Arama

Işık tayfı nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Nisan 2014 Gösterim: 48.972 Cevap: 13
ronal bek - avatarı
ronal bek
Ziyaretçi
12 Nisan 2009       Mesaj #1
ronal bek - avatarı
Ziyaretçi
Işık tayfı nedir? lütfen gönderin çok acil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
ışık kaynağı olan cisimlere örnekler verir misiniz çoook acil!!!!!!!!!!!!!
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen SEDEPH; 12 Nisan 2009 20:21 Sebep: başlık ve içerik uyumu..
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
12 Nisan 2009       Mesaj #2
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Işık Tayfı

Sponsorlu Bağlantılar
vikipedi



Beyaz ışın demeti prizma adı verilen saydam cisimlerden geçerken gök kuşağının renklerine ayrılır. Gök kuşağının tüm renklerini içeren, farklı renklerden oluşan bu kuşağa “tayf” ya da “spektrum” adı verilir.


Tayf
Tayf renklerin, seslerin, elektromanyetik dalgaların ya da diger fiziksel gerceklerin, belli bir deger kumesi ile sinirlanmadan birbiri ardina sureklilik icinde sonsuz degismesi durumudur.
broken* - avatarı
broken*
Ziyaretçi
12 Nisan 2009       Mesaj #3
broken* - avatarı
Ziyaretçi
IŞIK BİR ENERJİ TÜRÜDÜR

Görme olayı ışıkla gerçekleşir. Cisme gelen ışık, cisimden yansıyarak göze gelirse cisim görünür.

isikgorme

Ama bu cisim bir ışık kaynağı ise, hangi ortamda olursa olsun, çevresine ışık verdiğinden karanlıkta olsa da görülür. Işığın yayılması için ortam gerekmez; ışık, boşlukta da yayılır. Işık kaynağından çıkan ışık ışınları, homojen ve saydam ortamda ise doğrular halinde yayılır.

Maddeler üzerlerine düşen ışığı yansıtıp yansıtmamalarına göre üçe ayrılır: Üzerine düşen ışığı geçirebilen maddelere saydam maddeler denir. Ör: Cam, su, hava….
Üzerine düşen ışığın bir kısmını geçirebilen maddeler yarı saydam maddeler denir. Ör: Yağlı kâğıt, buzlu cam..
Üzerine düşen ışığı hiç geçirmeyen maddelere ise opak ( saydam olmayan) maddeler denir.
Işık Bir Enerjidir: Metal bir çubuk ısıtılınca önce kızarır ve zayıf bir ışık yayar. Isıtılmaya devam edilirse akkor haline gelir. Bu olayda ısı enerjisinin bir kısmı ışığa dönüşmektedir. Işığın bir enerji olduğunu kanıtlayan bir başka olay da Dünyaya ısı ve ışık olarak ulaşan güneş enerjisidir. Güneş ışığı hesap makineleri, uzay araçları, tekneler gibi birçok sistemin çalışmasında enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Işık enerjisi ; radyometre cihazı ile hareket ,güneş pili ile elektrik ,güneş panelleri ile ısı ,enerjilerine dönüştürülebilir.

Işık Kaynakları: Işık kaynakları sıcak ve soğuk olmak üzere ikiye ayrılır. Güneş, ampul, mum gibi kaynaklar sıcak, floresan, lamba, ateş böceği gibi kaynaklar soğuk ışık kaynaklarıdır. Sıcak ışık kaynakları çevresini ısıtır. Güneşten dünyaya gelen ışık, üzerine düştüğü maddeye enerjisini aktarır. Işık, madde ile etkileşmesi sonucu soğurulabilir.

Soğurulma, ışığın madde tarafından emilmesi olduğu için soğurulan ışık enerjisi ile madde ısınır. Isınan maddenin ise sıcaklığı artar.(Soğurma: Maddelerin ışığı tutup, ısıya dönüştürmesine denir.) Koyu renkli cisimler, üzerlerine düşen ışığın büyük bir kısmını soğururlar. Açık renkli cisimler ise üzerlerine düşen ışığın büyük bir kısmını yansıtır, az bir kısmını soğururlar. Bu yüzden koyu renkler, açık renklerden daha çabuk ısınır.

RENKLER
Güneşten bize ulaşan beyaz ışık, gerçekte birçok rengin bileşiminden oluşur. Beyaz aslında başlı başına bir renk değil, bütün renklerin bileşiminden oluşur. Güneş ışığını bir prizmadan geçirdiğimizde renklerine ayrıldığını ve bu renklerin de sırası ile kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor olduğunu biliyoruz.
Cisimler güneş ışığı ile aydınlatıldığında, üzerine bu renklerin karışımı olan ışık düştüğünden, cisimler bunlardan bir kısmını yansıtırlar ve sonuçta değişik renklerde cisimler olarak algılanır. Bir cisim;
• Güneş ışığındaki tüm renkleri yansıtıyorsa beyaz
• Güneş ışığındaki hiçbir rengi yansıtmıyorsa siyah
• Güneş ışığındaki herhangi bir rengi yansıtıyorsa, o renkte görünür.

Güneş ışığındaki renklerden kırmızı, mavi ve yeşil renge ana renk denir. Bu üç ışığın tek tek ya da değişik oranlardaki karışımı göze gelirse, göz, cisimleri bu karışımlara göre değişik renklerde algılar. Bu üç rengin, karışımları beyaz ışığı verir. Şekilde bu durum görülmektedir. Aynı tabloyu incelersek kırmızı ve yeşil ışık göze gelirse sarı, kırmızı ve mavi ışık göze gelirse magenta, mavi ve yeşil ışık göze gelirse cyan olarak algılanır.

anarenkler

Cisimlerin Işığı Yansıtması
Bir cisim güneş ışığındaki tüm renkleri yansıtıyorsa beyaz görünür.

beyazisikyansima

Buradan anlıyoruz ki beyaz cisimler bütün renkleri yansıtıyor. Beyaz cisim, beyaz ışıkla aydınlatılırsa beyaz, kırmızı ışıkla aydınlatılırsa kırmızı, mavi ışıkla aydınlatılırsa mavi görünür.

Dolayısıyla beyaz cisimler hangi ışıkla aydınlatılırsa o renkte algılanırlar.Örnek olarak aşağıda beyaz ışık yeşil bir filtreden geçirilmiştir. Filtreden sadece yeşil ışık geçebilmiştir. Yeşil bir cismin üzerine düşen yeşil renk ile cisim yine yeşil olarak gözükmüş veya yeşil rengi cisim yansıtmıştır.
yesilyansima

Eğer cisim, hiçbir rengi yansıtmıyorsa siyah görünür. Yani siyah cisimler hiçbir rengi yansıtmaz, üzerine düşen tüm renk ışınları yutar, soğurur.

Eğer cisim, tüm renkleri yansıtıyorsa aşağıda görüldüğü gibi beyaz görünür.
beyazisik
Eğer mavi kitabı yeşil ışık altında aydınlatırsak, yeşil, mavinin komşusu olduğundan zayıf olarak yansır. Fakat bu zayıf ışık, gözü yeşil renkte uyaramayacağından, mavi kitap siyah görünür.

Aşağıda mavi bir cisme beyaz bir ışık gönderir isek bu cisim sadece mavi rengi yansıyacaktır.
maviyansima

Işığın Filtrelerden Geçişi

Saydam cisimler, üzerlerine gelen ışığı geçirme özelliğine sahiptir. Adi cam, üzerine gelen ışığı tamamen geçirir. Ama bazı camlar renkli olabilir.
Işığı geçirebilen renkli, saydam cisimlere filtre denir. Örneğin güneş gözlükleri birer filtredir. Filtreler, üzerlerine düşürülen ışıktan, kendi renklerini kuvvetli, komşu renklerini zayıf olarak geçirirler. Yani kırmızı filtre, kırmızı ışığı güçlü, turuncu ışığı zayıf geçirir. Mavi filtre, mavi ışığı güçlü, yeşil ve mor ışığı zayıf geçirir. Sarı filtre, sarı ışığı kırmızı ışığı, yeşil ışığı güçlü, mavi ışığı ise zayıf geçirir.

Şekilde kırmızı filtreden kırmızı ışık güçlü, turuncu ışık ise zayıf geçer. Bu kırmızı filtreden geçen kırmızı ve zayıf turuncuda ışınlarıda mavi filtreden geçemez, mavi filtre siyah görünür.

filitre

IŞIK TAYFI - IŞIK TÜRLERİ- ELEKTROMANYETİK TAYF
Çevremizdeki cisimleri, görünür ışığın yansıyarak gözümüze gelmesi sayesinde görürüz. Yazın, zararlı ışınlardan korunmak için, güneş gözlüğü takar, plajda güneşlenirken güneş kremi süreriz. Tüm bunlar ise, gözle görülmeyen ışık türlerinden korunmak içindir.
Işık dalgalar halinde, boşlukta da yayılabilen bir enerji türüdür. Işık, bir elektromanyetik bir ışınımdır. Enerjinin elektromanyetik dalgalar halinde yayılmasına radyasyon (ışınım) denir.
Bir elementin en küçük birimi nasıl atomsa, elektromanyetik radyasyonların da en küçük birimi fotondur. Fotonların kütleleri yoktur ve boşlukta ışık hızında enerji paketleri şeklinde yayılırlar.

Elektromanyetik dalgalar, sahip oldukları enerji büyükten küçüğe doğru olacak şekilde:
1- Gama Işını, 2- X ışını, 3- Ultraviyole ( mör ötesi ) Işınlar, 4- Görünür Işık, 5- Kızılötesi Işık, 6- Mikrodalga Işınlar 7- Radyo Dalgaları
isiktayfiisikspektrumu
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
12 Nisan 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Işik - OPTİK Ve RENK SPEKTRUMU ışık
em spectrum2






solar spectcalcium
hydrogeniron
magnesium






Kaynağı akkor haline gelmiş çok sıcak bir madde olan, eşyayı aydınlatıp görmemize ve renkleri ayırt etmemize yarayan bir enerji.

Işık, bir ışık kaynağından çıkar. Güneş yıldızlar, akkor haline gelmiş katı cisimler, gazlar birer ışık kaynağıdır. Işık kaynakları tarafından aydınlatılmış cisimlerden; bazıları da etraflarına ışık yayarlar. Bunlar da aydınlatılmış cisimleri meydana getirirler. En doğal ışık kaynağı güneştir. Yeryüzü, güneşin gönderdiği ışıkla aydınlanır.

Bir ışık kaynağından çıkan ışık, doğru yolla çevresine ışınlar halinde yayılır. Işığın yayılma yolu üzerine çıkan cisimlerden saydam olmayanlar ise ışığın geçmesine engel olurlar. Işığın yayılma yolu üzerindeki bu cisimlerin durumuna göre, gölge yarım gölge ve karanlık alanlar belirir.

Işığın da, ses gibi, fakat çok daha büyük bir yayılma hızı vardır. Işığın hızı, ilkin XVII. yüzyılda, Danimarkalı bir astronom tarafından ölçülmüştür. Bu ölçüye ve sonradan yapılan bir çok ölçülere göre, ışığın havada ve boşluktaki hızı saniyede 300,000 metredir.Işık, her hangi bir parlak cisim üzerine geldiğinde, doğrultusunu değiştirerek, geldiği ortama doğru, yine belirli bir doğrultudan gider. Bu olay, ışığın gelme açısı yansıma açısı, ve yansıyan ışın, aynı düzlem içindedir. Gelme açısı da yansıma açısına eşittir.Işık, saydam bir ortamdan, başka saydam bir ortama geçtiğinde ise doğrultusunda bir değişiklik meydana gelmek suretiyle yoluna devam eder. Bu olay,ışığın kırılmasını meydana getirir.

colored shadow backButton2field perspectiveExamplefield playerexample





Işığın kendi öz yapısına veya cisimler tarafından yayılma şekline bağlı olarak göz üzerinde yaptığı etkidir.

Çeşitli cisimlerden yansıyarak gelen ışınların görsel algı sonucu kişide oluşturduğu duygudur. Diğer bir deyişle renk Işığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak görme duyumuzda bıraktığı etkiye denir. Güneşli bir günde renklerin daha parlak ve canlı olmaları, kapalı havada ise parlaklığını ve canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından koyu görünmeleri rengin ışığa bağlı olduğunu gösterir. Işık olmadığı zaman herşey, şekil ve renk olarak karanlıkta kaybolur. Fizikçi Isaak Newton 1676’da, prizma yardımı ile güneş ışığının kırılmasını sağlamış ve renklere ayrışan tayfını net bir şekilde göstermiştir. Güneş ışığı bir prizmadan geçirilince 7 renk grubu meydana gelir. Güneş ışığında depo olmuş bu renkler bir eşya üzerine geldiğinde o cisim renklerin bir kısmını yutar, bir kısmını da yansıtır. Bu olayın sonucunda cisimler bize yansıttığı renkte görünürler. Güneş ışığındaki renk grubunun uçları birleştirilirse de renk çemberi meydana gelir.

Bir görme olayında :

* Işınların göze gelmesi --- Fiziksel
* Bu ışınların karşısında gözde ortaya çıkan işlemler --- Fizyolojik
* Cismin beyinde algılanması --- Psikolojik bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır.

Çeşitli renk duyguları oluşturan ışınların dalga boyları farklıdır. Kırılma açısı en küçük olan ışın kırmızı, en büyük olan ışın mordur.( güneş tayfında izlenen sıra ) Renkli boyaların aynı oranda karıştırılmasıyla siyahlığın olmasına karşın, renkli ışınların aynı oranda bir araya gelmesiyle beyazlığın oluşması ışık ve boyanın bünyelerinin farklı olmasından kaynaklanır. Renklerin tümünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan beyazlık ve siyahlık aslında renksizliktir. Gerek siyah, gerekse beyaz renk olarak anılmazlar, nötr renklerdir.

IŞIK - GÖLGE : Modelin hacim ve derinliğinin belirgin hale gelmesini sağlayan kavrama ışık-gölge denir. Işık kaynakları güneş, ay ve suni aydınlatma araçlarıdır. Işık kaynağı eşyanın her tarafını aynı derecede aydınlatmaz. Işığa yakın olan yerler aydınlık, ışığı görmeyen ve uzak yerler karanlık, ışık ve gölge arasında kalan yerler ise eşyanın esas rengini verir. Işığın aydınlatma derecesine ton denir. Bir kaynaktan aydınlatılan varlıkların ışık ve gölge durumunu incelersek başlıca 4 değer görürüz.

1- Açık ton ( ışıklı kısım ): Işığın eşya üzerine doğrudan doğruya geldiği en aydınlık kısımdır. Bu kısım eşyanın öz rengini vermez.

2- Öz ton :Işığın eğik olarak geldiği olarak geldiği, yansımaların ve parlamaların olmadığı kısımdır. Bu kısım eşyanın öz rengini verir. Yuvarlak cisimlerde bu bölge açık tonla koyu ton arsında bir geçiş yaptığı için bu kısma pasaj denir.

3- Koyu ton ( öz gölge ): Eşyanın ışık almayan, en koyu olan kısımdır. Açık - koyu ton, bir rengin ışıktan gölgeye geçerken aldığı ton dereceleridir.

4- Düşen gölge : Eşyanın fona ya da zemine düşen gölgesidir. O eşyanın biçimini yansıtır. Eşya üzerindeki ışığın yansıması ile fon üzerinde meydana gelen aydınlatmaya ise refle denir.

Işık tüm cisimlerin rengini şu üç renk faktörünün belirlediğini akıldan çıkarmayalım

a) Öz renk ( Lokal renk ) : Objenin - cismin kendi asıl rengi,
b) Işığa göre değişen renk (tonal renk ): Işık ve gölgenin etkisinin sonucu olarak görülen değişmiş renk,
c) Yansıma renk :Çevredeki diğer objelerden yansıyan renkler.

Bu üç faktörü de şunlar etkiler ;

d) Işığın rengi,
e) Işığın yoğunluğu,
f) Aradaki atmosfer.

ANA RENKLER:

Kırmızı
Mavi
Sarı

ARA RENKLER:
Yeşil
Turuncu
Mor

TARAFSIZ ( NÖTR ) RENKLER:

Beyaz
Siyah
Gri

İki ana rengin karışımıyla ortaya çıkan ara renk, karışıma katılmayan ana rengin tamamlayıcısıdır. Aynı zamanda birbirinin gerçek gücünü ortaya çıkartıp birbirlerini harekete geçirdiklerinden birbirlerine karşıt renklerdir.

Kırmızı----------Tamamlayıcısı ------------- Yeşil
Mavi ------------ Tamamlayıcısı -------------- Turuncu
Sarı ------------- Tamamlayıcısı --------------- Mor

RENKLERİN ÖZELLİKLERİ

Hue - Renk: Bir rengi diğerinden ayıran niteliktir. Hue, renk tekerleğinde ya da spektrumunda rengin durumunu gösterir. Kırmızı, sarı diye adlandırdığımız kavramlar hue ( renk )' tir.

RENKLERİN GENEL SINIFLANDIRILMASI

KONTRAST / ZIT RENKLER

Sarı ------------------ Mor
Kırmızı --------------- Yeşil
Mavi ------------------ Turuncu

ARMONİ / BÜTÜNLEYİCİ RENKLER
Mor ------------------ Mavi
Kırmızı -------------- Orange
Sarı ----------------- Yeşil

RENKLERİN ETKİLERİ

Mekan içindeki konumlarına göre değişiktir.

TURUNCU

Üstten Koruyucu, himaye edici
Yandan Sıcak, cana yakın
Alttan Yakıcı

KAHVERENGİ

Üstten Ağır,örtücü
Yandan Toprak gibi kuşatıcı Yersel, toprağımsı,
Alttan Emniyetli

AÇIK MAVİ

Üstten Hafif,göksel,uçma isteği
Yandan Soğuk,uzaklaştırıcı
Alttan Düz pürüzsüz harekete geçirici

SARI

Üstten Hafif, açık, neşeli
Yandan Teşvik, tahrik edici, Ayaklandırıcı, Uyarıcı
Alttan Zıplama hissi

SICAK - AÇIK RENKLER

Üst : Fikri çalışmayı hızlandırıcı
Yan : Aktiflik verici, yakınlık hissetme
Alt : Kolaylaştırıcı, Hafifletici

SICAK - KOYU RENKLER

Üst : Kavrayıcı, örtücü, ağır,
Yan : Kavrayıcı, çevreleyici, enerji dolu, saran, kuşatan
Alt : Yürüme ve basma, emniyetli, yersel, sağlam

SOĞUK - AÇIK RENKLER

Üst: Yükseklik,aydınlatıcı
Yan : Soğuk, uzaklaştırıcı
Alt : Koşmayı teşvik edici

SOĞUK - KOYU RENKLER

Üst : Tehdit edici, kaygı uyandırıcı
Yan : Soğuk, hüzünlü
Alt : Hareketleri ağırlaştırıcı, yere çekim.

Sıcak ve koyu - sıcak: Renklere sahip elemanlar, ön plana çıkarlar.
Soğuk ve Açık - soğuk: Renkler ise geri planda kalırlar.

DEĞER ( VALUE ) : Bir rengin açıklık veya koyuluk derecesini gösterir. Açık mavi ile koyu mavi arasında ton farkı vardır. Siyahtan beyaza doğru gri tonlarını gösteren 10 kademeli bir ton çubuğunda en parlak, ışıklı rek beyaz en koyu ışıksız renk ise siyahtır. Renklerin değerini siyah ve beyaz ilavesiyle değiştirmek mümkündür.

YOĞUNLUK ( DOYUM DERECESİ ) : Rengin doyum kalitesi ya da şiddetinin ölçüsüdür. Spektrumdaki renklerin doyum kalitesi en üst düzeydedir.



SARI - YEŞİL- SARI TURUNCU

Tevazu Hafif Alçak
YEŞİL KIRMIZI
Pasif Aktif


SICAK - SOĞUK RENKLER

MAVİ MOR EFLATUN
Soğuk Ağır Yücelik


RENK SPEKTRUMU



RENKLERİN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Ateşin sarı - kırmızı rengi sıcak renk çağrışımını; buzun mavi - yeşil rengi soğuk renk çağrışımını oluşturması, rengin sıcak ve soğuk renkler olarak ikiye ayrılmasına neden olmaktadır.

SICAK RENKLER : Kırmızı, sarı, turuncu
SOĞUK RENKLER : Yeşil, mor, mavi

Ara renklerden mor ve yeşil kendilerini oluşturan sıcak ve soğuk renklerin miktarına bağlı olarak değişir. Kesin bir sınır koymak mümkün değildir. Renk, görsel olarak algılanan, bir çok duygusal etkinliğe sahip olan ve estetik amaçlara hizmet veren bir elemandır.

Rengin yapısal niteliklerine bağlı olarak duygusal etkinlikleri aşağıda özetlenmektedir.

1- Renk kullanıldığı mekanı etkilemektedir. Örneğin bir mekanda parlak renklerin yoğun olarak kullanılması heyecan ve neşeli bir etki yaratırken; sakin ve pastel tondaki renkler dinlendirici bir etki yaratmaktır.
2- Mekana birlik ya da çeşitlilik kazandırır. Sıcak veya soğuk grup içindeki benzer renk düzeni veya tek renkten oluşan bir düzen birlik duygusuna katkıda bulunurken; farklı renklerden oluşan bir düzen çeşitlilik duygusu vermektedir.
3- Malzemenin öz - niteliğini ifade eder
4- Renk formu belirler. Bir çizgi, iki boyutlu bir yüzey ya da üç boyutlu bir hacim, çevresiyle, geri planıyla karşıt renklerin kullanımıyla belirlenmektedir.
5- Oranları etkiler, yatay çizgilerde zıt renklerin kullanımı genişlik duygusunu, düşey doğrultularda kullanımı ise yükseklik duygusunu uyandırmaktadır.
6- Ölçeği ortaya çıkartır, belli eder. Tek renkli elemanlardan oluşan bir yapının ölçeğini uzaktan belirlemek güçtür, ancak yapı elemanları zıt renklere sahip ise ölçeği uzaktan daha kolay anlaşılmaktadır.
7- Ağırlık duygusu oluşturur. Koyu renkli elemanlar ağır, açık renkli elmanlar ise daha hafif görünmektedir.

RENKLERİN ALGILANAN ETKİLERİ / ANLAMI

MAVİ : Koyu tonlarda ya da yoğun olarak kullanıldığında moral bozan, kasvet veren bir etki, açık tonlarda kullanıldığında veya beyazla karıştırıldığında yatıştırıcı ve güven veren bir etki yaratmaktadır.
Mavi sindirmeyi ve korumayı sembolize eder.

YEŞİL : Kullanıldığı mekanda sakin, barışçıl, hassas, yumuşak bir etki yaratmaktadır. Neşe ve sükuneti ifade etmektedir.

SARI : Kullanıldığı mekanda uyaran, neşelendiren, dikkat çeken bir etki yaratmaktadır. genişlemeyi, iletişimi ifade etmektedir.

KIRMIZI : Kullanıldığı mekanda heyecanlandırıcı, uyarıcı bir etki yaratır. Beyazla karıştırıldığında cana yakın bir etki uyandırmaktadır. Kırmızı enerji ve gücü ifade eder.

PEMBE : Küçük alanlarda kullanıldığında zenginliği ve önemi vurgular, geniş alanlarda ise rahatsız edici bir etki yaratmaktadır.

KAHVERENGİ : Kullanıldığı mekanda mutsuz, kederli ve melankolik bir etki yaratmaktadır. Ancak sarı veya beyazla birleştirildiğinde dinlendirici ve rahatlatıcı bir etki yaratmaktadır.

GRİ : Maviye doğru giden tonlarda kullanıldığında kasvetli, beyaza doğru giden tonlarda kullanıldığında ise huzurlu bir etki yaratmaktadır.

BEYAZ : Kullanıldığı bir mekanda güneş ışığını yansıtıyorsa uyarıcı, neşeli bir etki yaratmaktadır.

Her ögede olduğu gibi renk ögesinde de doğanın verileri çok zengindir. Doğadaki zengin renk armonileri de çeşitli zıtlıklar içerirler. Doğada serbest bir düzen içerisinde bulunan renkler kendi yerlerini alırlar. Sanatçı ise bu renk yaklaşımlarını kişisel anlatım istekleri doğrultusunda düzenleyerek yorumlar. Renkler bir araya geldiklerinde bir değer kazanırlar veya kazandırırlar. Renk ilişkileri ya bir uygunluk ya da zıtlık çerçevesi içersinde oluşur. Renk uygunlukları armoniyi teşkil eder. Genel olarak etkili, güzel, anlaşılır armoniler renk zıtlıklarına dayanırlar. Bir düzenlemede renk armonileri, genel olarak zıt renklerin birliğinden doğan renk uyumlarıdır.

RENK

Ekşi : Hava prensibi = Sarı - Limon - Turunçgiller
Tuzlu : Su prensibi = Yeşil, yeşil - mavi - lahana, pırasa
Tatlı : Ateş prensibi = Kırmızı, pembeye kadar - elma
Acı : Yer prensibi = Derin maviden viyolete kadar – patlıcan

( Newton, Chevral ( Şevral )-, Helmholtz ( Helmaz )-,Empresyonistler renk üzerine araştırma yapmışlardır.)
Işınların tümünü alan bir yüzey hepsini olduğu gibi yansıtırsa söz konusu yüzey beyazdır. Siyah cisimler ise gelen ışığın hepsini yutar. Kırmızı cismin bu rengi, kırmızı hariç bütün ışınımları yutarak alıkoymasından kaynaklanır. Eğer bütün ışınımlar eşit oranda yutulursa cisim gri gözükür. Şu halde renk maddenin ışık üzerine etkime tarzından başka birşey değildir ve Tundall' ın ifadesine göre ışığın uğradığı işlemin sonucudur. ( Dalga boyu en kısa kırmızı, en uzun mor dur. )

Bu güne kadar yapılan uygulamalar üç anlayışı ortaya koymuştur. Bunlar; Işık - gölgeci, Renkçi ışık gölgeci ve renkçi anlayışlardır. İzlenimcilere kadar ki ışık - gölgeci anlayıştaki ışık - gölge, koyu - açık olarak düşünüldüğünden koyu - açık kontrastlarına elverişli olmayan renk, içersine grileri alarak renklilik özelliğini kaybeder. Işık ve gölge ayrı ayrı renklerle değil rengin en koyusundan en açığına kadar değişik değerlerle gerçekleştirilmiştir. Bunlara bakıldığında ilk izlenim zaten renk değil koyu ve açıktır. Işık - gölgeci anlayışın bir çok uygulamalarında ışığın sarı - turuncu gölgenin koyulaştırılmış sarı - turuncu ile gerçekleştirildiği görülür. Koyu; açığa, hafifletilmiş bir geçiş ile bağlanır. Yalnız, izlenimciler ışık - gölge uygulamalarında güneş tayfındaki renkleri seçtiler.( Mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı ) Işıkta ayrı, gölgede ayrı renk uyguladılar. Genel olarak gölgede mavi, yeşil - mor gibi soğuk tonları, ışıklarda turuncu,sarı gibi renkleri kullandılar. Geçişlerde ise ya sarı - mor ya da kırmızı , yeşil aracılarını seçtiler. O halde renkçi ışık gölgeci anlayışta ışık ve gölge, ilkinde olduğu gibi koyu - açık kontrastlarıyla değil, renk kontrastlarıyla oluşmaktadır. Renk kontrastları, koyu - açık kontrastlarını kabul etmez. Bunun içindir ki renkçi ışık gölgeciler, resimlerinde renk ilişkilerine dayanan bir evren ortaya koyarlar.

r1pz8 r2qw5

renk3iy7 renk4rg6

resim60bl6 resim57wm2

blessedcolorsju4


image002wy0







OPTİK
OPTİK
Fiziğin ışık olaylarını inceleyen dalına optik denir.

IŞIĞIN YAYILMASI
Işık ışınları homojen saydam ortamlar ve boşlukta doğrular halinde yayılır.

1. Işık Kaynağı
Işık vererek çevrelerini aydınlatan cisimlere denir. Güneş ve yıldızlar doğal ışık kaynaklarıdır. Yanan lamba ve mum gibi cisimler de suni (yapay) ışık kaynaklarıdır.

2. Işık ışınları
Işık kaynağından çıkan ve ışığın yolunu belirten doğrulara ışık ışınları veya kısaca ışınlar denir.

3. Aydınlatılmış Cisimler
Bir ışık kaynağından ışık alarak görünür hale geçen cisimlere aydınlatılmış cisimler denir.

4. Saydam Cisimler
Işığı tamamen geçiren cisimlere saydam cisimler denir. Cam, hava ve su gibi maddeler saydam cisimlerdir.

5. Yarı Saydam Cisimler
Işığı kısmen geçiren cisimlere yarı saydam cisimler denir. Buzlu cam ve yağlı kağıt gibi maddeler yarı saydam cisimlere örnek verilebilir.

6. Saydam Olmayan Cisimler
Işığı geçirmeyen cisimlere saydam olmayan cisimler denir. Tahta ve demir gibi maddeler saydam olmayan cisimlerdir.

7. Renkli ve Siyah Görme
Bir cisim, üzerine düşen güneş ışığının tamamını yansıtıyorsa bu cisim beyaz görünür. Cisim, üzerine düşen ışığın tamamını tutuyorsa bu durumda cisim siyah görünür. Eğer cisim, üzerine düşen ışığın bir kısmını yansıtıyorsa bu durumda cisim yansıttığı ışığın renginde görülür.

8. Işık Hızı
Işığın birim zamanda aldığı yola ışık hızı denir. Işık hızı, ışığın hareket ettiği ortama göre değişir. Aşağıdaki tabloda ışığın bazı ortamalardaki hızı verilmiştir.

Optik 01

Tam Gölge - Yarı Gölge
Kaynaklardan yayılan ışınlar, ortamda ilerlerken saydam olmayan cisimler üzerine düşerlerse, cisimleri geçemediklerinden dolayı, cisimlerin arka tarafında karanlık alanlar oluşur.
Meydana gelen bu karanlık alanlara gölge denir. Gölgenin şekli, saydam olmayan cismin şeklinin en büyük kesiti gibidir. Bunun sebebi, noktasal ışık kaynağından çıkan ışığın doğrusal olarak yayılmasıdır.

Şekildeki ışık kaynağından çıkan ışınların hiç düşmediği yerlere tam gölge, kaynağın bazı bölgelerinden ışık düşüp bazı bölgelerinden ışık düşmediği yerlere de yarı gölge denir.
Optik 02

Optik 03
Eğer kullanılan ışık kaynağı şekildeki gibi saydam olmayan engelden büyük ise, perdenin bulunduğu yere göre gölge şekilleri değişir. Perde (a) konumunda iken ortada tam gölge ve etrafında yarı gölge oluşur. Perde (b) konumunda iken yalnız yarı gölge oluşur.
(Şekil (a) ve (b))
Optik 04


SEDiagram1c Dünya güneş etrafında dönerken, ay dünya ile güneş arasına şekildeki gibi girdiğinde, ayın gölgesi dünya üzerine düşer ve K noktasından bakan gözlemci güneşi göremez.
Bu olaya güneş tutulması denir.
Dünya, güneş etrafında dönerken ay ile güneş arasına şekildeki gibi girdiğinde dünyanın gölgesi, ay üzerine güneş ışınlarının gelmesini engeller. Güneşten ışık alamayan ay,
L noktasından bakıldığında görülmez, bu olaya da ay tutulması denir.
Optik 05

Optik 06



alıntı derleme
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Şubat 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hangi maddeler ışığı yutar şu anda bekliyorum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ışık kaynağı olan cisimlere örnekler verir misiniz çoook acil!!!!!!!!!!!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Lütfen çok acil ''ışık tayfı'' ve ''şık filtresi'' bu iki konunun uzun bi konu anlatımı lütfen acil yarına performans ödevim Msn Sad Msn Sad Msn Sad Msn Sad
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Nisan 2013       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

hangi maddeler ışığı yutar şu anda bekliyorum

siyah maddeler ışığı tutar
bayram1 - avatarı
bayram1
Ziyaretçi
8 Nisan 2013       Mesaj #9
bayram1 - avatarı
Ziyaretçi
Tayf: Tayf renklerin, seslerin, elektromanyetik dalgaların ya da diğer fiziksel gerçeklerin, belli bir değer kümesi ile sınırlanmadan birbiri ardına süreklilik içinde sonsuz değişmesi durumudur.Işık Tayfı :Beyaz ışın demeti prizma adı verilen saydam cisimlerden geçerken gök kuşağının renklerine ayrılır. Gök kuşağının tüm renklerini içeren, farklı renklerden oluşan bu kuşağa “tayf” ya da “spektrum” adı verilir.Renk Tayfı :Başta güneş kaynaklı olan beyaz ışığın özel bir prizmadan geçirilerek renklerine ayrılmasıdır. Bu renkler en kısa dalga boyundan en uzununa kadar giden elektromagnetik tayfın çok küçük bir bölümüdür. Işık tayflarını inceleyen ilk kişi yerçekimi teorisinin de sahibi olan Sir Isaac Newton’dur.Prizmadan geçirilen beyaz ışın temelde 7 renge ayrılır ancak bu renkler birbirine karışmış durumdadır. Bu renkleri daha iyi gözlemleyebilmek için tayfgözler denen bir alet kullanılır. Ortaya çıkan renkler mordan kırmızıya sıralanır.Dalga Tayfı Msn Grinalga tayfı çeşitli dalga boylarındaki sinyallerin ve bunların kuvvetlerinin tanımlanmasıdır. Tayf genelde dikey düzlemde genlik ve yatay düzlemde frekans bulunacak şekilde bir grafik olarak verilir.Ses dalgaları için, ses tayfı terimi kullanılır. Ses tayfı seste oluşan yüksek ve alçak tonları gösterir.Görünür ışık için ( dalga boyu 380nm ile 800nm arası ) tayf ışıkta beliren renkleri verir. Görünür ışık aslında gamma ışımasından radyo dalgalarına kadar uzanan elektromanyetik ışıma tayfının (Elektromanyetik tayf) küçük bir bölümünü oluşturur.Durgun yüzeye sahip bir göle bir taş attığımızı varsayalım. Taşın suya çarpması ile birlikte gölyüzeyinde bir takım su kabarmaları ve bunların da arasında çöküntüler görülecektir. İşte suyüzeyindeki bu düzenli kabarma ve çalkantılara DALGA denir. Dalgalar bütün katı, sıvı ve gazlarda görülebilir, ör. hava, su, toprak, metal vs. Suya attığımız taş su kütlesinin dengesini bozan bir tedirginlik kaynağıdır. Uygun bir tedirginlik kaynağı varlığında yukarıda saydığımız tüm ortamlarda dalgalar oluşabilir.Dalga boyu: Bir dalga hareketinde birbirini izleyen iki tepe veya çukur noktası arasındaki uzaklığa yada elektromanyetik dalgaların bir salınımda aldıkları yola DALGA BOYU denir. Dalga boyu birimi bizim kullandığımız mesafe birimleridir, örneğin santimetre, metre, kilometre.Dalga periyodu: İki dalga tepesinin veya çukurunun belirli bir noktadan art arda geçişi arasındakisüreye DALGA PERYODU denir.Frekans: Elektromanyetik dalgaların saniyede yaptığı salınım sayısına yani kendilerini tekrarlamasıklığına FREKANS denir. Frekansın birimi Hertz (Hz) dir. 1 Hz saniyede bir salınım yani bir tekrar;1kHz yada kilohertz saniyede 1000 Hz; 1 MHz yada megahertz saniyede 1 000 000 Hz;1 GHz yadagigahertz ise saniyede 1 milyar Hz yada 109Hz’ dir.Hız: Bir dalganın hızı dalga boyunun frekansına çarpımına eşittirDalga boyu ile frekans arasındaki ilişki şöyle gösterilebilir:V= hızλ=dalga boyuV=λ ƒ ƒ= frekansElektromanyetik radyasyon için hız, ışığın hızına Msn Coffee eşittir.C=λ ƒC= ışık hızıλ=dalga boyuƒ= frekansTayfın dalga boylarına göre dizilen bileşenleri :• Gamma ışınları: 0,01 nanometreden daha küçük dalga boylu ışınlardır. Bir atom çekirdeğininçapından daha küçük dalga boylu dalgalar içerirler. Bu elektromanyetik tayfın en yüksekenerjili ve frekanslı bölgesidir. Pulsarlar, kara delikler ve kuazarlar gibi cisimlerde meydanagelen şiddetli nükleer tepkimeler sonucu oluşurlar. Ayrıca süpernova patlamalarında vekaradeliklerin etrafını çevreleyen madde diskinden karadeliğin olay ufkundan içine düşenmaddenin aşırı ısınması sonucu da oluşurlar.• X ışınları: 0.01 ile 10 nanometre arasında dalga boyuna sahip ışınlardır (bir atomun boyukadar). Alman fizikçi Wilhelm Conrad ROENTGEN tarafından keşfedilmişlerdir. Sınıflandırmadanereye ait olduklarını bilmediği için onlara X-Işınları adını vermiştir. Kaynaklar: lambalar, x ısınıtüpleri ve metal bir hedefe çarpan hızlı elektronlardır. X ısınları yumuşak maddelerin içinenüfuz ederler.• Morötesi (UV) radyasyon: 10 ile 310 nanometre arasında dalga boyuna sahip ışınlardır(yaklaşık olarak bir virüs boyutunda). Genç, sıcak yıldızlar bol miktarda morötesi ışık üretirlerve yıldızlararası uzayı bu yüksek enerjili ışınlarla yıkarlar. Kaynaklar; lambalar, gaz deşarjları vede yıldızlardır. A, B ve C olmak üzere üç kısımda incelenirler. Kısa dalga boylu morötesi ışınlarzararlı olabilirler.2650 0 A dalgaboyu gözlere zararlı, o yüzden UV koruyucu gözlükler özelliklebu dalga boyundaki UV ışınlarını keser.• Görünür ışık: 400 ile 700 nanometre dalga boyları arasındaki ışınları kapsar (bir molekül ile tek hücreli arası boydadırlar). Işık diye hitap edilen elektromanyetik spektrumun bu küçükbölümünü insan görebilir. Güneş yeryüzü ışığının % 99,999’ unu sağlar. Bu bölümde mor ilebaşlayan ve kırmızıyla biten renkler vardır.• Kızılötesi (IR) radyasyon: 710 nanometreden 1 milimetre arası dalga boylarına sahip ışınları kapsar (iğne ucu ile küçük bir tohum kadar boyları vardır). Bütün sıcak ve soğukmaddeler tarafından oluşturulurlar. Atomlar tarafından emildiklerinde maddeyi ısıtırlar, onuniçin de ısı radyasyonu da denir. 370C sıcaklığa sahip olan vücudumuz 900 nanometrelikkızılötesi ışıma yapar.• Mikrodalga radyasyonu: 1 mm ile 1 metre arası dalga boylarına sahip ışınları kapsar.Radarlarda kullanılan çok kısa dalga boyuna sahip radyo dalgalarıdır. Aynı zamandamikrodalga fırınlarda ve kablo gerektirmeyen uzak mesafe iletişimlerde kullanılır.• Radyo dalgaları: 1 milimetreden uzun dalgalardır. En uzun dalga boyuna sahipolduklarından en düşük enerjiye ve sıcaklığa da sahipler. Radyo dalgaları her yerde bulunabilir:Arka alan ışınımında, yıldızlararası gaz ve toz bulutlarında ve süpernova patlamalarının soğukkalıntılarında. Bunların kaynakları elektrik titreşimleridir. Telefon, televizyon ve radyodabağlantı kablosu gerektirmeden kullanılır.
IrResistibLe - avatarı
IrResistibLe
Ziyaretçi
8 Nisan 2013       Mesaj #10
IrResistibLe - avatarı
Ziyaretçi

Işık Tayfı Nedir?
Beyaz ışın demeti prizma adı verilen saydam cisimlerden geçerken gök kuşağının renklerine ayrılır. Gök kuşağının tüm renklerini içeren, farklı renklerden oluşan bu kuşağa “tayf” ya da “spektrum” adı verilir.

Tayf
Tayf renklerin, seslerin, elektromanyetik dalgaların ya da diger fiziksel gerceklerin, belli bir deger kumesi ile sinirlanmadan birbiri ardina sureklilik icinde sonsuz degismesi durumudur.

Benzer Konular

29 Mayıs 2013 / Misafir Uzay Bilimleri
20 Eylül 2017 / Misafir Fizik
30 Nisan 2011 / Daisy-BT X-Sözlük
6 Mayıs 2017 / Safi X-Sözlük