dolaşımı
Ad:  lenfsist.JPG
Gösterim: 18886
Boyut:  50.0 KB

Lenf sistemi yapısı itibariyle dolaşım sisteminden çok farklıdır. Dolaşım sisteminden bağımsız olarak çalışan lenfatik sistem bağışıklık sistemi içeriğini yine dolaşım sistemine boşaltır ve genel olarak bağışıklıkta rol alır.
Sponsorlu Bağlantılar
Lenf sistemi, kılcal damarlardan doku aralığına geçen ve hücreler arası sıvıyı tekrar toplayarak genel dolaşıma katılmasını sağlayan; vücutta bezler, kanallar, organlar oluşturan sistemdir. Lenf damarları içinde dolaşan, kan plazması ve lenf proteinlerinden oluşan dolaşım sıvısına da lenfa denir. Lenf sıvısı beyin hariç vücudun her yerinde sürekli dolaşır. Lenf sistemini oluşturan yapılar şunlardır:
  • Lenf damarları
  • Lenf kanalları
  • Lenf organları

Lenf Sisteminin işlevi
  • Doku sıvısı içindeki yabancı ve zararlı maddeleri (mikroorganizma, parazit, hücre atığı vb.) lenf düğümleri içinde süzmek ve temizlemek.
  • Vücudu mikroorganizmalara karşı koruyan lenfositleri lenf nodüllerinde üretmek ve bu maddelerin kan dolaşımına katılımı sağlamak.
  • İnce bağırsaklardan yağ asitlerinin emilimini sağlamak.
  • Hücreler arasında ve boşluklardaki su, protein ve elektrolit içeren sıvıyı toplamak ve kan dolaşımını katmak.
Kan dolaşımında, arterial kapillerden süzülen ve hücreler arasına akan sıvı, venöz kapiller tarafından tekrar kana emilir; ancak bu sıvının 1/10’i geri emilemez. Geri dönmeyen bu sıvı, (lenfa) terminal lenfa kapilleri tarafından toplanır. Lenf dolaşımı ile tekrar kan dolaşımına katılır. Böylece ven kapilleri ile kan dolaşımına döndürülemeyen protein, su ve elektrolitler lenf sistemi ile kana karışmış olur.

Lenf Damarları

Lenf sistemi, periferde lenf kapilleri olarak başlar. Bu kapiller birleşerek lenf damarlarını oluşturur. Dokularda çok yaygın olarak bulunan lenf kapilleri, dokulardaki sıvı fazlasını toplar. Bu toplayıcı ağa lenfa kolektörleri denir. Lenf damarları, bazen yüzeysel olarak derinin hemen altındaki yağ tabakasında bazen de iç organların ve dokuların derinlerinde yer alır. Tek katlı yassı epitel hücreden oluşan lenf damarlarının duvarları oldukça incedir. Lenf damarları içinde lenfanın merkeze doğru akışını sağlayan valvüller vardır.
Lenf sıvısını lenf düğümlerine getiren damarlara, vasa lymphaticum afferentia (getirici lenf damarları) ve lenf düğümüne getirilen sıvıyı uzaklaştıtran lenf damarına da vasa lypmhaticum efferentia (götürücü lenf damarları) adı verilir.

Lenf Kanalları

Ad:  lenfkanalları.JPG
Gösterim: 8803
Boyut:  24.7 KB
Büyük lenf damarları birleşerek vücutta iki büyük lenf kanalını oluşturur. Bu kanallar ductus thoracicus (göğüs lenfa kanalı), ductus iymphaticus dexter (sağ lenfa kanalı)dır.
Ductus thoracicus (Göğüs lenf kanalı): Yaklaşık 40 cm uzunluğunda 4,10 mm çapındadır ve kanal boyunca valvüller bulunmaktadır. Ductus thoracicus; abdomende birinci lumbal vertebralar hizasından başlar, aort arkasından diyaframayı geçerek sol pirogoff açısına açılır. Baş, boyun ve göğsün sol tarafının, sol üst ekstremitenin, karın ve pelvis boşluğu organlarının ve alt ekstremitelerin lenfasını toplar.
Ductus iymphaticus dexter (Sağ lenf kanalı): 1 cm uzunluğunda 3-4 mm çapında olan bu kanal başın, boynun, göğsün sağ tarafının ve sağ üst ekstremitenin lenfasını toplar ve sağ pirogoff açısına açılır.

Lenf Organları
Lenf organları; lenf nodülleri, mukoza içi nodüller, bademcikler, timus bezi ve dalaktır.

Lenf nodülleri (Düğümleri)
Ad:  lenf1.JPG
Gösterim: 6577
Boyut:  22.1 KB
Basık fasulye ya da mercimek büyüklüğünde lenf dokusu kütleleridir. Çapları 1 ile 25 mm arasında değişir. Lenf düğümlerinin yapısında yer alan foliküller, makrofajlar, monositler ve plazma hücrelerinden oluşur.
Lenfa, bu nodüllerde süzüldükten sonra lenf damarlarına akar. Bu süzme işlemiyle lenf sıvısı yabancı cisimler ve mikroorganizmalardan arınmış olur. Ayrıca bakteri ve toksinlere karşı savunma hücreleri (antikor, lenfosit) yaparlar.
Lenf damarları boyunca 500 kadar lenf nodülü vardır. Bazen tek bazen de küme hâlinde vücuda dağılmışlardır. Önemli lenf düğümleri çene altı, boynun derin kısmı, göğüs boşluğunda mediastinum, karında porta hepatis ve mezenteryum, koltuk altı, dirsek çukuru, kasık, dil ve hiluslarda bulunmaktadır.

Mukoza içi nodüller
Boru şeklindeki organların genelinde, mukoza tabakasına ait bağ dokusu içinde küçük lenf dokusu kümecikleri vardır. Bu kümecikler lenf folliküllerinden oluşmuştur. Bağırsak, soluk borusu, bronş ve bronşcukların mukozasında sıralar hâlinde ya da tek tek bulunurlar. En çok bağırsak mukozasında dizeler hâlinde bulunurlar.

Tonsillalar (Bademcikler)
Ad:  lenf2.JPG
Gösterim: 6373
Boyut:  20.1 KB
Oropharynx içine yerleşmiş lenf dokusu kümeleridir. Bu kümeler lenf folliküllerinden oluşmuştur. Sağ ve sol olmak üzere iki adet olan tonsillalar, ince bir kapsülle sarılıdır. Tonsillalar, çocuklarda yetişkinlere göre daha büyüktür. Tonsillalarda lenf akışı, boyun ve çene altı lenf nodüllerine doğrudur. Tonsillalar solunum yollarının savunma bariyerleridir. Bu nedenle sık sık iltihaplanabilirler.

Timus bezi
Ad:  timus bezi.JPG
Gösterim: 7585
Boyut:  55.7 KB
Timus toraks boşluğunda sternumun arkasında, ön mediastinuma yerleşmiştir. Simetrik olmayan iki lobdan meydana gelmiştir. Timus bezi lenfoid dokudan oluşmuştur. Ergenliğe kadar gelişmeye devam eder ve ağırlığı 30-40 grama kadar ulaşır. Ergenlik döneminden sonra yavaş yavaş küçülerek yerini yağ ve bağ dokusuna bırakır. Çocukluk çağında lenfosit üreterek vücudun savunma mekanizmasında rolü vardır.

Dalak
Ad:  dalak.JPG
Gösterim: 7021
Boyut:  56.3 KB
Lenfoid dokudan oluşan dalak, lenf sisteminin en büyük organıdır. Karın boşluğunun sol üst tarafında, diyaframanın altında bulunan dalak, tunica fibrosa denilen kapsülle örtülüdür. Dalak, loblardan oluşmuştur. Siyaha çalan kırmızı renkte olan dalak; 13 cm uzunluğunda, 8 cm genişliğinde, 200 gram ağırlığında, içi kanla dolu bir organdır. Sempatik sinirin uyarılmasıyla dalak kapsülü güçlü bir şekilde kasılır ve depo edilen kanı dolaşıma gönderir.
Dalağın görevleri
  • Yaşlanmış eritrositleri süzmek ve parçalamak
  • Kan depolamak
  • Lenfosit üretmek
DEVAMI Dalak Nedir? Dalağın Yapısı ve Görevleri
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
LENF SİSTEMİ
Omurgalılarda kan dolaşım sisteminin yanında ayrı damarları olan bir lenf dolaşım sistemi vardır.Bu sistemdeki renksiz sıvıya lenf (akan) denir.Kan kılcal damarlardan vücut hücreleri arasında doku sıvısına dökülen (sızan) plazma,küçük protein molekülleri ve akyuvarlar lenf sıvısını oluşturur bu sıvılarda proteinlerin hemen uzaklaştırılması gerektiği için fazla doku sıvısı lenf kılcallarına oradan da lenf damarlarına geçer lenf damarlarından yoğun olarak birleştiklerinde şişkinlik oluşturan yerlere lenf düğümleri denir.Bunlar vücuda giren mikroplar için süzgeç görevi yapar akyuvarların bir kısmı bu düğümlerde oluşur.

Lenf vücudun alt kumlarında ki çeşitli organlardan gelen ve gittikçe büyüyen damarlarla gelir ve bağırsakların hemen üzerindeki karın bölgesinde pake sarnıcı denilen bir kesede toplanır.Buradan yüz kanalı adı verilen tek bir lenf damarı olarak yükselir.Başın ve göğüsün sol tarafı ile sol koldan gelen lenf damarları birleşir son köprücük altı toplar damarları da kendi aralarında birleşerek sağ köprücük altı toplar damarlarına dökülür böylece lenf sıvısı toplardamarlarda kana karışmış olur.

Ad:  lenf.JPG
Gösterim: 9337
Boyut:  48.8 KB
Sistemin elemanları

  • Lenf kılcalları
  • Lenf damarları
  • Lenf düğümleri
Lenf organları
  • Lenf düğümleri
  • Bademcikler
  • Mükoza iç düğümleri
Lenfin görevleri
  • Madde alış verişine aracılık eder.
  • Doku sıvısı ,hücrelerin yüzeylerini yıkar.
  • Yağların sindirim sonucu oluşan ürünleri dolaşıma verir.
  • Mikroplara karşı vücudu korur ve mikropları yok eder.
  • Lenfosit üretip kana verir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Lenfatik Sistem


Lenfatik Sistemin Gelişimi


Lenfatik sistem kardiyovasküler sistem gelişiminden sonra, yani gestasyonun 6. haftasının sonlarında gelişmeye başlar. Lenfatik damarlar bölgesel mezenşimden veya ven endotelinden çıkan kese benzeri oluşumlardan kaynaklanır. Sonuçta iki adet juguler, iki adet iliak, bir retroperitoneal, bir de cisterna chyli olmak üzere toplam altı adet primer lenf kesesi oluşur. Lenfatik keseler kendi aralarında sayısız lenfatik kanallarla birleşirler. Bu lenfatik kanallar anastomoz yaparak iki ana kanal ile ductus thoracicus'u oluşturur. Ductus thoracicus venöz sistemle bağlantı kurar. Lenfatik keseler erken fetal dönemde bir grup lenf düğümüne dönüşür. Bu dönüşüm cisterna chyli'nin üst kısmında görülmez. Mezenşimal hücreler tüm lenfatik keselere girer ve boşluğun içinde lenfatik kanallar ağı şeklinde bölünerek lenf sinüslerini oluşturur. Diğer mezenşimal hücreler ise, lenf düğümünün kapsülünü ve bağ dokusu çerçevesini yapar.

Lenfatik Sistemin Fonksiyonu


Dokular ve hücreler arası sıvı oluşmasına kapiller damarlardan doku aralığına geçen sıvı içerik katkıda bulunmaktadır. Normalde kapiller duvarından dışarı çıkan sıvı miktarı içeri giren sıvı miktarını aşar. Lenf damarları aracılığı ile fazla sıvı venöz sisteme geri döner. Böylece hücreler arası sıvı basıncının artışı önlenir ve doku sıvısının döngüsü sağlanır. Doku sıvısına geçen, karaciğer ve ince bağırsakta önemli miktarda üretilen protein ve diğer makro moleküller lenf damarlarına alınarak kan dolaşımına geri döndürülür. Normal koşullarda 2-4 litreye kadar ulaşan lenf akımı sayesinde bir günde kana dönen protein miktarı, dolaşımdaki toplam plazma proteininin % 25-50'si kadardır.
Ad:  lenf sist.JPG
Gösterim: 26852
Boyut:  61.5 KB

Lenf akımını sağlayan lenfa, lökosit içeren, kan plazmasına benzeyen berrak, renksiz bir sıvıdır. Kan plazmasına göre albümin ve tuzdan fakirdir. Lenf sıvısı hücreler arası doku sıvısının lenf kapilleri endotelinden lümene geçmesi ile oluşur. Doku içi basıncı artıran faktörler lenf oluşumunu kolaylaştırır. Lenfanın içeriği fizyolojik olaylar, lenf sistemi reaksiyonları ve farklı vücut bölgelerinde kimyasal ve histolojik farklılıklar gösterir. En farklı lenfa bağırsaklardan gelen "lacteal" adı verilen lenf damarlarında bulunur. Lacteal emülsiyon şeklinde yağ zerrecikleri içerdiğinden bulanık beyaz renkte görünür. Bu yüzden lacteal içerisindeki lenfa "chylus" adını alır. Lenfa venöz sisteme dönmeden önce sinuslardaki süzülme sırasında temizlenir.
Lenf sıvısının venlere akışında birçok etken rol oynar. Bu etkenlerden en önemlisi kan kapillerlerinden sıvının süzülmesi ile oluşan yüksek filtrasyon basıncıdır. Periferden merkeze doğru olan lenf akımı genellikle basınç değişikliklerinden etkilenerek basıncın yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere hareket eder. Lenf damarlarına komşu kasların kontraksiyonu, komşu arterlerin pulsasyonu, lenf damarı duvarındaki düz kasların etkisi de basınç değişikliklerine neden olur. Solunum hareketlerinin lenf akımında pompa vazifesi görmesi, abdominal basıncın cisterna chyli üzerindeki gerçek basınç etkisi ve negatif intratorasik basınç diğer etkenlerdir.
Lenf damarlarının taşıma kapasitesi aşıldığında, anormal oluşmuş lenf damarı veya lenf nodlarına bağlı tıkanıklık neticesinde hücreler arası sıvı birikimi oluşur. Bu duruma lenfödem denir. Lenfödem sonucu çeşitli plazma proteinleri, lenfosit, immünglobinler ve sitokinler birikir. Bu maddeler cilt-cilt altında kronik inflamatuar değişikliklerin oluşmasına neden olur. Lenfödem bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar, kronik inflamasyon ve malignensi gibi komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca Turner sendromu, Klinefelter's sendromu, Meige's sendromu gibi birçok kalıtsal hastalıkta da konjenital lenfödem görülebilir.


Lenfatik Sistemi Oluşturan Yapılar


Lenf kapillerlerinde başlayan lenf akımı, lenf damarlarında devam ederek venöz sisteme drene olur. Timus, dalak, tonsilla, lenf nodları ve nodülleri lenfatik doku ve organları oluşturur.

Lenf Kapillerleri


Doku ve hücreler arası sıvı iletiminin başlangıcı olan lenf kapillerleri periferde kapalı uçlu gözenekli tüpler şeklinde olup, kan damarları ve doku aralığı ile bağlantısı yoktur. Kan kapillerlerinden farkı daha geniş ve daha düzensiz lümenlidir. Duvar yapısı protein ve büyük moleküllü maddelerin geçişine izin verir. Bu kapillerler tek katlı endotelden oluşur ve birbirleri ile ağ oluşturacak şekilde birleşir. Kapakcık içermeyen bu ağlar lenf damarlarına açılarak lenf nodüllerine doğru seyreder. Lenf kapillerleri deride, müköz membranlarda, bezlerde, seröz membranlarda ve synovial membranlarda bol miktarda bulunur.

Lenfatik Damarlar


Lenf kapillerleri birleşerek lenf damarlarını oluşturur ve lenf damarlarına lenfatik adı verilir. Lenfatikler yapısal olarak küçük çaplı venlere benzerler. Venlerden daha ince olan duvarında bağ dokusu ve düz kas yapısı görülür. Venlere göre daha fazla kapak içerirler ve bu kapaklar sayesinde lenfanın akımı periferden merkeze doğru olur. Lenf damarları ayrı ayrı ilerleyerek yolları boyunca aralıklı olarak bulunan lenf nodlarına açılırlar. Lenf nodlarına gelen afferent lenfatik lenf nodu kapsülünü delerek küçük dallara ayrılır. Lenf, lenf nodlarının endotelle ve bol makrofajla döşeli labirent kanallarında ilerlerken süzülür ve partiküllerden arındırılır. Lenf nodlarından lenfi götüren boşaltıcı efferent lenfatik, afferent lenfatik ile aynı yapıdadır sadece daha geniştir.

Lenfatikler yüzeyel ve derin olarak ikiye ayrılır:
1. Yüzeyel Lenfatikler: Deri ve deri altı dokusu içinde seyrederler, birleşip daha büyük damarları oluşturarak derin lenfatiklere açılırlar. Vücudumuzdaki yüzeyel lenf damarları üç grupta incelenmektedir.
  • Birinci grup; baş, yüz ve boyundan gelenler olup servikal lenf nodlarına gider.
  • İkinci grup; üst ekstremite derisinden ve gövdenin göbek hizasının üstü ile önde clavicula, arkada ensenin ortası arasında kalan bölgeden gelen lenf damarları olup koltuk altındaki lenf nodlarına açılırlar.
  • Üçüncü grup; alt ekstremite derisinden, perineden, dış genital organlardan, gövdenin göbek hizasının altından gelenlerdir ve inguinal lenf nodlarına giderler. Yüzeyel lenfatiklerde kapakçıklar 1-2 mm aralıklarla yerleşmişlerdir. Kapakçıklar arası mesafe lenf damarı çapının artması ile azalır.
2. Derin Lenfatikler: Derin lenf damarları fascia superficialis ve fascia profunda'nın arasında yer alıp, fascia profunda'nın derinindeki yapıların lenfini taşır. Bölgesel büyük kan damarlarına eşlik ederler. Derin lenf damarlarının duvarları kalın olup, duvar yapısında bağ dokusu ve düz kas dokusu vardır. Damar duvarında kapakçıklar bulunur. Esas olarak eklemlerin synovial membranlarından başlarlar. Büyük lenf damarlarının içi tamamen sıvı ile dolu değildir, sadece uzun süren tıkanıklık sonrası tam doludur.
Lenf damarları birleşerek yerleşim yerine göre farklı adlandırılan trunkusları oluştururlar. Trunkuslar da daha büyük lenf damarlarına drene olurlar. İnsan vücudunda yer alan bu büyük lenf damarlarını inceleyecek olursak;

Ductus Thoracicus


Erişkinde ortalama 38-45 cm uzunluğunda olup çapı değişkendir. Başlangıcında 3-4 mm çapında olan ductus thoracicus thoraks'ın ortalarında çapı bir hayli azalır ve sonlanmadan hemen önce tekrar genişler.
Ductus thoracicus genellikle kıvrıntılı bir seyir gösterir ve belirli aralıklarda boğumlanmıştır. Bazen orta kısımlarında birbirine eşit olmayan iki dala ayrılır. Bu dallar biraz yukarıda tekrar birleşir veya birçok yeni dallara ayrılarak bir ağ görünümü alır. Nadiren ductus thoracicus üst kısımda iki dala ayrılır. Sağ dalı ductus lymphaticus dexter (ductus thoracicus dexter) ile bağlantılı olarak angulus venosus dexter'e açılır. Ductus thoracicus'ta birçok kapakcık yer alır. Sonlandığı bölgede kanın lenf sıvısına karışmasını önleyen bir kapak bulunur.
Baş, boyun ve toraks duvarının sağ tarafı, sağ üst ekstremite, sağ akciğer, kalbin sağ tarafı ve karaciğerin diafragmatik yüzü dışında kalan tüm vücut bölgelerine ait lenf sıvısını taşır. Onikinci torakal vertebra alt kenarından başlayarak boyun köküne kadar uzanır.
Birinci ve ikinci lumbal vertebra hizasında cisterna chyli'nin üst ucundan başlayan ductus thoracicus pars abdominalis, pars thoracica, pars cervicalis ve arcus ductus thoracici olmak üzere dört bölümden oluşur.
Pars abdominalis, çok kısa olup diafragmayı hiatus aorticus'tan aorta ile birlikte ve arkasında olmak üzere geçerek toraks boşluğuna ulaşır.
Pars thoracica, göğüs boşluğunda aorta ve vena (v.) azygos arasında mediastinum posterior'da yükselir. Burada, arkasında columna vertabralis, sağ interkostal arterler ve ön tarafında v. hemiazygos'un v. azygos'a açılmak üzere sağ tarafa dönen bölümü bulunur. Ön tarafında ise diafragma, özefagus ve sağ pleura boşluğunun bir çıkmazı ile ayrılmış olarak, pericardium ile komşuluk yapar. Pars thoracica, 5. torakal vertebra hizasında sol tarafa doğru dönerek mediastinum superius'a geçer. Burada, arcus aortae ve sol arteria (a.) subclavia'nın göğüs parçasının arkasında ve sol pleura ile özefagusun sol tarafı arasında olmak üzere yukarı çıkarak, apertura thoracis superior'a ulaşır.

Pars cervicalis, 7. servikal vertebra'nın processus transversus'u seviyesinde laterale doğru kavis yaparak arcus ductus thoracici adını alır. Bu kavis clavicula'nın 3-4 cm yukarısına çıkar. Arcus ductus thoracici'nin arka tarafında a. subclavia, a. ve v. vertebralis, truncus thyrocervicalis veya dalları bulunur. Bu kavis aynı zamanda a. carotis communis, nervus (n.) vagus ve v. jugularis interna'nın arkasından geçer. Ductus thoracicus, v. jugularis interna ile v. subclavia'nın birleşme yeri olan angulus venosus sinistra'ya (Pirogow açısı) açılır.
Ductus thoracicus ince duvarlı ve renksiz olduğundan mediastinum posterius'da yapılan tanı amaçlı veya cerrahi girişimlerde yaralanabilir. Ductus thoracicus laserasyonu sonucu 75- 200 ml arasında lenf sıvısı thoraks boşluğuna sızar. Lenf sıvısı plevral boşluklara da sızarak şilotoraks oluşturur. Ductus thoracicus varyasyonları içerisinde en sık çift ductus thoracicus'a rastlanmaktadır.

Ductus Lymphaticus Dexter (Ductus Thoracicus Dexter)


Yaklaşık 1,3 cm uzunluğunda, boyun kökünde sağ musculus (m.) scalenius anterior'un medial kenarı boyunca uzanan kalın bir lenf damarıdır. Sağ angulus venosus'a açılır. Bu açılma yerinde bulunan iki adet kapakcık venöz kanın lenf damarına geçmesini önler.
Ductus lymphaticus dexter, truncus jugularis dexter ile baş ve boynun sağ yarısından, truncus subclavius dexter ile sağ üst extremiteden ve truncus bronchomediastinalis dexter ile thoraks'ın sağ tarafından, sağ akciğerden, kalbin sağ tarafından ve karaciğerin üst yüzünün bir bölümünden lenf alır. Bu üç toplayıcı ana dal birleşerek veya ayrı ayrı sağ angulus venosus'a açılır.

Cisterna Chyli ( Pecquet Sisternası)


Ductus thoracicus'a oranla daha geniş, kese şeklinde bir yapıdır. Uzunluğu 6-7 cm olup 1. ve 2. lumbal vertebra corpuslarının önünde truncus lumbalis dexter, truncus lumbalis sinister, truncus intestinalis'in birleşmesi ile oluşur. Truncus lumbalis'ler, nodi aortici laterales'ten çıkan efferent lenf damarlarının birleşmesinden oluşur. Bunlar alt extremitelerden, pelvis organları ve duvarından, böbreklerden, böbrek üstü bezlerinden ve karın duvarının büyük bölümünden gelen derin lenf damarlarını toplar. Trunci intestinales karın boşluğundaki organların büyük bir kısmından; mide, bağırsaklar, pankreas, dalak ve karaciğerin alt yüzünden lenf damarlarını toplar. Bazen cisterna chyli olmayıp, bunun yerine ductus thoracicus birkaç kök halinde bir lenfatik ağ şeklinde başlayabilir.

Lenf Nodülleri


Ad:  lenfsist.JPG
Gösterim: 6158
Boyut:  28.5 KB
Lenf nodülleri lenfatiklerin seyri boyunca dizili, 1-25 mm boyutlarında kapsüllü, genelde grimsi pembe renkli oval veya böbrek şeklinde yapılardır. Sayıları 500-1000 arasında değişen lenf nodülleri vücudun tüm bölgelerinde dağılırlar. Boyun, koltuk altı, kasık, mesenterium ve büyük damarların etrafında kümeler oluştururlar. Lenf nodülleri içerdikleri lenfosit ve makrofajlar lenf sıvısına ve venöz dolaşıma sevk ederek antikor oluşumunda rol alırlar. Lenf nodülü partiküllü maddeleri tutan ve içinde fagosite edip süzen özel bir filtre gibidir. Lenf nodülleri içlerindeki akım yavaş olduğu için primer tümörden uzağa göç eden kanser hücreleri, diğer enfekte ve patolojik yapılar nodüllerde tutulup, lenf nodlarında sertlik veya hassasiyet oluşturabilir. Lenf nodlarından çıkan tümörlere lenfoma denilmektedir.
Genel olarak lenf, ana lenf kanalına ulaşana kadar bir tane ya da daha fazla lenf düğümünden geçer. Ancak tiroid bezi, özefagus ve karaciğer ligamentlerinin lenfini drene eden bazı lenf damarları, lenf düğümlerinden geçmeksizin direkt olarak ductus thoracicus'a açılır. Bir lenf nodülüne birçok lenf damarı gelir. Büyük lenf nodüllerinde kan damarının geçtiği ve efferent lenf damarının çıktığı hilum bulunur. Lenf nodüllerinin yapısı, kalın lif demetlerinden bir iskelet ve bunların arasındaki ince retiküler ağdan oluşur. Lenf nodüllerinin kortikal ve medullar tabakası retiküler bağ dokusu ve hücreleri ile doludur. Kortikal tabakada lenfositlerin oluşturduğu yuvarlak alanlar şeklinde lenf folikülleri bulunur. Her folikülün merkezi lenfoblast denen daha büyük hücrelerden oluşur. Lenfoblastların bulunduğu bölüme germinal merkez denir. Antijene olan cevapları ya da elektron mikroskobik inceleme ile yapısal olarak ayrılmış iki tip lenfosit vardır. Bunlar T ve B lenfositlerdir ve immun sistemde görev alırlar.

Timus


Boynun alt tarafında, göğüs boşluğunda mediastinum superius'un ön kısmında yerleşmiş primer lenfoid organdır. Mediastinum anterius'da manubrium sterni'nin arkasında, perikard'ın önünde yer alır. Üçüncü yutak kavsinin ventral çıkıntısından oluşan timus'un yaşla birlikte boyutlarında değişiklik gösterir. Özellikle puberte sonrasında timus dokusu küçülür. Bezin parankiması azalmaya başlar ve yerini yağ dokusuna bırakır.
Timus pembe gri renkli pyramidal şekilli iki lobdan (lobus thymi) oluşur. Bu loblar gevşek bağ dokusu ile birbirine bağlanmışlardır ve timus kapsülü ile lobulus (lobuli thymi)'lere ayrılmışlardır. Her lobulus içinde lenfositlerin daha yoğun bulunduğu korteks ile merkezi kısmı medulla'dan oluşur. Medulla'da timus'a özgü timik cisimcikler (Hassal corpuscule) yer alır, çok az lenfosit bulunur.
Timus a. intercostales ve a. thoracica interna'nın ön mediasten dallarından gelen zengin arteriyel akımı vardır. Venleri arterleri takip ederek v. Brachio- cephalica sinistra, v. thoracica interna ve v. thyroidea inferior'a drene olur. Timus'un afferent lenf damarları yoktur. Medulla ve kortiko-medüller birleşme yerinden başlayan efferent lenf damarları nodi paras- ternalis ve nodi tracheobronchiales' de sonlanır. Sempatik lifler ganglion cervicothoracicum'dan, parasempatik lifler ise nervus vagus'tan gelir.
Timus kemik iliğinde yapılıp gelen lenfositleri T lenfosit'e dönüştürerek hücresel immuniteyi sağlar. Lenfopoezi kontrol ederek dolaşımdaki hücreleri antijen uyarısına karşı yeterli hale getirir. Yeni doğanda lenfoid organların gelişimi için gereklidir. Timus medullası lenfopoetin salgılayarak lenfosit üretimini arttırır.
Timus'un hipoplazisi veya aplazisi görülebilir. Hipoplazisine timik hipoplazi (Di George Sendromu) denir. Timus aplazisinde ölü doğmuş bebeklerden timus transplantasyonu yapılabilir. Otoimmun hastalıklarda timus yapısı bozulur.


Tonsilla


Bölgesel lenf nodlarının dışında yabancı antijen veya mikroorganizmaların en sık giriş yolları olan sindirim, solunum ve genitoüriner sistem mukozalarının altında lenfoid dokular bulunur. Mukoza altındaki bu lenfoid dokular mukozayı iterek makroskobik olarak da görülebilen tonsilla denilen yapıları oluşturur.
Tonsillalar özellikle nasopharynx ve oropharynx'te yer alırlar. Pharynx'in üst bölümünde anulus lymphoideus pharyngis (Waldeyer'in lenfatik halkası) denilen lenfoid savunma halkası vardır. İnkomplet sirküler bir lenfoid doku bandından ibaret olan bu tonsiller halkayı tonsilla pharyngea (tonsilla adenoidea), tonsilla palatina, tonsilla tubaria (Gerlach bademciği) ve tonsilla lingualis oluşturur.
Tonsilla pharyngea'nın iltihabı, cavitas nasi'den chona'lar aracılığı ile geçen hava yolunu tıkayabilir. Bu da ağızdan nefes almaya, horlamaya neden olabilir. Tonsilla pharyngea'dan enfeksiyon yayılarak tonsilla tubaria'ı büyüterek otitis media ve sağırlığa neden olabilir.

Dalak


Diaphragma'nın altında intraperitoneal olarak yerleşen vücudumuzun en büyük lenfoid organıdır. Hilum splenicum dışında tümüyle periton ile sarılmıştır. Damardan zengin, koyu mor renkli, kıvamı yumuşak bir organdır. Dalak arkada 9. 10. ve 11. kaburgalar ile komşudur. Bu kaburgalardan diaphragma ve recessus costodiaphragmaticus ile ayrılır. Önde mide, pancreas, aşağıda flexura colli sinistra, iç yanda sol böbrek ile sınırlanır.
Dalak, fibröz kapsül ile sarılıdır. Kapsülden derine doğru dallanıp anostomoz yapan uzantılar veya trabeküller çıkar. Bunlar hilus yakınında büyük damar dallarını içerir. Dalak parankiması esas itibarı ile kapsül ve trabekülaların arasını dolduran retiküler bağ dokusudur. Dalak parankiminde lenf damarı yoktur.
Dalak kesitinde koyu renkli kısımlara kırmızı pulpa, soluk renkte görünen kısımlara ise beyaz pulpa denir. Kırmızı pulpa içinde bol miktarda hasarlı eritrosit bulunan venöz sinüzoidlerden oluşur. Beyaz pulpa ise, arteria centralis çevresinde yer alan lenfoid dokudur. Bu dokuda arteriolün hemen çevresinde T- lenfositler kümelenmiştir. Ayrıca beyaz pulpa içinde B- lenfositlerin oluşturduğu foliküller bulunur. Beyaz pulpanın ara kısımlarında antijen sunucu hücreler ve fagositik makrofajlar vardır. Dalak lenfatikleri periarteriel lenfatik dokudan başlar ve kapsülün altında bir ağ oluşturarak hilustan çıkıp ilgili lenf nodlarına açılır.
Dalak organizmanın immun savunmasına katılır. İntrauterin dönemde eritrosit üretirken, doğumdan sonra bu hematopoetik faaliyet durur. Ancak miyeloskleroz gibi hastalıklarda tekrar üretime başlayabilir. Dalak kan hücreleri ve trombositlerin yıkım yeridir. Ayrıca kan hücrelerinden antikorla kaplı olanları ya da bozuk yapıda olanları filtre eder. Kan hücrelerinin depolandığı organdır. Kandan bakteri ve yabancı partikülleri temizler.
Splenomegali dalağın en sık görülen patolojik durumlarındandır. Dalak iyi korunmasına rağmen genellikle künt travma sonucu karın içinde en sık yaralanan organdır. Dalak rüptüründe intraperitoneal kanama ve şok gelişir.
kaynak: Tıp Dergisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

24 Haziran 2016 / Safi Tıp Bilimleri
11 Mayıs 2016 / CrasHofCinneT Tıp Bilimleri
26 Nisan 2016 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
12 Ocak 2018 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri