Arama

Tiyatro nedir, özellikleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 28 Şubat 2013 Gösterim: 79.577 Cevap: 23
sorucu - avatarı
sorucu
Ziyaretçi
19 Nisan 2009       Mesaj #1
sorucu - avatarı
Ziyaretçi
tiyatronun özellileri nelerdir?
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Tiyatronun Öğeleri
Bir tiyatro eserinde iki temel öğe vardır:
a) Tiyatroda Olay: Her tiyatro eserinde bir olay ya da olaylar zinciri vardır. Bu olaylar eyleme dönüşmüş tutkular, özlemler, düşler ve isteklerdir. Her oyunda dramatik eylem, bir anadüşünceye, bir duyguya dayanır. Sözgelimi, Shakespeare’nin Kral Lear adlı tiyatro eserindeki olaylarla okuyucuya iletilmek istenen düşünce şudur: “Güzel ve parlak sözlere inanış, körü körüne güven, en güçlü kişileri bile yıkıma götürür.” Oyunda, Kral Lear kızlarının yaldızlı sözlerine inanarak onlarla iktidarı paylaşır. Kızları da devleti ele geçirince babalarını saraydan kovarlar. Bunun üzerine Kral Lear, doğru sözlü olduğu, gerçekleri yüzüne karşı söylediği için mirasından yoksun bıraktığı kızının yanına sığınır. Kızlarının aldatıcı sözlerine kanarak yitirdiklerini düşünür ve sonunda çıldırır. Böylece bir dizi dramatik olay ortaya çıkar.
Sponsorlu Bağlantılar



b) Tiyatroda Kişiler: Tiyatro eserlerinde olaylar bir savaşımdan (mücadeleden) doğar. Bu savaşımda farklı güçler karşı karşıya gelir. Oyun da böylece yeni boyutlar kazanır. Olayların ortaya çıkışında etken olan varlıklara oyunun kişileri denir. Tiyatronun amacı insan ve toplum yaşamını anlatmak olduğuna göre insansız bir tiyatro düşünülemeyeceği açıktır. Romanda olduğu gibi, tiyatroda da yazar tipleş-tirme ya da karakter çizme yöntemine başvurabilir.

Tiyatro eserlerinde olay ve kişiler gibi temel öğeler yanında dekor, giysi ve ışık gibi yardımcı öğeler de bulunur. Bir tiyatro eseri serim (başlangıç), düğüm (gelişim) ve çözüm (sonuç) gibi bölümlerden oluşur.

Tiyatro Eseri (Oyun, Piyes): Sahnede oynanmak için yazılmış eserlerdir. Oluş halindedirler. Yazarın ağzından anlatılmaz.

Olay: Tiyatro eserinin konusudur. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşur.

Kişi: Tiyatro eserinde kişiler eylem içinde verilir.

Üslup: Söyleyiş özelliğidir.

Oyuncu: Tiyatronun temelini oluştururlar. Rolü canlandırırlar.

Sahne: Olayın geçtiği yerdir. (Fıkra, meclis)

Seyirci: Tiyatro izleyicisidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tiyatro Nedir?
Tiyatro, çeşitli tiyatro gösterilerinin izleyici önünde oynandığı yere denir. Tiyatro sözcüğü Yunanca’da “seyirlik yeri” anlamına gelen teatron’dan türetilmiş, dilimize İtalyanca’daki teatro sözcüğünden geçmiştir. Tiyatro, hayatta gelip geçmiş veya olabilecek yada tümüyle imgesel olayların belli yerlerde, yetenekli kişilerce (artistlerce) seyirciler önünde canlandırılması sanatıdır. İçinde bu sanatın gösterildiği yapıya tiyatro, burada temsil edilmek üzere hazırlanmış yazıya da tiyatro yapıtı (piyes) denir. Günümüzde modern bir tiyatro binası başlıca üç bölümden oluşur. İzleyicilerin oturarak oyunu izlediği oditoryum, oyunun sergilendiği sahne, sahnenin iki kenarında ve arkasında çeşitli dekor ve gereçlerin bulunduğu sahne arkası yada kulis.

Sponsorlu Bağlantılar

Tiyatro yapıtları Anadolu’nun Eski Çağ’da gelişmiş büyük kentlerinde (Side, Aspendos, Efes, Bergama vb.) ve Ege uygarlığının geliştiği ülkelerde, üstleri açık olarak (açık hava tiyatrosu), özellikle dağların ve tepelerin yamaçlarında, eteklerinde kuruludur. Seyircilerin oturacakları yerler, basamaklar ve yarım daireler oluşturacak biçimde yükselirdi (anfiteatro). Yarım dairenin ortasında ve en alt sıranın önünde orkestra, gerisinde oyuncuların soyunma odaları ile depolar vardı.

Tarih boyunca toplumların değişimine paralel olarak tiyatro çeşitli evrimler geçirmiştir. Mesela Romalılar ayrı biçimde taştan, büyük tiyatrolar yaptılar. Roma tiyatrosunda basamaklı sıralara duvarlar destek oldu. Sahnenin de değişik bir görünüşü vardı. Yerler sınıflara göre ayrılmıştı.
Ortaçağ Avrupa’sında dinsel konularla ilgili temsiller kiliselerde verildi. Daha sonra tiyatro kiliseler dışında da gelişti. Temsiller kent meydanlarına kurulan salaş sahnelerde verilmeye başlandı.

Rönesans sonlarında tiyatro büyük önem kazandı. Opera türünün doğuşu da bu çağda olmuştur. XVIII. Yüzyılda birer sanat anıtı olan opera binaları yapıldı. Tiyatro uluslar arası bir sanat kolu haline geldi; tiyatro için okullar açıldı. XX. Yüzyılda tiyatro yapıları ve temsiller her yönüyle büyük gelişmeler gösterdi.
Tiyatro sanatı hareket ve sözle bir öyküyü canlandırma sanatıdır. Sahnelenen oyunun izleyici üzerinde güçlü bir etki oluşturması için dekor ve kostümün yanı sıra çeşitli ışıklandırma ve ses aygıtlarından da yararlanılır. Bir yada daha çok oyuncunun tanrılarla ilgili öyküleri canlandırdıkları dinsel törenlerden doğan bu sanatın ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Gene de tiyatro oyunları bir çok eski toplulukta ilkel biçimde de olsa sahneleniyordu.

Tiyatro sanatı Eski Yunan’da altın çağını yaşadı. Acı çekme ve ölüm gibi acıklı konuları işleyen ve mutsuz bir sonla biten trajedi ile yaşamın gülünç yanlarını ortaya koyan komedi türlerini Yunanlılar ortaya çıkardı. Klasik tiyatro olarak bilinen Eski Yunan oyunları, tıpkı daha yeni sayılan yazarların bir yüzyıl öncesine kadar yazdıkları oyunlar gibi koşuk biçiminde yazılıyordu. Bugün yazılan oyunların hemen hemen tümü ise düz yazıyla kaleme alınmıştır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Tiyatronun Öğeleri
Bir tiyatro eserinde iki temel öğe vardır:
a) Tiyatroda Olay: Her tiyatro eserinde bir olay ya da olaylar zinciri vardır. Bu olaylar eyleme dönüşmüş tutkular, özlemler, düşler ve isteklerdir. Her oyunda dramatik eylem, bir anadüşünceye, bir duyguya dayanır. Sözgelimi, Shakespeare’nin Kral Lear adlı tiyatro eserindeki olaylarla okuyucuya iletilmek istenen düşünce şudur: “Güzel ve parlak sözlere inanış, körü körüne güven, en güçlü kişileri bile yıkıma götürür.” Oyunda, Kral Lear kızlarının yaldızlı sözlerine inanarak onlarla iktidarı paylaşır. Kızları da devleti ele geçirince babalarını saraydan kovarlar. Bunun üzerine Kral Lear, doğru sözlü olduğu, gerçekleri yüzüne karşı söylediği için mirasından yoksun bıraktığı kızının yanına sığınır. Kızlarının aldatıcı sözlerine kanarak yitirdiklerini düşünür ve sonunda çıldırır. Böylece bir dizi dramatik olay ortaya çıkar.



b) Tiyatroda Kişiler: Tiyatro eserlerinde olaylar bir savaşımdan (mücadeleden) doğar. Bu savaşımda farklı güçler karşı karşıya gelir. Oyun da böylece yeni boyutlar kazanır. Olayların ortaya çıkışında etken olan varlıklara oyunun kişileri denir. Tiyatronun amacı insan ve toplum yaşamını anlatmak olduğuna göre insansız bir tiyatro düşünülemeyeceği açıktır. Romanda olduğu gibi, tiyatroda da yazar tipleş-tirme ya da karakter çizme yöntemine başvurabilir.

Tiyatro eserlerinde olay ve kişiler gibi temel öğeler yanında dekor, giysi ve ışık gibi yardımcı öğeler de bulunur. Bir tiyatro eseri serim (başlangıç), düğüm (gelişim) ve çözüm (sonuç) gibi bölümlerden oluşur.

Tiyatro Eseri (Oyun, Piyes): Sahnede oynanmak için yazılmış eserlerdir. Oluş halindedirler. Yazarın ağzından anlatılmaz.

Olay: Tiyatro eserinin konusudur. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşur.

Kişi: Tiyatro eserinde kişiler eylem içinde verilir.

Üslup: Söyleyiş özelliğidir.

Oyuncu: Tiyatronun temelini oluştururlar. Rolü canlandırırlar.

Sahne: Olayın geçtiği yerdir. (Fıkra, meclis)

Seyirci: Tiyatro izleyicisidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tiyatro Biçimleri
Tiyatro türünün başlıca biçimleri şunlardır:

a) Benzetmeci Tiyatro : Sahnede gösterilenlerin gerçek yaşamdan farklı olmadığını anlatan tiyatro eserleri, benzetmeci tiyatronun örnekleridir. Bu tür tiyatronun amacı, seyircileri Sahnede gördüklerinin bir oyun olmadığı, yaşamlarından bir kesit olduğu düşüncesine götürmektir. Benzetmeci tiyatro, seyirciyi böylece yanıltmak ister. Oyuncular, Sahnede rol yaparken sanki hiç seyirci yokmuş gibi davranırlar. Oyunun bitiminde de ortada gözükmeyerek seyircide uyandırdıkları etkinin sürüp gitmesini düşünürler.



b) Göstermeci Tiyatro : Bu tiyatro biçimi benzetmeci tiyatroya karşıt bir anlayışla geliştirilmiştir. Göstermeci tiyatroda Sahnede gösterilenlere aldanmamak gerektiği, bunun bir oyundan ibaret olduğu vurgulanır. Sahne ile seyirci arasında yakın bir diyalog vardır. Oyuncular zaman zaman seyircilere seslenirler ve Sahnede gösterilenlerin bir oyundan ibaret olduğunu hatırlatırlar. Türk halk tiyatrosundaki Orta oyunu, göstermeci tiyatronun tipik bir örneğidir.

c) Epik Tiyatro: Ünlü Alman oyun yazarı Bertold Brecht tarafından ortaya konulan epik tiyatro, göstermeci tiyatronun geliştirilmiş biçimidir. Bu tür tiyatroda amaç, seyirciyi Sahneye iyice yabancılaştırmaktır. Oyundaki olaylar arasında bir bütünlük yoktur.

Olaylar, durumlar parça parça verilir; arada bir şarkılar, Türküler söylenir, anlatıcılar devreye girer. Seyirci tam bir gözlemci olarak kalır. Acı duymak, sevinmek, coşkulanmak yerine durumlar üzerinde düşünür; kendisini ve olayları nasıl değiştirebileceğini anlamaya çalışır.

Brecht’in “halkçı tiyatro” adını verdiği epik tiyatro, Sahneyi bir ideolojinin propaganda aracı olarak kullanır; seyircilerin kalbine değil, kafasına seslenir. Bizde, Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ilk epik tiyatro denemesidir.
kaynak
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen bana tiyatro nedir?ve özelliklerini bildiren yazılar kısa olsunnnn
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2009       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tiyatro nedir ozellikleri nelerdir
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
14 Aralık 2009       Mesaj #7
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Blue Blood adlı kullanıcıdan alıntı

Tiyatronun Öğeleri
Bir tiyatro eserinde iki temel öğe vardır:
a) Tiyatroda Olay: Her tiyatro eserinde bir olay ya da olaylar zinciri vardır. Bu olaylar eyleme dönüşmüş tutkular, özlemler, düşler ve isteklerdir. Her oyunda dramatik eylem, bir anadüşünceye, bir duyguya dayanır. Sözgelimi, Shakespeare’nin Kral Lear adlı tiyatro eserindeki olaylarla okuyucuya iletilmek istenen düşünce şudur: “Güzel ve parlak sözlere inanış, körü körüne güven, en güçlü kişileri bile yıkıma götürür.” Oyunda, Kral Lear kızlarının yaldızlı sözlerine inanarak onlarla iktidarı paylaşır. Kızları da devleti ele geçirince babalarını saraydan kovarlar. Bunun üzerine Kral Lear, doğru sözlü olduğu, gerçekleri yüzüne karşı söylediği için mirasından yoksun bıraktığı kızının yanına sığınır. Kızlarının aldatıcı sözlerine kanarak yitirdiklerini düşünür ve sonunda çıldırır. Böylece bir dizi dramatik olay ortaya çıkar.



b) Tiyatroda Kişiler: Tiyatro eserlerinde olaylar bir savaşımdan (mücadeleden) doğar. Bu savaşımda farklı güçler karşı karşıya gelir. Oyun da böylece yeni boyutlar kazanır. Olayların ortaya çıkışında etken olan varlıklara oyunun kişileri denir. Tiyatronun amacı insan ve toplum yaşamını anlatmak olduğuna göre insansız bir tiyatro düşünülemeyeceği açıktır. Romanda olduğu gibi, tiyatroda da yazar tipleş-tirme ya da karakter çizme yöntemine başvurabilir.

Tiyatro eserlerinde olay ve kişiler gibi temel öğeler yanında dekor, giysi ve ışık gibi yardımcı öğeler de bulunur. Bir tiyatro eseri serim (başlangıç), düğüm (gelişim) ve çözüm (sonuç) gibi bölümlerden oluşur.

Tiyatro Eseri (Oyun, Piyes): Sahnede oynanmak için yazılmış eserlerdir. Oluş halindedirler. Yazarın ağzından anlatılmaz.

Olay: Tiyatro eserinin konusudur. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşur.

Kişi: Tiyatro eserinde kişiler eylem içinde verilir.

Üslup: Söyleyiş özelliğidir.

Oyuncu: Tiyatronun temelini oluştururlar. Rolü canlandırırlar.

Sahne: Olayın geçtiği yerdir. (Fıkra, meclis)

Seyirci: Tiyatro izleyicisidir.



Alıntı
Blue Blood adlı kullanıcıdan alıntı

Tiyatro Biçimleri
Tiyatro türünün başlıca biçimleri şunlardır:

a) Benzetmeci Tiyatro : Sahnede gösterilenlerin gerçek yaşamdan farklı olmadığını anlatan tiyatro eserleri, benzetmeci tiyatronun örnekleridir. Bu tür tiyatronun amacı, seyircileri Sahnede gördüklerinin bir oyun olmadığı, yaşamlarından bir kesit olduğu düşüncesine götürmektir. Benzetmeci tiyatro, seyirciyi böylece yanıltmak ister. Oyuncular, Sahnede rol yaparken sanki hiç seyirci yokmuş gibi davranırlar. Oyunun bitiminde de ortada gözükmeyerek seyircide uyandırdıkları etkinin sürüp gitmesini düşünürler.



b) Göstermeci Tiyatro : Bu tiyatro biçimi benzetmeci tiyatroya karşıt bir anlayışla geliştirilmiştir. Göstermeci tiyatroda Sahnede gösterilenlere aldanmamak gerektiği, bunun bir oyundan ibaret olduğu vurgulanır. Sahne ile seyirci arasında yakın bir diyalog vardır. Oyuncular zaman zaman seyircilere seslenirler ve Sahnede gösterilenlerin bir oyundan ibaret olduğunu hatırlatırlar. Türk halk tiyatrosundaki Orta oyunu, göstermeci tiyatronun tipik bir örneğidir.

c) Epik Tiyatro: Ünlü Alman oyun yazarı Bertold Brecht tarafından ortaya konulan epik tiyatro, göstermeci tiyatronun geliştirilmiş biçimidir. Bu tür tiyatroda amaç, seyirciyi Sahneye iyice yabancılaştırmaktır. Oyundaki olaylar arasında bir bütünlük yoktur.

Olaylar, durumlar parça parça verilir; arada bir şarkılar, Türküler söylenir, anlatıcılar devreye girer. Seyirci tam bir gözlemci olarak kalır. Acı duymak, sevinmek, coşkulanmak yerine durumlar üzerinde düşünür; kendisini ve olayları nasıl değiştirebileceğini anlamaya çalışır.

Brecht’in “halkçı tiyatro” adını verdiği epik tiyatro, Sahneyi bir ideolojinin propaganda aracı olarak kullanır; seyircilerin kalbine değil, kafasına seslenir. Bizde, Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ilk epik tiyatro denemesidir.
kaynak


Tiyatro Nedir?
Tiyatro, çeşitli tiyatro gösterilerinin izleyici önünde oynandığı yere denir. Tiyatro sözcüğü Yunanca’da “seyirlik yeri” anlamına gelen teatron’dan türetilmiş, dilimize İtalyanca’daki teatro sözcüğünden geçmiştir. Tiyatro, hayatta gelip geçmiş veya olabilecek yada tümüyle imgesel olayların belli yerlerde, yetenekli kişilerce (artistlerce) seyirciler önünde canlandırılması sanatıdır. İçinde bu sanatın gösterildiği yapıya tiyatro, burada temsil edilmek üzere hazırlanmış yazıya da tiyatro yapıtı (piyes) denir. Günümüzde modern bir tiyatro binası başlıca üç bölümden oluşur. İzleyicilerin oturarak oyunu izlediği oditoryum, oyunun sergilendiği sahne, sahnenin iki kenarında ve arkasında çeşitli dekor ve gereçlerin bulunduğu sahne arkası yada kulis.


Tiyatro yapıtları Anadolu’nun Eski Çağ’da gelişmiş büyük kentlerinde (Side, Aspendos, Efes, Bergama vb.) ve Ege uygarlığının geliştiği ülkelerde, üstleri açık olarak (açık hava tiyatrosu), özellikle dağların ve tepelerin yamaçlarında, eteklerinde kuruludur. Seyircilerin oturacakları yerler, basamaklar ve yarım daireler oluşturacak biçimde yükselirdi (anfiteatro). Yarım dairenin ortasında ve en alt sıranın önünde orkestra, gerisinde oyuncuların soyunma odaları ile depolar vardı.

Tarih boyunca toplumların değişimine paralel olarak tiyatro çeşitli evrimler geçirmiştir. Mesela Romalılar ayrı biçimde taştan, büyük tiyatrolar yaptılar. Roma tiyatrosunda basamaklı sıralara duvarlar destek oldu. Sahnenin de değişik bir görünüşü vardı. Yerler sınıflara göre ayrılmıştı.
Ortaçağ Avrupa’sında dinsel konularla ilgili temsiller kiliselerde verildi. Daha sonra tiyatro kiliseler dışında da gelişti. Temsiller kent meydanlarına kurulan salaş sahnelerde verilmeye başlandı.

Rönesans sonlarında tiyatro büyük önem kazandı. Opera türünün doğuşu da bu çağda olmuştur. XVIII. Yüzyılda birer sanat anıtı olan opera binaları yapıldı. Tiyatro uluslar arası bir sanat kolu haline geldi; tiyatro için okullar açıldı. XX. Yüzyılda tiyatro yapıları ve temsiller her yönüyle büyük gelişmeler gösterdi.
Tiyatro sanatı hareket ve sözle bir öyküyü canlandırma sanatıdır. Sahnelenen oyunun izleyici üzerinde güçlü bir etki oluşturması için dekor ve kostümün yanı sıra çeşitli ışıklandırma ve ses aygıtlarından da yararlanılır. Bir yada daha çok oyuncunun tanrılarla ilgili öyküleri canlandırdıkları dinsel törenlerden doğan bu sanatın ortaya çıkış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Gene de tiyatro oyunları bir çok eski toplulukta ilkel biçimde de olsa sahneleniyordu.

Tiyatro sanatı Eski Yunan’da altın çağını yaşadı. Acı çekme ve ölüm gibi acıklı konuları işleyen ve mutsuz bir sonla biten trajedi ile yaşamın gülünç yanlarını ortaya koyan komedi türlerini Yunanlılar ortaya çıkardı. Klasik tiyatro olarak bilinen Eski Yunan oyunları, tıpkı daha yeni sayılan yazarların bir yüzyıl öncesine kadar yazdıkları oyunlar gibi koşuk biçiminde yazılıyordu. Bugün yazılan oyunların hemen hemen tümü ise düz yazıyla kaleme alınmıştır


Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

tiyatro nedir ozellikleri nelerdir

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
acillllllllll lazım performasn ödevi için acilllllllllllll
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
14 Ekim 2010       Mesaj #9
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

acillllllllll lazım performasn ödevi için acilllllllllllll

Tiyatro Nedir?

Tiyatro, seyirciler önünde, oyuncuların sahnede canlandırmaları amacıyla yazılmış eserlere denir.
Bir sahne sanatıdır.
Tiyatro eseri, olayları oluş halinde gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir.
Bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların temsil etmesi amacıyla yazılmış edebi eserdir. Yunanca “theatron”dan doğmuştur. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat öğesidir. Bu edebiyat öğesi yanında tiyatro kavramı içinde oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik, dans gibi unsurları da katmak gerekir.
Tiyatronun diğer edebi eserlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken,bunun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini,okuyanın kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması,canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitab eder.
Bir tiyatro eserinde eseri yazan kişi veya kişilere ”müellif”, yazili bir metin veya dile getirilmesi oyunculara birakilmiş tasariya”eser”, oyunu sahnede canlandiran kişilere ”oyuncu” denilir ve bu üç varlik kesinlikle bulunur. Ayrica eserin sahnelenmesinde görev alan yönetici, dekoratör, işikçi, suflör gibi diger yardimci elemanlar da vardir.
Bir tiyatro eserinde;konu,kişiler,çevre,zaman,üslup,amaç gibi alti unsur vardir. Tiyatroda sosyal hayatin ve insan karakterlerinin tahlil ve tenkitleri yapilir. Tiyatroda en önemli hususlardan biri dildir. Fazla agir olmamasi,konuşma diline benzemesi istenir. Böylece ince fikirlerin ve esprilerin seyirci tarafindan kolayca kavranmasi saglanmiş olur.


Tiyatro ÇEşitleri

Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından,hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılmış olan yazılara tiyatro yapıtı ya da piyes denir.

Tiyatro eserleri müziksiz (trajedi, komedi, dram) ve müzikli (opera, operet, komedi müzikal, bale, revü, skeç) olmak üzere iki grupta toplanır. Ama edebi türler içinde en canlı ve yaşama en yakın olanı tiyatrodur.

Trajedi

Kişilere korku, heyecan ve acindirma telkinleriyle ders vermek amaci güden en eski tiyatro çeşididir. Nazim halinde yazilmasi ve degişmez kaidelere bagli olmasi sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrilir.
Trajediler genellikle beş perdelik oyunlardir. Eski Yunan’da,çok oynanan bu eserler 3 ve ya 6 perdelik de olabilirdi. O zamanki tiyatrolarda dekor bulunmaz,ancak sahnenin bir köşesinde olaylarin sebep ve sonuçlarini anlatan bir koro yer alirdi.
Kahramanlar; kral, kraliçe, prenses, eski Yunan’ın tanrı ve yarı tanrıları gibi en üst tabaka kişilerden seçilmiştir. Orta tabaka ve basit halk adamlarına rastlanmaz. Kahramanları arasında geçen olaylar insanların ruhi zayıflıklarını, ihtiraslarını, iradeye bağlı yüce davranışlarla çarpıştırır.
Trajedilerde; olay,zaman ve çevrede birlik demek olan ”üç birlik kuralı” benimsenmiştir. Trajedilerde iç içe girmiş karışık olaylar bulunmaz. Ayrıntıya girmeden tek bir olay gösterilir. Olayın ön ve son tarafları, sebepleri ve sonuçları gerektikçe konunun ağzından halka duyurulur. Buna “olay birliği” denir. Trajedi olayının bir günde (24 saat) olup bitmiş gibi gösterilmesine “zaman birliği”, tek bir şehrin
Belli bir köşesinde başlayan olayin yine orada bitmesine de “çevre(mekan) birligi” denir.
Trajedilerde parlak nutukları andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. Kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz. Trajedi şairleri mısralarının derin manalı ve hikmet dolu olmasına önem vermişlerdir
Trajedilerde kadere,ahlak,töre ve geleneklere üstün bir değer verilmiştir. Trajedinin maksadının “insani acılarının ifade edilerek seyircilerin ruhunda korku ve merhamet uyandırılması” olduğu kabul edilmektedir.

Komedi

Kişilerin,olay ve âdetlerin gülünç,eglendirici,yönlerini göstermek amaciyla ders vermeyi ve hoşça vakit geçirtmeyi hedef edinen tiyatro çeşididir.
Dalkavukluk (çıkar sağlamak için birine aşırı saygı gösteren kimse), korkaklık, cimrilik, dalgınlık, ukalalık gibi insanlar için birer kusur olan huy ve alışkanlıklar dev aynasında büyütülerek ve abartılarak seyirciyi güldürecek tarzda sahneye konulur. Bu kusurlar derece derece pek çok insanda bulunduğundan bir bakıma seyirciyi kendi kendine güldürmüş olur. Böylece seyirciye ince bir ders vermek istenir.
Komedilerde de konu, çevre, zaman birliği (üç birlik kuralı)benimsenmiştir. Konuları günlük hayattan alınan komedilerde kahramanlar rasgele kişilerdir. Çevre belli bir yerdir. Trajedilerin aksine kaba şakalar,kelime oyunları, kötüleyici imalar önemli yer tutmuştur. Molier’in komedileri üslup bakımından daha topludur.
Her zaman ve her yerde rastlanan insan kusurlarını belli tiplerde göstererek gülünç eden komedilere “karakter komedi”, belli bir toplumu ve ya bütün insanlığı alarak bozuk ve aksak yanlarını hicveden komedilere “töre komedisi”, edebi hicvin sahneye uygulanmış şekline “yergi komedisi”,bir derinliği olmayan,sırf güldürmek için yazılan komedilere de “entrika komedisi”denir.

Dram

Trajediyle komediyi bir araya getiren tiyatro çeşididir. Modern tiyatronun sürekli olarak aristokrat zümrenin yaşayişini veya sadece hayatin gülünç taraflarinin sahneye konmasini yeterli bulmayarak hayati birçok tarafiyla temsil etme arzusundan dogmuştur.

Dram, nesir ve nazım halinde yazılabildiği gibi üç perdeden beş perdeye kadar olabilir. Üç birli kuralını tamamen reddeder. Beşeri temalardan çok toplumcu ve milli konuları işler. En kanlı ve çirkin olayları seyirciye göstermekten çekinmez.
Konuları hayatın acıklı ve ya gülünç,çirkin ve ya güzel hemen her olayından alınabilen dramda kader, ümit, neşe, şüphe, tasa, facia ve komik davranışlar bir arada bulunabilir. Kahramanları arsında her tabakadan halkın yanı sıra üst tabaka kişileri de bulunur. Her türlü mizaca yer verilir. Dram eserleri hakikati göstermek iddiasında olmuşlardır.
Dramın ciddi ve ağırbaşlı yazılmış şekline “piyes”,duygulandırıcı ve fazla heyecan verici olanına “melodram”, bir masalın sahneye getirilmesine de “feeri” denir.

Opera

Bütün sözler,hareketler ve jestlerin musikiyle bestelenmiş ve orkestra şefinin idaresine verilmiş dram ve trajedilerdir. Trajedilerde bir tek kelime müziksiz söylenmez. Opera, musiki, kilise ve paganizm (Eski Yunan Putperestligi)den çikmiştir. Agir bir hüzün havasi vardir. Olaylar acikli ve hislidir. Çok gösterişli dekor ve kiyafetler içinde sunulur.

Operet

Sözlerinin müziksiz kısımları müziklerden çok olan tiyatro eserlerdir. Halka hitap etmek için yazılır. Operetlerde renk,ışık,kıyafetler ve dans en göze çarpıcı şekilde kullanılır.

Revü

Operetin daha hafif fakat hiciv, alay, tenkit dolu çeşididir.

Skeç

Beş-alti dakikaya sigdirilan tablolar halinde kisa, musikili oyunlardir. Bir çeşidi de radyo skeçleridir.


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ekim 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Acil lazım tiyatro nedir,özellikleri ve çeşitleri nelerdir?

Benzer Konular

14 Aralık 2010 / Ziyaretçi Taslak Konular
6 Kasım 2015 / şeheyma Cevaplanmış
22 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap