Arama

Doğa ve tabiatla ilgili makale örnekleri verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Kasım 2012 Gösterim: 25.255 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Nisan 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
doga tabiyatla ilgili yazılar
EN İYİ CEVABI Efulim verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

doga tabiyatla ilgili yazılar


TABİAT ANA
Sponsorlu Bağlantılar
Tabiat hepimizi bir ana gibi bağrına basmış; üstündeki canlı, cansız hiç bir varlığı bir evlat misali birbirinden ayırmadan hem de her birine ayrı bir güzellik katarak, öylesine muhteşem öylesine görkemli...

Mücadelesini verdiğimiz yaşam büyük balığın küçük balığı tuttuğu bir sahnenin; oyuncuları farklı, rolleri birbirine benzer bir piyesi aslında değil mi? Başrolünde bazen insan, bazen hayvan bazen de bize hükmeden tabiatın ta kendisi; hava, güneş, dağ, taş, deniz, toprak gibi cana can veren, cana can katan varlıklar.

Tabiatımızı ne de güzel yaratmış yaratan; büyüklüğü, yıkılmazlığı, erişilmezliği, gücü simgeleyen dağlarımız, yaşam kaynağımız aydınlığımız güneş, bizi üstünden geçindiren ve geri dönüşümüz olan toprak, pek çok canlının yaşadığı ayrı bir merkez olan insanın geçim kaynağı, görüntüsü şiirlere konu olan denizler vs. daha sayamadığım pek çok güzelllik...


Bir paylaşım aslında tabiat ve insan arasındaki...bir alışveriş gibi.


Ama tabiatımız; tabiatı kötü insanlar tarafından bozulmakta ne yazık ki. İnsan kendi bindiği dalı keser mi? İşte insanoğlu kesiyor hem de hiç acımadan kesiyor.


Bir şeyler yapılırken birşeyler hep bozuluyor. Böyle mi olması gerek? Kocaman hayır.


Gittikçe artan nüfus artışı nedeniyle doğamıza yapılan en büyük kötülük biz insanlardan geliyor. Yeni yerleşim yerleri kurmak, çığ gibi büyüyen ulaşım sorununa çözüm bulmak adına dağların yıkılması, derin kazılan yol çalışmaları nedeniyle katledilen pek çok canlı...


Bizim evin yakınında bir park var. Daha ağaçları yeni yeni yeni gölge yapmaya başlamıştı. Annelerin küçük çocuklarını götürdüğü, oynattığı, gençlerin temiz havayı soluduğu, top oynadığı, büyüklerin çay yudumladığı bir park... şimdilerde yıkılma kararı alınmış. Neden mi? Tamam amacı çok güzel okul yapılacakmış ama neden başka bir yer değil. Çocuk yetiştirmek ne kadar zor ve zaman alıyorsa, bu ağaçlarda böyle zor büyüdüler. Hepsi ölmeyecek mi? duygusal düşündüğümü sanmıyorum. Çünkü onlar da bir can, bize nefes oluyorlar.


Ne yazık ki insanın faydasına olan her şey insan tarafından tüketilmeye çalışılıyor. Hele denizlerimiz... kenarlarında kurulan yerleşim merkezleri, sanayi tesisleri arttıkça kirlilik de bir o kadar artıyor. Gemilerin verdiği zararlar saymakla bitiremiyorum. Balıklarımız pek çok su ürünümüz ölüyor.


İnsanı insan yapan değerlerimizi, örnek insan özelliklerinden doğruluk, dürüstlük, merhamet, mertlik vb. davranışlarımızı, başka hiç bir canlıda olmayan aklımızı bilincimizi iyi ve güzele kullanmak, aksini yapanları uyarmak hepimizin bir borcu aslında..

Sesimizi duyurmalıyız ki, doğa bizi kucaklasın,

Aysel AKSÜMER

TABİAT ANA - TABİAT ANA başlıklı Makale,

AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA


Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz her şeyi yerli yerince yaratmış, kainatta fevkalede bir düzen, ahenk ve denge var etmiştir. Biz insanlara düşen bu eşsiz düzeni ve dengeyi korumaktır. Bu dengeyi koruyacak olanlar da bilinçli, duyarlı ve kainata sevgiyle bakan insanların çoğalmasıyla mümkün olacaktır.

Cenab-ı Hak, Kur’an da şöyle buyurmaktadır:
“ Şüphesiz biz her şeyi bir ölçü ve denge de yarattık.” (1) Yine şu iki ayette:
“Sizin için gökten su indiren Allah tır. O sudan içersiniz, hayvanlarınızı otlattığınız bitkilerde onunla biter. Allah O su ile size, ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir.Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.”(2)

Evet görüldüğü gibi, yeryüzü, gökyüzü, denizler, güneş, ay, biten ekinler, ağaçlar, sebze ve meyveler insanlar için yaratılmıştır.
Ve biz insanların verilen bu nimetlere şükretmesi, verilen bu güzellikleri koruyup, kollaması gerekmez mi?
Hem çevremize karşı sorumluluklarımız pek çoktur. Bunlar arasında ağacın ve yeşilin korunmasının ayrı bir önemi vardır. Zira ağaç ve yeşillikler, dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biridir. Ağaç, ciğerlerimize oksijen veren, erozyonu önleyen, kökünden, yaprağından, kerestesinden, ve meyvesinden yararlanılan ilahi bir lütuftur. Onun içindir ki Peygamberimiz ( s.a.v.) “ Kıyamet kopmak üzereyken elinde bir fidan bulunan kimse, imkan bulursa onu diksin.” (3) buyurmuştur.

Çevremizi temiz tutalım. Özellikle ağaç ve yeşillikleri korumak için üzerimize düşeni yerine getirelim. Çünkü bu hem insani, hem de dini görevimizdir. Yüce Allah bu konuda biz kullarını şöyle uyarmaktadır:
“ O ( senin yanından) ayrılınca yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip, nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (4)

Atalarımızda “ Yaş kesen baş keser” sözüyle bir ağacın kesilmesini bir insanın öldürülmesiyle eşit tutmuşlardır.

Dinimiz ağaç dikmeye ve ormanlarımızın korunmasına büyük önem vermiştir. Çünkü ağaç ve ormanların insanlara çok yönlü faydası vardır. Sevgili peygamberimizde bizatihi eliyle hurma ağacı dikmiş (5) ve ümmetini buna teşvik ederek şöyle buyurmuşlardır: “ Herhangi bir Müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan insan, kuş, kurt yerse mutlaka onun için sadaka olur.” Yine bir Hadis-i Şeriflerin de ağaç dikmenin sevabından şöyle bahsetmektedir: “ Ağaç diken hiç bir kimse yoktur ki Allah o kimseye diktiği ağaçtan çıkan meyve ve diğer faydaları kadar sevap vermesin” (7)
Kainata güzellik getiren sevgili peygamberimiz, ormanların tahrip edilmesinin, gereksiz ağaç kesilmesinin büyük bir günah olduğuna işaret ederek:
“ Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir ağacı boşuna ve lüzumsuz olarak keserse, Allah onu baş aşağı cehenneme atar.” buyurmuşlardır.
Yüce Allah’ın bizlere havasıyla, suyuyla, yemyeşil ormanları, masmavi denizleriyle bahşettiği cennet vatanımızın kıymetini bilelim.
Ormanlarımızı koruyalım. Bir izmarit’in, bir çöp kibrit’in milyonlarca ağacı yok ettiğini bilerek bu konuda daha dikkatli olalım. Kesilen ve yanan ağaçların yerine hemen ağaç dikelim. Ve bilelim ki ormanlarımız, atalarımızın ve yarın ki çocuklarımızın bizlere emanetidir.

Erdinç TİP
YAZAR-ŞAİR



AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA - AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
3 Nisan 2010       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

doga tabiyatla ilgili yazılar


TABİAT ANA
Sponsorlu Bağlantılar
Tabiat hepimizi bir ana gibi bağrına basmış; üstündeki canlı, cansız hiç bir varlığı bir evlat misali birbirinden ayırmadan hem de her birine ayrı bir güzellik katarak, öylesine muhteşem öylesine görkemli...

Mücadelesini verdiğimiz yaşam büyük balığın küçük balığı tuttuğu bir sahnenin; oyuncuları farklı, rolleri birbirine benzer bir piyesi aslında değil mi? Başrolünde bazen insan, bazen hayvan bazen de bize hükmeden tabiatın ta kendisi; hava, güneş, dağ, taş, deniz, toprak gibi cana can veren, cana can katan varlıklar.

Tabiatımızı ne de güzel yaratmış yaratan; büyüklüğü, yıkılmazlığı, erişilmezliği, gücü simgeleyen dağlarımız, yaşam kaynağımız aydınlığımız güneş, bizi üstünden geçindiren ve geri dönüşümüz olan toprak, pek çok canlının yaşadığı ayrı bir merkez olan insanın geçim kaynağı, görüntüsü şiirlere konu olan denizler vs. daha sayamadığım pek çok güzelllik...


Bir paylaşım aslında tabiat ve insan arasındaki...bir alışveriş gibi.


Ama tabiatımız; tabiatı kötü insanlar tarafından bozulmakta ne yazık ki. İnsan kendi bindiği dalı keser mi? İşte insanoğlu kesiyor hem de hiç acımadan kesiyor.


Bir şeyler yapılırken birşeyler hep bozuluyor. Böyle mi olması gerek? Kocaman hayır.


Gittikçe artan nüfus artışı nedeniyle doğamıza yapılan en büyük kötülük biz insanlardan geliyor. Yeni yerleşim yerleri kurmak, çığ gibi büyüyen ulaşım sorununa çözüm bulmak adına dağların yıkılması, derin kazılan yol çalışmaları nedeniyle katledilen pek çok canlı...


Bizim evin yakınında bir park var. Daha ağaçları yeni yeni yeni gölge yapmaya başlamıştı. Annelerin küçük çocuklarını götürdüğü, oynattığı, gençlerin temiz havayı soluduğu, top oynadığı, büyüklerin çay yudumladığı bir park... şimdilerde yıkılma kararı alınmış. Neden mi? Tamam amacı çok güzel okul yapılacakmış ama neden başka bir yer değil. Çocuk yetiştirmek ne kadar zor ve zaman alıyorsa, bu ağaçlarda böyle zor büyüdüler. Hepsi ölmeyecek mi? duygusal düşündüğümü sanmıyorum. Çünkü onlar da bir can, bize nefes oluyorlar.


Ne yazık ki insanın faydasına olan her şey insan tarafından tüketilmeye çalışılıyor. Hele denizlerimiz... kenarlarında kurulan yerleşim merkezleri, sanayi tesisleri arttıkça kirlilik de bir o kadar artıyor. Gemilerin verdiği zararlar saymakla bitiremiyorum. Balıklarımız pek çok su ürünümüz ölüyor.


İnsanı insan yapan değerlerimizi, örnek insan özelliklerinden doğruluk, dürüstlük, merhamet, mertlik vb. davranışlarımızı, başka hiç bir canlıda olmayan aklımızı bilincimizi iyi ve güzele kullanmak, aksini yapanları uyarmak hepimizin bir borcu aslında..

Sesimizi duyurmalıyız ki, doğa bizi kucaklasın,

Aysel AKSÜMER

TABİAT ANA - TABİAT ANA başlıklı Makale,

AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA


Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz her şeyi yerli yerince yaratmış, kainatta fevkalede bir düzen, ahenk ve denge var etmiştir. Biz insanlara düşen bu eşsiz düzeni ve dengeyi korumaktır. Bu dengeyi koruyacak olanlar da bilinçli, duyarlı ve kainata sevgiyle bakan insanların çoğalmasıyla mümkün olacaktır.

Cenab-ı Hak, Kur’an da şöyle buyurmaktadır:
“ Şüphesiz biz her şeyi bir ölçü ve denge de yarattık.” (1) Yine şu iki ayette:
“Sizin için gökten su indiren Allah tır. O sudan içersiniz, hayvanlarınızı otlattığınız bitkilerde onunla biter. Allah O su ile size, ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir.Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.”(2)

Evet görüldüğü gibi, yeryüzü, gökyüzü, denizler, güneş, ay, biten ekinler, ağaçlar, sebze ve meyveler insanlar için yaratılmıştır.
Ve biz insanların verilen bu nimetlere şükretmesi, verilen bu güzellikleri koruyup, kollaması gerekmez mi?
Hem çevremize karşı sorumluluklarımız pek çoktur. Bunlar arasında ağacın ve yeşilin korunmasının ayrı bir önemi vardır. Zira ağaç ve yeşillikler, dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biridir. Ağaç, ciğerlerimize oksijen veren, erozyonu önleyen, kökünden, yaprağından, kerestesinden, ve meyvesinden yararlanılan ilahi bir lütuftur. Onun içindir ki Peygamberimiz ( s.a.v.) “ Kıyamet kopmak üzereyken elinde bir fidan bulunan kimse, imkan bulursa onu diksin.” (3) buyurmuştur.

Çevremizi temiz tutalım. Özellikle ağaç ve yeşillikleri korumak için üzerimize düşeni yerine getirelim. Çünkü bu hem insani, hem de dini görevimizdir. Yüce Allah bu konuda biz kullarını şöyle uyarmaktadır:
“ O ( senin yanından) ayrılınca yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip, nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (4)

Atalarımızda “ Yaş kesen baş keser” sözüyle bir ağacın kesilmesini bir insanın öldürülmesiyle eşit tutmuşlardır.

Dinimiz ağaç dikmeye ve ormanlarımızın korunmasına büyük önem vermiştir. Çünkü ağaç ve ormanların insanlara çok yönlü faydası vardır. Sevgili peygamberimizde bizatihi eliyle hurma ağacı dikmiş (5) ve ümmetini buna teşvik ederek şöyle buyurmuşlardır: “ Herhangi bir Müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan insan, kuş, kurt yerse mutlaka onun için sadaka olur.” Yine bir Hadis-i Şeriflerin de ağaç dikmenin sevabından şöyle bahsetmektedir: “ Ağaç diken hiç bir kimse yoktur ki Allah o kimseye diktiği ağaçtan çıkan meyve ve diğer faydaları kadar sevap vermesin” (7)
Kainata güzellik getiren sevgili peygamberimiz, ormanların tahrip edilmesinin, gereksiz ağaç kesilmesinin büyük bir günah olduğuna işaret ederek:
“ Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir ağacı boşuna ve lüzumsuz olarak keserse, Allah onu baş aşağı cehenneme atar.” buyurmuşlardır.
Yüce Allah’ın bizlere havasıyla, suyuyla, yemyeşil ormanları, masmavi denizleriyle bahşettiği cennet vatanımızın kıymetini bilelim.
Ormanlarımızı koruyalım. Bir izmarit’in, bir çöp kibrit’in milyonlarca ağacı yok ettiğini bilerek bu konuda daha dikkatli olalım. Kesilen ve yanan ağaçların yerine hemen ağaç dikelim. Ve bilelim ki ormanlarımız, atalarımızın ve yarın ki çocuklarımızın bizlere emanetidir.

Erdinç TİP
YAZAR-ŞAİR



AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA - AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
AĞAÇ SEVGİSİ VE DOĞAL DENGEYİ KORUMA

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz her şeyi yerli yerince yaratmış, kainatta fevkalede bir düzen, ahenk ve denge var etmiştir. Biz insanlara düşen bu eşsiz düzeni ve dengeyi korumaktır. Bu dengeyi koruyacak olanlar da bilinçli, duyarlı ve kainata sevgiyle bakan insanların çoğalmasıyla mümkün olacaktır.

Cenab-ı Hak, Kur’an da şöyle buyurmaktadır:
“ Şüphesiz biz her şeyi bir ölçü ve denge de yarattık.” (1) Yine şu iki ayette:
“Sizin için gökten su indiren Allah tır. O sudan içersiniz, hayvanlarınızı otlattığınız bitkilerde onunla biter. Allah O su ile size, ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir.Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.”(2)

Evet görüldüğü gibi, yeryüzü, gökyüzü, denizler, güneş, ay, biten ekinler, ağaçlar, sebze ve meyveler insanlar için yaratılmıştır.
Ve biz insanların verilen bu nimetlere şükretmesi, verilen bu güzellikleri koruyup, kollaması gerekmez mi?
Hem çevremize karşı sorumluluklarımız pek çoktur. Bunlar arasında ağacın ve yeşilin korunmasının ayrı bir önemi vardır. Zira ağaç ve yeşillikler, dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biridir. Ağaç, ciğerlerimize oksijen veren, erozyonu önleyen, kökünden, yaprağından, kerestesinden, ve meyvesinden yararlanılan ilahi bir lütuftur. Onun içindir ki Peygamberimiz ( s.a.v.) “ Kıyamet kopmak üzereyken elinde bir fidan bulunan kimse, imkan bulursa onu diksin.” (3) buyurmuştur.

Çevremizi temiz tutalım. Özellikle ağaç ve yeşillikleri korumak için üzerimize düşeni yerine getirelim. Çünkü bu hem insani, hem de dini görevimizdir. Yüce Allah bu konuda biz kullarını şöyle uyarmaktadır:
“ O ( senin yanından) ayrılınca yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip, nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (4)

Atalarımızda “ Yaş kesen baş keser” sözüyle bir ağacın kesilmesini bir insanın öldürülmesiyle eşit tutmuşlardır.

Dinimiz ağaç dikmeye ve ormanlarımızın korunmasına büyük önem vermiştir. Çünkü ağaç ve ormanların insanlara çok yönlü faydası vardır. Sevgili peygamberimizde bizatihi eliyle hurma ağacı dikmiş (5) ve ümmetini buna teşvik ederek şöyle buyurmuşlardır: “ Herhangi bir Müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan insan, kuş, kurt yerse mutlaka onun için sadaka olur.” Yine bir Hadis-i Şeriflerin de ağaç dikmenin sevabından şöyle bahsetmektedir: “ Ağaç diken hiç bir kimse yoktur ki Allah o kimseye diktiği ağaçtan çıkan meyve ve diğer faydaları kadar sevap vermesin” (7)
Kainata güzellik getiren sevgili peygamberimiz, ormanların tahrip edilmesinin, gereksiz ağaç kesilmesinin büyük bir günah olduğuna işaret ederek:
“ Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir ağacı boşuna ve lüzumsuz olarak keserse, Allah onu baş aşağı cehenneme atar.” buyurmuşlardır.
Yüce Allah’ın bizlere havasıyla, suyuyla, yemyeşil ormanları, masmavi denizleriyle bahşettiği cennet vatanımızın kıymetini bilelim.
Ormanlarımızı koruyalım. Bir izmarit’in, bir çöp kibrit’in milyonlarca ağacı yok ettiğini bilerek bu konuda daha dikkatli olalım. Kesilen ve yanan ağaçların yerine hemen ağaç dikelim. Ve bilelim ki ormanlarımız, atalarımızın ve yarın ki çocuklarımızın bizlere emanetidir.

Erdinç TİP
YAZAR-ŞAİR
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ocak 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu bilgiler benim işime yaramadı.Ben ÜNLÜ YAZARLARIN YAZDIĞI MAKALELER İSTİYORUM DOĞA İLE İLGİLİ....:3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tabiat iyidir doğa da iyidir çikolatalı sütü severim doğaya sahip çıkalım

Benzer Konular

23 Haziran 2010 / Misafir Cevaplanmış
6 Aralık 2011 / Misafir Cevaplanmış
20 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış