Arama

Bursa'nın coğrafyası, kültürü ve sanatı hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Aralık 2013 Gösterim: 15.354 Cevap: 17
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bursanın kültürü ve coğrafi ve sanatı ilelgilii kısa yazılar
llllllllüüüüüüüüütttttttttttffffffffffeeeeeeeeeennnnnnnnnn
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
galiba sen 7 ye gidiyorsun sosyalden proje ödevi aldın ve 3.ünite şehrimizdeki ayak izleri sana geldi ve bursayı seçtin bende aynı durumdayım
Sponsorlu Bağlantılar
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bursanın kültürü ve coğrafi ve sanatı ilelgilii kısa yazılar
llllllllüüüüüüüüütttttttttttffffffffffeeeeeeeeeennnnnnnnnn


Sponsorlu Bağlantılar
Bursa, 2009 resmi nüfus sayımına göre Türkiye'nin 4. büyük ili ve 4. Büyükşehir nüfusuna sahip şehridir. Marmara Bölgesi'nin Güney MarmaraTürkiye'nin en gelişmiş illerinden biri olan Bursa doğal ve tarihsel zenginlikleriyle de önem taşır. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan Bursa, tarihin, doğal güzelliklerin ve gelişmişliğin bir harmanı niteliği taşır. Ayrıca Türkiye'nin en önemli sanayi kenti olduğu söylenebilir. Yüzölçümü 10.891 km² olan Bursa ili kuzeyde Marmara Denizi ve Yalova ili, kuzeydoğuda Kocaeli ve Sakarya, doğuda Bilecik, güneyde Kütahya ve Balıkesir illeri, batıda yine Balıkesir iliyle çevrilidir.Bursa'da en çok Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemine ait tarihî eserlerin bulunmasının sebebi ise,Bursa'nın Osmanlı Devleti'nin ilk başkentiBursa Marmara bölgesinin İstanbul'dan sonra gelen ikinci büyük şehridir. 2005 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi Türkiye'nin ilk ve tek kalite belgeli büyükşehir belediyesi olmuştu bölümünde yer almaktadır. Ekonomik açıdan olmasıdır. Bursa Alışveriş merkezleri, parkları, müzeleri ve çarşılsıyla bölgesinin göz bebeğidir.

İlköğretim Kurumlar

Bursa'da ilçelerde ,köylerin büyük kısmında ilköğretim okulları mevcuttur ,eğitim ülkemizdeki bir çok ilden daha ileri seviyededir. Bursa'da birçok özel ilköğretim okulları mevcuttur.

Özel Dersaneler Ve Özel Kurslar

Bursa'da özel dersaneler, yabancı dil kursları, meslek kursları,sürücü kursları ve vakıflara ait kurslar bulunur.

Halk Eğitim Merkezleri

  • Nilüfer Halk Eğitim Merkezi
  • Gürsü Halk Eğitim Merkezi
  • Osmangazi Halk Eğitim Merkezi
  • Gemlik Halk Eğitim Merkezi
  • Yıldırım Halk Eğitim Merkezi
  • Kestel Halk Eğitim Merkezi
  • Karacabey Halk Eğitim Merkezi
  • Mustafakemalpaşa Halk Eğitim Merkezi
  • Mudanya Halk eğitim Merkezi
Ulaşım
Karayolu

Bursa İstanbul ve İzmir illeri arasında bir köprü gibidir.Bu D200 Karayoludur. Bursa da Otoyolda mevcuttur (O-30)Bursa Şehir Merkezi'nin Kuzeyinde bulunur ,iller arası ulaşımı kolaylaştırmak yapılmıştır. Şehir içi ulaşım ise Burulaş'a ayittir. Bursa'da çok sayıda halk otobüsü, minibüs ,dolmuş ve taksi bulunur. Otobüsler ve Bursaray'da ücretler Bukart adı verilen manyetik kartla sağlanır.Metro-otobüs aktarmalarında ücretlendirmede indirim olur.

Havayol
u
Bursa da hava ulaşımı Bursa Yenişehir Havaalanı aracılığıyla yapılır. Ankara aktarmalı olmak üzere Türkiye'nin bir çok ve Almanya'nın Düsseldorf kenti ile uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Havaalanı Yenişehir ilçesinde bulunur.

Deniz Ulaşımı

İDO aracılığıyla Güzelyalı, Mudanya, Gemlik limanlarından İstanbul şehrine deniz otobüsü ve feribot ulaşımı yapılır.

Demiryolu

Tren

TCDD tarafından Bursa'ya demiryolu ulaşımı sağlanmamıştır.

Hızlı Tren

2010 Yılında başlanacak Projede, Bursa hızlı trenle buluşacaktır. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım TCDD'nin Bursa'ya hızlı tren projesi olduğunu ve temelinin 2010 yılında atılacağını söylemiştir.

Metro/Hafif Raylı Sitem

Bursa'da demiryolu ulaşımını Bursa metrosu yapar. Yapımına 1998'de başlanmıştır. sistemi.Bursa'nın merkez ilçe ve semtlerini çoğu noktada doğu-batı doğrultusunda birbirine bağlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, Ankara metrosunun ismi olan Ankaray ilham alınarak adı Bursaray konmuştur. Burulaş isimli Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirket tarafından işletilmektedir. Belirli etaplar halinde yapıldığından henüz tamamen bitirilmemiş bir projedir.2002'de ilk olarak iki hat halinde işletmeye açıldı.Bu hatlar Organize Sanayi'den başlanan ve Şehreküstü'de sona eren 1 no'lu hatve Küçük Sanayi'den başlayan ve yine Şehreküstü'de sona eren 2 no'lu hattır.Bu iki hat A etabını oluşturmuştur.2008'de Şehreküstü'de sona eren A etabı yaklaşık beş yıllık bir inşaat ve yapım aşamasından sonra, B etabıadıyla Arabayatağı'na kadar uzatılmıştır.

Teleferik

Uludağ ile Bursa arasındaki ulaşımı kolaylaştıran bir sistemdir. Türkiye'nin en uzun teleferiği olan Uludağ Teleferiği, Bursa'dadır. Yıldırım'daki Teferrüç semti ile Uludağ'daki Sarıalan yaylası arasında 1963'te kurulmuştur. Kadıyayla istasyonundaki aktarma ile toplam 4766 metre uzunluğundadır. 374 m.lik rakımdan başlayan yolculuk, yaklaşık 20 dakika sonra 1634 m.lik rakımda sona erer. Bu teleferik aynı zamanda Türkiye'nin ilk teleferiğidir
120px SarC4B1alan14Teleferik

Bursa Teleferik Sarıalan

Sanayi
Bursa bölgenin en gelişmiş sanayi şehri denilebilir.Türkiye'nin Sanayi Şehridir. Ayrıca Otomotiv, Tekstil, Gıda, Mobilya başta olmak üzere bir çok işletmeye beşiklik eder.

Otomotiv Sanayi

Bursa'da otomotiv sanayi kuruluşları,Otomobil,Otobüs,Tren Vagonları ve bunlara ait yedek parçaların imalatını yapmakla birlikte,yurt içine ve yurt dışına ihraç yapmaktadır.

Mobilya Sanayi

İnegöl İlçesinde Organize sanayi bölgesinden, ülkemizin kaliteli markaları yurt içine ve yurt dışına mobilya üretimi ve ihracatı yapılmaktadır.

Tekstil Sanayi

Türkiye'deki bir çok yerli tekstil markasının fabrikaları Bursa'da bulunur. Ayrıca;
  • Bursa Uluslararası Tekstil Ve Ticaret Merkezi BUTTİM Bursa'dadır
120px BUTTIM Bursa International Textiles and Trade Center


Gıda Sanayi

Özellikle Bursa'nın Mustafakemalpaşa ve Karacabey İlçelerinde ve Merkez ilçelerde bir çok işletme gıda üzerine üretim yapılmaktadır.

Sağlık


Bursa sağlık açısından çok gelişmiş bir şehirdir.

  • Uludağ üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi
  • Bursa Devlet Hastanesi
  • Bursa Çekirge Devlet Hastanesi
  • Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  • Yıldırım Prof.Dr.T.Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi
  • Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi
  • Zübeyde hanım doğumevi
  • Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi
  • Doruk Tıp merkezi
  • Medical Park Hastanesi
  • Bahar Tıp merkezi
  • Özel Dentatürk Diş Hastanesi
Kültür
Kültürel dernekler

  • Bursa Kadın Ressamlar Derneği
  • Bursa Filarmoni Derneği, Bursa Filarmoni Derneği, 1995 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü'nün öncülüğü ve girişimi ile kuruldu. Kısa zamanda İdil BİRET, Fazıl SAY gibi önemli konser programları gerçekleştiren dernek, Uludağ Üniversitesi Oda Orkestrası'nın kuruluşuna giden yolu açmış oldu.
  • Bursa Mehter Musikisi ve Halk Oyunları Derneği
  • Yeni Yüksektepe Kültür Derneği
200px UludaC49F Kayak Merkezi  Uludag Ski Center
Uludağ Kayak Merkezi
  • Bursa Çamlıklılar ~ TexaS Kardeşlik Derneği
  • Sivil Diyalog Derneği

Turistik yerler

  • Uludağ
  • Gölyazı
  • Mudanya
  • İznik
  • Cumalıkızık
  • Ulu Cami
Alışveriş Merkezleri
  • Carrefour Bursa
  • Kent Meydanı Alışveriş Merkezi
  • Anatolium Bursa
  • Korupark Alışveriş Merkezi
  • Nilpark Alışveriş Merkezi
  • Gölpark Orhangazi
  • As Merkez Outlet
  • Zafer Plaza
  • Meridyen
  • Özdilek
  • IKEA Bursa
  • Real Bursa
  • Metro Bursa Alışveriş Merkezi
  • BUTTIM Alışveriş Ve Ticaret Merkezi

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Nisan 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sanatı nerde tek bu yok ya
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Nisan 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
galiba sen 7 ye gidiyorsun sosyalden proje ödevi aldın ve 3.ünite şehrimizdeki ayak izleri sana geldi ve bursayı seçtin bende aynı durumdayım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bursa ili topraklarının yaklaşık % 35 ini dağlar kaplamaktadır. Dağlar genellikle doğu-batı yönünde uzanan sıradağlar şeklindedir. Bunlar; Orhangazi'nin batısından Gemlik Körfezi'nin batı ucunda bulunan Bozburun'a doğru uzanan Samanlı Dağları, Gemlik Körfezi'nin güney yüzünü kaplayan ve Bursa Ovası'nı denizden ayıran Mudanya Dağları, İznik Gölü'nün güneyi, ile Bursa Ovası'nın kuzey kesimleri arasında yer alan Katırlı Dağları, Mudanya Dağlarının uzantısı olan Karadağ ve Marmara Bölgesinin en yüksek dağı olan Uludağ'dır (2.543 m). İlde en büyük yükselti 2543m ile Uludağ'dır. Bursa sınırları içinde iki önemli göl bulunmaktadır. Bunlardan biri Marmara Bölgesi'nin en büyük gölü olan İznik Gölü ve bir diğeri de Uluabat Gölü'dür. İlin en önemli akarsuyu Nilüfer Çayı' dır. Uludağ'ın güney yamaçlarından doğan ve Uludağ'dan kaynaklanan birçok küçük dere ile beslenen Nilüfer Çayı Bursa Ovası'nı sular. Bursa ili sınırları içinde birçok büyük ve verimli ova vardır. Bunlardan en önemlisi Bursa Ovası'dır. Verimli topraklarıyla Yenişehir, İnegöl, Karacabey, Orhangazi ve İznik ovaları da bitkisel üretimin yoğunlaştığı yerlerdendir. Türkiye'nin 4. büyük ili olan Bursa topraklarının % 17'sini ovalar oluşturmaktadır. En büyük illerimizden birisidir.
hakan0023 - avatarı
hakan0023
Ziyaretçi
20 Kasım 2010       Mesaj #6
hakan0023 - avatarı
Ziyaretçi
El Sanatları buyur arkadaşMsn HappyMsn HappyMsn Happy
Bursa Osmanlı'nın ilk zamanlarında başkent olması ve ipek yolu üzerinde bulunması dolayısıyla Ekonomik ve Kültürel olarak tam anlamıyla bir merkez durumundadır.

Bursa'nın bu konumu el sanatlarının da zenginleşmesini sağlamıştır. Geçmişte el tezgahlarında ipek kumaşlar, ipek halı , kilim , çuval ve heybe dokunmaktaydı. Günümüzde bu dokumalar fabrikalarda veya büyük atölyelerde yapılıyor.

Bursa'da ipekböcekçiliğinin çok yaygın olması ipekçiliği de geliştirmiş, ipekli dokumaların merkezi olmuştur. Bursa'da dokumalardan başka urgancılık, saraçlık, bıçakcılık, demircilik,sedefçilik ,gümüş kakma sanatı, tenekecilik, köfüncülük, çarıkçılık,Dokumacılık, semercilik gibi el sanatları yapılmaktadır.
Köfüncülük

Köfün, Kestane ağacından yapılan , boyutlarına göre kullanım alanları da değişebilen bir çeşit sepettir. Bursa'da zanaatla uğraşan bir köfün ustası vardır. Bu zanaat işgücü ve ekonomik yetersizlikten dolayı kaybolmak üzeredir.

Köfünün boyutlarına göre kullanım alanları da değişmektedir. Büyük boy köfün kavun ve karpuz taşımada, orta boy köfün elma, portakal, küçük boy köfün de ise çilek, zeytin gibi meyveler taşınmaktadır.

Köfün yapımında kestane ağacı ve fındık ağacından yararlanılmaktadır. Bu ağaçların köfün yapımında kullanılmak üzere seçilmesinin sebebi dayanıklı olmasından ileri gelmektedir. Malzemeleri ise İznik'ten temin edilmektedir.

Bir köfün yapımda ortalama 20 tane ağaçtan kesilen ince ve uzun parça kullanılıyor. Elde edilen bu parçaların boyu yaklaşık 2 metredir. Köfün yapımında kullanılacak parçalar tezgahta sıyırgı ve ortak ile inceltiliyor. İnceltilmiş ve örülmeye hazır olan ağaçlara 'Yarma' adı veriliyor. Örme işlemi köfünün dip ve ağız kısmında kullanılan ağaç parçaları kalınlık ve ebat olarak farklıdır. Köfünleri ölçmek ve boyutları arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak için 50-70-80 cm'lik sopalar ölçü için kullanılmaktadır.

Elde edilen köfün ve sepetler tarlada meyve toplama ve taşıma maksatlı kullanımı dışında çeşitli mesleklerde de çok amaçlı olarak kullanılmaktadır.
Saraçlık

Saraçlık ; binek ya da çeki hayvanlarının takımlarının yapıma , süsleme ve onarma işidir.
Bursa'da saraçlık geçmiş yıllarda geleneksel zanaatlar arasında önemli bir yer tutmaktaydı. Ancak teknolojinin gelişmesi , motorlu taşıtların artması ile birlikte koşum atına ve yük atına gereksinim her geçen gün azalmaktadır. Bursa'da saraçlar ürünlerine ilçe ve köylerde alıcı bulmaktadırlar. Günümüzde Bursa'da saraçlık zanaatini sürdüren iki atölye bulunmaktadır. Bu atölyelerde hamut ve koşum malzemeleri yapılmaktadır.
Atın boynuna geçirilen ve koşum takımlarının bağlanarak atın arabayı çekmesini sağlayan parçaya hamut denir Hamut , iki ağaç parçasının birleştirilerek sırayla üzerine simit, fitil, dolma ve kabak gibi bölümlerden oluşur.
Hamut yapımında kullanılan malzemeler; ağaç , keçi derisi, manda derisi ve keçe'dir.
Deri parçalarının kesilerek koşum takımlarının yapılmasına ise koşumculuk denir.
Koşumculuk içinde yer alan parçalar ise şunlardır.
Paldum, başlık, gem, çeki kayışı, yan kayışı, yular ve dizgin. Saraçlarda koşum takımları dışında deri ile ilgili ürünlerde yapılmaktadır.
Saraçlıkta kullanılan aletler:
Çizgi pergeli , kayış inceltme tıraş bıçağı, manda boynuzu (Halkadan geçirilen deriye yuvarlak şekil vermek için), saraç bıcağı, Mat (Şimşirden yapılır), küçük hatte, büyük hatte biz veya tığı, nalpara kolu (Deriyi düzeltmek için kullanılıyor.)
Sıyırgı makinesi (Eğer yapımında), kesim makinesi (Deriyi dikmede) , sanayi tipi dikiş makinesi (Derinin dikilecek kısımları dikilir).
Bıçakçılık

Bursa'ya bıçakçılık '93'savaşından sonra Balkan göçmenleri tarafından getirilmiştir. Bu tarihten itibaren göçmen ustalar ve yetiştirdikleri çıraklar aracılığı ile bıçakçılık mesleğini geliştirerek bu günkü düzeyine getirmişlerdir.

Bursa el zanaatları arasında geçmişten günümüze kadar özel bir yeri olan bıçakların ünü günümüzde de sürmektedir. Geleneksel yöntemlerle el işi ile yapılan bıçaklar kullanım alanlarına göre ortalama 150 çeşit bıçak olduğu bilinmektedir. Bel bıçağı, et bıçağı, kıyma bıçağı, kaymak bıçağı, pastırma bıçağı, börek bıçağı, bekçi bıçağı , kasap bıçağı gibi çeşitlerini sayabiliriz.

Bursa bıçakçılığı içinde Arnavut çakısının da ayrı bir yeri vardır. Bu çakıların sap kısmı boynuzdan yapılmaktadır. Genelde koç boynuzu kullanılmaktadır. Bu boynuzlara kesteki adı verilen bıçak ile kazınarak şekil veriliyor. Kullanılan koç boynuzları kemik fabrikalarından, bıçak kısmında ise Karabük çeliği kullanılıyor. Arnavut çakıları daha çok Trakya bölgesinde alıcı buluyor. Genellikle hayvancılıkla uğraşan çifçiler, tırnak ve hayvan kesmek için kullanıyorlar.

Bıçakların üzerindeki yıldız sayıları bıçağın büyüklüğünü gösteriyor. Bunun yanı sıra bıçağı yapan usta üzerine ismini işliyor.
Semercilik

Semerin kullanım alanlarının daralması semere olan ihtiyacı da azaltmaktadır. Bursa'da iki semer ustası bulunmaktadır. Semer yapılırken kullanılan malzemeler ilçelerden temin ediliyor.

Semerin ahşap kısmında kullanılan gürgen ağacı dağ köylerinden, tabaklanmış keçi derisi Balıkesir'den getiriliyor. Keçi derisini doldurmak için kullanılan sazlar Bursa'nın merkezine yakın göllerden toplanıyor.

Semer yapılmaya başlanırken ; önce kasnak adı verilen gürgen ağacından yapılıyor. Kasnak yay şeklinde iki parçanın bir araya getirilmesiyle oluşturuluyor. Kasnağın üzerine içi saz ile doldurulmuş keçi derisi monte ediliyor. Keçi derisinin üzeri keçe ile kaplanıyor. Semerin ön ve arka kısmını da belirtiyor. Renkli ponponlar sadece binek semerlerine takılıyor, yük taşımak için yapılan semerlere ponpon takılmıyor.
İpekçilik

Şer'i Mahkeme sicileri Bursa daki ipekli dokumacılığın XlV. Yy. sonlarında oldukça gelişmiş olduğunu göstermektedir.
1845 yılında Bursa da 40 ipek iplik fabrikası varken 1860 yılında iplik iplik üreten imalathane sayısı 85'e yükselmiştir. Ancak 1856 yılında Fransa'da ortaya çıkan (Karataban) hastalığının 1860 yılında Bursa7da yayımlanması ile ipek üretiminde gerileme olmuş. Pastör üretimi adı verilen yöntemle tohum üretiminin başlaması ile 1888 yılında Torkomyan Efendi tarafından Darülharir adlı ilk İpekböcekçiliği okulu Bursa da hazırlanmış ve hastalıksız tohum üretimine başlanmıştır.

Bursa'da ipekçiliğin merkezi durumunda bulunan Kozahan ipek kozalarının satıldığı ve dokunan ipekli kumaşların satıldığı yer olma özelliğini günümüze kadar korumuştur. İpek böceğinin temel gıdası olan dut ağaçlarının zamanla azalması ve ipek böcekçiliği üretiminin maliyetinin artması nedeniyle Bursa da ipek böceği üretimi azalmıştır. İpek ve farklı sentetik kumaşların bulunmasında Bursa ipekçiliğini etkileyin faktörlerdendir. Tarihinde Bursa Atlasları ipeklileri ve kadifeleri ile Dünyada ün yapmış olan Bursa son yıllarda araştırmacı ve uzmanların bu konuya dikkat çekmeleri ile gündeme gelmiştir. Gün geçtikçe azalan ipek böceği üretimi ile yok olmak üzere olan Bursa ipeklileri tarihteki tozlu raflarda yerini almadan önce bu konuda çalışmalar yapılmaktadır.
Çarıkçılık

Anadolu insanının tarlada, bahçede giydiği çarık kullanım alanın daralmasıyla günümüzde artık Halk Oyunlarında ve evlerin şark köşelerinde bir süs eşyası olarak kullanılmaktadır.

Çarık 1960'lı yıllara kadar tarlada çalışan köylülerin yaygın olarak kullanıldığı, günlük yaşamında da giydiği temel bir ihtiyaçtır. Daha sonraki yıllarda tarımda makineleşmeyle birlikte insan gücünün ve karasabanın yerini tarım makinelerinin almasıyla birlikte çarığın kullanımı da yok olmaya yüz tutmuştur. Bununu yanında köyden kente göç sonucunda insanların şehirleşmesi, ayakkabı sanayinin gelişmesi de çarıkçılığın yok olması nedenlerindendir.

Bursa'da çarıkçılığın son durumu ise bu mesleğin yok olmak üzere olduğunu göstermektedir. Bursa Merkezde çarıkçılık mesleği ile uğraşan bir tane çarık ustası kalmıştır. Çarıkçılık mesleğinin bu duruma düşmesinde kazancının az olması ve buna bağlı olarak da çırak yetiştirilmemesi bu mesleğin bitmesine neden olmuştur.
Çarık yapımı: Çarık yapımında şaplı manda derisi kullanılıyor. Deriler Tabakhaneden elde ediliyor. Derinin kalınlığı çarığın kullanım alanına göre değişiyor. Tarlada kullanılacaksa kalın deri, Halk oyunlarında kullanılacaksa ince deri kullanılmaktadır. Manda derisi öncelikle boy boy kesiliyor. Çarıkçılıkta bu kesme işine Davlum deniliyor. Bayanlar için 15 cm. eninde , erkeler içinse 16.5 cm. eninde çift çift boylar kesiliyor. Ortaya çıkan dikdörtgen şeklindeki deriler keskilerle burun kısmı delinerek ince sırımla dikiliyor. Çarığın dili olan parçası sonradan ilave ediliyor. Bu kısma takılan boncuk ise süs amacıyla konulmaktadır. Daha sonra çarığın yan tarafları bir dar bir geniş alarak kesiliyor. Bu deliklerden sırım geçiriliyor. Sırım geçiriliyor. Sırım geçirildikten sonra gürgen veya meşeden yapılmış ahşap kalıplara çarıklar giydiriliyor. Kalıbın şeklini alan çarıklar kurumaya bırakılıyor. Kalıp çıkarıldıktan sonra hemen kurumaması ve yumuşak kalması için içine motor yağı sürülüyor. Çarık kullanıma hazır hale geliyor.
İZNİK ÇİNİCİLİĞİ
İznik çiniciliği İznik ve çevresinde yapılan kazılarda prehistorik çağlardan kalan seramik parçaları ortaya çıkarılmıştır. Bu kazılar sonucunda İznik te İ.Ö. 7000 li yıllarda seramik üretiminin Osmanlı mimari ürünlerinde yaygın olarak kullanılmıştır. İznikli çini ustaları Osmanlı Sarayı'nın himayesindeki kaşici başı tarafından bir locada örgütlendiler ve İstanbul ile diğer yerlerdeki bütün büyük yapıları çini ile süslemişlerdir. İznik çinilerinin desenleri ve renkleri Venedik ve Cenovalı tüccarların dikkatini çekmiş, çini ustaları bu talebi karşılamak için İznik surları dışında çini fırınları kurmuşlardır. 17.yy. dan sonra Osmanlı askeri ve ekonomik olarak zayıflaması ile çini fırınları da kapanmaya başlamıştır. İznik de geleneksel çini atölyeleri 1985 yılında Faik Kırımlı tarafından açılmış Eşref Eroğlu usta ile devam etmiştir. Rasih Kocaman , Adil Cangüven gibi ustalar dışında 1995 yılında İznik Eğitim ve Öğretim Vakfı çatısı altında İznik çini ve araştırma merkezi kurulmuştur. Ayrıcı Uludağ Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulunda çini ve seramik konusunda eğitim verilmektedir.

Günümüzde İzniiznik cinicilikk çini atölyelerini ve İznikli sanatçıları buluşturan Süleymanpaşa medresesi restore edilerek Turizm'e açılmıştır.
Renklerini ve desenlerini İznik doğasından alan İznik çinileri yapımında kuvars, cam tozu ve kil kullanılmaktadır. Bu malzemeler fırınlanıp öğütüldükten sonra hamur haline getiriliyor kalıplarda şekil verdikten sonra bir hafta kurumaya bırakılıyor daha sonra astarlama yapılarak tekrar kurutuluyor ve 930 derecede fırınlanıyor bir gün süreyle bu ısıda kalan plakalar fırın kapatıldıktan sonra kapağı açılmadan soğumaya bırakılıyor. Desenleme kısmında parşümen kağıdının üzerine çizilen motifin üzeri iğneye delinip kömür tozu dökülerek desenin plakanın üzerine çıkması sağlanıyor.Boyama kısmında İznik kırmızısı adı verilen kırmızının bulunması için yapılan işlemler ve kullanılan malzemeler genellikle ustalar tarafından saklanıyor. Boyama işleminden sonra plakalar sırlanarak 1000 derecelik fırında pişiriliyor.İznik çinilerinde en çok Çin temani , hatai, haliç işi, narlı desen, minyatürler, İznik kuşu , gül , karanfil motifleri kullanılmaktadır.


Çorapçılık

Malzemesi yün veya pamuk iplik olan Çorapları örerken iğ adı verilen beş küçük şiş kullanılmaktadır. İğler yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda bir ucu çengelli çelikten yapılmış şişlerdir. Düz demir çubuklar eğe ve zımparanın yardımıyla; pürüzsüz yuvarlak hale getiriliyor. İğin ucuna eğe ardımı ile çengel şekli verilmektedir.Şişin ucundaki çengel sayesinde daha hızlı çorap örmektedirler .Çorabın ana malzemesi olan kuzu yünü genellikle Uşaktan getirtiliyor krem renginde olan bu yünleri kullanırken,motifler için renkli yün veya sentetik iplik kullanılmaktadır.Bursa çok göç alan bir kent olması nedeniyle kültürel anlamda faklılıkları da bir arada yaşamaktadır.Her kültür kendi çorap motifi ,örme tekniğini beraberinde getirmiş ve günümüze kadar yaşatmıştır.Özellikle Karacabey ilçesine bağlı Yenikaraağaç köyü çorapçı köy olarak tanınmakta ve ördükleri Drama çorabı ile isimlerini duyurmaktadır,Drama çorabı dışında ,'Yörük çorabı ' Pomak çorabı' gibi her kültürün kendini motifleri ile ifade ettiği çorap çeşitleri bulunmaktadır.
hakan0023 - avatarı
hakan0023
Ziyaretçi
20 Kasım 2010       Mesaj #7
hakan0023 - avatarı
Ziyaretçi
Bursa, tarihi ve arkeolojik değerleri, Marmara kıyılarındaki doğal koyları, zengin bitki türleri ile süslenmiş “ulu” dağı, Türkmen ve Yörük kültürü (efsaneleri-yöresel el sanatları gibi) değerleriyle otantik bir kimlik taşır. Msn CoolMsn CoolMsn CoolMsn Cool
Bursa çevresinde 10 milyon yıllık bitki ve canlı fosillerini içeren faunalar vardır. Günümüzde habitat (yaşanabilir çevre) olgusunun dünyaca önemsendiğini göz önüne aldığımızda, Bursa’daki bu nadir birikim çok önemlidir. Uludağ’ın geçmişten günümüze kalan fosil izlerinin Mustafakemalpaşa/Paşalar’da gün ışığına çıkarılabilmesi, yöreye ek bir doğal zenginlik kaynağı kazandırmaktadır. Diğer iki fosil alanı da İnegöl-Kestane Alan Köyü ve Tahta Köprü de bulunmaktadır.
Bursa Kent Merkezi, nitelikli tarihsel mirası ile özgün bir dokuya sahiptir. Doğuda Yıldırım külliyesinden, Batıda Çekirge-Hüdavendigar külliyesine kadar uzanan alan, özgün tarihi ve kültürel mirası barındırmaktadır. Kentin ortasında kalan hisar bölgesinin iki bin yıllık surları büyük ölçüde ayaktadır. Bu alan Bytinia-Roma-Bizans ve Osmanlı süreçlerini örnekleyen eserlere sahiptir. Surlar içindeki Bursa, doğayı ve insanı birlikte yansıtan su kemeri, cami, medrese, hamam, tarihi mezar taşları ve özellikle sivil mimari eserleri ile özel bir sunum mekanıdır. Bursa kent merkezi Kapalıçarşı-Bedesten çevresinde, Türk Ahi esnaf loncalarının işleyişine göre dokulanmış han ve çarşılar vardır. Cami, medrese, imaret ve hamamdan oluşan toplam beş külliye Bursa’ya tarihi ve kültürel zenginlik katmaktadır. Bursa ayrıca özgün sivil mimari yapılara sahiptir. Kent çevresinde de bugün de ayakta bulunana dört tarihi köprü vardır.
Bursa’ya 1,5 saat uzaklıkta olan Orhaneli-Büyükorhan yöresi Adrianus katedrali ve Derecik bazilikası ile değerli antik mirasa sahiptir. Bunların dışında yakınlarında bulunan Çavdarhisar/Aizonai antik kentinden doğan Koca Çay Vadisi zengin doğal ve antik eserler içermektedir. Yöre ayrıca Türkmen-Yörük kültürünün yaşandığı bir alandır. Bu nedenlerle Misi/Atranos/Büyükorhan yöresi, Olympos/Kesişdağı/Uludağ uygarlıklarının tarihi içinde uyum içerisinde sergilendiğini gösteren önemli bir mirastır.
Bursa Mutfağı, Türk Mutfak Kültürü içinde özel bir yere sahiptir. Bursa Uludağ’dan kaynaklanan ve bugün birçok önemli su markasına da kaynaklık eden suların lezzet verdiği birçok tarımsal ürüne sahip olmuştur. Yüzyıllar önce Bursa’nın sebze ve meyveleri, tahıl ve hayvancılık ürünleri Bizans ve Osmanlı süreçlerinde İstanbul’un tüketimini karşılıyordu. Bu zenginlik Bursa’da mutfak kültürünün oluşmasını sağlamıştır. Türk mutfağı başlığı altında et, sebze yemekleri ile tatlılar, Bursa’da tarihi bir geçmişe sahiptir. 400 yıl önce Bursa’da üretilen börek ve ekmek çeşitlerinin malzemem standardı saptanmıştı. 140 yıl önce “Bursa’nın dönen kebabı” başlığı altında İskender Efendi’nin ismi ile genelleşen kebap türü Bursa’da doğmuştur. 580 yıl önce Fransız gezginci Broquiere, Bursa’da yediği şiş kebabını ve Türkçe olarak yazdığı kaymağı tarif etmektedir. İnegöl köftesi de yüz yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Kemalpaşa tatlısı ile kestane şekeri de Bursa’ya özgü hale gelerek
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sanatı yazanlar özetliyebilr mi acele çıkmak için10 dk var hadi realy lazım yani yarına ne olur hadiiiiiii
hakan0023 - avatarı
hakan0023
Ziyaretçi
22 Kasım 2010       Mesaj #9
hakan0023 - avatarı
Ziyaretçi
Çorapçılık

Malzemesi yün veya pamuk iplik olan Çorapları örerken iğ adı verilen beş küçük şiş kullanılmaktadır. İğler yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda bir ucu çengelli çelikten yapılmış şişlerdir. Düz demir çubuklar eğe ve zımparanın yardımıyla; pürüzsüz yuvarlak hale getiriliyor. İğin ucuna eğe ardımı ile çengel şekli verilmektedir.Şişin ucundaki çengel sayesinde daha hızlı çorap örmektedirler .Çorabın ana malzemesi olan kuzu yünü genellikle Uşaktan getirtiliyor krem renginde olan bu yünleri kullanırken,motifler için renkli yün veya sentetik iplik kullanılmaktadır.Bursa çok göç alan bir kent olması nedeniyle kültürel anlamda faklılıkları da bir arada yaşamaktadır.Her kültür kendi çorap motifi ,örme tekniğini beraberinde getirmiş ve günümüze kadar yaşatmıştır.Özellikle Karacabey ilçesine bağlı Yenikaraağaç köyü çorapçı köy olarak tanınmakta ve ördükleri Drama çorabı ile isimlerini duyurmaktadır,Drama çorabı dışında ,'Yörük çorabı ' Pomak çorabı' gibi her kültürün kendini motifleri ile ifade ettiği çorap çeşitleri bulunmaktadır. Msn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn TongueMsn TongueMsn TongueMsn TongueMsn HighfiveMsn HighfiveMsn RotflHystericCrying
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Aralık 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Neolurr.. Bursanin tarihi hakkinda dogru bilgi verin

Benzer Konular

29 Mayıs 2014 / Misafir Soru-Cevap
23 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap
4 Mart 2012 / Misafir Cevaplanmış
25 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap