Arama

Fabl çeşitleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 16 Kasım 2011 Gösterim: 10.750 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Herkes fabla örnek vermiş yada kısaca özetlemiş fabl çeşitleri varmı? Varsa neler?
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Herkes fabla örnek vermiş yada kısaca özetlemiş fabl çeşitleri varmı? Varsa neler?

FABL
Kahramanları,bitkiler,cansız varlıklar ve özellikle hayvanlar olan ve ders verme amacı güden öğretici nitelikteki öykülere verilen genel addır.Eğitim amaçlı fabllarda konu kısa olup kahramanlarının her biri insan karakterini yahut davranışını sembolize eder. Fabl" sözcüğünün kökeni Latince "hikâye" anlamına gelen "fabıla"'dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlâk ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur.Çok kez olağanüstü unsurlara sahip olan ve bu yanıyla alegorik bir hüviyet taşıyan bu öykülerde daha çok insanların zayıflıklarını gözler önüne sermek böylece onlara ders verme amacı güdülür.Bu ders çoğu zaman öykünün sonunda dile getirilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Fablların olağanüstü unsurlara sahip olması zaman zaman türü masala yaklaştırır.Olayların insan dışı varlıkların başından geçiyormuş gibi gösterilmesi okuyucunun verilen ahlak dersini kendi tecrübeleriyle keşfetmesini sağlar.Bu tür hikâyelerin, kahramanları çoğunlukla hayvanlardır. Hikâye kahramanı bu hayvanlar, kendi özelliklerini korumakla birlikte insan gibi konuşurlar. Esasen "fabl" bu özelliği nedeniyle masalımsı eserler arasında yer alır.
Fabllar hem nazım, hem nesir biçiminde olurlar.Fablın sonunda her zaman bir ahlâk dersi (kıssadan hisse) vardır. Bu ders kısa, açık ve doğru olmalıdır ve mutlaka öykünün doğal bir neticesi gibi görülmelidir.Fabllar teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir. Okurlar çoğu zaman verilen dersin veya öğüdün ne olduğunu anlamakta zorluk çekmezler. Çünkü bu ders veya öğüt eserin bir yerinde, çoğu defa sonunda, bir atasözü ya da özdeyiş biçiminde açıkça belirtilir. Fabllarda basit ahlâk ilkelerine değinildiği gibi insanların birçok kusurlu yönüne de dikkat çekilir. Fabllerde soyut konular, olay plânıyla hem somutlaştırılarak hem de hareket kazandırılarak işlenir. Olaylar bizi güldürürken eğitir. İnsanlar arasında geçen iyi-kötü, cesur-korkak, dürüst-ikiyüzlü, gözü tok-aç gözlü... vb. çatışmalar; bu niteliklerin yakıştırıldığı hayvan kahramanlar arasında geçmiş gibi gösterilir. Dramatizasyona uygun oluşları anlatımlarındaki hareketliliği eyleme dönüştürmeye yardımcı olur. Böylelikle yaşayarak öğrenmeye uygundurlar. Fabllar insan belleğinde çok kolay saklanabilen ve ortaya çıkarılabilen özelliklere sahip olduğu için sözlü gelenek içinde de yaşatılabilmektedir. Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulurlar.Bütün uluslarda ortak bir nitelikte olan fabllar basit, pratik ahlâk ilkeleridir.
Fablin de dört ögesi vardır:
kişiler, olay, zaman, yer.
Kişiler: Fablin konusu olan olay, kişileştirilmiş en az iki hayvanın başından geçer. Bunlardan biri iyi ahlâklı bir tipi, diğeri kötü ahlâklı bir tipi canlandırır.Fablde ikinci derecede kişiler çok azdır, bazen yoktur. Kişi betimlemesi yoktur.Kahramanlar arasında tilki varsa biz onu kurnaz insan yerine koyarız; arslan varsa cesaretine güvenen biri yerine koyarız. Kısa olay bile bütün yönleriyle değil, yalnızca fable konu olan yönüyle tanımlanır. Derinlemesine duygu çözümlemelerine yer verilmez. Fabllerde bir de anlatıcı kişi vardır. Bu kişinin de betimlemesi yapılmaz, cinsiyeti verilmez. Anlatıcı kahramanları izler, dersini alır. Böylece dinleyen ile aynı görüşü paylaşır.
Olay: Fablin konusu insan başına gelebilecek her hangi bir olaydır. Olay,kahramanın eyleme dönüşmüş beğenme, istek, özlem, öfke, korku... gibi tutkuya dönüşmüş duygularından doğar. Fablin gövdesini bir olay oluşturur, asıl önemli olan fablin anlatılış nedenidir. Buna "ders" denir. Fabl plânı dört bölümdür: Serim, düğüm, çözüm, öğüt.
Serim: Olayın türüne, çıkarılacak derse göre kişileştirilmiş hayvanlar veçevre tanıtımının yapıldığı bölümdür.
Düğüm: Olay o çevrede verilmek istenen derse göre gelişir. Kısa ve sık konuşmalar vardır. Hemen birkaç konuşma ile olay düğümlenir
Çözüm: Olay beklenmedik bir sonuçla biter. Fablin en kısa bölümüdür.
Öğüt: Ana fikir bu bölümde öğüt niteliğinde verilir. Bu bölüm kimi zaman başta, kimi zaman sondadır. Kimi zaman da sonuç okuyucuya bırakılır.
Yer: Tasvir yapılmaz fakat çevre çok iyi verilmelidir: Orman, göl kenarı,yol... gibi. Olayın geçtiği yer olayla birlikte değişebilir.
Zaman: Her olay gibi fabldeki olay da bir zaman diliminde geçer. Kronolojik zaman kullanılır.
Türün bilinen ilk örnekleri Doğu'da İ.Ö.VII yy.da Asur-Babil masallarına,Batıda ise İ:Ö:VIII yy.da Atmaca ile Bülbül öyküsünü yazan Hesiodos'a kadar uzanmaktadır.Zamanla serpilip gelişen tür,Batı'da Aisopos (Ezop),La Fontaine;Doğu'da Kelile ve Dinme yazarı Beydaba ile seçkin örneklerine kavuşur. Fars edebiyatında 8.-14 yüzyılda yaşamış ve toplumsal eleştirileriyle ilgili eserler kaleme almış olan ünlü mizahçı Ubeyd-i Zakanî ve 11/16. yüzyılda hayatını sürdürmüş olan Muhammed Bakîr Meclisî'nin Fare ile Kedi (Muş u Gurbe) adlı eserleri vardır. Sadî'nin Gülistan ve Bostan adlı eserlerinde hayvan hikâyelerini anlatan bir çok örnek mevcuttur.
Çağdaş hayvan destanları da denebilecek bu yeni türün başarılı örnekleri arasında Tilki Renard,Chantebury Öyküleri,ütopik bir hüviyete sahip olan George Orwell'in Hayvan Çiftliği (1945),Andersen Masalları ve Antoin de Saint-Exupry'nin Küçük Prens'i sayılabilir. James Thurber de bu türün çağdaş temsilcilerindendir.
Eski Türk edebiyatında sıklıkla görülen kıssadan hisse türü öykücüklerin zengin örneklerine Sadi'nin Bostan ve Gülistan ile Mevlana'nın Mesnevisinde rastlamak mümkündür.Bu türün en yaygın örnekleri Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr ile 15 yy. şairi Şeyhi'nin yazdığı Harname adlı mesnevisidir. Türkçedeki ilk örneği Harname'dir.Batılı anlamda ilk örnekleri ise Şinasi vermiştir. Ahmet Mithat, Kıssadan Hisse adlı eserini ahlakî gaye güderek yazmıştır. Bu eserde yazar, Ezop'tan, La Fontaine'den yapmış olduğu çevirilere ve kendi yazmış olduğu fabllere yer vermiştir Recaîzade Mahmut Ekrem, La Fontaine'den Horoz ile Tilki, Kurbağa ile Öküz, Karga ile Tilki, Meşe ile Saz, Ağustos Böceği ile Karınca gibi bir çok çeviriler yaparak bu alanda Türk Edebiyatına katkıda bulunuştur Ali Ulvi Elöve Çocuklarımıza Neşideler, adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo, Lamartine'den yaptığı çevirilerin yanında, yine bunlardan esinlenerek yazdığı fabl türü şiirlere de yer vermiştir. Nabizade Nazım'ın Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk adlı eseri vardır Tarık Dursun K.'nın fabl üzerine bir çok eseri mevcuttur. La Fontaine, Ezop ve Krilov'dan çeviriler yaparak yayınlayan yazar, hayvanlarla ilgili bir çok hikâye de yazmıştır.Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, Ömer Rıza Doğrul, Kemal Demiray, M. Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Siracettin Hasırcıklıoğlu, Sebahattin Eyüboğlu fabl türü ile ilgilenmiş çeviri yapmış, araştırmalarda bulunmuşlardır.



fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Herkes fabla örnek vermiş yada kısaca özetlemiş fabl çeşitleri varmı? Varsa neler?

FABL
Kahramanları,bitkiler,cansız varlıklar ve özellikle hayvanlar olan ve ders verme amacı güden öğretici nitelikteki öykülere verilen genel addır.Eğitim amaçlı fabllarda konu kısa olup kahramanlarının her biri insan karakterini yahut davranışını sembolize eder. Fabl" sözcüğünün kökeni Latince "hikâye" anlamına gelen "fabıla"'dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlâk ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur.Çok kez olağanüstü unsurlara sahip olan ve bu yanıyla alegorik bir hüviyet taşıyan bu öykülerde daha çok insanların zayıflıklarını gözler önüne sermek böylece onlara ders verme amacı güdülür.Bu ders çoğu zaman öykünün sonunda dile getirilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Fablların olağanüstü unsurlara sahip olması zaman zaman türü masala yaklaştırır.Olayların insan dışı varlıkların başından geçiyormuş gibi gösterilmesi okuyucunun verilen ahlak dersini kendi tecrübeleriyle keşfetmesini sağlar.Bu tür hikâyelerin, kahramanları çoğunlukla hayvanlardır. Hikâye kahramanı bu hayvanlar, kendi özelliklerini korumakla birlikte insan gibi konuşurlar. Esasen "fabl" bu özelliği nedeniyle masalımsı eserler arasında yer alır.
Fabllar hem nazım, hem nesir biçiminde olurlar.Fablın sonunda her zaman bir ahlâk dersi (kıssadan hisse) vardır. Bu ders kısa, açık ve doğru olmalıdır ve mutlaka öykünün doğal bir neticesi gibi görülmelidir.Fabllar teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir. Okurlar çoğu zaman verilen dersin veya öğüdün ne olduğunu anlamakta zorluk çekmezler. Çünkü bu ders veya öğüt eserin bir yerinde, çoğu defa sonunda, bir atasözü ya da özdeyiş biçiminde açıkça belirtilir. Fabllarda basit ahlâk ilkelerine değinildiği gibi insanların birçok kusurlu yönüne de dikkat çekilir. Fabllerde soyut konular, olay plânıyla hem somutlaştırılarak hem de hareket kazandırılarak işlenir. Olaylar bizi güldürürken eğitir. İnsanlar arasında geçen iyi-kötü, cesur-korkak, dürüst-ikiyüzlü, gözü tok-aç gözlü... vb. çatışmalar; bu niteliklerin yakıştırıldığı hayvan kahramanlar arasında geçmiş gibi gösterilir. Dramatizasyona uygun oluşları anlatımlarındaki hareketliliği eyleme dönüştürmeye yardımcı olur. Böylelikle yaşayarak öğrenmeye uygundurlar. Fabllar insan belleğinde çok kolay saklanabilen ve ortaya çıkarılabilen özelliklere sahip olduğu için sözlü gelenek içinde de yaşatılabilmektedir. Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulurlar.Bütün uluslarda ortak bir nitelikte olan fabllar basit, pratik ahlâk ilkeleridir.
Fablin de dört ögesi vardır:
kişiler, olay, zaman, yer.
Kişiler: Fablin konusu olan olay, kişileştirilmiş en az iki hayvanın başından geçer. Bunlardan biri iyi ahlâklı bir tipi, diğeri kötü ahlâklı bir tipi canlandırır.Fablde ikinci derecede kişiler çok azdır, bazen yoktur. Kişi betimlemesi yoktur.Kahramanlar arasında tilki varsa biz onu kurnaz insan yerine koyarız; arslan varsa cesaretine güvenen biri yerine koyarız. Kısa olay bile bütün yönleriyle değil, yalnızca fable konu olan yönüyle tanımlanır. Derinlemesine duygu çözümlemelerine yer verilmez. Fabllerde bir de anlatıcı kişi vardır. Bu kişinin de betimlemesi yapılmaz, cinsiyeti verilmez. Anlatıcı kahramanları izler, dersini alır. Böylece dinleyen ile aynı görüşü paylaşır.
Olay: Fablin konusu insan başına gelebilecek her hangi bir olaydır. Olay,kahramanın eyleme dönüşmüş beğenme, istek, özlem, öfke, korku... gibi tutkuya dönüşmüş duygularından doğar. Fablin gövdesini bir olay oluşturur, asıl önemli olan fablin anlatılış nedenidir. Buna "ders" denir. Fabl plânı dört bölümdür: Serim, düğüm, çözüm, öğüt.
Serim: Olayın türüne, çıkarılacak derse göre kişileştirilmiş hayvanlar veçevre tanıtımının yapıldığı bölümdür.
Düğüm: Olay o çevrede verilmek istenen derse göre gelişir. Kısa ve sık konuşmalar vardır. Hemen birkaç konuşma ile olay düğümlenir
Çözüm: Olay beklenmedik bir sonuçla biter. Fablin en kısa bölümüdür.
Öğüt: Ana fikir bu bölümde öğüt niteliğinde verilir. Bu bölüm kimi zaman başta, kimi zaman sondadır. Kimi zaman da sonuç okuyucuya bırakılır.
Yer: Tasvir yapılmaz fakat çevre çok iyi verilmelidir: Orman, göl kenarı,yol... gibi. Olayın geçtiği yer olayla birlikte değişebilir.
Zaman: Her olay gibi fabldeki olay da bir zaman diliminde geçer. Kronolojik zaman kullanılır.
Türün bilinen ilk örnekleri Doğu'da İ.Ö.VII yy.da Asur-Babil masallarına,Batıda ise İ:Ö:VIII yy.da Atmaca ile Bülbül öyküsünü yazan Hesiodos'a kadar uzanmaktadır.Zamanla serpilip gelişen tür,Batı'da Aisopos (Ezop),La Fontaine;Doğu'da Kelile ve Dinme yazarı Beydaba ile seçkin örneklerine kavuşur. Fars edebiyatında 8.-14 yüzyılda yaşamış ve toplumsal eleştirileriyle ilgili eserler kaleme almış olan ünlü mizahçı Ubeyd-i Zakanî ve 11/16. yüzyılda hayatını sürdürmüş olan Muhammed Bakîr Meclisî'nin Fare ile Kedi (Muş u Gurbe) adlı eserleri vardır. Sadî'nin Gülistan ve Bostan adlı eserlerinde hayvan hikâyelerini anlatan bir çok örnek mevcuttur.
Çağdaş hayvan destanları da denebilecek bu yeni türün başarılı örnekleri arasında Tilki Renard,Chantebury Öyküleri,ütopik bir hüviyete sahip olan George Orwell'in Hayvan Çiftliği (1945),Andersen Masalları ve Antoin de Saint-Exupry'nin Küçük Prens'i sayılabilir. James Thurber de bu türün çağdaş temsilcilerindendir.
Eski Türk edebiyatında sıklıkla görülen kıssadan hisse türü öykücüklerin zengin örneklerine Sadi'nin Bostan ve Gülistan ile Mevlana'nın Mesnevisinde rastlamak mümkündür.Bu türün en yaygın örnekleri Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr ile 15 yy. şairi Şeyhi'nin yazdığı Harname adlı mesnevisidir. Türkçedeki ilk örneği Harname'dir.Batılı anlamda ilk örnekleri ise Şinasi vermiştir. Ahmet Mithat, Kıssadan Hisse adlı eserini ahlakî gaye güderek yazmıştır. Bu eserde yazar, Ezop'tan, La Fontaine'den yapmış olduğu çevirilere ve kendi yazmış olduğu fabllere yer vermiştir Recaîzade Mahmut Ekrem, La Fontaine'den Horoz ile Tilki, Kurbağa ile Öküz, Karga ile Tilki, Meşe ile Saz, Ağustos Böceği ile Karınca gibi bir çok çeviriler yaparak bu alanda Türk Edebiyatına katkıda bulunuştur Ali Ulvi Elöve Çocuklarımıza Neşideler, adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo, Lamartine'den yaptığı çevirilerin yanında, yine bunlardan esinlenerek yazdığı fabl türü şiirlere de yer vermiştir. Nabizade Nazım'ın Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk adlı eseri vardır Tarık Dursun K.'nın fabl üzerine bir çok eseri mevcuttur. La Fontaine, Ezop ve Krilov'dan çeviriler yaparak yayınlayan yazar, hayvanlarla ilgili bir çok hikâye de yazmıştır.Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, Ömer Rıza Doğrul, Kemal Demiray, M. Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Siracettin Hasırcıklıoğlu, Sebahattin Eyüboğlu fabl türü ile ilgilenmiş çeviri yapmış, araştırmalarda bulunmuşlardır.



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya lütfen bana fabl çeşitlerini bulan varsa bana göndersin acil lazım maddeler halinde olsa iyi olurMsn Happy
loti - avatarı
loti
Ziyaretçi
24 Şubat 2010       Mesaj #4
loti - avatarı
Ziyaretçi
buların hepsi bir fabl yzaın nolur
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fabl türlerini istiorm bunları deil...........Msn Happy
kumtanesi - avatarı
kumtanesi
Ziyaretçi
22 Ekim 2010       Mesaj #6
kumtanesi - avatarı
Ziyaretçi
BNde aynı şekilde bana türleri gerekir yani çeşitleri.lütfen çeştlerini de yazarmısınız?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaa lütfen biri yardımcı olsun çok aciiiiil fabl türü be yazarlarııı...kısa bilgi lütfen
memeşoo - avatarı
memeşoo
Ziyaretçi
16 Kasım 2011       Mesaj #8
memeşoo - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlar arasında cereyan eden olayları hayvanlar bitkiler ya da cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi göstererek bu yolla insanlara ahlak ve ibret dersi vermek örnek göstermek ya da bir düşünceye güç kazandırmak isteyen bir çeşit masaldır.
. Teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.
. En önemli bilinen kişileri Beydeba, Ezop ve La Fontaine'dir.
. Türkiye'de ise Ahmet Mithat Efendi ve Şinasi'dir..
. Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba'ya aittir. Beydeba'nın fablları Kelile ve Dimne adlı bir eserde toplanmıştır.
. Türkçedeki ilk örneği 'Harname' (Şeyhi)dir.
. Fabllar manzum (şiir) veya nesir (düz yazı) biçiminde yazılabilirler.

umarım faydalı olur arkadaşlar bızım de yarın yazılımız var bunu sızınle paylasmak ıstedım
çorum.. - avatarı
çorum..
Ziyaretçi
16 Kasım 2011       Mesaj #9
çorum.. - avatarı
Ziyaretçi
Kişileri genellikle hayvan, bitki ve cansız varlıklar olan, ders verir nitelikli, kısa masalımsı öykülere fabl denir.



"Fabl" sözcüğünün kökeni Latince "hikâye" manasına gelen "fabıla"dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlâk ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuş



Bu tür hikâyelerin, kahramanları çoğunlukla hayvanlardır. Hikâye kahramanı bu hayvanlar, kendi özelliklerini korumakla birlikte insan gibi konuşurlar. Esasen "fabl" bu özelliği nedeniyle masalımsı eserler arasında yer alır.



Fabllar hem nazım, hem nesir biçiminde olurlar.



Fablın sonunda her zaman bir ahlâk dersi (kıssadan hisse) vardır. Bu ders kısa, açık ve doğru olmalıdır ve mutlaka öykünün doğal bir neticesi gibi görülmelidir.



Fabllar teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.



Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir. Okurlar çoğu zaman verilen dersin veya öğüdün ne olduğunu anlamakta zorluk çekmezler. Çünkü bu ders veya öğüt eserin bir yerinde, çoğu defa sonunda, bir atasözü ya da özdeyiş biçiminde açıkça belirtilir. Fabllarda basit ahlâk ilkelerine değinildiği gibi insanların birçok kusurlu yönüne de dikkat çekilir.



Fabllerde soyut konular, olay plânıyla hem somutlaştırılarak hem de hareket kazandırılarak işlenir. Olaylar bizi güldürürken eğitir. İnsanlar arasında geçen iyi-kötü, cesur-korkak, dürüst-ikiyüzlü, gözü tok-aç gözlü... vb. çatışmalar; bu niteliklerin yakıştırıldığı hayvan kahramanlar arasında geçmiş gibi gösterilir.



Fabllar aracılığıyla kanaatkârlık, özveri, yardımseverlik, iyi niyet gibi olumlu davranışlar çocuğa kazandırılabilir. Özellikle 8-12 yaş grubu çocuklar fabl okumaktan ve dinlemekten büyük zevk alırlar. Kanaatkârlık, tamahkârlık, kıskançlık, paylaşımcılık gibi çocuklar tarafından anlaşılması güç kavramların somut olaylarla anlatılması sebebiyle çok önemli bir eğitim aracı olarak kabul edilmelidir.
Kişilerin ve çocukların yakınlık duyduğu sevdiği varlıklar olduğu için fabllar, çocukların ilgisini çeker. Öykülemenin kısa oluşu da çocukların fabllara duyduğu ilginin bir başka sebebidir. Sıkmadan verilen öğütler, bu nedenle çocukların eğitiminde yararlı olur.



Fabllar eğlendirici ve sevimlidirler.



Dramatizasyona uygun oluşları anlatımlarındaki hareketliliği eyleme dönüştürmeye yardımcı olur. Böylelikle yaşayarak öğrenmeye uygundurlar.



Fabllar olay anlattıkları için bir başka şiiri okumaktan ya da ezberlemekten daha çok çocukların ilgisini çeker.



Fabllar insan belleğinde çok kolay saklanabilen ve ortaya çıkarılabilen özelliklere sahip olduğu için sözlü gelenek içinde de yaşatılabilmektedir.



Bütün uluslarda ortak bir nitelikte olan fabllar basit, pratik ahlâk ilkeleridir.

Benzer Konular

2 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
7 Ocak 2013 / EMİN Soru-Cevap
1 Mart 2016 / combam Cevaplanmış
29 Mart 2017 / Misafir Cevaplanmış
1 Aralık 2015 / Misafir Cevaplanmış