Arama

Selanik ve Sofya şehirlerinin Mustafa Kemal'in düşünce hayatındaki etkileri nedir?

Güncelleme: 19 Eylül 2013 Gösterim: 7.107 Cevap: 6
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ekim 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
selanik manastır istanbul ve sofya şehirlerinin mustafa kemal'in düşüce hayatına etkilerini nedir acil yardım
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2012       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bunun neden cavabı gelmedi çok ihtiyacım varr offf
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Eylül 2013       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
cevabı yok muu
AKICI - avatarı
AKICI
Ziyaretçi
17 Eylül 2013       Mesaj #4
AKICI - avatarı
Ziyaretçi
cevap nedir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Eylül 2013       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
selaniik atatürk'ün düşünce yeteneğini , liderlik yeteneğini geliştirmiştir . çok kültürlü yapıyı tanıyıp , farklı kültürdeki insanlarla beraber yaşaması liderlik hayatına katkıda bulunmuştur . bu farklı yapı onun farklı tarzlarda düşünmesini de sağlamıştır .
xxmen - avatarı
xxmen
Ziyaretçi
18 Eylül 2013       Mesaj #6
xxmen - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

cevabı yok muu

Mustafa Kemal Atatürk’ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir Mustafa Kemal’in fikir hayatının gelişiminde dört tane şehir etkili ve önemli olmuştur. Bunlar: Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya’dır. Şimdi bunları Mustafa Kemal’in yaşamında meydana getirdiği etkileri göz önüne bulundurarak temel özellikleriyle tek tek inceleyelim:

Selanik: Mustafa Kemal’in doğduğu ve öğrenim hayatına başladığı Selanik, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki en gelişmiş şehriydi. İşlek bir limanı ve Avrupa ile demir yolu bağlantısı olan şehir, aynı zamanda canlı bir ticaret ve sanayi merkezi idi. Çeşitli din ve milletten oluşan nüfusuyla da renkli bir yapıya sahipti. Burada Türkçe, Rumca, İbranice ve Bulgarca yayımlanan remi vilayet gazetesinin yanında Avrupa’da çeşitli dillerde basılan gazete ve kitapları anında okuma imkanı vardı. Mustafa Kemal’in 1907 yılında askeri görevle geldiği Selanik’te, gizli bir cemiyet olarak kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti de faaliyet halinde idi. Mustafa Kemal de bu cemiyete katıldı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, II. Abdülhamit’in 1876 Anayasası’nı yürürlüğe koymasını ve Meclis-i Mebusan’ı tekrar toplantıya çağırmasını istiyordu. Cemiyetin bu girişimleri II. Meşrutiyet’in ilanıyla ( 23 Temmuz 1908) sonuçlandı. Bu sırada Mustafa Kemal, bir yandan Selanik’te askeri görevini sürdürmekte bir yandan da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde çalışarak İstanbul’daki siyasi gelişmeleri yakından izlemekteydi. O, II. Meşrutiyet’le yapılan yenilikleri yeterli görmüyor, bu fırsattan yararlanarak ülkede daha büyük ve daha köklü değişikliklerin gerçekleştirilmesi gereğine inanıyordu. Mustafa Kemal Selanik ve çevresinde yapılan toplantılarda düşünce ve görüşlerini cesaretle savunuyordu. Fakat kendisinin görüşleri Cemiyet’in ileri gelenleri ile uyuşmuyordu. Fikirleriyle zamanının söz sahibi kişilerini uyarmaktan çekinmeyişi de bazı kişileri tedirgin ediyordu. Ordunun siyasetten ayrılmasını isteyen Mustafa Kemal de bir süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrılarak kendini tamamen askerlik görevine verdi.

Manastır: Bir Çankaya akşamında mırıldanıyordu:

“ Manastır’ın ortasında var bir havuz, canım havuz.
Manastır’ın ortasında var bir çeşme, canım çeşme”

Mustafa Kemal Manastır’a askeri idadide öğrenim görmek üzere geldi. Konsolosluklar ve ticaret şehri Manastır, o dönemde aralarında çekişme olan çeşitli din ve milliyetten insanları barındırıyordu. Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan kendi kiliseleri aracılıyla bölgeye hakim olmak istiyordu.

İdadi sıralarındaki Mustafa Kemal’in fikir hayatına bu bölgenin durumu ve okul çevresinin katkısı da yadsınamaz. Burada Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal’i ve eserlerinde Türkçülüğü ön plana çıkaran Mehmet Emin Yurdakul’u tanıdı. Bu dönemde Türk kültür ve tarihi ile okuduğu eserler sayesinde Mustafa Kemal’in fikir hayatı şekillendi. Özellikle tarih bilinci bu dönemde oluşmaya başladı. Bu bilincin gelişmesindeki en önemli rol Tarih Öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey’e aitti.

Mustafa Kemal, bazı Fransız düşünürlerin eserleriyle de tanıştı. Bu düşünürlerin fikirleri üzerinde de arkadaşları ile uzun soluklu tartışmalar yaptı. Bu yıllarda Mustafa Kemal’i en çok etkileyen olay 1897 Türk – Yunan Savaşı oldu. Bu savaşta Türk ordusu savaş meydanında kazanmasına rağmen masa başında istediğini alamamıştı. Öğrenin gördüğü o yıllar içinde yabancı devletlerin Manastır’daki müdahaleleri Mustafa Kemal’in kafasında Türklerin geleceği ile ilgili ilk soru işaretlerini uyandırdı.

İstanbul: Mustafa Kemal’in Osmanlı Devleti’nin başkentine ilk gelişi eğitim amaçlıdır. Daha sonraki yıllarda görevi gereği İstanbul’da ikamet etmiştir. Başkent devletin kalbinin attığı yerdir ve burada siyasi faaliyetleri yakından takip etmek mümkündür. Mustafa Kemal’in İstanbul’da bulunduğu Beyoğlu (Pera) ve Galata civarı, şehrin Batı’ya açılan yüzüydü. Burası Avrupa elçiliklerinin yoğun olduğu bir semtti. Hemen her gün tiyatro, konser, davet, balo gibi sosyal faaliyetler düzenleniyordu. Bu dönemde Avrupa’da olan her şey Beyoğlu’na yansıyordu. Galata’da basımevleri, bankerler, doktorlar ve avukatlara ait çok sayıda iş yeri bulunuyordu. Günlük Fransızca gazeteler Avrupa’dan bilgi akışını sağlayan önemli kaynaklardı.

Mustafa Kemal, okul yıllarında arkadaşlarına konferans niteliğinde konuşmalar yaparken sonraki yıllarda da İstanbul’da evinde arkadaşları ile toplantılar düzenlemiş, ülke sorunlarını tartışmıştır. Ayrıca o yıllarda arkadaşları ile dergi ve gazeteler hazırlamıştır. Aşağıdaki anektotta Mustafa Kemal’in İstanbul’daki okul yıllarını, arkadaşlarından Asım Gündüz anlatıyor:

“Mustafa Kemal milletleri uyandırmak olan fikir adamları devlet adamlarıdır.” diyordu. Yabancı lisana karşı büyük bir hevesi vardı. Bu maksatla Beyoğlu’nda bir Fransız madamına pansiyoner olmuştu. Bu Fransız kadın, İttihatçıların Paris’te yayımladıkları gazeteleri, Fransız sefareti kuryeleri ile getiriyor ve Mustafa kemal’e ulaştırıyordu. Fransız kadın aynı zamanda Mustafa Kemal’e Fransızca dersler veriyordu. (Asım gündüz, hatıralarım, s. 12-14)

Öğrenim hayatı boyunca okuduğu eserler Mustafa Kemal’e gerçekçi, akılcı ve bilimsel bir düşünce yapısı kazandırmıştır. Bu sayede yaşamının her döneminde Mustafa Kemal olaylara aklın ve bilimin ışığında yaklaşmıştır. Onun düşünceleri, ileride gerçekleştireceği ilke ve inkılapların da temel dayanağını oluşturmuştur.

Sofya: Balkan Savaşları sonunda Osmanlı hükümeti tamamen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kontrolüne geçti. Bu sırada Mustafa Kemal Sofya askeri ateşeliğine görevlendirildi. O günlerde Sofya’da sosyal hayat çok canlıydı. Üst düzey yetkilerin katıldığı danslı, yemekli toplantılarda Mustafa Kemal, Avrupa devletlerinin temsilcileri ile doğrudan görüşme ve fikirlerini paylaşma imkânı buldu. Bulgaristan’da kalan Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türklerin yaşadıkları yerleri ziyaret etti. Bulgaristan’da Türkçe yayınlanan gazetelerle irtibat kurarak bölgedeki sosyal ve siyasi haklarının yükseltilmesi çalışmalarına katıldı. Bulgar meclisinin toplantılarını takip etti. Mustafa Kemal, o dönemde gözlemlerinin yer aldığı bu raporlarına kendi analizlerini de ekleyerek bunları Osmanlı Devleti’nin yetkilileri ile paylaşmıştır.
TEĞMEN - avatarı
TEĞMEN
Ziyaretçi
19 Eylül 2013       Mesaj #7
TEĞMEN - avatarı
Ziyaretçi
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir Mustafa Kemal’in fikir hayatının gelişiminde dört tane şehir etkili ve önemli olmuştur. Bunlar: Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya’dır. Şimdi bunları Mustafa Kemal’in yaşamında meydana getirdiği etkileri göz önüne bulundurarak temel özellikleriyle tek tek inceleyelim:

Selanik: Mustafa Kemal’in doğduğu ve öğrenim hayatına başladığı Selanik, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki en gelişmiş şehriydi. İşlek bir limanı ve Avrupa ile demir yolu bağlantısı olan şehir, aynı zamanda canlı bir ticaret ve sanayi merkezi idi. Çeşitli din ve milletten oluşan nüfusuyla da renkli bir yapıya sahipti. Burada Türkçe, Rumca, İbranice ve Bulgarca yayımlanan remi vilayet gazetesinin yanında Avrupa’da çeşitli dillerde basılan gazete ve kitapları anında okuma imkanı vardı. Mustafa Kemal’in 1907 yılında askeri görevle geldiği Selanik’te, gizli bir cemiyet olarak kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti de faaliyet halinde idi. Mustafa Kemal de bu cemiyete katıldı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, II. Abdülhamit’in 1876 Anayasası’nı yürürlüğe koymasını ve Meclis-i Mebusan’ı tekrar toplantıya çağırmasını istiyordu. Cemiyetin bu girişimleri II. Meşrutiyet’in ilanıyla ( 23 Temmuz 1908) sonuçlandı. Bu sırada Mustafa Kemal, bir yandan Selanik’te askeri görevini sürdürmekte bir yandan da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde çalışarak İstanbul’daki siyasi gelişmeleri yakından izlemekteydi. O, II. Meşrutiyet’le yapılan yenilikleri yeterli görmüyor, bu fırsattan yararlanarak ülkede daha büyük ve daha köklü değişikliklerin gerçekleştirilmesi gereğine inanıyordu. Mustafa Kemal Selanik ve çevresinde yapılan toplantılarda düşünce ve görüşlerini cesaretle savunuyordu. Fakat kendisinin görüşleri Cemiyet’in ileri gelenleri ile uyuşmuyordu. Fikirleriyle zamanının söz sahibi kişilerini uyarmaktan çekinmeyişi de bazı kişileri tedirgin ediyordu. Ordunun siyasetten ayrılmasını isteyen Mustafa Kemal de bir süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrılarak kendini tamamen askerlik görevine verdi.

Manastır: Bir Çankaya akşamında mırıldanıyordu:

“ Manastır’ın ortasında var bir havuz, canım havuz.
Manastır’ın ortasında var bir çeşme, canım çeşme”

Mustafa Kemal Manastır’a askeri idadide öğrenim görmek üzere geldi. Konsolosluklar ve ticaret şehri Manastır, o dönemde aralarında çekişme olan çeşitli din ve milliyetten insanları barındırıyordu. Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan kendi kiliseleri aracılıyla bölgeye hakim olmak istiyordu.

İdadi sıralarındaki Mustafa Kemal’in fikir hayatına bu bölgenin durumu ve okul çevresinin katkısı da yadsınamaz. Burada Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal’i ve eserlerinde Türkçülüğü ön plana çıkaran Mehmet Emin Yurdakul’u tanıdı. Bu dönemde Türk kültür ve tarihi ile okuduğu eserler sayesinde Mustafa Kemal’in fikir hayatı şekillendi. Özellikle tarih bilinci bu dönemde oluşmaya başladı. Bu bilincin gelişmesindeki en önemli rol Tarih Öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey’e aitti.

Mustafa Kemal, bazı Fransız düşünürlerin eserleriyle de tanıştı. Bu düşünürlerin fikirleri üzerinde de arkadaşları ile uzun soluklu tartışmalar yaptı. Bu yıllarda Mustafa Kemal’i en çok etkileyen olay 1897 Türk – Yunan Savaşı oldu. Bu savaşta Türk ordusu savaş meydanında kazanmasına rağmen masa başında istediğini alamamıştı. Öğrenin gördüğü o yıllar içinde yabancı devletlerin Manastır’daki müdahaleleri Mustafa Kemal’in kafasında Türklerin geleceği ile ilgili ilk soru işaretlerini uyandırdı.

İstanbul: Mustafa Kemal’in Osmanlı Devleti’nin başkentine ilk gelişi eğitim amaçlıdır. Daha sonraki yıllarda görevi gereği İstanbul’da ikamet etmiştir. Başkent devletin kalbinin attığı yerdir ve burada siyasi faaliyetleri yakından takip etmek mümkündür. Mustafa Kemal’in İstanbul’da bulunduğu Beyoğlu (Pera) ve Galata civarı, şehrin Batı’ya açılan yüzüydü. Burası Avrupa elçiliklerinin yoğun olduğu bir semtti. Hemen her gün tiyatro, konser, davet, balo gibi sosyal faaliyetler düzenleniyordu. Bu dönemde Avrupa’da olan her şey Beyoğlu’na yansıyordu. Galata’da basımevleri, bankerler, doktorlar ve avukatlara ait çok sayıda iş yeri bulunuyordu. Günlük Fransızca gazeteler Avrupa’dan bilgi akışını sağlayan önemli kaynaklardı.

Mustafa Kemal, okul yıllarında arkadaşlarına konferans niteliğinde konuşmalar yaparken sonraki yıllarda da İstanbul’da evinde arkadaşları ile toplantılar düzenlemiş, ülke sorunlarını tartışmıştır. Ayrıca o yıllarda arkadaşları ile dergi ve gazeteler hazırlamıştır. Aşağıdaki anektotta Mustafa Kemal’in İstanbul’daki okul yıllarını, arkadaşlarından Asım Gündüz anlatıyor:

“Mustafa Kemal milletleri uyandırmak olan fikir adamları devlet adamlarıdır.” diyordu. Yabancı lisana karşı büyük bir hevesi vardı. Bu maksatla Beyoğlu’nda bir Fransız madamına pansiyoner olmuştu. Bu Fransız kadın, İttihatçıların Paris’te yayımladıkları gazeteleri, Fransız sefareti kuryeleri ile getiriyor ve Mustafa kemal’e ulaştırıyordu. Fransız kadın aynı zamanda Mustafa Kemal’e Fransızca dersler veriyordu. (Asım gündüz, hatıralarım, s. 12-14)

Öğrenim hayatı boyunca okuduğu eserler Mustafa Kemal’e gerçekçi, akılcı ve bilimsel bir düşünce yapısı kazandırmıştır. Bu sayede yaşamının her döneminde Mustafa Kemal olaylara aklın ve bilimin ışığında yaklaşmıştır. Onun düşünceleri, ileride gerçekleştireceği ilke ve inkılapların da temel dayanağını oluşturmuştur.

Sofya: Balkan Savaşları sonunda Osmanlı hükümeti tamamen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kontrolüne geçti. Bu sırada Mustafa Kemal Sofya askeri ateşeliğine görevlendirildi. O günlerde Sofya’da sosyal hayat çok canlıydı. Üst düzey yetkilerin katıldığı danslı, yemekli toplantılarda Mustafa Kemal, Avrupa devletlerinin temsilcileri ile doğrudan görüşme ve fikirlerini paylaşma imkânı buldu. Bulgaristan’da kalan Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türklerin yaşadıkları yerleri ziyaret etti. Bulgaristan’da Türkçe yayınlanan gazetelerle irtibat kurarak bölgedeki sosyal ve siyasi haklarının yükseltilmesi çalışmalarına katıldı. Bulgar meclisinin toplantılarını takip etti. Mustafa Kemal, o dönemde gözlemlerinin yer aldığı bu raporlarına kendi analizlerini de ekleyerek bunları Osmanlı Devleti’nin yetkilileri ile paylaşmıştır.

Benzer Konular

5 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
11 Mayıs 2011 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Eylül 2017 / Misafir Cevaplanmış
25 Kasım 2014 / Misafir Soru-Cevap