Arama

İlginç buluş hikayeleri bulur musunuz? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Aralık 2012 Gösterim: 29.053 Cevap: 14
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Aralık 2012       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
telefonu icat eden adam varya sevgilisinin isminin kısaltılmışını kullanarak şunu ortaya çıkarmış ALO Msn Grin alın size ilginç icat Msn Grin
Sponsorlu Bağlantılar
BloodDrinker - avatarı
BloodDrinker
Ziyaretçi
6 Aralık 2012       Mesaj #12
BloodDrinker - avatarı
Ziyaretçi
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı viewpost
ya bana acil buluş hikayeleri lazım..ÖRNEK: buruşuk gömleğin hikayesi gibi.. BU hikaye ütünün bulunuşunu anlatıyo mesela..Banada böyle ilginç hikayeler lazım..
Aslında bu konuda siz bir buluş söyleseniz biz o buluş üstünde gitsek?
Sponsorlu Bağlantılar



BURUŞUK GÖMLEĞİN HİKÂYESİ
Türkiye ye seminer vermek üzere Almanya dan gelen danışman Avrupa Patent Vekili Mr. Karl Rackette Türk buluşçunun ilginç bir hikâyesini anlatır.
Bulusun kahramanı Almanya ya çalışmak için giden Yücel Yamaç isimli bir jeoloji mühendisidir. Uzun zaman is bulamaz. Hayat şartları ağırdır ve cebindeki para günden güne azalmaktadır. Parasının bittiği son günde bir is görüşmesine gidecektir. Is görüşmesinde karsısındaki insani etkilemek için kıyafetinin düzgün olması gerektiğini bilmektedir. Fakat kaldığı otel odasında ütü bulunmadığının ve gömleğinin temiz ama ütüsüz olduğunun farkına varır. Is görüşmesine az bir zaman kalmıştır ve çıkış yolları aramaktadır. Hemen hızlı bir çözüm üretmek zorunda olan Yücel, bir demir levha ile gömlegini ütülemeyi düsünür. Demir parçasi soguk oldugundan gömlegi ütüleme konusunda ise yaramamaktadır. Demiri isitmasi gerektigini düsünen Yücel, buldugu demir parçasina odada bulunan saç kurutma makinesini baglamayi, demiri onunla isitmayi düsünür ve öyle de yapar. Sonuç oldukça tatmin edicidir ve gömlek ütülenmistir. Is görüsmesine gider ve isin kendisi için tasidigi önemi ve durumunu anlatir. Konusma sirasinda “burusuk gömlek” hikâyesini’de firma yetkililerine aktarir. Firma Yücel’i ise alir ama yaptigi bulusla daha çok ilgilenir. Yücel’e bu yaptigi bulusa patent almayi, patenti de kendilerine satmasini önerir. Bulusu tescil ettiren (patent alan) firma nakit sikisikligi içinde oldugundan bir bankaya kredi için müracaat eder ve patenti teminat olarak göstermeyi teklif eder. Patent önemli bir deger oldugu için banka patenti teminat olarak kabul eder. Sonrasında firma borcunu ödeyemedigi için patent bankaya kalir. Banka bir süre sonra patenti satisa çikarir. Patenti büyük bir ütü ve küçük ev esyasi üreticisi bir sirket satin alir. Böylece demiri sicak hava ile isitma teknigi ütünün bulunmadigi, pratik bir çözüm bulmanin zorunlu oldugu her yerde kullanilmaya baslanmistir. Saç kurutma makinesinin yaninda esantiyon olarak bu ürünü veren firma satislarini dünya çapinda %50 artirmistir.
Yasanmis bu hikâye bulusun genellikle acil ve önemli bir ihtiyaçtan çiktigini, buluslarin basit ama etkili çözüm üretmek oldugunu açikça ortaya koyar. Buluslar zannedildigi gibi her zaman uzun ve pahali arastirmalar sonucu ortaya çikmaz. Acil bir ihtiyaç hisseden yaratici her insanin bulundugu yerde bulus yapma potansiyeli mevcuttur.

Birant Esinoglu
Bazi icatlarin ilginç hikayeleri

- Japon sirketi Sony'nin genel müdürü, golf oynarken müzik dinleyebilmesini saglayacak bir cihaz istemisti. Bunun üzerine firma teknisyenlerinden olusan bir ekip ilk kisisel kasetçalari gelistirdi:
Walkman!

- Ingiliz Percy Shaw basit bir icattan servet sahibi oldu. 1933'de sisli bir gecede neredeyse otomobiliyle bir uçurumdan asagi düsüyordu. Otomoblin farlarindan yayilan isigin, yolun kenarindaki bir kedinin gözünden yansimasi hayatini kurtardi. Bu olaydan esinlenen Shaw,
kedigözü adini verdigi bir yansitici icat etti. Kisa süre sonra birçok ülkenin yollarina bunlardan yerlestirildi.
- Ilk
dikis makinesini, 1830'da Barthelemy Thimonnier adli Fransiz terzi yapmistir. Bu makinede ayak pedaliyla döndürülen bir tekerlek, igneyi kaldirip indiriyordu. Bir terzi dakikada ortalama 30 dikis atarken, bu alet 200 dikis atabiliyordu. Ancak bir çok terzi bu makine yüzünden isini kaybedebilecegi endisesine kapildi. Öfkeli bir kalabalik bu aletlerin 80 tanesini tahrip etti.

- Ilk basarili
elektrikli süpürgeyi, Ingiliz mühendis Hubert Booth icat etmistir. Booth 1901'de British Vacuum Company adli bir sirket kurdu. Booth'un Puffing Billy adini verdigi makine yakitla çalisiyor ve evden eve, atlarin çektigi bir arabayla tasiniyordu. Üniforma giymis isçiler evdeki halilari temizlemek için makinenin hortumunu pencereden içeriye uzatiyorlardi!

- Joseph Bramah, karmasik bir kilit icat etti. Bunu açabilene de ödül vaat etti. Nihayet, 75 yil sonra, 1851'de dünyadaki en yeni teknolojilerin gösterildigi Londra'daki Büyük Sergi'de bir ziyaretçi kilidi açmayi basardi, ama bunun için tam 51 saat ugrasti.

- Daha önce bir sagirlar okulunu yöneten ABD'de yasayan Iskoç Alexander Graham Bell çalismalarina üniversitede devam etmistir. Bell ve Thomas Watson adli bir elektrik mühendisi bir mikrofon ve kulakliktan olusan ilk telefonu yaptilar. Tarihteki ilk
telefon konusmasini 10 Mart 1876'da Bell yapmistir. Pantolonuna yanlislikla asit dökmüs ve arkadasina "Bay Watson lütfen gelir misiniz?" demistir.

- Ataci, 1900'de Norveçli Johann Vaaler icat etti. Kagitlari sikica tutabilmek için, iç içe geçmis iki halka olusturan, metal bir telden ibaret orijinal tasarim, bugüne kadar hemen hiç degismemistir. Daha önceleri kagitlar igneleyerek bir arada tutuluyordu.

- 1816'da Fransiz doktor Rene Laennec Paris sokaklarinda dolasirken, oynayan iki çocuk gördü. Çocuklardan biri elindeki tahta sopanin bir ucuna kulagini dayamisti, öbürü ise tahtanin öteki ucuna igneyle vuruyordu. Vurus sesleri tahtanin içinden iletiliyordu. Daha sonra Laennec bir sayfa kagidi rulo yaparak iple bagladi. Bunu hastanin gögsüne dayadiginda kalp atislarini dinleyebiliyordu. Bu alete Yunanca gögüs anlamindaki stethos sözcügünden gelen steteskop adi verildi.

Kaynak: Tübitak yayinlari, "Mucitler"(14. basim), Struan Reid - Patricia Fara (Çeviri: Necmi Bugdayci), Ankara: Aralik 2002.
Edison, bir icad peşinde, yirmi saat çalıştığı günlerin birinde uykuya mağlup olur. Yardımcısına kendisini yarım saat sonra uyandırmasını tembih ederek çalıştığı sedire uzanır. Fakat yardımcısı yarım saat sonra öyle derin ve tatlı bir uyku içinde bulur ki Edison’u, uyandırmaya kıyamaz. Bir yarım saat daha bekler ve öyle uyandırır. Edison, uyanır uyanmaz ilk işi saati sormak olur. Durumu öğrenince de çok sevdiği asistanını şiddetle azarlar: “Sen ne hakla benim yarım saatimi yersin?”



Kaynak: İlginç buluş hikayeleri bulur musunuz?
BloodDrinker - avatarı
BloodDrinker
Ziyaretçi
6 Aralık 2012       Mesaj #13
BloodDrinker - avatarı
Ziyaretçi
Yer çekimi de Newton tarafından bulundu.Newton bir keresinde ağacın altında uyrken başına elma düşmüş.buda bir hikaye Msn Grin
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
6 Aralık 2012       Mesaj #14
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
NİYE ALO DERİZ?

Telefonda hemen hemen hergun kimbilir kac kez kullandıgımız "Alo"
sozcugu, gercekte bır sevgilinin kısaltılmıs adıdır. Sevgiliiın
tam adı Allessandra Lolita Oswaldo´dur. Bu sevimli genc kız,
telefonu icat eden, A.Graham Bell´in sevgilisiydi. Graham Bell
telefonu icat edince ilk hattı sevgilisinin evine cekmisti.
Atolyesinde telefon calınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo´dan
başkası olamayacagını bildiginden Graham Bell, telefonu açar acmaz
"Allessandra Lolita Oswaldo" diyordu. Bell, zamanla sevgilisine,
adını kısaltarak hitap etmeye basladı ve telefonu her acısında
onu "Ale Lolos" diye karsıladı. Çalışmaları uzadıkca Graham
Bell, sevgilisinin adını daha da kısalttı ve one iki heceli bir ad
buldu. Bu kısa ad "Alo" idi. Allessandra Lolita Oswaldo, gelistirip,
tum kente yaymaya calıstıgı telefondan baska birsey dusunmeyen
sevgilisinin bitmek tukenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya
baslayınca Graham Bell´i telefonuyla basbasa bırakıp onu
terketti.Yaşlı Bell, sevgilisinin birgun onu arayacagı umuduyla
telefonun basından ayrılmadı. Kentte cekilen telefon hatlarının
sayısı da giderek artmaya baslamıstı. Graham Bell´i artık baska
kisiler de arıyordu. Fakat o, telefonun her calısında kendisini
sevgilisinin aradıgını sanarak telefonunu "Alo" diyerek acıyor ve
artık herkes "Alo" diyordu. O gunlerde hemen herkes telefonu
actıklarında Alexander Graham Bell´in anısına saygı olarak "Alo"
demeye basladı. Bugun hepimizin kullandıgı "Alo" sozcugu iste o
gunlerden gunumuze uzanmaktadır.
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
sade - avatarı
sade
VIP hazan
7 Aralık 2012       Mesaj #15
sade - avatarı
VIP hazan
İlginç buluş hikayeleri
PARA KASALARI DALTONLAR'IN ÇALMASI İÇİN YAPILMIŞTI
Keşif: Para kasası
Kaşif: Eugene Felt ve William S. Burroughs-USA
Yıl: 1887-1888
Öyküsü: Felt şöyle diyordu;"Muhasebecilerin ve katiplerin 4 sütun rakamlar yazmaları çok güç bir işti ve çok hata yapılıyordu.Bir makine yapmaya o zaman kara verdim.Şükran Günü'ne yaklaşıyorduk, tatilden yaralanarak tahtadan oluşan ilk modeli geliştirdim; bunun için markete gidip bir makarna kutusu almıştım; tuşlar için kebap şişleri , tuşları bağlamak için tel raptiyeler ve lastik bantlar kullanmıştım..."Felt modelini bir çakı kullanarak yapmıştı ve iş vereni olan Robert Tarrant'ı maddi destek için inandırdı. 1887'de adını Comptometer koyarak ortak oldular.Felt'in makinesini bir mühendisin oğlu olan Burrough daha kolay pazarlanır bir hale getirdi ve para kasasıyla birleştirdi.1885'te Toplama ve Listeleme Makinesi adı altında patent aldı, 50 adet makine yapmıştı.Kovboy filmlerindeki bar sahnelerinde ilk örnekleri görülen bu makineler, çok zor satılıyordu.Sonunda pes etti ve makineleri deposunun penceresinden denize attı.Ama on yıl sonra makine tüm dükkanlarda kullanılmaya başlanacaktı.
--------------------------------------------------------------------------------
İNANILMAZ KADIN...
Keşif: Oto Kaloriferi
Kaşif: Augusta M. Rogers-USA
Yıl: Bilinmiyor
Öyküsü: Patenti alan New York, Brooklyn'li bu kadın, o yıllarda otoların içinde ateş yakılmasından korkuyordu.Arabanın motor ısısını içeriye vermeyi akıl etti.Aynı kadın, bujilerin çalışmasını geliştirdi ve katlanır bir tente kullanarak otolara giren sineklere karşı da bir koruyucu oluşturdu, o yıllarda otomobillerin yanlardan açık olduğunu unutmayın.Augusta tüm bunları 4 yıl içinde başarmıştı.
--------------------------------------------------------------------------------
TEHLİKELİ TUVALET KAĞITLARI
Keşif: Tuvalet kağıdı
Kaşif: Joseph Gayetty-USA
Yıl: 1857
Öyküsü: Gayetty, Manila kenevirinden yapılmış bir kağıt tasarlamış adına "İşaretlenmiş temizlik kağıdı" demişti.Buluşu "Gayettiy'in sağlık kağıdı" adıyla piyasaya sürüldü.Tuvaletlerde kullanım için mükkemmeldi ama tıvaletlerdede inanılmaz yığınlar oluşturuyordu çünkü henüz sifon yoktu; ilk tuvalet kağıdı paketi 500 sayfalık kutular halindeydi yani rulo değildi ve kullananların bazılarının nazik yerlerinde sertliği yüzünden ciddi tahrişlere neden oluyordu.
--------------------------------------------------------------------------------
GİZEMLİ KAŞİF...
Keşif: Ayakkabı bağı
Kaşif: Harvey Kennedy-İngiltere
Yıl: Bilinmiyor
Öyküsü: Kimse onu tanımıyor ama bilinen tek birşey var; buluşundan 2,5 milyon dolar kazandı ve ortadan yokoldu.
--------------------------------------------------------------------------------
KAVANOZUN YERİNE TÜP BULAN DİŞÇİ...
Keşif: Diş macunu tüpü
Kaşif: Dr. Washington W. Sheffield-USA
Yıl:1892
Öyküsü: O zamana kadar , diş kremleri veya macunları porselen kaplar veya kavanozlar içinde satılıyordu; Dr. Sheffield, bu yöntemden rahatsız olan tek diş doktoru olsa gerek ki; yöntemin hijyenik olmadığını idda edip duruyordu.Birgün , bazı ithal yiyeceklerin açılır kapanır azı olan metal tüplerin içinde getirildiğini farketti.O anda diş macununu içine dolduracağı tüpü bulmuştu tek eklediği tüpün çok yumuşak bir metalden yapılmasıydı.Daha sonra Sheffield, daha bir çok ilacı tüplere doldurmaya devam etti.
--------------------------------------------------------------------------------
ÖLDÜRÜCÜ PAMUKTAN YARA BANDINA...
Keşif: Yara bandı
Kaşif: Çok kişi
Yıl: 1830-1874
Öyküsü: 1830'da Philadelphia'daki bir tıp dergisinde Samuel Gross'un yapışkan bantlarından söz ediliyordu.1845'te Dr. Horece Day, yapışkan bantların patentini aldı ama bantların yapıştırıldığı yerlerden çıkarılmaları özel bir çözelti olmadan çok zor oluyor ya da bazı merhemlerin üzerine yapışmıyorlardı.1848'de Dr. John Maynard tüfek pamuğu kullanarak bantlar oluşturdu, önce deriyi sülfür-eteri ile boyyuyarak bantlıyordu.1874'de Robert Johnson, günümüzdeki yara bantlarını geliştirdi, 1886'a işini bırakarak dünyaca ünlü Johnson&Johnson firmasını kurdu.
--------------------------------------------------------------------------------
UYANAMAYAN ADAMA NELER BORÇLUYUZ?
Keşif: Çalar Saat
Kaşif: Levi Hutchins-USA
Yıl:1787
Öyküsü: Hutchins, 26 yaşında bir saat tamircisiydi; her sabah 04:00'te kalkıp işine gelmek zorundaydı ama çoğu zaman uyanamıyordu.İstediği saatte uyanmasını sağlayacak bir cihaz düşlüyordu, o dönemde insanları çoğu gün aydınlandığında uyanabiliyorlardı ama Hutchins'in yaşadığı New England'da sabah saat 04:00'de gün doğmuyordu.Rafa attığı bozuk saatlerin içinden birisini seçerek düşünmeye başladı; sonradan "Fikrim sesli bir alarm tasarlamaktı, ama çok güçtü; derken aklıma bir çan kullanmak geldi.29x14 boyutunda bir kutu yaptım; büyük bir bakır saatin içini oraya yerleştirerek bir çivi ve dişli kullandı.Akrep saat 04:00'e geldiğinde, çiviyi itiyor ve çivi çana vuruyordu ama vuruş tek bir vuruştu fakat çanın sesi öyle fazlaydıki, uyanıyordum..." diyecekti.Hutchins, 94 yılına kadar yaşadı ve icadının patentini almadı ve parayla hiç ilgilenmedi.Kafası daima vaktinde uyanmakla meşguldü.
--------------------------------------------------------------------------------
LASTİK YERİNE CİKLET KİMİN AKLINA GELİRDİ Kİ?
Keşif: Ciklet
Kaşif: Thomas Adams-USA
Yıl: 1872
Öyküsü: Aslında yeni bir buluş değildi, Meksika kızılderilileri yüzyıllardır Chicle ağacının özsuyunu toplayıp çiğniyorlardı. Bir fotoğrafçı olan Adams, 1870'de bir topak Chicle'yi eline geçirdi; İki yıl boyunca lastiğin yerine kullanmak için çalışmalar yaptı; bir gün bir parça Chicle eline yağıştı, oradan da yanlışlıkla ağzına soktu ve çiğnemeye başladı, çok hoşlanmıştı. Adım adım ilerledi, 1890'da altı katlı bir fabrikası ve 250 işçisi vardı. Ciklet ABD'nin milli eğlencesi olmasının yanısıra tüm dünyayı etkiledi ve öldüğü gün Adams'ın 4 oğlu inanılmaz bir mirasın kucağındaydılar.
--------------------------------------------------------------------------------
BİR BOĞAZ AĞRISI NEDEN OLDU...
Keşif: Çengelli iğne
Kaşif: Walter Hunt-USA
Yıl:1825
Öyküsü: Hunt, 15 dolar haftalıkla çalışıyordu; bir gecede milyarder oldu.Boğazı ağrıyordu ve sarmak zorunda kalmıştı, dikkatini çeken ve şimdide kendi başına gelen bir sorun vardı.Toplu iğne ile boğazına sardığı sargı, ikide bir kayıp düşüyor veya uyurken batıyordu.Hunt, oturup düşündü, uzun bir iğne alıp ikiye büktü, sivri olmayan ucuna bir teneke tutturarak sivri ucunu içine soktu; olmuştu işte, çengelli iğne bulunmuştu.Buluşunu 400 dolara sattı, Hunt aslında bir dahiydi; makineli tüfeği, dikiş makinesi iğnesini, ataşı, buz kıracağını, uzun menzilli tüfekler için kapsüllü mermiyi ve gelişmiş bir dikiş makinesini icat etti.Kızına ilk dikiş atölyesini açtı; Hunt, yüzlerce fikre sahipti ama uyguladıklarının hiç birisine patant almadı fakat gereken parayıda kazandı.
--------------------------------------------------------------------------------
KİBRİTTEN YANAN İNSANLAR...
Keşif: Kibrit Kutusu
Kaşif: Joshua P...y-USA
Yıl:1892
Öyküsü: 1840'larda sürtünmeyle yanan kibritler vardı. Kibritin hızla zımpara kağıdına sürtülmesi sonucunda sülfür parlıyor ama hemen sönüyordu ama sert kumaştan yapılmış giysilerin ceplerinde taşınan kibrit çöpleri sürtünme sonucunda aniden parlıyorlar ve ciddi yanıklara neden oluyorlardı. P...y, kibrit çöplerini kısaltarak, küçük kutulara koymayı akıl etti ve buluşunu Diamond Match Şirketi'ne sattı. Sonuçta, kısa zamanda 10 milyon kibrit kutusu satıldı...
--------------------------------------------------------------------------------
TÜRKLER'İN HIZI...
Keşif:Pantolon önündeki yarık
Kaşif: Adı bilinmeyen bir Türk
Yıl: 1700'lerden önce
Öyküsü: Tarihçi Allen Edwards'a göre , bu buluşun öncüsü 18. ve 19. yüzyıllar arasında Türkler. Amaç, idrar etmeyi kolaylaştırmaktı ama aynı zamanda da hızlı cinsel ilişkiyi sağlıyordu. Eskiden pantolonların önünde açık bir yarıktan başka birşey yoktu düğme ve fermuar çok sonraki buluşlar.








Benzer Konular

16 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
10 Ocak 2011 / muammer190 Taslak Konular
18 Ocak 2011 / Misafir Soru-Cevap
31 Ocak 2014 / kralordi07 Soru-Cevap
28 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap