Arama

Gülmek ile ilgili deyimler nelerdir?

Güncelleme: 1 Mart 2016 Gösterim: 9.058 Cevap: 5
95_gs_1905 - avatarı
95_gs_1905
Ziyaretçi
28 Şubat 2011       Mesaj #1
95_gs_1905 - avatarı
Ziyaretçi
Gülmek İle İlgili Deyim Yazabilir Misiniz?
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 1 Mart 2016 08:36
deadmen8 - avatarı
deadmen8
Ziyaretçi
16 Mart 2011       Mesaj #2
deadmen8 - avatarı
Ziyaretçi
Bıyık altından gülmek
Birinin içine düştüğü duruma belli etmeden gülmek, sevindiğini belli etmeyerek onunla eğlenmek, içinden onunla alay etmek
Sponsorlu Bağlantılar
"Ayşe`nin kırdığı pot karşısında bıyık altından gülmeye başladı."


Gözlerinin içi gülmek
Çok sevindiğini gözlerinden ve yüzünden belli etmek"Sınıfını geçtiğini öğrenen Halim`in gözlerinin içi gülüyordu."

Gülmekten kırılmak
Aşırı ölçüde gülmek, çok gülmekten halsiz düşmek"Ne matrak adamdı, hareketlerine gülmekten kırıldık hepimiz."

İçinden gülmek
Birisine sezdirmeden içten içe gülmek, eğlenmek
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 1 Mart 2016 08:37
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Gülmek İle İlgili Deyimler ve Anlamları

ağzını bırakıp kıçıyla (bir tarafıyla) gülmek
alay ederek karşısındakine gülmek.

bıyık altından gülmek

birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek: “Sanki yarım ağız söylediğimi anlamış gibi bıyık altından gülerek şöyle bir süzüyor beni.” -A. Ümit.

bir göz gülmek

hem gülüp hem ağlamak.

(birine) içinden gülmek
sezdirmeden eğlenmek.

(birinin) sakalına gülmek

ciddi gibi görünen sözlerle alay etmek.

(birinin) yüzünü güldürmek

birini mutlu etmek, birine iyilik etmek: “Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür.” -E. C. Güney.

gevrek gevrek gülmek

1) kendine güvenip karşısındakini küçümsemek: “Diğer dükkânların satılmayan mallarını ben sanki ne yapayım diye gevrek gevrek gülerek kendi kendine hak verirdi.” -A. Ş. Hisar. 2) neşeli ve kendine güvenli biçimde gülmek.

gözlerinin içi gülmek

çok sevindiği yüzünden, gözlerinden belli olmak: “Zayıf bir kızı severdim / Gözlerinin içi gülerdi” -N. Cumalı.

güler misin, ağlar mısın!
hem gülünecek hem üzülecek nitelikteki şaşırtıcı olaylar karşısında söylenen bir söz.

gülerken ısırmak

iyilik yapar görünüp kötülük yapmak.

gülmekten kırılmak (katılmak, yarılmak)
aşırı derecede gülmek: “Ahali gülmekten kırılıyordu.” -R. N. Güntekin.

gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz

birinin uygunsuz özellikleri sayılırken bunların öteden beri bilindiğini anlatmak için söylenen bir söz.

gülüp geçmek
umursamamak, aldırış etmemek, üzerinde durmamak: “Bizi şimdi böyle görse yine sadece gülüp geçer miydi?” -O. C. Kaygılı.

gülüp oynamak (söylemek)
neşeli, sevinçli, keyifli, güzel vakit geçirmek.

hâline köpekler bile güler

tkz. çok kötü bir duruma düşenler için kullanılan bir söz.

için için gülmek (gülümsemek)

belli etmeden, gizli gizli gülmek: “Belki tramvayda, vapurda yan yana giderken, o ona için için gülmüştür, belki de alay etmiştir.” -N. Hikmet.

katıla katıla gülmek

aşırı derecede gülmek: “Bir kahveye yolu düşmüş, kahvede oturanların hepsi katıla katıla gülüyorlarmış.” -B. R. Eyuboğlu.

katmerli katmerli gülmek

üst üste ve ara vermeden aşırı derecede gülmek: “Harun sarhoşluğun sinirliliğiyle yine göbek ve gerdan titreterek katmerli katmerli gülmeye başladı.” -H. R. Gürpınar.

kıkır kıkır gülmek

içinden gelerek sesli sesli bir biçimde gülmek: “Kapalı panjurların ardında, ayıp şeyler anlatıp kıkır kıkır gülüyorlar.” -A. İlhan.

ölüyü güldürmek

çok güldürmek: “Nadide Hanım, ilahi kadın nereden de bulur? Vallahi ölüyü güldürür, derdi.” -R. N. Güntekin.

pis pis gülmek

başkalarını kızdıracak, sinirlendirecek biçimde gülmek.

yüze gülmek

1) yalandan dost görünmek; 2) sevimli, alımlı görünmek.

yüzü gülmek

1) sevinci yüzünden belli olmak: “Otele gidip lavabolu odayı görünce yüzüm güldü.” -F. Otyam. 2) feraha kavuşmak: Şehirlilerle köylüler arasındaki alışveriş şartları düzenlendikten sonra hepsinin yüzü gülmeye başladı. 3) temiz, tertipli duruma gelmek.

yüzüne gülmek

1) dostmuş gibi görünmek: “Köylünün yüzüne gülüp arkadan jurnalliyormuş.” -E. Işınsu. 2) dostluk göstermek, ilgi göstermek, alakalanmak: “Köyde, ondan başka yüzümüze gülen, bize yol gösteren olmadı.” -Ö. Seyfettin. 3) temizliği, yeniliği dolayısıyla ferahlık vermek: “Banyo, tuvalet, vesair kısımlar, o ne temizlik, o ne genişlik, insanın yüzüne gülen o ne ferahlıktı.” -H. R. Gürpınar.

yüzünüze güller

hlk. iğrenç bir şey anlatılırken söylenen bir söz: “Yüzünüze güller, büyüklerin pisliğini temizlemek bile bizde forsla, pistonla oluyor.” -H. Taner.


SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  gülmek1.JPG
Gösterim: 6864
Boyut:  44.1 KB

Ad:  gülmek2.JPG
Gösterim: 2337
Boyut:  58.6 KB
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  gülmek3.JPG
Gösterim: 2285
Boyut:  56.7 KB

Ad:  gülmek4.JPG
Gösterim: 1104
Boyut:  57.4 KB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

8 Ocak 2014 / Misafir Edebiyat
29 Şubat 2016 / casmina Edebiyat
1 Mart 2016 / kompetankedi Edebiyat
1 Mart 2016 / ener Edebiyat
28 Şubat 2016 / ZAHİDE Edebiyat