Aynalar, görüntüleri aksettirirler ve ışığı geriye gönderirler. Duvarlar da sesleri geriye gönderirler. Yüksek bir duvarın veya büyük bir kayalığın biraz uzağında durup, bağıracak olursanız, bir kaç saniye sonra geriye dönen sesinizi duyarsınız.
Bir ses dalgası bir duvara veya yüksek ve geniş bir kaya yüzeyine rastlarsa, kaynağına doğru geri döner. İşte yankı böyle oluşur. Eğer çıkartılan ses kısaysa ve ses dalgaları, aksettirici yüzeye normal olarak ulaşırsa, yankı net duyulur. Sesin izleri kulakta 1/10 saniye kadar kalır. Sesin hava içindeki sürati, saniyede 340 metre olduğundan, yankı olabilmesi için ses kaynağıyla aksettirici yüzeyin arasındaki uzaklığın en az 17 metre olması gerekir.
Ayna, ışığın % 100"e yakın bir kısmını düzgün olarak yansıtan cilalı yüzey. Metal yüzeylerin parlatılmasıyla ilk ayna elde edilmiştir. Daha sonraları ise, cam levhaların bir yüzeyleri civa amalgamaları ile kaplanarak, ayna elde edilmiştir. Günümüzde ise, genellikle cam levhaların bir yüzü, ince bir gümüş tabakası ile sırlanarak elde edilir. Bazan gümüş yerine alüminyum, altın, hatta platin dahi kullanılır. Alüminyum sırlı aynalar, dalga boyu 0,4 mikrondan küçük olan morötesi ışınları da yansıtırlar. Aynalar; düz, küresel ve parabolik diye üç gruba ayrılırlar.
Sesin Yayılması ve Hızı
Ses dalgaları titreşim kaynağından enerji taşırlar. Bu enerji, çeşitli ortamlar tarafından iletilir. Bu esnada ortam yer değiştirmez, hareket eden madde değil, hareket enerjisidir.Su yüzeyindeki dalgalar ile havada yayılan ses dalgaları farklıdır. Su dalgalarını gördüğümüz halde, ses dalgalarını göremeyiz. Ses dalgaları havada küresel olarak yayılır. Cisimlerin titreşmesi ile meydana gelen sesin kulağımıza kadar gelebilmesi için ses kaynağı ile kulağımız arasında katı-sıvı-gaz gibi esnek bir ortamın bulunması gerekir.
K