Arama

İnsan vücudu hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 26 Ocak 2015 Gösterim: 43.166 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Haziran 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
insan vücudunda et varmıdır acele cevap
EN İYİ CEVABI DiSs-eR verdi
İnsan vücudu, fiziksel ve kimyasal yapılardan oluşan bir sistemler bütünüdür. Vücut, insan sağlığının maddesel parçasıdır; insan varlığının korunması ve soyun sürekliliği için birbiriyle uyumlu bir biçimde çalışan öğelerden oluşmuştur.

Sponsorlu Bağlantılar
İnsan vücudunun ana birimi hücredir. Hücreler ve hücreler arası maddeler birleşerek dokuları oluşturur. Dokular, biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirir. İnsan vücudundaki temel sistemler; hareket, sinir, solunum, dolaşım ve sindirim sistemleri olarak sıralanabilir. Bu sistemler duygu, hareket ve beslenme gereksinimlerini yerine getirirler. İnsan vücudunun olağan büyüme ve gelişmesi sistemlerin ve sistemleri oluşturan her organın görevini yerine getirmesine bağlıdır.

İnsan vücudunda 100 trilyon kadar hücre bulunur. Bu hücrelerden 50 milyonu her saniye yenilenir.

Vücudumuzda yaklaşık olarak 207 kemik vardır. Bebeklerde kemik sayısı ise yetişkinlerden fazladır. Bir bebek yaklaşık 270 kemikle doğar.

Vücudumuzun yaklaşık % 60'ı sudur. Erişkin bir insanın ortalama 70 kg olduğu kabul edilirse, vücuttaki toplam su miktarı yaklaşık 42 litre kadardır.

Kalp 1 dakikada vücudumuzdaki kanın tamamını devirdaim eder.

Vücudumuzda birbirinden farklı tam 200 çeşit hücre vardır.

İnsan vücudundaki bütün kasların sayısı yaklaşık 640 kadardır.

Vücuttaki bütün kasların bir günde yaptığı toplam iş yaklaşık olarak bir vincin 6 tonluk ağırlığı 50 m yükseğe kaldırmasına eşdeğerdir.

Kas, vücutta bulunan, gelişmekte olan asıl hücreciklerin mezodermal tabakalarından oluşan, büzülebilen bir dokudur. Vücuttaki görevi güç oluşumu ve dış veya iç arası) hareket sağlamaktır.Bunun yanında kollarımızdaki kaslar gibi bir çok kas zıt yönde ilerler.

Kas hareketlerinin büyük çoğunluğu bilinç dışında gerçekleşir ve yaşam için gerekli fonksiyonların gerçekleşmesi için büyük önem taşımaktadır (kalbin kasılarak kan pompalaması gibi). Gönüllü kas hareketleri vücüdun hareket etmesi için kullanılır.

Kaslar, çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere üçe ayrılır. Çizgili kaslar, isteğimiz doğrultusunda çalışan kaslardır. Düz kaslar isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası da bir çizgili kas olmasına rağmen, isteğimiz dışında çalıştığı için, kalp kası adı verilmiştir. Kasların faydaları şunlardır.
1 iskeletle birlikte vücudumuza şekil verir.
2 kemiklere destek görevi yapar.
3 iskeleti oluşturan kemik ve eklemleri hareket ettirir.
4 bu hareketlilik vücudumuzun hareketini sağlar

Kasların Ortak Özellikleri Kasların 5 çeşit özelliği vardır:

1. Uyarılabilme: Kaslar, her canlı kitle gibi, kendilerine yapılan bir uyarıya cevap verme özelliğine sahiptir. Kasların bu uyarıya cevabı: "Kasılma" şeklindedir.

2. İletebilme: Kaslar, doğal koşullarda, kas-sinir-kas arasındaki uyarıyı "Snaps" yolu ile yani sinir sistemi yolu ile iletebilme özelliğine sahiptir.

