Arama

Hava katmanı nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Mart 2013 Gösterim: 33.980 Cevap: 9
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
grup ödevi ne olur hava katmanı nedir onu yazın 100 almamız gerekir
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

grup ödevi ne olur hava katmanı nedir onu yazın 100 almamız gerekir

Troposfer : Atmosferin en alt bölümüdür. İçinde bizim de yaşadığımız bu katman bütün atmosfer kütlesinin yaklaşık % 75'ini kapsar. Meteoroloji olayları ve bütün bulutlar bu katmanda oluşur. Troposferde yükseldikçe hem basınç, hem sıcaklık azalır. Bu katmanın üst kesimlerindeki sıcaklık -55 oC dir. Birçok enlemde troposferin yüksekliği 8 km kadarken, ekvatorda 18 km’yi bulur.
Uzaydan bakıldığında, dünyamızın yaydığı enerjinin dalgaboyuyla, -18°C'deki bir cisimden yayılan enerjinin dalgaboyunun aynı olduğu görü-lür. Ne var ki Dünya'da ortalama yüzey sıcaklığı 15°C'dir. Bu durum, ısının yer yüzüyle atmosferin alt katmanları ara-sında tutulduğunu gösterir. Gerçekten de Güneş'ten Dünya'ya gelen enerji, troposferde tutulur. Atmosfer olayları diye adlandırdığımız rüzgar, yağmur, dolu, fırtına vb. olaylar hep bu en alt ve en yoğun tabaka olur.
Sponsorlu Bağlantılar

Stratosfer : Bu katmanda da yükseklik arttıkça hava giderek seyrekleşir. Seyreltik havanın direnci düşüktür, bu nedenle stratosferin alt katmanları jet uçuşları için idealdir. Buna karşılık daha üst katmanlarda motorların bir itme kuvveti oluşturmasına yetecek ölçüde hava yoktur. Bu katmanda 28 km’nin üstünde sıcaklık artar ve 50 km yükseltide 10 oC ye ulaşır. Ama yükseltiden sonra tekrar düşmeye başlar.

Mezosfer : 50 km’nin üstündeki yükseltilerde başlayarak, deniz yüzeyinden yaklaşık 80 km yüksekliğe kadar uzanan katmandır. Mezosfer kuşağı boyunca sıcaklık hızla düşer, orta enlemlerde -80 oC kadar olur.

Termosfer (İyonosfer) : Mezosferin üstünde, sıcaklığın yükseltiyle birlikte yeniden arttığı katmandır. Yaklaşık 80 km den, 500 km yüksekliğe kadar uzanan bu katmanın bir adı da İyonosfer’dir. İyonosferde hava çok seyrektir ve gaz molekülleri çok seyrek olarak dağılmıştır. Bu moleküllerin sıcaklığı 180 km yükseklikte 395 oC ye, 320 km yükseklikte ise 700 oC ye ulaşacak kadar yüksektir. Bu katmandaki parçacıklar Güneş'ten gelen ışınların etkisiyle iyonlaşmış, yani elektrik iletkeni haline gelmiştir. Bu nedenle, iyonlaşmış parçacıkların en yoğun olduğu katmanlar, radyo dalgaları için bir yansıtıcı görevi görür. Biri yaklaşık 110, diğeri 240 km yükseklikte yer alan iki önemli yansıtıcı katman vardır. Yansıtıcı katmanların ötesinde de, Dünya'nın magnetik alanına yakalanmış yüklü parçacıkların oluşturduğu Van Allen ışınım kuşakları yer alır.

Magnetosfer (Manyetosfer) : Bu katmana “mıknatısküre” ya da “çekimküre” de denilmektedir. Yeryüzü yoğun bir radyasyon alanıyla kaplı olup, bu radyasyon alanına Van Allen Alanı adı verilmektedir. Van Allen alanı iki kuşağa bölünmüştür ve dünyayı tümüyle çevrelemez.


Atmosferin katmanları, kimyasal bileşimleri dikkate alınarak da sınıflandırılmaktadır;

Homosfer : Deniz seviyesi ile 100 km yükseklik arasındaki bu katmanda havayı meydana getiren başlıca elementlerin, özellikle de azot ve oksijenin oranı fazla değişiklik göstermemektedir.

Heterosfer : 100 km ile 1000 km arasındaki katmandır. Bu katmanda azotun yanısıra hidrojen ve helyum gibi hafif gazlar çok miktarda bulunur.

Egzosfer : 1000 km den sonra başlayan katmandır. Egzosferde atmosferin yoğunluğu o denli düşüktür ki, molekül çarpışmaları giderek yok olur ve buna bağlı olarak da sıcaklık kavramı bilinen anlamını yitirir. Bu bölgede hidrojen ve helyum gibi hafif atomlar yerçekiminden tümüyle kurtulmalarına yetecek hızlara ulaşabilirler



Atmosferin katmanları nelerdir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mart 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

grup ödevi ne olur hava katmanı nedir onu yazın 100 almamız gerekir

Troposfer : Atmosferin en alt bölümüdür. İçinde bizim de yaşadığımız bu katman bütün atmosfer kütlesinin yaklaşık % 75'ini kapsar. Meteoroloji olayları ve bütün bulutlar bu katmanda oluşur. Troposferde yükseldikçe hem basınç, hem sıcaklık azalır. Bu katmanın üst kesimlerindeki sıcaklık -55 oC dir. Birçok enlemde troposferin yüksekliği 8 km kadarken, ekvatorda 18 km’yi bulur.
Uzaydan bakıldığında, dünyamızın yaydığı enerjinin dalgaboyuyla, -18°C'deki bir cisimden yayılan enerjinin dalgaboyunun aynı olduğu görü-lür. Ne var ki Dünya'da ortalama yüzey sıcaklığı 15°C'dir. Bu durum, ısının yer yüzüyle atmosferin alt katmanları ara-sında tutulduğunu gösterir. Gerçekten de Güneş'ten Dünya'ya gelen enerji, troposferde tutulur. Atmosfer olayları diye adlandırdığımız rüzgar, yağmur, dolu, fırtına vb. olaylar hep bu en alt ve en yoğun tabaka olur.
Sponsorlu Bağlantılar

Stratosfer : Bu katmanda da yükseklik arttıkça hava giderek seyrekleşir. Seyreltik havanın direnci düşüktür, bu nedenle stratosferin alt katmanları jet uçuşları için idealdir. Buna karşılık daha üst katmanlarda motorların bir itme kuvveti oluşturmasına yetecek ölçüde hava yoktur. Bu katmanda 28 km’nin üstünde sıcaklık artar ve 50 km yükseltide 10 oC ye ulaşır. Ama yükseltiden sonra tekrar düşmeye başlar.

Mezosfer : 50 km’nin üstündeki yükseltilerde başlayarak, deniz yüzeyinden yaklaşık 80 km yüksekliğe kadar uzanan katmandır. Mezosfer kuşağı boyunca sıcaklık hızla düşer, orta enlemlerde -80 oC kadar olur.

Termosfer (İyonosfer) : Mezosferin üstünde, sıcaklığın yükseltiyle birlikte yeniden arttığı katmandır. Yaklaşık 80 km den, 500 km yüksekliğe kadar uzanan bu katmanın bir adı da İyonosfer’dir. İyonosferde hava çok seyrektir ve gaz molekülleri çok seyrek olarak dağılmıştır. Bu moleküllerin sıcaklığı 180 km yükseklikte 395 oC ye, 320 km yükseklikte ise 700 oC ye ulaşacak kadar yüksektir. Bu katmandaki parçacıklar Güneş'ten gelen ışınların etkisiyle iyonlaşmış, yani elektrik iletkeni haline gelmiştir. Bu nedenle, iyonlaşmış parçacıkların en yoğun olduğu katmanlar, radyo dalgaları için bir yansıtıcı görevi görür. Biri yaklaşık 110, diğeri 240 km yükseklikte yer alan iki önemli yansıtıcı katman vardır. Yansıtıcı katmanların ötesinde de, Dünya'nın magnetik alanına yakalanmış yüklü parçacıkların oluşturduğu Van Allen ışınım kuşakları yer alır.

Magnetosfer (Manyetosfer) : Bu katmana “mıknatısküre” ya da “çekimküre” de denilmektedir. Yeryüzü yoğun bir radyasyon alanıyla kaplı olup, bu radyasyon alanına Van Allen Alanı adı verilmektedir. Van Allen alanı iki kuşağa bölünmüştür ve dünyayı tümüyle çevrelemez.


Atmosferin katmanları, kimyasal bileşimleri dikkate alınarak da sınıflandırılmaktadır;

Homosfer : Deniz seviyesi ile 100 km yükseklik arasındaki bu katmanda havayı meydana getiren başlıca elementlerin, özellikle de azot ve oksijenin oranı fazla değişiklik göstermemektedir.

Heterosfer : 100 km ile 1000 km arasındaki katmandır. Bu katmanda azotun yanısıra hidrojen ve helyum gibi hafif gazlar çok miktarda bulunur.

Egzosfer : 1000 km den sonra başlayan katmandır. Egzosferde atmosferin yoğunluğu o denli düşüktür ki, molekül çarpışmaları giderek yok olur ve buna bağlı olarak da sıcaklık kavramı bilinen anlamını yitirir. Bu bölgede hidrojen ve helyum gibi hafif atomlar yerçekiminden tümüyle kurtulmalarına yetecek hızlara ulaşabilirler



Atmosferin katmanları nelerdir?
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
10 Mart 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

grup ödevi ne olur hava katmanı nedir onu yazın 100 almamız gerekir

Dünyamızın Katmanları
Dünya üzerinde yaşadığımız katman gibi tamamen katı Maddelerden oluşmamıştır.Dünya 5 katmandan oluşmuştur.Bunlar:
1.Atmosfer(Gaz katmanı)
2.Hidrosfer(su katmanı)
3.Litosfer(Yer kabuğu)
4.Pirosfer(Magma katmanı)
5.Barisfer(Çekirdek katmanı)

1.Atmosfer(Gaz katmanı)
Yerküreyi çevreleyen Gaz tabakasıdır,hava küre adı da verilir.Gaz,su buharı ve toz taneciklerden oluşur. Gaz örtüsünün dünya etrafında bulunmasının temel nedeni de yer çekimi kuvvetidir.Atmosfer renksiz, kokusuz, tatsız, çok hızlı hareket edebilen, akışkan, elastik, sıkıştırılabilir, sonsuz genleşmeye sahip, ısı geçirgenliği zayıf ve titreşimleri belli bir hızda ileten bir yapıya sahiptir. Tam olarak yüksekliği saptanamamıştır. Fakat alt tabanının yere olan uzaklığı yaklaşık 700 km’dir. Ayrıca; “Homojen Atmosfer (homosfer)” olarak isimlendirilen ve yoğunluğun hemen hemen aynı olduğu alt bölümün yüksekliği 5 mil civarındadır.
Bu seviyeden sonra yoğunluk yükseklikle azalır ve seyrek gaz kütleleri şekline dönüşerek uzay boşluğuna kadar uzanır ki, bu bölge de “Heterojen atmosfer” olarak isimlendirilir. Belirgin olan bir şey atmosferin,üst seviyesinin 20 000 mil civarında son bulduğudur. Bu seviyeden sonra da Hava bulunduğunu söylemek doğrudur. Fakat bu bölümün meteoroloji ile bir ilişkisi yoktur. Atmosfer kendini oluşturan Gazların yanında az da olsa Su buharı ile Sıvı ve katı parçacıklar da içerir. Su buharı sayılmazsa, Atmosferi oluşturan gaz ve oranları şöyledir:
•Nitrojen: %78.09
•Oksijen: %20.95
•Argon: %0.93
•Karbondioksit: %0.03
•Neon: %0.0018
•Kripton: %0.0001
•Helyum: %0.00053
•Hidrojen: %0.00005
•Ksenon: %0.000008
•Ozon: %0.000001

Not Bu oranlar değişebilir
Aşağı atmosferde, aynı zamanda değişik oranlarda Havada asıltı halinde kirletici Gazlar (Karbondioksit, karbontetraoksit, karbonmonooksit, diazotoksit, azotmonooksit, azotdioksit, amonyum,...) ve aerosoller (volkanik, sanayi veya meteor tozları, kum tanecikleri, Tuz kristalleri, polenler, vb.) vardır. 500 km’den yukarıdaki heterosfer’ de yerçekimi alanındaki yayılma süreci, karışım sürecini zayıflatır. 150 km’de, ana bileşen (Güneş’in ışıl ayrışması sayesinde) Oksijen Atomu halini almıştır; daha yukarılarda hala helyum vardır. 500 km’nin ötesinde is, Hidrojen atomu başlar.
Kütlesinin % 97'si yeryüzünden itibaren 29-30 km'lik bir yükseklik içinde bulunan atmosferde, yukarıya doğru gidildikçe gaz moleküllerinin yoğunluğunun azaldığı görülür. Gaz, su buharı ve toz taneciklerinden oluşan Atmosferde Molekül halde bulunan gazların % 99'unu Azot ve oksijen, geri kalan yaklaşık %1'ini de Argon oluşturuyor. Neon, helyum, kripton, ksenon gibi diğer pasif gazlar ise Atom halinde ve binde bir oranında Atmosferin bileşimine katılıyorlar.
Atmosferin oluşumundan bu Güne kadar % 10-15 oranında artış gösteren Karbondioksit de %0,033'lük bir orana sahip. Bitkiler için büyük önem taşıyan karbondioksit, iklim üzerindeki etkisini de, Güneş'ten kızılötesi ışınları soğurup yeryüzüne yakın hava tabakalarında Sıcaklığı dengeleyerek gösteriyor. Bu arada Güneş'in biyolojik açıdan zararlı, morötesi ışınlarından koruyan ve günümüzde özellikle kutup bölgelerinde inceldiği gözlenen ozon tabakası ise stratosferin alt bölümünde, 35 ile 48 km arasında bulunuyor. Vazgeçilmezliğini zaman zaman anımsadığımız su, yeryüzüne yakın hava tabakası içinde çoğunlukla gaz ve buhar halinde nemliliği sağlıyor. Ekvator gibi Sıcak bölgelerde 1/25, kuru kutup bölgelerinde 1/10 000 oranındaki gaz ve buhar halindeki Suyun bu oranı ise yere ve zamana bağlı olarak değişiyor.
Özellikle atmosferin alt seviyelerinde, orman ve çalılık yangınları, volkanik püskürmeler ve çöllerde esen rüzgârlarla Atmosfere karışan tozlar, atmosfer içinde çok yüksek seviyelere çıkabilirler.
Su buharı ve toz taneciklerine rastlanılabilen yüksekliğin sınırı aynı zamanda meteorolojinin çalışma alanı olan homosferin de üst sınırını, yani yaklaşık 100 km'lik bir yüksekliği gösteriyor. Daha yukarıda ise heterosfer yer alıyor.
Aşağıdan yukarıya doğru; moleküler azot, atomik oksijen, helyum ve atomik hidrojen tabakalarından yani dört farklı gaz tabakasından oluşan heterosfer, tabakaları arasında keskin sınırlar olmayan geçişli bir yapıya sahip. En üstteki atomik hidrojen tabakası için, yerden 10 000 km yükseklikteki atom yoğunluğunun, gezegenler arası hidrojen atomu yoğunluğuna yakın olması nedeniyle herhangi bir üst sınır söz konusu olamıyor. Buna karşın, bugün atmosferin yaklaşık 10 000 km kalınlığında olduğu kabul ediliyor.
Atmosfer için, gaz bileşimine göre bu şekilde bir sınıflama söz konusu olurken, özellikle meteorolojide kullanıldığı şekliyle, Sıcaklığın yükseklikle değişimi temel alınarak yapılan bir sınıflama daha var. Bu sınıflamada en altta, ekvatorda yaklaşık 17 km olan ve kutuplara doğru 9-10 km'ye kadar azalan kalınlığı ile troposfer yer alıyor. Üzerindeki stratosferle olan sınırı için Yunanca'da dönmek, değişmek anlamına gelen tropopoz teriminin kullanıldığı troposferin üst sınırında, yaklaşık -70 °C olan Sıcaklık ekvatordan kutuplara doğru artış gösteriyor.
Troposfer üzerinde yer alan ve doğrudan güneş ışınımı ile üstten ısınan stratosferin üst sınırı ise, deniz seviyesinden 50 km yükseklikte bulunuyor. Sıcaklık da buraya doğru yükselerek 0 °C değerini alıyor. Stratosferin üzerinde, 50 ile 85 km arasında yer alan mezosferde ise sıcaklığın tekrar düşüş göstererek, üst sınırında -85 °C olduğu gözleniyor. Mezosferin üst sınırından sonra sıcaklık tekrar artarak, yaklaşık 200 km yükseklikte 700 °C’ ye kadar çıkıyor. Termosfer ya da iyonosfer adını alan bu sıcak bölgenin üzerinde de sıcaklığın 1650 °C ye ulaştığı izotermal bölge yer alıyor. Moleküler azot ve atomik oksijen tabakalarının yer aldığı iyonosferin üst sınırının 400 km yüksekliğe kadar devam ettiği gözlenmiş. Güneşten gelen gamma ve X-ışınlarının azot molekülleri ve oksijen Atomları tarafından büyük ölçüde soğurulduğu (absorbe edildiği) iyonosferde, molekül veya Atomlar bir Elektron kaybederek Pozitif yüklü bir iyonlar haline geliyor. Bu yüzden bu bölüm iyonosfer adını taşıyor.
Atmosferin Rolü
1)- İçerdiği oksijen aracılığı ile yaşama olanak tanır
2)- Özellikleri sayesinde, Dünyanın fazla ısınmasını ve fazla soğumasını önler
3)- Güneşten gelen kısa dalgalı zararlı ışınları süzerek dünyayı yaşanır hale getirir
4)- Hava akımları yolu ile güneş alan yerlerin çok sıcak,olmayan yerlerin çok soğuk olmasını önler.Eğer atmosfer olmasaydı güneş alanı yerlerin tam olarak aydınlık ve çok sıcak,gölge yerlerin ise tam karanlık ve soğuk olması gerekirdi.
5)- Güneşten gelen enerjinin uzaya dönmesini önleyen bir örtü görevi görür.Atmosfer aynı zamanda güneşten gelen ışığın yansıyıp dağılarak gölge yerlerinde aydınlık olmasını sağlar.
1)- Troposfer Atmosferin en alt tabakasıdır.ortalama13km kalınlığındaki troposfer yerden ekvatorda 16km kutuplarda 6km yüksekliktedir.troposferin kalınlığındaki değişme Sıcaklıkla ilgilidir.(Ekvatorda ısınan hava genleşerek yüksektir.Kutuplarda ise soğuyan hava ağırlaşarak alçalır.)
Atmosferdeki gazların %75'i bu katman dadır.
Bütün meteorolojik olaylar burada görülür.
Su buharının tamamı buradadır.
Atmosfer aşağıdan yukarıya doğru ısındığından,yükseldikçe sıcaklık 100m. de 0,5 santigrat derece düşer.
Su buharı troposferin dışına çıkmadığından bütün iklim olayları burada görülür.
Yükseldikçe ısı düştüğünden su buharı troposferin dışına çıkmaz.
2)-Stratosfer
Sıcaklık her yerde -50 santigrat derecede sabittir.
Yatay hava hareketleri görülür.
Su buharı olmadığından bulut oluşmaz.
3)-Mezosfer
a)-Ozonosfer oksijen güneş ışıklarının etkisiyle (2oksijen) bünyesine bir molekül oksijen daha alarak (3oksijen) ozonu oluşturur.
Güneşten gelen Canlılar için zararlı olan kısa dalgalı (mor ötesi,ultraviole) ışınları ozon tarafından tutulur.
b)-Kemosfer
Yer yüzünden yükselen gazların bir kısmı lutra vole ışınlarının etkisiyle iyonlarına ayrılır.İyonlaşma sonucu ısı arttığından sıcaklık 100santigratderece çıkar.
Güneşten gelen zararlı ışınların bir kısmı da burada tutulur.
4)-İyonosfer
Gaz moleküllerinin lutra vole ışınlarının etkisiyle parçalanarak iyonlarına ayrışması sonucunda açığa çıkan enerji sıcaklığın 200 santigrat derece aşamasında yol açar.
Atmosferdeki gazlar bu katmanda iyonlarına ayrılır
İyonosfer in üst katına "Egzosfer" denir
Egzosfer den sonra uzay boşluğu başlar
Hidrosfer (Su küre)
Yeryüzünü oluşturan katmanlardan biri suküredir.Atmosfer ve litosferin çeşitli yüksekliklerde sıcaklığı ve yoğunluğu nasıl değişiyorsa hidrosferde de derinlere inildikçe suyun soğukluğu ve Basıncı artar.Hidrosferin kimyasal bileşimi bu etkenler nedeni ile değişmez,suyun tatlı ya da Tuzlu oluşuna göre değişir.Irmak ve Göl suları tatlıdır.Bu Sular oksijen,hidrojen ve başka elemanlardan oluşur.Bu elemanların türü suyun bulunduğu doğal ortama bağlıdır.Tuzlu olan Göl suları da vardır.Ancak tüm olarak tuzlu olan sular denizlerdir.Deniz suyunda oksijen ve Hidrojenin yanı sıra sodyum,tuz,magnezyum,kalsiyum,potasyum da vardır.
Okyanuslar ve denizler Okyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir.Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır.Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:
Derinlik
Kapladıkları alan
Tuzluluk
Akıntı sistemleri
Sıcaklık
Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme

Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi,her denizde belli bir okyanusun parçasıdır.Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız.
a)- Kenar denizlerMsn Surprisedkyanusların hemen yanında,kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır.Örneğin;,Umman Denizi vb.
b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz'dir.Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir. Afrika, Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve Zad Denizi’ni de içine alır.
c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdir.Çünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yoktur.Hazar Denizi gibi.
Deniz sularının Fiziksel ve Kimyasal Özelikleri
Tuzluluk Bir Litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır.Örneğin:okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde,1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır.
Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır
Sodyum klorür: %78,32
Potasyum klorür: %1,69
Magnezyum klorür: %9,44
Magnezyum sülfat: %6,40
Kalsiyum sülfat: %3,94,
Toplam : 99,79

hava1al4
Deniz Suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir.Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açar.Deniz Suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir.Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler.Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık Denizi’dir.
Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür.Aynı durum gidildikçe de gözlenir.
Litosfer (Yer Kabuğu)
Canlıların üzerinde yaşadığı bu katman taş ve topraktan meydana gelmektedir.Litosferin kalınlığı yaklaşık olarak 60 km’dir.Ancak bu kalınlık her yerde aynı değildir.Yer kabuğu,okyanus diplerinde, ince karalarda ve özellikle dağlarda daha kalındır.
Yer Kabuğunun Bileşimi:Litosferin yüzeyinde en fazla Silisyum ve Alüminyum bileşikleri bulunur.Bu yüzden yer kabuğuna (si-Al) adı da verilir. Bunun altında silisyum ve Magnezyum bakımından zengin(Si-Ma) tabakası yer alır.Derinlere inildikçe nikel,demir gibi Elementlerin oranı artar.Yer kabuğunun bileşiminde bütün elementlerin bulunma yüzdelerinin büyükten küçüğe doğru sıralanışı silisyum,alüminyum,demir şeklindedir.
Yer Kabuğunun Yapısı
Yer, zamanla soğumaya başlamıştır. Ve yerin iç kısmı ise hala sıcaktır. Yer soğumaya başladıkça yeryüzü yavaş yavaş şekillenmiştir
Yer yüzünden yerin içine doğru inildikçe her 33 metrede 1 C sıcaklık artmaktadır
Yer kabuğu dünyayı dıştan kuşatan bir tabakadır. Taş kürenin en üst katını oluşturur
Yer kabuğunun alt katmanı ise bazalt birleşimindeki taşlardan oluşmuştur. Bu yapıya sima denir
Yer Kabuğunun Malzemeleri (Kayaçlar)
1) Püskürük Taşlar
a)İç püskürük taşlar Yer kabuğu altındaki mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık kısımlarından tıkanarak soğumasıyla oluşan taşlardır. (Granit)
b)Dış püskürük taşlar Yer kabuğu altındaki mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık kısmından yeryüzüne çıkması ve soğuması ile oluşur. (Bazalt ve andezit)
2) Tortul taşlar Diğer yüzüne dış güçler tarafından getirilen maddelerin tortulanmasıyla (Üst üste birikmesiyle) oluşur. İçerisinde yer yer fosiller bulunur.
a) Mekanik tortullar Dış güçlerin etkisiyle getirilen çakıl, kum, kil gibi malzemelerin yeryüzünün çukur yerlerine birikmesiyle oluşur. (Kum taşı, kıl taşı)
b) Kimyasal tortullar Suda erimiş halde bulunan Minerallerin suyun geçtiği yere çökelmesi veya tortulanması ile oluşurlar. (Kireç taşı, Alçı taşı)
c) Organik tortular Hayvan, Bitki gibi Canlı kalıntılarının üst üste birikip katılaşması ile oluşan taşlardır. (Tebeşir)
3) Başkalaşmış taşlar Tortul ve püskürük taşları yüksek sıcaklık ve Basınç altında kalarak değişikliğe uğraması ile oluşur. (Mermer oluşumu)
Yer Yuvarlağının İç Yapısı
Yer yuvarlağının dış kısmını oluşturan katı tabakanın altında manto denilen bölüm yer alır. Manto, yer çekirdeğinin örtüsü durumundadır.
Yer küre Hacminin %80’nini manto oluşturur
Mantodan sonra yer yuvarlağının iç kısmını çekirdek oluşturur
Çekirdekte sıcaklık 4500 C bulur
Mantonun katı olan üst bölümü yer kabuğu ile birlikte taş küre olarak adlandırılır
Taş küre levha denilen büyük parçalar halindedir
Jeolojik Devirler
Dünyamız şimdiki biçimini alıncaya değin değişik evrelerden geçmiştir. Birbirinden farklı bu evrelerden her birine jeolojik zaman denir.
Jeolojik zamanlar dört tanedir ve yaklaşık 570 milyon yıl sürmüştür. Bu dönemde oluşan tortul taşlar, o dönemde yaşayan Canlıların fosillerini içerir.
İç Ve Dış Kuvvetler
Enerjisini yerin içinden alan kuvvetlere iç kuvvetler denir. (dağ oluşumu, kıta oluşumu ve volkanizma'dır.)
Enerjisini güneşten alan kuvvetlere ise dış kuvvetler denir. (akarsular, rüzgarlar, dalgalar)
İç ve dış kuvvetler birbiriyle sürekli mücadele halindedir iç kuvvetler yeryüzünün kabartılarını meydana getirirken; dış kuvvetler ise bunları aşındırarak ortadan kaldırmaya ve seviyesine yakın az engebeli düzlüklere (peneplen) dönüştürürler.
Dış kuvvetlerin yer yüzünün yüksek kesimlerinin aşındırmasıyla elde ettiği malzemeler yer yüzünün çukur yerlerinde (okyanus, deniz) biriktirmesi ile jeoseklinaller oluşur. Bunların kalınlığı binlerce metreyi bulur.
Yer Kabuğunun Hareketleri:
Yer kabuğu bir bütün değildir. Çatlaklardan ve kırık boşluklardan oluşur. Yer kabuğu bir birinden ayrı parçalardan oluşur. Bu her bir parçaya levha denir.
Bu levhalar manto üzerinde yüzer haldedirler. Yaklaşık yılda 1-2 cm hareket ederler.
Pirosfer(Magma)
Yer kabuğunun altında bulunan ve bir ölçüde sıcak sıvı içeren doğal maddeye denir.Hacim olarak %60 katı maddeler içeren magma sınırlı gücü ve kırık yüzeyiyle katı maddeler gibidir.Kalınlığı yaklaşık olarak 2900 km dir.Magma çoğunlukla silisyum ve magnezyum bileşiklerinden meydana gelmiştir.
Barisfer (Çekirdek)
Yerkürenin merkezinde bulunan kısımdır.2900 km derinlikten başlar ve yerin merkezine kadar iner.Kalınlığı yaklaşık 3400 km dir.Burada demir,nikel gibi yoğunluğu büyük olan maddeler vardır.Çekirdeğin sıcaklığının 4000oCnin üstünde olduğu sanılmaktadır.Yüksek Basınçtan dolayı bu Sıcaklıkta maddelerin katı durumda olduğu ileri sürülmektedir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hava katmanıyla ilgili ödevim var lütfen açıklamalı olursa iyi olur
Mi sa fir - avatarı
Mi sa fir
Ziyaretçi
19 Nisan 2010       Mesaj #5
Mi sa fir - avatarı
Ziyaretçi
1: Gaz katmanı(Atmosfer)
2: Su katmanı(Hidrosfer)
3: Yer kabuğu(Litosfer)
4: Magma katmanı(Pirosfer)
5: Çekirdek katmanı(Barisfer)

ATMOSFER (HAVA KÜRE)


Dünyayı saran gaz tabakasıdır,hava küre adına verilir. Atmosferdeki değişik gazlar yer çekiminin etkisiyle çeşitli yükseltilerde tutulur.Yer çekiminin bittiği yerde atmosfer de biter.Uzay boşluğu başlar.Atmosferi oluşturan gazlar yer çekimi etkisiyle ağırlıklarına göre iç içe küreler biçiminde bulunurlar.Ağır gazlar (iki oksijen -azot-iki kobalt) gibi yere yakın alt tabakalarda hafif gazlar ise üst tabakalarda yer alır.( Yerden 9km yükseltiden sonra yaşamaya yetecek oksijen bulunmaz.17-18km sonra ise oksijen oranı iyice azalır ve bu katlarda ateş yakacak kadar bir oksijen kalmaz.)
Atmosferin kalınlığı, Dünyanın ekseni etrafında dönmesine bağlı olarak,kutuplarda az ekvatorda daha fazladır.Ortalama kalınlığı 10.000km kadardır.

ATMOSFERİN ROLÜ

1)- İçerdiği oksijen aracılığı ile yaşama olanak tanır.
2)- Özellikleri sayesinde, Dünyanın fazla ısınmasını ve fazla soğumasını önler.
3)- Güneşten gelen kısa dalgalı zararlı ışınları süzerek dünyayı yaşanır hale getirir.
4)- Hava akımları yolu ile güneş alan yerlerin çok sıcak,olmayan yerlerin çok soğuk olmasını önler.Eğer atmosfer olmasaydı güneş alanı yerlerin tam olarak aydınlık ve çok sıcak,gölge yerlerin ise tam karanlık ve soğuk olması gerekirdi.
5)- Güneşten gelen enerjinin uzaya dönmesini önleyen bir örtü görevi görür.Atmosfer aynı zamanda güneşten gelen ışığın yansıyıp dağılarak gölge yerlerinde aydınlık olmasını sağlar.



1)- TROPOSFER: Atmosferin en alt tabakasıdır.ortalama13km kalınlığındaki troposfer yerden ekvatorda 16km kutuplarda 6km yüksekliktedir.troposferin kalınlığındaki değişme sıcaklıkla ilgilidir.(Ekvatorda ısınan hava genleşerek yüksektir.Kutuplarda ise soğuyan hava ağırlaşarak alçalır.)
* Atmosferdeki gazların %75'i bu katman dadır.
*Bütün meteorolojik olaylar burada görülür.
*Su buharının tamamı buradadır.
*Atmosfer aşağıdan yukarıya doğru ısındığından,yükseldikçe sıcaklık 100m. de 0,5 santigrat derece düşer.
*Su buharı troposferin dışına çıkmadığından bütün iklim olayları burada görülür.
*Yükseldikçe ısı düştüğünden su buharı troposferin dışına çıkmaz.
2)-STRATOSFER:
*Sıcaklık her yerde -50 santigrat derecede sabittir.
*-Yatay hava hareketleri görülür.
*Su buharı olmadığından bulut oluşmaz.

3)-MEZOSFER:
a)-Ozonosfer:oksijen güneş ışıklarının etkisiyle (2oksijen) bünyesine bir molekül oksijen daha alarak (3oksijen) ozonu oluşturur.
Güneşten gelen canlılar için zararlı olan kısa dalgalı (mor ötesi,ultravole) ışınları ozon tarafından tutulur.
b)-Kemosfer:
* Yer yüzünden yükselen gazların bir kısmı lutra vole ışınlarının etkisiyle iyonlarına ayrılır.İyonlaşma sonucu ısı arttığından sıcaklık 100santigratderece çıkar.
*Güneşten gelen zararlı ışınların bir kısmı da burada tutulur.
4)- İYONOSFER:
* Gaz moleküllerinin lutra vole ışınlarının etkisiyle parçalanarak iyonlarına ayrışması sonucunda açığa çıkan enerji sıcaklığın 200 santigrat derece aşamasında yol açar.
* Atmosferdeki gazlar bu katmanda iyonlarına ayrılır.
* İyonosfer in üst katına "Egzosfer" denir.
* Egzosfer den sonra uzay boşluğu başlar.



ATMOSFERİ OLUŞTURAN GAZLAR:
1)-ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN,MİKTARI DEĞİŞMEYEN GAZLAR:
Azot % 78
Oksijen % 21
* Asal gazlar % 1 (neon,argon,helyum,kripton,hidrojen)
* Oksijen suda erime özelliği göstermesi,sularda canlı yaşama yol açar.
* Soğuk sularda oksijen oranı daha fazladır.
* Hava ısındıkça erimiş olan oksijen sudan dışarıya verilir.Onun için yaz mevsiminde deniz kıyılarında oksijen oranı azda olsa artar.
* Havadaki oksijen oranı yazın kışa oranla biraz daha fazladır.


2)- ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN,MİKTARI DEĞİŞMEYEN GAZLAR:
Ozon
Tozlar
* Ozon güneşten gelen zararlı ışınların yere ulaşmasını önler,çok azda olsa vücutta D vitamini oluşumuna olanak tanıyan ışınların geçmesine izin verir.
* Tozlar,havada fazla oldukları zaman görüşü ve solunumu güçleştirir.
* Tozlar,havada yoğunlaşma çekirdekleri oluşturarak,yağışın oluşumunu sağlar.
* Tozlar havada fazla miktarda bulundukları zaman renkli yağmurların oluşmasına neden olurlar.
3)- ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN MİKTARI DEĞİŞEN GAZLAR:
Co2 su buharıdır.
* Atmosferde miktarı yer ve zamana göre en fazla değişen gaz su buharıdır.
* Su buharı oranı kıyılardan içerilere ve alçaklardan yükseklere çıkıldıkça azalır.
* Sıcaklık arttıkça su buharı oranı artar.
Su buharının etkileri:
1)-Yağışların oluşmasını sağlar.
2)-Atmosferin sıcaklık emmesi ve alt kısımlarının ısınmasını kolaylaştırır.
3)-Koruyucu bir örtü oluşturarak sıcaklığın uzaya kaçmasını azaltır.
4)-Su buharı boğazımızın ve derimizin fazla kurumasını önler.
5)-Hava içindeki bakterilerin yaşamasına olanak sağlar.

SU KÜRE (HİDROSFER)

Okyanuslar ve denizlerMsn Surprisedkyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir.Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır.Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:
* Derinlik
* Kapladıkları alan
* Tuzluluk
* Akıntı sistemleri
* Sıcaklık
* Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme
Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi,her denizde belli bir okyanusun parçasıdır.Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız.
a)- Kenar denizlerMsn Surprisedkyanusların hemen yanında,kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır.Örneğin;,umman denizi vb.
b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz'dir.Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir.Afrika,Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve zad denizi de içine alır.
c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdir.Çünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yoktur.Hazar denizi gibi.
Deniz sularının fiziksel ve kimyasal özelikleri:
Tuzluluk:Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır.Örneğin:okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde,1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır.
Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır:
Sodyum klorür: %78,32
Potasyum klorür: %1,69
Magnezyum klorür: %9,44
Magnezyum sülfat: %6,40
Kalsiyum sülfat: %3,94,
Toplam : 99,79
Deniz suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir.Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açar.Deniz suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir.Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler.Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık denizidir.
Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür.Aynı durum gidildikçe de gözlenir.

YER KABUĞU KATMANI
Yer kabuğu,çeşitli taş ve kayaların bulunduğu katmandır.En üst kısım toprakla örtülüdür.Bazı bölümleri ise sularla kaplıdır.Canlılar yer kabuğu üzerinde yaşarlar.
MAĞMA KATMANI
Magma katmanı,yer kabuğunun altındaki tabakadır.Sıcaklığı 2000 santigrat derecedir.Bu katman,yer kabuğunun ergimiş maddelerle çok sıkışmış gaz ve buharların bir karışımıdır.
ÇEKİRDEK KATMANI
Çekirdek katmanı yerkürenin en iç katmanıdır.Sıcaklık 5000 santigrat derecedir.Çok sıcak olduğu halde basıncın etkisiyle buradaki maddeler erimemiştir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Kasım 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
havada yükseldikçe sıcaklık düşermiş bu nasıl oluyor acil cevappp
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
troposfer : Atmosferin en alt bölümüdür. İçinde bizim de yaşadığımız bu katman bütün atmosfer kütlesinin yaklaşık % 75'ini kapsar. Meteoroloji olayları ve bütün bulutlar bu katmanda oluşur. Troposferde yükseldikçe hem basınç, hem sıcaklık azalır. Bu katmanın üst kesimlerindeki sıcaklık -55 oC dir. Birçok enlemde troposferin yüksekliği 8 km kadarken, ekvatorda 18 km’yi bulur.
Uzaydan bakıldığında, dünyamızın yaydığı enerjinin dalgaboyuyla, -18°C'deki bir cisimden yayılan enerjinin dalgaboyunun aynı olduğu görü-lür. Ne var ki Dünya'da ortalama yüzey sıcaklığı 15°C'dir. Bu durum, ısının yer yüzüyle atmosferin alt katmanları ara-sında tutulduğunu gösterir. Gerçekten de Güneş'ten Dünya'ya gelen enerji, troposferde tutulur. Atmosfer olayları diye adlandırdığımız rüzgar, yağmur, dolu, fırtına vb. olaylar hep bu en alt ve en yoğun tabaka olur.

Stratosfer : Bu katmanda da yükseklik arttıkça hava giderek seyrekleşir. Seyreltik havanın direnci düşüktür, bu nedenle stratosferin alt katmanları jet uçuşları için idealdir. Buna karşılık daha üst katmanlarda motorların bir itme kuvveti oluşturmasına yetecek ölçüde hava yoktur. Bu katmanda 28 km’nin üstünde sıcaklık artar ve 50 km yükseltide 10 oC ye ulaşır. Ama yükseltiden sonra tekrar düşmeye başlar.

Mezosfer : 50 km’nin üstündeki yükseltilerde başlayarak, deniz yüzeyinden yaklaşık 80 km yüksekliğe kadar uzanan katmandır. Mezosfer kuşağı boyunca sıcaklık hızla düşer, orta enlemlerde -80 oC kadar olur.

Termosfer (İyonosfer) : Mezosferin üstünde, sıcaklığın yükseltiyle birlikte yeniden arttığı katmandır. Yaklaşık 80 km den, 500 km yüksekliğe kadar uzanan bu katmanın bir adı da İyonosfer’dir. İyonosferde hava çok seyrektir ve gaz molekülleri çok seyrek olarak dağılmıştır. Bu moleküllerin sıcaklığı 180 km yükseklikte 395 oC ye, 320 km yükseklikte ise 700 oC ye ulaşacak kadar yüksektir. Bu katmandaki parçacıklar Güneş'ten gelen ışınların etkisiyle iyonlaşmış, yani elektrik iletkeni haline gelmiştir. Bu nedenle, iyonlaşmış parçacıkların en yoğun olduğu katmanlar, radyo dalgaları için bir yansıtıcı görevi görür. Biri yaklaşık 110, diğeri 240 km yükseklikte yer alan iki önemli yansıtıcı katman vardır. Yansıtıcı katmanların ötesinde de, Dünya'nın magnetik alanına yakalanmış yüklü parçacıkların oluşturduğu Van Allen ışınım kuşakları yer alır.

Magnetosfer (Manyetosfer) : Bu katmana “mıknatısküre” ya da “çekimküre” de denilmektedir. Yeryüzü yoğun bir radyasyon alanıyla kaplı olup, bu radyasyon alanına Van Allen Alanı adı verilmektedir. Van Allen alanı iki kuşağa bölünmüştür ve dünyayı tümüyle çevrelemez.


Atmosferin katmanları, kimyasal bileşimleri dikkate alınarak da sınıflandırılmaktadır;

Homosfer : Deniz seviyesi ile 100 km yükseklik arasındaki bu katmanda havayı meydana getiren başlıca elementlerin, özellikle de azot ve oksijenin oranı fazla değişiklik göstermemektedir.

Heterosfer : 100 km ile 1000 km arasındaki katmandır. Bu katmanda azotun yanısıra hidrojen ve helyum gibi hafif gazlar çok miktarda bulunur.

Egzosfer : 1000 km den sonra başlayan katmandır. Egzosferde atmosferin yoğunluğu o denli düşüktür ki, molekül çarpışmaları giderek yok olur ve buna bağlı olarak da sıcaklık kavramı bilinen anlamını yitirir. Bu bölgede hidrojen ve helyum gibi hafif atomlar yerçekiminden tümüyle kurtulmalarına yetecek hızlara ulaşabilirler


Atmosferin katmanları nelerdir?
Bu Mesajı Yetkililere Rapor Et Bu mesaja hızlı cevap gönder
Eski 10-03-2010 #3 (mesaj-linki)
_KleopatrA_

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı Mesajı Görüntüle
grup ödevi ne olur hava katmanı nedir onu yazın 100 almamız gerekir
Dünyamızın Katmanları
Dünya üzerinde yaşadığımız katman gibi tamamen katı Maddelerden oluşmamıştır.Dünya 5 katmandan oluşmuştur.Bunlar:
1.Atmosfer(Gaz katmanı)
2.Hidrosfer(su katmanı)
3.Litosfer(Yer kabuğu)
4.Pirosfer(Magma katmanı)
5.Barisfer(Çekirdek katmanı)
1.Atmosfer(Gaz katmanı)
Yerküreyi çevreleyen Gaz tabakasıdır,hava küre adı da verilir.Gaz,su buharı ve toz taneciklerden oluşur. Gaz örtüsünün dünya etrafında bulunmasının temel nedeni de yer çekimi kuvvetidir.Atmosfer renksiz, kokusuz, tatsız, çok hızlı hareket edebilen, akışkan, elastik, sıkıştırılabilir, sonsuz genleşmeye sahip, ısı geçirgenliği zayıf ve titreşimleri belli bir hızda ileten bir yapıya sahiptir. Tam olarak yüksekliği saptanamamıştır. Fakat alt tabanının yere olan uzaklığı yaklaşık 700 km’dir. Ayrıca; “Homojen Atmosfer (homosfer)” olarak isimlendirilen ve yoğunluğun hemen hemen aynı olduğu alt bölümün yüksekliği 5 mil civarındadır.
Bu seviyeden sonra yoğunluk yükseklikle azalır ve seyrek gaz kütleleri şekline dönüşerek uzay boşluğuna kadar uzanır ki, bu bölge de “Heterojen atmosfer” olarak isimlendirilir. Belirgin olan bir şey atmosferin,üst seviyesinin 20 000 mil civarında son bulduğudur. Bu seviyeden sonra da Hava bulunduğunu söylemek doğrudur. Fakat bu bölümün meteoroloji ile bir ilişkisi yoktur. Atmosfer kendini oluşturan Gazların yanında az da olsa Su buharı ile Sıvı ve katı parçacıklar da içerir. Su buharı sayılmazsa, Atmosferi oluşturan gaz ve oranları şöyledir:
•Nitrojen: %78.09
•Oksijen: %20.95
•Argon: %0.93
•Karbondioksit: %0.03
•Neon: %0.0018
•Kripton: %0.0001
•Helyum: %0.00053
•Hidrojen: %0.00005
•Ksenon: %0.000008
•Ozon: %0.000001
Not Bu oranlar değişebilir
Aşağı atmosferde, aynı zamanda değişik oranlarda Havada asıltı halinde kirletici Gazlar (Karbondioksit, karbontetraoksit, karbonmonooksit, diazotoksit, azotmonooksit, azotdioksit, amonyum,...) ve aerosoller (volkanik, sanayi veya meteor tozları, kum tanecikleri, Tuz kristalleri, polenler, vb.) vardır. 500 km’den yukarıdaki heterosfer’ de yerçekimi alanındaki yayılma süreci, karışım sürecini zayıflatır. 150 km’de, ana bileşen (Güneş’in ışıl ayrışması sayesinde) Oksijen Atomu halini almıştır; daha yukarılarda hala helyum vardır. 500 km’nin ötesinde is, Hidrojen atomu başlar.
Kütlesinin % 97'si yeryüzünden itibaren 29-30 km'lik bir yükseklik içinde bulunan atmosferde, yukarıya doğru gidildikçe gaz moleküllerinin yoğunluğunun azaldığı görülür. Gaz, su buharı ve toz taneciklerinden oluşan Atmosferde Molekül halde bulunan gazların % 99'unu Azot ve oksijen, geri kalan yaklaşık %1'ini de Argon oluşturuyor. Neon, helyum, kripton, ksenon gibi diğer pasif gazlar ise Atom halinde ve binde bir oranında Atmosferin bileşimine katılıyorlar.
Atmosferin oluşumundan bu Güne kadar % 10-15 oranında artış gösteren Karbondioksit de %0,033'lük bir orana sahip. Bitkiler için büyük önem taşıyan karbondioksit, iklim üzerindeki etkisini de, Güneş'ten kızılötesi ışınları soğurup yeryüzüne yakın hava tabakalarında Sıcaklığı dengeleyerek gösteriyor. Bu arada Güneş'in biyolojik açıdan zararlı, morötesi ışınlarından koruyan ve günümüzde özellikle kutup bölgelerinde inceldiği gözlenen ozon tabakası ise stratosferin alt bölümünde, 35 ile 48 km arasında bulunuyor. Vazgeçilmezliğini zaman zaman anımsadığımız su, yeryüzüne yakın hava tabakası içinde çoğunlukla gaz ve buhar halinde nemliliği sağlıyor. Ekvator gibi Sıcak bölgelerde 1/25, kuru kutup bölgelerinde 1/10 000 oranındaki gaz ve buhar halindeki Suyun bu oranı ise yere ve zamana bağlı olarak değişiyor.
Özellikle atmosferin alt seviyelerinde, orman ve çalılık yangınları, volkanik püskürmeler ve çöllerde esen rüzgârlarla Atmosfere karışan tozlar, atmosfer içinde çok yüksek seviyelere çıkabilirler.
Su buharı ve toz taneciklerine rastlanılabilen yüksekliğin sınırı aynı zamanda meteorolojinin çalışma alanı olan homosferin de üst sınırını, yani yaklaşık 100 km'lik bir yüksekliği gösteriyor. Daha yukarıda ise heterosfer yer alıyor.
Aşağıdan yukarıya doğru; moleküler azot, atomik oksijen, helyum ve atomik hidrojen tabakalarından yani dört farklı gaz tabakasından oluşan heterosfer, tabakaları arasında keskin sınırlar olmayan geçişli bir yapıya sahip. En üstteki atomik hidrojen tabakası için, yerden 10 000 km yükseklikteki atom yoğunluğunun, gezegenler arası hidrojen atomu yoğunluğuna yakın olması nedeniyle herhangi bir üst sınır söz konusu olamıyor. Buna karşın, bugün atmosferin yaklaşık 10 000 km kalınlığında olduğu kabul ediliyor.
Atmosfer için, gaz bileşimine göre bu şekilde bir sınıflama söz konusu olurken, özellikle meteorolojide kullanıldığı şekliyle, Sıcaklığın yükseklikle değişimi temel alınarak yapılan bir sınıflama daha var. Bu sınıflamada en altta, ekvatorda yaklaşık 17 km olan ve kutuplara doğru 9-10 km'ye kadar azalan kalınlığı ile troposfer yer alıyor. Üzerindeki stratosferle olan sınırı için Yunanca'da dönmek, değişmek anlamına gelen tropopoz teriminin kullanıldığı troposferin üst sınırında, yaklaşık -70 °C olan Sıcaklık ekvatordan kutuplara doğru artış gösteriyor.
Troposfer üzerinde yer alan ve doğrudan güneş ışınımı ile üstten ısınan stratosferin üst sınırı ise, deniz seviyesinden 50 km yükseklikte bulunuyor. Sıcaklık da buraya doğru yükselerek 0 °C değerini alıyor. Stratosferin üzerinde, 50 ile 85 km arasında yer alan mezosferde ise sıcaklığın tekrar düşüş göstererek, üst sınırında -85 °C olduğu gözleniyor. Mezosferin üst sınırından sonra sıcaklık tekrar artarak, yaklaşık 200 km yükseklikte 700 °C’ ye kadar çıkıyor. Termosfer ya da iyonosfer adını alan bu sıcak bölgenin üzerinde de sıcaklığın 1650 °C ye ulaştığı izotermal bölge yer alıyor. Moleküler azot ve atomik oksijen tabakalarının yer aldığı iyonosferin üst sınırının 400 km yüksekliğe kadar devam ettiği gözlenmiş. Güneşten gelen gamma ve X-ışınlarının azot molekülleri ve oksijen Atomları tarafından büyük ölçüde soğurulduğu (absorbe edildiği) iyonosferde, molekül veya Atomlar bir Elektron kaybederek Pozitif yüklü bir iyonlar haline geliyor. Bu yüzden bu bölüm iyonosfer adını taşıyor.
Atmosferin Rolü
1)- İçerdiği oksijen aracılığı ile yaşama olanak tanır
2)- Özellikleri sayesinde, Dünyanın fazla ısınmasını ve fazla soğumasını önler
3)- Güneşten gelen kısa dalgalı zararlı ışınları süzerek dünyayı yaşanır hale getirir
4)- Hava akımları yolu ile güneş alan yerlerin çok sıcak,olmayan yerlerin çok soğuk olmasını önler.Eğer atmosfer olmasaydı güneş alanı yerlerin tam olarak aydınlık ve çok sıcak,gölge yerlerin ise tam karanlık ve soğuk olması gerekirdi.
5)- Güneşten gelen enerjinin uzaya dönmesini önleyen bir örtü görevi görür.Atmosfer aynı zamanda güneşten gelen ışığın yansıyıp dağılarak gölge yerlerinde aydınlık olmasını sağlar.
1)- Troposfer Atmosferin en alt tabakasıdır.ortalama13km kalınlığındaki troposfer yerden ekvatorda 16km kutuplarda 6km yüksekliktedir.troposferin kalınlığındaki değişme Sıcaklıkla ilgilidir.(Ekvatorda ısınan hava genleşerek yüksektir.Kutuplarda ise soğuyan hava ağırlaşarak alçalır.)
Atmosferdeki gazların %75'i bu katman dadır.
Bütün meteorolojik olaylar burada görülür.
Su buharının tamamı buradadır.
Atmosfer aşağıdan yukarıya doğru ısındığından,yükseldikçe sıcaklık 100m. de 0,5 santigrat derece düşer.
Su buharı troposferin dışına çıkmadığından bütün iklim olayları burada görülür.
Yükseldikçe ısı düştüğünden su buharı troposferin dışına çıkmaz.
2)-Stratosfer
Sıcaklık her yerde -50 santigrat derecede sabittir.
Yatay hava hareketleri görülür.
Su buharı olmadığından bulut oluşmaz.
3)-Mezosfer
a)-Ozonosfer oksijen güneş ışıklarının etkisiyle (2oksijen) bünyesine bir molekül oksijen daha alarak (3oksijen) ozonu oluşturur.
Güneşten gelen Canlılar için zararlı olan kısa dalgalı (mor ötesi,ultraviole) ışınları ozon tarafından tutulur.
b)-Kemosfer
Yer yüzünden yükselen gazların bir kısmı lutra vole ışınlarının etkisiyle iyonlarına ayrılır.İyonlaşma sonucu ısı arttığından sıcaklık 100santigratderece çıkar.
Güneşten gelen zararlı ışınların bir kısmı da burada tutulur.
4)-İyonosfer
Gaz moleküllerinin lutra vole ışınlarının etkisiyle parçalanarak iyonlarına ayrışması sonucunda açığa çıkan enerji sıcaklığın 200 santigrat derece aşamasında yol açar.
Atmosferdeki gazlar bu katmanda iyonlarına ayrılır
İyonosfer in üst katına "Egzosfer" denir
Egzosfer den sonra uzay boşluğu başlar
Hidrosfer (Su küre)
Yeryüzünü oluşturan katmanlardan biri suküredir.Atmosfer ve litosferin çeşitli yüksekliklerde sıcaklığı ve yoğunluğu nasıl değişiyorsa hidrosferde de derinlere inildikçe suyun soğukluğu ve Basıncı artar.Hidrosferin kimyasal bileşimi bu etkenler nedeni ile değişmez,suyun tatlı ya da Tuzlu oluşuna göre değişir.Irmak ve Göl suları tatlıdır.Bu Sular oksijen,hidrojen ve başka elemanlardan oluşur.Bu elemanların türü suyun bulunduğu doğal ortama bağlıdır.Tuzlu olan Göl suları da vardır.Ancak tüm olarak tuzlu olan sular denizlerdir.Deniz suyunda oksijen ve Hidrojenin yanı sıra sodyum,tuz,magnezyum,kalsiyum,potasyum da vardır.
Okyanuslar ve denizler Okyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir.Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır.Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:
Derinlik
Kapladıkları alan
Tuzluluk
Akıntı sistemleri
Sıcaklık
Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme
Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi,her denizde belli bir okyanusun parçasıdır.Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız.
a)- Kenar denizlerkyanusların hemen yanında,kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır.Örneğin;,Umman Denizi vb.
b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz'dir.Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir. Afrika, Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve Zad Denizi’ni de içine alır.
c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdir.Çünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yoktur.Hazar Denizi gibi.
Deniz sularının Fiziksel ve Kimyasal Özelikleri
Tuzluluk Bir Litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır.Örneğin:okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde,1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır.
Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır
Sodyum klorür: %78,32
Potasyum klorür: %1,69
Magnezyum klorür: %9,44
Magnezyum sülfat: %6,40
Kalsiyum sülfat: %3,94,
Toplam : 99,79

Deniz Suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir.Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açar.Deniz Suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir.Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler.Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık Denizi’dir.
Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür.Aynı durum gidildikçe de gözlenir.
Litosfer (Yer Kabuğu)
Canlıların üzerinde yaşadığı bu katman taş ve topraktan meydana gelmektedir.Litosferin kalınlığı yaklaşık olarak 60 km’dir.Ancak bu kalınlık her yerde aynı değildir.Yer kabuğu,okyanus diplerinde, ince karalarda ve özellikle dağlarda daha kalındır.
Yer Kabuğunun Bileşimi:Litosferin yüzeyinde en fazla Silisyum ve Alüminyum bileşikleri bulunur.Bu yüzden yer kabuğuna (si-Al) adı da verilir. Bunun altında silisyum ve Magnezyum bakımından zengin(Si-Ma) tabakası yer alır.Derinlere inildikçe nikel,demir gibi Elementlerin oranı artar.Yer kabuğunun bileşiminde bütün elementlerin bulunma yüzdelerinin büyükten küçüğe doğru sıralanışı silisyum,alüminyum,demir şeklindedir.
Yer Kabuğunun Yapısı
Yer, zamanla soğumaya başlamıştır. Ve yerin iç kısmı ise hala sıcaktır. Yer soğumaya başladıkça yeryüzü yavaş yavaş şekillenmiştir
Yer yüzünden yerin içine doğru inildikçe her 33 metrede 1 C sıcaklık artmaktadır
Yer kabuğu dünyayı dıştan kuşatan bir tabakadır. Taş kürenin en üst katını oluşturur
Yer kabuğunun alt katmanı ise bazalt birleşimindeki taşlardan oluşmuştur. Bu yapıya sima denir
Yer Kabuğunun Malzemeleri (Kayaçlar)
1) Püskürük Taşlar
a)İç püskürük taşlar Yer kabuğu altındaki mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık kısımlarından tıkanarak soğumasıyla oluşan taşlardır. (Granit)
b)Dış püskürük taşlar Yer kabuğu altındaki mantonun yer kabuğunun çatlak ve kırık kısmından yeryüzüne çıkması ve soğuması ile oluşur. (Bazalt ve andezit)
2) Tortul taşlar Diğer yüzüne dış güçler tarafından getirilen maddelerin tortulanmasıyla (Üst üste birikmesiyle) oluşur. İçerisinde yer yer fosiller bulunur.
a) Mekanik tortullar Dış güçlerin etkisiyle getirilen çakıl, kum, kil gibi malzemelerin yeryüzünün çukur yerlerine birikmesiyle oluşur. (Kum taşı, kıl taşı)
b) Kimyasal tortullar Suda erimiş halde bulunan Minerallerin suyun geçtiği yere çökelmesi veya tortulanması ile oluşurlar. (Kireç taşı, Alçı taşı)
c) Organik tortular Hayvan, Bitki gibi Canlı kalıntılarının üst üste birikip katılaşması ile oluşan taşlardır. (Tebeşir)
3) Başkalaşmış taşlar Tortul ve püskürük taşları yüksek sıcaklık ve Basınç altında kalarak değişikliğe uğraması ile oluşur. (Mermer oluşumu)
Yer Yuvarlağının İç Yapısı
Yer yuvarlağının dış kısmını oluşturan katı tabakanın altında manto denilen bölüm yer alır. Manto, yer çekirdeğinin örtüsü durumundadır.
Yer küre Hacminin %80’nini manto oluşturur
Mantodan sonra yer yuvarlağının iç kısmını çekirdek oluşturur
Çekirdekte sıcaklık 4500 C bulur
Mantonun katı olan üst bölümü yer kabuğu ile birlikte taş küre olarak adlandırılır
Taş küre levha denilen büyük parçalar halindedir
Jeolojik Devirler
Dünyamız şimdiki biçimini alıncaya değin değişik evrelerden geçmiştir. Birbirinden farklı bu evrelerden her birine jeolojik zaman denir.
Jeolojik zamanlar dört tanedir ve yaklaşık 570 milyon yıl sürmüştür. Bu dönemde oluşan tortul taşlar, o dönemde yaşayan Canlıların fosillerini içerir.
İç Ve Dış Kuvvetler
Enerjisini yerin içinden alan kuvvetlere iç kuvvetler denir. (dağ oluşumu, kıta oluşumu ve volkanizma'dır.)
Enerjisini güneşten alan kuvvetlere ise dış kuvvetler denir. (akarsular, rüzgarlar, dalgalar)
İç ve dış kuvvetler birbiriyle sürekli mücadele halindedir iç kuvvetler yeryüzünün kabartılarını meydana getirirken; dış kuvvetler ise bunları aşındırarak ortadan kaldırmaya ve seviyesine yakın az engebeli düzlüklere (peneplen) dönüştürürler.
Dış kuvvetlerin yer yüzünün yüksek kesimlerinin aşındırmasıyla elde ettiği malzemeler yer yüzünün çukur yerlerinde (okyanus, deniz) biriktirmesi ile jeoseklinaller oluşur. Bunların kalınlığı binlerce metreyi bulur.
Yer Kabuğunun Hareketleri:
Yer kabuğu bir bütün değildir. Çatlaklardan ve kırık boşluklardan oluşur. Yer kabuğu bir birinden ayrı parçalardan oluşur. Bu her bir parçaya levha denir.
Bu levhalar manto üzerinde yüzer haldedirler. Yaklaşık yılda 1-2 cm hareket ederler.
Pirosfer(Magma)
Yer kabuğunun altında bulunan ve bir ölçüde sıcak sıvı içeren doğal maddeye denir.Hacim olarak %60 katı maddeler içeren magma sınırlı gücü ve kırık yüzeyiyle katı maddeler gibidir.Kalınlığı yaklaşık olarak 2900 km dir.Magma çoğunlukla silisyum ve magnezyum bileşiklerinden meydana gelmiştir.
Barisfer (Çekirdek)
Yerkürenin merkezinde bulunan kısımdır.2900 km derinlikten başlar ve yerin merkezine kadar iner.Kalınlığı yaklaşık 3400 km dir.Burada demir,nikel gibi yoğunluğu büyük olan maddeler vardır.Çekirdeğin sıcaklığının 4000oCnin üstünde olduğu sanılmaktadır.Yüksek Basınçtan dolayı bu Sıcaklıkta maddelerin katı durumda olduğu ileri sürülmektedir
Bu Mesajı Yetkililere Rapor Et Bu mesaja hızlı cevap gönder
Eski 22-03-2010 #4 (mesaj-linki)
Misafir

hav katmanı nedi
hava katmanıyla ilgili ödevim var lütfen açıklamalı olursa iyi olur
Bu Mesajı Yetkililere Rapor Et Bu mesaja hızlı cevap gönder
Eski 19-04-2010 #5 (mesaj-linki)
Mi sa fir

DÜNYANIN KATMANLARI
1: Gaz katmanı(Atmosfer)
2: Su katmanı(Hidrosfer)
3: Yer kabuğu(Litosfer)
4: Magma katmanı(Pirosfer)
5: Çekirdek katmanı(Barisfer)

ATMOSFER (HAVA KÜRE)


Dünyayı saran gaz tabakasıdır,hava küre adına verilir. Atmosferdeki değişik gazlar yer çekiminin etkisiyle çeşitli yükseltilerde tutulur.Yer çekiminin bittiği yerde atmosfer de biter.Uzay boşluğu başlar.Atmosferi oluşturan gazlar yer çekimi etkisiyle ağırlıklarına göre iç içe küreler biçiminde bulunurlar.Ağır gazlar (iki oksijen -azot-iki kobalt) gibi yere yakın alt tabakalarda hafif gazlar ise üst tabakalarda yer alır.( Yerden 9km yükseltiden sonra yaşamaya yetecek oksijen bulunmaz.17-18km sonra ise oksijen oranı iyice azalır ve bu katlarda ateş yakacak kadar bir oksijen kalmaz.)
Atmosferin kalınlığı, Dünyanın ekseni etrafında dönmesine bağlı olarak,kutuplarda az ekvatorda daha fazladır.Ortalama kalınlığı 10.000km kadardır.

ATMOSFERİN ROLÜ

1)- İçerdiği oksijen aracılığı ile yaşama olanak tanır.
2)- Özellikleri sayesinde, Dünyanın fazla ısınmasını ve fazla soğumasını önler.
3)- Güneşten gelen kısa dalgalı zararlı ışınları süzerek dünyayı yaşanır hale getirir.
4)- Hava akımları yolu ile güneş alan yerlerin çok sıcak,olmayan yerlerin çok soğuk olmasını önler.Eğer atmosfer olmasaydı güneş alanı yerlerin tam olarak aydınlık ve çok sıcak,gölge yerlerin ise tam karanlık ve soğuk olması gerekirdi.
5)- Güneşten gelen enerjinin uzaya dönmesini önleyen bir örtü görevi görür.Atmosfer aynı zamanda güneşten gelen ışığın yansıyıp dağılarak gölge yerlerinde aydınlık olmasını sağlar.



1)- TROPOSFER: Atmosferin en alt tabakasıdır.ortalama13km kalınlığındaki troposfer yerden ekvatorda 16km kutuplarda 6km yüksekliktedir.troposferin kalınlığındaki değişme sıcaklıkla ilgilidir.(Ekvatorda ısınan hava genleşerek yüksektir.Kutuplarda ise soğuyan hava ağırlaşarak alçalır.)
* Atmosferdeki gazların %75'i bu katman dadır.
*Bütün meteorolojik olaylar burada görülür.
*Su buharının tamamı buradadır.
*Atmosfer aşağıdan yukarıya doğru ısındığından,yükseldikçe sıcaklık 100m. de 0,5 santigrat derece düşer.
*Su buharı troposferin dışına çıkmadığından bütün iklim olayları burada görülür.
*Yükseldikçe ısı düştüğünden su buharı troposferin dışına çıkmaz.
2)-STRATOSFER:
*Sıcaklık her yerde -50 santigrat derecede sabittir.
*-Yatay hava hareketleri görülür.
*Su buharı olmadığından bulut oluşmaz.

3)-MEZOSFER:
a)-Ozonosfer:oksijen güneş ışıklarının etkisiyle (2oksijen) bünyesine bir molekül oksijen daha alarak (3oksijen) ozonu oluşturur.
Güneşten gelen canlılar için zararlı olan kısa dalgalı (mor ötesi,ultravole) ışınları ozon tarafından tutulur.
b)-Kemosfer:
* Yer yüzünden yükselen gazların bir kısmı lutra vole ışınlarının etkisiyle iyonlarına ayrılır.İyonlaşma sonucu ısı arttığından sıcaklık 100santigratderece çıkar.
*Güneşten gelen zararlı ışınların bir kısmı da burada tutulur.
4)- İYONOSFER:
* Gaz moleküllerinin lutra vole ışınlarının etkisiyle parçalanarak iyonlarına ayrışması sonucunda açığa çıkan enerji sıcaklığın 200 santigrat derece aşamasında yol açar.
* Atmosferdeki gazlar bu katmanda iyonlarına ayrılır.
* İyonosfer in üst katına "Egzosfer" denir.
* Egzosfer den sonra uzay boşluğu başlar.



ATMOSFERİ OLUŞTURAN GAZLAR:
1)-ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN,MİKTARI DEĞİŞMEYEN GAZLAR:
Azot % 78
Oksijen % 21
* Asal gazlar % 1 (neon,argon,helyum,kripton,hidrojen)
* Oksijen suda erime özelliği göstermesi,sularda canlı yaşama yol açar.
* Soğuk sularda oksijen oranı daha fazladır.
* Hava ısındıkça erimiş olan oksijen sudan dışarıya verilir.Onun için yaz mevsiminde deniz kıyılarında oksijen oranı azda olsa artar.
* Havadaki oksijen oranı yazın kışa oranla biraz daha fazladır.


2)- ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN,MİKTARI DEĞİŞMEYEN GAZLAR:
Ozon
Tozlar
* Ozon güneşten gelen zararlı ışınların yere ulaşmasını önler,çok azda olsa vücutta D vitamini oluşumuna olanak tanıyan ışınların geçmesine izin verir.
* Tozlar,havada fazla oldukları zaman görüşü ve solunumu güçleştirir.
* Tozlar,havada yoğunlaşma çekirdekleri oluşturarak,yağışın oluşumunu sağlar.
* Tozlar havada fazla miktarda bulundukları zaman renkli yağmurların oluşmasına neden olurlar.
3)- ATMOSFERDE HER ZAMAN BULUNAN MİKTARI DEĞİŞEN GAZLAR:
Co2 su buharıdır.
* Atmosferde miktarı yer ve zamana göre en fazla değişen gaz su buharıdır.
* Su buharı oranı kıyılardan içerilere ve alçaklardan yükseklere çıkıldıkça azalır.
* Sıcaklık arttıkça su buharı oranı artar.
Su buharının etkileri:
1)-Yağışların oluşmasını sağlar.
2)-Atmosferin sıcaklık emmesi ve alt kısımlarının ısınmasını kolaylaştırır.
3)-Koruyucu bir örtü oluşturarak sıcaklığın uzaya kaçmasını azaltır.
4)-Su buharı boğazımızın ve derimizin fazla kurumasını önler.
5)-Hava içindeki bakterilerin yaşamasına olanak sağlar.

SU KÜRE (HİDROSFER)

Okyanuslar ve denizlerkyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir.Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır.Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:
* Derinlik
* Kapladıkları alan
* Tuzluluk
* Akıntı sistemleri
* Sıcaklık
* Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme
Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi,her denizde belli bir okyanusun parçasıdır.Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız.
a)- Kenar denizlerkyanusların hemen yanında,kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır.Örneğin;,umman denizi vb.
b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz'dir.Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir.Afrika,Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve zad denizi de içine alır.
c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdir.Çünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yoktur.Hazar denizi gibi.
Deniz sularının fiziksel ve kimyasal özelikleri:
Tuzluluk:Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır.Örneğin:okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde,1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır.
Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır:
Sodyum klorür: %78,32
Potasyum klorür: %1,69
Magnezyum klorür: %9,44
Magnezyum sülfat: %6,40
Kalsiyum sülfat: %3,94,
Toplam : 99,79
Deniz suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir.Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açar.Deniz suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir.Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler.Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık denizidir.
Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür.Aynı durum gidildikçe de gözlenir.

YER KABUĞU KATMANI
Yer kabuğu,çeşitli taş ve kayaların bulunduğu katmandır.En üst kısım toprakla örtülüdür.Bazı bölümleri ise sularla kaplıdır.Canlılar yer kabuğu üzerinde yaşarlar.
MAĞMA KATMANI
Magma katmanı,yer kabuğunun altındaki tabakadır.Sıcaklığı 2000 santigrat derecedir.Bu katman,yer kabuğunun ergimiş maddelerle çok sıkışmış gaz ve buharların bir karışımıdır.
ÇEKİRDEK KATMANI
Çekirdek katmanı yerkürenin en iç katmanıdır.Sıcaklık 5000 santigrat derecedir.Çok sıcak olduğu halde basıncın etkisiyle buradaki maddeler erimemiştir.
Bu Mesajı Yetkililere Rapor Et
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sintine nedir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
aradaığım şeyden başka herşey yazılmış burada
yok - avatarı
yok
Ziyaretçi
23 Mart 2013       Mesaj #10
yok - avatarı
Ziyaretçi
bana doğru düzgün şeyler getirin hiçbiri aradığım şeyler değil

Benzer Konular

17 Mayıs 2011 / Misafir Soru-Cevap
7 Nisan 2016 / asla_asla_deme X-Sözlük
24 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
10 Haziran 2012 / Mavi Peri Biyoloji
18 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış