Arama

Hz. Muhammed'in tutumluluk hakkındaki hadisleri nelerdir?

Güncelleme: 16 Şubat 2013 Gösterim: 14.182 Cevap: 4
zey_zey - avatarı
zey_zey
Ziyaretçi
2 Mayıs 2011       Mesaj #1
zey_zey - avatarı
Ziyaretçi
hz. Muhammd'in tutumluluk hakkında söylediği szöler cok acil cokkMsn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn CryMsn CryMsn CryMsn CryMsn CryMsn DunnoMsn DunnoMsn Dunno
Sponsorlu Bağlantılar
mustakar - avatarı
mustakar
VIP VIP Üye
2 Mayıs 2011       Mesaj #2
mustakar - avatarı
VIP VIP Üye
İsraf ve tutumluluk

Sponsorlu Bağlantılar
1940 lı yıllarda ilkokula devam ediyordum. O yıllarda, okullarda "tutumluluk ve yerli malı kullanma" kampanyaları, haftaları düzenlenir, hiçbir şeyi boşa harcamamak, eldekini ölçülü kullanmak, yerlisi var iken ve işe yarar iken yabancı malı kullanmamak gibi iyi davranışlar telkin edilirdi.

Öte yandan dinimizin emri, Peygamberimizin sünneti sayesinde geleneğimize yerleşmiş bir "israf ve tutumluluk şuuru" vardı. Peygamberimiz (s.a.) ırmağın kıyısında abdest alıyor olsanız bile suyu israf etmeyin" buyurmuştu.

O tarihlerde bizlerin evlerinde çeşmeler yoktu, abdest ibrikten, tastan dökülerek alınır, suyun bir damlası boşa gitmesin, boşa akmasın diye itina edilirdi.

Elimize özlü bir çamur geçse ondan heykelcikler yapar, kurutur oynardık, bir ahşap makara (ipliği kullanılıp atılmış dikiş makarası) bulsak ortasından keser, iki tekerlek elde eder, tel kullanarak ondan bir oyuncak yapar peşinde koşup dururduk. Düdüklerimizi, ağaç dallarının kabuklarını halka halinde çıkarıp işleyerek yapar, keyifle öttürürdük, aşık adı verilen hayvan kemiklerini işler, onlarla heyecanlı oyunlar kurardık...

Peki bunların faydası neydi?

Saymakla bitmez. Önemli ikisini söyleyeyim: El becerimiz gelişirdi, oyuncağımızın kıymetini bilir onu gözümüz gibi korurduk.

Şimdi bakıyorum da ahlakı, insafı ve ölçüsü bozuk kapitalizmin, nispeten artan genel refahın, zayıflayan ahlak ve âdâbın... etkisiyle insanlar, bu anlattıklarımı masal dinler gibi dinliyor, "israf, tutumluluk, kanâat, fazlayı muhtaç olanlara aktarmak" gibi kavramları unutmuş, uygulamalarını terk etmiş görünüyorlar.

Dünyada yapılan ekmek ve yiyecek israfı birkaç fakir ülkeyi doyuracak boyutlarda. Dolaplar giyeceklerle dolu, öte yanda çıplaklar var. Eşya kullanılabilir halde iken atılıyor -ihtiyaç sahibine verilmiyor, atılıyor- yenisi, modaya uygun olanı alınıyor, zengin yoksul herkesin evi, kendi durumuna göre önemli bir kısmı ithal malı olan hazır oyuncaklarla dolu, çocuklar yeni alınmış pahalı bir oyuncağı kısa zamanda parçalayıp atıyor ve yenisini istiyor, çeşmelerden sular boşuna akıtılıyor; ısınma, aydınlatma, hareket vb. sağlayan enerji çeşitleri ölçüsüz kullanılıyor ve milyarlar boşa harcanıyor. Hele vakit, hele vakit nasıl da öldürülüyor, faydasız ve manasız olarak ömürler çürütülüyor. Kimse ayağını yorganına göre uzatmıyor, kazanılmamış, kazanılması da kesin olmayan paralar harcanıyor, ölçüsüz ve ahlaksız reklam furyası insanları tüketim hastası haline getiriyor. Daha çok üretmek için daha çok tüketmemizi istiyorlar, bu süreç denizi, karası ve havası ile dünyamızı kirletiyor, gelecek nesillerin nasiplerini gasp ediyoruz...

Bu gidişin sonu felakettir.

Titreyerek veya titremeden kendimize gelmemiz, "Biz ne yapıyoruz, niçin yapıyoruz, sonuç ne oluyor" soruları üzerinde daima düşünmemiz kaçınılmaz hale gelmiştir.

22.01.2010 Hayrettin Karaman

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
zakkum - avatarı
zakkum
Ziyaretçi
2 Mayıs 2011       Mesaj #3
zakkum - avatarı
Ziyaretçi
1 Akılca en mükemmeliniz, Allah'tan en çok korkanınızdır.
2 Sabah namazına çok dikkat ederek geçirmemengerekir. Çünkü sabah namazında çok büyük faziletler vardır.
3 Kalplerinizi az gülmek ve az yemekle ihyâ ediniz, açlıkla temizleyiniz ki yumuşasın ve parlasın.
4 Çok gülmeyin, çünkü çok gülmek kalbi öldürür.
5 Kıyâmet günü Cennete ilk çağırılacak, varlıkta da darlıkta da Allah'a çok hamdedenlerdir.
6 Kıyâmet gününde ilk hesaplaşacak kimseler, komşulardır.
7 Kıyâmet gününde Âdemoğlu, şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılmaz;
a.Ömrünü nerede ve ne sûretle harcadığından,
b.Yaptığı işleri ne maksatla yaptığından,
c.Malını nereden kazandığından ve nerelere sarfettiğinden,
d.Vücudunu, sıhhatini nerede ve ne sûretle yıprattığından.

8 Bütün insanlar günah işler, fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tövbe edenlerdir.
9 Her kim Ramazan'ı tutar, sonra da ona Şevval'den altı gün ilâve ederse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur.
10 Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir.
11 Kişi haksız olarak bir şeye lânet ederse, o lânet kendine döner.
12 Dünyânın belâ ve fitneden başka hiçbir şeyi kalmadı.
13 Kurban kesiniz. Onunla nefsi temizleyiniz. Bir kimse, gününde kurbanını alır, kıbleye yatırırsa, onun boynuzu, tersi, kanı, kılı ve her zerresi Kıyâmet Günü o kimse için hazır olur. Yere düşen kan, Alah'ın muhâfazasına düşmüş olur. Az infak edin, çok ecir alın.
14 Sana her ne iyilik erişirse Allah'tandır. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi kusurun sebebiyledir.
15 Hiçbir farz namazı kasten terk etme. Kim namazı kasten terk ederse, İlâhı koruma ve teminattan mahrum kalır.
16 Kim, insanların dînî işlerinde Allah'ın faydalı kıldığı bir ilmi gizlerse, Allah, Kıyâmet günü onu ateşten bir gem ile gemler.
17 Kim, insanların kalbini çekmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah Kıyâmet günü, ondan ne farz ne nâfile hiçbir ibâdetini kabul etmez!
18 Severken itidalden(ölçüden,sabırdan) ayrılma. Olur ki bir gün darılırsın, dost iken yaptığın aşırı hareketlerden mahcub olursun. Dargın olduğun zamanlarda da itidalden ayrılma. Olur ki bir gün dost olursun. Dargınken yaptığın hareketlerden mahcubiyet hissedersin.
19 Dostunu zaman zaman ziyaret et ki sevgin artsın.
20 Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin.
21 Fitneden kaçının! Çünkü o esnada dil, (tesir bakımından) kılıç darbesi gibidir.
22 Edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiğin şeyi güzelleştirir.
23 Kim her gün farzlar dışında on iki rekat (nâfile) kılarsa Allah onun için cennette mutlakâ bir ev inşa eder.
24 Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlakâ bu, bir kısmına fitne olur.
25 Allah'a ve âhiret gününe îmân eden kimse Ensâr'a buğzetmesin.
26 Şiir vardır ki, hikmettir. Beyân vardır ki, büyüdür.
27 Kulun dili doğru olmadıkça kalbi doğru olmaz. Kalbi doğru olmadıkça da îmânı doğru olmaz.
28 Cehennemi kuşatan surun dört (ayrı) duvarı vardır. Her duvarın kalınlığı kırk yıllık yürüme mesâfesi kadardır.
29 Duâ rahmetin, abdest namazın, namaz Cennetin anahtarıdır.
30 Mü'minin niyeti, amelinden hayırlıdır.
31 Ümmetimden bir grup insan Kur'an'ı muhakkak sûrette okuyacak. Ancak bunlar, okun avı süratle delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar.
32 Veyl, cehennemde bir vadidir. Kâfir orada, kırk yıl batar da dibine ulaşamaz.
33 Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez.
34 İnsanlar yalnızlıktaki (mahzuru) benim kadar bilselerdi, hiçbir atlı tek başına bir gececik olsun yol yapmazdı.
35 Allah yolunda öldürülmem; bana bütün evlerde ve çadırda yaşayanların benim olmasından daha sevgilidir.
36 Mü'min hazırlığı, (malı) avucu içine aldığıdır.
37 Ümmetim yağmur gibidir, evveli mi, âhiri mi daha hayırlıdır bilinmez.
38 Sattığı zaman, satın aldığı vakit ve (alacağını) istediği sırada kolaylık gösterene Allah merhametle muamele etsin.
39 Ne kadar yaşarsan yaşa, sonunda öleceksin; ne kadar seversen sev, sonunda ayrılacaksın; Dilediğini işle muhakkak karşılığını görürsün!
40 Allah gönderdiği her derdin, şifâsını da göndermiştir.
41 Her namazın arkasında Âyetü'l Kürsî 'yi okuyanın cennete girmesine ölümden başkası mâni olamaz (ölünce cennete girer).
42 Kanâat, tükenmez bir hazinedir.
43 Îmân'ın efdali; nerede olursan Allah'ın seninle beraber olduğunu bilmendir.
44 Ticârete devam edin. Çünkü rızkın onda dokuzu ticârettedir.
45 Ya hayır konuş, ya da sus.
46 Müslümanların gizli hallerini araştırmayınız. Kim Müslümanların gizli hallerini araştırırsa Cenâb-ı Hakk onun gizli hallerini
açığa vurur. Evinin içinde bile olsa onu rezil eder.
47 Kazancın en hayırlısı, insanın kendi eli ile olan ameli (sanatı, mesleği) ve her bir mebur (hîleden uzak, iyi) ticâret
muâmelesidir.
48 Pişmanlık, tövbedir.
49 Kim bir serçeyi gereksizce öldürürse, o serçe kıyâmet günü arşın altından şöyle seslenerek gelir : Sor şuna Yâ Rab! Beni
niçin menfaatsiz yere öldürdü.
50 Kim, bir zümreye benzemeye çalışırsa, o, onlardandır.
51 Dinde namazın yeri, vücûtta başın yeri gibidir.
52 Sirkenin balı bozduğu gibi, kötü ahlâk ameli ifsâd eder.
53 Ahlâk güzelliği, kişinin saâdetindendir.
54 Kim, dâvet edilmediği bir yemeğe giderse, hırsız olarak girmiş ve yağmacı olarak çıkmış olur.
55 Bir iş yapmak istediğin zaman iyice düşün. Eğer sonu iyi ve fâideli ise yap. Eğer sonu zararlı ve günah ise terk et.
56 Ezan ile kâmet arasında duâ reddolunmaz.
57 Yazıklar olsun o kimseye ki halkı güldürmek için yalan söyler. Veyl (azâbı) ona, veyl (azâbı) ona, veyl (azâbı) ona.
58 Sabah (namazı vakti) uykusu, rızka mâni olur.
59 Hikmetin başı, Allah korkusudur.
60 Mü'min bir mîde ile; kâfir ise yedi mîde ile yer.
81 Dilini tutmak hikmettir; ne var ki, yapanları pek azdır.
82 Kim bir mü'min kardeşinin ticâretindeki ikâlesini kabul ederse, Cenâb-ı Hakk da âhirette onun hatalarını bağışlar (düştüğü yerden kaldırır) mü'min kardeşine gösterdiği kolaylıktan dolayı onu mağfiret eder.
83 Yalan yere yemîn etmek, evleri ıssız bırakır.
84 Kim, aza şükretmezse, çoğa şükretmez.
85 Duâ ibâdetin ta kendisidir.
86 Her ki mAllah'a itâat etmemeye yemin ederse, Allah'a itâat etsin (ve yemin keffâretini versin) ve her kim âsî olmaya yemin
ederse Allah'a âsî olmasın (ve yeminin keffâretini versin.)
87 Kim bir şey üzerine yemin eder de başka bir şeyi yemin ettiği şeyden daha hayırlı görürse, hayırlı olan şeyi yapsın,
yemininden dolayı keffâret versin.
88 Kim, iki çenesi (dil) ile iki bacak arası (ırzı)na sâhip olursa, cennete girer.
89 Günahtan tövbe ederek dönen, hiç günah işlememiş gibidir.
90 İlme mâni olmak helâl olmaz.
91 Kim kırk sabah ihlâs (üzerine ibâdete devam) ederse kalbindeki hikmet menbaı lisânında zuhûr eder.
92 Dünyâda, gârîb gibi veya yolcu gibi ol ve kendini ashâb-ı kubur (kabirdekiler)den say!
93 Musîbetleri, hastalıkları ve sadakayı gizlemek salihlik hazînelerindendir.
94 Bir âlim, şeytana karşı, (ibâdete devâm eden) bin âbidden çetindir.
95 Kişinin iyiliği kendini sevindirir, kötülüğü de üzerse, işte o mü'mindir.
96 Doğru bir tacir, (kıyamet günü) peygamberler, sıdııklar ve şihitlerle beraber (haşr) olacaktır.
97 Ashâbımdan birisi bir yerde ölürse, kıyâmet günü onların nûru ve önderi olarak dirilir.
98 Nebî (s.a.v.) üzerine salavât okumak köle âzât etmekten efdaldir.
99 Kim bir ayıbı (bulunan malı), o (kusuru)nu açıklamadan satarsa, Allah'ın dâimî gazabı içinde kalır ve melekler durmadan ona
lânet eder.
100 Ya âlim ol, ya talebe ol, ya da onları seven ol, dördüncüsü olma, helâk olursun.
121 Kendisine yumuşaklık verilen kimseye, dünya ve âhiret iyilikleri verilmiştir.
122 Allahü teâlânın kula en yakın olduğu zaman gecenin ikinci yarısıdır. O saatte Allahü teâlâyı zikredenlerden olabiliyorsan ol!
123 Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh”ı çok söyle. Çünkü o, Cennet hazinesidir.
124 Ekmeğe saygı duyun! Kim sofradaki ekmek kırıntılarını yerse günahları bağışlanır.
125 Ekini hasat ettiğiniz zaman, fakirlerin haklarını verin ve israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.
126 Hasta ziyâretine gittiğinizde ona, ömrü ve hastalığı konusunda güzel sözler söyleyip, ümit veriniz!
127 Bir mümin namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile arasında bulunan perdeler kalkar. Bu hâl
namaz bitinceye kadar devam eder.
128 Allahü teâlâ, bana farzları yerine getirmemi emrettiği gibi, insanlarla güzel geçinmemi de emretti.
129 Gıybet, insanın sevabını ve iyi amellerini, ateşin kuru odunu yaktığı gibi yakar.
130 İnsanlar içinde, kadın üzerinde en fazla hak sahibi kocası, erkeğin üzerinde de anasıdır.
131 Allahü teâlâ her Cumâ günü 600 000 kişiyi Cehennemden azat eder. Bunların hepsi Cehenneme lâyık olup Cumâ gününün
bereketi ile Cehennemden çıkarılır.
132 Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emânetidir. Onlara yumuşak olunuz ve iyilik ediniz!
133 İnsanların dünyada endişesi en büyük olanı mümin kimsedir. Çünkü hem dünyası, hem de âhıreti için endişelidir.
134 Her nemâzdan sonra, üç kerre Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etübü ileyh okuyanın bütün
günâhları afv olur.
135 İstigfâra devâm edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, derdlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızklandırır.
136 Yâ Ebâ Hüreyre! Kuşluk namazını terk etme! Cennetin bir kapısı vardır ki, ona “Duhâ kapısı” derler. Bu kapıdan yalnız kuşluk
namazı kılanlar girer.
137 Her kim sabahleyin üç defa "Eûzü billâhissemî'il'alîmi mineş-şetânirracîm" dedikten sonra Haşr sûresinin son üç âyeti
(Hüvallâhüllezî..) okursa, Allah, ona akşama kadar bağışlamasını dileyerek yetmişbin melek görevlendirir. O kimse o gün ölürse
şehid olarak ölür. Akşamleyin ölürse yine böyledir.
138 Gece uyanınca, şu duâyı okuyan, her istediğine nâil olur: “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül
hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr sübhanellahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ
billahil aliyyil azîm.
139 Her kim Ramazân-ı şerîf gecesi seher vaktinde kalkıp namaz kılmakla meşgul olsa ve ibâdet etmeğe niyyet eylese, kirâmen
kâtibîn melekleri derler ki, Hak teâlâ hazretleri sana rahmet eylesin, ömrünü bereketli kılsın! Döşeği dahî der ki, Hak teâlâ
hazretleri senin ayağını sırat üzerinde muhkem eylesin ve selâmet ihsân buyursun. Abdest alınca, su dahî der ki, Hak teâlâ
hazretleri, senin kalbini temiz eylesin! Nihâyet bu kul namaz kılmağa başlayınca, Hak teâlâ hazretleri azamet-i şânıyla buyurur
ki: “Ey benim kulum, ne istersen iste! Dileğini yerine getireceğim.
140 Zikrin en hayırlısı gizli olanı, rızkın en hayırlısı da yetecek kadar olanıdır. [Ahmed b. Hanbel]
141 Bir edepsizliğin cezası bir hayrı işleyememektir.
142 Çok kaygı çekme, mukadder olan olur, takdir olunan rızkın da sana gelir.
143 Her paslanmanın cilası vardır. Kalbin cilası da esteğfirullah demektir.
144 Bir kimse riyaya, yaptırdıklarını işittirmeye başlarsa bundan vazgeçinceye kadar Allah'ın gazabındadır.
145 Hicretin efdali Allah'ın hoşlanmadığını terketmektir.
146 Müslümanla alakayı kesmek onun kanını dökmek gibidir.
147 Bir kimse bir mazlumla onun hakkını alıncaya kadar yürüse ayaklarının kaydığı günde Hak Teala onun iki ayağını sabit kılar.
148 Erteleyenler helak olmuştur.
149 Bir zaman sonra benim ümmetim de 73 fırkaya ayrılır, bunlardan ancak bir tanesi kurtulur.
150 Cehennemden kurtulan fırka; benim ve ashabımın gitdiği yolda olanların fırkasıdır.
151 Kim ki kurban kesmeye malî kudreti yerinde olur da kesmezse, o kimse namazgâhımıza sakın yaklaşmasın.
152 Güzel bir söz söylemek sadakadır. Namaza giderken attığın her adıma bir sadaka sevabı vardır. Gelip geçenleri rahatsız eden bir şeyi yoldan alıp atman bir sadakadır.
153 Müslümandan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir müslümanın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.
154 Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar.
155 Savaş, hiledir, hileden ibarettir.
156 İki nimet vardır ki, insanların çoğu onların kıymetini hakkıyla takdir edemezler: onlardan biri sıhhat, diğeri de boş vakittir.
157 Savaş eri, Allah için nefsi ile savaşandır.
158 Tek olan şey bölünme kabul etmez, gerçek tekdir.
159 Hiç unutulmayacak yüz anne yüzüdür...
160 Hakkın dile getirilmesi gereken yerde susan, dilsiz şeytandır.
161 Ya Ali, cenazemi sen yıkayacaksın. Borcumu sen ödeyeceksin, zimmetimi sen ifa edeceksin...
162 Kıyamet günü herkes birbirinden davacı olur. Hatta tokuşan koyunlar bile..
163 Alim, ilim ve amelin yeri cennettedir. Alim, ilmi ile amel etmezse, ilim ve amel cennette, alim ise cehennemde olur.
164 Resüller, Nebiler miras bırakmaz, onların bıraktıkları, sadakadır
165 Emanet ehline verilmez ise, o topluluğun kıyameti yakındır..
166 Verdiğini hatırlayan ve kalbinden geçiren kimse seha (cömertlik) ismine layık değildir..
167 Bilginin mürekkebi, şehidin kanından kutsaldır.
168 Hakkın dile getirilmesi gereken yerde susan, dilsiz şeytandır.
169 Bize karşı silah taşıyan, bizden değildir.
170 Nimete kavuşanların inkarından sakının.
171 Hased ettiğinizde haddi aşmayın, zanda bulunduğunuzda onu tahkik etmeyin, bir şeyde size bir uğursuzluk hissi gelirse onu geçin ve ancak Allaha tevekkül edin.
172 Dört şey Arş’ı Azam altındaki hazineden imal edildi. Fatiha, Ayetel Kürsi, Amenerresulihi, İnna A’teyna.
173 İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun.
174 Melaike, çanı olan kervana arkadaş olmaz.
175 Bir iş yapmak istediğin zaman, Allah sana o işten kurtuluş gösterinceye kadar, yahut Allah sana bir çıkış kapısı yaratıncaya kadar yavaş ve temkinli davran.
176 Muhakkak ki kulak, göz, kalp, bunların her biri kendi fiillerinden mesul tutulacaklardır.
177 Sen insana ulaşmadan Allah’ı nasıl arıyorsun?.
178 İnsanların en hayırlıları, ahmak, aptal diye adlandırılmadıkça kıyamet kopmaz.
179 Kur’an yedi nuans üzere indirildi. Onun hiçbir harfi yoktur ki, bir hiç zahir, bir de batın mana taşınmasın. Ebu Talip’in oğlu Ali’de bu zahir ve batına ait ilim mevcuttur.
180 Bir kavme su dağıtan,onların hepsinden sonra su içeçektir.
181 Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma.
182 İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz.
183 Bir kimseyi inada kapılmış çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen bil ki, onun ziyanı tamamdır.
184 Dünyada bir garip veya bir yolcuymuş gibi yaşa
185 İman iki eşit parçadır. Yarısı sabır,yarısı şükürdür.
186 Her evin kapısı vardır. Kabirin ki ayak tarafındandır.
187 Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi ‘yapmam’ dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır.
188 Musibetin sevabına talip olmaklığın, musibeti çekmekte iken de varsa, zahidsin.
189 Affetmek, zaferin zekâtıdır.
190 Ya Ali, benden sonra yola gidenler, senin gösterdiğin yoldan giderlerse selamete ererler.
191 Taş avı öldürmez ve düşmanı helak etmez, ancak göz çıkarır ve diş kırar.
192 Resulullah (sav) rüşvet alana da verene de lanet etti.Rüşvet alan da veren de cehennemdedir.
193 Dünyada iki yüzlü olanlar, kıyamet günü ateşten iki yüzlü olarak gelirler.
194 İnsan öldüğü zaman üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalanılan ilim, salih evlat.
195 İmanın efdali: nerede olursan ol, Allah’ın (CC) seninle olduğunu bilmendir.
196 Evlat kokusu, cennet kokusudur.
197 Düşmanlarınızın en kuvvetlisi içinizdedir.
198 Kuvvetli insan, kendi kendini yenen insandır.
199 Zengin, çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir.
200 Haset, ateş nasıl odunu yer yutarsa iyilikleri yer yutar, mahveder.
201 Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
202 İnsan dilinin altında gizlidir.
203 Cahiller cesur olurlar.

sn işine yarayanları al biz biraz bakalımMsn Wink
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
2 Mayıs 2011       Mesaj #4
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
zey_zey adlı kullanıcıdan alıntı

hz. Muhammd'in tutumluluk hakkında söylediği szöler cok acil cokkMsn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn MadMsn CryMsn CryMsn CryMsn CryMsn CryMsn DunnoMsn DunnoMsn Dunno

Amr bin Şuayb'in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (ra)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir : «Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf veya kibir karışmadıkça.»" İbn Mâce, Libâs, 23

Enes bin Mâlik (Radtyallâhü anhyâen rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Senin İştiha ettiğin her şeyi yemen israftandır.» İbn Mâce, Et'ime, 51

Amr b. Şuayb (r.a) babsından ve dedesinden aktararak şöyle dedi: Bir adam Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Ben fakirim, hiç malım mülküm de yok fakat bir yetimin vasiliğini yapıyorum ne yapmalıyım?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v)’de: “Yetimin malından ye fakatisraf etme, şaçıp savurma ve kendi üzerine de geçirme” buyurdu. Nesai, Vesâyâ, 11

Amr b. Şuayb (r.a) babasından ve dedesinden aktararak şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Yiyiniz, sadaka veriniz, kibir ve israfa kaçmadan da giyininiz.” Nesai, Zekât, 66

Abdullah b. Amr b. As'tan (Radıyallahu anhuma): Hz. Peygamber (Sallallah aleyhi ve sellem) Sa'd'ın (Radıyallahu anh) yanına geldi, o abdest alıyordu. Ona: . "Bu ne israf, ey Sa'd!" dedi. Sa'd: 'Abdestte de israf olur mu?' diye sorunca Rasûlullah şöyle buyurdu: "Evet, akan bir nehirde/kenarında olsan bile (israfolur)." İbn Hanbel, II, 221

(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:
1- Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti?
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti?
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi
sule yılmaz - avatarı
sule yılmaz
Ziyaretçi
16 Şubat 2013       Mesaj #5
sule yılmaz - avatarı
Ziyaretçi
tutumluluk ile ilgili hadisleri öğretmen istedi ama hiç bir sisete yok
Son düzenleyen _VICTORY_; 17 Şubat 2013 13:26

Benzer Konular

19 Aralık 2013 / Misafir Cevaplanmış
19 Şubat 2015 / Misafir Cevaplanmış
13 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış
26 Şubat 2016 / rabert2095 Taslak Konular