Arama

Atatürk basın özgürlüğüne neden önem vermiştir?

Güncelleme: 19 Aralık 2013 Gösterim: 18.354 Cevap: 10
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk neden basın özgürlügüne önem vermiştir?
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Eylül 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürk basına neden çok önem verdi
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Eylül 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürk neden basın özgürlüğüne önem vermiştir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Eylül 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
neden önem vermiştir ??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
eved neden ? cewap yok mu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ekim 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu soruyu bulun
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Ekim 2011       Mesaj #7
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Atatürk neden basın özgürlügüne önem vermiştir?

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

atatürk basına neden çok önem verdi

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

atatürk neden basın özgürlüğüne önem vermiştir

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

neden önem vermiştir ??

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bu soruyu bulun

Basın hürriyetinin önemine değinen Atatürk, basının milletin sesi olduğunu ifade etmiştir. Gazetecilerin gördüklerini, düşündüklerini ve bildiklerini samimiyetle yazmalarını isteyen Atatürk, basın özgürlüğü hakkında duygu ve düşüncelerini ifade etmekle beraber, basınında doğru ve dürüst bir şekilde yayın yapmasının şart olduğunu, elindeki imkânları kişiselleştirmemesi gerektiğini kesin bir dille tavsiye etmiştir. Atatürk’ün sözleri bu günde her yönüyle dikkate alınmalı ve Cumhuriyet basınının izlemesi gereken yegâne bir yol olmalıdır.

Atatürk’ün basın ile ilgili sözleri

Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.(1922)

Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu söylemeye lüzum görmem. Her türlü kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her türlü hususi telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi düzeni temin edebilir. Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru düzeltecek etken ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.(1924)

Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.(1929)

Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır.(1923)

Basın hürriyetinin mahzurlarının giderilmesinin yine basın hürriyetiyle mümkün olduğuna dair bu büyük meclisin yol gösterme ve düzenleme sahasında güzel karşılanan esaslar, eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum kendini bilmezlere, basının sinesinde haydutluk fırsatını verirse, eğer halkı aldatan ve doğru yoldan çıkaranların fikriyat sahasındaki uğursuz tesirleri, tarlasında çalışan suçsuz vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet haydutluğun en kötüsünü göze alan bu gibi kimseler, kanunların özel müsaadelerinden istifade imkânını bulursa, Büyük Millet Meclisi eğitici ve ezici kudretinin müdahale ve uyarması elbette gerekli olur.(1925)

Özel maksatla neşriyat yapan bazı gazetelerin, halkın ekseriyeti üzerinde yaptığı tesir, her memlekette olduğu gibi o gazetelerin lehinde değildir.(1924)

Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir.(1925)

Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz.(1923)
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Basın hürriyetinin önemine değinen Atatürk, basının milletin sesi olduğunu ifade etmiştir. Gazetecilerin gördüklerini, düşündüklerini ve bildiklerini samimiyetle yazmalarını isteyen Atatürk, basın özgürlüğü hakkında duygu ve düşüncelerini ifade etmekle beraber, basınında doğru ve dürüst bir şekilde yayın yapmasının şart olduğunu, elindeki imkânları kişiselleştirmemesi gerektiğini kesin bir dille tavsiye etmiştir. Atatürk’ün sözleri bu günde her yönüyle dikkate alınmalı ve Cumhuriyet basınının izlemesi gereken yegâne bir yol olmalıdır.

Atatürk’ün basın ile ilgili sözleri

Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.(1922)

Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu söylemeye lüzum görmem. Her türlü kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her türlü hususi telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi düzeni temin edebilir. Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru düzeltecek etken ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.(1924)

Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.(1929)

Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır.(1923)

Basın hürriyetinin mahzurlarının giderilmesinin yine basın hürriyetiyle mümkün olduğuna dair bu büyük meclisin yol gösterme ve düzenleme sahasında güzel karşılanan esaslar, eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum kendini bilmezlere, basının sinesinde haydutluk fırsatını verirse, eğer halkı aldatan ve doğru yoldan çıkaranların fikriyat sahasındaki uğursuz tesirleri, tarlasında çalışan suçsuz vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet haydutluğun en kötüsünü göze alan bu gibi kimseler, kanunların özel müsaadelerinden istifade imkânını bulursa, Büyük Millet Meclisi eğitici ve ezici kudretinin müdahale ve uyarması elbette gerekli olur.(1925)

Özel maksatla neşriyat yapan bazı gazetelerin, halkın ekseriyeti üzerinde yaptığı tesir, her memlekette olduğu gibi o gazetelerin lehinde değildir.(1924)

Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir.(1925)

Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz.(1923)

NOT: BEN BUNU OKUDUM 100 ALDIM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ataturk basin ve yayin ozgurlugune onem vermistir cunku halkin dogru bilinclenmesini ve tarafsiz yalan yanlis haber olmadan dogru bir bilgi almalarini istemistir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Aralık 2013       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
cevap verin

Benzer Konular

4 Kasım 2015 / Misafir Cevaplanmış
22 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap
8 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
20 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap