Arama

Şeytan nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 24 Ekim 2012 Gösterim: 4.090 Cevap: 3
İYİLİK - avatarı
İYİLİK
Ziyaretçi
4 Mayıs 2009       Mesaj #1
İYİLİK - avatarı
Ziyaretçi
ARKADAŞLAR LÜTFEN YARDIM ARIYOM ARIYOM YOK BU SİTE İYİ BURDA İŞALLAH BULURUM.
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
İnceleyiniz Şeytan
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
4 Mayıs 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İnceleyiniz Şeytan
Sponsorlu Bağlantılar
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
30 Ocak 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
İYİLİK adlı kullanıcıdan alıntı

ARKADAŞLAR LÜTFEN YARDIM ARIYOM ARIYOM YOK BU SİTE İYİ BURDA İŞALLAH BULURUM.

Şeytan, birçok din ve mitolojide, insanları kötülüğe teşvik ettiğine inanılan, adaletsizliğin ve tüm kötülüklerin anası kabul edilen varlık. İblis sözcüğü de çoğu zaman Şeytan ile aynı anlamda kullanılır. Yeryüzündeki birçok dinde ve mitolojilerde Şeytan, genellikle doğaüstü güçlere sahip, sürekli insanları dinden, dolayısıyla yaratıcısının emirlerinden uzaklaştırmaya çalışan bir varlık olarak düşünülmüştür. Bunun yanısıra şeytana tapan veya şeytanı yücelten din ve akımlar da mevcuttur.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ekim 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ŞEYTAN NEDİR ?

Kötü ruhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve delàletin önderinin,
Allah'ın ve O'nu seven, O'na kullukta bulunan herkesin büyük düşmanının müşahhaslaştırılmış şekli veya kötülüğün sembolü olmuş varlık.

Şeytan (Satan) İbranice asıllı bir kelime olup, rakip, muhalif gibi anlamlara gelir.
Hz. Adem (a.s.) topraktan yaratılan ve ilim ile nimetlenen, akıl güneşi ile aydınlanan Adem (a.s.)'ın her vechile
üstünlüğü meydana çıkmıştı. Güzel melekler artık o pàyenin Adem (a.s.)'a verilmesindeki hikmeti anlamış bulunuyorlardı. Güzel ve masum melekler Hz. Adem'e hürmetlerin en güzelini gösteriyorlardı. Fakat İblis Hz. Adem'i kıskandı. Birden kibir ve gurur ile doluvermişti. Bu gurur onun felaketi olacaktı.

Hz. Adem'e ilk secde eden Cebràil'dir. Peşinden Mikàil, sonra İsrafil ve daha sonra da Azràil...
Ve en sonra mukarrebin denilen yakınlık melekleri.

Hz. Adem (a.s.)'e edilen secde kulluk secdesi değil, tàzim secdesidir. Ve Adem'in kadrini şànını ilàndır.
Ve meleklerin emri ilàhiye ne kadar muti olduklarının delilidir.

Hz. Adem (a.s.)'a secdeyi kabul etmediği andan itibaren, "hayırdan ümidini kesmiş, pişmanlık ve üzüntü duyan" anlamında İblis; secde etmeyiş sebebi olarak da "beni dumansız ateşten, onu ise çamurdan yarattın" diyerek hükümsüz bir bahane ve kendisince geçerli bir gerekçe gösterdiği ve Adem'i Cennet'ten çıkarmaya çalıştığı andan itibaren de Şeytan adını almıştır.

ŞEYTAN Arapça "şetane" kökünden rahmetten uzaklaştı, Hak'dan uzak oldu; "Şata" kökünden ise, öfkeden tutuştu, helak olacak hale geldi gibi manalara gelip insanlardan, cinlerlerden ve hayvanlardan isyan eden ve zarar veren her şeyin adı olmuştur. Haset, öfke gibi insana mahsus olan her kötü huy ve davranış da şeytan diye isimlendirilmiştir.
Şeriat örfünde ise, Yüce Allah'ın Adem'e secde emrine karşı gelip isyan ettiği için ilàhi rahmetten kovulan ve insanların amansız düşmanı olan, cin taifesinin inkarcı kesiminden gizli bir varlıktır. (el-Kehf, 18/50)

Diğer isimleri ise Gaur, Vesvs, Hannàs, Kàfir, Sağır, Marid, Tàif, Fàtin Mel'un, Medhur, Mekzu, Kefr, Hazul, Adüvv, Mudill, Merid'dir.

Yaratılışı ve Hz. Adem'e secde emrinden önceki durumu: Evrende Adem (a.s.)'den önce yaratılmış melek ve cin adında iki varlık mevcuttu (el-Bakara, 2/31; el Hicr, 15/26-29).
Şeytan, cin denen varlık grubuna mensup idi (el-Kehf, 18/50).

Hz. Adem'e secde emrine kadar hissiyatına dokunan bir teklif yapılmamış ve imtihan olunmamıştı. Onun bu ana kadar, Allah'ın emirlerine göre mi, yoksa öz nefsinin isteklerine göre mi hareket ettiği bilinmiyordu. Adem'e secde emri onun hissiyàtına ters düştü. Emri yerine getirmekten kaçındı. Gerekçe, kendisinin ateşten, Adem'in ise topraktan yaratılmış olmasıydı. Böylece o, itiraf ve özür dileme yerine itirazı ve hayatı tercih etti. Ona göre ateşten yaratılmış olmak bir üstünlük sebebiydi. (Sàd, 38/71-58)

Böylece o, ateşin topraktan üstünlüğü gibi iki madde arasında, aslında olmayan bir farklılık
görmüştü. Her iki madde yaratıcısının da Allah olduğunu itiraf etmesine rağmen Adem'in yeryüzünde Allah'ın halifesi olması, Allah'tan bir ruh taşıması gibi asıl üstünlükleri bilmezden gelmişti (el-Hicr, 15/29; Sàd, 38/72).

Bu anlayış Şeytan'a, Allah'ın huzurundan kovulma, rahmetinden ümit kesme ve kıyamete kadar
O'nun lànetini hak etme dışında hiç bir şey kazandırmadı. Çünkü o dar görüşlüydü, maddenin ötesini görememişti.
Maddeyi tek ve gerçek ölçü sanmakla şeytanca bir yanılgıya düşmüştü.

His ve duygularıyla hareketi sonucu kendi nefsinden kaynaklanan yanılgısını Allah'ın emrine tercih etmekle insanın üstünlüğü gerçeğini kabul etmemişti. Çünkü bu secde emri yalnız Adem'in şahsına değil, zürriyeti de dahil, insan nev'ine verilen bir şeref ve imtiyazdı.

Şeytan'ın bu itirazı, büyüklük taslamaya ve neticede kendisini inkàra götüren bir isyana dönüştü. Çünkü o,
neticede sahibini alçaltacak olan bir büyüklük anlayışına sahipti.

Nihayet Allah'tan şu hitap geldi: İn oradan! Orada büyüklenmek sana düşmez, defol!...
Sen alçağın birisin! Defol oradan. Sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lànet sanadır.
(el-A'raf, 7/13; el-Hicr, 15/34-35; Sàd, 38/77-78)

Böylece Hz. Adem'e karşı büyüklük taslaması ve secde emrine isyanı neticesinde ilàhi rahmetten ebediyen kovuluşu "İblis" adını almasına sebep oldu. Hz. Adem'e secde emri karşısında isyan eden ve hakikatle ilgili bütün bağları koparılan ve melekler arasındaki yerini de kaybederek tamamen yalnız kalan şeytan bu defa intikam peşine düştü. Bir başka deyişle şeytanca tutum içerisine girdi. Hedefi insandı. Çünkü insan yüzünden ilàhi rahmetten uzaklaştırılmıştı. Amacına ulaşabilmek için de Allah'tan kıyamete kadar mühlet istedi.

***
--Hay aksi şeytan !...
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunu duyunca şöyle buyurdu:
--Öyle deme.Öyle deyince şeytanı büyütmüş olursun.O kadar ki bir evi doldurmuş olur.
Şöyle de: "Bismillah" O zaman şeytan bir sinek kadar küçülür."



MÜHLET VERİLİŞİ

Hz. Adem (a.s.)'a secde emri karşısında büyüklük taslaması sonucu ilàhi rahmetten ümidini kesen ve tamamen yalnız
kalan şeytan, hayatından da endişe etmeye başladı. "-İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar,
bana mühlet ver" diye Allah'a yalvardı (el-A'raf, 7/14).
İnsanların tekrar dirilecekleri günden maksat ise sur'a ikinci üfürülüş zamanıdır. (ez-Zümer, 39/68; el-Mutaffin, 83/6)

Bu şekilde mühlet istemekle tekrar dirilmeden sonra artık ölümün olmayacağını biliyor ve böylece ölümden kurtulacağını sanıyordu. Onun bu ölümsüzlük isteği, " ...belirli bir zamana kadar"
(el-Hicr, 15/38) kaydıyla, "Sen mühlet veri-lenlerden sin!." (el-A'raf, 7/15) şeklinde cevaplandırıldı. Belirli bir zamandan maksat ise, sur'a birinci üfleniş zamanıdır (en-Neml, 27/87). Bununla o, zillet ve hakaret dolu bir hayatı ölüme tercih etti. Onun için esas düşüş de bu oldu.

Benzer Konular

20 Mart 2016 / RuffRyders Forum Oyunları
11 Temmuz 2013 / Misafir Soru-Cevap
9 Eylül 2012 / asla_asla_deme Mitoloji
21 Ocak 2011 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük