Arama

Sinir sıkışması nedir, nasıl tedavi edilir?

Güncelleme: 17 Ekim 2016 Gösterim: 271.283 Cevap: 8
fatoş arman - avatarı
fatoş arman
Ziyaretçi
10 Ocak 2009       Mesaj #1
fatoş arman - avatarı
Ziyaretçi
Sinir sıkışması nedir, nasıl tedavi edilir?
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:20
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
10 Ocak 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
SİYATİK SİNİRİN TUZAK NÖROPATİLERİ
Siyatik sinir L4-S3 spinal sinirlerinden orijin almaktadır. Siyatik sinir piriformis kasının altında büyük siyatik delikten çıkarak pelvisden ayrılır. İnferior gluteal sinir ve posterior femoral kutanöz sinir de piriformis kasının altında siyatik çentik boyunca siyatik sinir ile birlikte devam ederler. Piriformis kasının üstünden geçen tek sinir superior gluteal sinirdir. Siyatik sinir pelvisden siyatik çentik boyunca ayrılırken piriformis kası tarafından sıkıştırılabilir. İnferior gluteal ve posterior femoral kutanöz sinirde bu durumda genellikle etkilenir.
Sponsorlu Bağlantılar

Siyatik sinir lateral (peroneal lifler) ve medial (tibial lifler) trunkuslardan oluşmuştur. Medial trunkus tibial siniri, lateral trunkus ise peroneal siniri meydana getirir. Kalça ekleminin arkasından geçerek uyluğa girer. Hamstring kaslarının hemen hemen tamamı ve aynı zamanda kısmen adduktor magnus kası medial trunkus tarafından innerve edilirken, yalnız biseps femoris kasının kısa başı lateral trunkustan dal alır. Siyatik sinirin duysal dalı yoktur.

Proksimal siyatik nöropatilerde lateral turunkusu yapan peroneal lifler her zaman daha fazla tutulma eğilimindedir. Lateral turunkus muhtemelen iki nedenle daha kolay yaralanır: a) lateral turunkus siyatik çentikte açılanma yapar ve esnekliği olmaksızın sımsıkı durur. b) medial turunkusa göre daha az konnektif doku içerir, daha büyüktür ve daha az fasikül içerir, bundan dolayı gerilmelere karşı esnekliği daha azdır.

Sinir pelvisten çıktıktan sonra priformis kası altından geçerken sıkışabilir, bu durum piriformis sendromu olarak adlandırılır. Piriformis sendromunda kalça ağrısı siyatik trasesi boyunca ayağa kadar yayılır. Hasta oturtulup dirence karşı abduksiyon ve dış rotasyon yaptırılması ağrı oluşturur. Düz bacak kaldırma testi pozitiftir.

Siyatik sinir kalça eklemi çevresinde yer aldığı için proksimaldeki siyatik nöropatilerin en sık nedeni travmadır. Kalça eklemine yapılan cerrahi girişimler ve protez operasyonları da siyatik sinir yaralanmalarına neden olabilir. Bir çalışmada total kalça artroplastilerinden sonra hastaların yaklaşık % 1’inde siyatik nöropati geliştiği bildirilmiştir. İntramuskular gluteal enjeksiyonlara bağlı olarak en sık ortaya çıkan komplikasyon siyatik nöropatidir.

Siyatik nöropati genellikle enjeksiyonlardan hemen sonra ortaya çıkar ve çoğunlukla ağrısızdır. Bu bölgede siyatik sinirin kompresyonuna bağlı siyatik sinir nöropatisi seyrektir, siyatik nöropati vakalarının yaklaşık % 25’inde rastlandığı bildirilmiştir. İlaçlara veya alkole bağlı olarak gelişen koma durumlarında sinir kompresyona uğruyabilir. Gluteal veya uylukta kompartman sendromu siyatik sinir nöropatisine yol açabilir. Kalça operasyonu, kırık, iğne biyopsisi, sert yüzeyde oturma, enjeksiyon sonrası nedbe dokusu ve hematom, pelvis içinde endometriozis ve yatakta uzun süreli immobilizasyon vb. nedenlerle siyatik sinir sıkışabilir. Popliteal fossada baker kisti siyatik sinirin daha altta sıkışmasına neden olabilir.

Siyatik nöropatili hastalarda en sık rastlanan şikayet güçsüzlüktür. Sinirin ağır lezyonunda hamstring kasları ile birlikte ve diz altındaki bütün kaslarda paralizi gelişir. Hissizlik veya parestezi şikayetlerine de sık olarak rastlanır ve hastaların çoğunda siyatik sinirin innervasyon alanı içinde dizestezik ağrı şikayeti vardır. Diz altında duyu kaybı vardır ve aşil refleksi sıklıkla alınamaz veya belirgin olarak hipoaktiftir. Gluteal kaslarda güçsüzlük olduğunda ya siyatik sinir ile birlikte gluteal sinirlerin etkilendiği ya da daha yukarı seviyede, pleksus veya sinir köklerinde bir patoloji olduğu düşünülmelidir. Özellikle crush yaralanmalarına ve kalça artroplastisine bağlı siyatik sinir tutulmalarına femoral ve obturator sinir hasarı da eşlik edebilir.

Siyatik sinirin travmatik lezyonlarının tanı ve değerlendirmesinde sinir iletim çalışmaları yararlı olabilir. Sinir iletim çalışması siyatik sinirin bir veya iki trunkusunuda etkileyen proksimalde yer alan bir lezyonu, sinir peroneal ve tibial sinir olarak ayrıldıktan sonra distalde meydana gelen bir lezyondan ayırmaya da yardımcı olabilir. Ekstensör dijitorum brevis, tibialis anterior veya abduktor hallusis kaslarından kayıt yapıldığında birleşik kas aksiyon potansiyeli amplitüdleri azalmış veya kaybolmuştur.

Sinir iletim hızları aksonal dejenerasyona bağlı olarak normal veya hafif yavaşlamıştır. Kompressif nöropatili bazı hastalarda segmental demiyelinizasyona bağlı olarak iletim hızlarının yavaşladığı tespit edilir. Sural veya peroneal superfisyal duyusal sinir aksiyon potansiyelleri çoğunlukla azalmış veya kaybolmuştur, ancak normal olarak kayıt edilmiş olması tanıyı ekarte etmez. Duyusal sinir aksiyon potansiyellerinin alınmış olması hastalarda lezyonun göreceli olarak hafif olduğunu akla getirebilir.

Siyatik sinirden innerve olan kaslarda iğne EMG’sinde genellikle akut veya kronik denervasyon bulgularına rastlanır. Yaralanmanın ciddiyetine ve zamanına bağlı olarak uzun süreli, büyük amplitüdlü, polifazik motor ünit potansiyelleri bulunabilir ve reinnervasyon izlenebilir.

PERONEAL SİNİRİN TUZAK NÖROPATİLERİ
Peroneal sinir L4, L5, S1 ve S2 köklerinin posterior divizyonundan oluşur ve popliteal fossa üzerinde siyatik sinirden ayrılır. Fossanın dış tarafı boyunca aşağıya inerken, sural sinir ile birleşen bir kutanöz dal ve bacağın ön dış yüzünde yer alan lateral kutanöz sinir ayrılır. Fibula boynunun çevresinde döner, superfisyal peroneal (muskulokutanöz) ve derin peroneal (anterior tibial) sinir olarak iki dala ayrılır. Superfisyal peroneal sinir bacağın dış kenarından aşağıya doğru iner, peroneus longus ve brevis kaslarını innerve eder, bacağın alt ön yüzünün ve ayak sırtının büyük kısmının duyusunu sağlar.

Derin peroneal sinir bacağın ön yüzünden aşağıya iner, ekstansör retinakulumun altından geçmeden önce tibialis anterior, ekstansör hallusis ve digitorum longus ve peroneus tertius kaslarının innervasyonunu, retinakulumu geçtikten sonra lateral terminal dalı ekstansör digitorum brevis kasının ve medial terminal dalı ise ayak sırtında birinci ve ikinci parmaklarının birleşme yerindeki küçük bir bölgenin duyusal innervasyonunu sağlar.

Peroneal sinir özellikle fibula başı ve boynu hizasında kompresyona ve direkt travmaya uğruyabilir. Total diz artroplastisi veya dize yapılan artroskopik bir girişim sonucu sinir hasarlanabilir. Alçılar, bacak ortezleri, yüksek botlar, sıkı çorap bağları, çoraplar ve bacak bacak üstüne atarak uzun süre oturma sonucu sinir bası altında kalabilir. Ayrıca anestezi sırasında hastanın uygunsuz pozisyonda yatırılması da sinirin basısına neden olabilir. Bu şekilde basıya bağlı felçlere özellikle zehirlenme, stupor veya koma nedeni ile yatan hastalarda daha sık olarak rastlanır.

Ayak bileğinin inversiyon yaralanmaları peroneal nöropatinin daha nadir görülen sebeplerindendir. Akut lateral kompartman sendromları atletik aktivite sonucu gelişebilir. Sinir biseps tendonu, gastroknemius lateral başı ile fibula başı arasında çömelme sırasında vücut ağırlığının kaslarda yarattığı kompresyon gücü ile sıkışabilir. Kilo kaybından sonra gelişen peroneal nöropati de tarif edilmiştir. Burada beslenme yetersizliği, ****bolik faktörler veya siniri çevreleyen koruyucu subkutanöz dokunun azalmasının olaya neden olduğu düşünülmektedir ve prognoz genellikle iyidir. Tümör veya kistlere bağlı olarak gelişen peroneal nöropatiler nadir de olsa rastlanmıştır. Peroneal nöropati diabetik hastalarda daha sıktır.

Peroneal sinir lezyonunda ayak sırtının ve bacağın ön yan yüzünün duyu kaybına eşlik eden, ayağın dorsifleksiyon, eversiyon ve ayak baş parmağı dorsifleksiyon kas gücünde zayıflık bulgularına rastlanır. Ağır lezyonlarda düşük ayak gelişir. Ayağın inversiyonunu sağlayan kas peroneal sinirden innerve olmadığı için ayağın inversiyonu normaldir. Bu durum peroneal sinir felci ile siyatik sinir veya lumbosakral kök lezyonları arasında klinik olarak ayırıcı tanı yapmaya yardımcı olur. Fibula boynu veya başı hizasında lokal olarak hassasiyet vardır.

Motor nöron hastalığı bazen düşük ayak ile birliktedir, ancak fasikulasyon varlığı, üst motor nöron defisitler ve duyunun korunmuş olması motor nöron hastalığını peroneal nöropatiden ayırır.

Peroneal sinirde parsiyel bir lezyon geliştiğinde klinik defisitler daha değişiktir. Bir çalışmada derin peroneal sinirden innerve olan kasların superfisyal peroneal sinirden innerve olan kaslardan daha fazla etkilenme eğiliminde oldukları bildirilmiştir, bazen bu durum yanlışlıkla derin peroneal nöropati olarak ifade edilir.

Bazen ekstansör digitorum brevis (EDB) kasının dış kısmının yarısı superfisyal peroneal sinirin dalı olan aksesuar derin peroneal sinir tarafından da innerve edilebilir. EDB aksesuar derin peroneal sinirin de volanter kontrolu altında olduğu için, bu hastalarda derin peroneal sinirin komplet lezyonu gözden kaçabilir.

Derin peroneal sinir anterior tibial kompartman içinde sıkışabilir. “ Anterior kompartman sendromu” olarak adlandırılan bu durumda kas ödemi derin peroneal sinirin tuzaklanmasına neden olur. Ödemin nedeni aşırı egzersiz, travma veya anterior tibial arterin oklüzyonu olabilir. Nörolojik hasarı azaltmak için acilen dekompresyon ameliyatının yapılması gerekir. Derin peroneal sinir ayak sırtında da sıkışabilir. Ağrıya, parestezik yakınmalara veya EDB kasında güçsüzlüğe neden olur, anterior tarsal tunel sendromu olarak isimlendirilir. Sinirin medial dalı ekstansör hallusis brevis tendonunun altında sıkışabilir ve baş parmak ile ikinci parmağın birleşim yerinde sadece duysal şikayetlere yol açar.

Superfisyal peroneal sinir aşırı aktivite veya travmaya bağlı olarak lateral (peroneal) kompartmanda tutulabilir. Hastalarda ayak sırtında ağrılı parestezik yakınmalar vardır. Klinik olarak lateral malleolün yaklaşık 10 cm üzerinde lokal hassasiyete ve duyu kaybına rastlanır.

L5 radikülopatisi, lumbosakral pleksusus lezyonu, siyatik sinirin kısmi lezyonları ve motor nöron hastalığı ayırıcı tanıya girer.

Diz bölgesinde sinirin sıkışmasının önlenmesi için hastanın uyarılması önemlidir. Hastaların büyük çoğunluğunda klinik tablo kendiliğinden düzelir. Düzelmeyen vakalarda cerrahi girişim endikasyonu vardır. Fibuler tünel içinde sinir serbestleştirilir. Dekompresyondan sonra motor fonksiyon % 87 olguda düzelmektedir. Anterior kompartman sendromunda acil girişim gereklidir. Fasyotomi ile hem kasın hem de sinirin iyileşmesi sağlanır.

TİBİAL SİNİRİN TUZAK NÖROPATİLERİ
Siyatik sinirin medial trunkusunun devamı olan tibial sinir popliteal fossa üzerinde siyatik sinirden ayrılır ve gastroknemius kasının iki başı arasından derinleşerek aşağıya iner. Gastroknemius, plantaris, soleus, popliteus, tibialis posterior, fleksör digitorum longus ve fleksör hallusis longus kaslarının innervasyonunu sağlar. Ayak bileğinde fleksör retinakulum altında tarsal tünel içinden geçer. Tarsal tünel içinde kalkaneal dal ile medial ve lateral plantar olmak üzere üç dala ayrılır.

Tibial sinirin popliteada sıkışması nadirdir, ancak Baker kisti, popliteal anevrizma veya tümör sinirin sıkışmasına neden olabilir. Bu nöropati ayağın plantar fleksör, invertör ve intrensek kaslarında güçsüzlük ile karakterizedir. Duyu kaybı ayak tabanındadır ve bazen sural sinir alanı içinde de olabilir. Aşil refleksi genellikle alınamaz. Tibial nöropatinin sakral radikülopati, pleksopati ve parsiyel siyatik nöropati ile ayırıcı tanısının yapılması gerekir. Kas güçsüzlüğünün dağılımı ve duyusal değişiklikler ayırıcı tanıya yardımcı olur. Tedavi altta yatan sebebe yöneliktir.

Tibial sinir veya dallarının fleksör retinakulum altında fibroossöz tünel içinde sıkışmasına tarsal tünel sendromu (TTS) denir. Ayak bileği ve/veya ayakta ağrı, ayak tabanında parestezik şikayetler ile karakterize bir durumdur. Motor bozukluk belirgin değildir ve nadiren parmak fleksörlerinde hafif kuvvetsizlik olabilir. Ayakta medial malleol arkasında tarsal tünel üzerine uygulanan basınç(tinel sign) ağrı ve paresteziye neden olabilir. Semptomlar aktivite ile artar, istirahatle azalır ve sıklıkla geceleri şikayetler daha şiddetlenir, bazen bacağa doğru yayılabilir.

İğne EMG’sinde ayağın intrensek kaslarında denervasyon bulgularına rastlanır. Olguların %90’ından fazlasında TTS’ u tanısını doğrulamak için seçilecek test sinir iletim çalışmasıdır . Sinir iletim çalışmasında ileti hızında yavaşlama ve distal latansta gecikme saptanır. Tibial sinirin proksimaldeki lezyonlarında rastlanan bulgulara zıt olarak, baldır kaslarının kas gücü normaldir ve aşil refleksi korunmuştur. Lokal steroid enjeksiyonlarına cevap alınamadığı, semptomların şiddetinin arttığı veya lokal yapısal anormallik olduğunda tedavisi için cerrahi dekompresyon gerekebilir.

FEMORAL SİNİR NÖROPATİSİ
Femoral sinir L2, L3 ve L4 köklerinden lif alarak retroperitoneal olarak pelvisi geçer ve inguinal ligamanın altından geçerek alt ekstremiteye girer. İliakus, sartorius, pektineus ve kuadriseps femoris kaslarını innerve eder. Femoral sinirden ayrılan duysal dallar uyluğun ön iç kısmının, safen sinir ise bacağın iç kısmının duyusunu sağlar.

Femoral sinir iliopsoas, pelvik veya retroperitoneal hematom, tümör veya travmaya bağlı olarak kompresyona uğrayabilir. Femoral nöropatiye diabetiklerde sık olarak rastlanır, ancak dikkatli bir muayene motor defisitlerin bu sinire ait bulgular ile sınırlı olmadığını ortaya koyar. Nöropati dizde boşalmaya neden olan kuadriseps kas gücünde azalma ve uyluk önünde, baldır iç yüzünde duysal yakınmalar ile karakterizedir. Bazen inguinal bölge veya iliak fossada lokalize bir ağrı olabilir.

Muayenede patella refleksi alınamıyabilir. Parsiyel lezyonlu olgularda örneğin sadece vastus lateralis kasını içeren sınırlı bir tutulma olabilir, genellikle duyu korunmuştur. Femoral nöropatiden şüphelenilen bir hastada muayenede kuadriseps, iliopsoas ve kalça adduktorları test edilmesi gereken en önemli kaslardır. İliopsoas kasındaki güçsüzlük üst lomber pleksus veya L2, L3 köklerinde etkilenmeyi işaret eder. Kalça adduktorlerindeki güçsüzlük de aynı şekilde lomber pleksopati veya L2, L3, L4 radikülopatiyi düşündürür.

Femoral ve safen sinir iletim çalışmaları femoral nöropatiden lomber radikülopatinin ayrılmasını sağlar. Kuadriseps kasında güçsüzlük ve atrofiye neden olan myopati, radikülopati veya myelopati ile ayırıcı tanı yapmak gerekir. Dikkatli bir klinik muayene ve elektrofizyolojik inceleme tanının doğrulanmasına yardımcı olacaktır.

LATERAL FEMORAL KUTANÖZ SİNİR NÖROPATİSİ
Lateral femoral kutanöz sinir L2 ve L3 spinal sinirlerinden orijin alır. Psoas kasının dış kenarından çıkarak iliak kası çaprazlar ve inguinal ligamanın lateralinde bir tünelden geçer. Saf duyusal bir sinirdir. Uyluğun ön yan bölümlerinin duyusunu sağlar. Tuzaklanma nedeni inguinal ligaman altından geçerken sinirin kıvrımlaşması ve basıya uğramasıdır. Dar giysiler, korseler, ortezler veya dayanarak çalışma basıya neden olabilir. Şişmanlık veya hamilelik nedeni ile lomber lordozu artmış kişilerde bu sinirin tuzak nöropatisine sık olarak rastlanır, kilo verilmesini takiben veya doğumdan sonra semptomlar düzelebilir.

Sinirin tuzak nöropatisi klinik olarak meraljia parestetika tablosunu ortaya çıkarır. Uyluk yan yüzünde uyuşma, parestezi ve ağrı şikayeti olur. Dokunma ile ağrı oluşabilir. Ayakta durmak ve uzun süre yürümek semptomları arttırabilir. Ayırıcı tanıda femoral nöropati ve L3 radikülopatisi düşünülmelidir. Kas güçsüzlüğünün olması, duyusal bulguların yaygınlığı ve refleks değişiklikleri femoral nöropatiyi düşündürür.

Lateral kutanöz femoral sinirin sinir iletim çalışmaları oldukça güçtür ve her zaman güvenilir sonuç vermiyebilir. Normal elektrofizyolojik bulgular diğer nöropatilerin ve radikülopatinin ayırıcı tanısında yardımcı olur. Bazı olgularda spontan iyileşme olur. Ağrının kontrolünde analjezikler kullanılır. Kilo verilmesi ve abdominal kasların kuvvetlendirilmesi yararlıdır. Kortikosteroid ve lokal anesteziklerin inguinal ligamanın lateral kısmından enjeksiyonu rahatlama sağlar. Semptomların tekrarlaması halinde fizik tedavi modaliteleri uygulanabilir. Yakınmaların devamı halinde nadiren dekompresyon operasyonu gerekli olabilir.

Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:24
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
10 Ocak 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Sinir Sıkışması Nedir ?
Sinir sıkışması sinirlerin basınca maruz kalarak sinirlerin etrafında bulunan dokuların sinirlere doğru bir baskı uygulamasıdır. Bunların nedeni obezite, bel fıtığı, disk kayması sonucunda olabilmektedir. Sinirlerin sıkışması dokunulan cisimleri algılayamama gibi sonuçlar doğurabilir. Sinir sıkışması her yaşta ve her cinsiyetteki insanlarda görülebilmektedir. Sinir sıkışmasına yol açan birçok sebep vardır. Şimdi sinir sıkışmasına neden olan yollara ve belirtilerine bir bakalım.

Sinir Sıkışması Nedenleri Nelerdir ?

Sinir sıkışmasına birçok neden sebep olabilmektedir. Mesela karpal tünel fonksiyonları nedeni ile oluşan sinir sıkışıklığı da bayanlarda erkeklere kıyasla üç kat daha fazla görülmektedir. Duruş bozukluğu sinir sıkışmasına neden olan etkenlerin en başında yer alır. Kötü bir duruş sinirlere ve omurgaya ciddi anlamda zarar vermektedir. Omurga ve sinirlerin fazla basınca maruz kalmasına yol açmaktadır duruş bozukluğu. Omurga ve sinirlerin fazla basınca maruz kalması sonucunda da sinir sıkışması olmaktadır. Yine bir başka neden de kemik mahmuzlarıdır. Kemik mahmuzları, kemiklerin kenarlarında kemik uzantılarının oluşmasıdır. Kemik sağlığını etkileyen bir takım hastalıklar sonucu oluşmaktadır. Bu fazla çıkıntıların oluşması sonucunda da yine sinirler basınca maruz kalabilirler. Yine bunun sonucunda da sinir sıkışması oluşa bilmektedir. Obezite ve hamilelik de sinir sıkışmasına yol açan başka etkenlerdendir. Alınan fazla kilolardan ve ödem oluşması vücut ağırlığının artarak kasların ve kemiklerin sinirleri sıkıştırmasına yol açmaktadır. Bu nedenle obezitelik ve hamilelik de sinir sıkışmasına yol açabilmektedir. Yine uzun süre aynı hareketi yapmakta sinir sıkışmasına yol açabilen başka bir nedendir. Özellikle bazı iş yerlerinde bu sorun ciddi baş göstermektedir.

Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir ?

Sürekli aynı hareketleri tekrarlayan sinirler sıkışma olayına maruz kalabilmektedirler. Sinir sıkışmasının belirtileri ise sinirlerin sıkıştığı bölgede karıncalanma hissi, uyuşukluk ve duyu kaybı, kaslarda güçsüzlük ve seyirler gibi durumlardır.

Sinir Sıkışması Tedavisi
Eğer ki belirtileri üzerinizden hareket ederek sinir sıkışmasını hissediyor iseniz bir doktor muayenesine görünmekte yarar vardır. Doktor muayenesinden sonra sorunun tam olarak nedeni ortaya çıkacaktır ve buna göre bir tedavi uygulamasına başlanılacaktır. Ama yine de genel olarak sinir sıkışmasının tedavisi olarak ağızdan alınan kapsüller kullanılmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:26
Quo vadis?
MesirKentli - avatarı
MesirKentli
Ziyaretçi
30 Mart 2009       Mesaj #4
MesirKentli - avatarı
Ziyaretçi
Ulnar Sinir Sıkışması
Dirseğinizi bir yere çarptığınızda tüm kolunuza yayılan bir elektriksel akım yada ağrı hissettiğinizde ulnar sinirinizi hissetmiş olursunuz. Ancak zaman zaman ulnar sinirin oluşturduğu bu tablo kalıcı olabildiği gibi ,elin parmaklarını ve el bileğini rahatsız eden bir tablo oluşturabilir. Ulnar sinir tüm kol boyunca uzanır ve dirseği ,el bileğini geçerek sonlanır. Elin küçük parmağı ve yüzük parmağının his duyusundan ,elin parmaklarının hareketinin bir bölümünden sorumludur. Dirseğin iç yanından mevcut olan eliniz ile de hissedebileceğiniz bir tünelden geçer. Dirseğin almış olduğu bir travmadan ulnar sinir etkilenecek olursa (dirsek kırıkları sonrası gibi) sinirde gelişen ödeme bağlı olarak sinir bu tünel içerisinde sıkışır. Bu tabloya kubital tünel sendromu yada ulnar sinir sıkışma sendromu adı verilir.

Bu durumun uzaması sonrasında sinirin üzerinde yer alan koruyucu myelin tabakası el bileği ve dirseğin hareketleri sonrasında sürtünmeye bağlı olarak aşınabilir. Bu sinir de kalıcı bir hasar oluşma ihtimali demektir. Burada elin kaslarında zayıflama kavanoz açma gibi hareketlerde zorlanma gibi şikayetler ortaya çıkar. Problem dirseği ilgilendiren bir patolojiden kaynaklansa da esas şikayetler sinirin etkili olduğu alan olan elde ve parmaklarda ortaya çıkar. Hem motor hem his duyusu ile ilgili sorunlar yaşanır.
  • Dirseğin iç kısmında oluşan gerginlik hissi
  • Özellikle geceleri oluşan elin küçük ve yüzük parmağında uyuşma hissi
  • Araba kullanma veya telefonla konuşma gibi dirseğin uzun süre katlı pozisyonda kalması sonrasında uyuşmanın oluşması
  • Müzikal bir instrumanı kullanırken yada elin parmaklarını ilgilendiren bir iş yapmada güçlük
  • Kavrama yada ayıklama işleminde güçsüzlük hissi
  • Tüm kolun iç yüzünde ağrı hissetme gibi şikayetler oluşabilir.
Bunlardan herhangi biri mevcut ise doktorunuza başvurun,erken tanı kolay tedavi seçeneklerini getirecektir.
Hastalığın tanısı koymada mevcut birçok yöntem mevcuttur. Hastadan alınan bilgi bunların en önemlisidir. Dirsek ile ilgili geçirilmiş bir sorununuz varsa doktorunuz sizden çeşitli röntgenler istiyebilir. Ayrıca elin, elbileğinin kaslarının ve sinirlerinin elektriksel yanıtını görmek üzere EMG istenebilir.
  • Dirseğinin üzerine düşenler
  • Dirsek hareketi ile ilgili işlerde çalışanlar (sekreterler, şöförler gibi)
  • Diabetikler
  • Artrit problemi olanlar veya troid problemi olanlar
  • Alkolikler risk altında olan kişilerdir.
Cerrahi olmayan tedavi seçenekleri
  • Dirseği olabildiğince düz tutarak sinirin sıkışmasını engellemek,
  • Gögüs üzerinde kolların çaprazlaşmasını engellemek,
  • Sık telefon görüşmeleri yapıyorsanız dirseği kullanmayacağınız bir sistem oluşturmak (megafonla konuşmak gibi)
  • Çalışma masanızı ayarlayarak dirseğin kırılmış pozisyonda kalmasını engellemek,
  • Geceleri kullanacağınız,kolun pozisyonunu ayarlayan ateller,
  • Spor esnasında dirseği koruyan dirsekliklerin kullanımı
  • Kortikosteroid enjeksiyonu (ödemi azaltmak üzere)
Cerrahi tedavi
Eğer konservatif tedavi ile kas güçsüzlüğü ortadan kaldırılamıyorsa yada ağrı şikayetleri sürüyorsa ileri tetkikler yapılarak cerrahi tedavi planlanmalıdır. Cerrahi de birçok yöntem mevcuttur, ancak en sık olarak anterior submuscular transpozisyon adı verilen sinirin geçtiği kemik tünelin arkasından önüne alınması olarak tarif edilebilecek işlem uygulanır. Cerrahi tedaviden sonra rehabilitasyon planlanarak elin gücünün tekrar kazanılması sağlanır.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:29
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
30 Mart 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
İnsanlarda Sinir Sistemi
İnsanların tüm hareketleri sinirler ve kaslar sayesinde gerçekleşir. Beyinden çıkan iletiler sinirler sayesinde ilgili organa iletilir. Burada gelen iletiye göre kaslar çalışır ve bilinçli hareketler oluşur. Sinirler, kaslara göre daha hassas bir yapıdan oluşur. Ezilme, yırtılma ve kopma durumunda uyuşukluktan felce kadar pek çok olumsuz durum görülebilir. Bu nedenle sinirlerin iyi korunması gerekir. Yapılan ameliyatlarda da öncelikle sinirlere zarar vermemeye, hatta mümkünse cerrahi aletlerle sinirlere hiç dokunulmamaya çalışılır. Diş hekimlerinin yaptığı anestezi iğneleri bile bir sinire dokunduğu zaman hastada elektrik çarpmış gibi ani bir sızı ve titreme meydana gelir.

Sinir Sıkışması Nedir?
Sinirler, beyin ve omuriliğin uzanan kabloları gibidir. Aslında kesintisiz tek bir yapıdan oluşurlar. Sinirler yol boyunca herhangi bir noktada sıkışır veya ezilirse o noktadan itibaren beynin gönderdiği iletiler geçmez. His alınan son nokta orasıdır. Sinir üzerindeki baskı kalktığında sıkışan bölgenin ilerisinde yavaş yavaş his oluşmaya başlar ve kişi eski durumuna kavuşur. Bu olaya sinir sıkışması adı verilir.

Sinir Sıkışması Belirtileri
  • Sıkışan sinirin ilerisindeki bölgede his kaybı ve hareket ettirememe
  • Kol, bacak gibi uzuvlarda sinir sıkıştıysa bunların güç ve becerisinin azalması
  • Sinir sıkışan bölgede iğne vs. batırıldığında herhangi bir acı hissi oluşmaması
Sinir Sıkışması Nedenleri Nelerdir?
  • Genetik olarak sinirlerin geçtiği bölgeleri dar olması
  • Anne karnında gelişim sırasında sinirlerin geçtiği tünellerin yeterince gelişememesi
  • Ağır işlerde çalışan insanlarda zorlamaya bağlı olarak sinirlerin içinde bulunduğu tünellere sıkışması
Bilekte Sinir Sıkışması
Bilekte sinir sıkışması en sık görülen sıkışmalardan biridir. Yazı yazmada, el aletleri kullanmada veya güç kullanılarak yapılan bir işte çalışırken çok sıkıntılı durumlar ortaya çıkartır. Özellikle diş hekimlerinde ve cerrahlarda mesleği bırakmaya kadar gidebilecek çok riskli bir durumdur.

Sinir Sıkışması Nasıl Tedavi Edilir?
Sinir sıkışması ilaçla veya fizik tedavi ile tamamen geçmez. Yalnızca bölgedeki ödemin azalması ve sinirin daha fazla sıkışmaması sağlanır. Bu konuda kesin tedavi yöntemi ameliyattır. Cerrahi müdahale ile sinirin sıkıştığı bölge genişletilir ve hasta sağlığına kavuşur. Ancak ameliyattan sonra da çok dikkatli olmak gerekir. Sinir sıkışmaları uzun yıllar içerinde nüks edebilir. Bu nedenle ameliyattan bir süre sonra düzenli egzersiz yapılması ve o bölgenin aşırı yüklerle zorlanmaması gerekir.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:30
Quo vadis?
gülsümgül - avatarı
gülsümgül
Ziyaretçi
29 Haziran 2009       Mesaj #6
gülsümgül - avatarı
Ziyaretçi

Sinir Sıkışması Tedavisi


Sinir sıkışması tedavisi, hastalığın kesin tanısının ardında geçilecek olan en önemli seviyedir. Tedavinin genel olarak ilk aşaması tüm doktorların kanaatince dinlenme olarak görülür. Bu aşamada hastanın iyi bakılması ve belli bir süre ağır hareketler de bulunmaması gerekir. Doktorunuz sizden uyuşmayı, ağrıyı, karıncalanmayı tetikleyecek tüm hareketlerin sizin sağlınız açısında yararlı olmayacağını en yalın dille anlatacaktır. Özellikle ilk aşama olarak değerlendirilen dinlenme hastanın gelişatı için büyük bir önem arz etmektedir. Aynı zamanda sinir sıkışmasının bulunduğu yere bağlı olarak hastaya bir bant veya alet kullanması önerilebilir. Özellikle bel kısmında oluşan sinir sıkışmaları için doktorların hem fikri bant kullanmaktan yanadır. Bilhassa karpal tünel sendromuna bağlı olarak gelişme gösteren sinir sıkışmaları yaşayan hastalar için bu tarz önlemlerin alınması oldukça mühimdir.

Dinlenme aşamasının sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesinin ardından şimdi ki sırada fizik tedavi var. Bunun için fizik tedavi sırasında yanınızda her daim bir doktor bulunacak ve size duruşunuzdan, yatışınıza kadar tedaviyi adın, adım gerçekleştirecektir. Doktorunuz, bu tedavi ile sinir sıkışması olan yerlerde ki baskıyı hafifleştirmek adına bir dizi hareket uygulaması gösterecektir. Doktorunuzun size göstermiş olduğu bu hareketler genel anlamda sinirlerin üzerinde bulunan baskıyı hafifletip, kaslarınız da bir esneme gerçekleştirecek ve sizi rahatlatacaktır.

Aynı zamanda kasların uzun süre sıkışmış olması durumu düşünüldüğün de bu tedavi kaslarınızı da güçlendirecek ve sağlamlaştıracaktır.

Sinir sıkışması için hastaya ilaç tedavisi de önerilebilir. Özellikle kortkosteroid ve analjezikler sinir sıkışması durumlarında en fazla kullanılan enjeksiyonlardır. Bu iki farklı ilaç sinir sıkışmasına bağlı olan ağrının giderilmesi ve inflamasyonu azaltmak adına güzel sonuçlar verebilmektedir. Enjeksiyonun hastaya verilmesinin ardından kişi yarım saat içerisinde ilacın etkisi alacak ve biraz da olsa rahatlama görecektir.

Eğer doktorunuzun ve sizin gözünüzde uygulanılan tüm bu işlemler bir işe yaramaz ise o vakit cerrahi müdahale sizin için kaçınılmaz bir fırsat olacaktır. Genelde sinir sıkışması tedavisi dinlenme ile başlar ve fizik tedavi ardından ciddi hatalarda cerrahi işlem ile sonuç bulur. Fakat cerrahi müdahale genelde her hastaya değil de ciddi derece sinir sıkışması yaşayan hastalara önerilir.

Cerrahi müdahaleye geçilmeden önce hastadan bazı sağlık tetkikleri istenir. Hasta bu tetkikleri geçtikten sonra sinir sıkışmasının bulunduğu yere göre cerrahi müdahalenin tipine karar bağlanır. Uygulanacak olan işlem hastanın durumuna ve yaşadığı sıkıntının boyutuna göre değişkenlik gösterebilir.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:32
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
29 Haziran 2009       Mesaj #7
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Kolda Sinir Sıkışması Belirtileri ve Tedavisi
Vücudun herhangi bir bölümündeki sinir sıkışması, büyük bir rahatsızlığa neden olabilir ve kişinin günlük faaliyetlerini engelleyebilir.
Bu yazıda, kolda sinir sıkışması rahatsızlığını ele alarak, bu sağlık sorununu ve etkili bir şekilde kontrol altına alma yöntemlerini daha açık bir şekilde anlamanıza yardım edeceğiz.

Kolda Sinir Sıkışması Belirtileri
Kolda sinir sıkışması söz konusu olduğunda, çok belirgin bazı belirtiler vardır. Kolunuzda ya da vücudunuzun başka bir yerindeki sinirin sıkışmasını başlıca, yakıcı ve keskin bir ağrı işaret eder. Bu ağrı genelde dışarıya doğru yayılma eğilimi gösterir. Ağrıyla birlikte, başka işaretler de hissedebilirsiniz:
  • Sinirin sıkıştığı bölgede his azalması ve uyuşma
  • Sızlama hissi: Bu his, karıncalanma hissine çok benzer. Bu hissi omuzdan bileklere doğru yaşayabilirsiniz. Hatta bir ya da iki parmağınıza kadar gelebilir. Aslında bakarsanız, bu histen en çok etkilenecek olanlar baş ve işaret parmaklarınızdır.
  • Kaslarda seğirme ya da kas yorgunluğu
  • Etkilenen bölgenizde yumuşaklık
Bununla birlikte bazen, belirli bir sinirinizin sıkıştığını hissettiğinizde, ağrıdan başka bir şey hissetmeyebilirsiniz. Ne var ki bazı durumlarda, ağrı olmadan, yukarıdaki bütün belirtileri hissedebilirsiniz.

Kolda Sinir Sıkışması Nedenleri
Vücudun diğer bölümlerindeki sinirlere benzer olarak, koldaki sinir sıkışması da kasların çok sıklıkla kullanılması ve ayrıca çok fazla sıkıştırılması, gerilmesi ve sıkılması sonucu meydana gelir.
Koldaki sinirler, ilgili dokulardan fazla baskıya maruz kaldığı zaman, iltihaplanır. Sonuç olarak, normal fonksiyonunda ve en iyi durumunda çalışamaz.
Baskıdan zarar gören dokular, kıkırdak doku, hatta kaslar ve tendonlardır ve bunlar sinir sıkışmanızın nedeni olabilir. Bazen, obezite de kolda sinir sıkışmasına sebep olabilir. Bu rahatsızlık ayrıca tekrarlayan aktivitelere ve kol sakatlıklarına sahip insanlarda meydana gelir. Ya da, kolunuzu yanlış bir konumda tutuyor oluşunuz da, kolunuzdaki sinir sıkışmasının nedeni olabilir.

Kolda Sinir Sıkışması Tedavisi
Kolda sinir sıkışmasının temel tedavi yolu, fizik tedavi, istirahat ve ilaçları içerir. Ayrıca ameliyat son çare olmalıdır.

İstirahat
Zarar gören bölgenizi, yani kolunuzu dinlendirin. Fiziksel aktiviteler fazladan zarar yol açabileceği gibi durumunuzu daha da ağırlaştırabilir. Olması halinde, sık sık atel kullanmalısınız. Bu yolla, zarar gören kolunuzu dengeli ve sabit tutarak durumunuzu daha da kötüleştirebilecek hareketi azaltabilirsiniz.

Fizik tedavi
Fizik tedavi ile, sıkışan sinirinizde gözle görülür bir rahatlama hisseceksiniz. Fizik tedavi, sinirdeki baskıyı azaltmaya yarayan bir dizi güçlendirme ve esneme egzersizleri içerir. Diplomalı bir fizyoterapiste danışmanız önemlidir çünkü yanlış yapılan herhangi bir egzersizin faydadan çok zararı olur ve iyileşme sürecini erteler.

Soğuk terapisi
Ayrıca bu yöntem de insanlara, sinir sıkışması belirtilerinin yatıştırılmasında yardımcı olur. Ağrının azaltılması kadar şişliği de indirebilir. Bununla birlikte insanlara, soğuk ya da buz torbalarını asla doğrudan tenlerine koymamaları tavsiye edilir. Bunun yerine, kullanmadan önce yumuşak bir kumaş ya da havluya sarılması daha iyidir. Soğuk kompresi 20 dakikadan az uygulayabilirsiniz. Hastalar ayrıca, sıcak kompresden de faydalanabilir. Bazı insanlar, sıcak kompres ile soğuktan daha fazla rahatlama hissettiğini keşfetmiştir.

Hareketsizlikten kaçının
Çok çelişkili görünüyor; ancak istirahat önemli olsa da tamamen hareketsizlik zararlıdır. Vücudunuzun kalanını aerobik egzersizlerle desteklemeyi sürdürmeniz daha iyidir. Her gün sadece 30 dakikalık yürüyüşler yapın. Düzenli egzersiz yaparak kan dolaşımınızı hızlandıracak, dolayısıyla, rahatsızlığınızın iyileşmesini destekleyeceksiniz.

Kayropraktik
Kolda sinir sıkışmasını için diğer bir yöntem ise kayropraktiktir. Bu tedavi türü, sadece zarar gören bölgenize hitap etmez, ayrıca probleminizin temelini keşfetmenize de yardım edecektir.

Ameliyat
Ameliyat, konu kolda sinir sıkışması olduğunda son çare olarak düşünülür. Yukarıdaki yöntemleri uyguladıktan sonra, rahatsızlığınızda büyük bir gelişme görmeden önce birkaç ay beklemeniz gerekebilir. Yine de, eğer doktorunuz rahatsızlığınızın alışılagelmiş ve koruyucu tedavilere yanıt vermediğini iddia ediyorsa, başka bir tedavi, ameliyat, olmanız önerilecektir. Ameliyata girerek, sinirinize baskı yapan maddeden kurtulacaksınız. Ameliyat sonrasında, fizik tedaviye gitmeniz, zarar gören kolunuza gücünü ve esnekliğini tekrar kazandırmanız için önemlidir.

Özetle,rahatsızlığınızın ciddiyetine bağlı olarak, yukarıda sıralanan tedavilerin bazıları birlikte ya da farklı bir sırada yapılabilir.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:35
nisa nisa - avatarı
nisa nisa
Ziyaretçi
11 Ağustos 2009       Mesaj #8
nisa nisa - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Sinir Sıkışması


Sinir sıkışması, tendon, kas ve kemik gibi dokuların sinirlere aşırı baskı uygulaması sonucu meydana gelen bir problemdir. Sinirlerde meydana gelen baskı nedeniyle sıkışma oluşan sinirlerde ağrı, uyuşma, halsizlik ve yanma gibi belirtiler oluşur. Sinir sıkışması, el, ayak, omuz, bel, omurga gibi pek çok alanda oluşabilir. Devamında siyatik ve fıtık gibi ağrılar da sinir sıkışması nedeniyle ortaya çıkabilir. Sinir sıkışması, yüzeye en yakın olan alanlarda yani eklem yerlerinde daha sık oluşur. Sinir sıkışması oluştuğunda eklem bölgelerinde hareket kısıtlanması ile beraber yoğun ağrılar yaşanabilir.

Sinir sıkışması nedenleri nelerdir?
Sinir sıkışmasında gerçek neden sinir etrafındaki dokuların sinirlere aşırı baskı yapmasıdır. Bu baskı bazı kişilerde disk kayması, fıtık gibi sağlık sorunlarından dolayı oluşabilir. Bazı vakalarda ise tünel sendromu nedeniyle meydana gelebilir. Bunların haricinde travma ya da yaralanma gibi sebepler de sinir sıkışmasına yol açabilir. Tüm bunların haricinde ise;
  • Aşırı kilolu olmak
  • Stres
  • Osteoartrit
  • Duruş bozuklukları
  • Spor aktiviteleri de sinir sıkışmasına yol açabilen etkenler arasındadır.
Sinir sıkışması belirtileri
  • Sıkışma meydana gelen bölgede his kaybı, uyuşukluk, batma ve yanma hissi
  • El ve ayaklarda hareket kısıtlanması
  • Kas seğirmesi ve güçsüzlüğü
  • Ağrı
  • Sıcak ve soğuğa hassasiyet
  • Aşırı terleme ya da terlemenin azalması
Sinir sıkışması riskini arttıran faktörler
Cinsiyet: Kadınlarda erkeklere nazaran 3 kat daha fazla görülme olasılığı olan karpal tünel sendromu sinir sıkışması için bir nedendir ve kadınlarda daha çok rastlanır.
Duruş bozukluğu: Yanlış pozisyonlar nedeniyle sinirlere daha çok baskı ve yüklenme olasılığı artar. Dolayısı ile duruş bozukluğu sinir sıkışması riskini arttırır.
Romatoid artrit: Romatoid artrit iltihaplı bir romatizma hastalığıdır. Hastalıkta meydana gelen iltihaplar sinir sıkışmasını tetikleyebilir. Dolayısı ile romatoid artrit hastalarında sinir sıkışması daha fazla görülür.
Obezite: Sağlığı ciddi anlamda riske sokan bir sağlık problemidir. Birçok hastalığa davetiye çıkaran obezite kas ve kemiklerde sinir sıkışmasına da yol açabilir. Aşırı kilolu olan kişilerde sinir sıkışma riski daha fazladır.
Gebelik: Gebelik dönemi vücutta birçok değişime yol açabilen bir süreçtir. Bu dönemde anne adayı aşırı kilo alımı yaşayabilir. Alınan kilolar kas ve kemiklerde ağırlığın artmasına ve dolayısı ile sinir sıkışması riski gebelik döneminde daha fazladır.
Genetik: Sinir sıkışmasında genetik önemli bir etkendir. Ailesinde sinir sıkışması görülen kişiler bu sorun ile karşı karşıya kalabilir.

Sinir sıkışması tedavisi
Sinir sıkışması teşhisi için öncelikli olarak doktor fiziksel muayene uygular. Muayene anında sinir sıkışmasından şüphelenilmişse bazı tetkiklere ihtiyaç duyulur. Uygulanan tetkikler sayesinde sinirlerdeki bozukluk tespit edilebilir. Hastalığın teşhisinden sonra uygun tedaviye başlanır. Tedavinin ilk basamağı hastanın dinlenmesidir. Sinir sıkışması yaşanan bölgede hareketsizlik sağlamak için bant kullanımı önerilebilir. İkinci aşamada fizik tedaviye başlanır. Uzman gözetimi altında bazı hareketler ile sinir sıkışmasının neden olduğu belirtiler azaltılabilir. İlaç tedavisi sinir sıkışması için uygun görülebilir. Dinlenme, fizik tedavi ya da ilaç tedavisine rağmen sonuç alınamamışsa son çare olarak cerrahi işlem uygun görülebilir. Sinir sıkışması için uygulanan cerrahi anterior transpozisyon olarak adlandırılır. Genellikle gevşetme ameliyatı ile beraber yapılır. Sıkışan sinir tünelden ön tarafa alınır. Bu sayede sinirlerdeki gerginlik ortadan kaldırılır. Sinir sıkışması ameliyatları genellikle başarılı sonuçlar verir. Fakat erken tanı tedavide başarı için oldukça önemlidir. İyileşme ve günlük aktivitelere dönüş hastanın doktor tavsiyelerini yerine getirip getirmediğine bağlı olarak değişim gösterebilir.

Sinir Sıkışmasına Ne İyi Gelir

Sinir, beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demete denir. Bu beyazımsı teller sayesinde hareket ve duyu uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyine iletir. Vücudumuzun her bölgesinde sinir sistemi bulunur. İnsan hayatı için çok önemlidir, sinir sistemleri. Bazen olmadık bir şekilde sinir sıkışması olur ve hayatımızı ciddi anlamda çok etkiler.
Sinir sıkışmasının olma nedeni ise sinir hücrelerinin bulunduğu bölgenin çevresinde yer alan kısımların sinire baskı yapmasından dolayı oluşan sağlık probleminden sinir sıkışması olur. Sinir sıkışması ençok hareketli bölgelerde olur. Boyun da, belde, kol ve bacak eklemlerinde görülür. Belirtileri uyuşma, karıncalanma ve şiddetli ağrılar meydana gelir. Sinir sıkışmasının tedavisi vardır. Biz bugün sinir sıkışmasına ne iyi gelir onu öğrenelim.

Sinir sıkışmasına ne iyi gelir
İstirahat: Sinir sıkışmasında istirahat çok önemlidir. Ağrıyan bölgenizi yormayın ve dinlendirin. Fiziksel aktivitelerden uzak durun. Eğer sinir sıkışması olan bölgeyi zorlar iseniz bu daha ciddi sorunlara yol açar.

Soğuk terapi: Sinir sıkışması belirtilerinin yatışmasında yardımcı olur. Ayrıca ağrıyı azaltır ve şişliğe iyi gelir. Bununla birlikte soğuk su torbalarını ya da buzları doğrudan direk olarak tenlerine konulmamalıdır. Bunun yerine temiz bir havlu ya da kumaş parçasına sarıp konulmalıdır. Soğuk terapisini yaklaşık 15 20 dakika uygulayabilirsiniz.

Egzersizler:
Sinir sıkışmasında istirahat önemlidir ama doğru ve düzenli yapılan egzersizler daha da önemlidir.

Evde yapabileceğimiz birkaç egzersiz. Boynunuzu çalıştırmak için başınız ile daireler çizin, sonra yavaş bir şekilde sağa sola hareket ettirin. Kollarınızı yana salın ve bilekleriniz ile daireler çizin. Kolları çapraz bir şekilde tutun ve ters istikamete doğru hareket ettirin. Sonra ellerinizi arkada birleştirmeye çalışın. Öne doğru uzanın, elleriniz ayak ucuna değecek bir şekilde. Ellerinizi birleştirip yukarı doğru hafifçe bastırın. Omuzlarınızı ayakta veya otururken geriye ve ileriye doğru çevirin.

Sinir sıkışmasına bitkisel tedavi,
Ardıç yağı: Sinir sıkışması olan bölgeye uygulanır. Çok bastırılmadan hafif bir şekilde masaj yapılarak uygulanır. Ayrıca ardıç yağı bel ve boyun fıtığınada iyi gelir.

Bir diğer mucizevi bitki ise dere otu ve zeytin yağıdır. Bir çorba kaşığı zeytin yağı, 1 demet dere otunu ve bir çorba kaşığı suyu bir kaba alıp iyice karıştıralım. Sonra lapa olana kadar pişirelim. Lapa olduktan sonra derinizi yakmayacak bir şekilde sinir sıkışması olan bölgeye uygulayalım. Yaklaşık yarım saat kadar bekletelim. Sonra bu karışımı alıp üzerine yağ karışımı yapıp masaj yapalım.
Bu karışımı yapmak için, bir çorba kaşığı adaçayı yağı, bir çorba kaşığı badem yağı ve bir çorba kaşığı nane yağını iyiece karıştırıp sinir sıkışması olan bölgeye uygulayalım.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:52
plum - avatarı
plum
Ziyaretçi
6 Haziran 2013       Mesaj #9
plum - avatarı
Ziyaretçi
Sinir sıkışması nedir,nasıl tedavi edilir?
Sinir sıkışması, sinirlerin kemik, kıkırdak, kas ve tendon gibi dokular tarafından aşırı baskı altına alınması sonucu oluşan bir sinir hastalığı. Basınç sonucu sıkışan sinirler ağrı, uyuşma ve karıncalanma gibi etkiler yaratabilir. Vücudun her bölgesinde oluşabilen sinir sıkışması, fıtık ve siyatik ağrılarına da neden olabilir. Ayrıca el ve bileklerde uyuşma, karıncalanma ve ağrının da nedeni olabilir. Ancak endişelenmeyin. Çünkü çoğu durumda bu sağlık sorunu 1 - 2 hafta içerisinde tedavi edilebilir. Ancak bazı durumlarda ne yazık ki cerrahi müdahale de gerekebilir.

Sinir sıkışmasının nedenleri ne?
Sinir sıkışmasının asıl nedeni sinirler çevresindeki dokuların sinirlere aşırı baskı uygulamasıdır. Bu durum bazen disk kayması, bel fıtığı gibi nedenlerle oluşurken, bazen de karpal tünel sendromu gibi nedenlerle ortaya çıkar. Sinir sıkışmasının bir diğer önemli nedeni de yaralanmalar ve travmalardır. Bunun dışında sinir sıkışmasına neden olan durumlarsa şöyle sıralanabilir:
• Obezite
• Duruş ve oturma bozuklukları
• Sürekli tekrarlanan eylemler
• Stres
• Bazı spor aktiviteleri
• Osteoartrit
Sinirlere uygulanan aşırı basınç sinirlerde iltihaplanmaya yol açarak fonksiyon kaybına neden olabilir. Kısa süreli sinir sıkışmaları genellikle kalıcı zarar vermez. Ancak uzun vadeli, kronik sinir sıkışmaları ciddi yan etkiler gösterebilir.

Sinir sıkışması belirtileri neler?
Sinir sıkışmasının belirtileri şunlardır:
• Sorunlu bölgede uyuşukluk ve duyu kaybı
• Ağrı (Sinir sıkışması omurilikteki bir sorundan kaynaklıysa öksürme ve hapşırma gibi durumlarda ağrı artabilir)
• Karıncalanma ve iğne batması hissi
• Kaslarda güçsüzlük ve seğirme
• El ve ayaklarda hareket güçlüğü

Sinir sıkışması kimlerde görülebilir?
Sinir sıkışması herkesin başına gelebilen bir sorun. Ancak risk faktörlerini arttıran bazı etkenler de yok değil. Bunlar:

Postür (duruş bozukluğu). Kötü duruş omurga ve sinirlere daha fazla basınç yüklenmesine neden olur. Bu nedenle postür sinir sıkışması riskini arttırır.

Cinsiyet. Kadınlarda sinir sıkışmasının en büyük nedenlerinden biri olan karpal tünel sendromu erkeklere oranla 3 kat daha fazla gelişir. Dolayısıyla sinir sıkışması ihtimali de kadınlarda erkeklere oranla çok daha yüksektir.

Kemik mahmuzları. Kemiklerin kenarlarında kemik uzantıları oluşmasına kemik mahmuzları denir. Travmalar ve osteoartrit gibi kemik sağlığını etkileyen durumlar sonucu oluşabilirler. Sonrasında da sinirlerdeki baskıyı arttırarak sinir sıkışmasını tetikleyebilirler. Bu nedenle kemik mahmuzlarıyla başınız beladaysa sinir sıkışması da kapınızı çalmak üzere olabilir.

Romatoid artrit. Romatoid artritin neden olduğu iltihaplar sinir sıkışmasını tetikler. Bu nedenle bu tür sorunlar çekenlerin sinir sıkışması yaşama riski de görece fazladır.
Uzun süre aynı hareketi yapmak. Özellikle bazı işler nedeniyle uzun süre aynı hareketi tekrarlamak zorunda kalanlarda pek çok sinir, eklem ve kas sorunları ortaya çıkar. Bunlardan biri de sinir sıkışması.

Obezite. Obezite sağlığı olduğu gibi tehdit eden bir sağlık sorunu. Kalp sorunları, organ yetmezlikleri, eklem ve kemik hastalıkları bunlardan yalnızca birkaçı. Ancak obezitenin derdi tasası bunlarla sınırlı kalmıyor. Vücudu büyük bir ağırlığın altına alarak kasların ve kemiklerin sinirleri sıkıştırmasına neden oluyor. Bu nedenle obezite sorunu çekenlerin sinir sıkışmasıyla tanışması çok uzun sürmüyor.

Hamilelik. Hamilelik de vücudun hem kilo almasına, hem de ödem tutmasına neden. Bunlar da tıpkı obezitedeki gibi kasların, kemiklerin ciddi ağırlık altında kalmasına ve sinirleri sıkıştırmasına neden. Yani kısaca hamile kadınların sorun listesine sinir sıkışmasının da eklenmesi çok şaşırtıcı değil.

Genetik yatkınlık. Bazı kişilerin ailesinde sinir sıkışması yaygın görülen bir sorun olabilir. Bunun nedeni genetik yatkınlıkları. Genlerimiz yaşadığımız pek çok sağlık sorununda kilit önem taşıyor. Bu nedenle ailesinde sinir sıkışması olan kişilerin bu sorunla yüz yüze gelmesi daha yüksek ihtimal.
Sinir sıkışması hakkında ayrıntılı bilgi ve durumunuza özel tavsiyeler için uzman doktorlarımıza danışabilirsiniz.
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 18:54

Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / mami403 Tıp Bilimleri
17 Ekim 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
24 Mayıs 2014 / NEŞE TÜYSÜZ Soru-Cevap
23 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
29 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap