Arama

1927'den 2000'e kadar yapılan nüfus sayımı hakkında bilgi verebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Mayıs 2013 Gösterim: 62.013 Cevap: 21
YARDIMM - avatarı
YARDIMM
Ziyaretçi
14 Nisan 2009       Mesaj #1
YARDIMM - avatarı
Ziyaretçi
Lüftfen yardım edin 1927-2000'e kadar olan nüfus sayımı yardım edin nolur
EN İYİ CEVABI lamure verdi
Tarih 1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007
Nüfus 13.648 16.158 17.821 18.790 20.947 24.065 27.755 31.391 35.605 40.348 44.737 50.664 56.473 67.804 73,586,256
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Blue Blood; 14 Nisan 2009 15:29
lamure - avatarı
lamure
Ziyaretçi
14 Nisan 2009       Mesaj #2
lamure - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Tarih 1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007
Nüfus 13.648 16.158 17.821 18.790 20.947 24.065 27.755 31.391 35.605 40.348 44.737 50.664 56.473 67.804 73,586,256
Sponsorlu Bağlantılar
lamure - avatarı
lamure
Ziyaretçi
14 Nisan 2009       Mesaj #3
lamure - avatarı
Ziyaretçi
Tarih 1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007[36]
Nüfus 13.648 16.158 17.821 18.790 20.947 24.065 27.755 31.391 35.605 40.348 44.737 50.664 56.473 67.804 73,586,256
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
NÜFUS SAYIMLARI

Nüfus sayımı

Bir ülkenin sınırları içinde yaşayan kişilere yönelik demografik, ekonomik ve sosyal verilerin toplanması ve bu verilerin değerlendirilmesi işlemine nüfus sayımı denilmektedir. (Belli bir ülkede yaşayan insanların belli bir günde sayılması demektir )Sayımın yapıldığı güne “ sayım günü” denir.

Tarih boyunca çeşitli amaçlarla birçok nüfus sayımları yapılmıştır. Ancak yapılan sayımlar bu günkü sayımlarla aynı özellikte olmayıp günümüz sayımlarına göre yapılış, amaç, elde edilen sonuçlar bakımından oldukça yetersiz durumda idi.



20. yüzyıldan önce yapılan nüfus sayımlarının özellikleri

1- Bu sayımlar genel olarak çok dar amaçlara hizmet etmek için ( Asker ve vergi alma işlemleri) yapılmaktaydı.

2- Bu nüfus sayımları belirli aralıklarla yapılan periyodik sayımlar değildi.

3- Bu sayımlarda elde edilen bilgilerin bulunduğu istatistikler yeterince tutulmamış ve değerlendirilememiştir.

4- Bu sayımlarda ülkeler arasında bir birlik ve uygulamada ortaklık yoktu, dünya ülkeleri kendilerine göre değişik sayım yöntemleri kullanıyordu.

5- Bu sayımların sonuçları sıhhatli değildi ve düzenli olmadığı için dünya nüfusu hakkında yeterli bilgiler vermiyordu.

Dünyada ilk modern manada nüfus sayımları İskandinav Ülkelerinde yapılmıştır.



Ülkemizde nüfus sayımları

Osmanlı İmparatorluğu döneminde istatistik çalışmaları, başlangıçta devlete belirli hizmetler yapmakla yükümlü memur ve sipahilere bırakılan gelir kaynaklarının nicelik ve değişmelerini saptamak amacıyla, 30–40 yıl gibi aralıklarla nüfus ve toprak sayımları yapılması şeklinde düşünülmüştür.

Osmanlı Dönemi öncesine ilişkin istatistik çalışmaları hakkındaki bilgilerimiz ise eksiktir.

İmparatorluk yeni kurulduğu sıralarda nüfusla birlikte tarım ve arazi konularında bilgi toplamaya özel önem verilmiş; 1326–1360 ve 1360–1389 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmıştır.

Daha sonra Padişah Kanuni Sultan Süleyman genel bir sayım yaptırmaya teşebbüs ederek, bunun her yüzyılda bir tekrar edilmesini Kanunname’ye yazdırtmıştır. Tarihçiler bu dönem içinde 1566–1574 yıllarında Genel Nüfus ve Arazi Sayımı, 1608 yılında tekrar bir nüfus sayımı uygulandığını yazmaktadır.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa Sadrazamlığı sırasında nüfus sayımlarının ülke için gereğini belirtmiş ve bunların otuz yılda bir tekrarlanmasını karar altına aldırtmıştır. Ancak sayısız savaş nedeniyle, bu süreye gereğince uyulmadığı gibi, sayım girişimleri sonuçlandırılamamış, fakat çalışmalara ve bilgi toplama faaliyetine devam edilmiştir.

19.Yüzyılın başından itibaren Âdemi Merkeziyet sistemine dayalı olarak merkezde her nezarette, taşrada ise vilayet ve kazalarda istatistik büroları açılmış ve bunların çalışmalarını takip ve kontrol etmek için de ayrı bir merkezi organ kurulmuştur.

Başarı ile sonuçlandırılan ilk Nüfus Sayımı 1831 yılında yapılmıştır. Esas amacı askerlik yapabilecek halkın sayısı ve yeni vergi kaynaklarının saptanması olan bu sayımda, Rumeli ve Anadolu’da bulunan tüm İslam ve Hıristiyan erkek nüfus kapsanmıştır.

II. sayım 1844 yılında kadın nüfusu da kapsayan bir nüfus sayımı daha yapılmış, amacı da kimlik verilecek vatandaşları belirlemektir. 1854’te ise yeni bir nüfus sayımına daha girişilmişse de bunun sonuçlandırılması kabil olmamıştır. 1870 yılında yapılmasına karar verilen Genel Nüfus Sayımı da uygulanamamıştır. III. sayım 1874’te yapıldı, Tuna vilayetleri sayıldı, Trablusgarp ve Arabistan nüfusu tahmin edildi. Bu sayıma göre Anadolu’daki nüfus sayısı 12 milyon civarında idi.

Aynı dönemde Nüfus Sicili Nizamnamesi çıkarılmış ve ilk kez Nüfus Müdürlüğü kurularak nüfus tezkereleri ile doğum, ölüm, yer değiştirme olaylarının kaydına başlanmıştır. 1891 yılında Bab-ı Ali’de Merkezi İstatistik Encümeni kurulmuş, istatistik hizmetleri kanuni bir esasa bağlanmıştır.

1918 yılında çıkarılan yeni bir kanunla istatistik faaliyeti sadarete bağlı istatistik Müdüriyet-i Umumiye’ si bünyesinde toplanmış, kanunun uygulamasına bir yıl devam edildikten sonra kaldırılmış ve eski sistem Cumhuriyete kadar devam etmiştir.



Cumhuriyetten Sonra Nüfus Sayımları

“Efendiler, nüfus meselesi bir memleketin en önemli hayati meselelerindendir. İdarî, askerî, malî ve iktisadi meselelerde memleket nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her sene yapılacak istatistiklerle nüfusun artış veya azalış miktarı anlaşılmadan artış nedenlerinin devam ettirilmesi ve azalış nedenlerinin yok edilmesi için tedbir almanın mümkün olmayacağı bellidir. Bundan dolayı yeniden nüfus sayımı yapılmasına pek acil ve kesin bir lüzum muhakkaktır.” Atatürk

Cumhuriyetin ilanından sonra, Türkiye’nin karşılaştığı önemli ihtiyaçlardan biri de ülkemizde yaşayan nüfusun sayısının, sosyal ve ekonomik niteliklerinin bilinmesi olmuştur.





eski01
Başvekalet Merkezi İstatistik Müdüriyet-i Umumiyesi, Müdür-i Umumi
M. Camille Jacquert (Başkan), I. Muavin Cele
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ülkemizde Nüfus Sayımlarının Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu döneminde istatistik çalışmaları, başlangıçta devlete belirli hizmetler yapmakla yükümlü memur ve sipahilere bırakılan gelir kaynaklarının nicelik ve değişmelerini saptamak amacıyla, 30-40 yıl gibi aralıklarla nüfus ve toprak sayımları yapılması şeklinde düşünülmüştür. Osmanlı Dönemi öncesine ilişkin istatistik çalışmaları hakkındaki bilgilerimiz ise eksiktir.
İmparatorluk yeni kurulduğu sıralarda nüfusla birlikte tarım ve arazi konularında bilgi toplamaya özel önem verilmiş; 1326-1360 ve 1360-1389 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmıştır. Daha sonra Padişah Kanuni Sultan Süleyman genel bir sayım yaptırmaya teşebbüs ederek, bunun her yüzyılda bir tekrar edilmesini Kanunname’ye yazdırtmıştır. Tarihçiler bu dönem içinde 1566-1574 yıllarında Genel Nüfus ve Arazi Sayımı, 1608 yılında tekrar bir nüfus sayımı uygulandığını yazmaktadır. Kemankeş Kara Mustafa Paşa Sadrazamlığı sırasında nüfus sayımlarının ülke için gereğini belirtmiş ve bunların otuz yılda bir tekrarlanmasını karar altına aldırtmıştır. Ancak sayısız savaş nedeniyle, bu süreye gereğince uyulmadığı gibi, sayım girişimleri sonuçlandırılamamış, fakat çalışmalara ve bilgi toplama faaliyetine devam edilmiştir
19.Yüzyılın başından itibaren Ademi Merkeziyet sistemine dayalı olarak merkezde her nezarette, taşrada ise vilayet ve kazalarda istatistik büroları açılmış ve bunların çalışmalarını takip ve kontrol etmek için de ayrı bir merkezi organ kurulmuştur.
Başarı ile sonuçlandırılan ilk Nüfus Sayımı 1831 yılında yapılmıştır. Esas amacı askerlik yapabilecek halkın sayısı ve yeni vergi kaynaklarının saptanması olan bu sayımda, Rumeli ve Anadolu’da bulunan tüm İslam ve Hıristiyan erkek nüfus kapsanmıştır.
1831 sayımından sonra 1844 yılında kadın nüfusu da kapsayan bir nüfus sayımı daha yapılmış, 1854’te ise yeni bir nüfus sayımına daha girişilmişse de bunun sonuçlandırılması kabil olmamıştır. 1870 yılında yapılmasına karar verilen Genel Nüfus Sayımı da uygulanamamıştır. 1874’te Tuna Vilayetlerinde yapılan bir nüfus sayımını, İmparatorluk döneminde girişilen ve uzun süre devam eden bir başka nüfus sayımı izlemiştir. 1878 Rus savaşını izleyen bu sayımda İstanbul nüfusu sayılmış, Trablus ve Arabistan’ın nüfusu ise tahmin edilmiştir. Aynı dönemde Nüfus Sicil-i Nizamnamesi çıkarılmış ve ilk kez Nüfus Müdürlüğü kurularak nüfus tezkereleri ile doğum, ölüm, yer değiştirme olaylarının kaydına başlanmıştır. 1891 yılında Bab-ı Ali’de Merkezi İstatistik Encümeni kurulmuş, istatistik hizmetleri kanuni bir esasa bağlanmıştır.
1918 yılında çıkarılan yeni bir kanunla istatistik faaliyeti sadarete bağlı istatistik Müdüriyet-i Umumiye’ si bünyesinde toplanmış, kanunun uygulamasına bir yıl devam edildikten sonra kaldırılmış ve eski sistem Cumhuriyete kadar devam etmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra, Türkiye’nin karşılaştığı önemli ihtiyaçlardan biri de ülkemizde yaşayan nüfusun sayısının, sosyal ve ekonomik niteliklerinin bilinmesi olmuştur.
Ülkemizde nüfusumuzun sayı ve niteliklerini tespit amacıyla Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar ilki 1927 ikincisi 1935 yılında ve bu tarihten sonra her beş yılda bir olmak üzere, on üç kez Genel Nüfus Sayımı uygulanmıştır.
Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın kuruluş ve görevleri hakkında 219 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin (d) fıkrasını değiştiren 23 Şubat 1990 tarih ve 403 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği ülkemizde bundan sonra Genel Nüfus Sayımları 10 yılda bir sonu “0” ile biten yıllarda yapılacaktır. Bir sonraki sayım 2000 yılında uygulanacaktır.
30 Temmuz 1997 tarih ve 4300 sayılı Genel Nüfus Tespiti yapılması ve seçmen kütüklerinin güncelleştirilmesi hakkındaki Kanun gereği yerleşim yerleri itibariyle ikametgaha dayalı sayısal sonuçları elde etmek amacıyla 30 Kasım 1997 tarihinde Genel Nüfus Tespiti yapma görevi Enstitümüze verilmiştir.
Enstitümüz, bu yasaya göre 30 Kasım 1997 tarihinde Genel Nüfus Tespitinin uygulamasını yapmıştır. Genel Nüfus Tespitinin veri değerlendirme sürecinde ülkemizde ilk defa bir büyük sayımın tüm veri işleme faaliyetleri tam bilgisayar destekli olarak yapılmış, veri giriş işlemleri ICR (Akıllı Karakter Okuyucu) teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

23 Şubat 1990 tarih ve 403 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği 10 yılda bir sonu “0” ile biten yıllarda yapılması planlanan Genel Nüfus sayımı 22 Ekim 2000 tarihinde uygulanmıştır. Bu sayım, Cumhuriyet tarihinin 14. Genel Nüfus Sayımı olmuştur.

Sayımın Amacı
Sayım günü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan, bütün nüfusun (yabancılar dahil) sayısını, sosyal ve ekonomik niteliklerini, ülkemizin idari bölünüşüne göre tam ve doğru olarak belirlemek amaçlanmaktadır.
Sayımın Sistemi, Yöntemi ve Kapsamı
Şimdiye kadar yapılan sayımlar, tam sayım olarak ve milli sınırlarımız içindeki bütün nüfusu saymak suretiyle bir günde uygulanmıştır. Sayımın sistemi gereği nüfus, tespit günü kişiler nerede bulunuyorsa orada tespite tabi tutulmuştur (De facto). Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız sayım dışı kalmış, buna karşılık sayım günü sınırlarımız içinde yaşayan veya geçici olarak bulunan Türk uyruklu olmayan kişiler (yabancılar) sayıma dahil edilmiştir.
Ancak, 1997 yılında yapılan tespitte ise kişilerin daimi ikametgahları sorularak, daimi ikametgahlarını hangi yerleşim yeri olarak beyan etmişler ise o yerleşim yeri nüfusuna dahil edilmiştir (De jure).
2000 yılında yapılacak olan nüfus sayımının hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. Bu sayımın tüm veri işleme faaliyetlerinin tam bilgisayar destekli olarak yapılması ve veri giriş işlemlerinin ICR (Akıllı Karakter Okuyucu) teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilmesi için uzman enstitü kadroları çalışmalarını sürdürmektedir

Sayımın Organizasyonu


Ülke genelinde bir milyona yakın kişinin görev aldığı nüfus sayımının alan organizasyonu “Genel Nüfus Sayımı Sayım Komiteleri ve Bürolarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esaslarına Ait Yönetmelik” gereği illerde Vali veya Vali Yardımcısı, ilçelerde ise Kaymakamlar başkanlığında kurulan İl ve İlçe Sayım Komiteleri tarafından yürütülmektedir.

İl ve İlçe Sayım Komiteleri, ilgili yönetmelikte belirtilen hususların yanısıra her sayımda Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın hazırlayıp Sayım Komitelerine gönderdiği genelgeler doğrultusunda sayımı uygulamakla yükümlüdür. Sayım Komiteleri, sorumluluk alanı içerisinde yer alan tüm nüfusun kapsanması için gerekli olan Sayım Bölgelerinin oluşturulması, sayımda görev alacak kişilerin belirlenmesi ve sayımın alan uygulamasının tam ve doğru olarak yapılmasından sorumludur.
Ülkemizdeki nüfusun tam olarak sayılabilmesi için sayımı yapılacak adreslerin ve bu adreslerdeki yapıların niteliklerinin tam olarak bilinmesi gerekmektedir. Adres Çerçevesi olarak tanımlanan bu bilgiler her sayım memurunun görev alacağı bölgelerin belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Adres Çerçevesinin oluşturulması amacıyla, sayımdan önce de bütün sokak ve caddelere isim veya numara verilmiş ve içinde insan bulunan veya bulunması muhtemel olan bütün yapıların numaralandırılması ve bu adreslerde yaşayan kişilerin tespitini kapsayan “Numaralama Çalışması” yapılmıştır. Bu çalışma belediye teşkilatı bulunan yerlerde belediyeler, belediye teşkilatı bulunmayan bucak ve köylerde muhtarlıklar tarafından yapılmıştır.
Bir sayım memurunun sayım günü ziyaret edeceği adres listesi sayım bölgesi olarak tanımlanmaktadır. Genel Nüfus Sayımı öncesinde yapılan pretest çalışmaları ile bir sayım memurunun sayım günü il ve ilçe merkezlerinde ortalama 22 hane (en fazla 100 nüfus), bucak ve köylerde ortalama 25 hane (en fazla 130 nüfus) ‘nin sayımını yapabileceği tespit edilmiştir. Bu tanım doğrultusunda sayım bölgeleri, İl ve İlçe Sayım Komiteleri tarafından Numaralama Çalışması ile belirlenen güncel adres çerçevesi ve bu adreslerdeki nüfus bilgileri kullanılarak belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen DİE dışındaki kurumlar tarafından yürütülen çalışmalarda, DİE’nin 750 teknik personeli tarafından ilçe bazında danışmanlık hizmeti verilerek İl ve İlçe Sayım Komitelerine teknik destek sağlanmıştır.
Bu organizasyon çerçevesinde Genel Nüfus Sayımlarının doğru ve eksiksiz bir şekilde uygulanabilmesi için DİE dışındaki kurumlar tarafından yapılan çalışmaların da sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

Sayım Sonrası Çalışmalar

22 Ekim 2000 tarihinde uygulanan Genel Nüfus Sayımının geçici sonuçları, sayımı takiben üç gün içinde İl ve İlçe Sayım Komiteleri tarafından faks ile Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığına gönderilmiştir. Bu bilgiler ile önceki sayım sonuçları dikkate alınarak yapılan analiz ve projeksiyon sonuçları karşılaştırıldığında, birçok ildeki bazı yerleşim yerlerinde nüfus artışının tahminlerin üzerinde olduğu görülmüştür. Ayrıca, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, Devlet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yazılı ve sözlü olarak sayım günü ve sonrasında hayali nüfus yazımı yapılan yerlerle ilgili yoğun ihbarlar almıştır.
Hayali nüfus yazılan yerlerin tespit edilebilmesi amacıyla öncelikli olarak ülkemizdeki tüm il, ilçe, bucak ve köylerin nüfus büyüklüğündeki değişim, önceki sayımlara göre yapılan nüfus projeksiyonları ile karşılaştırılarak, tahminlerin üzerinde nüfus artış hızına sahip olan yerleşim yerleri tespit edilmiştir. Bu çalışmaya ek olarak, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının genelgeleriyle tanımlanan, bir sayım memurunun görev alacağı sayım bölgesi tanımına uyulmayan diğer bir ifadeyle belirlenen ölçütlerden daha fazla nüfus yazılan sayım bölgeleri tespit edilmiştir. Ayrıca, sayımın uygulanmasından önce belediye teşkilatı bulunan yerlerde belediyeler, belediye teşkilatı bulunmayan bucak ve köylerde muhtarlıklar tarafından yapılan Numaralama Çalışmasında her yerleşim yeri için oluşturulan adres çerçevesi ile sayım defterlerindeki adresler karşılaştırılarak tutarsızlıklar tespit edilmiştir. Bütün bu kriterler gözönüne alınarak yapılan analizler sonucunda hayali nüfus yazımı için alan kontrolü yapılacak yerleşim yerlerine karar verilmiştir. Bu çalışma sonucunda 73 ilimizde toplam 2290 yerleşim yeri hayali nüfus yazımının kontrolü için incelemeye alınmıştır.
Hayali nüfus yazımı yapılan yerleşim yerlerine ait sistematik hataların belirlenmesi amacıyla sayım defterleri incelemeye alınmıştır. Sayım defterleri DİE’nin merkezinde bu konuda özel eğitim almış personel tarafından incelenmiştir.

Sayım defterlerinde ve alan incelemelerinde hayali nüfus yazımı ile ilgili olarak tespit edilen sistematik hatalar aşağıda özetlenmiştir;
· Hayali mahalle, sokak veya adreslerde hayali nüfus yazımı,
· Mevcut adreslerde hayali veya mükerrer nüfus yazımı,
· Nüfus kütüklerindeki nüfusun hayali yazımı,
· Özel sayım bölgelerinde (yurtlar, oteller, mevsimlik işçilerin bulunduğu çadırlar, terminaller, işyerleri, vb.) hayali nüfus yazımı,
· Sayım günü seyahat halinde olan nüfusun mükerrer yazımı,
· Arsa, inşaat, ahır, samanlık ve depo gibi yerlerde hayali nüfus yazımı,
· Aynı sayım bölgesinde (aynı sayım defteri) ardışık hanelerde, sayım defterinin tamamını doldurmak suretiyle hanedeki kişi sayısı 7 ve 7’nin katları olacak şekilde hayali nüfus yazımı,
· Bir sayım memurunun defterinde farklı yazı karakterleri ile hayali nüfus yazımı,
· Sayımın alan organizasyonunda, her sayım memurunun kentlerde en çok 100, köylerde en çok 130 nüfusu yazabileceği şekilde sayım bölgeleri oluşturulmasına rağmen bazı sayım memurlarının planlanandan daha fazla defter kullanarak hayali nüfus yazması.

Hayali nüfus yazılan yerleşim yerlerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar sonucunda hayali nüfus yazıldığı tahmin edilen tüm yerleşim yerlerinde, sayım defterleri fiilen alanda kontrol edilerek hayali yazılan nüfus belirlenmiştir.

Sayım Sonuçları

2000 Genel Nüfus Sayımı geçici sonuçlarının sayımı takiben bir hafta içinde kamuoyuna açıklanması planlanmıştı. Ancak, birçok ilimize ait bazı yerleşim yerlerinde hayali nüfus yazılması nedeniyle bu açıklamanın hayali yazımların tespitinden sonra yapılmasına karar verilmiş, 2000 Genel Nüfus Sayımının il bazında geçici sonuçları 2001 yılı ocak ayında duyurulmuştur.

2000 Genel Nüfus Sayımının değerlendirilmesi 26 Ağustos 2002 tarihi itibariyle 22 ayda tamamlanmış olup il, ilçe ve köy bazında nüfuslar kesinleşmiştir.

2000 Genel Nüfus Sayımından önceki sayımların değerlendirilme süresi yaklaşık 3.5-4 yıldır. 2000 Genel Nüfus Sayımı ise 2 yıldan daha kısa sürede değerlendirilmiştir.
2000 Genel Nüfus Sayımının sonuçları, sayımdan sonra gerçekleşen idari bölünüş değişikliklerini de içerecek şekilde güncelleştirilmiş ve 3 Kasım 2002 tarihinde yapılacak erken Genel Seçimlerindeki milletvekili dağılımına esas olmak üzere Yüksek Seçim Kuruluna gönderilmiştir.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Türkiye'deki nüfus sayımları 1927-2000 arası Türkiye'de 14 kez nüfus sayımı yapılmıştır. Nüfus sayımının ilki 1927'de ikincisi ise 1935'de gerçekleşmiştir. 1935 yılından sonra her 5 yılda bir nüfus sayımı yapılmıştır. 1990 yılında çıkarılan bir kanunla nüfus sayımlarının her 10 yılda bir yapılması kararlaştırılmıştır.

1997 yılında seçmen kütüklerinin belirlenmesine yönelik bir sayım daha yapılmıştır.

Sayım yıllarına göre sonuçlar aşağıdaki gibidir.

Yıl Nüfus
20.10.1927---13.648.270
20.10.1935---16.158.018
20.10.1940---17.820.950
21.10.1945---18.790.174
22.10.1950---20.947.188
23.10.1955---24.064.763
23.10.1960---27.754.820
24.10.1965---31.391.421
25.10.1970---35.605.176
26.10.1975---40.347.719
12.10.1980---44.736.957
20.10.1985---50.664.458
21.10.1990---56.473.035
30.11.1997---62.865.574
22.10.2000---67.803.927

67 MİLYON KİŞİYE ARMAĞANIMDIR:p
Quo vadis?
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
27 Aralık 2010       Mesaj #7
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Konuya ek bilgi:



İşte Türkiye'nin nüfusu !
Türkiye nüfusu 70 milyon 586 bin 256 kişi olarak açıklandı.


İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Adresi Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine'' göre 2007 sonu itibarıyla Türkiye nüfusunu, 70 milyon 586 bin 256 kişi olarak açıkladı.

İşte TÜRKİYE NÜFUSU:
70 MİLYON 586 BİN 256 kişi
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, nüfus kayıt sistemi ile artık bundan böyle nüfus sayımı yapılmayacağını açıkladı. Atalay, vatandaşlık numarası ile adreslerin ortak noktada toplanacağını bildirdi.

İşte İl il Türkiye nüfusu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın katılımıyla Türkiye İstatistik Kurumu'nda (TÜİK) ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi''nden elde edilen veriler değerlendirildi.

Basın toplantısında konuşan Bakan Atalay, ''Vatandaşlık numarası ile adresler ortak noktada toplanacak. Bütün kurumlarımız merkezi kayıt sistemini kullanacak. Göçler buradan takip edilecek. Ve bundan böyle nüfus sayımı yapılmayacak. Bu kayıt sistemlerinden nüfus artışı takip edilebilecek.'' dedi.

Bakan Ekren, "2000 yılına ait verilere göre, nüfus sayısı 67 milyon 803 bin 907'dir. Buna göre 2000'e göre değişim oranı yüzde 4.10'dur." dedi.

ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ 2007 NÜFUS SAYIMI SONUÇLARI

Ülkemizde, sonuncusu 2000 yılında olmak üzere bugüne kadar 14 Genel Nüfus Sayımı yapılmıştır. Sokağa çıkma yasağı uygulanarak bir günde yapılan bu sayımlarda, kişiler sayım günü bulundukları yerde, yani de facto yöntemine göre sayılmışlardır.

2006 yılında çıkarılan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile ülkemizdeki nüfus sayımlarının da veri kaynağını oluşturacak yeni bir sistem kurulmuştur. Sistemin kurulmasına yönelik tüm çalışmalar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) koordinasyonunda il ve ilçelerde vali ve kaymakamların başkanlığında oluşturulan yürütme komiteleri marifetiyle gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, önce ülkemizdeki tüm adres bilgilerinin kaydedildiği Ulusal Adres Veri Tabanı oluşturulmuştur. Daha sonra, bu adreslerde ikamet eden vatandaşlar T.C. kimlik numaraları, yabancı uyruklu kişiler ise pasaport numaraları aracılığıyla adresle ilişkilendirilerek kayıt altına alınmış ve Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) oluşturulmuştur. Böylece, nüfus sayımlarında yaşanan mükerrer kayıt ya da kayıt olmama gibi sorunlar ortadan kaldırılmıştır. TÜİK tarafından kurulan ADNKS, 5490 sayılı Kanun gereği İçişleri Bakanlığı'na devredilmiştir.

Söz konusu Kanun uyarınca, kamu kurum ve kuruluşları adrese yönelik tüm idari işlemlerinde artık bu sistemi kullanacak, yerleşim yerleri ayrımında nüfusun büyüklüğü ve temel nitelikleri hakkında güncel bilgiler de bu sistemden elde edilecektir. Ülkemizin nüfusuna ilişkin bilgiler, sadece on yılda bir yapılan nüfus sayımları yerine, "de jure" yöntemi olarak bilinen ikamet adresine dayalı olarak her yıl TÜİK tarafından yayımlanacaktır.

Yeni sistemden elde edilen ilk nüfus sayımı sonuçları, bu haber bülteni ile kamuoyuna duyurulmaktadır.

31 Aralık 2007 tarihi itibariyle Türkiye nüfusu 70,586,256 kişidir.

Nüfusun 35,376,533'ünü erkek, 35,209,723'ünü ise kadınlar oluşturmaktadır.

Ülkemizde ikamet eden nüfusun % 70.5'i şehirlerde yaşamaktadır.

Şehir nüfusu (il ve ilçe merkezlerinde ikamet eden nüfus) 49,747,859, köy nüfusu (bucak ve köylerde ikamet eden nüfus) ise 20,838,397 kişidir.

Şehirlerde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il % 92.7 ile Ankara, en düşük olduğu il ise % 31.8 ile Ardahan'dır.

Ülkemiz nüfusunun % 17.8'i İstanbul'da ikamet etmektedir.

İstanbul ilinde 12,573,836 kişi ikamet etmektedir. Toplam nüfusun sırasıyla; % 6.3'ü Ankara'da, % 5.3'ü İzmir'de, % 3.5'i Bursa'da, % 2.8'i Adana'da ikamet etmektedir. Nüfusu en az olan beş il ise sırasıyla; Bayburt, Tunceli, Ardahan, Kilis ve Gümüşhane'dir. En az nüfusa sahip Bayburt'da ikamet eden kişi sayısı 76,609'dur.

Türkiye nüfusunun yarısı 28.3 yaşından küçüktür.

Ülkemizde ortanca yaş 28.3'tür. Ortanca yaş erkeklerde 27.7 iken, kadınlarda 28.8'dir. Şehirlerde ikamet edenlerin ortanca yaşı 28.4, köylerde ise 27.9'dur.

Nüfusun % 66.5'i 15 ile 64 yaşları arasındadır.

15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun % 66.5'ini oluşturmaktadır. Ülkemiz nüfusunun % 26.4'ü 0-14 yaş grubunda, % 7.1'i ise 65 ve daha yukarı yaş grubundadır.

Türkiye'de kilometrekareye düşen kişi sayısı 92 kişidir.

Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen bir kilometrekareye düşen kişi sayısı, Türkiye genelinde 92 iken illere göre 11 ile 2,420 kişi arasında değişmektedir.İstanbul2,420 kişi ile nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu ildir. Bunu sırasıyla; 398 kişi ile Kocaeli, 311 kişi ile İzmir, 238 kişi ile Hatay ve 234 kişi ile Bursa illeri izlemektedir. Nüfus yoğunluğunun en az olduğu il ise 11 kişi ile Tunceli'dir. Yüzölçümü büyüklüğüne göre ilk sırada yer alan Konya ilindeki nüfus yoğunluğu 50, yüzölçümü en küçük olan Yalova ilindeki nüfus yoğunluğu ise 215 kişidir (Tablo 1).

Ülkemizde 98,064 yabancı uyruklu kişi ikamet etmektedir.

Türkiye'de ikamet eden nüfusun % 0.14'ü yabancı uyrukludur. Yabancı uyrukluların en fazla bulunduğu ilk beş il sırasıyla; İstanbul (42,228), Bursa (11,495),Ankara(7,166),İzmir(6,707) ve Antalya (6,343) illeridir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıl Nüfus
20.10.1927---13.648.270 de facto tarzı nüfus sayımı
20.10.1935---16.158.018 de facto tarzı nüfus sayımı
20.10.1940---17.820.950 de facto tarzı nüfus sayımı
21.10.1945---18.790.174 de facto tarzı nüfus sayımı
22.10.1950---20.947.188 de facto tarzı nüfus sayımı
23.10.1955---24.064.763 de facto tarzı nüfus sayımı
23.10.1960---27.754.820 de facto tarzı nüfus sayımı
24.10.1965---31.391.421 de facto tarzı nüfus sayımı
25.10.1970---35.605.176 de facto tarzı nüfus sayımı
26.10.1975---40.347.719 de facto tarzı nüfus sayımı
12.10.1980---44.736.957 de facto tarzı nüfus sayımı
20.10.1985---50.664.458 de facto tarzı nüfus sayımı
21.10.1990---56.473.035 de facto tarzı nüfus sayımı
30.11.1997---62.865.574 de facto tarzı nüfus sayımı
22.10.2000---67.803.927 de jura tarzı nüfus sayımı

Ancak, 1997 yılında yapılan tespitte ise kişilerin daimi ikametgahları sorularak, daimi ikametgahlarını hangi yerleşim yeri olarak beyan etmişler ise o yerleşim yeri nüfusuna dahil edilmiştir (De jure).

Şimdiye kadar yapılan sayımlar, tam sayım olarak ve milli sınırlarımız içindeki bütün nüfusu saymak suretiyle bir günde uygulanmıştır. Sayımın sistemi gereği nüfus, tespit günü kişiler nerede bulunuyorsa orada tespite tabi tutulmuştur (De facto).
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1960 dan 2010 a kadar yokmu?????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mayıs 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1927'den 2007'ye nüfus sayımları yazarmısınız???

Benzer Konular

9 Mayıs 2014 / Misafirmm Soru-Cevap
19 Ocak 2015 / Misafir Soru-Cevap
11 Kasım 2008 / asla_asla_deme Coğrafya
6 Ekim 2012 / KR30N Soru-Cevap
22 Mayıs 2013 / Misafirim_Ben Soru-Cevap