Ziyaretçi
madde, cisim,eşya,malzeme ve alet nedir
Sponsorlu Bağlantılar
1 .Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne.
2 .Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt:
"Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum."- F. R. Atay.
3 .teknik Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri.
4 .mecaz Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa:
"Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor."- Y. K. Karaosmanoğlu.
madde
isim Arapça m¥dde
1 . Duyularla algılanabilen nesne.
2 . Bir cismi oluşturan öge, öz:
"Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır."- .
3 . Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm:
"Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar."- H. R. Gürpınar. 4 . Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri:
"Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur."- S. Birsel.
5 . Para, mal vb. ile ilgili şey:
"Maddeye önem vermek."- .
6 . Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
7 . fizik Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek.
8 . kimya Molekül.
cisim -smi
isim Arapça cism
1 . Doğada element, bileşik veya bunların karışımları hâlinde bulunan, kütlesi ve ağırlığı olan, duyularla algılanabilen şey.
2 . Gövde, beden, vücut:
"Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor."- R. H. Karay.
malzeme
isim (l ince okunur) Arapça m¥lezime
1 . Gereç:
"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu."- E. Şafak.
2 . Bir eserin hazırlanmasında yararlanılan bilgi ve kaynakların tamamı:
"Türk tiyatro tarihi üzerinde çalışanlar için zengin malzeme ihtiva eden metni burada yayınlarken sadece bir iki noktaya işaret etmekle yetineceğim."- F. İz.
eşya
çokluk, isim (eşya:) Arapça eşy¥¢
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü:
"Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar."- B. Felek.
2 .Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt:
"Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum."- F. R. Atay.
3 .teknik Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri.
4 .mecaz Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa:
"Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor."- Y. K. Karaosmanoğlu.
madde
isim Arapça m¥dde
1 . Duyularla algılanabilen nesne.
2 . Bir cismi oluşturan öge, öz:
"Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır."- .
3 . Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm:
"Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar."- H. R. Gürpınar. 4 . Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri:
"Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur."- S. Birsel.
5 . Para, mal vb. ile ilgili şey:
"Maddeye önem vermek."- .
6 . Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
7 . fizik Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek.
8 . kimya Molekül.
cisim -smi
isim Arapça cism
1 . Doğada element, bileşik veya bunların karışımları hâlinde bulunan, kütlesi ve ağırlığı olan, duyularla algılanabilen şey.
2 . Gövde, beden, vücut:
"Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor."- R. H. Karay.
malzeme
isim (l ince okunur) Arapça m¥lezime
1 . Gereç:
"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu."- E. Şafak.
2 . Bir eserin hazırlanmasında yararlanılan bilgi ve kaynakların tamamı:
"Türk tiyatro tarihi üzerinde çalışanlar için zengin malzeme ihtiva eden metni burada yayınlarken sadece bir iki noktaya işaret etmekle yetineceğim."- F. İz.
eşya
çokluk, isim (eşya:) Arapça eşy¥¢
Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü:
"Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar."- B. Felek.