Arama

Bedri Rahmi Eyüboğlu kimdir, hayatı ve eserleri hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 17 Nisan 2018 Gösterim: 7.321 Cevap: 1
GÜZEL CANSEL - avatarı
GÜZEL CANSEL
Ziyaretçi
29 Kasım 2010       Mesaj #1
GÜZEL CANSEL - avatarı
Ziyaretçi
Bedri Rahmi Eyüboğlu kimdir, hayatı ve eserleri hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI Safi verdi

Bedri Rahmi Eyuboğlu


66432d1523970300 bedri rahmi eyuboglu berdirahmieyuboglu1

Sponsorlu Bağlantılar
(d. 1913, Görele, Trabzon - ö. 21 Eylül 1975, İstanbul),
geleneksel süsleme sanatıyla halk sanatının zengin motiflerinden yola çıkarak özgün bir yoruma ulaşan ressam ve şair.

Yazar Sabahattin Eyuboğlu’nun kardeşi, ressam Eren Eyuboğlu’nun kocasıdır.
Ortaöğrenimini Trabzon Lisesi’nde yaptı. Öğrencilik yıllarında resim öğretmeni Zeki Kocamemi’nin ilgisiyle resme yöneldi. 1929’da İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nün hazırlık sınıfına girdi, Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı’ nın öğrencisi oldu. 1931’de diplomasını almadan Akademi’den ayrılarak Fransa’ya gitti. Önce bir süre Dijon’da, sonra da Lyon’daki çeşitli özel atölyelerde çalıştı. 1932’de Paris’e geçti, bir ay kadar Andre Lhote’un atölyesinde çalıştı. 1933’te Londra’ya gitti, aynı yılın sonlarında Türkiye’ye döndü. 1934’te yurt dışında ve Türkiye’de gerçekleştirdiği 30 resmi ile D Grubu’nun sergisine katıldı. 1936’da daha önce yarım bıraktığı Güzel Sanatlar Akademisi’nin diploma sınavına girdi, “Hamam” adlı resmiyle birinci olarak diploma aldı. Aynı yılın sonlarında Akademi’nin Resim Bölümü’ne Leopold Levy’nin asistanı olarak atandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin yurt gezisi programı kapsamında 1938’de Edirne’ye, 1942’de Çorum’a gitti. Daha sonra Ses dergisinde sanat ve estetik konularında düzenli yazılar yazdı. Şiir yazmaya lise yıllarında başlamıştı. İlk ürünleri 1932’den sonra Varlık, Yeditepe, Ses, İnsan gibi dergilerde çıktı. 1941’de Yaradana Mektuplarda. başlayarak Karadut (1948), Tuz(1952), Üçü Birden (1953), Dördü Birden (1956), Karadut 69 (1969), Dol Karabakır Dol (1974, bütün şiirleri) gibi birçok şiir kitabı yayımladı. Şiirlerinde de resim çalışmalarına paralel bir anlayışla halk edebiyatının zengin motiflerinden esinlendi. 1939’daki 1. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde Arif Kaptan’la üçüncülük ödülünü paylaştı. 1942’de aynı sergide ikincilik, 1969’da Sâo Paulo Bienali’nde onur, 1972’deki 33. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde birincilik ödüllerini kazandı.

Bedri Rahmi Eyuboğlu öğrencilik yıllarında van Gogh’un renk ve biçim anlayışının etkisi altında kalmıştı. Fransa’da bulunduğu yıllarda ve Türkiye’ye döndükten sonra, o dönemde egemen olan kübist ve yapımcı akımlardan etkilenmedi, Duffy ve Matisse’in anlayışlarını kendisine daha yakın buldu. Türk halk sanatlarıyla Osm anlı sanatına bilinçli yönelişi bu yıllara rastlar. Özellikle Çorum’da inceleme fırsatını bulduğu geleneksel halk kültürü, bundan sonraki çalışmaları üzerinde etkili oldu. 1943’ten sonra bir süre renkçi anlayışta manzaralar, 1945- 47 arasında da “Mari’nin Portresi”, “Alis I” ve “Alis II” gibi bir dizi portre gerçekleştirdi. 1950’den sonra Türk süsleme ve Anadolu halk sanatlarından yola çıkarak kübizm etkili geometrik yarı soyut bir anlayışa yöneldi. 1950’deki Paris gezisinde Dekoratif Sanatlar Müzesi’ndeki zengin halk sanatı örneklerinden büyük ölçüde etkilendi ve dönüşünde yazma sanatına ağırlık verdi. Bu çalışmalarında halk sanatından esinlenerek, figürleri ritmik çizgilerle kaligrafik bir düzen içinde kullandı. 1950-52 arasında Bizans mozaikleriyle ilgilendi. “Mürşid’in Evi” (1950), “Güzel İstanbul” (1951) gibi guvaşla yaptığı resimlerle elek baskılarında bu tekniğe benzeyen bir çalışma uyguladı. 1961’de yaptığı bir ABD gezisinden sonra bir süre zengin renklere, soyut biçimlere yöneldi. 1970’lerdeyse yeniden eski konularına dönerek toplumsal içeriği ağır basan resimler gerçekleştirdi.

BAKINIZ Bedri Rahmi Eyüboğlu
Son düzenleyen Safi; 17 Nisan 2018 13:54
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Nisan 2018       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Bedri Rahmi Eyuboğlu


66432d1523970300 bedri rahmi eyuboglu berdirahmieyuboglu1

Sponsorlu Bağlantılar
(d. 1913, Görele, Trabzon - ö. 21 Eylül 1975, İstanbul),
geleneksel süsleme sanatıyla halk sanatının zengin motiflerinden yola çıkarak özgün bir yoruma ulaşan ressam ve şair.

Yazar Sabahattin Eyuboğlu’nun kardeşi, ressam Eren Eyuboğlu’nun kocasıdır.
Ortaöğrenimini Trabzon Lisesi’nde yaptı. Öğrencilik yıllarında resim öğretmeni Zeki Kocamemi’nin ilgisiyle resme yöneldi. 1929’da İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nün hazırlık sınıfına girdi, Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı’ nın öğrencisi oldu. 1931’de diplomasını almadan Akademi’den ayrılarak Fransa’ya gitti. Önce bir süre Dijon’da, sonra da Lyon’daki çeşitli özel atölyelerde çalıştı. 1932’de Paris’e geçti, bir ay kadar Andre Lhote’un atölyesinde çalıştı. 1933’te Londra’ya gitti, aynı yılın sonlarında Türkiye’ye döndü. 1934’te yurt dışında ve Türkiye’de gerçekleştirdiği 30 resmi ile D Grubu’nun sergisine katıldı. 1936’da daha önce yarım bıraktığı Güzel Sanatlar Akademisi’nin diploma sınavına girdi, “Hamam” adlı resmiyle birinci olarak diploma aldı. Aynı yılın sonlarında Akademi’nin Resim Bölümü’ne Leopold Levy’nin asistanı olarak atandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin yurt gezisi programı kapsamında 1938’de Edirne’ye, 1942’de Çorum’a gitti. Daha sonra Ses dergisinde sanat ve estetik konularında düzenli yazılar yazdı. Şiir yazmaya lise yıllarında başlamıştı. İlk ürünleri 1932’den sonra Varlık, Yeditepe, Ses, İnsan gibi dergilerde çıktı. 1941’de Yaradana Mektuplarda. başlayarak Karadut (1948), Tuz(1952), Üçü Birden (1953), Dördü Birden (1956), Karadut 69 (1969), Dol Karabakır Dol (1974, bütün şiirleri) gibi birçok şiir kitabı yayımladı. Şiirlerinde de resim çalışmalarına paralel bir anlayışla halk edebiyatının zengin motiflerinden esinlendi. 1939’daki 1. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde Arif Kaptan’la üçüncülük ödülünü paylaştı. 1942’de aynı sergide ikincilik, 1969’da Sâo Paulo Bienali’nde onur, 1972’deki 33. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde birincilik ödüllerini kazandı.

Bedri Rahmi Eyuboğlu öğrencilik yıllarında van Gogh’un renk ve biçim anlayışının etkisi altında kalmıştı. Fransa’da bulunduğu yıllarda ve Türkiye’ye döndükten sonra, o dönemde egemen olan kübist ve yapımcı akımlardan etkilenmedi, Duffy ve Matisse’in anlayışlarını kendisine daha yakın buldu. Türk halk sanatlarıyla Osm anlı sanatına bilinçli yönelişi bu yıllara rastlar. Özellikle Çorum’da inceleme fırsatını bulduğu geleneksel halk kültürü, bundan sonraki çalışmaları üzerinde etkili oldu. 1943’ten sonra bir süre renkçi anlayışta manzaralar, 1945- 47 arasında da “Mari’nin Portresi”, “Alis I” ve “Alis II” gibi bir dizi portre gerçekleştirdi. 1950’den sonra Türk süsleme ve Anadolu halk sanatlarından yola çıkarak kübizm etkili geometrik yarı soyut bir anlayışa yöneldi. 1950’deki Paris gezisinde Dekoratif Sanatlar Müzesi’ndeki zengin halk sanatı örneklerinden büyük ölçüde etkilendi ve dönüşünde yazma sanatına ağırlık verdi. Bu çalışmalarında halk sanatından esinlenerek, figürleri ritmik çizgilerle kaligrafik bir düzen içinde kullandı. 1950-52 arasında Bizans mozaikleriyle ilgilendi. “Mürşid’in Evi” (1950), “Güzel İstanbul” (1951) gibi guvaşla yaptığı resimlerle elek baskılarında bu tekniğe benzeyen bir çalışma uyguladı. 1961’de yaptığı bir ABD gezisinden sonra bir süre zengin renklere, soyut biçimlere yöneldi. 1970’lerdeyse yeniden eski konularına dönerek toplumsal içeriği ağır basan resimler gerçekleştirdi.

BAKINIZ Bedri Rahmi Eyüboğlu
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

17 Nisan 2018 / PiSiK0PATR Sanat tr
16 Kasım 2016 / ZİYARETÇİ Cevaplanmış
26 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Şubat 2012 / Misafir Cevaplanmış