3. Kasılabilme: Kasların, kendilerine yapılan uyarılara cevabı kasılma şeklinde olur. Beş çeşit kasılma tipi vardır.

İzometrik Kasılma: Uzunluğu sabit kalan, fakat gerimi artan, statik bir kasılma şeklindedir. Bütün tabii kasılmaların başlangıcını izometrik kasılmalar oluşturur.

Konsantrik Kasılma: Kasın gerimi aynı kalırken, boyu kısalır. Yani, kısalarak meydana gelen dinamik bir kasılma türüdür. Vücut geliştirme çalışmasında bu tip kasılmalar çok iyi bir örnektir. Bu kasılmaya aynı zamanda "İzotonik kasılma" da denir. Genellikle insanın kassal aktiviteleri, izometrik ve izotonik kasılmaların birbiri ardına yapılmasından veya her ikisinin beraberce uygulanmasından oluşur. İzometrik ve İzotonik kasılmaların beraberce olması, yani kasın her geriminin hem de uzunluğunun değişmesine de "Oksotonik Kasılma" denir

Eksantrik Kasılma: Dinamik bir kasılma türüdür. Kasın gerimi artarken, boyu uzar, yani konsantrik kasılmanın aksine, uzayarak meydana gelen, bir kasılmadır.

İzokinetik Kasılma: Sportif aktivitelerde uygulanan yeni bir kasılma şeklidir. Bir egzersizin tümünde, sabit hızda, maksimal ölçüde yapılan bir kasılma şeklidir.

Tetanik Kasılma: Bu kasılma, tek kasılmaya oranla 4 misli daha kuvvetli, uzun süreli ve daha ekonomik kasılma şekli olup, daha fazla iş görür. İstemli hareketlerimiz genellikle devamlı, yani tetanik kasılmalar şeklindedir. Kasa gelen ve tek bir uyaranın oluşturduğu kasılma bitmeden arka arkaya sık sık uyaranlar verilirse, kas gevşemeye vakit bulamaz ve devamlı bir kasılma gösterir. Tetanik kasılmanın meydana geldiği en düşük uyaran frekansına "Kritik Frekans" adı verilir.

4. Elastik Olma: Kası istirahat uzunluğundan daha öteye gerip, uzatırsak bir direnç ile karşılaşırız. Bunu yapan, yani kası geren ve uzatan kuvvet kesildiği zaman, kas yine istirahat uzunluğuna döner. Bu aksın "Elastik olma" özelliğidir.

5. Viskoz Kitle Olma: Kaslar, şeklini değiştirmek isteyen kuvvetlere karşı iç sürtünmeler nedeni ile bir direnç gösterirler. Kendilerine tatbik edilen kuvvet ile kasın direnmesi arasındaki denge hemen değil, ancak bir zaman sonra meydana gelir. Bu durum kasların "Viskozite" özelliğidir. Kas, yaptığımız bir hareket veya egzersiz neticesinde uzatılacak olursa, bu hareketin oluşturacağı uzunluğa hemen erişmeyip, uzamanın son kısmı yavaş yavaş meydana gelir. Diğer taraftan, hareket bitince normal uzunluğuna hemen dönmez. Kasın viskozite özelliği onun bir çeşit korunma mekanizmasıdır. Bunu, kapıların çarpmasını önleyen ve yavaş kapanmasını sağlayan yay mekanizmasına benzetebiliriz. Kaslarda bu özellik olmasa idi, ani ve şiddetli kasılmalarda, kas ve kemit bütünlüğü tehlikeye girer ve kopmalar olurdu. Viskoz özellik bir çeşit frenleme görevi yapmaktadır.

Normal yapıya sahip bir insanda, vücudun yüzde altmış dördünü su teşkil eder. Bunu şöyle ifade edelim. Yetmiş kilo ağırlığındaki bir insanın vücudunda tam 45 kilo su vardır. Bunu yüzde yirmi ile, yani 14 kilo ile Albümin takip eder. Daha sonra,yüzde on’la yağlar gelir. Yetmiş kilogelen bir insanda, yedi kilo yağ vardır.Oysa,biz vücudumuzda yağın daha çok bulunduğunu sanırız. Madensel tuzların miktarı yüzde beşi geçmez. Karbonhidratlar ise ağırlığımızın yüzde biri kadardır.

ve sonuç olarak normal bir insan da et-yağ-kemik vardır. et yoksa iskeletsindir, et yok diyorsan da zaten vejeteryansindir. :)


Kaynak 1

Kaynak 2

Kaynak 3
DiSs-eR - avatarı
DiSs-eR
Ziyaretçi
12 Haziran 2010       Mesaj #2
DiSs-eR - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İnsan vücudu, fiziksel ve kimyasal yapılardan oluşan bir sistemler bütünüdür. Vücut, insan sağlığının maddesel parçasıdır; insan varlığının korunması ve soyun sürekliliği için birbiriyle uyumlu bir biçimde çalışan öğelerden oluşmuştur.

Sponsorlu Bağlantılar
İnsan vücudunun ana birimi hücredir. Hücreler ve hücreler arası maddeler birleşerek dokuları oluşturur. Dokular, biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirir. İnsan vücudundaki temel sistemler; hareket, sinir, solunum, dolaşım ve sindirim sistemleri olarak sıralanabilir. Bu sistemler duygu, hareket ve beslenme gereksinimlerini yerine getirirler. İnsan vücudunun olağan büyüme ve gelişmesi sistemlerin ve sistemleri oluşturan her organın görevini yerine getirmesine bağlıdır.

İnsan vücudunda 100 trilyon kadar hücre bulunur. Bu hücrelerden 50 milyonu her saniye yenilenir.

Vücudumuzda yaklaşık olarak 207 kemik vardır. Bebeklerde kemik sayısı ise yetişkinlerden fazladır. Bir bebek yaklaşık 270 kemikle doğar.

Vücudumuzun yaklaşık % 60'ı sudur. Erişkin bir insanın ortalama 70 kg olduğu kabul edilirse, vücuttaki toplam su miktarı yaklaşık 42 litre kadardır.

Kalp 1 dakikada vücudumuzdaki kanın tamamını devirdaim eder.

Vücudumuzda birbirinden farklı tam 200 çeşit hücre vardır.

İnsan vücudundaki bütün kasların sayısı yaklaşık 640 kadardır.

Vücuttaki bütün kasların bir günde yaptığı toplam iş yaklaşık olarak bir vincin 6 tonluk ağırlığı 50 m yükseğe kaldırmasına eşdeğerdir.

Kas, vücutta bulunan, gelişmekte olan asıl hücreciklerin mezodermal tabakalarından oluşan, büzülebilen bir dokudur. Vücuttaki görevi güç oluşumu ve dış veya iç arası) hareket sağlamaktır.Bunun yanında kollarımızdaki kaslar gibi bir çok kas zıt yönde ilerler.

Kas hareketlerinin büyük çoğunluğu bilinç dışında gerçekleşir ve yaşam için gerekli fonksiyonların gerçekleşmesi için büyük önem taşımaktadır (kalbin kasılarak kan pompalaması gibi). Gönüllü kas hareketleri vücüdun hareket etmesi için kullanılır.

Kaslar, çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere üçe ayrılır. Çizgili kaslar, isteğimiz doğrultusunda çalışan kaslardır. Düz kaslar isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası da bir çizgili kas olmasına rağmen, isteğimiz dışında çalıştığı için, kalp kası adı verilmiştir. Kasların faydaları şunlardır.
1 iskeletle birlikte vücudumuza şekil verir.
2 kemiklere destek görevi yapar.
3 iskeleti oluşturan kemik ve eklemleri hareket ettirir.
4 bu hareketlilik vücudumuzun hareketini sağlar

Kasların Ortak Özellikleri Kasların 5 çeşit özelliği vardır:

1. Uyarılabilme: Kaslar, her canlı kitle gibi, kendilerine yapılan bir uyarıya cevap verme özelliğine sahiptir. Kasların bu uyarıya cevabı: "Kasılma" şeklindedir.

2. İletebilme: Kaslar, doğal koşullarda, kas-sinir-kas arasındaki uyarıyı "Snaps" yolu ile yani sinir sistemi yolu ile iletebilme özelliğine sahiptir.

3. Kasılabilme: Kasların, kendilerine yapılan uyarılara cevabı kasılma şeklinde olur. Beş çeşit kasılma tipi vardır.

İzometrik Kasılma: Uzunluğu sabit kalan, fakat gerimi artan, statik bir kasılma şeklindedir. Bütün tabii kasılmaların başlangıcını izometrik kasılmalar oluşturur.

Konsantrik Kasılma: Kasın gerimi aynı kalırken, boyu kısalır. Yani, kısalarak meydana gelen dinamik bir kasılma türüdür. Vücut geliştirme çalışmasında bu tip kasılmalar çok iyi bir örnektir. Bu kasılmaya aynı zamanda "İzotonik kasılma" da denir. Genellikle insanın kassal aktiviteleri, izometrik ve izotonik kasılmaların birbiri ardına yapılmasından veya her ikisinin beraberce uygulanmasından oluşur. İzometrik ve İzotonik kasılmaların beraberce olması, yani kasın her geriminin hem de uzunluğunun değişmesine de "Oksotonik Kasılma" denir

Eksantrik Kasılma: Dinamik bir kasılma türüdür. Kasın gerimi artarken, boyu uzar, yani konsantrik kasılmanın aksine, uzayarak meydana gelen, bir kasılmadır.

İzokinetik Kasılma: Sportif aktivitelerde uygulanan yeni bir kasılma şeklidir. Bir egzersizin tümünde, sabit hızda, maksimal ölçüde yapılan bir kasılma şeklidir.

Tetanik Kasılma: Bu kasılma, tek kasılmaya oranla 4 misli daha kuvvetli, uzun süreli ve daha ekonomik kasılma şekli olup, daha fazla iş görür. İstemli hareketlerimiz genellikle devamlı, yani tetanik kasılmalar şeklindedir. Kasa gelen ve tek bir uyaranın oluşturduğu kasılma bitmeden arka arkaya sık sık uyaranlar verilirse, kas gevşemeye vakit bulamaz ve devamlı bir kasılma gösterir. Tetanik kasılmanın meydana geldiği en düşük uyaran frekansına "Kritik Frekans" adı verilir.

4. Elastik Olma: Kası istirahat uzunluğundan daha öteye gerip, uzatırsak bir direnç ile karşılaşırız. Bunu yapan, yani kası geren ve uzatan kuvvet kesildiği zaman, kas yine istirahat uzunluğuna döner. Bu aksın "Elastik olma" özelliğidir.

5. Viskoz Kitle Olma: Kaslar, şeklini değiştirmek isteyen kuvvetlere karşı iç sürtünmeler nedeni ile bir direnç gösterirler. Kendilerine tatbik edilen kuvvet ile kasın direnmesi arasındaki denge hemen değil, ancak bir zaman sonra meydana gelir. Bu durum kasların "Viskozite" özelliğidir. Kas, yaptığımız bir hareket veya egzersiz neticesinde uzatılacak olursa, bu hareketin oluşturacağı uzunluğa hemen erişmeyip, uzamanın son kısmı yavaş yavaş meydana gelir. Diğer taraftan, hareket bitince normal uzunluğuna hemen dönmez. Kasın viskozite özelliği onun bir çeşit korunma mekanizmasıdır. Bunu, kapıların çarpmasını önleyen ve yavaş kapanmasını sağlayan yay mekanizmasına benzetebiliriz. Kaslarda bu özellik olmasa idi, ani ve şiddetli kasılmalarda, kas ve kemit bütünlüğü tehlikeye girer ve kopmalar olurdu. Viskoz özellik bir çeşit frenleme görevi yapmaktadır.

Normal yapıya sahip bir insanda, vücudun yüzde altmış dördünü su teşkil eder. Bunu şöyle ifade edelim. Yetmiş kilo ağırlığındaki bir insanın vücudunda tam 45 kilo su vardır. Bunu yüzde yirmi ile, yani 14 kilo ile Albümin takip eder. Daha sonra,yüzde on’la yağlar gelir. Yetmiş kilogelen bir insanda, yedi kilo yağ vardır.Oysa,biz vücudumuzda yağın daha çok bulunduğunu sanırız. Madensel tuzların miktarı yüzde beşi geçmez. Karbonhidratlar ise ağırlığımızın yüzde biri kadardır.

ve sonuç olarak normal bir insan da et-yağ-kemik vardır. et yoksa iskeletsindir, et yok diyorsan da zaten vejeteryansindir. Msn Happy


Kaynak 1

Kaynak 2

Kaynak 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
nolur acil 17 şubata kadar yetişmesi lazım mümkünse bir tane resimde koyar mısın ?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ekim 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

insan vucudunda et varmi ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum


yokdur kardeşim insan kas ve yağ vardır et yokdur
disi azrail - avatarı
disi azrail
Ziyaretçi
28 Ekim 2012       Mesaj #5
disi azrail - avatarı
Ziyaretçi
Bir Insan vucundunda et yoktur sadece 3 gram cenede vardir. Geneli kas, yag ve kemikten olusmaktadir..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Aralık 2012       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
insan vucudunda kaç kg et vardır
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2012       Mesaj #7
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
İnsan Vücudu, çeşitli kimyasal ve fiziksel olaylarla canlılığını sürdüren sistemler ve bu sistemleri meydana getiren organ ve dokulardan oluşan canlı bir organizmadır.
Vücudumuzdaki bütün organ ve sistemler bir uyum içerisinde çalışır ve insan vücudunun canlı ve sağlıklı kalması için görev yaparlar. Bütün organlar; kan damarları ve sinirlerle birbirlerine bağlıdır. Bu nedenle, insan vücudunu meydana getiren organ, sistem ya da dokularda meydana gelen her hangi bir sorun bütün vucudu etkileyebilir.
İnsan vücudunun temel yapı birimi hücredir ve yetişkin bir insanda yaklaşık olarak 100 trilyon hücre vardır. Hücreler, oluşturdukları dokuya göre farklı özellikler gösterebilirler. Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alakaları olan aynı kökten gelen hücreler topluluğudur. Dokular da biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirmektedir.
İşte, vücudumuzun sağlıklı ve olağan bir büyüme ve gelişme gösterebilmesi, vücudumuzdaki sistemler veorganlarımız görevlerini eksiksiz olarak yerine getirirlerse mümkün olabilir.
Vücudumuzdaki sistemler ve başlıca görevleri: İskelet sistemi ve kaslar vücudun hareket sistemini oluşturur. İskelet sistemi, vücudu birbirine bağlayarak ayakta tutar. Kaslar da vücudun hareket etmesini sağlar. Solunum sistemi, hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijeni alıp, karbondioksit gibi zararlı gazları da vücuttan uzaklaştırmakla görevlidir. Sindirim sistemi, almış olduğumuz besin maddelerinden ihtiyacımız olanları ayıklayarak kullanılabilir halde dolaşım sistemine verir. Dolaşım sistemi de hücrelerin gereksinim duyduğu besin maddelerini ve oksijeni hücrelere taşır. Artıkları da hücrelerden alıp boşaltım sistemine ulaştırır. Boşaltım sistemi, artık ve zehirli maddeleri vücudumuzdan uzaklaştırmakla görevlidir.
Vücudumuzdaki Sistemler

İnsan Vücudundaki Sistemler, fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleridir.
Mükemmel bir organizma olan insan vücudunda, vücudun yaşamsal faaliyetlerini sağlıklı ve yeterli seviyede devam ettirebilmesi için bütün organların sağlıklı olarak çalışması gerekir. Organların sağlıklı ve birbirleriyle uyumlu hareket etmeleri sistemlerin sağlıklı olmasını, vücudumuzdaki sistemlerin sağlıklı çalışması da bütün vücudumuzun sağlıklı olmasını sağlar.
Organ Nedir? Canlı bir vücuttaki dokuların bir araya gelerek anatomik ve işlevsel bir bütün oluşturduğu, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş vücut bölümüne organ denir.
Organlarımız; iç organları, duyu organları gibi de gruplandırılabilir.
İnsan vücudunda pek çok organ görev alır. Bu organları görevlerine ve bulundukları sistemlere göre sınıflandıracak olursak:
İç Organlarımız: Soluk borusu, yemek borusu, akciğerler, kalp, mide, karaciğer, safra kesesi, oniki parmak bağırsağı, pankreas, ince bağırsak, kalın bağırsak, rektum, dalak, böbrek, apandisit.
Sindirim Organları: Temel sindirim sistemi organları, sırasıyla, ağız, yutak, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsağı, ince bağırsak ve kalın bağırsak olarak sayılabilir. Sindirim sistemine yardımcı organlar ise karaciğer ve pankreastır.
Üreme Organları: Kadın ve erkekte üreme organları birbirinden farklıdır. Erkek üreme organları; penis, testisler ve prostat (erbezi)'tan oluşur. Kadın üreme organları ise; vajina, rahim ve yumurtalıklardır.
Boşaltım Organları: Boşaltım sisteminde görev alan temel organlar böbrekler, üreterler ve idrar kesesidir.
Solunum Organları: Ağız, burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğer solunum sistemini meydana getiren organlardır.
Dolaşım Organları: Kalp ve kan damarları dolaşım sistemini meydana getirir.
Duyu Organları: Göz, kulak, burun, dil ve deri duyu organlarımızdır.
Son düzenleyen Safi; 11 Nisan 2016 21:50
RealEsra27 - avatarı
RealEsra27
Ziyaretçi
19 Ekim 2013       Mesaj #8
RealEsra27 - avatarı
Ziyaretçi
İnsan Vücudu Hakkında İlginç Bilgiler


organlarimiz
Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.
Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan damarlarımıza pompalamıştır.
Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik 25 Wattlık bir lambayı dakikalarca yakabilir.
Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.
O kadar çok karbon taşırız ki bunları bîr araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz. 2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu muz mağnezyumumuz, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.
Vücudumuz hakkında sizi şaşırtacak 16 olağanüstü gerçek:
1. Dil izi: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.
2. Döküntü: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor.
3. Kemik sayısı: Yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor. Doğduğumuzda yaklaşık 270 kemiğe sahip oluyoruz, ancak gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiriyle kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 206 kemiğimiz kalıyor.
4. Yeni mide: Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilendiğini biliyor muydunuz? Eğer yenilenmeseydi, midenizdeki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler, aynı zamanda midemize de zarar verecekti.
5. Koku hatırlama: Burnumuz köpekler kadar hassas değildir, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir.
6. Uzun bağırsaklar: İnce bağırsağın uzunluğu yetişkin bir insanın boyunun yaklaşık 4 katı uzunluğundadır. Eğer geriye doğru katlanmasaydı, 5-6 metrelik uzunluğu karın boşluğuna sığmazdı.
7. Bakteri: Bu cilt için gereklidir. İnsan vücudunda cildin her santimetre karesinde yaklaşık 32 milyon bakteri yaşıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu zararsız.
8. Vücut kokusunun kaynağı: Koltuk altı gibi, kokan ayakların kaynağı terdir. İnsanlar ayaklarından da terler. Bir çift ayak 500 bin ter bezine sahiptir ve günde yarım litre ter oluşturabilir.
9. Hapşırma hızı: Hapşırık havada saatte 161 km hızla gidebiliyor. Bu nedenle hapşırınca burnunuzu ve ağzınızı mutlaka bir mendille kapatmalı, fakat hapşırığınızı tutmaya çalışmamalısınız.
10. Kan aralığı: Eritrosit olarak bilinen kan hücreleri bikonkav (iki yanı çukur) diskler şeklindedir. Kan uzun bir yolda seyahat eder. İnsan vücudunda yaklaşık 96 bin 560 km kan damarı bulunuyor. Çok çalışkan olan kalp her gün damarların içine 7 bin 571 litre kan pompalıyor.
11. Tükürük miktarı: Tükürüğünüzün içinde yüzmek istemeyebilirsiniz, fakat biriktirseydiniz bunu yapabilirdiniz. Çünkü, bir ömür boyunca insan 25 bin litre tükürük üretiyor. Bu miktar 2 yüzme havuzunu doldurmaya yeter.
12. Horlama sesi: 60'lı yaşlarda, erkeklerin yüzde 60'ı ve kadınların yüzde 40'ı horluyor. Horlama ortalama 60 desibelken, horlama seviyesi bazı kişilerde 80 desibelin üzerine çıkabiliyor. 80 desibel seviyesindeki ses havalı matkabın çıkardığı ses kadar yüksektir. 85 desibelin üzerindeki sesler insan kulağına zarar verdiği saptanmıştır.
13. Saç rengi ve sayısı: Sarışınlar daha eğlenceli olabilir ya da olmayabilir, ancak sarışınlar kesinlikle daha fazla saça sahipler. Saç rengi saçımızın ne kadar sık olduğunu belirlememize yardımcı oluyor. Buna göre sarışınlar en üst sırada yer alıyor. Bir insanda ortalama 100 bin saç kılı bulunurken, sarışınlarda bu sayı ortalama 146 bin. Siyah saçlı insanlar yaklaşık 110 bin saç kılına sahip, kahverengi saçlı insanlarda ise 100 bin saç kılı bulunuyor. Kızıl saçlı insanların ise saç kılı daha az yaklaşık 86 bin kadar.
14. Tırnak gelişimi: Eğer el tırnaklarınızı ayak tırnaklarınızdan daha sık kesiyorsanız, bu doğaldır. El tırnaklarımız daha çok kullanıldığı için daha hızlı uzuyorlar. Elimizin tırnakları 0,5 - 0,6 mm hızla uzar. Yani kesilmezlerse yılda 2,5 - 3,0 santimetre uzunluğa ulaşabilirler. Ayak tırnaklarının uzama hızı bunun dörtte biri kadardır. En hızlı uzayan tırnak orta parmağın tırnağıdır.
15. Baş ağırlığı: Bebekler doğduklarında başlarını tutamazlar. İnsan başı doğduğunda vücudumuzun toplam uzunluğunun dörtte biri kadardır. Fakat, yetişkin olduğumuzda bu oran toplam uzunluğumuzun 8'de birine ulaşır.
16. Uyku ihtiyacı: Eğer iyi bir gece uykusu için öldüğünüzü söylerseniz, tam anlamıyla bunu kastediyorsunus. Haftalarca bir şey yemezseniz ölmezsiniz, fakat 11 günden sonra uykusuzluğa dayanamaz, sonsuza kadar uyup kalırsınız...
hasan12345 - avatarı
hasan12345
Ziyaretçi
26 Ocak 2015       Mesaj #9
hasan12345 - avatarı
Ziyaretçi
İnsan vücüdunda et varmıdır

Benzer Konular

23 Kasım 2014 / Seslerimiz Tıp Bilimleri
30 Eylül 2012 / ziyaretçi Soru-Cevap
15 Nisan 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Haziran 2012 / liseson Soru-Cevap
7 Mart 2011 / Misafir Soru-Cevap