Arama

Divan-ı hümayun ile bakanlar kurulunun benzer yönleri nelerdir?

Güncelleme: 29 Aralık 2013 Gösterim: 5.742 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu sitede divan-ı hümayun, günümüzde bakanlar kurulu ile eşleşmektedir. Hangi yönleriyle birbirine benziyorlar?
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen söyleyin 4 buçuk saatten beri arıyom
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ekim 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Divan-ı hümayun ile bugünkü bakanlar kurulu ile benzerlikleri nelerdir Nedir
Divanı Hümayun bugünkü bakanlar kuruluna benzer çünkü:
1 - Devlete ait idari, mali, siyasi işlerin görüşüldüğü ve karara bağlandığı yerdir.
2 - Divan-ı Hümayun devletin iç ve dış siyasetinin belirlendiği bir kuruldur.

Diğer benzerlikleri aşağıdaki yazıdan çıkarabilirisiniz.


DİVÂN-I HÜMÂYUNUN GÖREVLERİ / İŞLEVİ
Divân-ı Hümâyun devlete ait siyasî idarî malî ve zamanla askerî işlerin görüşüldüğü incelenerek karara bağlandığı devletin en yüksek mercidir.

Divân-ı Hümâyunda yetkiler şu şekilde temsil edilmektedir: Vezir-i âzamın padişahın vekili olarak devletin egemenlik hakkını kadıaskerlerin yargıyı defterdarların maliyeyi nişancının ise örfî hukuku temsil ettiğini görmekteyiz. Yine yürütme gücünün diğer temsilcileri kubbealtı vezirleri Rumeli beylerbeyi kaptan-ı derya ve yeniçeri ağasıdır. Devletin merkez örgütündeki ana bölümleri temsil eden en yetkili kişilerin toplandığı bir kurul olarak Divan-ı Hümayun padişahın bütün yetkilerinin bir arada bulunduğu üstün bir organdır. Böyle bir gücü bünyesinde bulunduran Divan-ı Hümayun devletin iç ve dış siyasetinin belirlendiği bir kuruldur.

Osmanlı tebaasının emniyet ve asayişini yöneten ve yönetilen kesim arasında işlerin dengeli bir şekilde yürütülmesini merkez ile taşra arasındaki ilişkilerde dengeleri bozmadan çalışmayı sağlamak Divan-ı Hümayun'un görevidir.
Devletin dış siyasetinin belirlenmesi ve dış ilişkilerin takibi; savaş ve barış şartlarının belirlenmesi divanın işidir.
Divân-ı Hümâyun aynı zamanda adlî ve idarî yüksek bir mahkemedir. Fertlerin divana yapılan müracaatlarını inceleme hukukî anlaşmazlıkları çözüme kavuşturma yargılamalar sonucu cezaların uygulanması ve infazı divanın görevleri arasındadır.
İktisadî-malî alanda oldukça geniş görevleri vardır. Devletin vergi politikasının belirlenmesi mirî vakıf ve mülk toprakların statülerinin belirlenip korunması para politikasının belirlenmesi vb. birçok görev Divân-ı Hümâyunun işlevleri ve görevleri arasındadır..

DİVÂN-I HÜMÂYUNUN BÜROKRATİK YAPISI
Divân-ı Hümâyun'un bürokratik işlerini yürüten idarî bir teşkilatı vardı. Devletin merkez bürokrasisinin en üst kademesini oluşturan-nişancıdan başka- ve divan kalemleri de denen bu teşkilatın başında Reisü’l-Küttab (Katiplerin reisi) bulunmaktadır.
Reisü’l-küttab Divan-ı Hümayun'da verilen kararları uygulamaya hazırlar. Bütün tevcih ve tayin beratları hükümler idari emirler katipler tarafından yazıldıktan sonra reisü’l-küttaba gösterilmektedir. Divan hükümlerinin ve beratların yazılmasında ilgililer onun dediğine itiraz edemezler.

Nişancıya bağlı olan reisü’l-küttab çok önemli bir konumda bulunmasına rağmen Divan-ı Hümayun üyesi olamamıştır. Divan-ı Hümayun'un önemini kaybetmesi ve devlet işlerinin XVII. yy sonlarına doğru vezir-i âzam divanında görüşülmeye başlaması ile reisü’l-küttab ön plana çıkmış ve vezir-i âzamın baş yardımcısı durumuna gelmiştir. Reisü’l-küttab bundan sonra vezir-i âzam ile saray arasında yazışmaları düzenleyen kişi olmuştur.

Reisü’l-küttab görevlerini yerine getirmek için emrinde kalemler çalıştırırdı. Devlet işlerinin vezir-i âzam konağına taşınmadan önce beylikçi(divan) tahvil(kese veya nişan) ve ruus kalemi vardı daha sonra ise bunlara âmedî kalemi de eklenmiştir.
bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
26 Mart 2013       Mesaj #4
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
Osmanlı devletinde bürokrasi örgütlenmesi ne şekildedir?

Kalemiye tariki, özellikle Dîvân-ı Hiımâyûn'un her türlü yazışmalarını hazırlamak, giriş ve çıkış kayıtlarını tutmak, suretlerini almak, muhafaza etmek görevlerini yapar. Bu hizmetlerin yürütülmesi sırasında fermanlar, nizâmnâmeler, dış ülkelerle yapılan antlaşmalar (muahedeler) ve anlaşmalar (mukaveleler) Beylik Kalemi tarafından yazılı belge haline getirilir. Tahvil ve Ruûs kalemleri de bütün devlet teşkilatında yer alan görevlilerin tayin ve nakillerine ait belgeleri düzenler ve kayıtlarını tutar. Ancak bütün bu hizmetlerin yürütülmesi için beylikçi, tahvil kesedarı, ruûs kesedarı denilen âmirlere bağlı olarak çok sayıda memur çalıştırılır. Kalemiye tarikinin başında Reisülküttâb bulunur.
"Kalem" terimi günümüzdeki "devlet dairesi", "kalemiye" ise bürokrasi anlamına gelir. Kalem görevlileri Farsça ve Arapça dillerini bilen, edebî eserler verebilecek düzeyde kültürlü, hatta ma-tematik bilimlerde bilgisi olan kişilerdir. Bu kalem erbabının oluş¬turduğu zümreye "Kalemiye Tariki" denilmektedir.

Osmanlı Devleti'nde bürokrasiyi temsil eden "Aklâm"m ya da "Kalemler"in en önemlileri Dîvân-ı Hümâyûn, Defterhane-i Hakâni ve Hazine-i Âmire'de bulunmaktaydı.
Dîvân-ı Hümâyûn'un yazı işleri, kayıtları Reisülküttab'ın yö¬netimindeki Beylik Kalemi, Tahvil Kalemi, Ruus Kalemi, Amedi Kalemi denilen dairelerde çalışan hâcegân ve maiyet- lerindeki halife, kâtibler ve şakirdler marifetiyle yürütülürdü.
Defterhane'nin üç, Mâliye'nin de beş büyük kalem gurubu vardı.

Osmanlı Devleti'nin mâli işlerini yürüten Bâb-ı Defterî, Baş- defterdarlık, Hazine-i Âmire ve Başmuhasebecilik'e bağlı 700 kadar görevliden oluşuyordu.

Bunlar dışında Yaya, Müsellem, Yörük, Akıncı, Evlâd-ı Fâ- tihan, Tımar Yoklaması, Voynuk, Taycı, Cebelü defterlerinin tutulduğu, ya da Vezir ve Ağa Divânları, Tersâne, Tophâne, Barudhâne, Darbhâne gibi büyük devlet dâirelerinin nisbeten daha küçük kalemleri de vardı.
Taşra teşkilâtında Haleb'de Acem ve Arap Defterdarlığı, Tuna, Erzurum, Diyarbakır, Şam, Trablusşam Defterdarlıkları, öbür eyâletlerde ise yerel örgüte ve sancak sayısına göre Hazine defterdarı, mal defterdarı, tımar defterdarı denen mâliye görevlileri vardı. Anadolu Defterdarlığı içinde de "Kenar Defterdarlığı" adı altında Sivas ve Karaman Defterdarlıkları oluşturuldu.
Bütün bu örgütün hâcegân, hulefâ ve şâkirdânı "Kalemiye" mensubudurlar.

Kalemiye tarikinde en yüksek altı mansıb "Menasıb-ı Sitte" adıyla anılan "Nişancılık, Şıkk-ı Evvel, Şıkk-ı Sani, Şıkk-ı Sâlis defterdarlıkları, Reistılküttab'hk ve Defter Eminliği"dir. Ni¬şancılık, sancakbeyi pâyesinde addolunur ve Dîvân'da def- terdaria eşit mertebede sayılırlardı.

kaynak: 99 soruda Osmanlı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2013       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YA ŞU SORUYA DÜZGÜN BİR CEVAP YAZIN: DİVAN-I HÜMAYUN İLE TBMM ARASINDAKİ FARK

Benzer Konular

3 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Eylül 2017 / ThinkerBeLL Osmanlı İmparatorluğu
9 Kasım 2011 / Misafir Arşive Kaldırılan Konular
26 Aralık 2012 / Misafir Cevaplanmış
1 Ocak 2016 / Misafir Cevaplanmış