Arama

Tür nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Eylül 2015 Gösterim: 6.402 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Mayıs 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tür nedir?(Fen derslerinde)
EN İYİ CEVABI LeqoLas verdi
Tür, ortak özellikler taşıyan, aynı veya yakın gen havuzunda bulunan biyolojik gruptur.
Türlerin sınıflandırılmasında uluslararası ikili adlandırma sistemi benimsenmiştir. Bu sisteme göre her yeni türe Latince bir cins bir de tür adı verilir. Bu adlardan ilki tanımlanan türe akraba olan öbür türleride içeren cinsi belirtir; ikincisi yalnızca bu türe özgü bir addır. Cinsin ismi daima büyük, türün ismi ise daima küçük harflerle italik yazılır.
Sponsorlu Bağlantılar
Örneğin Mavi ladinin bilimsel adı Picea pungens tir. Böylece yeryüzünün herhangi bir yerindeki bir bilim adamı bu türün Türkiye'de bulunan Picea orientalis (doğu ladini) ile yakın akraba olduğunu kolayca anlayabilir.
Türlerin birbirinden farklı oluşunu onların kalıtsal yapısı saptar. Bunlar yapısal, biyokimyasal, fiziksel ve davranışsal ayrıcalıklar olabilir. Tüm bunlara Diagnostik özellikler denir. Birbirine yakın türler, belirli bir coğrafik bölgede birbirinden yalıtılmakta ya da çiftleşme zamanlarının farklılaşmasıyla, farklı davranışlara sahip olarak birbirinden kopmuş, fakat önceden aynı gen havuzuna sahip olan populasyonlardır. Bu yakın türler yapay koşullar altında birbiriyle çiftleşerek yavru elde edilebilir.
Türler sabit olmayıp kendi içinde daha alt birimlere ayrılabilir. Eğer bir tür iki veya daha çok alt tür veya varyete gibi alt taksonlara ayrılıyorsa bu türlere Politipik tür; eğer hiçbir alttüre ayrılmıyorsa buna monotipik tür denilir. Kimi durumlarda iki tür morfolojik bakımdan tamamen birbirinden ayrılmışlardır. Morfolojik bakımdan birbirinin benzeri olmasına karşın, üreme bakımından tamamen birbirinden ayrılmışlardır. Morfolojik bakımdan birbirinin aynı olduğu halde aralarında üreme engeli olan türlere ikiz tür adı verilir.
LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
2 Mayıs 2010       Mesaj #2
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Tür, ortak özellikler taşıyan, aynı veya yakın gen havuzunda bulunan biyolojik gruptur.
Türlerin sınıflandırılmasında uluslararası ikili adlandırma sistemi benimsenmiştir. Bu sisteme göre her yeni türe Latince bir cins bir de tür adı verilir. Bu adlardan ilki tanımlanan türe akraba olan öbür türleride içeren cinsi belirtir; ikincisi yalnızca bu türe özgü bir addır. Cinsin ismi daima büyük, türün ismi ise daima küçük harflerle italik yazılır.
Sponsorlu Bağlantılar
Örneğin Mavi ladinin bilimsel adı Picea pungens tir. Böylece yeryüzünün herhangi bir yerindeki bir bilim adamı bu türün Türkiye'de bulunan Picea orientalis (doğu ladini) ile yakın akraba olduğunu kolayca anlayabilir.
Türlerin birbirinden farklı oluşunu onların kalıtsal yapısı saptar. Bunlar yapısal, biyokimyasal, fiziksel ve davranışsal ayrıcalıklar olabilir. Tüm bunlara Diagnostik özellikler denir. Birbirine yakın türler, belirli bir coğrafik bölgede birbirinden yalıtılmakta ya da çiftleşme zamanlarının farklılaşmasıyla, farklı davranışlara sahip olarak birbirinden kopmuş, fakat önceden aynı gen havuzuna sahip olan populasyonlardır. Bu yakın türler yapay koşullar altında birbiriyle çiftleşerek yavru elde edilebilir.
Türler sabit olmayıp kendi içinde daha alt birimlere ayrılabilir. Eğer bir tür iki veya daha çok alt tür veya varyete gibi alt taksonlara ayrılıyorsa bu türlere Politipik tür; eğer hiçbir alttüre ayrılmıyorsa buna monotipik tür denilir. Kimi durumlarda iki tür morfolojik bakımdan tamamen birbirinden ayrılmışlardır. Morfolojik bakımdan birbirinin benzeri olmasına karşın, üreme bakımından tamamen birbirinden ayrılmışlardır. Morfolojik bakımdan birbirinin aynı olduğu halde aralarında üreme engeli olan türlere ikiz tür adı verilir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
4 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TÜR a. Aynı cinsten nesneler ya da varlıklar bütünü içinde yer alan bir grubu, özdeş bir tipi belirleyen ortak özellik, çeşit, cins: Bu yapıt hangi türe girer? Peynir türleriniz bu kadar mı? Bu türden olaylar insanın başına sık gelmez.

—Bilş. Bilişimde kullanılan değişkenlerin alabileceği değerlerin yapısını (tam, gerçek ya da karmaşık sayılar, lojik değerler, bu aynı değerlerin dizisi vb.) tanımlayan ayırtedici nitelik.

—Biyol. Eşeyli yetişkin biçimleriyle (d1 î, <f. ...), embriyon, larva ya da yavru biçimlerinin art arda gelmesiyle, ge- notipleriyle birbirine benzeyen ve birbirlerine temas halinde yaşayan ya da yaşamış olan, doğal koşullarda yalnız ya da ilke olarak birbirleriyle çiftleşen ve yalnız kendi aralarında sonsuz biçimde döllenmeye yatkın kalan, canlı ya da fosil, bitkisel ya da hayvansal bireyler topluluğu. (Bk. ansikl. böl.)

—Bot. Tercihli tür, bazı bitki topluluklarında, başka türlerden daha sık bulunan tür

—Dilbilg. Tür adı, CİNS” ADI’nın eşanlamlısı.

—Ed. Edebiyat yapıtlarının farklı biçim ve içerikleri gözetilerek ayrıldıkları bölümlere verilen ad. (Örn. şiir türü, roman türü; divan şiirindeki naat, mersiye vb., halk şiirindeki güzelleme, taşlama gibi türler.)

—Fels. Aristoteles'te, aynı temel özelliklere sahip bir bireyler bütününü belirten ve biyolojiden alınmış olan terim. (Tür [eıcfos], cinsin bir alt bölümüdür.) || Antikçağ latin maddeci düşünürlerinin, nesnelerden yayıldığını ve algıyı yaratmak üzere duyularımızı etkilediğini varsaydıkları imge (spe- cies). || Ortaçağ filozoflarına göre, algı nesnesinin maddi yanı.

—Geom. Bir r koniğinin türü, T nın denklemi ax2+2bxy + c^+... =0 olduğuna göre, b2-ac nin işaretine bakarak koniğin biçimine ilişkin getirilen kesinlik, (b2 - ac>0 ise T bir hiperboldür.) [-> KONİK.] || Bir S yüzeyinin türü, S nin çeşitli basit eğrileri boyunca, elde edilen yüzey yine bağlantılı olacak biçimde, art arda yapılabilen bölümlere ayırmaların en büyük sayısı. (S2 küresi 0 türündendir. Başka örnekler için — MÖBİUS ŞERİDİ, SİMİT.)

—Güz. sant. Sanatçının ele aldığı konunun yapısıyla tanımlanan kategori.

—Kim. Kimyasal tür, kimyasal element ya da bileşik.

—Müz. Üç yunan ıskala tipini belirtmekte kullanılan ad: diatonik, kromatik ve sesteş. (Iskalayı oluşturan iki tetrakortun içindeki değişken seslerin bulunduğu yere bağlıdırlar.) || Müzik türü, aynı özelliği taşıyan ve icra edildikleri yere (örn. oda müziği) ya da işlevlerine göre (örn. dinsel müzik) bir öbekte toplanan biçimler bütünü. müzikteki tüller

—Ûlçbil. Aynı türden büyüklükler, boyutlu denklemleri aynı olan büyüklükler (örneğin ısı miktarı ve iş).

♦ sıf.
1. Aynı cinsten nesneler ya da varlıklar grubu içinde yer alan bir grubu, herhangi bir niteliğiyle belirginleşen bir tipi belirten bir şey için kullanılır; türlü, çeşit, cins: Her tür koşulda kullanabileceğiniz bir otomobil. Akşam için kaç tür yemek hazırladın? Bu tür şakalardan hoşlanmaz.
2. Bir tür + ad, bir şeyle bir başkası arasındaki benzerliği, yakınlığı belirtir; bir çeşit: Bone bir tür başlıktır.

—ANSİKL. Biyol. Pek çok birey arasındaki son derece büyük benzerliğe dayanan canlı tür kavramı dilde de aynı adın kullanılmasıyla belirginleşmektedir: kedi, ma- yısböceği, ısırgan, mantar vb. Türleri pek de sezgisel olmayan ölçütlere göre ayırt eden biyolojistler gene de çoğu zaman günlük dilden gelen sınıflandırmalara uymuşlardır: Yeni Gine platolarında bulunan 138 kuş türünden 137’si, AvrupalI kuşbilimcilerin geldiği sıralarda yerli dilde özel bir ad taşıyordu. Addan kolaylıkla kavrama, oradan da türe geçilir; Tanrı'nın her türü ayrı ayrı ezeli bir değişmezlik içinde yarattığını savunan bilimöncesi çağın yaradılışçı ve değişmezei görüşleri buradan kaynaklanır: “Türler, Tanrı başlangıçta ne kadar çeşitli biçimde yaratmışsa o kadar sayıdadır" (Linnö, 1738). Birçok tür birbirlerine benzeyebilir ve bu durumda onlara ortak bir cins adı verilir; bunların her birinin arkasından ayrı bir özgül ad gelir. Linnö'nin koyduğu “ikili adlandırma" budur (adlar evrensel olarak “latince" yazılır [örnek: Rana temporaria, çayır kurbağası; Lalhyrus aphaca, sarı mürdümük...]). Bu durumda türün ölçütü, art arda gelen kuşakların, Cuvier'nin dediği gibi özdeş ve benzer olmasıdır: "Tür, birbirinden ya da ortak atalardan doğmuş olan ve aralarında benzedikleri kadar onlara da benzeyen örgenli bütün yaratıkların toplamıdır.” Buffon için türün ölçütü "bireylerin kuşaktan kuşağa değişmeden devam etmesidir". Evrimcilik başlayınca görüşler değişti: Lamarck'a göre “doğa gerçekte ne sınıfları, ne takımları, ne familyaları, ne cinsleri, ne de türleri yaratmıştır, o yalnız bireyleri yaratmıştır... Cins ve tür ayrılıkları ancak arada boşluklar olduğu zaman göze çarpar ve Darwin şöyle der: “Tür terimini tamamen kullanışlılık amacıyla keyfi olarak verilmiş kabul etti.

XX. yy.'da tür tanımları çoğunlukla olumsuzluğa dayanır: "Her tür diğer türlerden üreme bakımından ayrılır” (Mayr, 1942) ve özellikle türleşme koşullarıyla, yani bir türün ortaya çıkış koşullarıyla ilgilenir dolayısıyla genetik ölçütler araştırmanın temelini oluşturur. Türler iki gruba ayrılır: türleri sürekli türleşmeden alıkoyan toplu bir gen karışımı geçirmiş, geniş dağılımlı tek tipli türler ve ayrı toplulukların amiksiyle farklı biçimde evrimleşebildiği ve farklı türlere varabildiği çok tipli türler. Çok tipliliğin son aşaması kendidöllek türlerde (özellikle bitkiler) görülür; bunlarda, sınır durumunda her soy küçük bir alttür, ya da “jordanon" (botanikçi Alexis Jorda- non'un adından) oluşturur Türün botanikte zoolojiye göre çok daha zor tanımlandığı gerçektir, özellikle bunun nedeni bitkisel çoğalma'nın önemi ve bitkiler evreninde döl veren melez poliploitler'in sıklığıdır. Fakat pek doğal olarak paleontolojide tanımlanması daha da zordur, çünkü toprak katmanları bize eksik izler, kimi zaman da yalnız parçalar halinde kalıntılar sağlar ve tek bir tip sözkonusu değilse çoğunlukla birbirine benzer çok az sayıda örnek bulunur, işte bu bakımdan G. G. Simpson, "krono-türler" ya da her biri kendi "evrimsel eğilimine” sahip filetik soylar tanımayı tercih etmektedir. (EVRİM.) Türler gerektiği zaman alttür'lere bölünür; bunlar ancak dolaylı olarak aralarında döllenebilir olabilirler (A ve B alttürleri aralarında çiftleşmezler, fakat her ikisi de C alttürü ile melezleşebilir) ve bunlar da daha az açıklıkla tanımlanmış birimler halindedir; çeşitler, ırklar, jordanonlar, kül- tivarlar, "formlar" vb. (-TÜRLEŞME.)

—Ed. Aristoteles’ten kaynaklanan "tür" kavramı, metinlerin kimin tarafından söylendiğine bağlıdır (anlatıda şair kendi adına konuşur; dramda ise şair adına kişiler konuşur) ve trajedi ile destanı, komedi ile parodiyi yukarıdan aşağıya doğru bir hiyerarşi içinde ayırt etmeye yarar. Ne var ki, bu düzen anlatı ve şiir alanlarında çeşitli değişik biçimlerin ortaya çıkmasını engellememiştir. Türlerin bu biçimde iyice belirlenmesi, traji-komedi gibi karma türlerin de tanımlanmasını kolaylaştırmıştır. Formes Simples (Basit biçimler) [1972] adlı yapıtında Andrö Jolles, folklordan hareket ederek türleri bir düzen içinde ele almıştır. Folklor alanında vardığı sonuçlar folklordışı edebiyat için de geçerli sayılabilir: bir türü belirlemek için idealist-gerçekçi hiyerarşinin yanı sıra, söylemi ileti- şimsel durumu bakımından tanımlayan ve önermeye, sorguya, suskunluğa, buyruğa, seçime göre yapılan bir sınıflandırma yer alır. Bu arada bildiğimiz türlerin birtakım alttürlere ayrıldıklarını da göz ardı etmemek gerekir: polis romanı, serüven romanı vb. Edebiyat kuramında tür, eleştirel bir imgelem düzenini ortaya çıkarmak için gerekli bir araç ve edebiyat felsefesinin odak noktasıdır. Tartışma konusu, türün içeriğine göre mi, yoksa anlatım biçimine göre mi belirleneceğidir. Günümüzde genellikle türleri ikiye ayırma eğilimi vardır: bir yanda lirik yapıtlar, yani birinci tekil kişinin ağzından yazılanlar (bu biçimde yazılan bir roman da olsa lirik bir yrâpıt sayılır), öte yandaysa, anlatılanın kimin tarafından söylendiğini belirtmeyen kurgu yapıtları (anlatılar, dramlar vb.) vardır.

—Ormanc. Orman ağaçları yayvan yapraklı ve çıralı ya da reçineli türler; kışın yapraklarını döken ve yapraklarını dökmeyen (yeşil) türler; gölge seven ve ışık seven türler; esas türler ve ikincil türler; toplu türler ve dağınık türler; egemen türler ve önemsiz türler vb. diye gruplara ayrılırlar.
Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

14 Şubat 2019 / Ziyaretçi Cevaplanmış
3 Şubat 2011 / Misafir Soru-Cevap
29 Ekim 2011 / BiriXs Taslak Konular
8 Ocak 2013 / Misafir Soru-Cevap
4 Eylül 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük