Arama

Osmanlıcılık neden ve nasıl başlamış, etkisini ne zaman yitirmiştir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 2 Haziran 2014 Gösterim: 39.102 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
osmancılık neden başlamış etkisi ne zaman yitirmiş
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

osmancılık neden başlamış etkisi ne zaman yitirmiş

Osmanlıcılık, Osman Gazinin Xiii. yüzyılda kurduğu, Birinci Dünya savaşından sonra dağılan Türk imparatorluğuna ve bunun uyruklarına verilen Osmanlı sözcüğünden gelir. Osmanlı imparatorluğu, otuz sekiz ulustan kurulu bir devlettir. Bu uluslar hep birlikte Osmanlı bayrağının altında toplanmıştır. Osmanlıcılık, imparatorluk içindeki bütün bu unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlar. Bu düşünceyi benimseyenlere göre; Avrupada gelişen ve güçlenen kapitalizmin hızla sömürgeciliğe yönelişi karşısında imparatorluğun varlığını sürdürebilmesi için bazı ıslahat, reform ve yenilik hareketlerine girişmek şarttı. Yaşlanan imparatorluğun gelişen çağa ve dünya koşullarına uyum sağlayabilmesi için yeni bir sistem gerekmekteydi.
Bunun için;
Sponsorlu Bağlantılar
*Mutlak yönetimden, meşruti yönetime geçilmelidir.
Meşruti yönetime geçilirse ve yönetimde azınlıklara da temsil hakkı tanınırsa milliyetçilik akımının etkisinin azalacağı düşünülüyordu.
* Kanun-i Esasi ilan edilmelidir.
Kanun-i Esasi ile Osmanlı sınırları içinde yaşayan herkesin din, ırk, mezhep ayrımı olmaksızın eşit haklara sahip olacağı söyleniyordu.
*Avrupada olduğu gibi, meşverete dayanan demokratik, özgür bir düzen oluşturulmalıdır.
Bu görüşler neticesinde;
* Kanun-i Esasi kabul edilmiştir.
* Osmanlı Mebusan Meclisi açılmıştır.
1908 inkıliibından sonra Osmanlı Devletini yönetenler idealist birer devlet adamı olmakla birlikte, gerek inkıliibın sarhoşluğu, gerek tecrübesizlikleri yüzünden devletin yönetimi konusunda hayli şaşırdılar. Bunlar, ilk zamanlarda Osmanlı imparatorluğu sınırı içinde yaşayan çeşitli milletleri Osmanlıcılık ülküsü etrafında birleştirme emelini tercih ettiler. Ne var ki dönemin aydınları ve devlet yetkililerince imparatorluğun kurtuluşu olarak görülen Osmanlıcılık tezinin bir işe yaramadığı Balkan savaşlarında ortaya çıkmıştır. Fransız ihtilali sonrasında dünyaya Çığ gibi yayılan milliyetçilik, imparatorluğun bünyesindeki ulusları etkilemiş ve onların ayaklanmalarına sebep olmuştur. Balkan Savaşı ve sonrasında gelişen olaylar imparatorluğun artık Osmanlıcılık ülküsüyle idare edilemeyeceğini ortaya koymuştur.
Sonuçta 1860tan sonra benimsenen ve II. Abdülhamit tarafından da desteklenen Osmanlıcılık ideolojisi, Balkan Savaşından sonra imparatorluk sınırları içinde patlak veren bağımsızlık mücadeleleri sonucu, geçerliğini kaybetmiştir.

2. Alternatif : Osmanlıcılık

Osmanlıcılık, bütün Osmanlı tebaasının din ve mezhepten bağımsız olarak eşit yurttaşlık haklarına sahip olmasını savunan siyasi görüşün adıdır. 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'ndan itibaren Osmanlı Devleti'nin resmi görüşü olmuş ve 1876 Kanun-ı Esasi'nin ana düşüncesini oluşturmuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaygınlaşan milliyetçilik akımlarına karşı direnemeyerek etkisini yitirmiştir. Osmanlıcılık düşüncesi kendi döneminde daha çok İttihad-ı Anasır ("unsurların birliği") adıyla savunulmuştur. "Osmanlıcılık" adı Yusuf Akçura'nın 1903'te yayımlanan Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabının etkisiyle yaygınlık kazanmış ve daha çok Osmanlıcı düşüncenin karşıtları tarafından kullanılmıştır. Osmanlıcıgın amacı ise osmanlı devleti altında yasayan azınlıkları ve muslumanları bir araya getirmekti ve boylece Osmanlının içinde bulundugu durumdan kurtarılmasını saglamaktı 1836'da benimsenen "modern" Osmanlı başlığı fes, İttihad-ı Anasır düşüncesinin ve müslim-gayrımüslim eşitliğinin en önemli simgesidir. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında fese karşı, İslamiyetin simgesi olan sarık, Türk milliyetçiliğinin simgesi olan kalpak ve Batıcılığın simgesi olan şapka üstünlük kazanmıştır.

Osmanlıcılığın Doğuşu

Osmanlıcılık, milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı ortaya atılmış bir fikir akımıdır. II. Mahmut'un "Ben tebamdaki din farkını ancak camilerine, havralarına ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim!" sözleri bu fikrin pratikteki en önemli göstergesidir. Osmanlı toplumunu kaynaştırmayı hedefleyen Osmanlıcılık akımı, fertlerin sosyal siyasi ve hukuki eşitliklerini sağlamak için faaliyet göstermiştir. Bu amaçla iki önemli çalışma yapıldı: Meclis-i Mebusanın açılması
Kanun-u Esasinin ilanı Böylece meşrutiyet fikri ve programı yürürlüğe girmiş oldu. Osmanlıcılık fikrine taraftar olanlar, bütün Osmanlıların siyasi birliğini gerekli görüyorlar ve ortak yurt gereğini savunuyorlardı. İlk Anayasanın yürürlüğe girmesiyle Osmanlı toplumunda hukuki bir eşitlik, ilk meclisin açılmasıyla da siyasi bir eşitlik sağlanmıştır.

Osmanlıcılığın Çöküşü

Osmanlıcılık fikrini zayıflatan ilk büyük etki 1877 -1878 Osmanlı-Rus savaşı ve bu savaşın sonuçları oldu. Bu savaş sırasında Balkanlarda Osmanlı egemenliğinde yaşayan Hıristiyanların Müslümanlara kötü davranmaları, Rusların Rum ve Ermenileri kışkırtmaları, Müslüman halkta Hıristiyanlara karşı sert bir tepki doğurmuştu. II. Abdülhamit’in meşrutiyet yönetimine son vermesinde bu gelişmelerin büyük etkisi olmuştur. I. Balkan Savaşı Osmanlıcılık akımına kesin darbe vuran en önemli olay olmuştur. Milliyet duygusunun ve milliyetçilik akımının çok etkili olduğu bu dönemlerde Osmanlıcılık akımının başarılı olması beklenemezdi
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
15 Aralık 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

osmancılık neden başlamış etkisi ne zaman yitirmiş

Osmanlıcılık, Osman Gazinin Xiii. yüzyılda kurduğu, Birinci Dünya savaşından sonra dağılan Türk imparatorluğuna ve bunun uyruklarına verilen Osmanlı sözcüğünden gelir. Osmanlı imparatorluğu, otuz sekiz ulustan kurulu bir devlettir. Bu uluslar hep birlikte Osmanlı bayrağının altında toplanmıştır. Osmanlıcılık, imparatorluk içindeki bütün bu unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlar. Bu düşünceyi benimseyenlere göre; Avrupada gelişen ve güçlenen kapitalizmin hızla sömürgeciliğe yönelişi karşısında imparatorluğun varlığını sürdürebilmesi için bazı ıslahat, reform ve yenilik hareketlerine girişmek şarttı. Yaşlanan imparatorluğun gelişen çağa ve dünya koşullarına uyum sağlayabilmesi için yeni bir sistem gerekmekteydi.
Bunun için;
Sponsorlu Bağlantılar
*Mutlak yönetimden, meşruti yönetime geçilmelidir.
Meşruti yönetime geçilirse ve yönetimde azınlıklara da temsil hakkı tanınırsa milliyetçilik akımının etkisinin azalacağı düşünülüyordu.
* Kanun-i Esasi ilan edilmelidir.
Kanun-i Esasi ile Osmanlı sınırları içinde yaşayan herkesin din, ırk, mezhep ayrımı olmaksızın eşit haklara sahip olacağı söyleniyordu.
*Avrupada olduğu gibi, meşverete dayanan demokratik, özgür bir düzen oluşturulmalıdır.
Bu görüşler neticesinde;
* Kanun-i Esasi kabul edilmiştir.
* Osmanlı Mebusan Meclisi açılmıştır.
1908 inkıliibından sonra Osmanlı Devletini yönetenler idealist birer devlet adamı olmakla birlikte, gerek inkıliibın sarhoşluğu, gerek tecrübesizlikleri yüzünden devletin yönetimi konusunda hayli şaşırdılar. Bunlar, ilk zamanlarda Osmanlı imparatorluğu sınırı içinde yaşayan çeşitli milletleri Osmanlıcılık ülküsü etrafında birleştirme emelini tercih ettiler. Ne var ki dönemin aydınları ve devlet yetkililerince imparatorluğun kurtuluşu olarak görülen Osmanlıcılık tezinin bir işe yaramadığı Balkan savaşlarında ortaya çıkmıştır. Fransız ihtilali sonrasında dünyaya Çığ gibi yayılan milliyetçilik, imparatorluğun bünyesindeki ulusları etkilemiş ve onların ayaklanmalarına sebep olmuştur. Balkan Savaşı ve sonrasında gelişen olaylar imparatorluğun artık Osmanlıcılık ülküsüyle idare edilemeyeceğini ortaya koymuştur.
Sonuçta 1860tan sonra benimsenen ve II. Abdülhamit tarafından da desteklenen Osmanlıcılık ideolojisi, Balkan Savaşından sonra imparatorluk sınırları içinde patlak veren bağımsızlık mücadeleleri sonucu, geçerliğini kaybetmiştir.

2. Alternatif : Osmanlıcılık

Osmanlıcılık, bütün Osmanlı tebaasının din ve mezhepten bağımsız olarak eşit yurttaşlık haklarına sahip olmasını savunan siyasi görüşün adıdır. 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'ndan itibaren Osmanlı Devleti'nin resmi görüşü olmuş ve 1876 Kanun-ı Esasi'nin ana düşüncesini oluşturmuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaygınlaşan milliyetçilik akımlarına karşı direnemeyerek etkisini yitirmiştir. Osmanlıcılık düşüncesi kendi döneminde daha çok İttihad-ı Anasır ("unsurların birliği") adıyla savunulmuştur. "Osmanlıcılık" adı Yusuf Akçura'nın 1903'te yayımlanan Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabının etkisiyle yaygınlık kazanmış ve daha çok Osmanlıcı düşüncenin karşıtları tarafından kullanılmıştır. Osmanlıcıgın amacı ise osmanlı devleti altında yasayan azınlıkları ve muslumanları bir araya getirmekti ve boylece Osmanlının içinde bulundugu durumdan kurtarılmasını saglamaktı 1836'da benimsenen "modern" Osmanlı başlığı fes, İttihad-ı Anasır düşüncesinin ve müslim-gayrımüslim eşitliğinin en önemli simgesidir. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında fese karşı, İslamiyetin simgesi olan sarık, Türk milliyetçiliğinin simgesi olan kalpak ve Batıcılığın simgesi olan şapka üstünlük kazanmıştır.

Osmanlıcılığın Doğuşu

Osmanlıcılık, milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı ortaya atılmış bir fikir akımıdır. II. Mahmut'un "Ben tebamdaki din farkını ancak camilerine, havralarına ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim!" sözleri bu fikrin pratikteki en önemli göstergesidir. Osmanlı toplumunu kaynaştırmayı hedefleyen Osmanlıcılık akımı, fertlerin sosyal siyasi ve hukuki eşitliklerini sağlamak için faaliyet göstermiştir. Bu amaçla iki önemli çalışma yapıldı: Meclis-i Mebusanın açılması
Kanun-u Esasinin ilanı Böylece meşrutiyet fikri ve programı yürürlüğe girmiş oldu. Osmanlıcılık fikrine taraftar olanlar, bütün Osmanlıların siyasi birliğini gerekli görüyorlar ve ortak yurt gereğini savunuyorlardı. İlk Anayasanın yürürlüğe girmesiyle Osmanlı toplumunda hukuki bir eşitlik, ilk meclisin açılmasıyla da siyasi bir eşitlik sağlanmıştır.

Osmanlıcılığın Çöküşü

Osmanlıcılık fikrini zayıflatan ilk büyük etki 1877 -1878 Osmanlı-Rus savaşı ve bu savaşın sonuçları oldu. Bu savaş sırasında Balkanlarda Osmanlı egemenliğinde yaşayan Hıristiyanların Müslümanlara kötü davranmaları, Rusların Rum ve Ermenileri kışkırtmaları, Müslüman halkta Hıristiyanlara karşı sert bir tepki doğurmuştu. II. Abdülhamit’in meşrutiyet yönetimine son vermesinde bu gelişmelerin büyük etkisi olmuştur. I. Balkan Savaşı Osmanlıcılık akımına kesin darbe vuran en önemli olay olmuştur. Milliyet duygusunun ve milliyetçilik akımının çok etkili olduğu bu dönemlerde Osmanlıcılık akımının başarılı olması beklenemezdi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
osmancılık akımının ortaya çıkış sebepleri...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BUNUDA MI BİLMİYORSUN?
Misafirim - avatarı
Misafirim
Ziyaretçi
2 Haziran 2014       Mesaj #5
Misafirim - avatarı
Ziyaretçi
yani eskiden Osmanli imparatorlugu diye bir isim yoktu.
oyleyse Kanuni yonetimi, Fatih yonetimi gibi adlandirmalarla anildi. Padisah`a bagli devletlerde Osmanli yerine Padisah`in emrindeyiz deyimini kullandi.
Orhan Bey`in oglu nun gercek ismi Otman idi
18-19 yuzyilda yonetim artik Osmanli adiyla anilmaya baslandi
o zamana kadarda nasil adlandirildigi kesin olarak bilinmiyor.
ama Osmanli ifadesi insanda heyecan uyandiriyor

Benzer Konular

24 Nisan 2016 / damlanur Cevaplanmış
4 Eylül 2012 / Misafir Soru-Cevap
10 Mayıs 2009 / HipHopRocK Osmanlı İmparatorluğu
1 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
3 Temmuz 2011 / Misafir Taslak Konular