Arama

Matbaacılık hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 4 Mart 2016 Gösterim: 2.057 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Aralık 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
MATBAACILIKLA İLGİLİ DAHA FAZLA BİLGİ İSTİYORUM.
Sponsorlu Bağlantılar
byz_qny - avatarı
byz_qny
Ziyaretçi
5 Temmuz 2012       Mesaj #2
byz_qny - avatarı
Ziyaretçi
Meslek Tanıtımı: Matbaacılık

Sponsorlu Bağlantılar

Matbaa, bilginin çoğaltılarak yayılmasına imkân sağlayan çok önemli bir buluştur. Kitap, dergi, gazete, afiş, ambalaj gibi basılı malzemelerin tümü matbaacılık alanının ürünleridir.


Matbaacılık başta eğitim, iletişim, reklam olmak üzere birçok alanla yakından ilişkilidir. Okullarda kullanılan ders kitaplarından günlük gazetelere, iş yerlerinde kullanılan evraklardan piyango biletlerine kadar bütün basılı malzemeler matbaalarda üretilmektedir. İmalât sektöründeki ürün ambalajlarının üretilmesi, etiket baskısının yapılması da matbaacılığın çalışma alanlarıdır. Bilgisayar ve bilgi teknolojileri alanındaki hızlı gelişim matbaacılığı da olumlu yönde etkilemiştir. Geçmişte son derece ilkel koşullarda basım işleri yapılırken, bugünün matbaaları teknolojik ortamlardır. Bilgisayar kontrollü otomatik baskı makineleri sayesinde sadece 1 dakikada on binlerce baskı yapmak mümkündür. Hatta bazı tesislerde aynı makinede baskı yapmak, basılan işi kesmek, katlamak ve dikiş atmak sadece birkaç saat sürmektedir. Matbaacılık tasarım, baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası bölümlerinden oluşur. Günlük yaşamda karşılaştığımız basılı malzemeler kalabalık bir ekibin ortak çalışmasının ürünüdür. Tüm birimlerde gerçekleştirilen işlemler, ayrı bir dikkat ve titizlik gerektirir. Basımı yapılacak bir çalışmanın görsel tasarımı çok iyi olsa bile, matbaada meydana gelecek bir hata yüzünden, her şey çöpe gidebilir. Baskı makinesi bir kez çalıştığında hiçbir hatanın geri dönüşü yoktur. Bu nedenle matbaa işlemlerinin tümünde hazırlık aşaması çok önemlidir. Türkiye’de matbaacılık alanının geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanır. Bu alanın tüm dünyada hızlı bir biçimde ilerlemesi ülkemize de yansımıştır. Bugün Türkiye’de dünya standartlarında üretim yapan yüzlerce matbaa vardır. Aynı zamanda küçük ve orta ölçekli, teknolojisi kısmen eski olan binlerce işletme de bu alanda faaliyet göstermektedir. Ülkemizde tüm sanayi dallarında kaydedilen gelişmeler matbaacılık alanını da olumlu yönde etkilemiştir. Örneğin gıda ve tekstil sektöründe gerçekleştirilen ihracatlar matbaacılık alanındaki işletmelerin iş kapasitesini de arttırmıştır. Yeni kazançlar yeni yatırımların yapılmasına olanak tanımıştır. Yeni makineler ve profesyonel malzemeler kaliteli işler üretilmesini beraberinde getirmiştir. Böyle bir ortamda da her işletmenin makine parkını ve teknolojik donanımını yenilemesi neredeyse zorunlu hâle gelmiştir. Rekabet edebilmek ve zorlu piyasa koşullarında ayakta kalabilmek için bu alandaki işletmecilerin yatırım yapması gerekir. Yeni baskı makinelerinin ustalıkla ve verimli şekilde kullanılması da önemlidir. Dolayısıyla bu alanda eğitimli ve nitelikli iş gücüne her zaman ihtiyaç duyulmaktadır. Alandaki teknolojik gelişmeler üretim sürecini hızlandırmış ve insan hatalarındaki riski azaltmıştır. Ancak, yine de bu alanda insan faktörü ön plandadır; çünkü teknolojik aletleri kullanan kişiler yine bu alanda yetişmiş meslek elemanlarıdır. Mesleğini ciddiye alan, kendini geliştirmiş kişilerin ürettiği çalışmalar ilk bakışta kendini belli eder. Geçmişte, bu alandaki meslekler usta-çırak ilişkisiyle öğrenilirken günümüzde durum çok farklıdır. Matbaacılık alanındaki teknolojinin hızla değiştiği bu dönemde meslekî eğitimin önemi de artmıştır. Artık, bilgisayar kullanmayan, otomatik makinelerin dilinden anlamayan matbaa elemanlarının iş olanakları kısıtlıdır. Ülkemizde kamu kurumları ve özel kuruluşlara ait birçok matbaa vardır. Bu işletmelerin sayısı da giderek artmaktadır. Alandaki olumlu gelişmeler matbaacılıkla ilgili mesleklerin geleceğinin parlak olduğunun da göstergesidir.
Bilgisayar ve bilgi teknolojileri alanındaki hızlı gelişim matbaacılığı da olumlu yönde etkilemiştir. Geçmişte son derece ilkel koşullarda basım işleri yapılırken, bugünün matbaaları teknolojik ortamlardır. Bilgisayar kontrollü otomatik baskı makineleri sayesinde sadece 1 dakikada on binlerce baskı yapmak mümkündür. Hatta bazı tesislerde aynı makinede baskı yapmak, basılan işi kesmek, katlamak ve dikiş atmak sadece birkaç saat sürmektedir. Matbaacılık tasarım, baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası bölümlerinden oluşur. Günlük yaşamda karşılaştığımız basılı malzemeler kalabalık bir ekibin ortak çalışmasının ürünüdür.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
2 Mart 2016       Mesaj #3
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
MATBAACILIK
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi

TARİHİ

Başlangıç: Doğu Asya

Matbaanın ilk kez kullanılması Uzakdoğu’da başlamıştır. İlk matbaa, ağaç oyma tekniği kullanarak, M.S. 593'te Çin'de kurulmuş, ilk basılı gazete de M.S. 700'de Pekin'de çıkmıştır. 8. yüzyılda Japonya’da baskı yapıldığı, İmparatoriçe Shotoko'nun Budizm’in kutsal metinlerini Sanskrit dilinde Çin alfabesiyle bastırdığı bilinmektedir. Bilinen en eski eksiksiz basma kitap olan Tianemmen ruloları Çin'de 868'de basılmıştır. İlk kez tek tek harfler dökerek baskı yapmayı da 1040 yıllarında Pi Sheng adında bir Çinlinin porselenden harfler kullanarak denediği söylenmişti.

Batıya doğru yayılma

Tun-Huang mağarasındaki buluntular, matbaayı Çinlilerden alan Uygurların 9. yüzyıldan itibaren baskı yaptığını göstermektedir. Öte yandan, Çin'den mi geldiği yoksa bağımsız mı geliştirildiği bilinmese de, Mısır'da 4. yüzyıldan itibaren kumaş üzerine ağaç oyma kalıplarla baskı yapılmaktaydı. Aynı teknikle Arapça metinlerin basılması 9. ve 10 yüzyıllarda gene Mısır'da başlamıştır.

Avrupa ve modern matbaacılığın doğuşu

Avrupa'da ağaç oyma kumaş baskısını İslam dünyasından alarak başlamıştır. Özellikle 15. yüzyılda Avrupa’da matbaacılığın üssü olan Hollanda'da basım tekniği çok gelişmiştir. O dönemde hattatlarca yazılan ve hakkaklarca kazılan tahta kalıpların yanı sıra Harlem kentinde ilk kez tek tek harflerle baskı denemelerini 1430 yılında Lourens Janszoon Coster’in yaptığı sanılmaktadır.

Nihayet 1450'de Johannes Gutenberg, ortağı Fust ile birlikte Almanya'nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini bulmuş ve matbaa uygulamıştır. Gutenberg'in üretimi, özellikle de 1455'de bastığı İncil, yüksek kalitesi ve ucuz fiyatıyla kısa sürede başarılı olmuş, yeni buluş Avrupa'dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşmıştır. Daha sonra tipo baskı olarak adlandırdığımız bu matbaa tekniği sanayi devrimiyle doğan modern baskı makinalarının ve matbaacılık endüstrisinin temeli olmuş ve 20. yüzyıl sonlarına kadar gelmiştir.

Osmanlı Döneminde matbaacılığın doğuşu

Osmanlı İmparatorluğunun ilk matbaası daha 1493 yılında, İbrahim Müteferrika'dan 234 yıl önce, İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından kuruldu. İlk kitap, Yakup ben Asher'in Arba'ah Turim eseri 13 Aralık 1493'te basıldı. İtalik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530'da İtalya yolu ile İstanbul'a gelip yerleşen Sonsino ailesidir.

Teknikler
Baskı yüzeyinin düz tabaka ya da rulo kâğıt (rotatif) dışında, matbaacılıkta kullanılan temel baskı yöntemleri şunlardır:

- Ofset baskı
- Tipo baskı ya da yüksek baskı (günümüzde işlevini yitirmiştir)
- Tifdruk ve flekso baskı (ambalaj özellikle fotopolimer yüzeylerin baskısı)
- Serigrafi baskı (kâğıt, seramik, tekstil vb. yüzeyler)
- Anagram baskı
- Hologram
- Tampon

Modern matbaacılıkta iş akışı

Kısaca matbaacılık denilen karmaşık süreç, farklı teknolojilere ait çok sayıda işlemden oluşur. Uluslararası bir sektörel konsorsiyum olan cip4 tarafından hazırlanan JDF (Job Definition Format) iş tanımlama standardı kapsamında yüzden fazla işlem tanımlanmış, bunlar da geleneksel eğilime uygun olarak baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası şeklinde üç alt süreçte toplanmıştır.

Baskı öncesi

Öncelikle basılacak işin tasarımı yapılır. Bu aşamada yazıların ve fotoğrafların bilgisayara aktarılması gerekir. Bilgisayara aktarılan görsel öğeler mizanpaj yazılımında bir araya getirilerek baskıya uygun tasarım oluşturulur. Bilgisayar yardımıyla yapılan bu işleme masa üstü yayıncılık da denir. Sonrasında, yapılan çalışmanın film çıkışları alınır. Film, baskı için kullanılan kalıbı oluşturmak için kullanılır. Filmden sonra da prova alınabilir. Filmden alınan provaya anolog prova (Dupont firmasının Cromalin sisteminden dolayı sektörde "cromalin" adı ile bilinir) denmektedir. Analog provanın dışında baskıyı taklit eden yazıcılarla dijital prova da alınabilir.

Baskı

Film çıkışları alındıktan sonra alüminyum plakalar (kalıp) üzerine tasarımın görüntüsü çıkarılır. Kalıp çekme denilen bu işlem iki aşamada gerçekleşir: film kullanarak kontakt baskı yani pozlandırma ve banyo. Günümüzde tasarımlar bilgisayardan direk kalıba alınabilmekte, CTP adıyla anılan bu sistem ile film ve montaj işlemlerini ortadan kalkmaktadır. Kalıp çekildikten sonra baskıya geçilir.

Baskı sonrası

Baskı sonrasında selefon, lak gibi malzemelerle yüzey kaplama (laminasyon) uygulanabilir. Mücellithane makinaları kullanılarak da çok sayfalı ürünlerde katlama, harmanlama, iplik dikiş, tel dikiş gibi işlemler, kitap ve dergiler için kapak takarak ciltleme gibi, ambalajlar için kalıplı kesim gibi işlemler uygulanabilir.
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
4 Mart 2016       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
matbaacılık Nedir

Bir yazıyı ya da resmi, kağıtlara Basma yoluyla çoğaltmak işi. insanlar için yazmak ve okumak ihtiyacı, o kadar kesindir ki, matbaacılığın keşfinden çok yıllar önce, mağaralarda yaşayan insanlar devrinden başlayarak, bu ihtiyacın türlü şekilde giderilmeğe çalışıldığını görürüz. Mağara duvarlarına ilk resimleri çizen bu insanlardan sonra, resimlerden meydana gelmiş Hiyeroglif yazısı bulunmuş, bu yazı çeşitli toprak kalıplara, papirüs yapraklarına işlenmiştir.

Sonunda, insanlık için büyük gelişmeler ve ilerlemeler çağının başlamasına yol açan matbaacılık, 1440 yılında Johannes Gutehberg tarafından icat edilmiştir. Gutenberg`in, ayrı harf şekillerini yan yana getirmek suretiyle sayfalar üzerine baskı yapmayı ve kitap metinlerinin kolaylıkla çoğaltılmasını sağlayan bu buluşu, günden güne evrimleşmiş, matbaaların sayısı çoğalmış kitap, gazete, dergi basımlarını çok büyük bir hız içinde binlerce sayıya yükseltmek mümkün olmuştur. ( Türkiye de ilk matbaa ancak 1729 yılında ibrahim Müteferrika tarafından kurulmuştur.)

Tam kuruluşlu bir matbaada başlıca şu bölümler bulunur Dizgi ve tertip bölümü (elle veya dizgi makineleri ile olur) baskı bölümü, ciltleme bölümü, klişehane


Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış