Arama

Sabuncuoğlu Şerafettin neyi keşfetmiştir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 12 Eylül 2015 Gösterim: 22.744 Cevap: 2
selvi-HAN-. - avatarı
selvi-HAN-.
Ziyaretçi
5 Nisan 2009       Mesaj #1
selvi-HAN-. - avatarı
Ziyaretçi
sabuncuoğlu şerfeddin ne buluşu yapmıştır
EN İYİ CEVABI SEDEPH verdi
İnceleyiniz..
Alıntı
virtuecat adlı kullanıcıdan alıntı

Fatih döneminin meşhur hekimleri arasında yer alan Sabuncuoğlu (1386?-1470), şehzadeler şehri diye anılan Amasya şehrinde doğmuş ve temel eğitimini orada, Amasya Darüşşifâsı'nda tamamlamıştır.

Sponsorlu Bağlantılar

Şerefeddin Sabuncuoğlu, diğer birçok hekimin aksine özellikle cerrahî ile ilgilenmiştir. Genel olarak hekimler cerrahîye pek ilgi duymamışlar ve hatta cerrahî tedavinin gerekli olduğu durumlarda bile, ilaçla tedaviyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebi cerrahî müdahalede hayatî tehlikenin çok yüksek olması ve bu tehlikeyi asgariye indirecek ve ameliyatı kolaylaştıracak bazı teknik imkanların bulunmasıdır. Bu tip imkanların oluşması için, yani antibiyotik, analjezik, antiseptiklerin ve bunların yanı sıra anatomi bilgisinin yeterince gelişmesi için 19. yüzyılı beklemek gerekecektir.

Şerefeddin Sabuncuoğlu'nun eserlerinden birisi Akrabadin Tercümesi'dir. II. Bayezid, şehzadeliği zamanında, Amasya Valisi iken (1481-1512), Şerefeddin Sabuncuoğlu'ndan Zeyneddin el-Cürcânî'nin (öl. 1136) Zahire-i Harzemşâhî diye bilinen eserini tercüme etmesini istemiş Sabuncuoğlu da bu hacimli eserin sadece farmakoloji kısmını çevirmiştir.

Sabuncuoğlu'nun ikinci ve nispeten daha meşhur olan eseri Kitâbü'l-Cerrahiyyeti'l-İlhaniyye adını taşır. Eser, bilindiği kadarıyla, Osmanlı İmparatorluğunda kaleme alınmış yegâne resimli cerrahî eseridir. 11. yüzyılda Endülüs'te yaşamış olan Ebû'l-Kâsım Zehrâvî'nin Kitâbü'l-Tasrîf adlı eserinin cerrahî ile ilgili kısmının tercümesi olduğu ileri sürülmüştür. Ancak Sabuncuoğlu her ne kadar büyük ölçüde söz konusu eserden yararlanmışsa da, eseri tam olarak tercüme ettiği söylenemez. Eserde, yer yer kendi gözlem ve deney sonuçları da yer almaktadır. Doğal olarak, Sabuncuoğlu kendinden önce yaşamış belli başlı cerrahlardan olan Zehrâvî'den yararlanmak zorunda idi, ancak bir hekim, bir cerrah olarak kendi çalışmalarıyla mevcut bilgiyi kaynaştırmış ve bize bu terkibi sunmuştur.

Zehrâvî'nin eserinde yapılan ameliyatlar ve bu ameliyatlarda kullanılmış olan aletler verilmiştir. Halbuki Sabuncuoğlu'nda gerçekten önemli bir katkı daha vardır ki o da, aletlerin yanı sıra ameliyatın nasıl yapıldığını gösteren temsili resimlerin mevcut olmasıdır. Bu resimlerde hasta ve doktorun pozisyonu ile aletlerin nasıl kullanıldığı da görülmektedir. Böylece kullanılan cerrahî tekniğini de açık ve seçik olarak görmek mümkün olmaktadır. Günümüzde de zaman zaman yazılı açıklamalara yardımcı olmak üzere bu tip şemalar verilmektedir.

Sabuncuoğlu'nun bir başka eseri daha vardır. Mücerrebnâme adını taşıyan bu eser adından da anlaşılacağı gibi, ilaçlarla ilgilidir. Şerefeddin Sabuncuoğlu bu eserinde sadece muhtelif ilaçlar ve onların kullanılışlarıyla ilgili bilgiler vermemiştir. Bilindiği gibi, uzun yıllar hekim olarak görev yapmıştır; bu sırada kazandığı deneyimlerinin yanı sıra, bizzat yaptığı bazı deneyleri de burada aktarmıştır. Onlardan biri de bazı zehirlerle ilgili olarak yaptığı hayvan deneyleridir. Bu deneylerde denek olarak horozları kullanmıştır.

Alıntı
KisukE UraharA adlı kullanıcıdan alıntı

Şerefeddin Sabuncuoğlu

Sabuncuoğlu Şerefeddin, Fatih Sultan Mehmet döneminin en ünlü hekim ve cerrahlarından olup, 1386 yılında Amasya’da doğmuştur. Amasya'daki Bimarhane'de Burhaneddin Ahmed’den tıp eğitimi aldıktan sonra yine burada 17 yaşında hekimlik yapmaya başlamıştır. Sabuncuoğlu Şereffeddin 14 yıl boyunca da Bimarhane'de çalışmalarını sürdürmüştür. Yaptığı çalışmalar sonucunda zamanla adı bütün Anadolu'da duyulmuştur. En önemli eserleri, Kitab-ı Cerrahiye-i al Haniye, Cerrahname ve Mücerrabname'dir


SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
5 Nisan 2009       Mesaj #2
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İnceleyiniz..
Alıntı
virtuecat adlı kullanıcıdan alıntı

Fatih döneminin meşhur hekimleri arasında yer alan Sabuncuoğlu (1386?-1470), şehzadeler şehri diye anılan Amasya şehrinde doğmuş ve temel eğitimini orada, Amasya Darüşşifâsı'nda tamamlamıştır.

Sponsorlu Bağlantılar

Şerefeddin Sabuncuoğlu, diğer birçok hekimin aksine özellikle cerrahî ile ilgilenmiştir. Genel olarak hekimler cerrahîye pek ilgi duymamışlar ve hatta cerrahî tedavinin gerekli olduğu durumlarda bile, ilaçla tedaviyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebi cerrahî müdahalede hayatî tehlikenin çok yüksek olması ve bu tehlikeyi asgariye indirecek ve ameliyatı kolaylaştıracak bazı teknik imkanların bulunmasıdır. Bu tip imkanların oluşması için, yani antibiyotik, analjezik, antiseptiklerin ve bunların yanı sıra anatomi bilgisinin yeterince gelişmesi için 19. yüzyılı beklemek gerekecektir.

Şerefeddin Sabuncuoğlu'nun eserlerinden birisi Akrabadin Tercümesi'dir. II. Bayezid, şehzadeliği zamanında, Amasya Valisi iken (1481-1512), Şerefeddin Sabuncuoğlu'ndan Zeyneddin el-Cürcânî'nin (öl. 1136) Zahire-i Harzemşâhî diye bilinen eserini tercüme etmesini istemiş Sabuncuoğlu da bu hacimli eserin sadece farmakoloji kısmını çevirmiştir.

Sabuncuoğlu'nun ikinci ve nispeten daha meşhur olan eseri Kitâbü'l-Cerrahiyyeti'l-İlhaniyye adını taşır. Eser, bilindiği kadarıyla, Osmanlı İmparatorluğunda kaleme alınmış yegâne resimli cerrahî eseridir. 11. yüzyılda Endülüs'te yaşamış olan Ebû'l-Kâsım Zehrâvî'nin Kitâbü'l-Tasrîf adlı eserinin cerrahî ile ilgili kısmının tercümesi olduğu ileri sürülmüştür. Ancak Sabuncuoğlu her ne kadar büyük ölçüde söz konusu eserden yararlanmışsa da, eseri tam olarak tercüme ettiği söylenemez. Eserde, yer yer kendi gözlem ve deney sonuçları da yer almaktadır. Doğal olarak, Sabuncuoğlu kendinden önce yaşamış belli başlı cerrahlardan olan Zehrâvî'den yararlanmak zorunda idi, ancak bir hekim, bir cerrah olarak kendi çalışmalarıyla mevcut bilgiyi kaynaştırmış ve bize bu terkibi sunmuştur.

Zehrâvî'nin eserinde yapılan ameliyatlar ve bu ameliyatlarda kullanılmış olan aletler verilmiştir. Halbuki Sabuncuoğlu'nda gerçekten önemli bir katkı daha vardır ki o da, aletlerin yanı sıra ameliyatın nasıl yapıldığını gösteren temsili resimlerin mevcut olmasıdır. Bu resimlerde hasta ve doktorun pozisyonu ile aletlerin nasıl kullanıldığı da görülmektedir. Böylece kullanılan cerrahî tekniğini de açık ve seçik olarak görmek mümkün olmaktadır. Günümüzde de zaman zaman yazılı açıklamalara yardımcı olmak üzere bu tip şemalar verilmektedir.

Sabuncuoğlu'nun bir başka eseri daha vardır. Mücerrebnâme adını taşıyan bu eser adından da anlaşılacağı gibi, ilaçlarla ilgilidir. Şerefeddin Sabuncuoğlu bu eserinde sadece muhtelif ilaçlar ve onların kullanılışlarıyla ilgili bilgiler vermemiştir. Bilindiği gibi, uzun yıllar hekim olarak görev yapmıştır; bu sırada kazandığı deneyimlerinin yanı sıra, bizzat yaptığı bazı deneyleri de burada aktarmıştır. Onlardan biri de bazı zehirlerle ilgili olarak yaptığı hayvan deneyleridir. Bu deneylerde denek olarak horozları kullanmıştır.

Alıntı
KisukE UraharA adlı kullanıcıdan alıntı

Şerefeddin Sabuncuoğlu

Sabuncuoğlu Şerefeddin, Fatih Sultan Mehmet döneminin en ünlü hekim ve cerrahlarından olup, 1386 yılında Amasya’da doğmuştur. Amasya'daki Bimarhane'de Burhaneddin Ahmed’den tıp eğitimi aldıktan sonra yine burada 17 yaşında hekimlik yapmaya başlamıştır. Sabuncuoğlu Şereffeddin 14 yıl boyunca da Bimarhane'de çalışmalarını sürdürmüştür. Yaptığı çalışmalar sonucunda zamanla adı bütün Anadolu'da duyulmuştur. En önemli eserleri, Kitab-ı Cerrahiye-i al Haniye, Cerrahname ve Mücerrabname'dir


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  ŞEREFEDDİN-ŞERAFETTİN-SABUNCUOĞLU-2.jpg
Gösterim: 4037
Boyut:  53.2 KB

SABUNCUOĞLU
(Şerafettin Ali Bin ilyas), türk hekim (1386 - 1468'den sonr.) Amasya darüşşifası hekim ve başhekimliğinde bulundu. Yapıtlarından tıpta deneye önem verdiği anlaşılmaktadır. Mücerrebname (Deney kitabı) adlı yapı.ı bunu kanıtlar niteliktedir. Kitapta, yılan zehrine karşı bulduğu, ilkin horozlar üzerinde, daha sonra kendinde denediği ilacın deney sonuçlarına da yer vermiştir; yapıtın başında ise tıp müfredatına ilişkin bir cetvel yer almaktadır. Harizmşahi’nin Akrabadin adlı yapıtını türkçeye çeviren Sabuncuoğlu’nun Cerrahname adlı bir yapıtı daha vardır.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

1 Ocak 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
13 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
12 Eylül 2015 / virtuecat Bilim tr
4 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap
8 Eylül 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış