Arama

Komşuluk ilişkileri geçmişten günümüze nasıl bir değişime uğramıştır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Mart 2014 Gösterim: 20.993 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ocak 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KOMŞULUK İLİŞKİLERİNİN GEÇMİŞTEN BUGÜNE NASIL BİR DEĞİŞİME UĞRAMIŞTIR?
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Komşuluk İlişkileri

Sponsorlu Bağlantılar
Ülkemizde son elli yıldır uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar ve siyasi tercihler nedeniyle kırsal kesimden kentlere doğru oluşan göç hareketleri sonucu, kentlerin yapısı bozulmuş ve sorunları neredeyse çözülemez noktalara ulaşmıştır. Daha da önemlisi bu sorunlar ve zorluklar, insanımızın önceden edindiği bize has bazı değer yargılarının aşınmasına veya değişime uğramasına önemli bir etken olmuştur.
Bu oluşumu salt bir nedene bağlamak doğru bir yaklaşım olmaz sanırım. Benzer aşınma ve değişimlerin az da olsa kırsal bölgelerde de yaşandığını düşünürsek, daha başka etkenleri de sıralamak mümkün olabilir.

Doğal olarak komşuluk ilişkileri de bunlardan nasibini almıştır. Komşuluk ilişkilerini düzenleyen yazılı veya yazılı olmayan birtakım kurallar vardır. Bu bağlamda yasaları, toplumsal ve dini kuralları sayabiliriz. Acaba bugün, kentlerimizde ve kırsal kesimde komşuluk ilişkileri hangi boyutlardadır ve ne gibi sorunlar yaşanmaktadır? Yasalar ve diğer kurallar bu ilişkileri düzenlemeye yeterlimidir? Yapacağımız ciddi değerlendirmelerin hepimize katkısı ve yararı olacağı kanısındayım.

Gözlemlediğim kadarı ile komşuluk ilişkileri yavaş yavaş ölmekte.İnsanlar birbirlerine karşı yabancılaşmakta. Artık aynı apartmanda oturan insanlar bile neredeyse birbirlerini tanımamakta. Küçüklüğümden hatırlarım memur çocuğu olduğumdan dolayı çok ev değiştirdik yeni bir eve taşındığımız zaman o evde ikamet edenler hoşgeldine gelirler yardıma ihtiyaç olup olmadığını sorarlar ve yemek getirirlerdi.Günümüzde bu kalmadı galiba.Gece gezmeleri yapılırdı apartman içinde bu da yok olmak üzere.Ben bu tür ilişkilerin azalmasını biraz da ekonomik duruma bağlıyorum.Akşam evde misafir ağırlamak demek maddi külfet demek mesela. Gelen misafiri kuru çayla göndermek olmaz çayın yanına birtakım hazırlıklar yapmak gerek bu da doğal olarak maddi konuya giriyor Küçük şehirlerde gene az da olsa komşuluk ilişkileri sürmekte.İstanbul gibi büyük kentlerde ise gözlemlediğim kadarıyla tamamen ölmüş.Nereden biliyorsun diyecek olursanız İstanbul'da ikamet eden akrabalarıma ziyaretlerimden edindiğim izlenimler.Aynı apartman sakinlerinin araba park yeri meselesinden dolayı yumruk yumruğa kavga etmesine ramak kalmasına şahit olmuştum. Komşuluk değerleri ve insanların sahip oldukları hakların korunması ve bunlara saygı gösterilmesi günümüzde artık amacını yitirmektedir.

Bununla ilgili bir çok etken vardır. Eskiden mahallelerdeki, sokaklardaki yerleşim genellikle müstakil, bahçeli kişiye özel mülkiyetlerdi. Ancak zamanla sanayileşme ve ticaretin kırsal bölgelerden merkezi yerleşim bölgelerine kayması ile adeta bir iç göç artışının yaygınlaşmasına neden oldu. Tabi bunun akabinde de arsalardan rant sağlanması gibi çarpıcı bir durum ortaya çıktı.


Eskiden müstakil evlerden oluşan sokaklarda belli sayıda insanlar yan yana, bahçeli evlerde sosyal açıdan birbirleriyle daha yakın ve samimi bir yaşam sürerlerken her anı, acıyı ve mutluluğu birbirleriyle paylaşırken birden bire yeni yapılaşmalarla kopmaya başladılar. O samimi ortamların, paylaşımların yer aldığı sokaklar birbirlerine paralel, karşılıklı birer taş orman olma özelliğine büründü. 100 - 150 kişinin yaşadığı sakin sokaklarda birden bire neredeyse bir köy nüfusuna varan konutlarla dolu bir sokakta yaşam başladı.


Artık çevremizde yemyeşil bahçeleri olan, çeşit çeşit çiçeklerin yetiştiği evler yerine, önlerinde bir araç yığıntısı, kirlileşme ve gürültüye sebebiyet veren çok katlı apartmanlar ortaya çıktı. Komşuluktan kopan insanlar artık birbirlerine hal hatır sormak yerine, araçlarının park yeri nedeniyle yada çocuklar nedeniyle kavgalar etmeye başladılar. Çok katlı binalarda komşuluk hakları diye bir kavram artık ortadan kayboldu. Birbirlerini rahatsız etmek için adeta yarışan, birbirlerinin haklarına saygı göstermeyen bir topluluk doğdu adeta. Sayısı bakımından bir rakam veremeyeceğim ama her halde bu yapılaşmaların başlamasıyla adliyelerde sırf komşu haklarının ihlali nedeniyle bir sürü davalar açılmaya başlandı.


Aynı apartmanda oturup daha henüz isimlerini bile bilmedikleri komşulara sahip oldu insanlar. Şimdi yanındaki, altındaki ya da üstündeki komşularını tanımadan, onlara en acil durumlarda yardım için nasıl başvurabileceklerini düşünür oldular.
Sonuçta da eski bir deyim yavaş yavaş yok olmaya başladı. "EV ALMA KOMŞU AL"
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2012       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Komşuluk İlişkileri

Sponsorlu Bağlantılar
Ülkemizde son elli yıldır uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar ve siyasi tercihler nedeniyle kırsal kesimden kentlere doğru oluşan göç hareketleri sonucu, kentlerin yapısı bozulmuş ve sorunları neredeyse çözülemez noktalara ulaşmıştır. Daha da önemlisi bu sorunlar ve zorluklar, insanımızın önceden edindiği bize has bazı değer yargılarının aşınmasına veya değişime uğramasına önemli bir etken olmuştur.
Bu oluşumu salt bir nedene bağlamak doğru bir yaklaşım olmaz sanırım. Benzer aşınma ve değişimlerin az da olsa kırsal bölgelerde de yaşandığını düşünürsek, daha başka etkenleri de sıralamak mümkün olabilir.

Doğal olarak komşuluk ilişkileri de bunlardan nasibini almıştır. Komşuluk ilişkilerini düzenleyen yazılı veya yazılı olmayan birtakım kurallar vardır. Bu bağlamda yasaları, toplumsal ve dini kuralları sayabiliriz. Acaba bugün, kentlerimizde ve kırsal kesimde komşuluk ilişkileri hangi boyutlardadır ve ne gibi sorunlar yaşanmaktadır? Yasalar ve diğer kurallar bu ilişkileri düzenlemeye yeterlimidir? Yapacağımız ciddi değerlendirmelerin hepimize katkısı ve yararı olacağı kanısındayım.

Gözlemlediğim kadarı ile komşuluk ilişkileri yavaş yavaş ölmekte.İnsanlar birbirlerine karşı yabancılaşmakta. Artık aynı apartmanda oturan insanlar bile neredeyse birbirlerini tanımamakta. Küçüklüğümden hatırlarım memur çocuğu olduğumdan dolayı çok ev değiştirdik yeni bir eve taşındığımız zaman o evde ikamet edenler hoşgeldine gelirler yardıma ihtiyaç olup olmadığını sorarlar ve yemek getirirlerdi.Günümüzde bu kalmadı galiba.Gece gezmeleri yapılırdı apartman içinde bu da yok olmak üzere.Ben bu tür ilişkilerin azalmasını biraz da ekonomik duruma bağlıyorum.Akşam evde misafir ağırlamak demek maddi külfet demek mesela. Gelen misafiri kuru çayla göndermek olmaz çayın yanına birtakım hazırlıklar yapmak gerek bu da doğal olarak maddi konuya giriyor Küçük şehirlerde gene az da olsa komşuluk ilişkileri sürmekte.İstanbul gibi büyük kentlerde ise gözlemlediğim kadarıyla tamamen ölmüş.Nereden biliyorsun diyecek olursanız İstanbul'da ikamet eden akrabalarıma ziyaretlerimden edindiğim izlenimler.Aynı apartman sakinlerinin araba park yeri meselesinden dolayı yumruk yumruğa kavga etmesine ramak kalmasına şahit olmuştum. Komşuluk değerleri ve insanların sahip oldukları hakların korunması ve bunlara saygı gösterilmesi günümüzde artık amacını yitirmektedir.

Bununla ilgili bir çok etken vardır. Eskiden mahallelerdeki, sokaklardaki yerleşim genellikle müstakil, bahçeli kişiye özel mülkiyetlerdi. Ancak zamanla sanayileşme ve ticaretin kırsal bölgelerden merkezi yerleşim bölgelerine kayması ile adeta bir iç göç artışının yaygınlaşmasına neden oldu. Tabi bunun akabinde de arsalardan rant sağlanması gibi çarpıcı bir durum ortaya çıktı.


Eskiden müstakil evlerden oluşan sokaklarda belli sayıda insanlar yan yana, bahçeli evlerde sosyal açıdan birbirleriyle daha yakın ve samimi bir yaşam sürerlerken her anı, acıyı ve mutluluğu birbirleriyle paylaşırken birden bire yeni yapılaşmalarla kopmaya başladılar. O samimi ortamların, paylaşımların yer aldığı sokaklar birbirlerine paralel, karşılıklı birer taş orman olma özelliğine büründü. 100 - 150 kişinin yaşadığı sakin sokaklarda birden bire neredeyse bir köy nüfusuna varan konutlarla dolu bir sokakta yaşam başladı.


Artık çevremizde yemyeşil bahçeleri olan, çeşit çeşit çiçeklerin yetiştiği evler yerine, önlerinde bir araç yığıntısı, kirlileşme ve gürültüye sebebiyet veren çok katlı apartmanlar ortaya çıktı. Komşuluktan kopan insanlar artık birbirlerine hal hatır sormak yerine, araçlarının park yeri nedeniyle yada çocuklar nedeniyle kavgalar etmeye başladılar. Çok katlı binalarda komşuluk hakları diye bir kavram artık ortadan kayboldu. Birbirlerini rahatsız etmek için adeta yarışan, birbirlerinin haklarına saygı göstermeyen bir topluluk doğdu adeta. Sayısı bakımından bir rakam veremeyeceğim ama her halde bu yapılaşmaların başlamasıyla adliyelerde sırf komşu haklarının ihlali nedeniyle bir sürü davalar açılmaya başlandı.


Aynı apartmanda oturup daha henüz isimlerini bile bilmedikleri komşulara sahip oldu insanlar. Şimdi yanındaki, altındaki ya da üstündeki komşularını tanımadan, onlara en acil durumlarda yardım için nasıl başvurabileceklerini düşünür oldular.
Sonuçta da eski bir deyim yavaş yavaş yok olmaya başladı. "EV ALMA KOMŞU AL"
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 19 Mayıs 2012 14:55 Sebep: Düzenlendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2013       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Komşuluk ilişkilerinin ülkemizdeki önemi nedir?

Ülkemizde genel olarak birincil ilişkiler hakimdir. Bu tür ilişkilerde insanlar daha samimi ve sıcak olurlar. Bu sebeple komşuluk ilişkileri çok sağlamdır. Komşu hakkında dikkat edilir. Fakirler korunur. İhtiyaç sahibi olanların ihtiyacı karşılanır. Düğünlerde ve cenazelerde bir arada olunur.

Ancak günümüzde şehirleşmeyle birlikte ikincil ilişkiler yaygınlaşmakta ve komşuluk ilişkileri de bundan zarar görmektedir. Aynı apartmanda oturan insanların birbirlerini tanımadığına da şahit olmaktayız. Bu durumun düzelmesi ve komşuluk ilişkilerinin eski halinde kalması için çalışmalar yapılmalıdır.

Komşuluk ilişkilerinin ülkemizdeki önemi nedir?

Ülkemizde komşuluk ilişkileri dünyada en üst seviyede olan ülkelerden biridir. Fakat her ne kadar iyi olsada geçmişten günümüze geldiğimizde zaman içerisinde sekteye uğramıştır.

Komşuluk ilişkileri her ne kadar geçmişteki gibi sağlam olmasada günümüzde de ülkemizin büyük bir bölümünde komşuluk ilişkileri çok sağlam olarak durmaktadır.Ülkemizde komşuluk ilişkilerinde birincil ilişki hakimdir.Yani bir ihtiyaç olduğu zaman komşuya yardım edilirdüğünlerde birlikte eğlenilir cenazelerde birlikte yas tutulur fakirler zekaatlarla sevindirilirihtiyaç sahibi olanların ihtiyaçları karşılanır kurban bayramında kurban etleri ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

Günümüzde komşuluk kavramı apartmanlardan yüksek binalardan dolayı çok büyük bir kayba doğru ilerlemektedir.Hatta günümüzde yaşayan bir çok insan komşularının büyük bir bölümünü tanımamaktadır.Ancak yinede ülkemizin büyük bir bölümü hala daha komşuluk ilişkilerini sürdürmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2013       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ükemizdeki komşuluk kültürü ile diğer ülkelerdeki komşuluk kültürü karşılaştırılması yapılırsa ülkemizin daha samimi daha sıcak bir ülke olduğu görülür bunun en basit örneğini de kendi ailemize ve komşularımıza bakarak söyleyebiliriz. Bir yerde yeni ikamet etmeye başlayan bize komşu olacak birine bir ikramda bulunabiliriz. Yardıma ihtiyaç duyup duymadıklarını sorar ihtiyaçları olursa yardım edebileceğimizi bile söyleriz. Fakat bir başka kültür olsa insanlarda güven ve yardımlaşma söz konusu olmayabilir. Tanımadığımız birine güvenip yardım etmek yanlış karşılanabilir. Bunun içindir ki komşuluk ilişkileri olmayabilir. Bu durumlarda kültür farkı gözetilmelidir.

İtalya'da komşuluk ilişkileri yok olmaya yüz tutmuş durumda. Büyük şehrin yorucu temposu insanları iyice birbirinden uzaklaştırmış. Artık apartmandaki ilişkiler ''Buongiorno'' ve ''Buonasera'' yani selamlaşma sınırına düşmüş. Bunu fark eden Roma Belediyesi otobüslerine ''Haydi komşular festa (şenlik) yapın'' gibi ilanlar asmışlar. Ayrıca bir internet sitesi ile halkın bir öğlen ya da akşamı birlikte geçirmeleri için harekete geçirmişler Ayrıca 7 Mayıs Roma'da Komşular Günü olarak kutlanıyormuş.

Aynı Japonya'da da bizim ülkemizdeki gibi sıcakkanlı komşuları bulamazsınız. Ülkemizdeki komşuluk ilişkilerinde alıştığımız gibi evdeki ufak eksikler için komşuların kapılarını çalmak ya da birlikte çay kahve içerek sohbet etmek gibi bir kültürleri yok. Herkes aşırı derece işlerine odaklanmış durumda oldukları için iş dışında pek sohbet etme fırsatı bulamıyorsunuz.

Amerika'da da durum benzer şekilde Amerikada özellikle son yıllarda yaşanan kötü olaylardan dolayı insanlar kendi aileleri dışındakileri hep yabancı olarak görüyorlar ve kapıları yabancılara sürekli kapalı. Apartmanda komşularınızdan birisi ile karşılaştığınızda selam veren sayısı bile oldukça az.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda ülkemizdeki sıcak komşuluk ilişkilerinin unutulmamasını sağlayalımkomşularımızla diyalog halinde olmaya ve onlarla paylaşım halinde olmaya özen gösterelim.
Uzay - avatarı
Uzay
Ziyaretçi
16 Ocak 2014       Mesaj #5
Uzay - avatarı
Ziyaretçi
Biraz daha kısa olamaz mı arkadaşlar KISA VE ÖZ lazım acil .
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mart 2014       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ükemizdeki komşuluk kültürü ile diğer ülkelerdeki komşuluk kültürü karşılaştırılması yapılırsa ülkemizin daha samimi daha sıcak bir ülke olduğu görülür bunun en basit örneğini de kendi ailemize ve komşularımıza bakarak söyleyebiliriz. Bir yerde yeni ikamet etmeye başlayan bize komşu olacak birine bir ikramda bulunabiliriz. Yardıma ihtiyaç duyup duymadıklarını sorar ihtiyaçları olursa yardım edebileceğimizi bile söyleriz. Fakat bir başka kültür olsa insanlarda güven ve yardımlaşma söz konusu olmayabilir. Tanımadığımız birine güvenip yardım etmek yanlış karşılanabilir. Bunun içindir ki komşuluk ilişkileri olmayabilir. Bu durumlarda kültür farkı gözetilmelidir.

İtalya'da komşuluk ilişkileri yok olmaya yüz tutmuş durumda. Büyük şehrin yorucu temposu insanları iyice birbirinden uzaklaştırmış. Artık apartmandaki ilişkiler ''Buongiorno'' ve ''Buonasera'' yani selamlaşma sınırına düşmüş. Bunu fark eden Roma Belediyesi otobüslerine ''Haydi komşular festa (şenlik) yapın'' gibi ilanlar asmışlar. Ayrıca bir internet sitesi ile halkın bir öğlen ya da akşamı birlikte geçirmeleri için harekete geçirmişler Ayrıca 7 Mayıs Roma'da Komşular Günü olarak kutlanıyormuş.

Aynı Japonya'da da bizim ülkemizdeki gibi sıcakkanlı komşuları bulamazsınız. Ülkemizdeki komşuluk ilişkilerinde alıştığımız gibi evdeki ufak eksikler için komşuların kapılarını çalmak ya da birlikte çay kahve içerek sohbet etmek gibi bir kültürleri yok. Herkes aşırı derece işlerine odaklanmış durumda oldukları için iş dışında pek sohbet etme fırsatı bulamıyorsunuz.

Amerika'da da durum benzer şekilde Amerikada özellikle son yıllarda yaşanan kötü olaylardan dolayı insanlar kendi aileleri dışındakileri hep yabancı olarak görüyorlar ve kapıları yabancılara sürekli kapalı. Apartmanda komşularınızdan birisi ile karşılaştığınızda selam veren sayısı bile oldukça az.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda ülkemizdeki sıcak komşuluk ilişkilerinin unutulmamasını sağlayalımkomşularımızla diyalog halinde olmaya ve onlarla paylaşım halinde olmaya özen gösterelim.

Benzer Konular

3 Nisan 2014 / borim Soru-Cevap
11 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
1 Mart 2013 / anty ciddy Soru-Cevap
13 Nisan 2011 / Misafir Cevaplanmış
1 Haziran 2011 / Misafir Soru-Cevap