Arama

Demir, krom ve bakırın ülke ekonomisindeki değeri nedir?

Güncelleme: 31 Mart 2013 Gösterim: 20.155 Cevap: 3
gülsün - avatarı
gülsün
Ziyaretçi
3 Mayıs 2011       Mesaj #1
gülsün - avatarı
Ziyaretçi
demirin bakırın kromun borun boksitin ülkemiz için ekonomik değerleri nelerdir hemen söyleyi performans görevi yarına
Sponsorlu Bağlantılar
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Ağustos 2011       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
gülsün adlı kullanıcıdan alıntı

demirin bakırın kromun borun boksitin ülkemiz için ekonomik değerleri nelerdir hemen söyleyi performans görevi yarına


Ülkemizin sahip olduğu kaynakların ekonomiye katkıları
Sponsorlu Bağlantılar

Ülkemiz birçok yeraltı ve yer üstü kaynaklara sahiptir. Bu kaynakların düzenli kullanılması gerekmektedir yoksa zaman tükenmez dediğimiz kaynaklarda tükenecektir. Bu kaynakların tükenmese sonucunda hayatımız büyük ölçüde zorlaşabilir. Bu kaynakları daha verimli kullanmalıyız. Ve bu kaynaklardan yararlanmalıyız.
Bu Kaynakların Ekonomiye Katkıları ve Bu Kaynaklardan Daha Verimli Yararlanmak
Sular: Türkiye de su kaynakları boldur. Bu kaynaklar ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Peki bu kaynaklar ekonomimize nasıl katkılar sağlar? Akarsulardan barajlar sayesinde enerji elde edilebilir. Ve ya turistik amaçlı gezilerde akarsulara gidilebilir. Buralarda insanlar bulunan turistik tesislerde kalabilir. Bundan dolayı akarsular ülkemizin ekonomisine birçok şekilde katkı sağlar.

Madenler: Ülkemizin ekonomisine bir katkı sağlayan şeyde madenlerdir. Türkiye de madenler çok çıkartılır rezervler fazladır. Çıkarılan madenler direk hammadde olarak veya işlenilip de satılabilir. Türkiye de çeşit, çeşit madenler vardır. Bunlar birçok sanayide kullanılır. Bu madenler tekstil, giyim, yiyecek-içecek, yakıt sanayilerinde kullanılabilir tabi bunlar bazılarıdır. Ama bazı madenlerimizi doğru kullanmamaktayız. Bu madenlerimizi işleme şansımız varken bu madenleri dış ülkelere hammadde olarak satıyoruz bu işte bundan dolayı pek fazla kâr edemiyoruz.
Ormanlar: Türkiye bir orman cennetidir. Ormanlarımız çok fazladır ama bu ormanları bilinçli kullanmalıyız. Bu günlerde görülen küresel ısınmanın sonucunda dünyamız yok olabilir. Küresel ısınmanın oluşmasının sebeplerinden biri de ormanlarımız gün geçtikçe yok olmasıdır. Ormanlarımızı korumalıyız. Ormanlarımız bizim oksijen kaynağımızdır. Turistlere yapılan orman gezileri ekonomimize katkı sağlıyor. Ayrıca bazı sanayilerde de ormanlardaki ağaçlar hammadde olarak kullanılmaktadır. Ormanlarımızı gelen turistler beğendiğinde tanıdıklarına bahsettiklerinde daha çok turist geliyor. Ama ormanlarımız çok büyük bir tehlikede bundan dolayı ormanlara karşı duyarlı olmalı onları korumalıyız.
Turistik Yöreler: Turistik yöreler Türkiye de çok fazladır. Türkiye tarihinden dolayı birçok turist Türkiye’ye gelir. Ülkemizde turistlerin geldiği yerler çok fazladır. Turistik yerler bizim ekonomimize çok fazla katkı sağlar. Çünkü Türkiye’ye gelen turistler buradaki turistik tesislerde kalır, buradan alış-veriş yapar, hediyelik eşyalar satın alır. Turistlerin çoğu kendi ülkelerindeki paralarla alış-veriş yaptığından dolayı ülkemize de döviz girer ve Türkiye çok kâr elde eder.


MADENLER VE ENERJİ KAYNAKLARI


Türkiye hemen her bölgesinde çeşitli madenlerin bulunduğu, bazı madenlerce de zengin olduğu bir ülkedir. Zengin ve işletmeye elverişli madenlerimiz de çeşitlidir. Ancak, bugün bütün madenlerimiz henüz ye*terince işletmeye konulmamıştır. İşletilen madenlerimiz hem iç piyasaya verilmekte, hem de ham madde olarak ihraç edilmektedir. Madenler, Türkiye'nin yeraltı zenginlikleridir. Madenlerimizin bir kısmı çok eski çağlarda işletilmiş, madenciliğin bazı bilgileri memleketimizden başka ülkelere yayılmıştır. Pek eskiden kurşun, altın, gümüş, demir, bakır, kalay madenleri biliniyordu. Türkler, eskiden beri madencilikle ilgilenmişlerdir. Ergenekon Destanı Türklerin madene vermiş olduğu büyük değeri destanlaştırmıştır. Madenler, yerden "filiz" adı verilen bileşimler halinde, "maden cevheri" olarak çıkarılır, sonradan ergitilerek asıl maden dediğimiz duruma gelir ki, bundan da istenilen eşya, alet ve makine yapılır. Madenler, tabiatta nadir olarak saf halde bulunur. çoğu, başka elemanlarla bileşikler halindedir ve minerallerle karışıktır. içinde maden bulunan bu bileşikler maden filizleridir. Yer altı veya yerüstü ocaklarda taş, toprak ve başka maddelerle karışık olarak elde edilen ve herhangi bir işleme henüz bir tutulmamış bulunan maden cevherlerine "tuvönan cevher" denilmektedir. Filizlerdeki maden oranı bazen az olabilir. Böyle durumlarda az bir miktar maden elde edebilmek için çok miktarda filizi işlemek gerekir. Maden filizinden sadece maden değil, başka maddeler de çıkarılır. Madenle başka maddelerin filizlerden ayrılması işleri bir bilim haline gelmiştir ki, bu' metalürjinin bir bölümüdür. Madenler, yer kabuğunun ana malzemesi olan taşlar arasında "maden damarları" ve " maden yatakları" olarak bulunur, çoğunca başka elemanlarca da bileşikler halinde ve minerallerle karışık olurlar. Maden damar ve yatakları, ya yerin içinde yatay veya buna yakın duruşta olur, ya da eğimli ve hatta dik olarak uzanırlar. Bu duruş ve uzanışın, madenlerin çıkarılmasında önemli yeri vardır. Bir yerdeki madenlerin tahmin olunan miktarları ve yedek durumu da "maden rezervi" şeklinde ifade olunur. Maden işletmeleriyle bu kavram arasında yakın bağlantı vardır.

Başlıca Maden Çeşitleri
Madenlerin oluşumu, çeşidi ve rezervleri arazinin jeolojik yapısına ve oluştuğu jeolojik zamana bağlıdır. Türkiye’de 1. zamandan, 4. zamana kadar oluşmuş araziler vardır.Volkanik faaliyetlerin sık olduğu 3. zamanda oluşan arazi geniştir. Bu nedenle krom, demir, bakır, kurşun, pirit gibi volkanik oluşumlu madenler çoktur.

Demir : Demir – çelik endüstrisinin en önemli hammaddesidir. Türkiye demir cevheri rezervleri bakımından oldukça zengindir. Hemen her bölgemizde demir cevherine rastlanmıştır. Ancak bu yataklardan 60 kadarı işletilebilmektedir.
Sanayide ve insanın günlük yaşantısında önemli yeri olmuş bulunan demir, Türkiye'nin türlü yerlerinde zengin damarlar ve yataklar halinde bulunmaktadır. Türkler, çok eskiden beri ve bu arada Osmanlılar devrinde demirden faydalanmış, demircilik alanında zamanlarında üstün seviyeye ulaşmışlardır. Demir cevherinin çeşitleri vardır. Yerine göre türlü sanayide bunlar aranır. Bugün bütün metallerin en önemlisi de*mirdir. Demir olmadan makineyi düşünmeye imkanı yoktur. Demir, kolaylıkla oksitleşebilir veya kimyasal bileşikler yapabilir. Bu nedenle, demir çoğunca saf olarak değil, bileşimler içinde çıkar. 19. yüzyılın son*larından itibaren gittikçe gelişen "çelik" yapımı demirin değerini geniş ölçüde artırmıştır.
Çelik, mekanik, fizikoşimik ve ısı etkileri altında çok değişik özellikler kazanabilen bir demir karbon alaşımıdır. Bu alaşımdaki karbon oranı % 1,7 ye kadardır. Çeliği fontdan (dikme demirden) ayıran özellik, içinde fontdakinden daha az karbon bulunması ve böylece uygun şartlar içinde haddelenmeye (çubuk, levha ve başka biçimlere sokulmaya) el*verişli olmasıdır. Çelik, bütün işlem boyunca eriyik halinde kalan ham demirin, fazla karbondan ve başka yabancı maddelerden arıtılarak in*celtilmesi yolu ile elde edilmektedir. İhtiyaca göre çok çeşitli çelikler üretilmektedir. Yine bu arada alaşım yapmak üzere demir ile az oranda da olsa, birleştirilen ve yüksek kaliteli özel ve soy çelikler ya*pımına yarayan madenler vardır. Bunlardan krom ve nikel ile manganez, volfram, molibden, titan, vanadium önemli yer tutmuşlardır. Sözgelişi Widia adı verilen wolfam karbit çeliği elmas gibi sert bir maden ala*şımı olmaktadır.
İşte, demir çelik endüstrisinin ana maddesi olan demir, mem*leketimizin gelişmesinde önemli katkıda bulunacak değerde ve çok olarak türlü bölgelerimizde vardır. Bunlar arasında Divriği Demir İşletmeleri ile Balıkesir bölgesinden Eğmir ve Çarmık, Doğu Marmara bölgesinde Çamdağ, Ege bölgesinde Ayazmand, Torbalı, Akdeniz bölgesinden Büyükköy, Payas. Kayseri ile K. Maraş arasında Faraşa, Karamadazı, Sivas - Hekimhan bölgesinde Hasançelebi, Doğu Karadeniz bölgesinde Fundacık vardır. Memleketimizin daha. başka yerlerinde de türlü kalitelerden demir cevherlerine raslanmaktadır. Bunlardan Divriği manyetit oluşumu ve iyi cins demir cevheri rezervinin 40 milyon ton olduğu tahmin olunmuştur. Öteki demir cevherlerimiz de zengindir. (BK. MT A, Türkiye Maden Envanteri, 1980).
Cumhuriyet devrinde demir maden1erimizden faydalanmak ve bu madene dayalı endüstriyi kurmak çabaları olmuştur. 1932 de ilk olarak Kırıkkale Çelik Fabrikası işletmeye açı1arak günümüze kadar gelişmiştir. Bu fabrikanın külçe çelik yapımı 30 bin tonu geçmiştir. 1937 de Sümerbank tarafından Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri kurulmuştur. Gelişme gösteren bu tesisler, 1955 te bir kanunla bir genel müdürlük durumuna getirilmiştir. "Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri'" adını alan bu kuruluşa Divriği Demir Madenleri İşletmesi de bağlanmıştır. Karabük işletmelerinin i 957 de başlayan daha çok genişletilmeleriyle üretim değeri üç katına Çıkarılmış, yeni yüksek fınn1ar eklenmiştir. Bu işletmelere gerekli denir çevberi Divriği'den, maden kömürü Zonguldak'tan getirti1mektedir. Genişleyen işletmenin demir ihtiyacını karşılamak için Divriği demir üretimi yılda 1.200.000 tona yükselmiştir. Demir ham maddesine dayanan büyük tesislerimizden biri de "Ereğli Danir ve Çelik Fabrikaları"dır. Kurulmasına 1961 de başlanan bu tarihteki ek bir kanunla "Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş." halinde teşekkül eden bu büyük tesisler, özel bir anonim or*taklık durumundadır ki, kurucu ve ortakları arasında yabancı kurullar da vardır. Yıllık ihtiyacı 850 bin ton kadar olan demir fılizi Hekimhan Otlukkilise, Çetinkaya, Akdağ (Sivas), Kesikköprü (Ankara), Karamadazı (Kayseri) ve Eğmir (Balıkesir) maden ocak1anndan. kömürün Zonguldak bölgesinden sağlanması .düşünülmüştür. Bütün bu işletmeler dışında İzmir'deki metalürji fabrikası (Metaş) önemli yer tutmuştur.

Bakır : Tarih öncesi çağlarda insanların ilk kullandığı madenlerden biridir. Bakır rezervleri yerkabuğunun volkanik oluşum gösteren bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Saf bakır üretimi ülke gereksinimini karşılamadığı için dışarıdan saf bakır alınır.

Soğuk da dökülebilen ve haddeden geçirilme kabiliyeti çok olan bakır, tarihten önceki çağlarda insanların ilk kullandıkları madendir. Sonraları önce kalay ile alaşım yapılarak daha sert olan tunç elde edilmiş. fakat sert ve kullanışlı olan demir, zamanla bakır ve alaşımlarının yerini almıştır. Bakır, elektrik enerjisi çağının da başta gelen madenlerindendir. Kolay işlenebilmesi ve renginin altına benzemesiyle bakır ve alaşımları bugün de önemini kaybetmemiştir.
Türkiye'nin türlü yerlerinde bakır madeni vardır., Bunların işletmekte olan başlıcaları Ergani, Murgol, ve Küre madenleridir. Ayrıca, küçük ölçüde özel sektör işletmeleri vardır. Bütün bu işletmelerden yılda 920 bin ton kadar tuvönan cevher çıkarılmaktadır. Bakır işletmesi işleri, Etibank'a bağlıdır. Bunlardan "Ergani Bakır İşletmesi" Elazığ'n Maden ilçesindedir. Buradaki bakırlar 1850 den beri aralıklarla, 1939 dan beri devamlı olarak işletilmiştir. Ergani madeninin yüksek bakır özü vardır. Bir başka bakır maden alanımız "Murgol Bakır İşletmesi" dir. Artvin' in Borça ilçesindeki bu maden 1951 de işletmeye açılmıştır. Er*gani'de olduğu gibi, burada da açık işletme sistemiyle cevher çıkarılır. Üçüncü bakır madenimiz "Küre Bakırlı Pirit İşletmesi" dir. Kas*tamonu' nun Küre ilçesindeki bu maden, eskiden de yer yer işletilmiş ise de, esas işletme 1959 dan beri yapılmaktadır.

Krom : Çok sert, iyi cilalanabilen ve paslanmayan bir madendir.Volkanik alanlarda yaygındır.Makine ile motor endüstrisinde ve paslanmaz çelik yapımında kullanılan önemli bir madendir. Günümüz verilerine göre, Dünya krom üretiminde Türkiye 4. sıradadır.Yurtdışına satılan önemli bir madenimizdir.
Krom, 18. yüzyılın sonlarından beri bilinen bir madendir. Çok sert, çok iyi cilalanabilen, paslanmayan bir madendir. Bu nedenle, nikel gibi bu da madeni eşyayı kaplamakta kullanılır. Böylece nikelaj gibi, bir de "kromla kaplama" vardır. Ancak, krom geniş ölçüde çelik endüstrisinde yer tutmuş, çeliğin sertliğini veren ve paslanmasını önleyen, yüksek kaliteli çelik elde etmeye yarayan önemli bir maden olmuştur. Çeliğin hem nikel, hem de krom ile olan alaşımları değer kazanmıştır.
Türkiye, krom madeni bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Krom çıkarma bakımından da ülkeler arasında başta gelenlerindendir. Öteki krom memleketleri Güney Afrika Birliği, Güney Rodezya, Filipinler, Küba, Yugoslavya, Sovyetler Birliği, Japonya'dır. Krom, Türkiye'nin önemli bir ihraç maddesi olmuştur. Dışarıdan olan isteğe göre yıldan yıla farklı krom üretimi durumu belirmiştir. Türkiye'nin birçok yerlerinde krom vardır. Başlıca yerleri Güneybatı Ana*dolu (Fethiye - Marmaris, Dalaman Havzası), Kütahya - Bursa arası, Er*gani - Maden bölgesi' (Guleman krom madeni), Eskişehir doğukos, Maraş, Kayseri, Sivas bölgeleriyle Doğu Anadolu'nun türlü çevreleridir. Memleketimizin büyüklü - küçüklü çok sayıda krom işletmesi vardır (I 978 verilerine göre i 03 kadar). Bunun çoğu (88) özel sektör işletmeleridir. Bunların en büyüklerinden olan Guleman krom yatakları 1934 de bulunmuş, Etibank' a bağlı bir kuruluş olarak "Şark Kromları İşletmesi" adıyla i 939 da işletmeye açılmıştır.
Cevher çıkarma işi yeraltı sistemi ile yapılmaktadır. Temizlenen cevherler İskenderun limanına gönderilmektedir. Buradan 1939 dan 1970 e kadar 4 milyon ton satılık cevher elde edilmiştir. Ayrıca Muğa'nın Fethiye ilçesinde "Üçköprü Maden İşletmesi" nde de krom çıkarılır. 1969 verilerine göre, bütün krom madenlerimizde üretilen tuvönan krom miktarı 662 bin ton olmuştur. Bunun 410 bin tonu özel sektöründür.

Kaynak

Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kromun ülkemizdekiekonomik değeri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2013       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yarına lazım performasns ödevi

Benzer Konular

31 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
12 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
11 Kasım 2016 / Misafir. x) Cevaplanmış
29 Nisan 2013 / Misafir Soru-Cevap