Arama

Arıcılık yurdumuzun nerelerinde gelişmiştir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Şubat 2014 Gösterim: 11.982 Cevap: 15
fancy_girl - avatarı
fancy_girl
Ziyaretçi
30 Ocak 2010       Mesaj #1
fancy_girl - avatarı
Ziyaretçi
ya ben sadece ARICILIK YURDUMUZUN NERELERİNDE GELİŞMİŞTİR? sorusunu arıyorumda acil cevap yazabilirmisiniz teşekkürler.. ama acıl lazım lutfenn??
EN İYİ CEVABI Kral_Aslan verdi
Alıntı
fancy_girl adlı kullanıcıdan alıntı

ya ben sadece ARICILIK YURDUMUZUN NERELERİNDE GELİŞMİŞTİR? sorusunu arıyorumda acil cevap yazabilirmisiniz teşekkürler.. ama acıl lazım lutfenn??

Alıntı
asla_asla_deme adlı kullanıcıdan alıntı

Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri elde edilebilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Arı kolonilerinin tutulduğu ahşap vb. malzemeden yapılmış kutulara "Arı kovanı" denilir.

Arıcılık genellikle "arılık" denilen, coğrafi konumu ve ekolojisi bu işe uygun yerlerde yapılır. Eğer arı kolonileri bütün yıl aynı arılıkta tutularak bakımları yapılırsa buna "sabit arılıcılık" denir. Eğer arı kolonileri bal toplanma ayları olan yaz aylarında, daha çok çiçek bulunduran ve daha uygun ekolojiye sahip yayla gibi bölgelere taşınırsa buna da "seyyar arıcılık" denir.

Tarihi

Arıcılığın tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İspanya'nın Valensiya şehrinde bir mağarada 1919 yılında bulunan duvar resimlerinde arıcı tasvirine rastlanmıştır. Bu tasvirler arıcılığın yaklaşık olarak 15,000 yıllık geçmişi olduğunu göstermektedir. Son yıllarda Mısır'da firavun mezarlarında yapılan araştırmalarda 3200 yıllık kurumuş bala rastlanmıştır. Okunan tabletler eski Mısırlıların 4000 yıl öncesinden beri balı besin, ilaç ve dini amaçlarla kullandıklarını göstermektedir. M.ö 3000 yıllarında mezopotamya'da yaşayan Sümerlerinde balı ilaç olarak kabul ettikleri bilinmektedir.

--------------------------------

EİNSTEİN, ARILAR ÖLÜRSE İNSANLAR DA ÖLÜR DEMİŞTİ... Dünyada en çok Amerika'da arı ölümü görülüyor... Peki ama neden?
Bir bilen Türk'ün yanıtıdır: ARILARI ZORLADIKLARI İÇİN

Yrd. Doç. Dr. Adnan Ünalan, dünyada arı nüfusunda görülen azalmanın küresel ısınmanın etkilerinden ziyade özellikle Amerika'da yetiştirme teknikleriyle ilgili olduğunu iddia etti.

Özellikle kuzey yarımkürede son yıllarda arı nüfusunun yarı yarıya azalması, Einstein'in "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanlığın sadece 4 yıl ömrü kalmış demektir" şeklindeki bilimsel kehanetini yeniden gündeme taşımıştı. Arı nüfusundaki azalmanın nedeni kesin bir sebebe bağlanamamakla birlikte yaygın kanı; arıların küresel ısınma, ekolojik dengenin bozulması, tarım ilaçları, baz istasyonları ve yeni hastalıklardan olumsuz etkilendiği yönünde. Ancak Niğde Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Üyesi Adnan Ünalan, arılar nüfusunun azalmasında en önemli etmenin "arıların üretime fazla zorlanması" olduğunu söyledi. "Arı nüfusunda azalma olduğu kesin ama bu daha çok yetiştirme teknikleriyle alakalı. Yani global ısınmaya bağlandığı gibi değil" diyen Yrd. Doç Dr. Ünalan, "Arı nüfusundaki azalma, kuzey yarımkürede, Amerika'da arıların üretime çok fazla zorlanmasıyla ilgili. Bal arılarının zaten kısa bir yaşam döngüsü var. Bunu da yetiştiricilik, ürün alma adına hor kullandığınız zaman ölümler gerçekleşiyor. Aslında bu, doğal ölüm nedeni" dedi.

Amerika'daki arı ölümlerinin temel nedenlerinden birinin taşımacılık sistemiyle arıların çok uzun mesafelere götürülmeleri olduğunu belirten Ünalan, bunun da arılarda "strese" neden olduğunu söyledi. Doğal dengenin bozulmasının da arı ölümleri üzerindeki etkisine işaret eden Ünalan, ancak temel nedenin bu olmadığını kaydetti. Türkiye'de şu an için arı popülasyonunun azalması yönünde bir sorun olmadığının da altını çizen Ünalan, bunda Türkiye'de arıcılığın "ilkel şartlarda" yapılmasının etkili olduğunu belirtti. Ünalan, "Arılar üretime zorlanmadığı için büyük bir popülasyon kaybı da yaşanmadı. Şu an için Türkiye'de 4 milyonun üzerinde kovan var. Potansiyel olarak Türkiye'nin florası, coğrafyası, ekolojisi arıcılık için çok uygun ama üretim ve kalite artabilir" diye konuştu.

"DOĞA DENGESİNİ KORUR"

Einstein'ın arılarla ilgili kehanetinin hatırlatılması üzerine Yrd. Doç Dr. Adnan Ünalan, "Arıların temel görevi polinasyon. Arıların azalması demek döllenmenin azalması anlamına geliyor. Bu da sistemleri kısa sürede bozabilir, bazı bitki türlerinin kaybolmasına neden olabilir. Ancak yine de Einstein'in söylediği gibi bunun bu kadar kısa sürede olması mümkün değil çünkü doğa dengesini bir şekilde kuruyor. Sistemden bir parçanın çıkması sistemi tümüyle bozmayabilir. Doğa içinde başka bir onarım mekanizması olabilir" dedi.

Balparmak Bal Analiz Laboratuarı Müdürü Aslı Sunay ise, arı kayıplarının birden bire ortaya çıkmadığını, küresel ısınma, kuraklık, yeni ortaya çıkan arı hastalıkları gibi birçok etmenin sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye'de arıcılığın bu yıl karanlık bir tablo çizmediğini söyleyen Sunay, "Türkiye'de geçen yıl arı ölümleri bu yıla göre daha vahim durumdaydı. Geçtiğimiz yıl arı ölümlerinin de etkisiyle bal üretiminde ciddi bir düşüş yaşandı. Ama bu yıl hem arı ölümleri hem de bal üretimi anlamında durum daha iyi. Ancak yinede arı kayıpları bazı bölgelerde görülüyor" dedi.

Türkiye'de geçtiğimiz yıl yaşanan kayıplarda da kuraklık, yanlış ana arı seçimi ve arı hastalıkları gibi nedenlere bağlı olduğunu ifade eden Sunay, "Bölgelere uyumlu olmayan genetik yapıdaki ana arıların, kullanılmasıyla popülasyonların genetik yapısı bozuldu ve popülasyon hastalıklara dirençsiz hale geldi. Bunun neticesinde de ölümler yaşandı" açıklamasında bulundu.

Türkiye'de arı nüfusunun diğer bölgelere göre daha az azalmasının kesinlikle Türkiye'nin lehine çevrilemeyeceğinin altını çizen Aslı Sunay, "Neticede azalma diğer tarım ürünlerinin üretiminin azalması anlamına gelir ancak tüketim azalmadığı için bunu hiçbir zaman avantaja çeviremezsiniz. Ne zaman ki arı nüfusunu eskiden olduğu seviyenin üzerine çıkarırısınız, bunu ihracat potansiyeliyle avantaja çevirebilirsiniz. Ancak azalma sürerken bu mümkün değil. Azalmanın durması ve artışın gerçekleşmesi lazım" dedi.

Türkiye'de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi konusunda ciddi bir politika ortaya koyması gerektiğini kaydeden Sunay, "Bu yöndeki çalışmalar iyi organize olabilmiş ve düzenli değil. Bakanlığın direkt koordine ettiği, Türkiye geneline yayılmış bir çalışma yok. Birlikler, tarım il ve ilçe müdürlükleri bazında lokal çalışmalar görüyoruz. Tarım Bakanlığı, maddi anlamda destek veriyor ama bu desteği sadece vermek yeterli değil. Maddi desteğin yanı sıra bilgilendirme ve desteğin takibi de şart" şeklinde konuştu.

Kaynak:Nethaber


Detaylı bilgi için Tıklayınız >> Arıcılık - Arı Yetiştiriciliği
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
30 Ocak 2010       Mesaj #2
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
fancy_girl adlı kullanıcıdan alıntı

ya ben sadece ARICILIK YURDUMUZUN NERELERİNDE GELİŞMİŞTİR? sorusunu arıyorumda acil cevap yazabilirmisiniz teşekkürler.. ama acıl lazım lutfenn??

Alıntı
asla_asla_deme adlı kullanıcıdan alıntı

Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri elde edilebilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Arı kolonilerinin tutulduğu ahşap vb. malzemeden yapılmış kutulara "Arı kovanı" denilir.

Arıcılık genellikle "arılık" denilen, coğrafi konumu ve ekolojisi bu işe uygun yerlerde yapılır. Eğer arı kolonileri bütün yıl aynı arılıkta tutularak bakımları yapılırsa buna "sabit arılıcılık" denir. Eğer arı kolonileri bal toplanma ayları olan yaz aylarında, daha çok çiçek bulunduran ve daha uygun ekolojiye sahip yayla gibi bölgelere taşınırsa buna da "seyyar arıcılık" denir.

Tarihi

Arıcılığın tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İspanya'nın Valensiya şehrinde bir mağarada 1919 yılında bulunan duvar resimlerinde arıcı tasvirine rastlanmıştır. Bu tasvirler arıcılığın yaklaşık olarak 15,000 yıllık geçmişi olduğunu göstermektedir. Son yıllarda Mısır'da firavun mezarlarında yapılan araştırmalarda 3200 yıllık kurumuş bala rastlanmıştır. Okunan tabletler eski Mısırlıların 4000 yıl öncesinden beri balı besin, ilaç ve dini amaçlarla kullandıklarını göstermektedir. M.ö 3000 yıllarında mezopotamya'da yaşayan Sümerlerinde balı ilaç olarak kabul ettikleri bilinmektedir.

--------------------------------

EİNSTEİN, ARILAR ÖLÜRSE İNSANLAR DA ÖLÜR DEMİŞTİ... Dünyada en çok Amerika'da arı ölümü görülüyor... Peki ama neden?
Bir bilen Türk'ün yanıtıdır: ARILARI ZORLADIKLARI İÇİN

Yrd. Doç. Dr. Adnan Ünalan, dünyada arı nüfusunda görülen azalmanın küresel ısınmanın etkilerinden ziyade özellikle Amerika'da yetiştirme teknikleriyle ilgili olduğunu iddia etti.

Özellikle kuzey yarımkürede son yıllarda arı nüfusunun yarı yarıya azalması, Einstein'in "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanlığın sadece 4 yıl ömrü kalmış demektir" şeklindeki bilimsel kehanetini yeniden gündeme taşımıştı. Arı nüfusundaki azalmanın nedeni kesin bir sebebe bağlanamamakla birlikte yaygın kanı; arıların küresel ısınma, ekolojik dengenin bozulması, tarım ilaçları, baz istasyonları ve yeni hastalıklardan olumsuz etkilendiği yönünde. Ancak Niğde Üniversitesi Arıcılık Bölümü Öğretim Üyesi Adnan Ünalan, arılar nüfusunun azalmasında en önemli etmenin "arıların üretime fazla zorlanması" olduğunu söyledi. "Arı nüfusunda azalma olduğu kesin ama bu daha çok yetiştirme teknikleriyle alakalı. Yani global ısınmaya bağlandığı gibi değil" diyen Yrd. Doç Dr. Ünalan, "Arı nüfusundaki azalma, kuzey yarımkürede, Amerika'da arıların üretime çok fazla zorlanmasıyla ilgili. Bal arılarının zaten kısa bir yaşam döngüsü var. Bunu da yetiştiricilik, ürün alma adına hor kullandığınız zaman ölümler gerçekleşiyor. Aslında bu, doğal ölüm nedeni" dedi.

Amerika'daki arı ölümlerinin temel nedenlerinden birinin taşımacılık sistemiyle arıların çok uzun mesafelere götürülmeleri olduğunu belirten Ünalan, bunun da arılarda "strese" neden olduğunu söyledi. Doğal dengenin bozulmasının da arı ölümleri üzerindeki etkisine işaret eden Ünalan, ancak temel nedenin bu olmadığını kaydetti. Türkiye'de şu an için arı popülasyonunun azalması yönünde bir sorun olmadığının da altını çizen Ünalan, bunda Türkiye'de arıcılığın "ilkel şartlarda" yapılmasının etkili olduğunu belirtti. Ünalan, "Arılar üretime zorlanmadığı için büyük bir popülasyon kaybı da yaşanmadı. Şu an için Türkiye'de 4 milyonun üzerinde kovan var. Potansiyel olarak Türkiye'nin florası, coğrafyası, ekolojisi arıcılık için çok uygun ama üretim ve kalite artabilir" diye konuştu.

"DOĞA DENGESİNİ KORUR"

Einstein'ın arılarla ilgili kehanetinin hatırlatılması üzerine Yrd. Doç Dr. Adnan Ünalan, "Arıların temel görevi polinasyon. Arıların azalması demek döllenmenin azalması anlamına geliyor. Bu da sistemleri kısa sürede bozabilir, bazı bitki türlerinin kaybolmasına neden olabilir. Ancak yine de Einstein'in söylediği gibi bunun bu kadar kısa sürede olması mümkün değil çünkü doğa dengesini bir şekilde kuruyor. Sistemden bir parçanın çıkması sistemi tümüyle bozmayabilir. Doğa içinde başka bir onarım mekanizması olabilir" dedi.

Balparmak Bal Analiz Laboratuarı Müdürü Aslı Sunay ise, arı kayıplarının birden bire ortaya çıkmadığını, küresel ısınma, kuraklık, yeni ortaya çıkan arı hastalıkları gibi birçok etmenin sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye'de arıcılığın bu yıl karanlık bir tablo çizmediğini söyleyen Sunay, "Türkiye'de geçen yıl arı ölümleri bu yıla göre daha vahim durumdaydı. Geçtiğimiz yıl arı ölümlerinin de etkisiyle bal üretiminde ciddi bir düşüş yaşandı. Ama bu yıl hem arı ölümleri hem de bal üretimi anlamında durum daha iyi. Ancak yinede arı kayıpları bazı bölgelerde görülüyor" dedi.

Türkiye'de geçtiğimiz yıl yaşanan kayıplarda da kuraklık, yanlış ana arı seçimi ve arı hastalıkları gibi nedenlere bağlı olduğunu ifade eden Sunay, "Bölgelere uyumlu olmayan genetik yapıdaki ana arıların, kullanılmasıyla popülasyonların genetik yapısı bozuldu ve popülasyon hastalıklara dirençsiz hale geldi. Bunun neticesinde de ölümler yaşandı" açıklamasında bulundu.

Türkiye'de arı nüfusunun diğer bölgelere göre daha az azalmasının kesinlikle Türkiye'nin lehine çevrilemeyeceğinin altını çizen Aslı Sunay, "Neticede azalma diğer tarım ürünlerinin üretiminin azalması anlamına gelir ancak tüketim azalmadığı için bunu hiçbir zaman avantaja çeviremezsiniz. Ne zaman ki arı nüfusunu eskiden olduğu seviyenin üzerine çıkarırısınız, bunu ihracat potansiyeliyle avantaja çevirebilirsiniz. Ancak azalma sürerken bu mümkün değil. Azalmanın durması ve artışın gerçekleşmesi lazım" dedi.

Türkiye'de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi konusunda ciddi bir politika ortaya koyması gerektiğini kaydeden Sunay, "Bu yöndeki çalışmalar iyi organize olabilmiş ve düzenli değil. Bakanlığın direkt koordine ettiği, Türkiye geneline yayılmış bir çalışma yok. Birlikler, tarım il ve ilçe müdürlükleri bazında lokal çalışmalar görüyoruz. Tarım Bakanlığı, maddi anlamda destek veriyor ama bu desteği sadece vermek yeterli değil. Maddi desteğin yanı sıra bilgilendirme ve desteğin takibi de şart" şeklinde konuştu.

Kaynak:Nethaber


Detaylı bilgi için Tıklayınız >> Arıcılık - Arı Yetiştiriciliği
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Şubat 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
aricilik hangi bolgelerde yapilir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Şubat 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaa lütfen ahngi şehirde yapıldığını söleiin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Şubat 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yha çabuk sölein arıcılık hangi şehrimizde yapılır veya bölgede yapılır lütfen...?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arıcılık marmara bölgesinde ve istanbulda yaygındır Msn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
marmara da bursa ve istanbulda
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Mart 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Arıcılık yapılması masraflı bir meslektir. Arıların yaşayacağı ortamında iklim şartları çok önemlidir. Türkiye arıcılık için çok alternatifli ve uygun bir ülkedir. O nedenle Çin’den sonra ikinci sırada Türkiye gelir. Türkiye’nin her yerinde arıcılık yapılabilir fakat Karadeniz bölgesinde daha yaygındır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Nisan 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya nerelerde beeeeeee
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Aralık 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arıcılık marmara bölgesinde ve istanbulda yaygındır

Benzer Konular

30 Nisan 2012 / asla_asla_deme Ziraat
6 Haziran 2015 / Misafir Soru-Cevap
19 Mayıs 2015 / ayşe aksu Cevaplanmış
8 Haziran 2007 / P.u.S.u Taslak Konular
20 Şubat 2014 / Misafir Taslak Konular