Arama

Büyük İskender'in Persler ile yaptığı üç büyük savaş nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Eylül 2016 Gösterim: 6.460 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Şubat 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Büyük İskender'in savaşları nelerdir?

EN İYİ CEVABI Mira verdi
Büyük İskender ve Perslerin İlk Karşılaşması:

Grakinos Savaşı


Sponsorlu Bağlantılar
İskender ilk büyük seferine hazırlanırken şartlar Perslilerden yana görünüyordu. Pers ordusu devasa büyüklükteydi. Üstelik Makedonya devleti borçlu olarak bu maceraya atılırken Pers hazineleri ağzına kadar doluydu. Büyük İskender’in Asya seferine hazırladığı ordunun mevcudu, 5.500 kişilik süvari kuvveti ile 10.00'ini Makedonya ağır piyadesinin oluşturduğu 32.000 kişilik piyade kuvvetinden ibaretti. Pers ordusunun mevcudunu, çoğu İran menşeli 20.000 süvari ile yaklaşık 20.000 ücretli Yunan askerinden oluşuyordu. Pers hükümdarı Kserkses'in M.Ö. 480 de Yunanistan'a yaptığı saldırıdan sonra Pers ordusunda ücretli Yunan askerleri kullanılması geleneği başlamıştı.

Pers ordusu süvari kuvvetleri bakımından oldukça iyi durumda sayılırdı. Ama büyük bir hata yapılmış, Pers hükümdarı III. Darius bu ordunun başına bir başkomutan atamamıştı. Komutanların kendi aralarında anlaşarak bir komutan seçmelerini istiyordu. İranlı komutanlar İskender’in piyade kuvvetlerinin daha kalabalık ve eğitimli olduğunu, bu nedenle onunla savaşa girmek yerine geri çekilerek hayvan yemlerini ve bütün gıda maddelerini hatta şehirleri bile yakmayı ve bu suretle Makedon kuvvetlerini kıtlığa düşürerek kolay bir zafer kazanılabileceğini söyleseler de gurura kapılan Darius bu öneriyi de kabul etmemişti. Darius orduyu kendisinin komuta etmemesinin, önerileri dikkate almamasının ve İskender'i küçük görerek az bir kuvvet yollamasının bedelini ağır ödeyecekti. Pers ve Makedonya orduları kaçınılmaz savaşa M.Ö 334 yılı ilkbaharında Granikos (Biga Çayı) kıyılarında tutuştular.

Pers ordusu yanlış bir stratejiyle o dönemde 20 metre genişliğinde ve killi kıyıları oldukça dik olan çayın karşı kıyısındaki süvarilerini araziye geniş ve sıralı biçimde yaymıştı. Pers süvarilerinin Granikos kıyısında etkili bir şekilde savaşmaları beklemek ancak hayal olurdu. Oysa bu arazide çok daha iyi savaşabilecek olan ücretli Yunan askerleri sanki seyirciymiş gibi geriye alınmıştı. Büyük İskender düşmanın bu büyük stratejik hatasını anında görmüş, ordusuna ona göre savaş düzeni aldırtmıştı. Makedon ordusu başlarında Komutan Pholemaos olmak üzere süvariler ile derhal hücuma başladı. İskender, arkadan gelmekte olan ağır ve hafif piyade kuvvetlerinin desteği ile düşmanın merkezine girerek burayı yarmak düşüncesindeydi.

Persler nehir yamacından aşağıya doğru mızrak ve ok atarak, bazıları da suyun içine girerek kaygan ve çamurlu suda yukarı çıkmak için oldukça efor harcayan Makedonya sağ kanadına büyük zayiat verdirmeyi başarmıştı. Fakat sağ kanattan merkeze doğru kayan Büyük İskender komutasındaki askerler de nehri geçerek saldırıya dahil olduğunda büyük bir boğuşma başladı. Kralı başındaki beyaz sorguçtan tanıyan Pers komutanları kıtaları bu tarafa kaydırmış, İskender’e ulaşmaya çalışıyorlardı. Pers Kralı Darius’un damadı Komutan Mithridates, seçkin bir süvari kıtası ile Büyük İskender’e ulaşmayı başardı, mızrağı ile onu omuzundan yaraladı. Fakat kendisi de bizzat İskender’in bizzat yüzüne sağladığı mızrak ile oracıkta can verdi. Ardından Pers prensinin kardeşi Bosaikos, İskender’in başına çaldığı kılıcı ile miğferini parçalamayı başardıysa da İskender düşmanının zırhını delerek mızrağını göğsüne saplamayı başardı.

Bu sırada İskender’in miğfersiz kaldığını gören İyonya Satrapı Spitridates, İskender’e gizlice arkadan yaklaşmış, kılıcını İskender’in başına indirmek üzere idi. Büyük İskender ölümün soğuk nefesini hissederken Kara Kletios yetişerek kralını mutlak bir ölümden kurtardı. Kılıcı ile önce Spitridates’in havaya kalkan kolunu uçurdu, ikinci bir kılıç darbesi ile de cansız yere serdi. Kısa süre sonra Pers ordusunun merkezi yarıldı, Pers süvarisi geri çekilmek zorunda kaldı. Ne var ki Pers piyadesine süvari birliklerinin geri çekilmesi durumunda ne yapacakları açık olarak bildirilmemişti. Düşman süvarilerini takip etmeye gerek görmeyen Büyük İskender bütün gücünü düşman piyadesinin üzerine sürerek onları kuşattı. Çoğu öldürüldü, 2000 kadarı da tutsak edildi. Tutsak edilenler zincire vurularak, toprak işlerinde çalıştırılmak üzere Makedonya’ya gönderildiler. Pers karargahındaki para ve kıymetli eşyalar müttefikler arasında paylaşıldı. Pers ordusunu umduğundan daha kolay yenmiş olan İskender’e artık Küçük Asya kapıları açılmış oluyordu.

Zira Granikos Savaşı’nda satrap ve komutanların çoğu öldürülmüş, Pers ordusunun önemli kısımları yok edilmişti. İçerlerdeki kentlerde Büyük İskender’in ordusuna karşı koyacak ciddi bir kuvvet kalmamıştı. Büyük İskender kısa sürede Miletos, Halikarnassos gibi birçok kenti egemenliği altına altı. MÖ 333 ilkbaharında Perge’ye ulaştı ve Frigya’dan geçerken Gordion Düğümü efsanesini sona erdirdi. Torosları aşıp, Misis Köprüsü’nden geçerek Miryandros (bugün İskenderun yakınında) yakınlarında kamp kurduğunda, Deliçay civarında savaş düzeni almış olan Pers hükümdarı Darius ile yeniden kozlarını paylaşmaya artık hazırdı.


2. İssos Savaşı veya İssus Savaşı


MÖ 333 Yılında, tarafları Pers Kralı III. Dara (Daryus) ile Makedonya Kralı Büyük İskender olan, bugünkü Erzin'in 7km batısında bulunan İssos Ovası'nda, antik İssos şehri yakınlarında meydana gelmiştir.


Savaşın Sebepleri

  • Makedonya kralı Büyük İskender'in hocası filozof Aristo'dan aldığı derslerden etkilenerek Eski Yunan Kültürü'nü (Helenizm) dünyaya hakim kılmak için doğuya ilerlemesi.
  • İskender'in bu amacına ve doğuya ilerlemesine karşı çıkan Pers Kralı III. Dara'nın, Adana üzerinden ilerleyen Büyük İskender'i arkadan vurmak istemesi.
Savaşın Sonuçları
Adana üzerinden gelen Büyük İskender'i arkadan vurmak için Antakya üzerinden gelen Dara, Aslanlıbeli'nden Nurdağı'nı aşarak ovaya inmiştir. Bu saldırıyı haber alan İskender karargahını İskenderun'da kurarak Dara'yı beklemiş, iki ordu MÖ 333'ün baharında İsos ovasında, Payas/Deliçay kenarında karşılaşmıştır. Savaşı Büyük İskender kazanmıştır.

Önemi
Pers imparatoru III. Darius'un yenilmesiyle, İskender İmparatorluğu genişledi ve Doğu Medeniyeti ile Batı Medeniyeti karşılaşma imkânı elde etti. Böylece medeniyetler tanıştı. Tarihten gelen Doğu-Batı Ayrımının temelleri bu olaya dayanır. Bu olaydan sonra her iki medeniyetin filozofları birbirlerinden etkilenmiş, bilim ve kültür gibi konularda ilerleme kaydedilebilmiştir. 21. yüzyılda da devam eden doğu-batı ilişkilerinin kökeninin bu savaş olduğu söylenebilir.

3. Darius'un Sonu: Gaugamela Savaşı


Gaugamela Muharebesinde, MÖ 331 yılında, Makedonlar ve Büyük İskender, Pers İmparatorluğu ve liderleri III. Darius'u yenilgiye uğrattı. Bu savaşa bazen Arbela Savaşı da denmektedir.

BAKINIZ
Büyük İskender (III. Aleksandros)

Son düzenleyen Safi; 29 Eylül 2016 18:10
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Mayıs 2014       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Büyük İskender ve Perslerin İlk Karşılaşması:

Grakinos Savaşı


Sponsorlu Bağlantılar
İskender ilk büyük seferine hazırlanırken şartlar Perslilerden yana görünüyordu. Pers ordusu devasa büyüklükteydi. Üstelik Makedonya devleti borçlu olarak bu maceraya atılırken Pers hazineleri ağzına kadar doluydu. Büyük İskender’in Asya seferine hazırladığı ordunun mevcudu, 5.500 kişilik süvari kuvveti ile 10.00'ini Makedonya ağır piyadesinin oluşturduğu 32.000 kişilik piyade kuvvetinden ibaretti. Pers ordusunun mevcudunu, çoğu İran menşeli 20.000 süvari ile yaklaşık 20.000 ücretli Yunan askerinden oluşuyordu. Pers hükümdarı Kserkses'in M.Ö. 480 de Yunanistan'a yaptığı saldırıdan sonra Pers ordusunda ücretli Yunan askerleri kullanılması geleneği başlamıştı.

Pers ordusu süvari kuvvetleri bakımından oldukça iyi durumda sayılırdı. Ama büyük bir hata yapılmış, Pers hükümdarı III. Darius bu ordunun başına bir başkomutan atamamıştı. Komutanların kendi aralarında anlaşarak bir komutan seçmelerini istiyordu. İranlı komutanlar İskender’in piyade kuvvetlerinin daha kalabalık ve eğitimli olduğunu, bu nedenle onunla savaşa girmek yerine geri çekilerek hayvan yemlerini ve bütün gıda maddelerini hatta şehirleri bile yakmayı ve bu suretle Makedon kuvvetlerini kıtlığa düşürerek kolay bir zafer kazanılabileceğini söyleseler de gurura kapılan Darius bu öneriyi de kabul etmemişti. Darius orduyu kendisinin komuta etmemesinin, önerileri dikkate almamasının ve İskender'i küçük görerek az bir kuvvet yollamasının bedelini ağır ödeyecekti. Pers ve Makedonya orduları kaçınılmaz savaşa M.Ö 334 yılı ilkbaharında Granikos (Biga Çayı) kıyılarında tutuştular.

Pers ordusu yanlış bir stratejiyle o dönemde 20 metre genişliğinde ve killi kıyıları oldukça dik olan çayın karşı kıyısındaki süvarilerini araziye geniş ve sıralı biçimde yaymıştı. Pers süvarilerinin Granikos kıyısında etkili bir şekilde savaşmaları beklemek ancak hayal olurdu. Oysa bu arazide çok daha iyi savaşabilecek olan ücretli Yunan askerleri sanki seyirciymiş gibi geriye alınmıştı. Büyük İskender düşmanın bu büyük stratejik hatasını anında görmüş, ordusuna ona göre savaş düzeni aldırtmıştı. Makedon ordusu başlarında Komutan Pholemaos olmak üzere süvariler ile derhal hücuma başladı. İskender, arkadan gelmekte olan ağır ve hafif piyade kuvvetlerinin desteği ile düşmanın merkezine girerek burayı yarmak düşüncesindeydi.

Persler nehir yamacından aşağıya doğru mızrak ve ok atarak, bazıları da suyun içine girerek kaygan ve çamurlu suda yukarı çıkmak için oldukça efor harcayan Makedonya sağ kanadına büyük zayiat verdirmeyi başarmıştı. Fakat sağ kanattan merkeze doğru kayan Büyük İskender komutasındaki askerler de nehri geçerek saldırıya dahil olduğunda büyük bir boğuşma başladı. Kralı başındaki beyaz sorguçtan tanıyan Pers komutanları kıtaları bu tarafa kaydırmış, İskender’e ulaşmaya çalışıyorlardı. Pers Kralı Darius’un damadı Komutan Mithridates, seçkin bir süvari kıtası ile Büyük İskender’e ulaşmayı başardı, mızrağı ile onu omuzundan yaraladı. Fakat kendisi de bizzat İskender’in bizzat yüzüne sağladığı mızrak ile oracıkta can verdi. Ardından Pers prensinin kardeşi Bosaikos, İskender’in başına çaldığı kılıcı ile miğferini parçalamayı başardıysa da İskender düşmanının zırhını delerek mızrağını göğsüne saplamayı başardı.

Bu sırada İskender’in miğfersiz kaldığını gören İyonya Satrapı Spitridates, İskender’e gizlice arkadan yaklaşmış, kılıcını İskender’in başına indirmek üzere idi. Büyük İskender ölümün soğuk nefesini hissederken Kara Kletios yetişerek kralını mutlak bir ölümden kurtardı. Kılıcı ile önce Spitridates’in havaya kalkan kolunu uçurdu, ikinci bir kılıç darbesi ile de cansız yere serdi. Kısa süre sonra Pers ordusunun merkezi yarıldı, Pers süvarisi geri çekilmek zorunda kaldı. Ne var ki Pers piyadesine süvari birliklerinin geri çekilmesi durumunda ne yapacakları açık olarak bildirilmemişti. Düşman süvarilerini takip etmeye gerek görmeyen Büyük İskender bütün gücünü düşman piyadesinin üzerine sürerek onları kuşattı. Çoğu öldürüldü, 2000 kadarı da tutsak edildi. Tutsak edilenler zincire vurularak, toprak işlerinde çalıştırılmak üzere Makedonya’ya gönderildiler. Pers karargahındaki para ve kıymetli eşyalar müttefikler arasında paylaşıldı. Pers ordusunu umduğundan daha kolay yenmiş olan İskender’e artık Küçük Asya kapıları açılmış oluyordu.

Zira Granikos Savaşı’nda satrap ve komutanların çoğu öldürülmüş, Pers ordusunun önemli kısımları yok edilmişti. İçerlerdeki kentlerde Büyük İskender’in ordusuna karşı koyacak ciddi bir kuvvet kalmamıştı. Büyük İskender kısa sürede Miletos, Halikarnassos gibi birçok kenti egemenliği altına altı. MÖ 333 ilkbaharında Perge’ye ulaştı ve Frigya’dan geçerken Gordion Düğümü efsanesini sona erdirdi. Torosları aşıp, Misis Köprüsü’nden geçerek Miryandros (bugün İskenderun yakınında) yakınlarında kamp kurduğunda, Deliçay civarında savaş düzeni almış olan Pers hükümdarı Darius ile yeniden kozlarını paylaşmaya artık hazırdı.


2. İssos Savaşı veya İssus Savaşı


MÖ 333 Yılında, tarafları Pers Kralı III. Dara (Daryus) ile Makedonya Kralı Büyük İskender olan, bugünkü Erzin'in 7km batısında bulunan İssos Ovası'nda, antik İssos şehri yakınlarında meydana gelmiştir.


Savaşın Sebepleri

  • Makedonya kralı Büyük İskender'in hocası filozof Aristo'dan aldığı derslerden etkilenerek Eski Yunan Kültürü'nü (Helenizm) dünyaya hakim kılmak için doğuya ilerlemesi.
  • İskender'in bu amacına ve doğuya ilerlemesine karşı çıkan Pers Kralı III. Dara'nın, Adana üzerinden ilerleyen Büyük İskender'i arkadan vurmak istemesi.
Savaşın Sonuçları
Adana üzerinden gelen Büyük İskender'i arkadan vurmak için Antakya üzerinden gelen Dara, Aslanlıbeli'nden Nurdağı'nı aşarak ovaya inmiştir. Bu saldırıyı haber alan İskender karargahını İskenderun'da kurarak Dara'yı beklemiş, iki ordu MÖ 333'ün baharında İsos ovasında, Payas/Deliçay kenarında karşılaşmıştır. Savaşı Büyük İskender kazanmıştır.

Önemi
Pers imparatoru III. Darius'un yenilmesiyle, İskender İmparatorluğu genişledi ve Doğu Medeniyeti ile Batı Medeniyeti karşılaşma imkânı elde etti. Böylece medeniyetler tanıştı. Tarihten gelen Doğu-Batı Ayrımının temelleri bu olaya dayanır. Bu olaydan sonra her iki medeniyetin filozofları birbirlerinden etkilenmiş, bilim ve kültür gibi konularda ilerleme kaydedilebilmiştir. 21. yüzyılda da devam eden doğu-batı ilişkilerinin kökeninin bu savaş olduğu söylenebilir.

3. Darius'un Sonu: Gaugamela Savaşı


Gaugamela Muharebesinde, MÖ 331 yılında, Makedonlar ve Büyük İskender, Pers İmparatorluğu ve liderleri III. Darius'u yenilgiye uğrattı. Bu savaşa bazen Arbela Savaşı da denmektedir.

BAKINIZ
Büyük İskender (III. Aleksandros)

Son düzenleyen Safi; 29 Eylül 2016 18:11
theMira

Benzer Konular

29 Şubat 2012 / misafir Cevaplanmış
29 Eylül 2016 / virtuecat Siyaset ww
6 Kasım 2016 / Baturalp Türk ve İslam Dünyası
18 Kasım 2016 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
16 Temmuz 2009 / etçi212121ASDAS Cevaplanmış