Arama

Osmanlı Devleti'nin yükselme döneminin sosyal ve siyasal yapısı nasıldır? - Sayfa 3

Güncelleme: 19 Aralık 2014 Gösterim: 27.026 Cevap: 24
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Aralık 2011       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
osmanlı devletinin sosyal durumu nelrdir cevaplarmısınız lütfennnnnnnn yardımcı olun
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Eylül 2012       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sosyal yapısı
Osmanlı Devleti başlangıçta doğrudan doğruya Türk unsuru tarafından kuruldu. Sonraki yüzyıllarda sınırlar genişledikçe devletin kurucu ve temel unsuru olan Türklerin yanında başka topluluklar da görülmeye başladı. Giderek Osmanlı toplumu çok çeşitli milletlerden oluşan bir özellik kazandı.
Sponsorlu Bağlantılar
Osmanlı Devleti toplumu, islâm Hukuku ve Örfi Hukuk denilen hukuk kurallarına göre biçimlendirdi. Buna göre Osmanlı toplumu iki temel bölüme ayrılıyordu. Bunlardan biri "yönetenler", diğeri "yönetilenler"di. Yönetici sınıfa Osmanlılar, "askerî sınıf diyordu. Osmanlı Devleti'nde "askerî" demek, herhangi bir devlet
hizmeti yapan kişi demekti. Bunlardan askerlik yapanlara seyfiye denirdi, Eğitimö ğretim işiyle uğraşan müderrisler, yargı ve yönetim işlerine bakan kadılar ilmiye sınıfını oluştururdu. Devlet dairelerinde çalışan her kademedeki memurlara ise kalemiye sınıfı denirdi. Genellikle askeriler vergi vermezlerdi. Bunun karşılığında devlete bir hizmet görürlerdi. Böyelce devlet, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlardı. Yönetilenler ise bunların dışında kalan gruptu. Yönetilen sınıfa Osmanlılar "reaya" diyordu. Kırsal kesimde köylüler, çiftçiler, şehirlerde tüccar, esnaf gibi gruplar reaya sınıfını oluştururdu. Reaya vergi verirdi.


siyasi yapısı
Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve hukuki rejimi, daha çok bir sentez niteliği taşır. Osmanlı Devleti, her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti'dir. Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır.

Eski Türk Devletlerinde, siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir. Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın, barış içinde kalmasını sağlar. Osmanlı'da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır.

Zamanla, idare merkezileşti ve hükümdarlar, doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar. Hükümdarlara "padişah-ı cihan" adı verildi. Bu hükümdar, mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu. Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi, düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi.

Osmanlı'nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri, getirdiği yeni müesseseler dışında, dinde de birtakım değişiklklere yol açtı. Hükümdar, Tanrı'nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Eylül 2012       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sosyal yapısı
Osmanlı Devleti başlangıçta doğrudan doğruya Türk unsuru tarafından kuruldu. Sonraki yüzyıllarda sınırlar genişledikçe devletin kurucu ve temel unsuru olan Türklerin yanında başka topluluklar da görülmeye başladı. Giderek Osmanlı toplumu çok çeşitli milletlerden oluşan bir özellik kazandı.
Osmanlı Devleti toplumu, islâm Hukuku ve Örfi Hukuk denilen hukuk kurallarına göre biçimlendirdi. Buna göre Osmanlı toplumu iki temel bölüme ayrılıyordu. Bunlardan biri “yönetenler”, diğeri “yönetilenler”di. Yönetici sınıfa Osmanlılar, “askerî sınıf diyordu. Osmanlı Devleti’nde “askerî” demek, herhangi bir devlet
hizmeti yapan kişi demekti. Bunlardan askerlik yapanlara seyfiye denirdi, Eğitimö ğretim işiyle uğraşan müderrisler, yargı ve yönetim işlerine bakan kadılar ilmiye sınıfını oluştururdu. Devlet dairelerinde çalışan her kademedeki memurlara ise kalemiye sınıfı denirdi. Genellikle askeriler vergi vermezlerdi. Bunun karşılığında devlete bir hizmet görürlerdi. Böyelce devlet, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlardı. Yönetilenler ise bunların dışında kalan gruptu. Yönetilen sınıfa Osmanlılar “reaya” diyordu. Kırsal kesimde köylüler, çiftçiler, şehirlerde tüccar, esnaf gibi gruplar reaya sınıfını oluştururdu. Reaya vergi verirdi.
siyasi yapısı
Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve hukuki rejimi, daha çok bir sentez niteliği taşır. Osmanlı Devleti, her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti’dir. Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır.
Eski Türk Devletlerinde, siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir. Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın, barış içinde kalmasını sağlar. Osmanlı’da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır.
Zamanla, idare merkezileşti ve hükümdarlar, doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar. Hükümdarlara “padişah-ı cihan” adı verildi. Bu hükümdar, mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu. Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi, düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi.
Osmanlı’nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri, getirdiği yeni müesseseler dışında, dinde de birtakım değişiklklere yol açtı. Hükümdar, Tanrı’nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Eylül 2012       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yükselme Dönemi Osmanlı Sosyal Yapısı
Osmanlı Devletinde toplum iki ana grup altında ele alınabilir.Bunlardan birincisi askeri adı altında toplanan ve görevlerinin zorluğu nedeniyle vergiden muaf tutulan kısın diğeri ise reaya denilen her dinden insanın bulunduğu osmanlı halkını oluşturan gruptu Yükselme Dönemi Osmanlı`sında dini özgürlükler hatsafadaydı Fatih Sultan Mehmet Yükselme Dönemi başlarında İstanbul`u fethettiğinde şehirde yaşayan ortodoksların isteyenlerin gidebileceğini isteyenlerinde kalıp dinlerini özgürce yaşayabileceklerini söylemiştir.Reayalar arasında müslümanlarda vardı müslümanlar bu dönemde göçebe yaşayanları olduğu gibi yerleşik bir yaşam sürenleride vardı hristiyanlar ise yerleşik bir yaşam sürerlerdi.Osmanlı Devletinde sınıf ayrımı vardı ama sınıflar arasıda kalın duvarlar yoktu bu mesela aynı dönem avrupasında bir soylu ile köylü veya bir ruhban sınıfından kişi ile bir köylü evlenemez veya orduda köylüler görev alamazken osmanlıda kendini geliştirebilen halk yani reaya istediği sınıfta olabilir yani sınıf ayrımı sadece sözdedir somut olarak bi sınıf ayrımı osmanlı devletinde yoktur.Müslüman olsun gayrimüslim olsun herkes eşit hak ve hukuka sahip olmuştur.Osmanlı sosyal hayatında ticaret önemliydi Lonca teşkilatı, esnafları ve sanatkarları denetlerdi Loncalarda, çıraktan kalfaya; kalfadan, lonca ustalarına kadar belirli sınıflaşma vardı Buralardaki Esnaf ve zanaatkarlar arasında karşılıklı yardımlaşma sağlanırdı ve bu esnafların işlerini kolaylaştırırdı dönemin fetihlerine gelindiğinde arap ve fas ağırlıklı olduğu için arap ve fars dilinin etkisinde kalınmıştır.Türkçe 16.yy da farsça ve arapça tesirinde kalmıştır bunun sonucunda osmanlıca diye bir dil oluşmuştur.Yükselme Döneminin en önemli bilim ve ilim adamları ise Ali Kuşçu,Sinan Paşa,Takiyuddin,Sabuncupğlu Şerafettin,Piri Reis,Seyd Ali Reis,Ahmedi,Hoca Saadeddin(İlk Büyük Osmanlı Tarih kitabını yazdı),Ebusuud Efendi`dir.Osmanlı Devletin de halk divana dilek ve şikayetlerde bulunabilirdi bu konular Divanda görüşülüp somut adımlar atılırdı dönemin avrupada ki baskıcı zihniyetine karşın Yükselme Döneminde Osmanlı Devletinde her dinden,her ırktan insan yaşamıştır bilim adamlarına padişahlar tarafından büyük bir saygı vardır Yükselme Dönemi Osmanlı sı birçok yönüyle şuanki modern devletlere bile örnek olacak statüdedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2014       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Osmanli fazlaca guvenilir vede nazik br yapiya sahip olmakla beraber turizm mimari vs konulardada kandisini gelistirmistir osmanlininn guveni adaleti ve yonetim sekli cok iyi ve saglamdir bunn baslica kaniti ise osmanli ar.asindaki sembollrdr
Kisa ve oz cvp:-D;-)

Benzer Konular

30 Ocak 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
26 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
6 Ekim 2012 / kelebek_etkisi Soru-Cevap