Arama

Atatürk'ün sanayiye verdiği önem hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Şubat 2012 Gösterim: 5.789 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Şubat 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar lütfen atatürkün sanayi ye verdiği önemi yazarmısınız ??? acilll
EN İYİ CEVABI Rower verdi
Atatürk'ün sanayi devrimi:

Sponsorlu Bağlantılar
Cumhuriyet'ten önceki sanayileşme düzeyinin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan bir farkı yoktur. Endüstriyel alt yapı hemen hemen yok denecek boyutlardadır. 1915'de sanayi sektöründe faaliyet gösteren çoğu ufak ölçekli 282 kuruluş vardır; bunların da büyük bölümü yabancı sermayenin elindedir. Sanayi ürünlerinin milli gelirdeki payı sadece % 10'dur. Ekonomik dar boğaz sanayi alanında yatırım yapılmasını da engellemektedir. Ülke, dünyanın sanayi devrimi sonrasında ulaştığı noktanın çok gerisindedir; kendi hammadde kaynaklarını işleyememekte, basit bir mamulü üretememektedir.


ataturk4

Bunları gören Mustafa Kemal, sanayileşmeyi milli bir dava olarak kabul etmiştir. Daha 1923 yılında, sanayiciye kredi verileceğini, ülkemizde hammaddesi bulunan malların üretimini yapanların destekleneceğini ilan etmiştir. Atatürk yine aynı yıl düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi'nde, milli sanayiinin geliştirilmesinin ve ülkenin endüstriyel ürünlerde dışa bağımlı olmaktan kurtarılmasının zorunlu olduğunu, bu uğurda millet olarak el birliği yapılmasının gerekli olduğunu ısrarla belirtmiştir.

Büyük Önder'in ifadeleri onun bu konuya ne kadar önem verdiğini açıkça ortaya koymaktadır:

"Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz. En başta vatan müdafaası olmak üzere, ürünlerimizi kıymetlendirmek ve en kısa yoldan, en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zarurettir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 396)

"Sanayi fabrikalarına ve maden sanayiine yönelmiş umumi alaka ve teşebbüsü temin edecek çare ve tedbirleri bulmak vazgeçilmez ve hayati ihtiyaçlarımızdandır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 340)

"Sanayideki teşebbüsler dahi teşvik edecek ve cesaret verecek mahiyettedir. Fakat memleketin vazgeçilmez sanayiinin kurulması bitmedikçe her bakımdan yürek istirahatı duymamıza imkan yoktur. Bu sebeple memleketin sınai donatımını tamamlamak için bütün gayret ve dikkatinizi çekmeyi yerinde buluyorum." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 373)

"Ülkenin en belli eksikliğini giderecek olan bu fabrikaları, çok geçmeden kurup işletmek hükümetin en önde göreceği işlerden olacaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 376)


ataturk5

Merinos Yün Fabrikası'nda,
2 Şubat 1938

Mustafa Kemal, her açıdan geri kalmış bir ülkeyi sanayi üreten, ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünlerinin oluşturduğu bir ülke haline getirecek önlemleri hızla yürürlüğe koymuştur. Tekstil, demir-çelik ve daha birçok sanayi kolunda kurulan fabrikalar peş peşe faaliyete geçmiştir. Bunun sonucunda 1929-1939 yılları arasında Türkiye'nin sanayi üretimi artış hızı dünya ortalamasının kat kat üstüne çıkmıştır. Bu döneme ait istatistikler Türkiye'nin sanayileşme yolundaki dev hamlesini gözler önüne sermektedir. Üstelik bunlar dış yardım ve borçlanma yoluna gidilmeden, sadece milli kaynaklara dayanılarak gerçekleştirilmiştir.

Milli sanayiinin kısa zamanda kaydettiği devasa gelişme şüphesiz Atatürk ilke ve inkılaplarına gönül vermiş Türk milletinin eseridir.

Rower - avatarı
Rower
VIP MazessezaM
4 Şubat 2012       Mesaj #2
Rower - avatarı
VIP MazessezaM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Atatürk'ün sanayi devrimi:

Sponsorlu Bağlantılar
Cumhuriyet'ten önceki sanayileşme düzeyinin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan bir farkı yoktur. Endüstriyel alt yapı hemen hemen yok denecek boyutlardadır. 1915'de sanayi sektöründe faaliyet gösteren çoğu ufak ölçekli 282 kuruluş vardır; bunların da büyük bölümü yabancı sermayenin elindedir. Sanayi ürünlerinin milli gelirdeki payı sadece % 10'dur. Ekonomik dar boğaz sanayi alanında yatırım yapılmasını da engellemektedir. Ülke, dünyanın sanayi devrimi sonrasında ulaştığı noktanın çok gerisindedir; kendi hammadde kaynaklarını işleyememekte, basit bir mamulü üretememektedir.


ataturk4

Bunları gören Mustafa Kemal, sanayileşmeyi milli bir dava olarak kabul etmiştir. Daha 1923 yılında, sanayiciye kredi verileceğini, ülkemizde hammaddesi bulunan malların üretimini yapanların destekleneceğini ilan etmiştir. Atatürk yine aynı yıl düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi'nde, milli sanayiinin geliştirilmesinin ve ülkenin endüstriyel ürünlerde dışa bağımlı olmaktan kurtarılmasının zorunlu olduğunu, bu uğurda millet olarak el birliği yapılmasının gerekli olduğunu ısrarla belirtmiştir.

Büyük Önder'in ifadeleri onun bu konuya ne kadar önem verdiğini açıkça ortaya koymaktadır:

"Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz. En başta vatan müdafaası olmak üzere, ürünlerimizi kıymetlendirmek ve en kısa yoldan, en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zarurettir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 396)

"Sanayi fabrikalarına ve maden sanayiine yönelmiş umumi alaka ve teşebbüsü temin edecek çare ve tedbirleri bulmak vazgeçilmez ve hayati ihtiyaçlarımızdandır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 340)

"Sanayideki teşebbüsler dahi teşvik edecek ve cesaret verecek mahiyettedir. Fakat memleketin vazgeçilmez sanayiinin kurulması bitmedikçe her bakımdan yürek istirahatı duymamıza imkan yoktur. Bu sebeple memleketin sınai donatımını tamamlamak için bütün gayret ve dikkatinizi çekmeyi yerinde buluyorum." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 373)

"Ülkenin en belli eksikliğini giderecek olan bu fabrikaları, çok geçmeden kurup işletmek hükümetin en önde göreceği işlerden olacaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 376)


ataturk5

Merinos Yün Fabrikası'nda,
2 Şubat 1938

Mustafa Kemal, her açıdan geri kalmış bir ülkeyi sanayi üreten, ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünlerinin oluşturduğu bir ülke haline getirecek önlemleri hızla yürürlüğe koymuştur. Tekstil, demir-çelik ve daha birçok sanayi kolunda kurulan fabrikalar peş peşe faaliyete geçmiştir. Bunun sonucunda 1929-1939 yılları arasında Türkiye'nin sanayi üretimi artış hızı dünya ortalamasının kat kat üstüne çıkmıştır. Bu döneme ait istatistikler Türkiye'nin sanayileşme yolundaki dev hamlesini gözler önüne sermektedir. Üstelik bunlar dış yardım ve borçlanma yoluna gidilmeden, sadece milli kaynaklara dayanılarak gerçekleştirilmiştir.

Milli sanayiinin kısa zamanda kaydettiği devasa gelişme şüphesiz Atatürk ilke ve inkılaplarına gönül vermiş Türk milletinin eseridir.

Gölgen misali yanındayım!Msn Thunder

Benzer Konular

15 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
6 Haziran 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
7 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap