Arama

Alkol bağımlılığı nasıl tedavi edilir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 9 Mart 2016 Gösterim: 61.800 Cevap: 4
bakitemel - avatarı
bakitemel
Ziyaretçi
11 Mayıs 2009       Mesaj #1
bakitemel - avatarı
Ziyaretçi
Alkol bağımlılığı tedavsi nasıl yapılıyor?
EN İYİ CEVABI Safi verdi
Alkol Bağımlılığı Tedavisi
Alkol kullanım bozukluğu olan kişilerde tedavi profesyonel bir yardım ile sağlanır. Bu yardımın ise şu yönleri vardır:
  1. İlk bölüm bir süredir alınan alkolü kesme tedavisidir. Bu dönemde alkolün kesilmesi sonucu olağan yolsunluk belirtilerinin ortadan kalmasına yardımcı olan ilaç kullanımı ve diğer tıbbi müdahaleleri içerir.
  2. Rehabilitasyon dönemi: Bu dönemde kişi artık alkol yoksunluğundan kurtulmuştur. Yaşamdaki normal işlevlere dönebilme ve alkolsüz yaşama uyum sağlama bakımından hastaya bilgi ve beceriler kazandırılmaya çalışılır. Bunun için terapötik girişimlerden yararlanılır.
  3. Relapsı önleme: Tedavi modellerinde göre değişmekle birlikte AA( Adsız Alkolikler) nın 12 basamak temeli üzerinde kurulu önleme programlarıdır.Bu programlar Bu aşamada aynı zamanda ilaç tedavilerin yeri vardır (Chick1994). Kullanılan ilaçlar ya alkol arama isteğini azaltmaya ya da alkol arama davranışını söndürmeye yöneliktir.
Alkol bağımlılığında tedavi iki şekilde yapılır: hastaneye yatmadan ayaktan yürütülen tedavi programları veya tedavinin ilk aşaması hstanede yatarak, sonra ayaktan yürütülen tedavi programları şeklinde. Alkol bağımlılığında birçok hastanın hastaneye yatmadan, ayaktan yürütülen tedavi programlarında başarılı olduğu gözlenmiştir. Ayaktan tedaviler, kişiyi ev ve sosyal yaşamından uzaklaşmadan, işini ve sosyal görevlerini aksatmadan yürüttükleri için önemlidir. Fakat çoğu zaman bizim hastaları yatırarak tedavi etmek durumunda kaldığımız da bir gerçektir. Eğer:
  1. Hastanın ayaktan tedavi ve izlem tedavisine yanıt öyküsü iyi değil ve ayaktan tedavi birçok kez başarısızlıkla sonuçlanmış ise
  2. Hastanın öyküsünde deliryum tremens veya hastanede yatırılarak tedavi görmeyi gerektirecek diğer yaşamı tehdit eden yoksunluk durumları var ise
  3. Hastanın öyküsünde ayaktan tedavi süresince içmeyi devam ettiği takdirde yaşamını tehdit edebilecek eşlik eden genel tıbbi bir durumu var ise
  4. Eşlik eden diğer ruhsal hastalıklar var ve bu hastalığa bağlı aktif belirtiler gösteriyor ise
  5. Hasta, daha az kısıtlayıcı bir ortamda bırakıldığında kendine veya başkalarına zarar verme riski taşıyor ise
  6. Aynı anda başka bir madde kötüye kullanımı da varsa
  7. Yeterli sosyal desteği yok, hasta tek başına ikamet ediyorsa
Hasta hastaneye yatırılarak tedaviye başlanmalıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

Alkol Entoksikasyonunda Tedavi
Alkol entoksikasyonunda hastanın kan basıncı, solunumu, ateşi çok yakından takip edilebilmesi için gerekli önlemler alınır. Tıbbi durumu ayıntılı bir şekilde gözden geçirilir. Alkol seviyesi bakılır ve entoksikasyonun ne derecede olduğu tespit edilir. Alkol entoksikasyonunda çok sık görülen kan şeker düzeyinin düşmesi varsa tespit edilir ve gerekli müdahalesi yapılır. Hastalara mutlaka tiamin takviyesi yapılmalıdır. Eğer hastaların saldırganlığı, etrafa zarar verme ve aşırı öfke hali söz konusu ise nöroleptik ilaç takviyesi yapılır. Tıbbi durumunun ciddiyeti, beraberinde başka bir madde kullanım öyküsünün varlığı veya şiddetli entoksikasyon durumu söz konusu olduğunda zaman zaman yoğun bakım takibi bile gerektirebilir.

Alkol Yoksunluğunda Tedavi
Alkol yoksunluğunun tedavisi ortalama 1-2 hafta kadar sürer. Hastanın fiziksel bulguları iyi değerlendirilip gerekli önlemler alınır. Yoksunluk döneminde çoğu zaman vücudun sıvı eksikliği olur, buna yönelik uygun sıvı takviyesi yapılır. Özellikle tiamin ve folik asit içeren polivitamin takviyesi yapılır. Proteinden zengin ve bol mineralli besinlerle yeterli derecede beslenmesi ve hastanın dinlenmesi sağlanır. Hastanın yoksunluk belirtilerinin şiddetine göre benzodiazepin türevi merkezi sinir sistemini baskılayan ilaçlar başlanır ve yoksunluk belirtilerin gerilemesi göz önünde bulundurularak yavaş yavaş azaltılarak kesilir.

Alkol yoksunluğunda kullanılan ilaçlar:

Son düzenleyen Safi; 9 Mart 2016 07:43
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Aralık 2012       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
“Bağımlılık”, adı üstünde, hayatın bütün fonksiyonlarını bağımlısı olduğun madde veya duygu ekseninde sürdürmektir. Onsuz yaşamaya çalışmak ama başaramamak, eksikliğinde ise kontrolü kaybetmek, krize girmek, kendinden geçmektir. İnanın bana, çok kötü bir ruh halidir. Birine delice âşık olmak, tuttuğun takımı her koşulda sahiplenmek ya da bir ideoloji uğruna yıllarca mücadele vermek bile aynı tanımlama içerisinde sayılabilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Bende ortaya çıkan bağımlılık ise maalesef alkolle kucaklaşmak, aynı bedende beraber yaşamak olduğu için bu yazımda size özellikle alkol/madde bağımlılığı tedavisinden bahsedeceğim.
Bağımlıların en büyük sorunu tedaviye nereden ve nasıl başlayacakları bilmemeleridir. Yardım almak için ilk adımı attığınızda önünüze sunulan çeşitli seçenekleri değerlendirirsiniz. Önce doktorlar gezilir, sonra ilaç tedavisi denenir ama bazen de bu konuda uzman bir kliniğe yatmak gerekir. (Dünya Sağlık Örgütünün araştırmasına göre Türkiye’de 4 milyon alkolik, 13 milyon da alkole –alkolikliğe- meyilli bulunmaktadır. Yeşilay Raporu 2009)

Ben, başta ailemin ve doktorumun ısrarıyla, sonrasında ise gerçekten isteyerek AMATEM’de yatarak tedavi olmuş bir hastayım. Aşağıda sizinle burada yaşadığım deneyimleri paylaşmak istiyorum.
*(AMATEM; Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) (Ayrıca Yazının Sonunda Bkz: Karar, Tedavi ve Ayıklık Süreci)

AMATEM’e yatışın ilk günlerinde hasta, merkezin gözlem kısmına alınır. Burada sağlık durumuna ve diğer hastalarla uyumuna göre 4 gün veya bir hafta geçirir. Her alkoliğin bünyesi, bu ilk evrede, yaşadığı madde yoksunluğuna karşı farklı tepkiler verir. Mesela, en basit örnekler; ellerin istem dışı titremesi, uykusuzluk, buz gibi terlemek ve aşırı sinirdir. Yoksunluk krize girmiş bir hasta görmüştüm, sara nöbeti geçirir gibi titriyordu. Buna “Deliriyum Tremens” denir; bağımlısı olunan maddenin alınmaması durumunda vücudun gösterdiği reaksiyon ve akabinde gelen bilinç kaybıdır. Bir de aşırı alkol kullanımından ayağı ödem toplamış, ileri düzey bir şeker hastası arkadaşım vardı.

Gözlemde geçen süre sonrasında hasta bir üst kata, Detoks’a alınır. Uygun ilaçlarla bünyeye gerekli ek destek verilmeye devam edilir. Detoks katında genelde 20 hasta kalır. Gidenlerin yerini alt kattan gelenler alır, döngü böyle. Askerden sonra ilk defa tekrar burada sabah 6’da kalkıp akşam 9’da yatmaya başlamıştım. Banyo, tıraş, ilaç ve yemek saatleri, her şey milimetriktir. Bu arada serviste verilen yemekler gerçek bir restoranı aratmaz. (Detoksifikasyon; vücudun zararlı alkol/madde vs. toksinlerden arındırılma süreci.)

Detoks katı, hastalara ayrıca bolca sosyalleşme imkânı sunar; el işi, resim, spor, okuma gibi. Her gün farklı dersler verilir; alkolün vücuda etkilerinden tutun da onunla psikolojik mücadeleye kadar. Aynı hastalığı paylaşan farklı hayatlardan değişik simalar bir grup içerisinde toplanır. Burada kişi kendisini diğerlerine ifade eder, onların hikâyelerini dinler ve ortak bağlar kurar. Alkol tedavisinde hastanın dışarıdaki hayattan soyutlanmış olması iyileşmesi açısından ayrıca önemlidir. Çünkü öncelikle aileler, sonra yakın arkadaşlar (ki bunlar genelde beraber alkol tüketilen kişilerden oluşur) hastaya büyük bir duygu yoğunluğu yaşatır. Ama istenildiği zaman tedaviyi yarıda kesip ayrılma hakkı da saklıdır. Aslında bu durum, bence kişinin sağlığına kavuşma isteğiyle doğru orantılıdır.

Detoks katında ayrıca grup disiplinini sağlamak amacıyla uygulanan bir puan sistemi vardır. Puanlarını dolduran hastanın tedaviyle ve merkezle ilişkisi hemen kesilir. Ben, ilk başlarda bu puan sistemini biraz garipsemiştim ama aslında insan gibi yaşamaya çalışmak ve bunun sonucunda eksi puan almamak, mesela başkalarının huzurunu bozmamak, kalbini kırmamak, hayatın basit bir kopyası değil midir?
Detoks katında uygulanan ve tedavi esnasında alkole karşı kişinin verdiği mücadele, bunun uzmanlara doğru yansıtılması, hastanın tedaviye devam süreci için anahtar rolü oynar. Olumlu yönde kanaat gelişirse üst kata, Terapi katına çıkılır. “Benim için bu kadar yeter, ilgilenmem gereken bir işim, ailem var”, diyen arkadaşlarla ise tekrar bu veya benzeri başka bir durumda karşılaşmamayı umarak el sıkışılır.

Terapi katında, amacıyla örtüşen, oldukça yoğun grup terapileri uygulanıyor. Kısaca çıta artık daha yukarıdadır. Ama bir farkla, grup içerisinde artık madde bağımlısı arkadaşlar da bulunmaktadır. Bu son katta, alkol dâhil daha pek çok maddeye karşı yapılan kişisel mücadelelere şahit olunur. Beraber güler, şakalaşır ve ağlanır, çünkü içten içe çok büyük bir savaş verilmektedir.

Oldukça etkilendiğim diğer bir konu da bağımlılıkların yaş, cinsiyet, eğitim, gelir seviyesi veya kişinin sosyokültürel özellikleri gibi belirli bir adres sormaması gerçeğiydi. Bunu ancak sizinle aynı hastalığı paylaşan bir topluluk içerisinde yaşayarak kavrayabiliyorsunuz. Tedavideki herkesin geçmişindeki başarısızlıklar, başkalarına yaşattığı hayal kırıklıkları ve üzüntüler ne yazık ki ortaktır.

Her sabah yapılan hastane içi yürüyüşler ise güne bir nebze de olsa güzel başlanmasını sağlar. Akşamüzerleri bahçede çay keyfi ise dışarıdaki yeni hayat için bir ön hazırlık gibidir. Terapi katında, mezuniyetten önceki son iki hafta sonu (nihayet) evci çıkılır. Onca zaman sonra (2,5 ay) bir-iki gün de olsa dışarıdaki hayata ayık ama biraz da tedirgin, ilk adımlar atılır. Hafta sonu oldukça keyifli geçer.

Merkezde tedavi devam ederken, bir yandan da hasta yakınlarına yönelik çeşitli destek programları sunulur. Ebeveynlerin, eşlerin hatta çocukların bile bu programlara katılması önemlidir. Çünkü AMATEM’den sonraki ayıklık döneminde ve madde ile mücadelede oluşturulan bu ortak bilinç çok işe yarayacaktır. Destek, istenildiğinde aile bireylerinden, bazen arkadaşlardan ama özellikle de merkezdeki haftalık toplantılardan gelecektir.

Kişi, yeni ve ayık hayatında her şeyin bir anda tozpembe olmasını da beklememelidir. Keşke olsaydı ama AMATEM maalesef insanların format atıldığı bir yer değil. Geçmişte birçok şey şuursuzca yıkıldı ve yok edildi, en başta çevreye olan güven. Bunu kaybetmek nasıl zaman aldıysa geri kazanmak da bir o kadar zaman alacaktır. Ama unutulması gereken, gerçek sevginin ve sonsuz desteğin hep var olduğudur. Gerisi de artık “Biraz sabır”. Yıkılanlar zamanla geri yapılacak, kaybedilenler tekrar kazanılacaktır.

Asıl mücadele şimdi başlamaktadır.

Atılan her adımda, dokunulan her insanda, gün doğumunda ve çiseleyen yağmurda, saksıda sulanan begonyada, sokakta sevilen pasaklı kedide, kaybedileceklerin ardından yaşanacak gözyaşlarında ortak nokta; artık bir maddeye bağımlı olmadan yaşamaktır.

Herkese ayık günler dilerim,

Can Çavuşoğlu
Can Çavuşoğlu Web Sitesi 2011
ccavusoglu.blogspot.com

Karar, Tedavi ve Ayıklık Süreci
1.Kişinin bir maddeye bağımlı olduğunu kabul etmesi
2.Bu bağımlılıktan kurtulmak için ilk adımı atması
3.Tedavi süreci
4.Ayıklık sonrası yeni hayata uyum
5.Sürdürülebilir ayıklık
(Tedavisi sonrası tercih maddesine ilk sene içerisinde geri dönüş oranı maalesef 90%’lardadır.)
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Alkolizmin Tedavisi
Alkolikleri tedaviye razı etmek zor bir iştir. Pek çok alkolik, hastalığını inkar eder. Alkolikler tedavi için başvurduklarında genellikle "dibe vurmuşlardır" yani sağlık, aile, meslek ve sosyal yaşamlarından büyük kayıplar vermiş ve çaresiz duruma düşmüşlerdir. Bu hale düşmeden önce alkolikler, bu zevki terk etmeye pek yanaşmazlar, ya da buna karar verseler de kolayca vazgeçerler. Önemli olan bu denli kayba uğramadan bu kısır döngüyü durdurmaktır. Bu nedenle kişinin alkolik olduğu yani alkol karşısında zayıf, hatta alkolün esiri olduğunu fark edip kabullenmesi düzelmenin başlangıç noktasını oluşturur. Erken dönemdeki alkoliklerin bu gerçeği fark etmeleri için "motive edici görüşmeler" yapılır.
Alkol Tedavisinin Önemli Özellikleri Şunlardır:
  • Alkolizm tedavisi yoksunluk belirtileri kalktıktan sonra başlar.
  • Hedef ayıklıktır (sobriety): Eşlik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı tanısı ve tedavisi için de bu önemlidir.
  • Ekip tedavisi gerekir
  • Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.
  • Tedaviden sonra uzun süreli izleme gereklidir. Kişi uzun süre hastanede kalsa bile daha sonra izlenmezse alkole dönmesi kolaydır. Düzenli aralıklarla görüşmelere ya da kendine yardım gruplarına katılmalıdır.
  • Nüksler (tekrarlamalar) İlk 6 ayda en sıklıkla görülür.
Alkol tedavisi, fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak sınıflandırılabilir. Çoğu zaman, fizyolojik tedavi, psikolojik tedaviye ek olarak yapılmaktadır. Alkol tedavisinde psikoterapi vazgeçilmez bir yöntemdir.
  • Fizyolojik Tedavi
  • Psikoterapi
  • Tedavinin Sonuçları
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Amatem Merkezleri
Uyuşturucu madde kullanımının önlenmesi, bağımlı hale gelen kişilerin tedavisi ve topluma kazandırılması, başkalarını madde kullanmaya sevk etmelerinin önlenmesi ve ülkemizdeki uyuşturucu madde talebinin bu yolla azaltılması amacıyla, Bakanlığımızca bu alanda hizmet veren kurumların nitelik ve nicelik yönünden yeterliliğinin arttırılması hedeflenmiştir.
Bu kapsamda; İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Alkol ve Madde Bağımlıları Araştırma ve Tedavi Merkezi’ne (AMATEM) ilave olarak 1997 yılında Elazığ, Samsun, Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastaneleri bünyelerinde 30’ar yataklı AMATEM Merkezi hizmete açılmış, Adana ve Denizli AMATEM Merkezleri de 2000 yılı başlarında hizmete başlamış ancak bazı aksaklıklardan dolayı Adana Akıl ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi bünyesindeki AMATEM Merkezi tam olarak faaliyete geçememiştir.
İstanbul AMATEM bünyesinde, uçucu madde kullanan çocuklara yönelik olarak hizmet vermek üzere kurulan "Uçucu Madde Bağımlıları Araştırma ve Tedavi Merkezi" UMATEM bu konudaki faaliyetlerini başarıyla sürdürmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alkol Bağımlılığı Tedavisi
Alkol kullanım bozukluğu olan kişilerde tedavi profesyonel bir yardım ile sağlanır. Bu yardımın ise şu yönleri vardır:
  1. İlk bölüm bir süredir alınan alkolü kesme tedavisidir. Bu dönemde alkolün kesilmesi sonucu olağan yolsunluk belirtilerinin ortadan kalmasına yardımcı olan ilaç kullanımı ve diğer tıbbi müdahaleleri içerir.
  2. Rehabilitasyon dönemi: Bu dönemde kişi artık alkol yoksunluğundan kurtulmuştur. Yaşamdaki normal işlevlere dönebilme ve alkolsüz yaşama uyum sağlama bakımından hastaya bilgi ve beceriler kazandırılmaya çalışılır. Bunun için terapötik girişimlerden yararlanılır.
  3. Relapsı önleme: Tedavi modellerinde göre değişmekle birlikte AA( Adsız Alkolikler) nın 12 basamak temeli üzerinde kurulu önleme programlarıdır.Bu programlar Bu aşamada aynı zamanda ilaç tedavilerin yeri vardır (Chick1994). Kullanılan ilaçlar ya alkol arama isteğini azaltmaya ya da alkol arama davranışını söndürmeye yöneliktir.
Alkol bağımlılığında tedavi iki şekilde yapılır: hastaneye yatmadan ayaktan yürütülen tedavi programları veya tedavinin ilk aşaması hstanede yatarak, sonra ayaktan yürütülen tedavi programları şeklinde. Alkol bağımlılığında birçok hastanın hastaneye yatmadan, ayaktan yürütülen tedavi programlarında başarılı olduğu gözlenmiştir. Ayaktan tedaviler, kişiyi ev ve sosyal yaşamından uzaklaşmadan, işini ve sosyal görevlerini aksatmadan yürüttükleri için önemlidir. Fakat çoğu zaman bizim hastaları yatırarak tedavi etmek durumunda kaldığımız da bir gerçektir. Eğer:
  1. Hastanın ayaktan tedavi ve izlem tedavisine yanıt öyküsü iyi değil ve ayaktan tedavi birçok kez başarısızlıkla sonuçlanmış ise
  2. Hastanın öyküsünde deliryum tremens veya hastanede yatırılarak tedavi görmeyi gerektirecek diğer yaşamı tehdit eden yoksunluk durumları var ise
  3. Hastanın öyküsünde ayaktan tedavi süresince içmeyi devam ettiği takdirde yaşamını tehdit edebilecek eşlik eden genel tıbbi bir durumu var ise
  4. Eşlik eden diğer ruhsal hastalıklar var ve bu hastalığa bağlı aktif belirtiler gösteriyor ise
  5. Hasta, daha az kısıtlayıcı bir ortamda bırakıldığında kendine veya başkalarına zarar verme riski taşıyor ise
  6. Aynı anda başka bir madde kötüye kullanımı da varsa
  7. Yeterli sosyal desteği yok, hasta tek başına ikamet ediyorsa
Hasta hastaneye yatırılarak tedaviye başlanmalıdır.

Alkol Entoksikasyonunda Tedavi
Alkol entoksikasyonunda hastanın kan basıncı, solunumu, ateşi çok yakından takip edilebilmesi için gerekli önlemler alınır. Tıbbi durumu ayıntılı bir şekilde gözden geçirilir. Alkol seviyesi bakılır ve entoksikasyonun ne derecede olduğu tespit edilir. Alkol entoksikasyonunda çok sık görülen kan şeker düzeyinin düşmesi varsa tespit edilir ve gerekli müdahalesi yapılır. Hastalara mutlaka tiamin takviyesi yapılmalıdır. Eğer hastaların saldırganlığı, etrafa zarar verme ve aşırı öfke hali söz konusu ise nöroleptik ilaç takviyesi yapılır. Tıbbi durumunun ciddiyeti, beraberinde başka bir madde kullanım öyküsünün varlığı veya şiddetli entoksikasyon durumu söz konusu olduğunda zaman zaman yoğun bakım takibi bile gerektirebilir.

Alkol Yoksunluğunda Tedavi
Alkol yoksunluğunun tedavisi ortalama 1-2 hafta kadar sürer. Hastanın fiziksel bulguları iyi değerlendirilip gerekli önlemler alınır. Yoksunluk döneminde çoğu zaman vücudun sıvı eksikliği olur, buna yönelik uygun sıvı takviyesi yapılır. Özellikle tiamin ve folik asit içeren polivitamin takviyesi yapılır. Proteinden zengin ve bol mineralli besinlerle yeterli derecede beslenmesi ve hastanın dinlenmesi sağlanır. Hastanın yoksunluk belirtilerinin şiddetine göre benzodiazepin türevi merkezi sinir sistemini baskılayan ilaçlar başlanır ve yoksunluk belirtilerin gerilemesi göz önünde bulundurularak yavaş yavaş azaltılarak kesilir.

Alkol yoksunluğunda kullanılan ilaçlar:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

9 Mart 2016 / NihLe Psikoloji ve Psikiyatri
20 Eylül 2016 / Misafir Cevaplanmış
29 Temmuz 2013 / Misafir Soru-Cevap
17 Nisan 2010 / ZÜREFA Tıp Bilimleri
13 Mayıs 2013 / Misafir Soru-Cevap