Arama

Atletizmde yarışma ve oyun kuralları nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Nisan 2016 Gösterim: 60.260 Cevap: 9
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Aralık 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atletizm yarışma ve oyun kuralları nelerdir?
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
ATLETİZMİN TANIMI

Sponsorlu Bağlantılar
Spor dalları içerisinde ana spor dalı olarak kabul edilen atletizm ve atletizmde uygulanan antrenman metotları, insan organizmasını en iyi şekilde geliştirir. Vücut eğitiminde amaca uygun seçilen ve bütün yaş devrelerinde uygulanabilen bu hareketler, vücut fonksiyonlarının istenilen düzeye gelmesini sağlamaktır.

Atletizm: Temel hareket formlarından yürüme, koşma, atma ve atlama gibi dallardan oluşan karmaşık spor dalıdır. Bu karmaşık hareketler dolaşım ve sinir sisteminin elverişli gelişmesi ile motorik özelliklerden kuvvet, sürat, dayanıklılık, hareketlilik ve beceri, yardımcı motor özelliklerden çabukluk gücü ve esnekliğin geliştirilmesine ve daha mükemmel hale gelmesine yardımcı olmaktadır.

ATLETİZMİN TARİHÇESİ

M.Ö 776 yılında oyunların programında sadece bir stadyum boyu, kısa mesafe DROMOS koşusu vardı bu mesafe 192.25m oluşmaktaydı. Bu mesafe tesadüf eseri değil, HERAKLES’ in ihtimamlı şekilde adımlaması sonucu ölçülmüştür.

M.Ö 724 yılında 14. Olimpiyat oyunlarında koşu programına DİALOS (ikili koşu) olarak genişletildi. Bu koşu 192m gidip gelmeler şeklinde gerçekleştirildi.

M.Ö 720 yılında 15. Olimpiyat oyunlarına DİLİCHOS (uzun mesafe) devreye girdi. Burada koşucular 8, daha sonra 10 ve 12 en son olarakta 24 kez stadyumu dolanıyor 4600m üzerinde bir mesafe kat ediliyordu. Olimpiyat oyunları yazın sıcak ayında yapıldığında sporcular çıplak ve ayakları yalınayak koşmak mecburiyetindeydi. Stadyuma bayanların girmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Bu oyunlar tam bir şenlik havası içinde geçerdi.

Bugünkü büyük atletizm müsabakalarında finalde koşacak ve 1. olacak atleti tespit etmek için seçme ve yarıfinal koşuları gibi ara koşular yapılmaktadır. 20 kişi yarışa katılsa da start yerine 4 kişi alınabiliyordu. Bugün olduğu gibi çıkış takozları mevcut olmadığından ayaklarının altına taş koyarlardı. Kulvar araları 1m 25cm idi.

M.Ö 520 65. oyunlarda programa ağır silahlanmış atletlerin katıldıkları silahlı koşu şeklinde genişletilmiş. Buda iyi savaş egzersizi oluyordu. Stadyumdaki koşu iki kere uzunluğunda yani 192x 2 gidip gelme buda 384m 50cm idi. Atletler tam techizatlı miğfer ve ellerinde kalkanlarla koşuyorlardı. Daha sonra bu koşunu şartları hafifletildi.

Atinalı savaşçıların, Perslere karşı savaş zaferlerini yorgunluklarını hiç aldırış etmeden savaş meydanından Atina’ya koşarak zafer haberini bir an evvel götürmek için kahraman kişi 3 saatten az bir zamanda kat etmesi ve kazandık dedikten sonra ölmesi unutulmamış. (490). Bu muhteşem koşunun ve koşucunun hatırlanmasına Modern Olimpiyat oyunlarına Maraton konmuş. 1896 yılından bugüne kadar yapılan tüm olimpiyat oyunlarına dahil edilmiştir.

Olimpiyatların yapıldığı stadyum 211m uzunluğunda 32m genişliğinde dikdörtgen şeklindedir. Bu oyunlarda önce koşular yapıyordu.
1-Stadyumun bir ucundan diğer ucuna
2-İki kez koşu koşulan gidiş geliş
3-Toplam 14,5km lik mesafe 12 turluk parkurda yapılıyor
4-Bunlardan sonra güreş müsabakaları

Sonraki gün hipodromda yani at yarışları meydanında ki müsabakalar başlardı. Burası stadyumdan 4 kat daha büyük 770m uzunluğundadır. Burada savaş arabaları yarışlarıyla başlanırdı iki tekerlekli ve gayet hafif olan bu arabalara 4 at koşulurdu. Daha sonra at yarışları, atlar hipodromda 12 kez dolaştırılırdı. Bu koşular bitince seyirciler stada dönerek son yarışma olan “PENTAL” da hazır bulunurlar. Bunda galip gelmek için 5 branşta başarı kazanmak gerekmekteydi.
1- Yüksek atlama, bunda başarılı olan
2-Cirit atma bunda en uzağa atan 4 kişi koşuya dahil edilir
3- Koşuda en geri kalan elenir
4-yarışmanın 1. ve 2. si arasında güreş müsabakası düzenlenir.

Bunu kazanan Pental’ın galibi sayılırdı. Sonuncu oyun; silahlı olarak yapılan koşu müsabakasıydı.
Şampiyonlar sonraki hayatında kutsal kişi sayılırdı. Yemeğini tapınakta yer, vergi vermekten af olur, tiyatroda şeref yerinde oturur, savaşlarda kumandanın yanında yer alır. Olimpiyatlardaki kutsal ormanda bir heykel diktirmek hakkını elde eder.

İlk modern olimpiyatlar 1896 yılında yine Yunanistan’ yapılmıştır.
1861 yılında ilk atletizm klübü Mincing Lane Athletic kuruldu. 1866’ da kurulan Amateur Athletic Club ilk atletizm şampiyonalarını düzenledi. Günümüzde bütün Dünyada uygulanan atletizm kuralları, 1912 yılında Stockholm’ de kurulan ve 15 den fazla ülkenin üye olduğu uluslararası kuruluş olan International Amateur Athletic Federation (I.A.A.F) tarafından saptanmıştır.

Türkiyede atletizm etkinlikleri 1896 yılında İstanbulda KURTULUŞ klübünde başladı. İlk Türk atleti Celal İBRAHİM’dir. 1922 yılında TİCİ ye bağlı ilk atletizm federasyonu kuruldu. 1950 yılından sonra Türk atletizminde bir düşüş görüldü. Ruhi SARIALP 1948 Londra Olimpiyatlarında Üç Adım Atlamada (15.12cm) ile 3. Olan Türk atletidir.

ATLETİZMİN DALLARA GÖRE SINIFLANDIRILMASI

Koşular
Atlamalar
Atmalar
Sportif yürüyüşler
Çoklu yarışmalar

KOŞULAR

A-KIR KOŞULARI

Yol koşuları : 800-1500m 3-4-7,5-15-20-25km
Kros koşular : 800m ile 12km arası
Halk koşuları : Farklı mesafelerde
Maraton : 42.195m

B-PİST KOŞULARI

1-Düz koşular :
Kısa mesafe koşuları: 60-75-100-200-400m
Orta mesafe koşuları: 800-1500m
Uzun mesafe: 3000- 5000- 10.000m

2- Engelli koşular: 60-75-100-200-300-400m
1500-2000-3000m (engelli)

3- Bayrak koşuları : 4x100m, 4x400m, İsveç Bayrak, Balkan Bayrak.

Atmalar

Gülle atma
Cirit atma
Disk atma
Çekiç atma
Fırlatma topu atma
Atlamalar

Uzun atlama
Üç adım atlama
Yüksek atlama
Sırıkla yüksek atlama

Yürüyüş

1-3-5-10km pistte
5-10-15-20-25-30-35-50km yol veya açık saha (20- 50km Olimpik Yürüyüş mesafeler).

Çoklu Yarışlar

a-Pentatlon (5’ li yarış): 100m engel- 200m- Gülle Atma- Yüksek Atlama- Uzun Atlama.
b-Heptatlon (7’ li yarış): 100m engel- 800m- Gülle Atma- 200m- Cirit Atma- Yüksek Atlama- Uzun Atlama.
c-Dekatlon (10’lu yarış): 100m engel- Uzun Atlama- Yüksek Atlama- Gülle Atma- 400m engel- 110m engel- sırıkla Yüksek Atlama- Cirit atma- Disk Atma- 1500m.

SALON YARIŞMALARI

Bayanlar: 50m- 60m – 200m – 400m –800m – 1500m – 50m engel- 60m engel- Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Gülle Atma.

Erkekler: 50m- 60m- 200m- 400m- 800m- 1500m- 3000m- 50m engel- 60m engel- Yüksek Atlama- Sırıkla Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Üç Adım Atlama- Gülle Atma.

SÜRAT

Sürat:İnsanın kendisini en yüksek hızla bir yerden bir yere hareket ettirme yeteneğidir. Vücuda yada onun bir kısmını hızlı bir şekilde hareket ettirebilmektir.

SÜRAT GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Kas Kuvveti: Çabuk olmayı etkileyen en önemli özelliktir.
Kas Liflerinin Vizkosite Yapısı: Kas liflerinin iç sürtünmesi.
Çıkış Anındaki Reaksiyon Çabukluğu: Herhangi bir uyarıya karşı kasların tepki gösterme gücüdür.

Kasların Kontraksiyon Sürati: Tamamen kasların yapısına ve kalıtımına bağlıdır. Antrenmanla geliştirilmez.

Koordinasyon: Kaslar arasında ortak iş yapabilme özelliğidir.

Antropometrik Özellikler: İnsanın anatomik yapısı olup gövde ve üyeler arasındaki orantıdır.

Genel Aerobik Dayanıklılık: Süratte devamlılık olarak adlandırılabilir. Bu özellik sinir sisteminin yeteneğine ve anaerobik kapasiteye bağlıdır.

SÜRAT HAKKINDA TEKNİK AÇIKLAMALAR

Adım Uzunluğu: Koşu sırasında bir ayağın yeri terk etmesinden sonra diğer ayağın yere basması sırasında alınan mesafedir. Adım uzunluğu koşunun ilk 10m ve 20m de kısa, 60m ve 70m ye kadar eşittir, son 10m ve 20m de ise büyümektedir.

Adım Frekansı: Adımların tekrarlanma süresi olarak tanımlanmaktadır. Adım frekansı koşu mesafesinin ilk bölümlerinde (10-20m) büyük, ortasında (60-70m) adım uzunluğu ile eşit olur. Son metrelerde ise adım uzunluğu ile beraber kuvvetli olarak düşmektedir.

Süratte Devamlılık: Özel süratin kısa bir süre sonra düşürülmemesi yada uzun süren müsabaka süresince hareketleri süratli şekilde yapabilme yeteneğidir.

KOŞU BÖLÜMLERİ

Genel olarak bir koşu mesafesi ;
·Reaksiyon
·Süratlenme
Süratlenme bölümü de;
·Pozitif süratlenme (maksimal sürate erişme)
·Süratte devamlılık (sürati devam ettirme)
·Negatif süratlenme (süratte düşüş)

1 2 3 4

reaksiyon böl. 100m.
Pozitif süratlenme Süratte devamlılık Negatif süratlenme

Kısa Mesafe Koşularında Teknik ve Taktik

Kısa mesafe koşularında çabuk kuvvet gereklidir.
Kısa mesafe koşu tekniği; Baş ve gözler karşıya bakmalı, kollar ve bacaklar karşıyı göstermeli ve vücuda yakın olmalıdır. Kollar iyi çekilmeli, ayaklar yere sağlam basmalıdır.

Kısa Mesafe Koşularında Gövde Şekli: Gövde hafif öne doğru eğik tutulmalıdır, bu öne hareket yeteneğini kolaylaştırır. Koşu sırasında sürat arttıkça gövdenin öne eğiklik derecesi de orantılı olarak artar. Özellikle bacakların kalçadan basış gücüde kuvvetli olmaktadır. Dizi ön yukarıya kaldırmakta çabuk ve etkili basma ile itmeyi sağlamaktadır. Baş her zaman karşıya bakmalıdır. Eller hafif yumruk yapılmalı, başparmak işaret parmağı üzerine oturtularak devamlı yukarıyı göstermelidir.

Kol Çalışması: Kollar koşu yönünde hareket ettirilir. Kol dirsekleri omuz yüksekliğine kadar kaldırılmalıdır. 400m ye kadar bütün sürat koşularında “çapraz kol çalışması” uygulanmalıdır. Sağ el sol omuz, sol el sağ omuz yüksekliğine kadar kaldırılmalıdır.

Ayağın Yere Basması: Önce ayak tabanının dış kenarı ile yere basılır. 400m ye kadar olan koşularda ayak tabanının ön dış kısmı yer ilk temas eder. Ayak yerle temas ettikten sonra ayaktan içeriye doğru bir dönme meydana gelir.

Koşularda Çıkış Şekilleri: Bütün koşularda start ayaktan çıkışla elleri yere dayamadan yada eller yer dayanarak alçak çıkışla yapılır.
1-Alçak çıkış
2-Yüksek çıkış



YÜKSEK ÇIKIŞ

Kulvarsız yapılan bütün orta ve uzun mesafe koşularında uygulanır. Bu çıkış şeklinde yerlerinize komutandan sonra gövde dik, kuvvetli bacak arkada hafif bükülü olacak şekilde çıkış çizgisinin gerisinde start komutu beklenir. Bu sırada baş bükülmemeli, gövdeden de sağ veya sol tarafa herhangi bir döndürme yapılmamalıdır. Bakış koşu yönünde olmalı, gözlerle yandaki koşucular sürekli kontrol edilmelidir. Yüksek çıkışlarda her sporcunun 1 defa fodepar yapma hakkı vardır. 2. kez fodepar yaptığında diskalifiye olur.


ALÇAK ÇIKIŞ

Sprint koşcuları, hareketsiz duruştan en çabuk biçimde hızlanmalı ve en yüksek hıza geçişi sağlamalıdır. Bunu için;
·Patlayıcı bir hareket başlangıcı (kısa reaksiyon zamanı) garantileyen
·Optimal kas gücünün devreye girmesi (yön, büyüklük ve tekrar)



Sayfa 23 yapıştır.

Kulvarlı yapılan düz koşular, engelli koşular ve bayrak yarışlarında uygulanır. Bu çıkış şeklinde iki el ve bir dizin yerle temas etme mecburiyeti vardır. Kulvarlı yapılan koşularda komut şekli; yerlerinize komutundan sonra bütün koşucular takozların önüne yerleşir avuç içlerini yere koyar arkadaki takoz bloğuna ayağını yerleştirir (kural olarak sıçrama ayağı) ardından öndeki takoz bloğuna ayağını yerleştirir, ayak uçları mutlaka yere değmelidir. Daha sonra arka bacağın dizi yere konur, eller aşağı yukarı omuz açıklığında ve parmak uçlarında baş parmak diğer parmakların tam aksi yönü gösterecek biçimde tamamen açılarak çıkış çizgisine teğet olarak yerleştirilir. Koşucuların hareketsiz kalması halinde

“Dikkat”komutu; bacağın optimal itişine uygun açılara, vücut ağırlık merkezinin ayağın itiş yönünde uygun pozisyona getirilmesini, bacaklarda ön gerilmeyi garantilemelidir. Bu start komutundan sonra patlayıcı ve en yüksek hıza ulaşma koşusunda yararlanabilmenin koşullarıdır. Bu pozisyona ön ayağın aşağı yukarı 90 derece, arka ayağın aşağı yukakrı 120 dereceye ulaşıldığında gelinmiş olunur. Vücut ağılık merkezinin yere dikey yansıması ön takozun önünde olmalıdır. Omuzlar ellerin hizasına getirilir. Kollar daha önceden olduğu gibi gergin açıktır, kafa gevşek ve bakış buna bağlı olarak kasların daha yüksek gerilime ulaşmasıdır.

“Çık” yada “Tabanca” sesine göre start verilir. Dikkat komutunun verilmesinden sonra geçen süre en az 1.5 en fazla 3sn olmalıdır. Bacaklar gövdeyi mümkün olduğu kadar büyük kuvvetle itmelidir.
·Bacağın itme hareketi mümkün olan en kısa reaksiyon zamanında harekete geçmeli
·Bacakların açılması çabuk kuvvetli olmalıdır
·Optimal bir itiş yönü sağlanmalıdır.
İlk hareket eden arka bacaktır, fakat zamanca kısa ve gücü zayıfıtr, 1/3 kuvvetindedir. Ön bacak biraz geç devreye girer fakat zaman olarak uzun hemde toplam olarak büyük bir güçle harekete katılır. Gövde itiş esnasında çok az bir doğrulma gösterir. ön bacağın dinamik harekete başlangıcı esnasında gövde aşağı yukarı yere paraleldir. Gövdenin pasif doğrulma hareketi daha çok kalçanın açılma yönüne girmek istemesi ile olur açılma itişinin sonunda bacak ve gövde yaklaşık düz bir çizgi oluşturur. Kollar ayakların itişe başlaması ile ters kol ters bacak prensibiyle yardımcı hareketine başlar, koşu istikametini gösterir biçimde dik açılı bükülmelerle harekete katılmalıdır. Ön el kafanın önünde ve aşağı yukarı aynı hizada olmalıdır. Arka bacağın öne savrulması vücudun düz halde açılmasına yardımcı olur. Sprinterlerin koşarken doğrulması hızlanma koşusu boyunca yavaş yavaş gerçekleşmelidir.
Takozdan yapılan bütün koşularda her sporcunun 1, çoklu yarışmalarda 2 defa hatalı çıkış (fodepar) yapma hakkı vardır. Aksi durumlarda diskalifiye olmaya neden olur.
Alçak çıkışta uygulanan ve geçerli olan 3 çıkış şekli vardır.

1-Dar çıkış
2-Orta çıkış
3-Uzun çıkış
4-Roket çıkış
Takozdan yapılan çıkışlarda takoz bloklarının çıkış çizgisine olan uzaklığı genellikle ayak boyu ile ölçülür.





26. sayfa









Dar çıkış: Kollar ve ayaklar arasındaki mesafenin uzak olmasından dolayı, vücur ağırlığı gellikle kollara aktarıldığından fazla bir bekleme durumunda kollar titremeye başlar. Buda çabuk çıkışı önlemektedir.
Orta çıkış: Ön ayak “çık” komutunda iken vücut ağırlık merkezinin altında bulunmasından dolayı kollara fazla ağırlık aktarılmadığından oldukça az yük biner.
Roket çıkış: Takoz blokları arasındaki mesafe yarım ayak boyunda olup çıkış çizgisinden oldukça uzağa yerleştirilir. (Amerikalı sprinterler) tarafından kullanılır.



Çıkışın Metodik Sıralaması
·Kuvvetli ayağın belirlenmesi
·Ayaktan çıkışın öğretilmesi
·Takozun yerleştirilmesi
·Orta çıkıştaki takoz ayarının yapılması
·Takoza oturuş
·Önce öndeki ayağın takoza yerleştirilmesi
·Başın aşağı doğru duruş pozisyonu
·Ellerin parmak ucunda duruşu
·Çizginin gerisinde yerleştirilmesi
·Dikkat pozisyonunun alınması
·Ön diz açısının 90 derece olması
·Kolların dirsekten gergin konumu
·Gözlerin yarım metre öne bakışı
·Çıkış ve sonrasının öğretimi
·Vücudun öne eğiminin sürdürülmesi
·Başın karşıya bakmaması
·Kolların aktif hareket katılımı
·İlk adımda itme ayağının tam açılması



UZUN ATLAMA

İnsanın daha uzağa atlama hırsı ve arzusu insanlıpın var oluşu kadar eskidir. Uzun atlamanın organizasyonu çok kolay olmakla birlikteteknik yönden basit olduğu söylenemez. Uzun atlamanın özünde gizli olan taraf, hareketin dış görünümünden olmayışıdır. Çünkü bu görünüm herkesçe gözlenebilir. Asıl nokta; iyi bir süratle bu sürati sıçramaya aktararak başarılı bir sıçrama yapabilmektir. Süratli hız alma koşusundan sonra, kazanılan sürat sıçrama ile birleştirilmez ise, sıçrama olayı istenilen şekilde olmaz ve uzun mesafeyede ulaşılmaz. Uzun atlamada kısa bir yaklaşma koşusu içerisinde olankalı yüksek düzeyde bir ivmelenme ile kendisini gösterir. Buna karşın ivmelenme yetisi en az hız yitimini olanaklı kılan bir açıda gerçekleştiren etkili sıçrama ile birlikte birleştirilirse etkin yapı oluşturur. Bu açıdan üst düzey uzu atlayıcılar uzun boylu göreceli olarakta hafif, bunun yanında çok hızlı ve çabuk kuvvet yetisine sahip olmaları gerekmektedir.


UZUN ATLAMANIN BİYOMEKANİK OLARAK İNCELENMESİ

L1: Sıçrama anında sıçrama tahtasının önü ile, vücut ağırlık merkezinin izdüşümü arasında ki yatay mesafedir.

L2: Sporcunun havada iken kat ettiği mesafedir.

L3: Konma mesafesi, düşülen nokta ile topukların kuma değdiği noktalar arasındaki yatay mesafedir.


UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ

1-Hız alma (yaklaşma) koşusu
2-Sıçrama
3-Uçuş
4-Konma

1-YAKLAŞMA KOŞUSU

-İvmelenme arasında maksimal hızın üretilmesi
-Son adımlar arasında sıçramaya hazırlık
-Ayak başparmağı ile sıçrama tahtası arasındaki mesafeyi en aza indirecek tamlık sağlamak

Uzun atlayıcının yaklaşma koşusu sırasında gereken 3 önemli görevi vardır.
1-Sıçrama sırasında etkili şekilde kullanabileceği kadar çok yatay hızı geliştirmek
2-Sıçrama için son birkaç adıma gelirken vücudunun pzisyonunu ayarlama
3-Sıçrama tahtasına doğru bir şekilde ayağını yerleştirmek

Uzun atlamada, atlanılan mesafeyi etkileyen en önemli öğelerden birisinin yaklaşma koşusu hızı olduğunu gözlenmiştir. Son 10m içindeki özellikle tahtaya giriş hızı (son üç adım) performansın belirgenidir. Atlayıcıların sprint koşusunun hareket ritmine sahip olması gerekmektedir. Bunlar ideal bir uzun atlayıcının karakteristik özellikleridir. Elit atlayıcılar 38-45m (20-25 adım), bayan atletler 30-35m mesafeyi (17-20 adım) yaklaşma koşusu mesafesi kullanmaktadır.
HIZ: yaklaşma koşusunun son 5m ortalama hızı sporcunun sıçrama hareketindeki ilk hızının göstergesi olarak belirtilmektedir.
Sporcunun hız alma koşusu 3 devrede ele alınır. Bu devreler atlayıcının özelliklere göre değişiklikler göstermesine rağmen genel olarak hız alma sahası 6+6+6 adımı şeklindedir.

6 ADIM 6 ADIM 6ADIM
Koşuya başlama ve süratlenme Maksimal sürate ulaşma Topuk taban
Yuvarlanması

2- SIÇRAMA (TAKE OFF)

Sıçrama bölümü sıçrama ayağının yere dokunması, bacağın bükülmesi ve dizin gerilmesi olarak üç bölümde incelenir. Sıçramanın 1. bölümünde; ayağın basma tahtası ile yerin birleştiği nokta. Atlayıcının arka yatay düzlemi arasındaki açı 62-69 derece arasındadır. Yerle son temas arasında ön yatay düzlem ile aynı şekilde 71-80 dereceler arasında açılar ölçülmüştür. Sıçramada yerden çıkış açısının 20-22 derece olduğunu ve bu değerler aşıldığında yaklaşma hızı oranının arttığı, açının bu değerlerin altında ise, yerden ko****a meydana getirilen kuvvetin oranının arttığı vurgulanmıştır. Sporcunun yerden ko****aki önceki hızı, tahtaya yaklaşma koşusunda geliştirdiği hız ve yerden ko****a hazırlıklarda hızdan etkilenmektedir. Bu açıdan en ideal kombinasyon koşarken sağlanan maksimal hız ile dikey hızın kombinasyonu sporcunun yerden ko****a ihtiyaç duyduğu yerden ko****a ihtiyaç duyduğu yerden kopuş açısını belirlemektir.
Sıçramadan sonra atlayıcı havadadır ve vücut ağırlık noktasının çizdiği hareket kavisi, kavisi kendi iradesinin dışındadır. Sıçrama bacağı ayağının ön hazırlığı yapılır. Yuvarlanma hareketi sırasında, sıçrama bacağı hafif bükülü, savurma bacağı ise geridedir. Bacakların karşı hareketi sırasında kollarda harekete iştirak eder. Bu bölümde önemli olan, gövdenin üst kısmına doğru tutup ileriye doğru bakmaktır. Sıçrama hareketi sıçrama bacağının ayak bileği ve dizinin gerilmesi ile başlar. Sıçramada ayağın yere konmasından yapılan hareketler vücudun doğru bir şekilde pozisyon almasına ve amortisazyon evresinde mekanik mekanizmanın çalışması için bir avantaj elde etmek içindir. Sıçrama ayağı tahtaya taban- ayar burnu şeklinde basmalıdır. Sıçrama ayağı tahtaya bastığı an sıçrama ayağının arka üst baldır ile arka alt baldır arasında kalan açı 140-155 derece arasında olmalıdır. Sıçrama tahtasındaki ayak topuğunun 40cm geride ve her iki bacak arasındaki açı 30 derece olmalıdır.

4-UÇUŞ

Uçuş analiz edildiğinde, atlayıcıların farklı teknikleri (Asılma- Adımlama-Karışık- Döngü ve Yelken) teknikleri kullandıkları görülür. Atlayıcı uçuş bölümünde istenmeyen öne doğru rotasyonu engellemek için bu farklı teknikleri denedikleri görülmektedir. Sıçramadan sonra meydana gelen rotasyonu azaltabilmek için gövdenin dik kol ve bacakların omuz ve kalça eklemlerinden hareketine gergin şekilde devam etmeleri gerekir. Uçuş sırasında yapılan tüm hareketler dengeyi korumaya ve iyi bir iniş hazırlığına yöneltir. Uçuş mesafesi atlayışta toplam mesafenin %85-90 ını kapsar.

Uçuş Sırasında Önemli Noktalar
-Uçma hareketinin ilk bölümünde, vücudun sıçrama sırasında aldığı pozisyon muhafaza edilmeli.
-Gövdenin üst kısmı aşağı yukarı doğru tutulmalı ve hatta çok hafif geriye götürülmesine dikkat edilmelidir.
-Sıçrama bacağını sıçrama sırasında binen yük, kazandığı yorgunluğu gidermek için, vücudun arkasında yumuşak ve rahat bırakılmasına özen gösterilmelidir.
-Kollar mümkün olduğu kadar uzaktan arka-geriye götürmelidir.

5-KONMA

Her iki bacağın bükülmeden ve mesafe kaybetmeyecek bir şekilde öne doğru uzatılarak gereği sağlanmalıdır. Ayak topuklarının yere dokunması ile diz eklemleri yumuşak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu sırada gövdenin üst kısmını biraz doğrultarak kalçanın öne kalçanın öne doğru itilmesi sağlanmalı ve vücut ağırlığı dayanma noktalarına dağıtılmalıdır. Kalçanın yere dokunmadan önceki şekli muhafaza edilmelidir. Ayaklar aşağı yukarı aynı yükseklikte yere dokunmalıdır. Kanma sırasında eğer atlayıcılar kendilerini öne veya yanlara doğru itebilirlerse hareket doğru oluyor demektir. Kollar önce gövdenin arkasında ve alçakta olmalı, vücudun öne getirilmesine yardımcı olmasına dikkat edilmelidir. Konma hareketi tamamlandıktan sonra atlama havuzu önden terk edilmelidir.

UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ

1-Adım alma
2-Adımlama
3-Asılma
4-Yelken
5-Döngü

1-ADIM ALMA TEKNİKLERİ

Bu teknik hem çok basit hem de diğer uzun atlama tekniklerinin temeli sayılmaktadır. 5-5.5m ye kadar uzun atlayanlar için ideal bir teknik olmakla birlikte, sürat ve sıçraması çok iyi olanlar, bu teknikle daha sonra adımlama tekniğine rahatlıkla geçiş yapılabilir.
Teknik: uçma sırasında savurma bacağı, diz ve ayak bileğinden dar açı yapacak şekilde bükülü olmalıdır. Ayak yere basmadan önce, alt bacak sıralama mesafesini uzatmak için öne doğru uzatılmalı, dizden gerilme olmamalıdır. Ayağın topuktan yer basması ile vücut ağırlık ayak tabanından ayak ucuna doğru aktarılmalıdır


2-ADIMLAMA

Uzun atlayıcılar tarafından en çok kullanılan tekniktir. Atlayıcılar havada 1.5-2.5 adım alarak koşunun devamını sağlar.
Teknik: Sıçrama ile savurma bacağının dizleri kuvvetli olarak karına doğru çekilir. Sıçrama bacağının ayak ucu basma tahtasını terk eder etmez savurma bacağı dizden bükülü olarak kalça gerisine götürülmeye başlanır. Kollarda aşağıdan ve arka-yukarıdan birbirine ters yönde çevrilerek, harekete katılır. Gövde devamlı diktir.sıçrama bacağı dizden bükülü olarak ileriye alınarak, önde kalça yüksekliğine kadar kaldırılır. Geride savurma bacağı, diğer bacağın yanına getirilirken , gövde kollarla birlikte bacaklar üzerine doğru bükülmeye başlanmalıdır. Bundan sonra konma hazırlıklarına geçilir.

3-KARIŞIK (ASILMA) TEKNİK

Bu teknik genellikle sıçrama tekniği bozuk olan uzun atlayıcılarla, sıçramada gövdeyi öne ve geri getirenler tercih eder. Asılma tekniğinde sıçramadan sonra, savurma dizden bükülü olarak ve yere paralel gelecek şekilde yukarıya kuvvetli kaldırılır. Bu sırada alt bacak aşağıya doğru sarkıtılmıştır.kısa uçmadan sonra, sıçrama bacağı gövdenin altında gergin duruma gelince, dizden bükülü olarak savurma bacağının yanına getirilir. Atlayıcı uçma sırasında adeta dizler üzerinde oturuş vaziyetindedir. Alt ve üst bacaklar arasında ki açı, aşağı yukarı 90 derece olmalıdır. Hareket baş kollar da katılarak vücut ağırlık noktasının öne alınmasına yardımcı olurlar. Kollar dirsekten hafif bükülü arka- yukarıya kavis yaptırılarak baş yüksekliğine kadar kaldırılır.

_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
6 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ATLETİZMİN TANIMI

Sponsorlu Bağlantılar
Spor dalları içerisinde ana spor dalı olarak kabul edilen atletizm ve atletizmde uygulanan antrenman metotları, insan organizmasını en iyi şekilde geliştirir. Vücut eğitiminde amaca uygun seçilen ve bütün yaş devrelerinde uygulanabilen bu hareketler, vücut fonksiyonlarının istenilen düzeye gelmesini sağlamaktır.

Atletizm: Temel hareket formlarından yürüme, koşma, atma ve atlama gibi dallardan oluşan karmaşık spor dalıdır. Bu karmaşık hareketler dolaşım ve sinir sisteminin elverişli gelişmesi ile motorik özelliklerden kuvvet, sürat, dayanıklılık, hareketlilik ve beceri, yardımcı motor özelliklerden çabukluk gücü ve esnekliğin geliştirilmesine ve daha mükemmel hale gelmesine yardımcı olmaktadır.

ATLETİZMİN TARİHÇESİ

M.Ö 776 yılında oyunların programında sadece bir stadyum boyu, kısa mesafe DROMOS koşusu vardı bu mesafe 192.25m oluşmaktaydı. Bu mesafe tesadüf eseri değil, HERAKLES’ in ihtimamlı şekilde adımlaması sonucu ölçülmüştür.

M.Ö 724 yılında 14. Olimpiyat oyunlarında koşu programına DİALOS (ikili koşu) olarak genişletildi. Bu koşu 192m gidip gelmeler şeklinde gerçekleştirildi.

M.Ö 720 yılında 15. Olimpiyat oyunlarına DİLİCHOS (uzun mesafe) devreye girdi. Burada koşucular 8, daha sonra 10 ve 12 en son olarakta 24 kez stadyumu dolanıyor 4600m üzerinde bir mesafe kat ediliyordu. Olimpiyat oyunları yazın sıcak ayında yapıldığında sporcular çıplak ve ayakları yalınayak koşmak mecburiyetindeydi. Stadyuma bayanların girmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Bu oyunlar tam bir şenlik havası içinde geçerdi.

Bugünkü büyük atletizm müsabakalarında finalde koşacak ve 1. olacak atleti tespit etmek için seçme ve yarıfinal koşuları gibi ara koşular yapılmaktadır. 20 kişi yarışa katılsa da start yerine 4 kişi alınabiliyordu. Bugün olduğu gibi çıkış takozları mevcut olmadığından ayaklarının altına taş koyarlardı. Kulvar araları 1m 25cm idi.

M.Ö 520 65. oyunlarda programa ağır silahlanmış atletlerin katıldıkları silahlı koşu şeklinde genişletilmiş. Buda iyi savaş egzersizi oluyordu. Stadyumdaki koşu iki kere uzunluğunda yani 192x 2 gidip gelme buda 384m 50cm idi. Atletler tam techizatlı miğfer ve ellerinde kalkanlarla koşuyorlardı. Daha sonra bu koşunu şartları hafifletildi.

Atinalı savaşçıların, Perslere karşı savaş zaferlerini yorgunluklarını hiç aldırış etmeden savaş meydanından Atina’ya koşarak zafer haberini bir an evvel götürmek için kahraman kişi 3 saatten az bir zamanda kat etmesi ve kazandık dedikten sonra ölmesi unutulmamış. (490). Bu muhteşem koşunun ve koşucunun hatırlanmasına Modern Olimpiyat oyunlarına Maraton konmuş. 1896 yılından bugüne kadar yapılan tüm olimpiyat oyunlarına dahil edilmiştir.

Olimpiyatların yapıldığı stadyum 211m uzunluğunda 32m genişliğinde dikdörtgen şeklindedir. Bu oyunlarda önce koşular yapıyordu.
1-Stadyumun bir ucundan diğer ucuna
2-İki kez koşu koşulan gidiş geliş
3-Toplam 14,5km lik mesafe 12 turluk parkurda yapılıyor
4-Bunlardan sonra güreş müsabakaları

Sonraki gün hipodromda yani at yarışları meydanında ki müsabakalar başlardı. Burası stadyumdan 4 kat daha büyük 770m uzunluğundadır. Burada savaş arabaları yarışlarıyla başlanırdı iki tekerlekli ve gayet hafif olan bu arabalara 4 at koşulurdu. Daha sonra at yarışları, atlar hipodromda 12 kez dolaştırılırdı. Bu koşular bitince seyirciler stada dönerek son yarışma olan “PENTAL” da hazır bulunurlar. Bunda galip gelmek için 5 branşta başarı kazanmak gerekmekteydi.
1- Yüksek atlama, bunda başarılı olan
2-Cirit atma bunda en uzağa atan 4 kişi koşuya dahil edilir
3- Koşuda en geri kalan elenir
4-yarışmanın 1. ve 2. si arasında güreş müsabakası düzenlenir.

Bunu kazanan Pental’ın galibi sayılırdı. Sonuncu oyun; silahlı olarak yapılan koşu müsabakasıydı.
Şampiyonlar sonraki hayatında kutsal kişi sayılırdı. Yemeğini tapınakta yer, vergi vermekten af olur, tiyatroda şeref yerinde oturur, savaşlarda kumandanın yanında yer alır. Olimpiyatlardaki kutsal ormanda bir heykel diktirmek hakkını elde eder.

İlk modern olimpiyatlar 1896 yılında yine Yunanistan’ yapılmıştır.
1861 yılında ilk atletizm klübü Mincing Lane Athletic kuruldu. 1866’ da kurulan Amateur Athletic Club ilk atletizm şampiyonalarını düzenledi. Günümüzde bütün Dünyada uygulanan atletizm kuralları, 1912 yılında Stockholm’ de kurulan ve 15 den fazla ülkenin üye olduğu uluslararası kuruluş olan International Amateur Athletic Federation (I.A.A.F) tarafından saptanmıştır.

Türkiyede atletizm etkinlikleri 1896 yılında İstanbulda KURTULUŞ klübünde başladı. İlk Türk atleti Celal İBRAHİM’dir. 1922 yılında TİCİ ye bağlı ilk atletizm federasyonu kuruldu. 1950 yılından sonra Türk atletizminde bir düşüş görüldü. Ruhi SARIALP 1948 Londra Olimpiyatlarında Üç Adım Atlamada (15.12cm) ile 3. Olan Türk atletidir.

ATLETİZMİN DALLARA GÖRE SINIFLANDIRILMASI

Koşular
Atlamalar
Atmalar
Sportif yürüyüşler
Çoklu yarışmalar

KOŞULAR

A-KIR KOŞULARI

Yol koşuları : 800-1500m 3-4-7,5-15-20-25km
Kros koşular : 800m ile 12km arası
Halk koşuları : Farklı mesafelerde
Maraton : 42.195m

B-PİST KOŞULARI

1-Düz koşular :
Kısa mesafe koşuları: 60-75-100-200-400m
Orta mesafe koşuları: 800-1500m
Uzun mesafe: 3000- 5000- 10.000m

2- Engelli koşular: 60-75-100-200-300-400m
1500-2000-3000m (engelli)

3- Bayrak koşuları : 4x100m, 4x400m, İsveç Bayrak, Balkan Bayrak.

Atmalar

Gülle atma
Cirit atma
Disk atma
Çekiç atma
Fırlatma topu atma
Atlamalar

Uzun atlama
Üç adım atlama
Yüksek atlama
Sırıkla yüksek atlama

Yürüyüş

1-3-5-10km pistte
5-10-15-20-25-30-35-50km yol veya açık saha (20- 50km Olimpik Yürüyüş mesafeler).

Çoklu Yarışlar

a-Pentatlon (5’ li yarış): 100m engel- 200m- Gülle Atma- Yüksek Atlama- Uzun Atlama.
b-Heptatlon (7’ li yarış): 100m engel- 800m- Gülle Atma- 200m- Cirit Atma- Yüksek Atlama- Uzun Atlama.
c-Dekatlon (10’lu yarış): 100m engel- Uzun Atlama- Yüksek Atlama- Gülle Atma- 400m engel- 110m engel- sırıkla Yüksek Atlama- Cirit atma- Disk Atma- 1500m.

SALON YARIŞMALARI

Bayanlar: 50m- 60m – 200m – 400m –800m – 1500m – 50m engel- 60m engel- Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Gülle Atma.

Erkekler: 50m- 60m- 200m- 400m- 800m- 1500m- 3000m- 50m engel- 60m engel- Yüksek Atlama- Sırıkla Yüksek Atlama- Uzun Atlama- Üç Adım Atlama- Gülle Atma.

SÜRAT

Sürat:İnsanın kendisini en yüksek hızla bir yerden bir yere hareket ettirme yeteneğidir. Vücuda yada onun bir kısmını hızlı bir şekilde hareket ettirebilmektir.

SÜRAT GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Kas Kuvveti: Çabuk olmayı etkileyen en önemli özelliktir.
Kas Liflerinin Vizkosite Yapısı: Kas liflerinin iç sürtünmesi.
Çıkış Anındaki Reaksiyon Çabukluğu: Herhangi bir uyarıya karşı kasların tepki gösterme gücüdür.

Kasların Kontraksiyon Sürati: Tamamen kasların yapısına ve kalıtımına bağlıdır. Antrenmanla geliştirilmez.

Koordinasyon: Kaslar arasında ortak iş yapabilme özelliğidir.

Antropometrik Özellikler: İnsanın anatomik yapısı olup gövde ve üyeler arasındaki orantıdır.

Genel Aerobik Dayanıklılık: Süratte devamlılık olarak adlandırılabilir. Bu özellik sinir sisteminin yeteneğine ve anaerobik kapasiteye bağlıdır.

SÜRAT HAKKINDA TEKNİK AÇIKLAMALAR

Adım Uzunluğu: Koşu sırasında bir ayağın yeri terk etmesinden sonra diğer ayağın yere basması sırasında alınan mesafedir. Adım uzunluğu koşunun ilk 10m ve 20m de kısa, 60m ve 70m ye kadar eşittir, son 10m ve 20m de ise büyümektedir.

Adım Frekansı: Adımların tekrarlanma süresi olarak tanımlanmaktadır. Adım frekansı koşu mesafesinin ilk bölümlerinde (10-20m) büyük, ortasında (60-70m) adım uzunluğu ile eşit olur. Son metrelerde ise adım uzunluğu ile beraber kuvvetli olarak düşmektedir.

Süratte Devamlılık: Özel süratin kısa bir süre sonra düşürülmemesi yada uzun süren müsabaka süresince hareketleri süratli şekilde yapabilme yeteneğidir.

KOŞU BÖLÜMLERİ

Genel olarak bir koşu mesafesi ;
·Reaksiyon
·Süratlenme
Süratlenme bölümü de;
·Pozitif süratlenme (maksimal sürate erişme)
·Süratte devamlılık (sürati devam ettirme)
·Negatif süratlenme (süratte düşüş)

1 2 3 4

reaksiyon böl. 100m.
Pozitif süratlenme Süratte devamlılık Negatif süratlenme

Kısa Mesafe Koşularında Teknik ve Taktik

Kısa mesafe koşularında çabuk kuvvet gereklidir.
Kısa mesafe koşu tekniği; Baş ve gözler karşıya bakmalı, kollar ve bacaklar karşıyı göstermeli ve vücuda yakın olmalıdır. Kollar iyi çekilmeli, ayaklar yere sağlam basmalıdır.

Kısa Mesafe Koşularında Gövde Şekli: Gövde hafif öne doğru eğik tutulmalıdır, bu öne hareket yeteneğini kolaylaştırır. Koşu sırasında sürat arttıkça gövdenin öne eğiklik derecesi de orantılı olarak artar. Özellikle bacakların kalçadan basış gücüde kuvvetli olmaktadır. Dizi ön yukarıya kaldırmakta çabuk ve etkili basma ile itmeyi sağlamaktadır. Baş her zaman karşıya bakmalıdır. Eller hafif yumruk yapılmalı, başparmak işaret parmağı üzerine oturtularak devamlı yukarıyı göstermelidir.

Kol Çalışması: Kollar koşu yönünde hareket ettirilir. Kol dirsekleri omuz yüksekliğine kadar kaldırılmalıdır. 400m ye kadar bütün sürat koşularında “çapraz kol çalışması” uygulanmalıdır. Sağ el sol omuz, sol el sağ omuz yüksekliğine kadar kaldırılmalıdır.

Ayağın Yere Basması: Önce ayak tabanının dış kenarı ile yere basılır. 400m ye kadar olan koşularda ayak tabanının ön dış kısmı yer ilk temas eder. Ayak yerle temas ettikten sonra ayaktan içeriye doğru bir dönme meydana gelir.

Koşularda Çıkış Şekilleri: Bütün koşularda start ayaktan çıkışla elleri yere dayamadan yada eller yer dayanarak alçak çıkışla yapılır.
1-Alçak çıkış
2-Yüksek çıkış



YÜKSEK ÇIKIŞ

Kulvarsız yapılan bütün orta ve uzun mesafe koşularında uygulanır. Bu çıkış şeklinde yerlerinize komutandan sonra gövde dik, kuvvetli bacak arkada hafif bükülü olacak şekilde çıkış çizgisinin gerisinde start komutu beklenir. Bu sırada baş bükülmemeli, gövdeden de sağ veya sol tarafa herhangi bir döndürme yapılmamalıdır. Bakış koşu yönünde olmalı, gözlerle yandaki koşucular sürekli kontrol edilmelidir. Yüksek çıkışlarda her sporcunun 1 defa fodepar yapma hakkı vardır. 2. kez fodepar yaptığında diskalifiye olur.


ALÇAK ÇIKIŞ

Sprint koşcuları, hareketsiz duruştan en çabuk biçimde hızlanmalı ve en yüksek hıza geçişi sağlamalıdır. Bunu için;
·Patlayıcı bir hareket başlangıcı (kısa reaksiyon zamanı) garantileyen
·Optimal kas gücünün devreye girmesi (yön, büyüklük ve tekrar)



Sayfa 23 yapıştır.

Kulvarlı yapılan düz koşular, engelli koşular ve bayrak yarışlarında uygulanır. Bu çıkış şeklinde iki el ve bir dizin yerle temas etme mecburiyeti vardır. Kulvarlı yapılan koşularda komut şekli; yerlerinize komutundan sonra bütün koşucular takozların önüne yerleşir avuç içlerini yere koyar arkadaki takoz bloğuna ayağını yerleştirir (kural olarak sıçrama ayağı) ardından öndeki takoz bloğuna ayağını yerleştirir, ayak uçları mutlaka yere değmelidir. Daha sonra arka bacağın dizi yere konur, eller aşağı yukarı omuz açıklığında ve parmak uçlarında baş parmak diğer parmakların tam aksi yönü gösterecek biçimde tamamen açılarak çıkış çizgisine teğet olarak yerleştirilir. Koşucuların hareketsiz kalması halinde

“Dikkat”komutu; bacağın optimal itişine uygun açılara, vücut ağırlık merkezinin ayağın itiş yönünde uygun pozisyona getirilmesini, bacaklarda ön gerilmeyi garantilemelidir. Bu start komutundan sonra patlayıcı ve en yüksek hıza ulaşma koşusunda yararlanabilmenin koşullarıdır. Bu pozisyona ön ayağın aşağı yukarı 90 derece, arka ayağın aşağı yukakrı 120 dereceye ulaşıldığında gelinmiş olunur. Vücut ağılık merkezinin yere dikey yansıması ön takozun önünde olmalıdır. Omuzlar ellerin hizasına getirilir. Kollar daha önceden olduğu gibi gergin açıktır, kafa gevşek ve bakış buna bağlı olarak kasların daha yüksek gerilime ulaşmasıdır.

“Çık” yada “Tabanca” sesine göre start verilir. Dikkat komutunun verilmesinden sonra geçen süre en az 1.5 en fazla 3sn olmalıdır. Bacaklar gövdeyi mümkün olduğu kadar büyük kuvvetle itmelidir.
·Bacağın itme hareketi mümkün olan en kısa reaksiyon zamanında harekete geçmeli
·Bacakların açılması çabuk kuvvetli olmalıdır
·Optimal bir itiş yönü sağlanmalıdır.
İlk hareket eden arka bacaktır, fakat zamanca kısa ve gücü zayıfıtr, 1/3 kuvvetindedir. Ön bacak biraz geç devreye girer fakat zaman olarak uzun hemde toplam olarak büyük bir güçle harekete katılır. Gövde itiş esnasında çok az bir doğrulma gösterir. ön bacağın dinamik harekete başlangıcı esnasında gövde aşağı yukarı yere paraleldir. Gövdenin pasif doğrulma hareketi daha çok kalçanın açılma yönüne girmek istemesi ile olur açılma itişinin sonunda bacak ve gövde yaklaşık düz bir çizgi oluşturur. Kollar ayakların itişe başlaması ile ters kol ters bacak prensibiyle yardımcı hareketine başlar, koşu istikametini gösterir biçimde dik açılı bükülmelerle harekete katılmalıdır. Ön el kafanın önünde ve aşağı yukarı aynı hizada olmalıdır. Arka bacağın öne savrulması vücudun düz halde açılmasına yardımcı olur. Sprinterlerin koşarken doğrulması hızlanma koşusu boyunca yavaş yavaş gerçekleşmelidir.
Takozdan yapılan bütün koşularda her sporcunun 1, çoklu yarışmalarda 2 defa hatalı çıkış (fodepar) yapma hakkı vardır. Aksi durumlarda diskalifiye olmaya neden olur.
Alçak çıkışta uygulanan ve geçerli olan 3 çıkış şekli vardır.

1-Dar çıkış
2-Orta çıkış
3-Uzun çıkış
4-Roket çıkış
Takozdan yapılan çıkışlarda takoz bloklarının çıkış çizgisine olan uzaklığı genellikle ayak boyu ile ölçülür.





26. sayfa









Dar çıkış: Kollar ve ayaklar arasındaki mesafenin uzak olmasından dolayı, vücur ağırlığı gellikle kollara aktarıldığından fazla bir bekleme durumunda kollar titremeye başlar. Buda çabuk çıkışı önlemektedir.
Orta çıkış: Ön ayak “çık” komutunda iken vücut ağırlık merkezinin altında bulunmasından dolayı kollara fazla ağırlık aktarılmadığından oldukça az yük biner.
Roket çıkış: Takoz blokları arasındaki mesafe yarım ayak boyunda olup çıkış çizgisinden oldukça uzağa yerleştirilir. (Amerikalı sprinterler) tarafından kullanılır.



Çıkışın Metodik Sıralaması
·Kuvvetli ayağın belirlenmesi
·Ayaktan çıkışın öğretilmesi
·Takozun yerleştirilmesi
·Orta çıkıştaki takoz ayarının yapılması
·Takoza oturuş
·Önce öndeki ayağın takoza yerleştirilmesi
·Başın aşağı doğru duruş pozisyonu
·Ellerin parmak ucunda duruşu
·Çizginin gerisinde yerleştirilmesi
·Dikkat pozisyonunun alınması
·Ön diz açısının 90 derece olması
·Kolların dirsekten gergin konumu
·Gözlerin yarım metre öne bakışı
·Çıkış ve sonrasının öğretimi
·Vücudun öne eğiminin sürdürülmesi
·Başın karşıya bakmaması
·Kolların aktif hareket katılımı
·İlk adımda itme ayağının tam açılması



UZUN ATLAMA

İnsanın daha uzağa atlama hırsı ve arzusu insanlıpın var oluşu kadar eskidir. Uzun atlamanın organizasyonu çok kolay olmakla birlikteteknik yönden basit olduğu söylenemez. Uzun atlamanın özünde gizli olan taraf, hareketin dış görünümünden olmayışıdır. Çünkü bu görünüm herkesçe gözlenebilir. Asıl nokta; iyi bir süratle bu sürati sıçramaya aktararak başarılı bir sıçrama yapabilmektir. Süratli hız alma koşusundan sonra, kazanılan sürat sıçrama ile birleştirilmez ise, sıçrama olayı istenilen şekilde olmaz ve uzun mesafeyede ulaşılmaz. Uzun atlamada kısa bir yaklaşma koşusu içerisinde olankalı yüksek düzeyde bir ivmelenme ile kendisini gösterir. Buna karşın ivmelenme yetisi en az hız yitimini olanaklı kılan bir açıda gerçekleştiren etkili sıçrama ile birlikte birleştirilirse etkin yapı oluşturur. Bu açıdan üst düzey uzu atlayıcılar uzun boylu göreceli olarakta hafif, bunun yanında çok hızlı ve çabuk kuvvet yetisine sahip olmaları gerekmektedir.


UZUN ATLAMANIN BİYOMEKANİK OLARAK İNCELENMESİ

L1: Sıçrama anında sıçrama tahtasının önü ile, vücut ağırlık merkezinin izdüşümü arasında ki yatay mesafedir.

L2: Sporcunun havada iken kat ettiği mesafedir.

L3: Konma mesafesi, düşülen nokta ile topukların kuma değdiği noktalar arasındaki yatay mesafedir.


UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ

1-Hız alma (yaklaşma) koşusu
2-Sıçrama
3-Uçuş
4-Konma

1-YAKLAŞMA KOŞUSU

-İvmelenme arasında maksimal hızın üretilmesi
-Son adımlar arasında sıçramaya hazırlık
-Ayak başparmağı ile sıçrama tahtası arasındaki mesafeyi en aza indirecek tamlık sağlamak

Uzun atlayıcının yaklaşma koşusu sırasında gereken 3 önemli görevi vardır.
1-Sıçrama sırasında etkili şekilde kullanabileceği kadar çok yatay hızı geliştirmek
2-Sıçrama için son birkaç adıma gelirken vücudunun pzisyonunu ayarlama
3-Sıçrama tahtasına doğru bir şekilde ayağını yerleştirmek

Uzun atlamada, atlanılan mesafeyi etkileyen en önemli öğelerden birisinin yaklaşma koşusu hızı olduğunu gözlenmiştir. Son 10m içindeki özellikle tahtaya giriş hızı (son üç adım) performansın belirgenidir. Atlayıcıların sprint koşusunun hareket ritmine sahip olması gerekmektedir. Bunlar ideal bir uzun atlayıcının karakteristik özellikleridir. Elit atlayıcılar 38-45m (20-25 adım), bayan atletler 30-35m mesafeyi (17-20 adım) yaklaşma koşusu mesafesi kullanmaktadır.
HIZ: yaklaşma koşusunun son 5m ortalama hızı sporcunun sıçrama hareketindeki ilk hızının göstergesi olarak belirtilmektedir.
Sporcunun hız alma koşusu 3 devrede ele alınır. Bu devreler atlayıcının özelliklere göre değişiklikler göstermesine rağmen genel olarak hız alma sahası 6+6+6 adımı şeklindedir.

6 ADIM 6 ADIM 6ADIM
Koşuya başlama ve süratlenme Maksimal sürate ulaşma Topuk taban
Yuvarlanması

2- SIÇRAMA (TAKE OFF)

Sıçrama bölümü sıçrama ayağının yere dokunması, bacağın bükülmesi ve dizin gerilmesi olarak üç bölümde incelenir. Sıçramanın 1. bölümünde; ayağın basma tahtası ile yerin birleştiği nokta. Atlayıcının arka yatay düzlemi arasındaki açı 62-69 derece arasındadır. Yerle son temas arasında ön yatay düzlem ile aynı şekilde 71-80 dereceler arasında açılar ölçülmüştür. Sıçramada yerden çıkış açısının 20-22 derece olduğunu ve bu değerler aşıldığında yaklaşma hızı oranının arttığı, açının bu değerlerin altında ise, yerden ko****a meydana getirilen kuvvetin oranının arttığı vurgulanmıştır. Sporcunun yerden ko****aki önceki hızı, tahtaya yaklaşma koşusunda geliştirdiği hız ve yerden ko****a hazırlıklarda hızdan etkilenmektedir. Bu açıdan en ideal kombinasyon koşarken sağlanan maksimal hız ile dikey hızın kombinasyonu sporcunun yerden ko****a ihtiyaç duyduğu yerden ko****a ihtiyaç duyduğu yerden kopuş açısını belirlemektir.
Sıçramadan sonra atlayıcı havadadır ve vücut ağırlık noktasının çizdiği hareket kavisi, kavisi kendi iradesinin dışındadır. Sıçrama bacağı ayağının ön hazırlığı yapılır. Yuvarlanma hareketi sırasında, sıçrama bacağı hafif bükülü, savurma bacağı ise geridedir. Bacakların karşı hareketi sırasında kollarda harekete iştirak eder. Bu bölümde önemli olan, gövdenin üst kısmına doğru tutup ileriye doğru bakmaktır. Sıçrama hareketi sıçrama bacağının ayak bileği ve dizinin gerilmesi ile başlar. Sıçramada ayağın yere konmasından yapılan hareketler vücudun doğru bir şekilde pozisyon almasına ve amortisazyon evresinde mekanik mekanizmanın çalışması için bir avantaj elde etmek içindir. Sıçrama ayağı tahtaya taban- ayar burnu şeklinde basmalıdır. Sıçrama ayağı tahtaya bastığı an sıçrama ayağının arka üst baldır ile arka alt baldır arasında kalan açı 140-155 derece arasında olmalıdır. Sıçrama tahtasındaki ayak topuğunun 40cm geride ve her iki bacak arasındaki açı 30 derece olmalıdır.

4-UÇUŞ

Uçuş analiz edildiğinde, atlayıcıların farklı teknikleri (Asılma- Adımlama-Karışık- Döngü ve Yelken) teknikleri kullandıkları görülür. Atlayıcı uçuş bölümünde istenmeyen öne doğru rotasyonu engellemek için bu farklı teknikleri denedikleri görülmektedir. Sıçramadan sonra meydana gelen rotasyonu azaltabilmek için gövdenin dik kol ve bacakların omuz ve kalça eklemlerinden hareketine gergin şekilde devam etmeleri gerekir. Uçuş sırasında yapılan tüm hareketler dengeyi korumaya ve iyi bir iniş hazırlığına yöneltir. Uçuş mesafesi atlayışta toplam mesafenin %85-90 ını kapsar.

Uçuş Sırasında Önemli Noktalar
-Uçma hareketinin ilk bölümünde, vücudun sıçrama sırasında aldığı pozisyon muhafaza edilmeli.
-Gövdenin üst kısmı aşağı yukarı doğru tutulmalı ve hatta çok hafif geriye götürülmesine dikkat edilmelidir.
-Sıçrama bacağını sıçrama sırasında binen yük, kazandığı yorgunluğu gidermek için, vücudun arkasında yumuşak ve rahat bırakılmasına özen gösterilmelidir.
-Kollar mümkün olduğu kadar uzaktan arka-geriye götürmelidir.

5-KONMA

Her iki bacağın bükülmeden ve mesafe kaybetmeyecek bir şekilde öne doğru uzatılarak gereği sağlanmalıdır. Ayak topuklarının yere dokunması ile diz eklemleri yumuşak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu sırada gövdenin üst kısmını biraz doğrultarak kalçanın öne kalçanın öne doğru itilmesi sağlanmalı ve vücut ağırlığı dayanma noktalarına dağıtılmalıdır. Kalçanın yere dokunmadan önceki şekli muhafaza edilmelidir. Ayaklar aşağı yukarı aynı yükseklikte yere dokunmalıdır. Kanma sırasında eğer atlayıcılar kendilerini öne veya yanlara doğru itebilirlerse hareket doğru oluyor demektir. Kollar önce gövdenin arkasında ve alçakta olmalı, vücudun öne getirilmesine yardımcı olmasına dikkat edilmelidir. Konma hareketi tamamlandıktan sonra atlama havuzu önden terk edilmelidir.

UZUN ATLAMA TEKNİKLERİ

1-Adım alma
2-Adımlama
3-Asılma
4-Yelken
5-Döngü

1-ADIM ALMA TEKNİKLERİ

Bu teknik hem çok basit hem de diğer uzun atlama tekniklerinin temeli sayılmaktadır. 5-5.5m ye kadar uzun atlayanlar için ideal bir teknik olmakla birlikte, sürat ve sıçraması çok iyi olanlar, bu teknikle daha sonra adımlama tekniğine rahatlıkla geçiş yapılabilir.
Teknik: uçma sırasında savurma bacağı, diz ve ayak bileğinden dar açı yapacak şekilde bükülü olmalıdır. Ayak yere basmadan önce, alt bacak sıralama mesafesini uzatmak için öne doğru uzatılmalı, dizden gerilme olmamalıdır. Ayağın topuktan yer basması ile vücut ağırlık ayak tabanından ayak ucuna doğru aktarılmalıdır


2-ADIMLAMA

Uzun atlayıcılar tarafından en çok kullanılan tekniktir. Atlayıcılar havada 1.5-2.5 adım alarak koşunun devamını sağlar.
Teknik: Sıçrama ile savurma bacağının dizleri kuvvetli olarak karına doğru çekilir. Sıçrama bacağının ayak ucu basma tahtasını terk eder etmez savurma bacağı dizden bükülü olarak kalça gerisine götürülmeye başlanır. Kollarda aşağıdan ve arka-yukarıdan birbirine ters yönde çevrilerek, harekete katılır. Gövde devamlı diktir.sıçrama bacağı dizden bükülü olarak ileriye alınarak, önde kalça yüksekliğine kadar kaldırılır. Geride savurma bacağı, diğer bacağın yanına getirilirken , gövde kollarla birlikte bacaklar üzerine doğru bükülmeye başlanmalıdır. Bundan sonra konma hazırlıklarına geçilir.

3-KARIŞIK (ASILMA) TEKNİK

Bu teknik genellikle sıçrama tekniği bozuk olan uzun atlayıcılarla, sıçramada gövdeyi öne ve geri getirenler tercih eder. Asılma tekniğinde sıçramadan sonra, savurma dizden bükülü olarak ve yere paralel gelecek şekilde yukarıya kuvvetli kaldırılır. Bu sırada alt bacak aşağıya doğru sarkıtılmıştır.kısa uçmadan sonra, sıçrama bacağı gövdenin altında gergin duruma gelince, dizden bükülü olarak savurma bacağının yanına getirilir. Atlayıcı uçma sırasında adeta dizler üzerinde oturuş vaziyetindedir. Alt ve üst bacaklar arasında ki açı, aşağı yukarı 90 derece olmalıdır. Hareket baş kollar da katılarak vücut ağırlık noktasının öne alınmasına yardımcı olurlar. Kollar dirsekten hafif bükülü arka- yukarıya kavis yaptırılarak baş yüksekliğine kadar kaldırılır.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çok uzun biraz kısaltamazmısınız lütfen ???
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Aralık 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yha bana kuralları lazım kurallarını bulamıom
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kuralları nelerdir _?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2013       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya kuralları nelerdir?
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
3 Ocak 2013       Mesaj #7
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
ATLETİZM BRANŞ VE KURALLARI

spor resimleri   atletizm
Koşular, atma ve atlamalar. Bayanlar arası yarışmalar da aşağı yukarı erkeklerin yarışmalarının aynıdır. Bayanlar için Heptatlon, erkekler için de Dekatlon koşu, atma ve atlamaları birlikte içeren yarışmalardır.
Kır koşuları ve yol koşuları, atletizmin sezon dışı dalları olarak kabul edilir. Koşular Atletizmin bir dalı olan koşular, önceden belirlenmiş çeşitli mesafelerde koşularak rakiplere ve zamana karşı yapılan mücadeleyi ifade eder. Tüm zamanların en eski ve en çok ilgi gören spor dallarından biridir.
Pist yarışları ve yol yarışları olarak iki ana dala ayrılır. Pist yarışmalarında belirli bir mesafede en hızlı koşmak esastır. Tüm koşular “kronometre” denilen zaman ölçüsü ile ölçülür. Yarışmalar özel atletizm stadyumlarında yapılır. Stadyumun çevresinde kulvarlara ayrılmış elips biçiminde koşu pisti vardır. Ortadaki çim alan ise atma ve atlama yarışmalarına ayrılmıştır.
Bütün yarışmaların oyun alanları stadyum üzerinde aynı anda bulunur ve aynı anda birkaç yarışma birden yapılır. Bununla birlikte yarışmalar açık havada ya da salonlarda düzenlenebilir. Salon müsabakalarında atma yarışmaları yapılmaz ya da değişik uygulama ve yöntemlerle yapılır. Fakat resmi dünya rekorlarının mutlaka açık havada kırılması, 100 m düz ve 110 m engelli yarışlarında ise arkadan esen rüzgarın hızının saniyede 2 m’yi geçmemesi gerekir.
Pist yarışları 6 bölümden oluşur:
a) Sürat Koşuları
b) Orta Mesafe Koşuları
c) Uzun Mesafe Koşuları
d) Bayrak Koşuları
e) Engelli Koşular
f) Hendek Yol yarışları 4 bölümden oluşur:
a) Maraton
b) Yürüyüş
c) Kır Koşusu
d) Sokak (Yol) Koşusu

Bu iki ana dal dışında bir de birleşik yarışlar vardır. Bu iki bölümden oluşur:
a) Dekatlon
b) Heptatlon

Pist Yarışları: Pist yarışları, genellikle 400 m’lik elips biçimli pistlerde yapılır.
KOŞULAR 6 BÖLÜMDEN OLUŞUR
a) Sürat Koşuları: Pist ve alan sporlarında; kısa mesafe atletlerinin bütün güçleriyle koşmasına dayanan, en süratli olanı belirleyen yarışlardır. Bir diğer ismi de kısa mesafe koşularıdır. Bu tür yarışmalarda koşucunun sürati ve dayanıklılığı yanında, temposunu değerlendirmesi de büyük önem taşır.
Virajlı yarışların başlangıç çizgileri, tüm atletlerin aynı uzunluğu koşmalarını sağlamak için kademeli ve eğri olarak çizilmiştir. İç kulvarlardaki yarışmacılar yarışa daha gerilerden başlarlar. Sürat koşularının tümünde, oyun alanı olarak 400 m uzunluğundaki standart pist kullanılır. Bu pistlerin hepsinde “tartan” denilen sentetik bir bileşik olan yapay zemin vardır. Pistin bitiş çizgisi tüm yarışlar için aynıdır. Pist üzerinde 8 kulvar işaretlenerek, yarışmacıların birbirinden ayrılmaları sağlanmıştır.
Sürat koşularının tümünde her koşucu, parkurunu kendi kulvarında koşarak tamamlar. Sürat koşucuları yarıştan önce ısınmalı, adalelerini gevşetici hareketler yapmalıdırlar. Sürat koşularında atletler çıkış takozları kullanırlar. Bu çıkış takozları, başlangıç çizgisinin hemen arkasına vidalanan, yarışmacının ayaklarını basarak ilk hızını almasını sağlayan genellikle metal bir alettir. Ayakların konduğu düz kısımlar, atletlerin tercihine göre ayarlanabilir.
Bu çıkış takozları ile çömelmiş durumda çıkış yapmaya 1894′den sonra başlanmış olup, ilk kez 1930′da resmi yarışmalarda kullanılmıştır. Çıkış takozlarına, önemli yarışlarda yanlış çıkışları otomatik olarak saptayan elektronik bir mekanizma eklenir. Çıkış sırasında yarışmacının soğukkanlı ve hırslı olması çok önemlidir. Sürat koşularında atletler, ıslanma ile şeffaflaşmayan atlet ve şortlar giyerler.

Numaralar kolayca görülebilecek büyüklükte sırta ve göğüse tutturulur. Çorapların pamuklu, beyaz ve dikişsiz olması gerekir. Yarışmalarda çivili özel spor ayakkabıları kullanılır. Bu ayakkabılar yarışma çeşidi ve atletlerin tercihine göre farklılık gösterebilir. Ama çiviler 2.5 cm uzunluğunu geçemez. Sentetik pistlerle birlikte metal çivilerin yerini lastik çiviler almıştır. Bu çiviler koşu sırasında yere batarak ayağın geri kaymasını önler.
100 m’den 800 m’ye kadar olan yarışlarda koşucular yarışa, çömelmiş durumda bir ayak geride, öteki ayak çıkış çizgisinin hemen arkasında, el parmakları da yere değecek biçimde yerleşerek başlarlar. Çıkış hakemi 800 m’ye kadar olan koşularda (800 m dahil) “yerlerinize” ve “dikkat” komutlarını, daha uzun koşular için “yerlerinize” komutunu verir. Bütün atletlerin “dikkat” durumunda iki ayağı da piste değmeli ve hareketsiz beklemeleri gerekir.
Yarışmalar bir tabanca veya benzeri bir aletin havaya ateşlenmesi ile başlar. Yarışmacılardan birisinin hatalı çıkış yapması durumunda çıkış tekrarlanır. İki kez hatalı çıkış yapan atlet diskalifiye edilir. Pist yarışmalarında diskalifiye olan atlet, pisti hemen terk etmelidir. Hatalı çıkıştan sonra yarışmacılar, tabancanın yeniden ateşlenmesi ile geri çağrılır.
Sürat koşuları, yukarıda da belirtildiği üzere çökmüş vaziyette çıkış hareketiyle başlar. Fuleye geçmek için atılan toplanış adımlarıyla sürer. Bunu mesafenin 15-20 m’si ile son 5 m’si arasındaki fule adımları izler. Yarış ipinin göğüslenmesi ile koşu tamamlanır. Bitişte ipi göğüslemek veya finiş çizgisini geçmek, ya atletin ellerini başının üstüne kaldırması ya da elleri ile fırlatarak seride omuz ile dokunmak şeklinde olur.
Yarışmalarda dereceler elektronik kronometre ile saptanır. Bu kronometreler, yarışmayı başlatan tabancaya bağlanmıştır ve ateşleme ile kendiliğinden otomatik olarak çalışmaya başlar. Ayrıca ipi göğüsleyen atlet, saniyenin yüzde birini saptayabilen “Foto Finiş” aletiyle tespit edilir. Zaman, silahın ateşlenmesinden, atletin gövdesinin bitişe vardığı ana kadar geçen süre ölçülerek bulunur. Beraberlik durumunda, ikinci tur her iki atletin katılmasına engel ise iki atlet yeniden yarışır. Bu durum dışında bütün beraberlikler olduğu gibi kalır.
Sürat koşuları mesafelerine göre üç ana yarıştan oluşur:
1- 100 m koşusu
2- 200 m koşusu
3- 400 m koşusu

1 – 100 m koşusu: Sürat koşularının en kısası olup, tüm kuvvetin bir hamlede harcanmasını gerektirir. 100 m koşuları ana tribün önündeki virajsız düz parkurda koşulur. Her atlet kura ile belirlenen kendi kulvarında yarışır. İnsan hayatında önem taşıyan salise farkları 100 m koşularında çok önemli rol oynar.
1912′lerde 100 m dünya rekoru 10.6 saniye iken 1968′de Jim Hines 9.9′a, 1991 yılında ABD’li atlet Carl Lewis 9.86′ya, 1994 yılında ise Leroy Burrell 9.85 saniyeye indirmeyi başardılar. 100 m yarışlarında en yüksek hız erkeklerde 45 km/saat, bayanlarda 40 km/saat olup bu hızlara ancak 40 m’den sonra ulaşılabilir.
Atlet, ellerini çıkış çizgisinin arkasına koyarak kolları düz, kafası belkemiği ile paralel durumda, arka ayak çıkış takozunda iken, tabancanın ateşlenmesiyle ileri fırlar. Birinci adım 75 cm’i geçmez. İlk 10 m kısa ve seri adımlardan oluşur. 100 m koşucusu azami fırlayış, sürat ve adım uzunluğunu sağlayabilmek için ayak uçlarıyla koşmalı ve ayaklarını yukarıya fazla kaldırmamalıdır.
100 m’de, birincisi çıkarken, ikincisi toplanışla fule arasında, üçüncüsü de son 15-20 m’de olmak üzere üç kez nefes alıp verilir. Atletlerin bitiş çizgisini geçmeleriyle yarış tamamlanır. Tüm sürat yarışlarındaki yarış kuralları, 100 m. koşularında da uygulanır.
2 – 200 m. koşusu: 200 m koşusu, 100 m’nin devamıdır. Ancak 200 m atletleri ile 100 m atletleri arasındaki en önemli fark, nefes kapasiteleridir. 200 m’ci başlangıçta 20 m’de bir nefes alır, sonlara doğru nefes alışı daha sıklaşır.
Ayrıca 200 m’ciler, 100 m’cilerden daha yumuşak bir koşu tarzına gereksinim duyarlar. Bir de daha dayanıklı ve inatçı olmaları gereklidir. 200 m koşuları virajlı parkurda yapılır, yarış kuralları diğer sürat koşularında olduğu gibidir. Her 200 m’ci 100 m. koşabilir, ama 200 m. koşamayan 100 m. atleti çoktur.
3 – 400 m. koşusu: Bu koşuya sürat koşusu veya sprint (fırlayış) denilebilir. Bu koşular ilk kez 440 yarda olarak 20 yy. başlarında düzenlendi. 400 m, güçlü bir vücudun bile ancak teknikle koşabileceği bir mesafedir. Sürat koşucuları ve yarı mukavemet koşucuları, 400 m’yi başarıyla koşarlar.
En iyi 400 m sonuçları, normal-ritmik bir şekilde nefes alındığı ve her 100 m’nin birbirine denk hızla koşulduğu zaman alınır. 400 m. koşuları virajlı pistlerde yapılır ve bu yarışlarda ilk çıkış çok önemlidir. Yarış kuralları ve kullanılan malzemeler diğer sürat koşularında olduğu gibidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Aralık 2013       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya kuralları nedir ? bize tanıtımı gerekmiyor
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2014       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
nasıl oynanır ve kuralları
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2016       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atletizm oyun kurallarini madde halinde nerden bulabilirimMsn Sad(

Benzer Konular

29 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
8 Aralık 2012 / Misafir Cevaplanmış
27 Mart 2013 / excalibur47 Cevaplanmış
1 Ağustos 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Nisan 2014 / ys154 Cevaplanmış