Arama

Asurlular ve yönetimi hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Ekim 2012 Gösterim: 8.127 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ASURLULAR VE YÖNETİM VİKEBİ
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ASURLULAR VE YÖNETİM VİKEBİ

Asur İmparatorluğu, Aslen Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Aşur / Asur (Qalat Şarqat) şehri ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle M.Ö. 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı. Başkentleri Ninova'dır.
İlkçağda, Ortadoğu'nun en büyük imparatorluklarından biri olmuştur. M.Ö. 2. binyıl'ın başından itibaren özellikle Anadolu'da koloniler kurmuş, Anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. Asur ülkesi, önceleri Babil'e, M.Ö. 2. binyılın büyük bölümü boyunca Mitannilere bağımlı kalsalar da M.Ö. 14. yüzyılda bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir. Daha sonra Mezopotamya'da, Anadolu'nun güneydoğusunda, zaman zaman da Suriye'nin kuzeyinde büyük güç kazanmışlardır .
Sponsorlu Bağlantılar
Fakat I. Tukulti-Ninurta'nın ölümünden (M.Ö. 1208) sonra gerileme dönemine girdi. M.Ö. 11. yüzyılda I. Tiglat-Pileser zamanında kısa süre yeniden eski gücüne kavuştuysa da, bunu izleyen dönemde hem Asur Krallığı, hem de düşmanları, yarı göçebe Aramilerin akınlarıyla yıprandı. M.Ö. 9. yüzyılda Asur kralları sınırlarını yeniden genişletmeye başladılar; M.Ö. 8. yüzyılın ortasından M.Ö. 7. yüzyılın sonuna değin III. Tiglat-Pileser, II. Sargon (Şarrukin) ve Sinahheriba (Sanherib) gibi güçlü kralların önderliğinde Basra Körfezinden Mısır'a kadar uzanan toprakları egemenlikleri altında birleştirerek günümüzde Yeni Asur İmparatorluğu olarak adlandırılan bir imparatorluk kurdular.
Son büyük Asur kralı, Asurbanipal'di. Asurbanipal, Elam'ı ele geçerek buranın halkını yok etmiştir.
Bu dönemde sanatta büyük bir gelişme olduğu bilinmekteyse de, hükümdarlığın son yılları ve M.Ö. 627'deki ölümünü izleyen dönemin olayları karanlıkta kalmıştır. Asur Krallığı M.Ö. 612-609'da Keldaniler'in ve Medler'in ortak saldırılarıyla yıkıldı.
İmparatorluğun çökmesiyle birlikte Asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. Son olarak Harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır.
Zalimlikleri ve savaştaki atılganlıklarıyla tanınan Asurlular, anıtsal yapılar da bıraktılar. Ninova, Asur, Kalah (Nimrud), Dur Şarrukin (Horsâbad) ve başka yerlerde bulunan kalıntılar, Asurların mimarîdeki ustalığını göstermektedir. M.Ö. 612'de Med_Babil kuvvetleri tarafından Asur Devleti'ne son verilmiştir.


Alıntı

Asurlular hakkında ansiklopedik bilgi


Aslen Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Aşur/ Asur (Qalat Şarqat)şehri ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle M.Ö. 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı.

M.Ö.2. Binyıl'ın başından itibaren özellikle Anadolu'da koloniler kurmuş, Anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. Daha sonra Mitanni egemenliğine girseler de 2.binyılın ortalarında bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir.

M.Ö. 1 binyıl başından itibaren Doğu Anadolu içlerine doğru genişleyen imparatorluklarıyla birlikte ilerleyen Asurlular kuzeyde Elazığ ve Palu'ya kadar yayılmışlardır. Asur hükümdarları sıklıkla fethedilen toprakların yerel halkını oradan sürerek yerlerine Asurluları yerleştirmiş ve bu bölgeleri Asurlulaştırmışlardır (bkz. tehcir.)

İmparatorluğun M.Ö.7. yüzyıl sonunda çökmesiyle birlikte Asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. Son olarak Harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır...

Günümüzde bazı Süryani toplulukları Asurluların soyundan geldiklerini iddia etmektedirler.Asurlar

Hareketli, güçlü, aynı zamanda da acımasız ve kan dökücü bir halk olan Asurlular, korkunç savaşlarla büyük zaferler kazandılar. Asur ordusu çok iyi örgütlenmişti. Mızraklı askerler ve okçular, örme zırhlar giyerlerdi; savaş arabaları çok çabuk yer değiştirebiliyordu; kuşatma gereçleri son derece gelişmişti. Ayrıca, gerçek bir süvari sınıfı da tarihte ilk olarak Asur ordusunda kurulmuştu. Ne var ki, bu yırtıcı insanlar, kazandıkları her zaferin ardından, ele geçirdikleri savaş tutsaklarına büyük işkenceler yapıyor, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları ya öldürüyor ya da sürüyor, ülkeyi sistemli biçimde yakıp yıkıyorlardı.

Asurluların ilk büyük kralı, Tiglatpileser l (M.Ö.1112-M.Ö.1074) olmakla birlikte, Asur İmparatorluğu, özellikle Sargonlar sülalesi (M.Ö. 721-M.Ö.610) zamanında en parlak dönemini yaşadı. Başkent Ninova'da, Sargon II (M.Ö.727- M.Ö. 705) büyük bir saray yaptırdı ve önemli bir kitaplık kurdurdu. Sargon II'nin yeri ne geçen Sanherib (M.Ö.705-M.Ö.681), Basra körfezi kıyılarındakı halkları boyunduruk altına alabilmek için bir donanma yaptırarak, Fenike ve Filistin kıyılarını bütünüyle ele geçirdi.

Asurbanipal döneminde (M.Ö.668-M.Ö.626), imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Asur toprakları, Anadolu'nun merkezinden Basra körfezine, Karadeniz'den günümüzdeki Etiyopya'ya kadar uzanıyordu. Henüz bütünlüğü tam olarak sağlamamış bu uçsuz bucaksız imparatorlukta, sürekli ayaklanmalar patlak veriyordu. Gerçekten de Asurlular, yenilgiye uğrattıkları ülkeleri örgütlemeyi bilmiyor, yalnızca bir vergi koyuyor ve imparatorluğu, halkı korkutarak ayakta tutabiliyorlardı. Bu büyük imparatorluk, Asurbanipal'in ölümünden sonra, Avrupa'dan gelen İskitler tarafından istila edildi. Daha sonra Medler, Persler ve Babilliler birleşerek, imparatorluğa son darbeyi indirdiler; Ninova M.Ö.612'de alındı ve yerle bir edildi. Babil kralları, Asur İmparatorluğu'nun büyük bölümünü elde ettiler ve Asurluların egemenliğinden kurtulabilmek için canla başla savaştılar. Asur Devleti

M.Ö. III. binyıldan M.Ö. 612 yılına kadar ilkin Asur şehrinde, sonraları Mezopotamya, Şam, Suriye ve Mısır'da hüküm sürmüş devlet. Asurlular eski dünyanın en kuvvetli imparatorluklarından birini kurmuşlar, en büyük medeniyetlerden birini yaratmışlardır. Sami asıllıdırlar. Asur tarihi Eski Orta ve Yeni Asur çağı olmak üzere üç bölümde incelenir.

Eski Asur çağının ilk temsilcileri güneye bağlı beylerdir.

Eski Asur çağı, M.Ö. 2100 -1800 yıllarını kaplar. Bu çağda İlusuma (M.Ö. 2000) bağımsız bir devlet kurmuştur. İl-suma'dan sonra gelen İrisum ve İlkunum Asur'un bağımsızlığını kuvvetlendirmişler ve memleketi imâr etmişlerdir. Sargon I. devletin sınırlarını doğuya doğru çok genişletmiş ve Anadolu ile ticarî münasebetler kurulmuştur.

Asur Orta çağı'nda Asurlular gerek siyasî, gerekse kültürel bakımından değişik bir hüviyette ortaya çıkarlar. M.Ö. 1400 - 1350 yıllarında kıral Asur-u ballit Asur'u büyük bir devlet haline getirmiş kendisinden sonra gelen Ahadnarari I, Salmanassar I, Nimurta I, zamanlarında Asur devleti gittikçe zayıflayan Babil ve Hitit devletlerinin zararına olarak yükselişine devam etmiştir. Araya giren kısa bir durgunluk döneminde Babil ile Asur arasında uzun mücadeleler olmuş ve Asurlular kısa bir zaman için Babillere vergi vermek zorunda kalmışlardır. Fakat Tiglatpileser (117-1090) zamanında tekrar büyük bir devlet haline gelmişlerdir. Bu zamanda Asur devleti, batıda Akdeniz' e kuzeyde Karadeniz' e kadar ulaşmıştır.

Yeni Asur çağında (M.Ö. 900 tarihlerinden sonra) başa gelen krallar birkaç ayrıklık ve kısa aralıklar dışında, daima savaş ve fetihlerle uğraşmışlar, Asur İmparatorluğu'nun sınırlarını genişletmişlerdir. Tiglatpileser III, (745 - 727), Sargon II, (722-705) zamanlarında Asur tarihinin en yüksek devri açılır. Sargor II. İsrail devletini kesin olarak yıkmış Van'a kadar bütün Urartu'yu istilâ etmiş Basra körfezine ulaşmış; böylece Asur devletinin sınırlarını bugünkü Bahreyn adalarından Kıbrısa kadar uzatmıştır.Fakat Sargon II. den sonra gelen krallar, yer yer başarılı seferlerde bulunmuşlarsa da, Asur devleti eski kudretini kaybetmiştir. Med kiralı Kayaksî idaresinde birleşen Babil ile diğer yenilmiş milletler Asur devletine saldırmışlar, Büyük Asur İmparatorluğuna son vermişlerdir. (M.Ö. 612)

Asurlular, aşırı savaşçılıklarının yanında büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Kuvvetli bir hükümet teşkilâtı kurmuşlar tek tanrı fikrini benimsemeye başlamışlar, çivi yazısını kullanmışlar, sanat, edebiyat, mimarlık ve hukuk alanlarında bir çok eserler yaratmışladır. Asurluların sanatlarında Sümer Hitit sanatlarının izleri açıkça görülür de, Asur sanatındaki doğruluk, gerçek bağlılık, nispetlerde ve çaptaki ululular, bu sanatı, öbür sanatlardan ayırır.


_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
14 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ASURLULAR VE YÖNETİM VİKEBİ

Asur İmparatorluğu, Aslen Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Aşur / Asur (Qalat Şarqat) şehri ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle M.Ö. 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı. Başkentleri Ninova'dır.
İlkçağda, Ortadoğu'nun en büyük imparatorluklarından biri olmuştur. M.Ö. 2. binyıl'ın başından itibaren özellikle Anadolu'da koloniler kurmuş, Anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. Asur ülkesi, önceleri Babil'e, M.Ö. 2. binyılın büyük bölümü boyunca Mitannilere bağımlı kalsalar da M.Ö. 14. yüzyılda bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir. Daha sonra Mezopotamya'da, Anadolu'nun güneydoğusunda, zaman zaman da Suriye'nin kuzeyinde büyük güç kazanmışlardır .
Sponsorlu Bağlantılar
Fakat I. Tukulti-Ninurta'nın ölümünden (M.Ö. 1208) sonra gerileme dönemine girdi. M.Ö. 11. yüzyılda I. Tiglat-Pileser zamanında kısa süre yeniden eski gücüne kavuştuysa da, bunu izleyen dönemde hem Asur Krallığı, hem de düşmanları, yarı göçebe Aramilerin akınlarıyla yıprandı. M.Ö. 9. yüzyılda Asur kralları sınırlarını yeniden genişletmeye başladılar; M.Ö. 8. yüzyılın ortasından M.Ö. 7. yüzyılın sonuna değin III. Tiglat-Pileser, II. Sargon (Şarrukin) ve Sinahheriba (Sanherib) gibi güçlü kralların önderliğinde Basra Körfezinden Mısır'a kadar uzanan toprakları egemenlikleri altında birleştirerek günümüzde Yeni Asur İmparatorluğu olarak adlandırılan bir imparatorluk kurdular.
Son büyük Asur kralı, Asurbanipal'di. Asurbanipal, Elam'ı ele geçerek buranın halkını yok etmiştir.
Bu dönemde sanatta büyük bir gelişme olduğu bilinmekteyse de, hükümdarlığın son yılları ve M.Ö. 627'deki ölümünü izleyen dönemin olayları karanlıkta kalmıştır. Asur Krallığı M.Ö. 612-609'da Keldaniler'in ve Medler'in ortak saldırılarıyla yıkıldı.
İmparatorluğun çökmesiyle birlikte Asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. Son olarak Harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır.
Zalimlikleri ve savaştaki atılganlıklarıyla tanınan Asurlular, anıtsal yapılar da bıraktılar. Ninova, Asur, Kalah (Nimrud), Dur Şarrukin (Horsâbad) ve başka yerlerde bulunan kalıntılar, Asurların mimarîdeki ustalığını göstermektedir. M.Ö. 612'de Med_Babil kuvvetleri tarafından Asur Devleti'ne son verilmiştir.


Alıntı

Asurlular hakkında ansiklopedik bilgi


Aslen Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Aşur/ Asur (Qalat Şarqat)şehri ve çevresinde yaşayan bir Sami toplulukken özellikle M.Ö. 2000 sonrası doğu-batı arası global ticaretten faydalanarak gelişmiş ve topraklarını genişleterek ülkelerini bir imparatorluğa dönüştürmüş eskiçağ halkı.

M.Ö.2. Binyıl'ın başından itibaren özellikle Anadolu'da koloniler kurmuş, Anadolu'ya yazıyı taşımışlardır. Daha sonra Mitanni egemenliğine girseler de 2.binyılın ortalarında bağımsızlıklarını kazanmış ve Fırat'a kadar topraklarını genişleterek buralara yerleşmişlerdir.

M.Ö. 1 binyıl başından itibaren Doğu Anadolu içlerine doğru genişleyen imparatorluklarıyla birlikte ilerleyen Asurlular kuzeyde Elazığ ve Palu'ya kadar yayılmışlardır. Asur hükümdarları sıklıkla fethedilen toprakların yerel halkını oradan sürerek yerlerine Asurluları yerleştirmiş ve bu bölgeleri Asurlulaştırmışlardır (bkz. tehcir.)

İmparatorluğun M.Ö.7. yüzyıl sonunda çökmesiyle birlikte Asur halkı da tarihi kayıtlardan silinir. Son olarak Harran ve çevresinde yaşadıkları bilinmmekle birlikte kayıtlarda yeralmasa da eski imparatorluk topraklarında daha sonraki yüzyıllarda da yaşamlarını sürdürdükleri ve zamanla bölgenin diğer halkları içinde eriyip gittikleri aşikardır...

Günümüzde bazı Süryani toplulukları Asurluların soyundan geldiklerini iddia etmektedirler.Asurlar

Hareketli, güçlü, aynı zamanda da acımasız ve kan dökücü bir halk olan Asurlular, korkunç savaşlarla büyük zaferler kazandılar. Asur ordusu çok iyi örgütlenmişti. Mızraklı askerler ve okçular, örme zırhlar giyerlerdi; savaş arabaları çok çabuk yer değiştirebiliyordu; kuşatma gereçleri son derece gelişmişti. Ayrıca, gerçek bir süvari sınıfı da tarihte ilk olarak Asur ordusunda kurulmuştu. Ne var ki, bu yırtıcı insanlar, kazandıkları her zaferin ardından, ele geçirdikleri savaş tutsaklarına büyük işkenceler yapıyor, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları ya öldürüyor ya da sürüyor, ülkeyi sistemli biçimde yakıp yıkıyorlardı.

Asurluların ilk büyük kralı, Tiglatpileser l (M.Ö.1112-M.Ö.1074) olmakla birlikte, Asur İmparatorluğu, özellikle Sargonlar sülalesi (M.Ö. 721-M.Ö.610) zamanında en parlak dönemini yaşadı. Başkent Ninova'da, Sargon II (M.Ö.727- M.Ö. 705) büyük bir saray yaptırdı ve önemli bir kitaplık kurdurdu. Sargon II'nin yeri ne geçen Sanherib (M.Ö.705-M.Ö.681), Basra körfezi kıyılarındakı halkları boyunduruk altına alabilmek için bir donanma yaptırarak, Fenike ve Filistin kıyılarını bütünüyle ele geçirdi.

Asurbanipal döneminde (M.Ö.668-M.Ö.626), imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Asur toprakları, Anadolu'nun merkezinden Basra körfezine, Karadeniz'den günümüzdeki Etiyopya'ya kadar uzanıyordu. Henüz bütünlüğü tam olarak sağlamamış bu uçsuz bucaksız imparatorlukta, sürekli ayaklanmalar patlak veriyordu. Gerçekten de Asurlular, yenilgiye uğrattıkları ülkeleri örgütlemeyi bilmiyor, yalnızca bir vergi koyuyor ve imparatorluğu, halkı korkutarak ayakta tutabiliyorlardı. Bu büyük imparatorluk, Asurbanipal'in ölümünden sonra, Avrupa'dan gelen İskitler tarafından istila edildi. Daha sonra Medler, Persler ve Babilliler birleşerek, imparatorluğa son darbeyi indirdiler; Ninova M.Ö.612'de alındı ve yerle bir edildi. Babil kralları, Asur İmparatorluğu'nun büyük bölümünü elde ettiler ve Asurluların egemenliğinden kurtulabilmek için canla başla savaştılar. Asur Devleti

M.Ö. III. binyıldan M.Ö. 612 yılına kadar ilkin Asur şehrinde, sonraları Mezopotamya, Şam, Suriye ve Mısır'da hüküm sürmüş devlet. Asurlular eski dünyanın en kuvvetli imparatorluklarından birini kurmuşlar, en büyük medeniyetlerden birini yaratmışlardır. Sami asıllıdırlar. Asur tarihi Eski Orta ve Yeni Asur çağı olmak üzere üç bölümde incelenir.

Eski Asur çağının ilk temsilcileri güneye bağlı beylerdir.

Eski Asur çağı, M.Ö. 2100 -1800 yıllarını kaplar. Bu çağda İlusuma (M.Ö. 2000) bağımsız bir devlet kurmuştur. İl-suma'dan sonra gelen İrisum ve İlkunum Asur'un bağımsızlığını kuvvetlendirmişler ve memleketi imâr etmişlerdir. Sargon I. devletin sınırlarını doğuya doğru çok genişletmiş ve Anadolu ile ticarî münasebetler kurulmuştur.

Asur Orta çağı'nda Asurlular gerek siyasî, gerekse kültürel bakımından değişik bir hüviyette ortaya çıkarlar. M.Ö. 1400 - 1350 yıllarında kıral Asur-u ballit Asur'u büyük bir devlet haline getirmiş kendisinden sonra gelen Ahadnarari I, Salmanassar I, Nimurta I, zamanlarında Asur devleti gittikçe zayıflayan Babil ve Hitit devletlerinin zararına olarak yükselişine devam etmiştir. Araya giren kısa bir durgunluk döneminde Babil ile Asur arasında uzun mücadeleler olmuş ve Asurlular kısa bir zaman için Babillere vergi vermek zorunda kalmışlardır. Fakat Tiglatpileser (117-1090) zamanında tekrar büyük bir devlet haline gelmişlerdir. Bu zamanda Asur devleti, batıda Akdeniz' e kuzeyde Karadeniz' e kadar ulaşmıştır.

Yeni Asur çağında (M.Ö. 900 tarihlerinden sonra) başa gelen krallar birkaç ayrıklık ve kısa aralıklar dışında, daima savaş ve fetihlerle uğraşmışlar, Asur İmparatorluğu'nun sınırlarını genişletmişlerdir. Tiglatpileser III, (745 - 727), Sargon II, (722-705) zamanlarında Asur tarihinin en yüksek devri açılır. Sargor II. İsrail devletini kesin olarak yıkmış Van'a kadar bütün Urartu'yu istilâ etmiş Basra körfezine ulaşmış; böylece Asur devletinin sınırlarını bugünkü Bahreyn adalarından Kıbrısa kadar uzatmıştır.Fakat Sargon II. den sonra gelen krallar, yer yer başarılı seferlerde bulunmuşlarsa da, Asur devleti eski kudretini kaybetmiştir. Med kiralı Kayaksî idaresinde birleşen Babil ile diğer yenilmiş milletler Asur devletine saldırmışlar, Büyük Asur İmparatorluğuna son vermişlerdir. (M.Ö. 612)

Asurlular, aşırı savaşçılıklarının yanında büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Kuvvetli bir hükümet teşkilâtı kurmuşlar tek tanrı fikrini benimsemeye başlamışlar, çivi yazısını kullanmışlar, sanat, edebiyat, mimarlık ve hukuk alanlarında bir çok eserler yaratmışladır. Asurluların sanatlarında Sümer Hitit sanatlarının izleri açıkça görülür de, Asur sanatındaki doğruluk, gerçek bağlılık, nispetlerde ve çaptaki ululular, bu sanatı, öbür sanatlardan ayırır.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Şubat 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Asurluların yönetim biçimini bilen var mı??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Aralık 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kısa bir yazı dedik uzun yazı demedik
megert - avatarı
megert
Ziyaretçi
14 Aralık 2010       Mesaj #5
megert - avatarı
Ziyaretçi
yaww bana asurların yönetim biçimini söylermisiniz acilll
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlar,lütfen asurluları yazarmısınız?
asur - avatarı
asur
Ziyaretçi
12 Şubat 2011       Mesaj #7
asur - avatarı
Ziyaretçi
asurlulara ait çözülmeyen hazine işaretleri nelerdir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana kısa ve öz bir bilgi verirmisiniz çok ihtiyacım var :'(
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
asurlulular hukuk kanunu acill lazım lutfennnn

Benzer Konular

29 Ekim 2016 / Ziyaretçi Soru-Cevap
5 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
31 Ocak 2016 / şenay Soru-Cevap
8 Şubat 2011 / Misafir Cevaplanmış