Arama

Demokrasinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Nisan 2014 Gösterim: 21.724 Cevap: 24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2012       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Demokrasi kleim anlamı olarak halkın kendi kendini yönetmesidir. Eski Yunancada “demos” halk ve “kratos” otorite demektir. İkisinin birleşmesinden “demokratia” sözü meydana gelir. Buna göre, demokrasi, “halk idaresi”anlamındadır. Ancak, bu söz, çok çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Bunlardan başlıcaları şunlardır:

Sponsorlu Bağlantılar
Doğrudan doğruya demokrasi: Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline, doğrudan doğruya demokrasi denir.

Temsili demokrasi: Yurttaşların siyasi haklarını doğrudan doğruya değil de, kendi seçtikleri ve kendilerine karşı sorumlu olan temsilciler yoluyla kullandıkları yönetim şekline temsili demokrasi denir.

Yarı doğrudan demokrasi: Temsili demokrasinin bazı mahzurlarından kurtulmak ve doğrudan demokrasiye yaklaşmak için yarı doğrudan demokrasi sistemine gidilmiştir. Bu demokrasi türü Yunan dili. 3000 yıllık bir geçmişi olan Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Antik Yunanca Klasik Yunan uygarlığının dili olarak kullanılmıştır. Modern Yunanca Antik Yunancadan oldukça farklı olmakla beraber köken olarak ona dayanır. Yunanca, Yunan alfabesi kullanılarak yazılır. Modern Yunanca dünyada, çoğu Yunanistan'da yaşayan yaklaşık 12 milyon kişinin anadilidir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
referandum, halkın kanun teklifi ve halkın vetosu gibi yollarla sağlanmaktadır.

Liberal demokrasi: Çoğunluğun meydana getirdiği iktidarın, azınlığın da haklarını (kişisel ve kamu haklarını-söz hürriyeti, din hürriyeti vs.) güvence altına alan ve anayasa hükümleriyle sınırlanmış demokrasi çeşidine “
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
liberal demokrasi” denir. Bunun bir diğer adı da “anayasal demokrasi”dir.

Sosyal veya ekonomik demokrasi: Doğrudan doğruya, temsili liberal demokrasiyi ve bunların öne sürdüğü ilkeleri dikkate almaksızın, toplumsal ve ekonomik farkları azaltma, servet dağılımındaki eşitsizliklerden doğan farkları en azına indirmek gayesini güden demokrasiye, sosyal veya ekonomik demokrasi denir.

Demokrasinin esasları: Demokrasi günümüz anlamıyla bir hükümet şekli olduğu gibi, toplum hayatını düzenleme bakımından bir kurallar bütünüdür. Demokraside soy, sop, servet, ırk ve benzeri özellikler hiçbir şahsa, başkalarına karşı üstünlük sağlamaz. Gerçek bir demokratik yönetimlerde, fertler arasında büyük çapta ekonomik farklılıklar olmaz.

Demokrasi, diğer taraftan, fertlerin hükümet baskısı altında kalıp ezilmelerini de önler. Demokrasi yönetiminde, herkesin konuşma, basın-yayın ve din hürriyeti vardır. Ayrıca, kanunlara aykırı olmamak kaydıyla yürürlükteki hükümete muhalefet etme, icraatlarını serbestlikte tenkit ve tasvib etme hakkı da vardır. Tek partili sistemde, doğu bloku halk demokrasilerinde (kaynaksız

Kaynak: Demokrasinin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Nisan 2012       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Demokrasinin Tarihi Gelişimi

Sponsorlu Bağlantılar
Demokrasi Alm Demokratie (f), Fr Demokratie (f), İng Democracy Halkın kendi kendini yönetmesi Eski Yunancada “demos” halk ve “kratos” otorite demektir İkisinin birleşmesinden “demokratia” sözü meydana gelir Buna göre, demokrasi, “halk idaresi”anlamındadır Ancak, bu söz, çok çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır Bunlardan başlıcaları şunlardır:
Doğrudan doğruya demokrasi: Siyasi kararların, çoğunluk esasına göre, yurttaşların oy çokluğu ile, doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline, doğrudan doğruya demokrasi denir

Temsili demokrasi: Yurttaşların siyasi haklarını doğrudan doğruya değil de, kendi seçtikleri ve kendilerine karşı sorumlu olan temsilciler yoluyla kullandıkları yönetim şekline temsili demokrasi denir

Yarı doğrudan demokrasi: Temsili demokrasinin bazı mahzurlarından kurtulmak ve doğrudan demokrasiye yaklaşmak için yarı doğrudan demokrasi sistemine gidilmiştir Bu demokrasi türü referandum, halkın kanun teklifi ve halkın vetosu gibi yollarla sağlanmaktadır

Liberal demokrasi: Çoğunluğun meydana getirdiği iktidarın, azınlığın da haklarını (kişisel ve kamu haklarını-söz hürriyeti, din hürriyeti vs ) güvence altına alan ve anayasa hükümleriyle sınırlanmış demokrasi çeşidine “liberal demokrasi” denir Bunun bir diğer adı da “anayasal demokrasi”dir

Sosyal veya ekonomik demokrasi: Doğrudan doğruya, temsili liberal demokrasiyi ve bunların öne sürdüğü ilkeleri dikkate almaksızın, toplumsal ve ekonomik farkları azaltma, servet dağılımındaki eşitsizliklerden doğan farkları en azına indirmek gayesini güden demokrasiye, sosyal veya ekonomik demokrasi denir

Demokrasinin esasları: Demokrasi günümüz anlamıyla bir hükümet şekli olduğu gibi, toplum hayatını düzenleme bakımından bir kurallar bütünüdür Demokraside soy, sop, servet, ırk ve benzeri özellikler hiçbir şahsa, başkalarına karşı üstünlük sağlamaz Gerçek bir demokratik yönetimlerde, fertler arasında büyük çapta ekonomik farklılıklar olmaz

Demokrasi, diğer taraftan, fertlerin hükümet baskısı altında kalıp ezilmelerini de önler Demokrasi yönetiminde, herkesin konuşma, basın-yayın ve din hürriyeti vardır Ayrıca, kanunlara aykırı olmamak kaydıyla yürürlükteki hükümete muhalefet etme, icraatlarını serbestlikte tenkit ve tasvib etme hakkı da vardır Tek partili sistemde, doğu bloku halk demokrasilerinde ( komünizmde) ve totaliter demokrasilerde bu haklar yoktur Demokratik yönetimde, kanun karşısında herkes eşit sayılır Kanunlara aykırı olmamak şartıyla, herkes görüşlerini serbestçe açıklayabilir



Demokrasinin gelişimi ve tarihi:
Demokrasinin başlangıcı çok eski zamanlara kadar ulaşır Fakat bugünkü, anlayış şekline göre demokrasi, eski Yunanlılar zamanından sonra başlamış sayılır Eski Yunan şehir, devletlerinin (sitelerinin) yönetim şekli, asıl demokrasiye örnek gösterilir O devirde henüz temsili sistem bilinmiyordu Diğer taraftan nüfus da azdı Bu sebeple doğrudan doğruya demokrasi uygulaması yapılıyordu Fakat, bunlarda tutsaklara (esirler) ve kölelere, diğerlerine verilen demokratik haklar verilmediği için, ayrıca kadınlara oy verme hakkı tanınmadığından bu devir demokrasisine, gerçek manada demokrasi denilemez Bu demokraside, köleler, tutsaklar ve kadınlar hariç herkes oylamada hazır bulunur, yönetime de seçilebilirlerdi Bu tür demokrasi, özellikle M Ö V yüzyılda Yunanistan’da uygulanmıştır Sonradan eski Yunan şehir sitelerinin ortadan kalkması neticesinde bu demokrasi akımı da durmuştur

Yıkılan demokrasinin yerine aristokrasi geçmiştir Bu ise, ülkeyi en seçkin kimselerin yönetmesi esasına dayanıyordu

Romalılar, Yunanistan’a yakın olmaları sebebiyle demokrasiye yabancı değillerdi Fakat bunlarda da oligarşik bir cumhuriyet vardı Sonradan bu ülke imparatorluk yönetimine geçmiştir

Daha sonra Avrupa’da feodal krallıkların ortaya çıktığını görüyoruz On altı ve on sekizinci yüzyıllar arasında bunların yerini de mutlakiyet idareleri almaya başladı Ortaçağda zaman zaman görülen cumhuriyetlerin de demokrasi değil, oligarşi olduğu tarihi bir gerçektir
18 yy da demokrasi
Aradan zaman geçtikçe mutlakiyet idarelerine karşı birçok ülkelerde hoşnutsuzluk başladı Bu hoşnutsuzluk 18 yüzyılda daha da büyüdü ve demokrasiye doğru adım atılmaya başlandı Bunun ilk semeresi Amerika’da görüldü 1776 yılında İngiliz egemenliğinden kurtulmak gayesiyle Amerikan kolonileri birleşerek “Özgürlük Bildirisi” yayınladılar Bu bildiri, demokrasi tarihinin klasik belgelerinden biridir Bu daha sonra, 1787’de Amerikan Anayasası kabul edilerek, hükümetin halka baskı yapması bu anayasa ile önlenmiştir

Bugünkü demokrasi tarihin ikinci dönüm noktası kabul edilen 1789 Fransız devrimi ise, mutlakiyet rejimine karşı bir ayaklanma şeklinde başlamış ve “İnsan ve Yurttaş Hakları Beyannamesi”nin yayınlanmasını sağlamıştır Neticede 1791 yılında kabul edilen Fransız Anayasası ile, yurttaşların kanun karşısında eşit oldukları ilkesi kabul edilmiştir

İlk İslam devletinin dört halife devri de bir nevi temsili demokrasi olarak kabul edilir Bu durum bilhassa hazret-i Ömer zamanında çok belirgindir Seçimle gelen halifeler bugünkü modern demokrasi anlayışının bütün ideallerini uygulama örneklerini vermişlerdir Devleti idare tarzları, şahsi yaşayışları ile idare edilenlerin teklif ve fikirlerine itibar etmeleri bakımlarından fevkalade yüksek faziletlerin tatbikatçısı olmuşlardır

Batıda gerçek anlamda demokrasinin kapısını Fransa’nın açtığı kabul edilirse de, İngiltere, çok daha önceleri, demokrasi biçimi idareye daha yakın örnekler vermiş Fransız devrimi yanında İngiltere’de oligarşik bir yönetim biçimi vardı Fakat aynı İngiltere’de 1688 devrimi sonunda kabul edilen anayasa, demokrasinin gelişmesine açıktı Anayasaya göre kralın gücü zayıflamış, yaşama ve maliye kesinlikle parlamentonun denetimindeydi Bu anayasa sonradan 1832 ylında daha da demokratik hale getirilmiştir Bu bakımdan bazılarına göre klasik demokrasinin beşiği İngiltere’dir

Klasik demokrasi: Avrupa’da feodalitenin yıkılıp, merkezi krallıkların kurulmasından sonra, krallıkların güçlenmesi, aristokrasi burjuvazi çekişmesine yol açmıştır Bu deneme ilk defa İngiltere’de başlamıştır Burjuvazi krallık otoritesini sınırlamaya kalkışmış ve neticede “Milli Hakimiyet” teorisi ortaya atılmıştır Bu sûretle, devlete ait her türlü egenmenliğin millete ait olduğu savunularak “klasik demokrasi”sistemi kurulmuştur

Klasik demokrasi üç bölüme ayrılmaktadır: “Doğrudan doğruya demokrasi”, “yarı doğrudan demokrasi” ve “temsili demokrasi” Doğrudan doğruya demokrasi, eski Yunanlılarda uygulanan tarihi bir sistemdir Buna göre, halk toplanarak topluca yönetim şekline katılır Bugün bu sistemle idare, İsviçre’nin küçük kantonlarında vardır Yarı doğrudan demokrasi, bu sistemde, gerçek yönetim halkın seçtiği temsilciler de olmakla beraber, yerine göre halk da, “referandum”, “plebisit” ve “kanunları veto” usulleriyle yönetime iştirak etmektedir Yine bu sistem İsviçre’de en geniş şekliyle uygulanmakdadır

Temsili demokrasiye gelince, bu sistemde, hakimiyetin millete ait olduğu prensibi vardır Yönetim milletin seçtiği temsilciler tarafından ve anayasaya uygun olarak yürütülür Temsili demokrasiler, hükümet şekillerine göre, “Parlamenter Sistem”, “Meclis Hükümeti Sistemi” ve “Başbakanlık Sistemi” gibi değişik hükümet şekillerine ayrılır Fakat hepsinde temel esas, devletin, halkın seçtiği ve milleti temsil etmekte olan temsilciler tarafından idare edilmesidir Bu sistem, kaynaklarını, tabii hukuk ve içtimai mukaveleden alır Hukuk literatüründe bunların da temsilcileri, Hobbes, Locke, Montesquieu ve Rousseau’dur

Demokrasiye karşı görüşler: Yirminci yüzyılda, dünya devletlerinin birçoğu, bünyelerine uygun olan demokrasiyi benimsediler Fakat yer yer demokrasiye karşı görüşler de ortaya çıktı Bunların en başında Rusya’da yapılan ihtilal sonunda, halk adına bir komünist diktatörlüğü kuruldu (1917) Bunu takiben İtalya’da 1922 yılında Mussolini, Almanya’da 1933 yılında Hitler, diktatörlük yönetimine tarihi bir zorlama neticesinde geçtiler

Bu tür idareciler, totaliter olmaları sebebiyle demokrasiye zıt görüşteydiler Sonradan Faşizmin yenilgisiyle İtalya ve Almanya tekrar demokrasiye döndü Fakat Rusya, totaliter karakterini daha da derinleştirecek komünizm rejimini birçok Balkan ülkesine yayarak bugün artık dağılmış olan Varşova blokunu meydana getirdi Diğer taraftan dünyanın en kalabalık insanı ülkesinde barındıran Çinde, Rusya’nın entrikaları ile komünizm ağına düştü Bu ülkede de komünizm rejimi kuruldu

Komünistler, halka söz hakkı tanımadıkları halde, kendi yönetimlerinin gerçek demokrasi olduğunu iddia ederler Sözde “halk cumhûriyeti” dedikleri ülkelerinde katı ve kızıl bir diktatörlük vardır Yakın zamanda bu diktatörlüğe baş kaldıran Macaristan, Çekoslovakya ve Polonya halkı, büyük diktatör Rusya tarafından acımasızca kan dökülerek ezildi ve susturuldu Komünist devlet yönetimini bütün dünyaya yaymak isteyen ve bu uğurda birçok dünya devletini iç savaşın eşiğine getirerek işgal eden, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Rusya, en son 1979’da Afganistan’ı işgal ederek, komünizmin gerçek yüzünü dünyaya gösterdi

Dünya ülkelerinin halkları zenginlerken uygulanan bozuk sistem sebebiyle devamlı fakirleşen komünist ülkeler, devrimi dünya yüzeyine yayma inatları sonucunda iyice yoksul düştüler Ekonomileri çıkmaza girdi Bunun sonucunda Gorbaçov tarafından uygulamaya konulan perestroika ile çözülme başladı Asker ve polis gücüyle 73 yıldır inleyen Sovyet Cumhuriyetleri komünizmden vazgeçerek bir bir istiklallerini ilan etme yarışına girdiler Nihayet 1991 senesinin sonunda Sovyetler Birliği tasfiye edilerek komünist idareye son verip demokrasiye geçildi Bugün dünyada Küba ve Çin’in dışında komünist idare kalmadı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Nisan 2012       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
demokrasi serüveninin tarihsel aşamalarından biri lütfn
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mayıs 2012       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
direkt tarih şeridi verilse birazaha kısa mesela 1920 tbmm'nin kuruluşu falan gibi çok ihtiyacım var acillllll
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Nisan 2014       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
benim de proje ama önemli olayları yazarsanız çok sevinecem

Benzer Konular

12 Kasım 2014 / Misafir Cevaplanmış
11 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
8 Ocak 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış