Arama

Madde, cisim, eşya, malzeme ve alet nedir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Ekim 2014 Gösterim: 70.011 Cevap: 24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mayıs 2011       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
madde:belirli bir bir hacmive kütlesi olan her varlık
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Aralık 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

cismin görülebilir özellikleri nelerdir??? ACİLLLLLLLLLL

kütle ve hacim
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2011       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
benim performans ödevim var bunları yazıyorum ama çok kısa
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2011       Mesaj #14
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen yardımcı olunuz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Aralık 2011       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
saat madde cisim malzeme eşya alet araç mıdır acill
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2011       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
malzeme nedir yazsanıza hepsini buldum sadece malzemeyi bulamadım
Tiffany - avatarı
Tiffany
Ziyaretçi
15 Kasım 2012       Mesaj #17
Tiffany - avatarı
Ziyaretçi
Maddeleri Tanıyalım konusunda bana biraz örnek verin lütfen!!!!!
Neyler cisimdir, neler maddedir, neler malzeme, neler alettir yardımcı olursanız çok sevinirim...
CryingCryingCryingCryingCryingCryingBilmemBilmemBilmemBilmemBilmem
sade - avatarı
sade
VIP hazan
16 Kasım 2012       Mesaj #18
sade - avatarı
VIP hazan
Öğretmen sınıfa getirdiği; kömür, odun, su, tahta parçası, tahta kaşık, cilalı tahta, toprak, toprak saksı, plastik saksı, koyun yünü, yün eldiven, plastik eldiven, pamuk bitkisi, pamuklu kumaş, yapma çiçek, canlı çiçek gibi maddeleri öğrencilerin incelemesini ister. Gruplar ön bilgilerini kullanarak bu maddelerin doğal- işlenmiş- yapay şeklinde sınıflandırılmasını tartışır. Sınıflandırırken kullandıkları nedenler tahtaya yazılır. Gruplara toprak- toprak saksı, odun- tahta kaşık, koyun yünü- yün eldiven, pamuk bitkisi- pamuklu kumaş vb. örnek çiftleri verilir. Örnekleri karşılaştırıp aralarındaki ilişkiyi belirtirler. Doğal- işlenmiş kavramları arasındaki fark sezdirildikten sonra çevrelerinden örnekler vermeleri istenir. Gruplar verilen yün eldiven- plastik eldiven, toprak saksı- plastik saksı, yapma çiçek- canlı çiçek vb. örnek çiftlerinden hangilerinin yapay olduğunu tartışır. Yapay olarak ayrılanlara neden yapay dendiğini açıklarlar. Çevrelerinden yapay maddelere örnekler vermeleri istenir. Başlangıçta yapılan sınıflandırmalar sınıfça tartışılıp doğal- işlenmiş- yapay kavramları arasındaki fark vurgulanır. Pastörize süt, cilalı tahta, beton vb. örnekler üzerinde tartışılarak bazı maddelerin doğal- işlenmiş- yapay ayrımında ara durumlarda kaldığı, dünyamızın hep siyah ve beyazlardan oluşmadığı gerçeği sezgisel olarak kavratılır.
Gruplar aşağıda anlatıldığı gibi yapay tahta örneği üretir.

Gruplar tutkal ve odun talaşını bir kapta karıştırır. Aynı büyüklükte ve şekilde ambalaj kutusu levha halinde kesilir. Levhaların bir yüzeyini kaplayacak şekilde mum sürülür. Bu tutkalın levhalara yapışmasını önler. Karışım düz zemin üzerinde hazırlanan levhaların mumlanan yüzeyleri arasına koyup sıkıştırılır. Levhanın üzerini kaplayacak şekilde bir ağırlık konulur. Tutkal tamamen kuruyup sertleşinceye kadar bekletilir. Doğal tahta parçası ile yaptıkları tahta parçasını karşılaştırıp doğal- yapay arasındaki farkı tartışırlar.

Öğrenciler aşağıda verilen konularda hazırladıkları posterleri sınıfta sunar. Doğa olaylarının madde üzerine etkisini ve doğal kaynakların dikkatli tüketilmesi gerektiğini tartışırlar.


Uzunluğu, genişliği, derinliği olan ve bu ne­denlerle evrende yer kaplayan şeye cisim de­nir. Başka bir ifadeyle bir yer kaplayan, aynı zamanda kütlesi ve ağırlığı olan ve doğada ele­ment, bileşik ya\ia bunların karışımları halin­de bulunan şeyler cisim olarak tanımlanabilir. Sözgelimi kimya biliminde çişimin; kütleyle elektriğin bir arada madde halinde görünüşü şeklindeki tanımı böyledir.
Cismin oluşmasında proton, nötron ve elek­tron tanecikleri temel birimler olup bunların her birinin belli bir kütlesiyle elektrik yükleri bulunmaktadır. Bu üç taneciğin belli oranlar-
da birleşmcleriyle elementler meydana gelir. Bugün sayıları yüzü bulan elementler proton oranına göre belirlenmektedir. Bir atom, pro­ton ve nötronların bir arada toplandığı çekir­dek ile bunun etrafındaki elektronlardan oluş­muş bir yapı özelliği arzeder. Kimyasal alanda ortaya çıkan her tür olay, yani birleşme ve ay­rılmalar atomun elektron yapısındaki değişim­lere bağlıdır. Doğada atomların çekirdekleri sağlam yapılı olduklarından, geleneksel müda­hale yöntemlerinin etkisi ne kadar şiddetli ol­sa bile, hiçbir değişiklik göstermezler. (Geç­mişte simyacıların altın elde etmek için baş­vurdukları işlemlerin başarısız olmalarının ne­deni böylece anlaşılır olmaktadır.)
İzafiyet teorisine göre, kütleyle enerji arasın­da herhangi bir fark sözkonusu olmadığı İçin, cisim büyük şiddetle yoğunlaştırılmış bir ener­jiden ibaret görülmektedir. Bu anlamda De-nıokriios tarafından cismin meydana getirile­mez (yaratılamaz) ve yok edilemez şeklinde belirtilen temel özellik olarak ileri sürülen gö­rüşünün doğruluğu tartışmalı hale gelmekte­dir. Çünkü cisim başka enerji biçimlerinden meydana geldiği gibi, aynı oranda başka ener­ji şekillerine de dönüşebilmektedir ki, enerji­nin ışığa dönüşümü böyledir.
Cisim, duyularla algılanır. Basit ve mürek­kep olmak üzere ikiye ayrılır. Mürekkep cisim de mailde ve suret olmak üzere iki öğeden olu­şur.
Bir başka açıdan cisimleri dış görünüşlerine, sertliklerine, iletkenliklerine, yoğunluk, uçucu­luk veya ışığı geçirmelerine vb. göre çeşitli sı­nıflara ayırmak mümkündür. Ancak cismin ka­tı,.sıvı, gaz halinde bulunması uygun şartların oluşmasıyla ilgilidir. İnsan bir kısım nitelikleri algılar ve bu algılamada düzenli bîr tekrar gö­rürse yani aynı nitelikleri sürekli olarak birlik­te algılarsa, o takdirde belirli bir cismin varlı­ğından sözedilcbilir. Bu bakımdan bir cismin mekanda insandan (algılayan süjeden) bağım­sız bir şekilde varolduğu kabul edilir. Böylece bir cismin üç boyutlu «İması ve bir kütlesinin bulunması şeklinde iki niteliğinin vurgulanma­sı mümkün olur.
Ne var ki, cismin bu şekilde tanım felsefede tartışmalara yol açmıştır. Buna göre algıların dışında, bu algıların nedeni olarak bağımsız cismin varlığını kabul edenler (ki bunlara Re­alistler denilir) ve bunların karşısında algıları­mızdan cisme geçebilmek İçin bîr sıçrama yap­mak gerektiğini, çünkü algımızı cisme bağla­yan herhangi bir şeyin sözkonıısu edilemeye­ceğini, dolayısıyla tek güvendiğimiz şeyin algı­larımız olduğunu savunan görüş vardır. Sonuç, olarak cisim üc kastedilen doğrudan doğruya algılarımızdan başkası değildir ki, bu görüş sa­hiplerine de Sübjektif İdealistler, denilir.
İslâm düşüncesinde cismin, cevherden ve cevherle kaim olan arazdan meydana geldiği hususunda ittifak vardır. Cisim, atomların bir­leşmesinden meydana gelen ve bölünebilen bir varlık olarak görülmüş, bu düşünceyle ele alınmıştır.
İslam Kelama lan arasında gerek tanım, ge­rekse açıklamada farklılık gösteren cismin söz­lük anlamı, İri yaratılışlı ve şahsi leştin im iş var­lıkların yapı ve uzuvlarıdır. Genel olarak akıl­cı filozofların anlayışına uygun bir tarzda ci­sim en, boy, derinlik olmak üzere üç boyutlu varltk şeklinde tanımlanır. Parçalanması veya parçalara ayrılması cismin esasını değiştir­mez.
Demek oluyor ki, Kclamcılar arasında cis­min ianımı, cevheri ferilerin (atomların) bir­leşmesiyle meydana gelen ve aynı zamanda bö­lünebilen varlık şeklinde kabul görmüştür. Cürcani’y^ göre cisim, varlıkların esası olan beş cevherden biridir (Tarifen). Bütün bunlar­dan sonra Kelamcıların ve filozofların ianım ve açıklamaları şu hususların teshilini müm­kün kılar: a) Parçalanabildi ve esasları başlı başına güç olan parçacık (cüz)ların birleşmele­ri sonucunda cisim oluşmaktadır; b) Bölünc-meyen en küçük cevherlerin birleşmesi cismi meydana getirmektedir. Yani sonsuz ve başlı başına bir güç olan cevherin münferit halin­den cisim ortaya çıkar. Böylece cisim asılları güç olan; fakat sonsuz olmayan parçacıklar­dan oluşmaktadır.
Cisim, cevherle arazdan meydana gelir. Cev­her kendi zatıyla kaimdir, başlı başına yer tu-tarvevarlığını hissettirir. Buna ‘Ayaıı’da denilir. Araz ise başkasına bağlı olarak yer tutar ve varlığını hissettirir. Ayan, basit ve mürek­kep olmak üzere ikiye ayrılır. Basit olanına Ccvherü’l-Fcrd’adı verilir. Bölünemcyen bu en küçük parçaya ‘Cüz’ü lâ Yctecezzâ’ denir. Mürekkep Ayan ise en az iki cevherin birleş­mesinden meydana gelir.
Eş’arilerve Mutezile, Özellikle de Karmati-Icr cismin ianım ve açıklamalarında farklı an­layış sergilerler. Ayrıca Eş’ari Kclamcılar cev-her-i ferdin cisim haline dönüşmesinde başka bir cevher-i ferd İle kaynaşması konusunda an­laşmazlığa düşmüşlerdir. Sözgelimi Bakıllani (ölm.1013), cevlıer-İ ferdin (atom) mekanda bulunmuş halini “kevn” (oluş) olarak nitelen­direrek, onun durma, hareket etme, ayrılma ve birleşme şeklinde dört konumda bulunaca­ğını ileri sürer. Bu bağlamda cismin meydana gelmesinde cevher-i (ercilerin birleşmelerinin doğal sonucu olarak dürtüşme, bitişme, kay­naşma ve ayrılma durumlarını birer “araz” biçi­minde değil, dışarıda kalan bir kavram olarak düşünmekledir. Oysa Kelamcıların birçoğu cismin meydana gelmesinde cevlıer-İ fertlerin kaynaşma ve bitişmelerinde sözkonıısu edilen dört “araz”ı onların dışında kalan gerçek var­lıklar şeklinde düşünürler.
Mutezile İse “araz”ın belirli sayıda olduğu ve sonsuz olamayacağı görüşündedir. Fakat bu “araz”ııı gerçek bir varlık olduğunu kabul et­meyen bazı Eş’ari Kelamcılar, “kcvıV’in ko­num ve durumuna göre “araz” türlerinin arta­bileceğini ileri sürerek İmkan alanında kalan “araz”ın sonsuz olabileceğini ifade ederler.
Kısacası cismin en küçük parçalara kadar ay­rılabileceği ya da bir durumdan başka bir du­ruma geçebileceği kabul edilmekle beraber, bu değişim cismin özünde değil, sadece nite­liklerinde olmaktadır. Bu bakımdan Vaci-bü’l-Vücud’un cismi konusunu açıklamak mümkün olabilmekledir. Cismin cevher ve arazlardan oluştuğunu benimseyen Kelamcı­lar, gerçekle aıom teorisini açıklamaktadırlar. Fakat bunların atomculuğu Demokritos’un maddeci atomculuğundan ayrı olarak Allah’ın birliğini, cismin ayrı oluşunu ve ebediliğini ka­nıt için kullanan bir sistem olmuştur.
Özetlemek gerekirse Kelamcılar, cismin cev­herle arazdan meydana geldiğini kabul eder­ler. Allah hakkında cisim lafzım kullanmazlar. Cismi meydana getiren cevher ve araz hadis­tir, sonradan varolmuştur. Ama Allah kadim­dir. Varlığın temelinde cevherin olduğunu ka­bul eden gruba Cevheriyye adı verilir. Cevhaiy-ye’nin bir grubu maddi cevheri, diğer grubu da ruhi cevheri inkar ederler. Arazziyye’yc gö­re ne cevher, ne madde, ne ruh vardır.



zey - avatarı
zey
Ziyaretçi
16 Kasım 2012       Mesaj #19
zey - avatarı
Ziyaretçi
adı üstünde madde herhangi bir nesne eşya diğerleride aynı alet çalışan bir şeyMsn Dunno
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Kasım 2012       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
madde ile başka bir şeyin farkı ne dir

Benzer Konular

9 Aralık 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
5 Aralık 2014 / ziyaretçi Soru-Cevap
13 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış
28 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
17 Aralık 2013 / okul sevgisi Cevaplanmış