Arama

Çifte minareli medrese'nin yapısı hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Mayıs 2012 Gösterim: 3.530 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ekim 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çifte Minareli Medrese hangi nesneden yapılmıştır, biçim renk yapı hacim ağırlık ve yazı bakımından nasıl gözüküyor,niçin yapılmıştır,ne zaman kullanılmıştır,yapıldığı taknolojive kullanıldığı dönem hakkında bilgi,kendisini yapan ve kullanan insanlarım hatatıyla ilgili bilgi günümüzde bu nesnenin yerinde ne kullanılmaktadır... ARKADAŞLAR LÜTFEN ÖDEV YAPMAM GEREKİYOR AMA HİÇ BİR ŞEY BULAMIYORUM BANA BU KONUDA YARDIMCI OLURMUSUNUZ LÜTFENNN!
EN İYİ CEVABI SaKLI verdi
Çifte Minareli Medrese'nin Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmez. Sultan Alaaddin Keykubad'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı'ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. Genelde 13. yy. sonlarında yapıldığı kabul edilir. Sultan IV. Murad'ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce kazı ve restorasyonu yapılan medrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı'nca kullanılmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar


Dört adet eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka çeşme nişleri ile yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı-sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımları yıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok, Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür.
Girişi ise eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimarî süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı-pencere çerçeveleri ile sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında ayet-hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur.



Büyük eyvanın sonunda altlı-üstlü merdivenlerle kümbetin mumyalık ve gövde kısmına geçilmektedir. İçten haçvari planlı mumyalıkta iki lahit mevcuttur. Onikigen planlı kümbet, Anadolu'daki bu tür mezar anıtların en büyüğüdür. Medresenin dışında kalan sekiz yüzde, birer atlamak suretiyle, alttan mukarnas kavsaralı ve daha büyük, üstte sade ve küçük olmak üzere sekiz pencere açılmıştır. Konik külâh, kırmızı renkli taşlarla kaplanmıştır. Tüm mimarî ihtişamına rağmen süslemeleri yarım kalmıştır.
Bu Şerefelerin üst kısmı bir rivayete göre hiç yapılmamış, bir rivayete göre de yıkılmıştır. Eser bütünüyle 35 x 48 metre karelik bir alanı kaplar. Taç kapıdan geniş bir avluya geçilir. Avlunun etrafı sütunlarla çevrilidir. Öğrenci odaları avlunun etrafında yer alır. Bu gün yıkık olan güneydeki eyvana bitişik kümbet vardır. Kümbet kübik bir kaide üzerine pologonal bir gövde ve konik külahtan oluşmaktadır.



Bu Medrese Selçuk stilinde 13. asrın sonlarına doğru yapılan, önemli bir hadise ile yapımı yarım kalan ve "Fakülte Karşılığı" tedrisat yapan Çifte Minareli Medrese mimari yapısı taş oyma ve kabartma ve çini süslemeleri ile muhteşem bir şaheserdir.
Sultan 4. Murat tarafından bir süre tophane olarak kullanılmış daha sonrada kışla olarak kullanılmıştır. Tebriz kapıdaki medrese açık avlu medreselerinin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil etmektedir.

SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
23 Ekim 2011       Mesaj #2
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Çifte Minareli Medrese'nin Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmez. Sultan Alaaddin Keykubad'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı'ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. Genelde 13. yy. sonlarında yapıldığı kabul edilir. Sultan IV. Murad'ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce kazı ve restorasyonu yapılan medrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı'nca kullanılmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar


Dört adet eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka çeşme nişleri ile yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı-sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımları yıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok, Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür.
Girişi ise eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimarî süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı-pencere çerçeveleri ile sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında ayet-hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur.



Büyük eyvanın sonunda altlı-üstlü merdivenlerle kümbetin mumyalık ve gövde kısmına geçilmektedir. İçten haçvari planlı mumyalıkta iki lahit mevcuttur. Onikigen planlı kümbet, Anadolu'daki bu tür mezar anıtların en büyüğüdür. Medresenin dışında kalan sekiz yüzde, birer atlamak suretiyle, alttan mukarnas kavsaralı ve daha büyük, üstte sade ve küçük olmak üzere sekiz pencere açılmıştır. Konik külâh, kırmızı renkli taşlarla kaplanmıştır. Tüm mimarî ihtişamına rağmen süslemeleri yarım kalmıştır.
Bu Şerefelerin üst kısmı bir rivayete göre hiç yapılmamış, bir rivayete göre de yıkılmıştır. Eser bütünüyle 35 x 48 metre karelik bir alanı kaplar. Taç kapıdan geniş bir avluya geçilir. Avlunun etrafı sütunlarla çevrilidir. Öğrenci odaları avlunun etrafında yer alır. Bu gün yıkık olan güneydeki eyvana bitişik kümbet vardır. Kümbet kübik bir kaide üzerine pologonal bir gövde ve konik külahtan oluşmaktadır.



Bu Medrese Selçuk stilinde 13. asrın sonlarına doğru yapılan, önemli bir hadise ile yapımı yarım kalan ve "Fakülte Karşılığı" tedrisat yapan Çifte Minareli Medrese mimari yapısı taş oyma ve kabartma ve çini süslemeleri ile muhteşem bir şaheserdir.
Sultan 4. Murat tarafından bir süre tophane olarak kullanılmış daha sonrada kışla olarak kullanılmıştır. Tebriz kapıdaki medrese açık avlu medreselerinin Anadolu'daki en büyük örneğini teşkil etmektedir.

..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

cifte minareli medresenin hacmi ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum

çifte minareli medresenin hacmi

Benzer Konular

6 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
25 Mayıs 2011 / Misafir Mimarlık
26 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
2 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
25 Mayıs 2011 / ener Mimarlık