Arama

Dış kuvvetler nedir, enerjisini nereden alırlar?

Güncelleme: 10 Nisan 2010 Gösterim: 14.589 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Nisan 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dış kuvvetler nedir ve enerjisini nereden alırlar?
Sponsorlu Bağlantılar
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Nisan 2010       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

dış kuvvetler nedir ve enerjisini nereden alırlar?

YERYÜZÜNÜN BİÇİMLENMESİ (DIŞ KUVVETLER)

Sponsorlu Bağlantılar

Soru: Dış kuvvetler ne demektir? Başlıca dış kuvvetleri yazınız.
Cevap: Enerjisini Güneş’ten alan su, buz ve rüzgâr gibi etmenlere dış kuvvet denir. Başlıcaları, akarsu, rüzgâr, buzul, dalga ve deniz akıntılarıdır.

Soru: Dış güçlerin genel özellikleri nelerdir?
Cevap: * Enerjisini güneşten alır.
* Yıkıcı niteliktedir. İç kuvvetleri oluşturdukları yer şekillerini (özellikle dağları), aşındırıp çukur yerleri doldurmak eğilimindedir.
* Aşındırma, taşıma ve biriktirme yaparak yer şekillerini değiştirir.

1. TAŞLARIN ÇÖZÜLMESİ, TOPRAK OLUŞUMU VE
TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA TOPRAK ÇEŞİTLERİ

Soru: Çözülme ne demektir?
Cevap: Yerkabuğunu oluşturan taşların, suların eritmesi ve dış kuvvetlerle oluşan çatlamaların etkisi ile ufalanması, dağılması ve parçalanmasına çözülme denir.

Soru: Taşların çözülmesi kaç şekilde olmaktadır? Yazınız.
Cevap: a) Fiziksel (Mekanik) çözülme
b) Kimyasal çözünme
c) Biyolojik çözülme

Soru: Fiziksel (Mekanik) çözülme nedir? Nerelerde görülür?
Cevap: Kayaçların kimyasal yapılarında değişiklik olmadan, yalnızca fiziki yapılarında görülen parçalanma, ufalanma ve ayrışma olayıdır. Özellikle sıcaklık farkının fazla olduğunu çöl, tundra, step ve karasal iklim bölgelerinde yaygındır.
Soru: Fiziksel ufalanmaya neden olan başlıca etkenler nelerdir?
Cevap: * Sıcaklık farkı
* Buz çatlatması
* Tuz çatlatması
* Kök çatlatması

Soru: Kimyasal çözünme nedir? Yaygın olarak nerelerde görülür?
Cevap: Kayaları oluşturan unsurların eriyerek, kimyasal bileşimlerinin değişmesi sonucundaki parçalanma, ufalanma ve ayrışma olayıdır. Daha çok, sıcaklık farkının az olduğu sıcak ve nemli iklim bölgelerinde görülür. Ekvatoral, Muson, Okyanus ve Akdeniz iklimlerinin etkili olduğu yerlerde daha kolay meydana gelir.

TOPRAK OLUŞUMU VE TOPRAK ÇEŞİTLERİ

Soru: Toprak nedir?
Cevap: Fiziksel ve kimyasal yolla ufalanan kayaçlar, iklim ve canlıların etkisiyle zamanla yeryüzü örtüsünü oluşturur. Mineraller, organik maddeler, hava, su ve canlılardan oluşan yeryüzü örtüsüne toprak denir.

Soru: Toprak oluşumuna etki eden başlıca etmenler nelerdir?
Cevap: * İklim: Yağış ve sıcaklık, taşların çözülmesinde önemli etkenlerdir. Onun için iklim özellikleriyle toprak oluşumu arasında yakın ilişki vardır. Bu nedenler toprak gruplarıyla iklim bölgeleri birbirine uyum gösterir.
* Bitki örtüsü: Bitki örtüsünün yoğun olduğu yerlerde toprakta bol organik madde bulunur. Toprağa karışan canlı artıkları, toprakta çürüyerek humus denilen kısmı oluşturur. Humus toprak verimini arttırır. Bitki örtüsünün gür olduğu yerler genelde humus yönünden zengindir. Bitki örtüsü ayrıca kökleriyle toprağı tutarak toprak erozyonunu önler
* Kaya türleri: Yumuşak (kolay ufalanabilen) taşlar toprak oluşumunu hızlandırır. Toprak örtüsünün kumlu, kireçli, tuzlu ya da killi olması kayaçların mineral yapısıyla ilgilidir.
* Yer şekilleri: Eğimli yamaçlarda oluşan toprak örtüsü ince olur. Düz yerlerdeki toprağın kalınlığı daha fazladır.

Toprağın Katmanları

Soru: Horizon ne demektir?
Cevap: Toprak örtüsü, fiziksel ve kimyasal yönden farklı özellikteki katmanlardan (tabaka) oluşur. Topraktaki bu katmanlara horizon denir.

Soru: Toprak kaç horizona (katmana) ayrılır? Bu horizonların özellikleri nelerdir?
Cevap: Toprak A, B ve C Horizonu olmak üzere üç horizona ayrılır.
A Horizonu: Toprağın en üst kısmıdır. Bitki kalıntıları, canlı ve canlı artıklarının toplandığı kısımdır.
B Horizonu: Üst katmandan taşınan tuz ve kil gibi maddelerin biriktiği orta kata denir.
C Horizonu: Ana kayanın üstünde yer alır. Ana kayadan ufalanan parçalar bulunur.

Soru: İklim özelliğine göre topraklar kaça ayrılır? Bu toprakların özellikleri nelerdir?
Cevap: a) Nemli bölge toprakları
- Tunda toprakları: Kutuplara yakın, soğuk tundra bölgelerinin topraklarıdır. Toprak genelde ya donmuş ya da bataklık halinde bulunur. Bu nedenle tarım yapmaya uygun değildir. Türkiye’de bu tür topraklar görülmez.
- Podzol topraklar: İğne yapraklı ormanlarla kaplı, soğuk ve nemli iklim bölgelerinin topraklarıdır. Çok yıkanmış olduklarından üst kısımlarının rengi soluklaşmıştır. Yine aynı sebepten dolayı, topraktaki besin maddeleri de azdır. Bunun sonucunda verimsizleşmiştir.
- Esmer ve kahverengi orman toprakları (Podzolik topraklar) : Ilıman kuşak ile soğuk kuşak arasındaki geçiş bölgelerinde görülen toprak türüdür. Ilıman kuşağın yayvan yapraklı ve karışık yapraklı orman alanlarındaki topraklardır. Humus bakımından zengin ve verimli topraklardır.
- Sarı ve kırmızı topraklar (lateritik topraklar): Tropikal bölge ile ılıman kuşağın geçiş alanlarında görülen toprak türüdür. Nemli bölgelerden kurak ve yarı kurak bölgelere gidildikçe laterit toprağın özelliğinde değişiklikler görülür. Bu nedenle yarı laterik anlamında lateritik topraklar da denir. Akdeniz Bölgesi’nin kırmızı toprakları olan terra rosalar geçiş tipinin örneklerindendir. Bu topraklar kalkerli arazide oluşur. Su, kalkeri çözerek taşıyınca yüzeyde kolay çözünmeyen killi materyaller kalır ve bunlar zamanla kırmızı toprağı dönüşür.
- Laterit topraklar: Sıcak ve nemli bölge topraklarıdır. Bu toprak türü, bol yağışlı ve sıcak ekvatoral iklim bölgesi ile nemli tropikal ve subtropikal iklim bölgelerinde görülür. Bu yerlerde sıcaklık ve nem fazla olduğundan kimyasal çözünme fazladır. Bitki örtüsü gür olduğu halde humus oluşumu azdır. Bunun nedeni toprakta fazla miktarda mikroorganizma bulunmasıdır. Bunlar, bitki ve canlı artıklarını kısa sürede tükettiklerinden, humus oluşumu yeterli değildir. Laterit topraklar oldukça kalın bir örtü oluşturur. Yapısında demir oksit fazladır. Oksitlenmeden dolayı rengi kiremit kırmızısıdır. Bu topraklarda verim düşüktür.
b) Kurak ve yarı kurak bölge toprakları
- Çernozyomlar (kara topraklar): Yarı kurak bölgelerde görülen toprak türüdür. Yağış miktarı yıkanma için yetersizdir; fakat gür bir ot topluluğunun gelişmesine elverişlidir. Toprağın üst kısmı, gür ot örtüsünün oluşturduğu humus nedeniyle siyah renktedir. Bu nedenle çernozyomlara kara topraklar da denir. Yeterince yıkanmadığından mineralce zengindir. Bu topraklar, humus ve organik mineraller yönünden zengin olduklarından verimlidir.
- Kestane ve kahverengi bozkır toprakları: Nispeten daha kurak bozkır bölgelerindeki topraklardır. Bu toprak tipi, çernozyomlar ile çöl toprakları arasında geçiş özelliği göstermektedir. Bitki örtüsü fakir olduğundan humus yönünden de fakirdir. Verim düşüktür.
- Çöl toprakları: Çöllerde sıcaklık farkları fazla olduğundan fiziksel ufalanma çok, nem oranı az olduğundan kimyasal ufalanma yetersizdir. Bu nedenle çöllerde toprak oluşumu gecikmektedir. Şiddetli buharlaşmanın etkisiyle, toprak yüzeyinde kireç ve tuz tabakaları birikmektedir. Çöl topraklarının renkleri boz veya beyaza yakındır. Bitki örtüsü olmadığından humus örtüsü yoktur.

Soru: Topraklar oluştukları bölgeye göre kaç gruba ayrılır? Açıklayınız.
Cevap: Topraklar oluştukları bölgeye göre ikiye ayrılır. Bunlar;
— Taşınmış topraklar
— Yerli topraklardır.

Soru: Taşınmış topraklar ne demektir? Başlıca özellikleri nelerdir?
Cevap: Ufalandığı bölgeden, dış güçler tarafından taşınarak başka alanlarda biriktirilen topraklara taşınmış topraklar denir. Bu topraklar tabakalı bir yapı göstermez. Mineral ve organik madde bakımından zengin olduklarından verimli topraklardır.

Soru: Taşınmış topraklar kaça ayrılır? Açıklayınız.
Cevap: Taşınmış topraklar da kendilerini taşıyan dış güçleri göre üç gruba ayrılır:
— Alüvyal Topraklar: Akarsular tarafından taşınarak belirli alanlarda biriktirilen topraklardır. İçlerinde çeşitli mineraller bulunduğundan verimleri yüksektir. Vadi tabanları, deltalar ve ovalardaki topraklar bu türdendir.
— Lösler: Rüzgârların taşıyıp biriktirdiği ince taneli materyallerden oluşan topraklardır.
— Morenler: Buzulların taşıyarak biriktirdiği materyaller üzerinde oluşan topraklardır.

Soru: Yerli topraklar ne demektir? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Ufalandıkları ana kaya üzerinde oluşan topraklara yerli topraklar denir. Yerli toprakların biçimlenmesinde en önemli etmen iklim koşullarıdır. Bu tür topraklar tabakalı bir yapı gösterir, horizonları belirgindir.

Soru: Türkiye’deki başlıca yerli toprak türleri nelerdir? Nerelerde görülür?
Cevap: * Podzolik topraklar: Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in kıyı şeridindeki dağların yüksek kısımlarında ve iğne yapraklı ormanların altında bu tür topraklar oluşmaktadır.
* Terra Rosa: Akdeniz Bölgesi’ndeki kalkerli arazilerde, daha çok dolin ve polyelerin tabanlarında oluşmaktadır. Karstik topografyasının verimli topraklarıdır.
* Kahverengi bozkır toprakları: Bitki örtüsünün cılız, yıllık yağış miktarının az olduğu, bozkır alanlarında oluşmaktadır. Humus bakımından fakir topraklardır. İç Anadolu Bölgesi’nde bu tür topraklar yaygındır.
* Kahverengi orman toprakları: Orman örtüsünün bulunduğu yerlerde gelişen bu topraklar, organik madde yönünden zengindir. İç Anadolu ve Trakya’daki orman alanlarında bu tür topraklar yaygındır.
* Çernozyom (Kara topraklar): Erzurum-Kars platolarından çayır bitki örtüsü altında oluşmuştur. Ot verimi yüksektir. Organik madde fazla olduğundan koyu renklidir.

2. YER GÖÇMELERİ VE YER KAYMALARI

Soru: Yer kayması ve yer göçmesi kavramlarını açıklayınız.
Cevap: Yer kayması, kalın toprak örtüsünün bazen de tabakaların, eğim doğrultusunda kayması olayıdır. Yer göçmesi ise yer altındaki boşlukların tavanlarının çökmesiyle gerçekleşir. Yer göçmeleri daha çok karstik topografyada görülür. Ayrıca maden ocaklarının görüldüğü yerlerde de görülür.

Soru: Yer kaymalarını etkileyen başlıca etmenler nelerdir?
Cevap: a) Eğim: Temel koşul fazla eğimdir. Düz alanda toprak kayması gerçekleşmez.
b) Tabakaların yapısı ve karşılıklı konumları: Üstte geçirimli, altta geçirimsiz tabaka olması yer kaymasını arttırır. Ayrıca eğim doğrultusundaki tabakalar heyelanı kolaylaştırır. Eğime dik doğrultudaki tabakalar heyelanı engeller.
c) Su: Heyelan için tabakaların suya doygun hale gelmesi gerekir. Bu nedenle kar erime dönemlerinde ve fazla yağış alan yerlerde heyelan olayı fazladır.

Soru: Yer kaymalarının en çok görüldüğü bölgemiz hangisidir? Neden?
Cevap: Karadeniz bölgesinde, özellikle dağların denize bakan yamaçlarında iklim koşulları ve arazinin eğimli olmasından heyelan çok görülür.

3. TOPRAK EROZYONU

Soru: Toprak erozyonu ne demektir?
Cevap: Arazinin yanlış kullanılması, bitki örtüsünün tahrip edilmesi gibi nedenlerde gerçekleşen aşınmaya toprak erozyonu denir. Bu erozyonla tarım toprakları hızla azalır ve verimsizleşir.

Soru: Erozyona etki eden başlıca etmenler nelerdir?
Cevap: İklim: Toprak örtüsün ve ufalanmış materyalleri hareket ettiren dış güçler (sular, rüzgarlar ve buzullar), bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişir.
- Eğim: Eğimin fazla olduğu yerlerde toprak örtüsü, akarsu ve yüzeysel sular tarafından daha kolay taşınmaktadır.
- Bitki Örtüsü: Bitkiler kökleriyle toprak örtüsünü ve ufalanmış materyalleri tutarak taşınmasını önler. Bu nedenle bitki örtüsünün yoğun olduğu yerlerde erozyon azdır.

Soru: Erozyonun en önemli etkileri nelerdir?
Cevap: Verimli toprakların yok olması, doğal dengenin bozulması ve barajların kısa sürede dolmasıdır.

Soru: Erozyonun önlenmesi için alınacak tedbirler nelerdir?
Cevap:
- Erozyonun zararları hususunda halkı bilinçlendirmek,
- Ağaçlandırma çalışmaları yapmak,
- Eğimli arazilere sekiler (taraçalar) yapmak,
- Mevcut bitki örtüsünü korumak,
- Tarlaları eğim doğrultusunda sürmemek,
- Anız örtüsünü yakmamak,
- Ürünleri nöbetleşe ekmek,
- Meraları korumak ve iyileştirmek,
- Baraj gölü yamaçlarını ağaçlandırmak,
- Usulsüz tarla açmanın önüne geçmek gereklidir.

Soru: Kar ve yağmur sularının yeryüzünü aşındırmasıyla oluşan şekillerden kırgıbayır ve peri bacalarının oluşumunu açıklayınız.
Cevap: a) Kırgıbayır (Badlands): Şiddetli yağmurların oluşturduğu selinti suları, bitki örtüsünün bulunmadığı ve kolay aşınabilen arazileri aşındırır. Bunun sonucunda, arazi yüzeyi girintili çıkıntılı bir görüntü alır. Bu tür arazilere kırgıbayır adı verilir. Türkiye’de en çok İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da görülür.
b) Peri bacaları: Volkanik arazilerde, selinti sularının, aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakaları aşındırması sonucunda oluşan şekillerdir. Türkiye’de Nevşehir, Ürgüp, Göreme, Avanos çevresinde yaygındır.

4. AKARSULAR

a) Akarsuyun oluşumu, Havzası, Su Bölümü, Akımı (Debisi) ve Rejimi (Akarsularla İlgili Terimler)

Akarsu: Bir yatak içinde ve eğim boyunca sürekli ya da dönemli akan sulardır. Dere<Çay<Irmak
Akarsu Kaynağı: Akarsuyun doğduğu, başladığı yerdir.
Akarsu Ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
Akarsu Yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
Yatak Eğimi: Ağız ile kaynak arasındaki eğimdir.
Akarsu Vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
Akarsu Havzası: Bir akarsuyun bütün kollarıyla birlikte sularını topladığı ve faaliyet gösterdiği alanlardır. Eğer akarsular, topladıkları suyu denize ulaştırabiliyorsa, böyle akarsuların havzası açık havzadır. Ancak, akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa veya yer altında sızıyorsa, bu tür akarsuların havzası kapalı havzadır.
Su Bölümü Çizgisi: İki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınırdır. Genellikle dağların doruk noktalarından geçerler.
Akarsu Ağı: Akarsu havzası, içindeki kollarıyla birlikte bir ağ oluşturur. Buna akarsu ağı denir. Havzanın eğimi, yapıyı oluşturan taşların cinsi ve tabakaların özelliklerine göre, değişik tipte akarsu drenajları oluşur.
Akarsu Debisi (akımı): Akarsu yatağının, herhangi bir kesitinden saniyede geçen su miktarına (m3/sn) denir. Debiyi etkileyen başlıca etmenler şunlardır:
- Yatak eğimi
- Yağış
- Kar ve buzul erimesi
- Kaynak suları
- Buharlaşma
Akarsu Rejimi: Akarsuyun yıl içerisindeki debi (akım) değişiklikleridir. Akım düzeni olarak da adlandırılır. Su seviyesinde fazla değişiklik olmayan akarsuların rejimleri düzenlidir. Aylara ve mevsimlere göre seviye değişikliği fazla olan akarsuların rejimleri düzensizdir Düzensiz rejimli akarsuları dönemli ya da periyodik akarsu da denir.
Akarsu Hızı: Akarsuyun birim zamanda aldığı yoldur (m/sn). Akarsu hızı muline denilen bir araçla ölçülür.
Hız Çizgisi: Akarsu hızının en fazla olduğu noktalara birleştiren çizgidir.
Sürekli Akarsu: Yatağında her zaman su bulunduran akarsudur.
Geçici Akarsu: Yatağında her zaman su bulundurmayan, bazen kuruyan akarsudur.
Taban Seviyesi: Akarsular aşındırmalarını derine, yana ve geriye doğru yaparlar. Hiçbir akar yatağını deniz seviyesinin daha altına kadar aşındıramaz. Bu seviyeye taban seviyesi denir.
Yamaç Gerilemesi: Özellikle nemli iklim bölgelerinde yamaçlar hem alttan, hem de sel sularıyla üstten aşınırlar. Bunun sonucunda yamaç gerilemesi olayı meydana gelir ve yamaç profili oluşur.

Soru: Akarsular beslendiği kaynağa göre kaça ayrılır? Yazınız.
Cevap: - Yağmur sularıyla beslenenler
- Kar ve buz sularıyla beslenenler
- Kaynak sularıyla beslenenler
- Gölden çıkanlar
- Karma rejimli akarsular

b. Türkiye’de Akarsuların Oluşturduğu Aşındırma ve Biriktirme Şekilleri

Akarsu Aşındırmasıyla Oluşan Şekiller


Soru: Akarsu aşındırması ne demektir? Akarsularda kaç türlü aşındırma vardır? Belirtiniz.
Cevap: Akarsuyun, içerisinden geçtiği yatağı kazması ve kopardığı parçacıkları taşıması olayına aşındırma denir. Akarsular kimyasal ve fiziksel (mekanik) aşındırma yaparlar.

Soru: Kimyasal aşındırma ne demektir?
Cevap: Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda veya sürekli sıcak bölgelerde, akarsuları geçtikleri yeri eritmesiyle yaptığı aşındırmaya kimyasal aşındırma denir.

Soru: Fiziksel (Mekanik) aşındırma ne demektir?
Cevap: Akarsuların, eğime bağlı olarak kazandıkları güçle, yatağındaki kayaları parçalayarak aşındırmasına fiziksel aşındırma denir. Akarsular genelde fiziksel aşındırma yaparlar.

Soru: Fiziksel aşındırmayı etkileyen unsurlar nelerdir?
Cevap: Fiziksel aşındırma; - Su miktarına (Akarsu debisine)
- Yatak eğimine
- Akış hızına
- Arazinin jeolojik yapısına
- Bitki örtüsüne
- Akarsu rejimine bağlı olarak artar veya azalır.

Soru: Akarsuların fiziksel aşındırması kaç şekilde olur? Açıklayınız.
a) Derine aşındırma: Akarsuların yatağını düşey doğrultuda aşındırarak, deniz seviyesine indirmeye çalışmasıdır.
b) Yana aşındırma: Akarsuların içlerindeki materyallerle birlikte, eğimin azaldığı yerde salınımlar yaparak, yanlara çarpması sonucu meydana gelen aşındırmadır.
c) Geriye aşındırma: Akarsularda su miktarı en çok ağız kısmında olur. Çünkü bu kısımda akarsu bütün kollarından aldığı suyu taşır. Bu kesimdeki su fazlalığı nedeniyle, akarsular yataklarını, denize döküldükleri yerden başlayarak geriye doğru aşındırmaya başlarlar. Böylece aşınan nokta, kaynağa doğru kayar ve zamanla akarsu üzerindeki şelaleler ortadan kalkar. Buna geriye doğru aşındırma denir.

Soru: Akarsuyun gücü neye bağlıdır?
Cevap: Akarsuyun gücünü, taşıdığı su miktarı ve yatak eğimi belirler. Akarsuyun gücü ile taşıdığı maddelerin büyüklüğü arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yatak eğimi, taşınan su miktarı ve malzeme fazla ise aşındırma da artar.

Soru: Akarsu aşındırmasıyla oluşan başlıca şekiller nelerdir?
Cevap: Vadi, Çağlayan ve Çavlan, Dev kazanı, Menderes, Plato, Peneplen, Peri bacası, Kırgıbayır

1. Vadi ve Vadi Çeşitleri

Soru: Vadi ne demektir? Kaç çeşit vadi vardır?
Cevap: Akarsuyun yatağını, enine ve derinlemesine aşındırmasıyla oluşan, kaynaktan başlayıp ağza kadar devam eden uzun çukurluklardır. Belli başlı vadi tipleri şunlardır?
a) Çentik (Kertik) vadi
b) Boğaz (Yarma) vadi
c) Kanyon vadi
d) Yatık yamaçlı vadi
e) Tabanlı vadi

Soru: Çentik vadi nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: a) Çentik Vadi (Kertik Vadi): Akarsu yatağında aşındırma derine doğru sürüyorsa “V” şekilli vadiler oluşur. Bu tür vadilere çentik vadi denir. Akarsuyun kaynağına yakın yerlerde (özellikle dağlarda) ya da aşındırmanın ilk evrelerinde oluşur.

Soru: Boğaz (Yarma) vadi nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Sert yapılı kayaçlardan oluşan bölgelerde, akarsuların oluşturduğu dik yamaçlı vadilere denir. Kayaçlar sert olduğundan vadi yamaçları yanlara doğru fazla aşınmaz ve akarsu derine doğru gömülür. “U” şeklindedir.

Soru: Kanyon vadi nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Kalkerli araziden geçen akarsular, kayaçların hızla çözünmesine bağlı olarak derinlere gömülür. Böylece dar, derin ve yamaçları dik olan vadiler oluşur. Bu tür vadilere kanyon vadi denir. Yamaçlardaki farklı aşınma sonucu, basamaklı bir biçimde oluşur. Toros dağlarında yaygın olarak rastlanır.

Soru: Yatık yamaçlı vadi nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Farklı aşınma sonucunda farklı yükseklikteki yamaçlarda sahip olan vadi tipidir. Akarsu yatağının eğimin azaldığı yerlerde görülür.

Soru: Tabanlı vadi nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Akarsu aşındırmasının ileri evrelerinde oluşan vadi şeklidir. Vadi tabanı ova özelliği kazanır. Akarsuyun yana aşındırmasıyla zamanla akarsu yatağının iki ya da bir yakasında alüvyal düzlükler meydana gelir. Vadi yamaçları iyice yatıklaşır ve belirginliğini kaybeder.

2. Çağlayan ve Çavlan

Soru: Çağlayan, Çavlan ve Şelale nasıl oluşur? Nerelerde oluşur?
Cevap: Akarsu yataklarında, bazen bazı tabakalar aşınmaya karşı farklı direnç gösterirler. Bunun sonucunda da basamaklar oluştur. İşte akarsuların bu basamaklardan akan kısımlarına çağlayan, bunların büyüklerine ne çavlan ya da şelale denir. Özellikle dağlık kesimlerde yaygındır.

3. Dev Kazanı

Soru: Dev kazanı nasıl oluşur?
Cevap: Çağlayan ve çavlanlarda suların yüksekten düştüğü kısım aşınırsa, derin oyuklar oluşur. Bu oyuklara dev kazanı adı verilir. Çanak şeklindedir. Dev kazanlarının büyüklüğü; çavlanın yüksekliğine, su miktarı ve zemindeki kayaçların yumuşaklığına bağlıdır.

4. Menderes (Büklüm)

Soru: Menderes ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Akarsu yatağındaki büklümlere menderes denir. Akarsuların, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak akmasıyla oluşur. Hem aşındırma, hem de biriktirme sonucunda, bu kıvrımlar daha da genişleyerek menderesleri oluşturur. “S” harfini andırırlar. Büklümler yapan akarsuyun dış bükey kısmında aşındırma daha çok gerçekleşir. Akarsuyun aşındırma yaptığı bu kıyıya çarpak denir. Akarsu, çarpak yayının içinde kalan kısmında biriktirmeler yapar, buraya da yığınak denir. Aşındırmanın ileri evrelerinden kopuk menderesler oluşur.

Soru: Menderes oluşturan bir akarsuyun özelikleri nelerdir?
Cevap: - Yatak eğimi azalmıştır
- Akarsu hızı azalmıştır.
- Uzunluğu artmıştır.
- Aşındırma gücü azalmıştır.
- Biriktirme faaliyetleri yaygındır.

5. Plato

Soru: Plato ne demektir?
Cevap: Akarsular tarafından derince yarılmış (parçalanmış) yüksekte kalan hafif dalgalı geniş düzlüklerdir. Platoların çoğu yatay tortul tabakaların veya kalın lav örtülerinin vadilerle parçalanması sonucu oluşmuştur.

6. Peneplen (Yontuk Düz)

Soru: Peneplen (yontuk düz) ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Akarsu aşındırmasının son evresinde ortaya çıkan, hafif dalgalı geniş düzlüklerdir.
Peneplenler diğer aşınım şekillerine göre daha uzun bir sürede milyonlarca yıl içerisinde meydana gelirler

Soru: Akarsu sekisi (taraçası) ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Akarsuyun aktığı yere göre yüksekte kalmış, eski vadi tabanı kalıntılarına denir. Akarsu sekisinin oluşması için; akarsuyun önce tabanlı vadi oluşturması, sonra akarsuyun tekrar canlanarak oluşturduğu bu tabanı aşındırması gerekir. Taban seviyesi değişen ya da taşıdığı su miktarı artan akarsuyun, derinlere doğru olan aşındırması artar. Aşındırmanın ileri evrelerinde, daha derinlerde yeni bir akarsu tabanı oluşur. Böylece akarsuyun eski tabanı, yeni tabanına göre yüksekte kalmış olur. Yüksekte kalan basamak biçimindeki bu şekillere akarsu sekisi denir.

Akarsu Biriktirmesiyle Oluşan Şekiller

Soru: Akarsu biriktirmesini etkileyen koşullar nelerdir?
Cevap: - Yatak eğiminin ve buna bağlı olarak hızının azalması
- Su miktarının azalması
- Yük miktarının artması

Soru: Alüvyon ne demektir?
Cevap: Akarsular, ufalanmış materyallerin bir kısmını yüzdürerek, bir kısmını da sürükleyerek taşır. Taşınan bu materyaller akarsuyun yükünü oluşturur. Kil, kum, çakıl ve kaya parçalarından oluşan bu materyallere alüvyon denir.

Soru: Ova ne demektir?
Cevap: Çevresine göre çukurda kalan, akarsular tarafından derince yarılmamış, üzeri alüvyonlarla örtülü, düz ya da az eğimli alanlara ova denir.

Soru: Akarsuların biriktirmesiyle oluşan başlıca şekiller nelerdir?
Cevap: - Birikinti konileri ve yelpazeleri
- Dağ eteği ovaları
- Dağ içi ovaları
- Taban seviyesi ovaları
- Delta ovaları
- Taraçalar (Seki)
- Kum adacıkları

1. Birikinti Konisi ve Yelpazesi

Soru: Birikinti konisi nasıl oluşur?
Cevap: Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler. Bunlara birikinti konisi denir. Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş alana yelpaze gibi yayılırlar. Bunlara da birikinti yelpazesi denir. Sel suları ile oluşur.

2. Dağ Eteği Ovaları

Soru: Dağ eteği ovaları nasıl oluşur?
Cevap: Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan hafif dalgalı ovalardır.

3. Dağ İçi Ovaları (Çöküntü ovaları)

Soru: Dağ içi ovaları nasıl oluşur?
Cevap: Dağ sıraları arasında, eğimin azaldığı yerlerde, dağ eteği ovalarının genişleyerek birbirlerine bağlanmasıyla oluşurlar. Genellikle sel sularıyla oluşur. Türkiye’den en yaygın olarak görülen ova tipidir. Bu ovaların tabanları çoğu yerde tektonik çanaklardan oluşur. Engebeli ülkelerde fazla oluşur.

4. Taban Seviyesi Ovaları

Soru: Taban seviyesi ovaları nasıl oluşur? Başlıca özellikleri nelerdir?
Cevap: Akarsuların ağız kısmında özellikle kıyılarda (karada) oluşan alçak ovalardır.
*Deniz seviyesine yakın yükseltide oluşan bu ovalar, yer altı suyunun yüzeye çıkması nedeniyle genelde bataklıktır.
*Bu ovalar üzerindeki akarsular, menderesler yaparak denize dökülürler.
*Çoğu yerde delta ovalarıyla iç içedir. Deltalardan ayrılan yönü kara üzerinde birikme ile oluşmalarıdır.
*Yüzeyi kalın bir alüvyon tabakasıyla kaplıdır.

5. Delta Ovaları

Soru: Delta ovalarının nasıl oluşur?
Cevap: Akarsular taşıdıkları materyallerin hepsini eğimin azaldığı yerlerde bırakmazlar, bir kısmını deniz kıyısına kadar taşırlar. Deniz kıyısına kadar gelen materyaller deniz içerisinde birikmeye başlar ve zamanla karalar denize doğru üçgen şeklinde ilerleyerek geniş bir düzlük oluşturur. Bu şekilde oluşan ovalara delta ovası denir.

Soru: Deltaların oluşabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
Cevap: - Birikmenin deniz içerisinde olması
- Kıt’a sahanlığının geniş olması, (Kıt’a sahanlığı: Deniz kıyısı ile ortalama 200 m derinlik arasında bulunan sığ deniz) yani akarsuyun döküldüğü yerin fazla derin olmaması
- Akarsuyun bol alüvyon taşıması
- Akarsuyun ağız kısmında, şiddetli dalga ve akıntılarının oluşmaması
- Gelgit olayının etkili olmaması
• Delta oluşumunda en önemli etmen, gelgitin az olmasıdır.

Soru: Türkiye’deki başlıca delta ovaları hangileridir?
Cevap: Çukurova (Seyhan ve Ceyhan Irmakları), Çarşamba (Yeşilırmak), Bafra (Kızılırmak), Silifke (Göksu ırmağı) gibi.

6. Kum Adası (Irmak Adası)

Soru: Kum adası nasıl oluşur?
Cevap: Akarsu yatağının genişlediği ve eğimin azaldığı yerlerde, akarsu yatağının orta kısmında oluşan yassı kabartılara kum adası denir. Akarsuyun taşıdığı materyalleri üst üste biriktirmesiyle oluşan bu kabartıların yükseltisi, su yüzeyinden fazla olur. Suların kabardığı dönemde kum adaları su altında kalır.

5. TÜRKİYE’DE YER ALTI SULARI VE KAYNAKLAR

Soru: Yer altı suyu nedir? Yer altı suları nasıl oluşur?
Cevap: Yağışlarla yeryüzüne düşen suların bir kısmı yüzeyden akarken, bir kısmı da yer altına sızarak geçirimsiz tabakalar üzerinde yer kabuğunun içinde birikir. Bu sulara yer altı suyu denir. Yer altı suları kar, buzul ve yağmur sularının bir kısmının yer altına sızmasıyla oluşur.

Soru: Yer altı suyunun fazla olması hangi etmenlere bağlıdır?
Cevap:
• Yağışın miktarı
• Buharlaşma şiddeti
• Geçirimli tabakanın kalınlığı
• Geçirimsiz tabakanın derinliği
• Yüzeyin eğimi
• Bitki örtüsü

Soru: Suların yer altına sızmasını etkileyen faktörler nelerdir?
Cevap:
• Kumlu topraklarda suyun sızması hızlı, killi topraklarda ise oldukça azdır
• Yağışlar sürekli ve az şiddetli (çiselti şeklinde) ise sızma fazla olur
• Yeryüzünün eğimi az ise sızma fazladır
• Zeminin yağışlardan önceki nem içeriği az ise sızma fazladır
• Bitki örtüsüyle kaplı zeminlerde gözenekli yapıdan dolayı sızma fazladır.

Soru: Yer altı sularının başlıcaları nelerdir?
Cevap: a) Taban suyu
b) Artezyen
c) Karstik sular
c) Kaynaklar

Soru: Taban suyu ne demektir?
Cevap: Geçirimli ve gevşek yapılı tabakadan sızarak geçirimsiz tabaka üzerinde biriken sulara taban suya denir. Geçirimsiz tabaka, suyu derinlere sızdırmadığı için sular, üstteki geçirimli tabaka içinde kalır. Bu suların üst seviyelerine taban suyu seviyesi denir. Taban suları, geniş
vadi tabanlarında ve alüvyal ovalarda yaygındır.
Taban suyuna ulaşmak için açılan çukurlara kuyu denir.

Soru: Artezyen ne demektir? Özellikleri nelerdir?
Cevap: İki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabakada sıkışan suların, açılan kuyulardan yükseklere fışkırmasıyla oluşan basınçlı yer altı sularına artezyen denir. Özellikle senklinaller (kıvrımlı yapıdaki alçak alanlar), artezyen oluşmasına elverişli yerlerdir. Bu tip yerlerde suyun yüzeye çıkabilmesi için taban suyu seviyesinin, kuyu seviyesinden yukarıda olması gerekir.

Soru: Karstik sular ne demektir? Açıklayınız.
Cevap: Kalker, jips gibi kolay çözünebilen taşlar arasındaki boşluklarda biriken sulara karstik sular denir.

Soru: Kaynak ne demektir? Başlıca kaynak türlerini yazınız?
Cevap: Yer altı sularının kendiliğinden yüzeye çıktığı yerlere kaynak denir. Başlıca kaynak türleri şunlardır:
• Yamaç kaynağı
• Vadi kaynağı
• Tabaka kaynağı
• Karstik kaynak
• Fay kaynağı
• Gayzer

Soru: Yamaç kaynağını açıklayınız.
Cevap: Üstte geçirimli, altta geçirimsiz tabakaların bulunduğu dağ ve vadi yamaçlarında üstteki geçirimli tabakanın son bulduğu noktalarda meydana gelen kaynaklardır. Bu sular, üstteki tabakanın gözeneklerinden yüzeye çıkar.

Soru: Vadi kaynağını açıklayınız.
Cevap: Akarsu yatağının taban suyu seviyesinin altında olduğu yerlerde oluşan kaynaklardır. Yamaç kaynağından farkı, vadi kenarlarında görülmesidir.

Soru: Tabaka kaynağını açıklayınız.
Cevap: Geçirimli ve geçirimsiz tabakaların üst üste sıralanmış olduğu yerlerde görülen kaynaklardır. Tabaka kaynaklarının oluşması için, altta geçirimsiz, üstte geçirimli tabakanın bulunması ve tabakaların eğimli olması gerekir. Geçirimli tabakadan sızan sular alttaki geçirimsiz tabaka üzerinde birikir. Su, genellikle iki tabakanın sınırındaki gözeneklerden çıkar. Yamaç kaynağından farkı, geçirimli ve geçirimsiz tabakaların üst üste olmasıdır.

Soru: Karstik kaynakları açıklayınız.
Cevap: Suda kolay çözünen kalker, jips gibi kayaçların yaygın olduğu yerlerde, yer altındaki oyuklarda biriken suların yüzeye çıkmasıyla oluşur. Suların içinde erimiş halde kalker (kireç) bulunur. Yıl içinde debilerinde (akımlarında) belirgin değişmeler görülür.

Soru: Türkiye’de karstik kaynakları nerede yoğun olarak görülür?
Cevap: Türkiye’de başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere, karstik arazilerin bulunduğu alanlarda bol su çıkaran karstik kaynaklar bulunur.

Soru: Fay kaynağı ne demektir? Özelliklerini açıklayınız.
Cevap: Yer kabuğundaki kırık hatları boyunca yüzeye çıkan sulardır.
*Bu sulardan bazıları yerin derinliklerinden geldiği için sıcaktır ve sıcaklıkları yol boyunca çok az değişir.
*Başlıca fay kaynaklarını ılıca ve kaplıcalar oluşturur.
*İçlerinde bol miktarda eriyik madde bulunur.
*Fay kaynaklarının dağılışı ile volkanik yöre ve kırık hatlarının dağılışı arasında bir paralellik vardır.

Soru: Türkiye’deki başlıca fay kaynakları nerede bulunmaktadır?
*Türkiye’de en çok Ege Bölgesi ve Güney Marmara Bölümü’ndeki grabenler boyunca görülür. Ayrıca Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde de bu tür kaynaklar oluşmuştur.

Soru: Gayzer kaynakları ne demektir?
Cevap: Volkanik bölgelerde, yer altındaki gazların basıncıyla belirli aralıklarla yeryüzüne fışkırarak çıkan kaynaklardır. Bu kaynaklardaki sular buhar halinde çıkar.

6. TÜRKİYE’DE KARSTİK SULAR, AŞINDIRMA VE BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ

Soru: Karstik topoğrafya ve karstik şekiller ne demektir?
Cevap: Suda kolay çözünen kayaçların yaygın olduğu yerlere karstik topoğrafya, bu kayaçların çözünmesiyle oluşan şekillere karstik şekiller denir.

Soru: Karstik şekillerin oluşabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
Cevap: - Çözünebilen kayaçların yeterli kalınlıkta olması
- Kayaçların gözenekli ya da çatlak olması
- Bitki örtüsünün cılız olması
- Arazinin fazla engebeli olmaması, genel olarak düzlüklerden oluşması
- Kayaçlar arasındaki suların hareketli olması

Soru: Türkiye’de karstik şekillere en yaygın olarak rastlanan yer neresidir?
Cevap: Türkiye’de karstik şekillere en fazla Akdeniz Bölgesi’nde rastlanır. Toroslar, özellikle Taşeli platosu kalkerli bir yapıda olduğundan, burada karstik şekillere yaygın olarak rastlanır. Ayrıca Obruk platosu ile Sivas çevresinde jips (alçıtaşı) karstı görülmektedir.

1. Karstik Aşınım Şekilleri

Soru: Karstik aşınım şekilleri nelerdir?
Cevap: Lapya, Dolin, Uvala, Polye, Obruk (Düden), Kör vadi, Yer altı mağaraları



Soru: Lapya ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Boyları; birkaç cm ile 1-2 m arasında değişen, oyuklar ve keskin sırtların yan yana sıralandığı pürüzlü ve karstik şekillerin en küçüğüne lapya denir. Kaya çatlaklarına yerleşen suların bu çatlakları çözündürerek derinleştirmesiyle oluşur.

Soru: Dolin ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Tava biçiminde, derinlikleri birkaç m, çapları birkaç m ile birkaç yüz m arasında değişen daire veya elips şeklindeki çanaklardır. Bu çanakla çözünmeyle oluşur.

Soru: Uvala ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Yan yana oluşan birçok dolinin birleşmesiyle oluşan büyük çanaklara uvala denir. Çözünme devam edince dolinler, bir yandan derinleşir bir yandan da yayvanlaşır ve zamanla yakınındaki dolinlerle birleşir. Böylece uvalalar meydana gelir.

Soru: Polye (Göl ova) ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Yüz ölçümleri birkaç km2 ile birkaç yüz km2 arasında değişen elips şeklindeki çanaklara polye denir. Karstik şekilleri en büyüğüdür. Polyelerin oluşumu, tektonik çukurluklarda çözünmenin devam etmesi şeklindedir. Sadece çözünmeyle oluşan polyeler de vardır. Bu tür polyeler, çözünme çanaklarının birleşmesiyle oluşur.

Soru: Türkiye’deki polyelere birkaç örnek veriniz.
Cevap: Elmalı, Kestel ve Korkuteli ovaları karstik ovalardır (polyedir).

Soru: Obruk (düden) ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Yer altı mağaralarının tavanlarının çözmesiyle oluşan doğal kuyulardır. Obruklar, genellikle kalkerin (kireç taşı) yaygın olduğu yerlerde meydana gelir. Bazılarının ağız kısımları alüvyonlarla tıkanmıştır. Bazılarında sular birikerek göl oluşturmuştur.

Soru: Türkiye’deki obruklara örnek veriniz.
Cevap: Silifke (İçel) yakınlarında Cennet ve Cehennem obrukları örnek olarak gösterilebilir.

Soru: Kör (çıkmaz) vadi demektir? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Ağız kısmı kapalı olan vadilerdir. Vadinin ağzına doğru yamaçlar dikleşir ve aşağı kısmı kapalıdır. Vadideki su ya çatlaklardan sızar ya da belirli bir noktadan yer altına girer.

Soru: Yer altı mağaraları nasıl oluşur?
Cevap: Yer altına sızan suların ya da yer altı akarsularının kalkeri (kireç taşı) aşındırmasıyla oluşur.

Soru: Yer altı mağaralarının oluşumunu etkileyen unsurlar nelerdir?
Cevap: - Kalkerin çözünmesi
- Yer altındaki suların hareket etmesi

2. Karstik Biriktirme Şekilleri

Soru: Başlıca karstik biriktirme şekillerini yazınız.
Cevap: Traverten, sarkıt, dikit ve sütunlardır.

Soru: Travertenler nasıl oluşmaktadır?
Cevap: Suda eriyik halde bulunan kalker (CaCO3) suyun buharlaşmasıyla çökelir. Bu tortulların üst üste birikmesiyle zamanla çeşitli birikinti şekilleri oluşur. Karstik topoğrafyadan gelen yeraltı sularının yüzeye çıktıktan sonra çökelmesiyle oluşan şekillere traverten denir.

Soru: Türkiye’deki travertenlere bir örnek veriniz.
Cevap: Denizli’de Pamukkale travertenleri

Soru: Sarkıt, Dikit ve Sütun nasıl oluşmaktadır?
Cevap: Yeraltı mağaralarında oluşan biriktirme şekilleridir. Mağara tavanlarından aşağıya doğru uzanan, yüzlerce yılda damla damla tortulanmayla oluşan birikintilere sarkıt, bu suların aşağı doğru damlamasıyla tabandan yukarı doğru oluşan birikintilere dikit, sarkıt ve dikitlerin birleşmesiyle sütün oluşur.

7. GÖLLER VE OLUŞUMLARI

Soru: Göl ne demektir?
Cevap: Karalardaki çukurluklarda birikmiş, denizlerle doğrudan bağlantısı olmayan sulara göl denir.

Soru: Göl suyunun sıcaklığın belirleyen etmenler nelerdir?
Cevap: - Güneş ışınları (enlem)
- Yükselti
- Yağışlar
- Göle dökülen akarsular
- Dip suları

Soru: Göllerin tuzluluğunu etkileyen başlıca etkenler nelerdir?
Cevap: - Sıcaklık (Buharlaşma)
- Su miktarı
- Yüzeyinin genişliği
- Göle katılan sular
- Gölden akan sular
- Çanağın derinliği

Soru: Gideğen (göl ayağı) ne demektir?
Cevap: Kaynağını göllerden alan derelere gideğen denir. Gideğeni olan göller, sularını yenileyebildiği için tuzluluk oranı az olur. Beyşehir ve Eğirdir gölleri, fazla sularını Akdeniz’e gönderdiklerinden tuzluluk oranları azdır.

Soru: Göllerin beslenme kaynakları nelerdir?
Cevap: - Yağışlar
- Göle dökülen akarsular
- Taban suyu
- Kaynak suları

Soru: Göllerin başlıca su kayıplarının nedenleri nelerdir?
Cevap: Buharlaşma, göl ayağının (gideğenin) taşıdığı sular ve yer altına sızan sulardır.

Soru: Oluşumlarına göre başlıca göl çeşitlerini yazınız.
Cevap: a. Tektonik göller
b. Karstik göller
c. Volkanik göller
d) Sirk göllerli
e) Karma yapılı göller
f) Doğal set gölleri
g) Baraj gölleri

Soru: Tektonik göller nasıl oluşmaktadır? Türkiye’de görülen belli başlı örnekleri yazınız.
Cevap: Yer kabuğundaki kıvrılma, kırılma ve çökmelerle meydana gelen çanaklarda oluşan göllerdir. Ulubat, Kuş, İznik, Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Burdur Gölü, Acıgöl ve Hazar gölü Türkiye’deki belli başlı tektonik göllerdir.

Soru: Karstik göller nasıl oluşmaktadır? Türkiye’de görülen belli başlı karstik gölleri yazınız.
Cevap: Suda kolay çözünen kayaçların yaygın olduğu yerlerde, çözünme veya yer altı mağaralarının tavanlarının çökmesiyle oluşan çanaklarda meydana gelen göllerdir. Bu tür göller, obruk, uvala, dolin ve poyla gibi çanaklarda oluşur. Akdeniz Bölgesi’nde Elmalı, Avlan ve Kestel gölleri ile Obruk Platosu’ndaki obruk gölleri karstik göllerdendir.

Soru: Volkanik göller nasıl oluşmaktadır? Türkiye’de görülen belli başlı volkanik gölleri yazınız.
Cevap: Sönmüş yanardağ ağızlarındaki kraterlerde veya patlama sonucunda oluşmuş çukurluklarda suların birikmesiyle oluşan göllerdir. Nemrut Dağı kraterindeki Nemrut Gölü, Karapınar yakınlarındaki Meke Tuzlası ve Acıgöl, Isparta yakınlarındaki Gölcük Gölü ve Nevşehir yakınlarındaki Acıgöl, bu tür göllerdendir.

Soru: Sirk gölleri nasıl oluşmaktadır? Türkiye’de görülen belli başlı sirk göllerini yazınız.
Cevap: Buzun aşındırmasıyla oluşan çanaklardır. Dördüncü Jeolojik Dönem’de oluşan buzullar çekilince, oluşturdukları çanaklarda bu tipte göller meydana gelmiştir. Türkiye’de Buzul, Mercan, Orta Toroslardaki Aladağlar, Sat, Kaçkar ve Bingöl dağlarında rastlanmaktadır.

Soru: Karma yapılı göller nasıl oluşmaktadır? Türkiye’deki belli başlı karma yapılı gölleri yazınız.
Cevap: Bu tür göllerin oluşumunda birden fazla etmen etkili olmaktadır. Örneğin; Eğirdir Gölü bir tektonik çanakta yer almaktadır. Ancak bu çanağın oluşumunda karstik olayların da etkisi vardır.

Soru: Doğal set gölleri nasıl oluşmaktadır? Başlıca set göllerini yazınız.
Cevap: Çukur alanların dışa açılan bölümlerinin önünün, çeşitli nedenlerde kapanmasıyla oluşur. Bu çanaklar önlerini kapatan setlerin özelliği ve oluş biçimine göre çeşitli gruplara ayrılır. Set göllerinin başlıcaları şunlardır.
a) Heyelan set gölü: Tortum ve Sera gölleri
b) Volkanik set gölü: Erçek, Çıldır ve Van Gölü
c) Moren (buzultaş) set gölü
d) Alüvyal set gölü: Mogan ve Eymir gölleri
e) Kıyı set gölü (denizkulağı, lagün): Büyük Çekmece, Küçük Çekmece ve Durusu gölleri
f) Tombolo gölü

Soru: Baraj gölü ne demektir? Türkiye’deki başlıca baraj göllerini ve kuruldukları akarsuları yazınız.
Cevap: Akarsu önlerinin, yapay estlerde kapatılmasıyla oluşan göllere baraj gölü denir. Bazıları şunlardır:
• Keban, ******* (Fırat Nehri üzerinde)
• Hirfanlı (Kızılırmak)
• Hasan Polatkan (Sakarya)
• Oymapınar (Manavgat)
• Demirköprü (Gediz)
• Kemer (Büyük Menderes)

8. TÜRKİYE’DE BUZULLAR VE OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER

Soru: Kalıcı kar (toktağan kar) ve kalıcı kar sınırı kavramlarını açıklayınız.
Cevap: Sıcaklığın 00C’nin altında olduğu yerlerde yağışlar kar şeklindedir. Sıcaklık düşük olduğundan kar, yaz dönemlerinde de erimez ve üst üste birikir. Bu tür karlara kalıcı veya toktağan kar denir. Üst üste biriken bu karlar zamanla buzulları oluşturur. Kalıcı karların bağladığı sınır kalıcı kar sınırı olarak ifade edilir.

Soru: Kalıcı kar sınırını belirleyen faktörler nelerdir?
Cevap: Enlem, yükselti ve bakıya göre değişir.

Soru: Kıt’a buzulu (örtü buzulu), takke, vadi buzulu ve sirk buzulu, hörgüç kaya ve moren kavramlarını açıklayınız.
Cevap: Kıt’a buzulu (örtü buzulu): Kutuplarda geniş yer kaplayan buzullara denir.
Takke: Yüksek dağların zirvelerini kaplayan buzullara denir.
Vadi buzulu: Bir vadi boyunca uzanan buzullara denir.
Sirk buzulu: Kalıcı kar sınırının üzerindeki yerlerde, kapalı çanakları dolduran buzullara denir.
Hörgüç kaya: Buzul, hareket ettiği yüzeyde yumuşak tabakaları kolay, sert kayaları zor aşındırır. Sert kayaların yüzeyini, içerisinde taşıdığı kayaçların da yardımıyla çizer, cilalar, aşındırır. Buzul eriyip çekilince çıkan yüzeyi aşınmış bu kaya tepelerine hörgüç kaya denir.
Moren: Buzul, eğim doğrultusunda akarken, taşıdığı materyalleri erimeye başladığı yere kadar götürüp burada biriktirir. Buzulların yaptığı bu yığınaklara moren denir.

9. TÜRKİYE’DE RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER

Soru: Rüzgâr ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru olan yatay doğrultulu hava salınım hareketlerine rüzgâr denir. Rüzgârlar atmosferdeki basınç farklarından oluşur.

Soru: Rüzgâr şekillerinin oluşabilmesi için gerekli koşullar nelerdir?
Cevap:
• Bitki örtüsünün cılız olması ya da hiç olmaması
• Yüzeyde kum, çakıl ve toz gibi ufalanmış materyallerin bulunması
• Yüzeyin kuru olması

Soru: Rüzgâr aşındırma şekillerinden başlıcaları olan yardang ve mantar kayanın oluşumunu açıklayınız.
Cevap: Yardang, rüzgârın ufalanmış materyalleri taşımasıyla oluşan dar ve uzun, olup biçimindeki çukurluklardır. Bu tür şekiller yumuşak tabakaların yaygın olduğu yerlerde oluşur. Rüzgâr aşındırmasıyla oluşan bu oluklar çoğu kez birbirine paralel uzanır.
Mantar kaya; kayaların alt kısımlarının daha çok aşınmasıyla oluşan şekillerdir. Rüzgâr, taşıdığı kumları, estiği yüzeye çarparak daha fazla aşındırır. Taşıdığı kumların en fazla bir iki metre yüksekliğe çıkartabildiği için, kayaların bir iki metrelik alt kısımlarını daha fazla aşındırır. Kaya, zamanla mantara benzer bir şekil alır. Buna mantar kaya denir.

Soru: Rüzgâr biriktirme şekillerinden başlıcaları olan kumul ve barkanların oluşumlarını açıklayınız.
Cevap: Rüzgâr, küçük tozları uçurarak, daha iri parçaları sürükleyerek taşır. Hızının azaldığı ya da engelle karşılaştığı yerlerde biriktirme yapar. Rüzgâr biriktirmesiyle oluşan yığınlara kumul denir. Hilal şeklindeki kumullara barkan denir.

Soru: Türkiye’de rüzgârların en çok etkin olduğu alanları yazınız.
Cevap: Rüzgârın en çok etkili olduğu yerler, kıyılarımız ve Konya Bölümü’dür. Özellikler Konya Karapınar çevresinde kumullara rastlanır. Ayrıca tüflerin yaygın olduğu Ürgüp, Göreme ve Nevşehir çevresinde de rüzgârların etkinliği fazladır.

10. DENİZLERDE HAREKET

A. DALGALAR

Soru: Dalga ne demektir? Dalganın belli başlı unsurları ve özelliklerini açıklayınız.
Cevap: Dalga, deniz yüzeyindeki salınım hareketleridir. Dalga oluşumunda, deniz suyu açıklardan kıyı doğru yer değiştirmez. Su molekülleri, kendi çevresinde dönmek suretiyle bir hareket gösterir. Buna bağlı olarak, deniz yüzeyinde birbirini izleyen kabarma ve alçalmalar oluşur. Dalganın yükselen kısmına dalga sırtı, alçalan kısmına dalga çukuru denir. Dalga yüksekliği, dalga çukuru ile dalga sırtı arasındaki yükseltidir. Dalga boyu ise birbirini izleyen iki dalga arasındaki mesafedir.

Soru: Dalgaları oluşturan etmenler nelerdir? Tsunami ne demektir?
Cevap: Dalgalar; rüzgâr, deniz altı depremleri ve volkanizma ile oluşur. Deprem ve volkanizmayla oluşan dalgalara tsunami dalgaları denir. Bu dalgaların yüksekliği ve hızı fazladır.

Soru: Abrazyon kavramını açıklayınız.
Cevap: Dalga kıyıya çarptığında bir basınç uygulayarak kıyının aşınmasına neden olur. Dalganın kıyıda yaptığı aşındırmaya abrazyon denir.

Soru: Dalga aşındırma ve biriktirmesi neye bağlıdır?
Cevap: Dalga aşındırma gücü kıyıdaki yer şekilleriyle yakında ilgilidir. Dik kıyılarda daha çok aşınım, düz kıyılarda ise daha çok birikinti şekilleri oluşmaktadır.

Soru: Falez (Yalıyar) nasıl oluşmaktadır? Açıklayınız.
Cevap: Dik ve derin kıyılarda dalganın kıyıya çarpmasıyla oyuklar oluşur. Zamanla oyukların üst kısımları çöker, kıyıda bir diklik belirir. Dalga aşındırmasıyla oluşan bu dikliklere falez ya da yalıyar denir.

Soru: Kıyı aşınım (abrazyon) düzlüğü ne demektir? Açıklayınız.
Cevap: Dalga aşındırmasının ilerleyen dönemlerinde falez geriler ve falezlerin önünde kıyı aşınım düzlüğü denilen düzlükler oluşur. Bu yüzeyler genellikle kum ve çakıllarla örtülüdür.

B. AKINTILAR

Soru: Akıntı ne demektir? Akıntıyı oluşturan etmenler nelerdir?
Cevap: Akıntı, deniz ve okyanus yüzeylerindeki suların başka yerlere taşınmasıdır. Akıntıları oluşturan faktörler; sürekli rüzgârlar, seviye farkı ve yoğunluk farkıdır.

Soru: Türkiye’deki deniz akıntılarına örnek veriniz.
Cevap: İstanbul ve Çanakkale boğazlarındaki akıntılar yoğunluk ve seviye farkından kaynaklanmaktadır. Karadeniz’de su seviyesi Marmara denizine oranla daha yüksektir. Bu nedenle Karadeniz’deki fazla sular boğazlardan Ege’ye doğru akar. Ege’nin tuzlu suları da yoğunluğu fazla olduğundan dip akıntısı olarak boğazlardan Karadeniz’e akar.

Soru: Okyanuslardaki büyük akıntıların temel nedeni nedir?
Cevap: Sürekli rüzgârlar, okyanus yüzeyindeki suyu estikleri yöne doğru sürükleyerek büyük akıntı sistemlerinin oluşmasını sağlar.

Soru: Yeryüzündeki akıntıların sıcaklıklarını belirleyen en önemli faktör nedir?
Cevap: Okyanus akıntılarının sıcaklığını belirleyen en önemli faktör enlemdir. Enleme bağlı olarak ekvator çevresinden kutuplara giden akıntılar sıcak, kutup çevresinden ekvatora doğru giden akıntılar soğuktur.

Soru: Yeryüzündeki belli başlı sıcak su akıntılarını ve bulundukları okyanusların isimlerini yazınız.
Cevap: Atlas Okyanusu’nda: Gulf Stream, Brezilya sıcak su akıntıları
Büyük Okyanus’ta: Kuro Şiyo

Soru: Yeryüzündeki belli başlı soğuk su akıntılarını ve bulundukları okyanusların isimlerini yazınız.
Cevap: Atlas Okyanusu’nda: Labrador, Kanarya ve Benguela soğuk su akıntıları
Büyük Okyanus’ta: Kaliforniya, Peru ve Oya Şiyo soğuk su akıntıları yer alır.

3. GELGİT

Soru: Gelgit (Medcezir) ne demektir?
Cevap: Ay’ın çekim gücüne bağlı olarak, suların kabarması ve çekilmesine gelgit denir.

Soru: Gelgit olayı bir ay gününde (24 saat 50 dakika) kaç defa meydana gelir?
Cevap: Gelgit, bir ay gününde iki kez gerçekleşir.

Soru: Gelgit genliği ne demektir? Bu genliği etkileyen faktörler nelerdir?
Cevap: Suların çekilme ve kabarma düzeyleri arasındaki yükselti farkına gelgit genliği denir. Gelgit genliği, Ay ve Güneş’in konumları ile denizlere göre değişmektedir. İç denizlerde gelgit genliği az iken (30-80 cm), okyanus akıntılarında fazladır (8-20 m)

Soru: Haliç ne demektir? Nasıl oluşmaktadır?
Cevap: Gelgitin genliğinin fazla olduğu yerlerde, özellikle suların çekildiği dönemde akıntılar daha fazladır. Çekilme döneminde gelgit akıntıları, akarsuların taşıdığı materyalleri açıklara sürükler ve delta oluşumunu engeller. Bu nedenle gelgitin fazla olduğu kıyılarda delta oluşmaz. Bu tür kıyılarda gelgit akıntıları akarsu ağzını aşındırarak denizin akarsu ağzına doğru girinti oluşturmasını sağlar. Denizin gelgit etkisiyle akarsu ağzına doğru oluşturduğu bu tür girintilere haliç denir.


Soru: Türkiye’deki kıyı akıntıları hakkında bilgi veriniz.
Cevap: Türkiye kıyılarındaki akıntılar, genel olarak kıyıya paraleldir. Akdeniz’de doğudan batıya doğru yönelen akıntı sistemi, Ege kıyılarında kuzeye yönelmektedir. Bu akıntı, Çanakkale Boğazı’nda kuzeyden gelen akıntının etkisiyle önce batıya, daha sonra Yunanistan kıyıları boyunca güneye yönelir.

Soru: Karadeniz’deki kıyı akıntıları hakkında bilgi veriniz.
Cevap: Karadeniz’deki akıntılar iki büyük halka oluşturmaktadır. Batı Karadeniz bölümünün kıyılarında, batıdan doğuya doğru gerçekleşen akıntılar, Sinop Burnu’nda iki kola ayrılır. Bu kollardan biri Doğu Karadeniz’e diğeri kuzeye yönelir. Her iki kol da birer büyük halka oluşturur.

Soru: Türkiye boğazlarındaki akıntıların özellikleri nelerdir? Yazınız.
Cevap: Boğazlardaki akıntılar çok güçlüdür. Boğazlar, Karadeniz’den gelen üst akıntıları Ege’ye, Akdeniz’den gelen daha tuzlu, yoğun suları dip akıntı şeklinde Karadeniz’e aktarır. Karadeniz’den gelen üst akıntı, İstanbul Boğazı’ndan sonra iki kola ayrılır. Bu kollardan biri İzmit Körfezi’ne diğeri Çanakkale Boğazı’na doğru yönelir.

Soru: Boğazlardaki üst akıntının sebepleri nelerdir?
Cevap: Akarsuların bol su taşıması ve yağışların fazlalığıdır.

Soru: Kumsal, Kıyı oku, Tombolo (Saplı ada), Lagün (Deniz kulağı), Kıyı kumulu, Kıyı taraçası kavramlarını açıklayınız.
Cevap: Kumsal: Dalgalar, kıyıda aşındırma yaparak ufalamış oldukları birikintileri açıklara taşıyıp kıyının düzleşmesine neden olur. Böylece kıyıda dar ya da geniş aşınım düzlüğü meydana gelir. Bu aşınım düzlüklerinin yüzeyi genellikle kum ve çakıllarla kaplıdır. Kum ya da çakıllarla kaplı olan aşınım yüzeylerine kumsal denir.
Kıyı Oku: Dalga ve akıntıların, kıyıdan kopardığı materyalleri açıklara sürükleyip biriktirmesiyle oluşan, bir ucu karaya bağlı yığınaklardır. Kıyı okları, koylarda ve kum yığınlarının fazla olduğu deltalarda yaygındır.
Tombolo (Saplı ada): Kıyı okları, bazen kıyı ile açıklardaki bir ada arasında oluşur, zamanla adayı kıyıya bağlar. Böylece ada, yarımada haline gelir. Bu tür yarımadalara tombolo ya da saplı ada denir. Kapıdağ yarımadası, önce ada halindeyken kıyı okları ile Marmara kıyılarına bağlanarak yarım ada halini almıştır.
Lagün (Deniz kulağı): Kıyı okları, bazen koylarda gelişir. Bu durumda kıyı oku, koyun iki ucunu birbirine bağlar; koy, göl haline gelir. Bu tür göllere lagün ya da deniz kulağı denir. Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece gölleri ile Durugöl bu şekilde oluşmuştur.
Kıyı kumulu: Kumsallar, bitki örtüsünden yoksun olduğundan, kumların hareketini engelleyecek bir etmen yoktur. Bu nedenle kıyı gerisinde rüzgarın biriktirmesiyle kıyı kumulları oluşmaktadır.
Kıyı taraçası (sekisi): Eski kumsalların yüksekte kalan bölümlerine kıyı taraçası ya da kıyı sekisi denir. Kıyı sekilerinin oluşumu iki şekilde gerçekleşir. 1. Deniz seviyesinin çekilmesiyle, 2. Kıt’a yükselmesiyle.

Soru: Belli başlı kıyı tiplerini nelerdir?
Cevap: Ria, Dalmaçya, Enine kıyılar, Boyuna kıyılar ve Fiyort tipi kıyılardır.

Soru: Ria kıyı tipi ne demektir? Nasıl oluşur?
Cevap: Akarsu vadilerinin aşağı kısımlarının deniz altında kalmasıyla oluşan, girintili ve çıkıntılı kıyılara ria tipi kıyı denir. Bu tür kıyılar ya kara çökmesiyle ya da deniz seviyesinin değişmesiyle meydana gelir. İstanbul ve Çanakkale boğazları bu şekilde oluşmuştur.

Soru: Dalmaçya kıyı tipi nasıl oluşur? Nerede görülür?
Cevap: Kıyıya paralel uzanan dağların çökmesiyle dalmaçya tipi kıyılar oluşur. Çöken dağların yüksekte kalan kısımları kıyıya paralel uzanan takımadaları oluşturur. Bu tip kıyılara Adriya denizinin doğu kıyılarında rastlanır.

Soru: Enine kıyılar nasıl oluşur? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Kıyıya dik uzanan dağların çökmesiyle enine kıyılar oluşur. Çöken dağlar arasındaki çukurluklar deniz basmasına uğrar. Girintisi ve çıkıntısı fazla olan kıyı tipidir. Çöken dağların yüksekte kalan kısımları, dağların uzanışına paralel adaları oluşturur. Türkiye’deki Kuşadası ile Edremit Körfezi arasındaki kıyılar, enine kıyı tipinin en güzel örneğidir.

Soru: Boyuna kıyılar ne demektir? Özellikleri nelerdir?
Cevap: Dağların kıyıya paralel uzandığı, bu nedenle girinti ve çıkıntısı az olan kıyı tipine boyuna kıyılar denir. Doğal limanı az olan kıyılardır. Karadeniz ve Akdeniz’in Türkiye kıyıları, boyuna tipi kıyılara örnektir.

Soru: Fiyort kıyıları ne demektir?
Cevap: Kıyılardaki buzul vadilerinin deniz basmasına uğramasıyla oluşan kıyı tipidir. Türkiye’de rastlanmaz.

Kaynaklar:
Lise Coğrafya Ders Kitabı, M.Baranaydın, Final Yayınları
Lise Coğrafya Ders Kitabı, MEB Yayınları
Genel Fiziki Coğrafya, Ö.Özcan, Sürat Yayınları
Üniversiteye Hazırlık Coğrafya, T.Yılmaz, fdd Yayınları
OSS Coğrafya, R.Akın, Esen Yayınları
Coğrafya’ya Giriş, H.Doğanay, Gazi Büro Kitabevi
Yerbilimi Bilgileri, R.İzbırak, MEB Yayınları

Derleyen:
Caner ŞAH
İskenderun Cumhuriyet Lisesi
Coğrafya Öğretmeni

Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

17 Eylül 2006 / Mystic@L Coğrafya
19 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap