Arama

Çin eğitimi, ekonomisi, sağlık bilgisi hakkında bilgi verebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Ekim 2009 Gösterim: 7.272 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çinin egitimi ekonomisi saglık bilgisi ve tarımı nedir
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

çinin egitimi ekonomisi saglık bilgisi ve tarımı nedir

Yüzölçümü ile dünyanın en büyük üçüncü ülkesi, nüfus bakımından ise dünyanın en büyük ülkesidir Çin Halk Cumhuriyeti. Oldukça ilgi çekici bir ülkedir. Tarihi ayrı bir efsane, ekonomisi ayrı bir efsanedir… Fakat ben Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomisinden bahsetmek istiyorum.

Sponsorlu Bağlantılar
Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kuruldu. O yıldan beri Çin ekonomisi hızlı bir gelişme gösterdi. Uzun yıllar Komünist Çin kapalı bir ekonomi yapısında idi. Mao’nun 1976’da ölmesiyle, Kültür Devrimine son verilmiştir. Kısa süren iktidar mücadelesinden Deng Xioaping galip çıktı. Deng, İktidar koltuğuna oturunca eski ekonomi usullerinin hepsini reddetti. 1978 yılı, Çin toplumu ve Çin ekonomisi için dönüm noktası idi. Dışa açılma politikasının uygulanmaya başlandığı 1978 yılından bu yana Çin ekonomisi her yıl yüzde dokuzu aşan büyüme hızıyla sürekli olarak gelişiyor. 1980'lerin başlarında, kolektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi.

1970’li yılların sonlarında, Deng liderliğinde başlatılan ekonomik reform, Çin ekonomisini rekor düzeyde genişletti. 2004 yılında bile Çin’in ekonomisi 1978 yılına kıyasla yirmi katlık bir büyüklüme göstermişti. Yüksek ithalat seviyeleri yerel pazardaki rekabeti artırdı. Şirketleri daha üretken olmaya ve uluslararası standartlarda üretim yapmaya yönlendirdi. Ama bu büyüme performansı aslında üç temel gerekçeye dayanıyordu. İlk neden: Çin, merkezi planlama anlayışını terk etti. Reform öncesi dönemde devlet fiyatları kontrol altında tutuyor, doğrudan verimliliğe müdahale ediyordu. Devlet her alanda etkindi, her şey devlet denetimindeydi, özellikle ekonomi. Fakat buugün artık her bir malın fiyatı pazar içinde belirleniyor. Verimli şirketler hızla büyürken, verimli olmayanlar yerinde sayıyor veya ortadan kayboluyor. İkinci neden: Çin son yirmi yılda çok ciddi yatırımlar yaptı. Bu yatırımlar ise alışılmadık oranda bir tasarrufla sağlandı. Bugün Çin’in milli tasarruf oranı yüzde otuz beş ila kırk düzeyinde. Üçüncü neden ise: Ekonomi son derece açık. Kotalar ve ithalat izinleri artık yok. Bugün hükümetin ithalat üzerine koyduğu vergi oranı yüzde ondan bile daha az.

Çin, 2003’ten bu yana dünyanın en büyük ithalatçı ülkesi oldu. 2003 yılında Çin’in yurtiçi gayri safi milli hasılası bir trilyon dört yüz milyar ABD dolarına ulaştı. Bu, muazzam bir rakam. Ve bu rakam ile Çin ekonomisi ABD, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra dünyada altıncı sırada yer aldı. 2003 yılının sonuna kadar Çin’in kişi başına düşen gayri safi milli hasılası bin ABD dolarını geçti.

Çin, WTO’ ya girdikten sonra, o güne kadar zaten yeterince hızlı büyümüş olan ekonomisine bir ivme daha kazandırdı. Öte yandan Çin bugün şüphesiz en ucuz maliyetle üretim yapan ülke.

İşte bütün bunlar bir araya gelince Çin ile başa çıkmak güçleşiyor. Çin artık demir perdelerini kaldırmış, tüm dünyaya kafa tutuyor.
Kaynak- Sabah

Uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin, 1980'lerin başlarında, kollektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi. Şu anda Çin dünyanın en büyük ihracatçılarından ve rekor düzeylerde dış yatırım çekmektedir. Dünya Ticaret Örgütü'ne katılma hakkı kazanan Çin'in bu anlamda yakında yeni bir devrim yaşayacağı düşünülmektedir. Bu şekilde Çin dış pazarlara daha kolay erişim hakkı kazanacak, ancak dış rekabete de açık hale gelecektir. Bu durumun özel sektör yatırımlarını arttırması ve devlet hala iktidarda tekelini ve bireyler üzerindeki sıkı denetimini sürdürmektedir.
2001 yılının Aralık ayında, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret Örgütü'yle 15 yıldır sürdürdüğü üyelik müzakereleri tamamlanmış ve hükümet, başta ticaret rejimi olmak üzere ekonomide çeşitli yapısal değişikliklere gideceği ve uluslararası ticaret kurallarına uyumlu hareket edeceğinin sözünü vermiştir. Hemen ertesinde yıllardır sinyalleri verilen yüksek büyüme hızı gelmiş, ticaret hacimlerinde rekorlar kırılmış, uluslararası doğrudan yatırımların en cazip çekim merkezi ÇHC olmuştur. Satın alma paritesine göre hesaplandığında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ÇHC'nin normal şartlar altında 20 sene içerisinde bu sıralamada birinci sıraya yükselmesi öngörülmektedir.
Son 10 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü % 10'a ulaşan kalkınma hızıyla, 'yüzyılımızın yeni küresel gücü' olarak anılmaya başlanmıştır.

Vikipedi, özgür ansiklopedi
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

çinin egitimi ekonomisi saglık bilgisi ve tarımı nedir

Yüzölçümü ile dünyanın en büyük üçüncü ülkesi, nüfus bakımından ise dünyanın en büyük ülkesidir Çin Halk Cumhuriyeti. Oldukça ilgi çekici bir ülkedir. Tarihi ayrı bir efsane, ekonomisi ayrı bir efsanedir… Fakat ben Çin Halk Cumhuriyetinin ekonomisinden bahsetmek istiyorum.

Sponsorlu Bağlantılar
Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kuruldu. O yıldan beri Çin ekonomisi hızlı bir gelişme gösterdi. Uzun yıllar Komünist Çin kapalı bir ekonomi yapısında idi. Mao’nun 1976’da ölmesiyle, Kültür Devrimine son verilmiştir. Kısa süren iktidar mücadelesinden Deng Xioaping galip çıktı. Deng, İktidar koltuğuna oturunca eski ekonomi usullerinin hepsini reddetti. 1978 yılı, Çin toplumu ve Çin ekonomisi için dönüm noktası idi. Dışa açılma politikasının uygulanmaya başlandığı 1978 yılından bu yana Çin ekonomisi her yıl yüzde dokuzu aşan büyüme hızıyla sürekli olarak gelişiyor. 1980'lerin başlarında, kolektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi.

1970’li yılların sonlarında, Deng liderliğinde başlatılan ekonomik reform, Çin ekonomisini rekor düzeyde genişletti. 2004 yılında bile Çin’in ekonomisi 1978 yılına kıyasla yirmi katlık bir büyüklüme göstermişti. Yüksek ithalat seviyeleri yerel pazardaki rekabeti artırdı. Şirketleri daha üretken olmaya ve uluslararası standartlarda üretim yapmaya yönlendirdi. Ama bu büyüme performansı aslında üç temel gerekçeye dayanıyordu. İlk neden: Çin, merkezi planlama anlayışını terk etti. Reform öncesi dönemde devlet fiyatları kontrol altında tutuyor, doğrudan verimliliğe müdahale ediyordu. Devlet her alanda etkindi, her şey devlet denetimindeydi, özellikle ekonomi. Fakat buugün artık her bir malın fiyatı pazar içinde belirleniyor. Verimli şirketler hızla büyürken, verimli olmayanlar yerinde sayıyor veya ortadan kayboluyor. İkinci neden: Çin son yirmi yılda çok ciddi yatırımlar yaptı. Bu yatırımlar ise alışılmadık oranda bir tasarrufla sağlandı. Bugün Çin’in milli tasarruf oranı yüzde otuz beş ila kırk düzeyinde. Üçüncü neden ise: Ekonomi son derece açık. Kotalar ve ithalat izinleri artık yok. Bugün hükümetin ithalat üzerine koyduğu vergi oranı yüzde ondan bile daha az.

Çin, 2003’ten bu yana dünyanın en büyük ithalatçı ülkesi oldu. 2003 yılında Çin’in yurtiçi gayri safi milli hasılası bir trilyon dört yüz milyar ABD dolarına ulaştı. Bu, muazzam bir rakam. Ve bu rakam ile Çin ekonomisi ABD, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra dünyada altıncı sırada yer aldı. 2003 yılının sonuna kadar Çin’in kişi başına düşen gayri safi milli hasılası bin ABD dolarını geçti.

Çin, WTO’ ya girdikten sonra, o güne kadar zaten yeterince hızlı büyümüş olan ekonomisine bir ivme daha kazandırdı. Öte yandan Çin bugün şüphesiz en ucuz maliyetle üretim yapan ülke.

İşte bütün bunlar bir araya gelince Çin ile başa çıkmak güçleşiyor. Çin artık demir perdelerini kaldırmış, tüm dünyaya kafa tutuyor.
Kaynak- Sabah

Uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin, 1980'lerin başlarında, kollektif tarım uygulamasını durdurdu ve özel teşebbüse yeniden izin verdi. Şu anda Çin dünyanın en büyük ihracatçılarından ve rekor düzeylerde dış yatırım çekmektedir. Dünya Ticaret Örgütü'ne katılma hakkı kazanan Çin'in bu anlamda yakında yeni bir devrim yaşayacağı düşünülmektedir. Bu şekilde Çin dış pazarlara daha kolay erişim hakkı kazanacak, ancak dış rekabete de açık hale gelecektir. Bu durumun özel sektör yatırımlarını arttırması ve devlet hala iktidarda tekelini ve bireyler üzerindeki sıkı denetimini sürdürmektedir.
2001 yılının Aralık ayında, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Dünya Ticaret Örgütü'yle 15 yıldır sürdürdüğü üyelik müzakereleri tamamlanmış ve hükümet, başta ticaret rejimi olmak üzere ekonomide çeşitli yapısal değişikliklere gideceği ve uluslararası ticaret kurallarına uyumlu hareket edeceğinin sözünü vermiştir. Hemen ertesinde yıllardır sinyalleri verilen yüksek büyüme hızı gelmiş, ticaret hacimlerinde rekorlar kırılmış, uluslararası doğrudan yatırımların en cazip çekim merkezi ÇHC olmuştur. Satın alma paritesine göre hesaplandığında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan ÇHC'nin normal şartlar altında 20 sene içerisinde bu sıralamada birinci sıraya yükselmesi öngörülmektedir.
Son 10 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü % 10'a ulaşan kalkınma hızıyla, 'yüzyılımızın yeni küresel gücü' olarak anılmaya başlanmıştır.

Vikipedi, özgür ansiklopedi
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

çinin egitimi ekonomisi saglık bilgisi ve tarımı nedir

Çin’de nüfusun çoğunluğu kırsal alanlarda yaşadığı için tarım Çin ekonomisinde çok önemli yer bir tutuyor.

  Çin’in toprak yüzölçümü 9 milyon 600 bin kilometre kare olmasına rağmen ekilebilir topraklar dünyadaki ekilebilir toprakların yalnızca yüzde 7’si düzeyinde. Çin’in ekilebilir toprakları 1 milyon 270 bin kilometre kare. Bu ekilebilir toprağının çoğunluğu Çin’in doğu kesiminde bulunan muson bölgelerindeki tarla ve havzalardan oluşuyor. Çin tarımının başlıca tahıl mahsullerini pirinç, buğday, mısır ve soya fasulyesi oluşturuyor. Önde gelen diğer mahsuller ise pamuk, fıstık, kolza, şekerkamışı ve pancar. 

  Çin tarımı kırsal alanlarda reform uygulanan 1978 yılından sonra hızlı bir gelişme kaydetti. 20 yıldır Çin’in kırsal alanlarda uygulanan reform kapsamında, kamu mülkiyet sistemi çerçevesinde piyasaya dayanılarak geleneksel yapının sınırlandığı, kamu ekonomisinin piyasa ekonomisi şartı altında gerçekleştirildiği yeni bir model denendi. Reform köylülere verim getirdi. Kırsal alanda kurtulan ve geliştirilen iş gücü, tarımın, özellikle de tahıl üretiminin hızlı artışını ve tarımsal yapının sürekli ilerlemesini sağlayarak Çin tarımının büyük başarı kazanmasını sağladı. Reform ve tarımın yeniden yapılandırılması sayesinde Çin’in tahıl, pamuk, kolza tohumu, tütün, et, yumurta, su ürünleri, meyve ve sebze üretimi dünyada ilk sıraya yerleşti.

  Son yıllarda Çin hükümeti tarımın gelişmesini en önemli işlerden biri olarak görerek tarıma yönelik yatırımı artırırken, köylülerin gelir artışını ve köyler ile kentler arasındaeşgüdümlü gelişmeyi sağldı.


Geleneksel Çin tıbbı uzun süreli tedavilerde ve yaşamsal deneyimlerle sürekli sentez ve analiz yoluyla gitgide oluşan özel bir kuramsal tarza sahip tıp sistemidir.
zhongyi
  Geleneksel Çin tıbbı, Çin’de yaşayan çeşitli toplumların, tıp sistemlerinin ortak adı olarak nitelendirilir. Geleneksel Çin tıbbına, Han, Tibet, Moğol ve Uygur gibi etnik toplulukların tıp sistemleri dahildir. Çin’de Hanların en kalabalık nüfusa ve en eski özgün yazıya sahip olması nedeniyle, Hanlıların tıp sistemi, Çin’de ve dünyada büyük etki yarattı. 19. yüzyılda, Batı tıbbının Çin’e girerek yaygınlaşmasından sonra, Batı ve Çin tıpları arasında meydana gelen değişikliklerden dolayı Han tıp sistemi, geleneksel Çin tıbbına dahil oldu.


Geleneksel Çin tıbbında, Han tıp sistemi, en zengin uygulamalı ve kuramsal birikime ve en eski tarihe sahiptir. Geleneksel Çin tıbbının kaynağı, Çin’in Sarı Nehir bölgesidir. Çok eskiden kendi bilgi sistemini kuran geleneksel Çin tıbbı, uzun vadeli gelişme sürecinde değişik tarihi dönemlerde geliştirildi. Birçok ünlü hekim, çeşitli önemli tıbbi görüşler ve tıp eserleri ortaya çıkardılar. 3 bin yıl önceki Yin-Shang hanedanlığı dönemine ait kemik üzerine yazılı bir buyrukta, Çin’deki sağlık sistemi ve 10’dan fazla hastalık hakkında tarifler bulunur. Zhou hanedanlığı döneminde, gözlem, koklama, dinleme, elle muayene, ilaç, akunpuktur ve ameliyat gibi yöntemlerle, hastalıkların teşhis ve sağaltımına başlandı. Qin-Han hanedanlığı döneminde, “Huandi Neijing” adlı ayrıntılı kuramsal bir tıp eseri de yayımlandı. Bu, şimdiye kadar bulunan geleneksel Çin tıbbına ilişkin en eski kuramsal eserdir. Hekim Zhang Zhongjing tarafından yazılan “Shang Han Lun” adlı bir eserde, birçok hastalığın muayene ve sağaltım ilkesi açıklanır. Bu kuramsal bilgiler, bundan sonraki tıbbi gelişmeye temel oluşturur. Han hHanedanlığı döneminde, Çin’de cerrahlık çok yüksek düzeye ulaştı. “Üç Devlet Dosyası” adlı bir kitapta, ünlü hekim Hua Tuo’nun anestezi yoluyla hastalara çeşitli ameliyatlar uyguladığı anlatılır.
Weijin Kuzey-Güney hanedanlığı (220-589) ve Suitang 5 hanedanlığı (581-960) arasında, nabza bakma teknikleri büyük gelişme kaydetti. Jin hanedanlığı döneminde, Hekim Wang Shuhe tarafından yazılan, “Nabız Durumları” adlı kitapta, 24 nabız durumu yer alır. Bu kitap, yalnız geleneksel Çin tıbbına büyük etki yapmakla kalmadı, etkisi yabancı ülkelere de yayıldı. Bu dönemde tıp bilimiyle ilgili çeşitli dallar günden güne olgunlaşıyordu. Akunpukturla ilgili “Akunpukturun A ve B Teorisi”; eczacılık ile ilgili “Baopuzi”, “Zhouhoufang” ve “Leigong Paoyan Lun”; cerrahiyle ilgili “Liujuanzi Guiyifang” ve “Çeşitli Hastalıkların Kökleri”; çocuk hastalıklarıyla ilgili “Lulu Jing” yazıldı. “Yeni Ben Cao Gang Mu” ise dünyadaki ilk eczacılık eseri oldu. Gözle ilgili özel eser, “Yin Hai Jing Wei” adlı bir kitaptı. Öte yandan; Tang hanedanlığı döneminde Sun Simiao ve Wang Tao tarafından eczacılık la ilgili “Qian Jin Yao Fang” ve “Wai Tai Mi Yao” gibi büyük tipteki reçete kitapları yayınlandı.
Song hanedanlığı döneminde (960-1279) tıp ve akunpuktur eğitimine büyük ıslah yapıldı. Wang Weiyi, akunpuktur noktalarıyla ilgili “Bakır İnsan Heykeli Akunpuktur Noktaları Resmi” adlı kitap yazdı, daha sonra öğrencilere ders vermek amacıyla, vücut üzerinde akunpuktur noktalarının gösterildiği, gerçek insan gibi büyüklüğünde iki heykel yaptı. Onun bu eğitim çalışmaları akunpunkturun geliştirilmesine büyük etki yarattı. Ming hanedanlığı döneminde (1368-1644) bazı tıp uzmanları, humma ve bulaşıcı hastalıklar arasındaki farklığa doğru tanı koydular. Qing hanedanlığına kadar, ateşli hastalıklarla ilgili kuram olgunlaşma aşamasına ulaştı ve “Ateşli Hastalıkların Açıklanması” gibi özel kitaplar da yayımlandı.
Ming hanedanlığı döneminde, Batı tıbbı Çin’e getirilmeye başladı. Birçok tıp adamı, geleneksel Çin tıbbı ve batı tıbbının birlikte kullanılması ve çağımızda geleneksel Çin tıbbı ve Batı tıbbının birleşmesinin mükemmel bir sistem oluşturacağını savundular.






Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılından beri Çin ekonomisi hızlı gelişme kaydetti. Özellikle reform ve dışa açılma politikasının uygulanmaya başladığı 1978 yılından bu yana Çin ekonomisi her yıl yüzde 9’u aşan büyüme hızıyla sürekli ve sağlıklı doğrultuda gelişiyor. 2003 yılında Çin’in yurtiçi gayri safi milli hasılası 1 trilyon 400 milyar ABD dolarına ulaştı ve Çin ekonomisi ABD, Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra dünyada 6. sırada yer aldı. 2003 yılının sonuna kadar Çin’in kişi başına düşen gayri safi milli hasılası 1000 ABD dolarını geçti.
  Çin’de yurtiçi yatırım ve tüketim durumu olumlu şekilde sürüyor. 2003 yılında Çin’de tüm toplumun sabit mülkiyetine yapılan yatırım 5 trilyon 50 milyar yuanı; tüm toplumun tüketim mallarının genel perakende hacmi ise 4 trilyon 600 milyar yuanı buldu. Dış ticaret hacmi İngiltere ve Fransa’yı aşarak ABD, Japonya ve Almanya’dan sonra dünyada 4. sırada yer alarak 850 milyar ABD dolarına ulaştı. 2003 yılının sonuna kadar, Çin’in döviz stoku Japonya’dan sonra dünyada ikinciliğe yerleşerek 400 milyar ABD dolarını aştı.

  Reform ve dışa açılma politikası ile modernizasyon yapılanmasının uygulandığı son 20 yıldır Çin’in planlı ekonomiden sosyalist piyasa ekonomisine geçişi asıl olarak tamamlandı. Sosyalist piyasa ekonomisi yapısal açıdan gitgide sağlamlaştırılarak mükemmelleştiriliyor. Bunun yanında piyasanın dışa açılması büyüyor, yatırım çevresi gelişiyor, finans sisteminin reformu da istikrarlı bir doğrultuda ilerletiliyor. Bunlar Çin ekonomisinin sürekli gelişmesini garanti altına alan atılımlar.

  21. yüzyılla birlikte Çin, insan ve doğa, insan ve toplum, kent ve köy, ülkenin doğusu ve batısı, ekonomi ve toplumun kapsamlı ve eşgüdümlü geliştirilmeleriyle ilgili kapsamlı düşünceler ileri sürdü. 2002 yılında düzenlenen Çin Komünist Partisi 16. Ulusal Kongresi’nde, 2020 yılına kadar orta halli refah toplumunun kapsamlı yapılanmasına ilişkin mücadele hedefi ortaya kondu.
kaynak

Benzer Konular

12 Ekim 2017 / Navy1 Cevaplanmış
8 Nisan 2014 / havva_ Soru-Cevap
9 Mayıs 2014 / Misafirmm Soru-Cevap
30 Ağustos 2011 / Misafir Taslak Konular