Arama

Kur'an-ı Kerim'in bilgiye verdiği önemle edinme yollarını anlatan ayetleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 5 Aralık 2018 Gösterim: 19.676 Cevap: 2
EnEs (Acİl) - avatarı
EnEs (Acİl)
Ziyaretçi
15 Şubat 2010       Mesaj #1
EnEs (Acİl) - avatarı
Ziyaretçi
Kur'an-ı Kerim'in bilgiye verdiği önemle edinme yollarını anlatan ayetleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI ben_sen verdi
Terakkinin kaynağı ilimdir İnsanlar için kaçınılması gereken en büyük düşman cehalettir Çünkü bütün terakki ve tekamüllerin engeli, bütün tedennilerin kaynağı cehalettir Kur’an, yüzlerce ayet-i kerimesinde insanları dinî ve dünyevî ilimleri öğrenmeye teşvik eder Bunlardan ikisini takdim edelim:
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Sûresi,9)
Sponsorlu Bağlantılar
“Eğer bilmîyorsanız, zikir (ilim) ehline sorun” (Nahl Sûresi , 43)

Peygamberimizin ilme teşvik eden pek çok hadis-i şerifleri vardır Bunlardan birkaçı şöyledir:
“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz”
“Her şeyin bir yolu var Cennetin yolu ilimdir”
“İlim Çin’de bile olsa, gidiniz, alınız, tahsil ediniz”(Beyhaki, Şuabu’l-İman, Beyrut, II 254 )
“Hikmet müminin yitik malıdır Nerede bulsa alır” (Tirmizi, İlim 19)
“Kadın ve erkek her Müslüman’a ilim öğrenmek farzdır” (İbn Mace, Mukaddime, 17)

Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz, Medine-i Münevvere’ye teşriflerinde ilk iş olarak mescit ile birlikte medresesini tesis etti O medresede okuyan o günün talebelerine “ehl-i suffa” deniliyordu Bunlar bütün hayatlarını ilim ve irfana vakfetmişlerdi Günümüze kadar gelen bütün İslâm mektep ve medreselerinin temeli bu Suffa Medresesidir

Eğer din gelişmeye engel olsaydı, asr-ı saadetteki gözler kamaştıran o terakki, Avrupa’nın üstadı olan Endülüs’teki o tekamül, dünyayı hayrette bırakan Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri vücuda gelebilir miydi! İslâm aleminde İmam Gazali, İbn-i Sina, Farabî, İmam Rabbani, Mevlâna Celaleddin Rumî gibi binlerce ulema ve hükema yetişebilir miydi!
İslâm’ın ilme karşı olmasının düşünülemeyeceğini Bediüzzaman Hazretleri şöyle dile getiriyor:

“Köle efendisine ve hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet, fünunun seyyidi ve mürşidi ve ulûm-u hakikiyenin reis ve pederidir” ( Muhakemat, 10)

Günümüz Müslümanlarının, bilim ve teknoloji sahasında istenilen seviyeye gelmedikleri bir gerçektir Fakat bu geri kalmışlığın sebeplerini, İslâmiyet’e mâl etmek ve onda aramak gerçeği kesinlikle aksettirmez

Bazı çevreler, fennin her keşfini, dine karşı kazanılmış bir zafer gibi ilan ediyorlar Bu, fenni inkar eden bir batıl din için doğru olabilir Ama, bir Müslüman bu tür gelişmeleri, “Allah’ın kudret kitabı olan şu kainattan bir sırrın daha çözülmesi” şeklinde değerlendirir Yeni keşifleri duydukça, Allah’ın ilmine ve hikmetine karşı hayranlığı ve hayreti daha da artar

Konunun çok önemli bir yanı da şudur: Hakk kitaplarının en sonuncusu ve en mükemmeli olan Kur’an-ı Kerim’de insanları fen bilimlerinden yasaklayan bir tek hüküm mevcut değildir O halde bazı kimselerin İslâm’ın bilim ve tekniğe karşı olduğunu iddia etmeleri tamamen dayanaksız ve kasıtlıdır

Müslümanların İslâm ruhundan uzaklaştıkları, daha doğrusu, planlı bir şekilde uzaklaştırdıkları son bir asırlık dönemi esas alıp, on dört asrın bütün terakki ve tekamüllerini görmezlikten gelmek insaf ölçülerine sığmaz
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2018 00:41
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
15 Şubat 2010       Mesaj #2
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Bilenlerle bilmeyenler bir olmaz 39/9
Bilgi verilenler, Kur’an’ın gerçek olduğunu ve Allah’a ilettiğini görürler 34/6
Sponsorlu Bağlantılar
Bilmeden, Allah hakkında tartışanlar 22/8-10 31/20
Bilmeyenlerin kalplerinin mühürlenmesi 30/59

İlim 20/114
İlim (yanında Kitap'tan bir ilim bulunan kimse) 27/40
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2018 00:41
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
ben_sen - avatarı
ben_sen
Ziyaretçi
3 Aralık 2010       Mesaj #3
ben_sen - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Terakkinin kaynağı ilimdir İnsanlar için kaçınılması gereken en büyük düşman cehalettir Çünkü bütün terakki ve tekamüllerin engeli, bütün tedennilerin kaynağı cehalettir Kur’an, yüzlerce ayet-i kerimesinde insanları dinî ve dünyevî ilimleri öğrenmeye teşvik eder Bunlardan ikisini takdim edelim:
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Sûresi,9)
“Eğer bilmîyorsanız, zikir (ilim) ehline sorun” (Nahl Sûresi , 43)

Peygamberimizin ilme teşvik eden pek çok hadis-i şerifleri vardır Bunlardan birkaçı şöyledir:
“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz”
“Her şeyin bir yolu var Cennetin yolu ilimdir”
“İlim Çin’de bile olsa, gidiniz, alınız, tahsil ediniz”(Beyhaki, Şuabu’l-İman, Beyrut, II 254 )
“Hikmet müminin yitik malıdır Nerede bulsa alır” (Tirmizi, İlim 19)
“Kadın ve erkek her Müslüman’a ilim öğrenmek farzdır” (İbn Mace, Mukaddime, 17)

Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz, Medine-i Münevvere’ye teşriflerinde ilk iş olarak mescit ile birlikte medresesini tesis etti O medresede okuyan o günün talebelerine “ehl-i suffa” deniliyordu Bunlar bütün hayatlarını ilim ve irfana vakfetmişlerdi Günümüze kadar gelen bütün İslâm mektep ve medreselerinin temeli bu Suffa Medresesidir

Eğer din gelişmeye engel olsaydı, asr-ı saadetteki gözler kamaştıran o terakki, Avrupa’nın üstadı olan Endülüs’teki o tekamül, dünyayı hayrette bırakan Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri vücuda gelebilir miydi! İslâm aleminde İmam Gazali, İbn-i Sina, Farabî, İmam Rabbani, Mevlâna Celaleddin Rumî gibi binlerce ulema ve hükema yetişebilir miydi!
İslâm’ın ilme karşı olmasının düşünülemeyeceğini Bediüzzaman Hazretleri şöyle dile getiriyor:

“Köle efendisine ve hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet, fünunun seyyidi ve mürşidi ve ulûm-u hakikiyenin reis ve pederidir” ( Muhakemat, 10)

Günümüz Müslümanlarının, bilim ve teknoloji sahasında istenilen seviyeye gelmedikleri bir gerçektir Fakat bu geri kalmışlığın sebeplerini, İslâmiyet’e mâl etmek ve onda aramak gerçeği kesinlikle aksettirmez

Bazı çevreler, fennin her keşfini, dine karşı kazanılmış bir zafer gibi ilan ediyorlar Bu, fenni inkar eden bir batıl din için doğru olabilir Ama, bir Müslüman bu tür gelişmeleri, “Allah’ın kudret kitabı olan şu kainattan bir sırrın daha çözülmesi” şeklinde değerlendirir Yeni keşifleri duydukça, Allah’ın ilmine ve hikmetine karşı hayranlığı ve hayreti daha da artar

Konunun çok önemli bir yanı da şudur: Hakk kitaplarının en sonuncusu ve en mükemmeli olan Kur’an-ı Kerim’de insanları fen bilimlerinden yasaklayan bir tek hüküm mevcut değildir O halde bazı kimselerin İslâm’ın bilim ve tekniğe karşı olduğunu iddia etmeleri tamamen dayanaksız ve kasıtlıdır

Müslümanların İslâm ruhundan uzaklaştıkları, daha doğrusu, planlı bir şekilde uzaklaştırdıkları son bir asırlık dönemi esas alıp, on dört asrın bütün terakki ve tekamüllerini görmezlikten gelmek insaf ölçülerine sığmaz
Son düzenleyen Safi; 5 Aralık 2018 00:42

Benzer Konular

23 Şubat 2013 / Misafir Cevaplanmış
25 Aralık 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Şubat 2012 / Misafir Cevaplanmış
10 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
19 Ekim 2011 / Misafir Cevaplanmış