Arama

Tasavvufi ekoller nelerdir?

Güncelleme: 23 Mart 2016 Gösterim: 8.960 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Mart 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tasavvufi Ekoller ( Tasavvuf Ekolleri) hakkında bilgi verir misiniz? ----- Mevlevilik, Ahilik, Bektaşilik, Kadirilik, Nakşibendilik, Yesavilik ne demektir?
Sponsorlu Bağlantılar
handeber4 - avatarı
handeber4
Ziyaretçi
18 Mart 2012       Mesaj #2
handeber4 - avatarı
Ziyaretçi
Tasavvuf Ekolleri nelerdir? Bana yardım edebilirmisiniz? Birtürlü bulamadım. Msn Cry

Sponsorlu Bağlantılar

Ayrıca Mevlevilik, Ahilik, Bektaşilik, Kadirilik, Nakşibendilik, Yesavilik nedir??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Mart 2016       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
alevilik-bektaşilik temel kavramları nelerdirrr
lütfen doğru cevap verin madde halinde olursa sevinirim
bilgin - avatarı
bilgin
Ziyaretçi
20 Mart 2016       Mesaj #4
bilgin - avatarı
Ziyaretçi
Kadirilik, Yüce Allah’ın buyruklarına ve Hz. Peygamberin sünnetine uymayı, haram olan davranışlardan kaçınmayı temel alır. Cömert olmak, yoksullara yardım etmek, sıkıntı ve zorluklara sabrederek katlanmak, dünya malına gereğinden fazla değer vermemek de Kadiriliğin esaslarındandır.

Kadiriliğin ayrıca beş temel kuralı vardır. Bunlar; Allah rızası için çalışıp gayret göstermek, haramdan kaçınmak, İslam dinini insanlara en güzel şekilde anlatıp öğretmek, azimli ve kararlı olmak, Allah’ın verdiği nimetlerin değerini bilip şükretmektir.

Nakşibendilik düşüncesi, Yüce Allah’ın emirlerine ve Hz. Peygamberin öğütlerine uymayı esas alır. Kur’an okumak, Allah’ın adını çokça anmak, nafile ibadetlere de önem vermek Nakşibendiliğin gereklerindendir. Haramdan kaçınmak, bela ve afetleri sabırla karşılamak, dünya malına fazla değer vermemek, dürüst ve alçak gönüllü olmak da önemli ilkelerdendir.

Mevlevilik, Yüce Allah’a sevgi ve saygı duymayı, ibadet edip şükretmeyi, hoşgörülü ve bağışlayıcı olmayı, ahlak ilkelerine uymayı esas alır. Mevleviliğe göre toplumun huzuru ve mutluluğu, kişilerin kötü huylardan arınmış ve ahlaki değerlerle donanmış olmalarıyla mümkündür. Öyleyse insanların kıskançlık, büyüklenme, gıybet, söz taşıma gibi huyları terk etmeleri; dürüst, cömert, sabırlı, alçak gönüllü olmaları gerekir.
Kadirilik Nakşibendilik Ve Mevlevilik Düşüncelerinde önem Verilen Ortak Ilkeler Neler

Adını Arapça, “kardeşim” anlamına gelen “ahi” veya “cömert” anlamına gelen Türkçe “akı” sözcüğünden alan, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde yaygınlık kazanan esnaf örgütü. Kökü Orta Asya’ya kadar uzanan ahiliğin tasavvufdaki “fütüvvet”le ahlak ve dünya görüşü bakımından yakınlığı bulunduğu muhakkaktır. Ahiliğin Anadolu’daki temeli, Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya gelen Horasanlı esnaf ve zanaatçılar arasında bulunan “Baba ilyas tarafından atılmıştır. Ahiliği 13. yüzyılda ilk kez bir kurum halinde gerçekleştiren Ahi Evran’dır. Ahi Evran, bu kurumun etkinliği yoluyla Anadolu’ya gelen esnaf ve sanatkarları bir araya getirmiştir.

Ahilik Nedir? Ahilik Sisteminin Özellikleri Nelerdir?
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
23 Mart 2016       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Tasavvufi ekoller nelerdir? Nakşibendi terbiye okulu, hicri: 791, miladi: 1389 taihinde vefat eden Hace Muhammed Bahauddin Nakşibend Hz.lerinin temel usullerini belirlediği bir manevi terbiye sistemidir.
Onun adına nispet edilerek Nakşibendilik diye anılmaktadır. Bu terbiye yolu ve usûlü, Şahı Nakşibend Hz.leri ile başlamış değildir. Kendisi bu yolun usul, adap ve feyzini önceki büyüklerden almıştır. Bu terbiye yolunun usul ve adabı, silsile yolu ile Hz. Ebu Bekir Sıddıka (r.a) ve ondan Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimize ulaşmaktadır. Terbiyenin başında ve merkezinde alemlere rahmet olan Hz. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bulunmaktadır.

Bu terbiye yolunun temel özelliği gizli zikir ve ilahi muhabbetir. Bu zikir ve terbiye yolu, tarih içinde gelen mürşidlerin ismiyle farklı adlarla anılmıştır. Hz. Ebu Bekir Sıddıktan (r.a.) sonra bu yola Sıddıkiyye ismi verildi. Hz. Beyazidi Bistamîye (k.s) kadar bu isimle anıldı. Ondan sonra Tayfûriyye ismi verildi. Tayfir, Beyazidi Bistami'nin bir diğer adıdır. Hace Abdulhalik Gücdevani Hz.lerine kadar bu isimle anıldı. Ondan sonra, Hâcegâniyye ismi verildi. Bu yol bu isimle İslam alemine yayıldı, meşhur oldu. Diğer kollardaki isimler zamanla unutuldu. Bu yol, Mevlana Halid Bağdâdiden sonra Nakşibendî Hâlidiyye ismiyle de anılıp yayıldı. Bu gün Anadolumuzda yagın olan kol Halidiyye koludur.

Bu yol, günümüzde ŞahI Nakşibend Hz.lerine nispet edilen meşhur ismiyle Nakşibendîlik şeklinde anılmaktadır. Nakşibend, nakş ile bend kelimelerinden oluşmuş bir terkiptir. Bir isim değil sıfattır ancak isim gibi meşhur olmuştur.

Nakş, bir şeyi bir yere nakşetmek, nakış gibi işlemek, hiç çıkmayacak hale getirmek, mühür gibi kazımaktır. Bend, Farsça bir isim olup, dilimizde hem isim, hem sıfat olarak kullanılmaktadır. isim olarak, bağ, kelepçe, baraj, bent, kemer gibi manalara gelmektedir. Sıfat olarak, sıkıca bağlı, iyice bağlayan, kuvvetlice bağlanmış manalarına gelir. Kalbe Allah zikrini hiç çıkmayacak şekilde nakış gibi işledikleri ve ondan hiç kopmadıkları için, gizli zikir sahiplerine Nakşibendi denmiştir. Tarikat yol ve usul manasındadır. Tarikat bir din ve mezhep değil, dini anlama ve yaşama şeklidir. İnsanı terbiye için kurulmuştur. Tarikatlar terbiye için tercih ettikleri usullere ve zikirlere göre farklı adlarla anılmışlardır.

Tasavvufun kaynağı, doğunun felsefesi, batının batıl dinleri değil, Kur'an ve sünnettir. Bütün manevi terbiye yollarına kısaca tasavvuf denir. Nakşibendi terbiyesi, gizli zikir usulü üzerine kurulmuştur. Bu usulü benimseyen büyük veliler tarafından geliştirilerek günümüze kadar gelmiştir. Bu usul ve adaplar bizzat Kur'an ayetlerinden, rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin sünnetinden ve O'nun şerefli ashabının (r.anhüm) hallerinden alınmıştır. Her şeyi ile Kur'an ve sünnete bağlıdır. Bu yolun usul ve adapları, Kur'an ve sünnette ya açıkca belirtilmiş, ya da işaret, delalet ve sükût yoluyla kabul edilmiştir. Yani, İslamın ruhuna uymayan hiçbir şey yoktur. Fakihler nasıl fıkıh alananda içtihat yapma yetkisine sahiplerse kâmil mürşidler de, ahlak ve terbiye alanında içtihat etme, yeni usuller belirleme yetkisine sahiptirler. Bu terbiye sistemi yeni bir din değildir; dinin ahlak derslerini talim ve tatbik eden bir okuldur. Hedefi, insanı güzel ahlaka ve Allah rızasına ulaştırmaktır. Metodu, muhabbetle kalpleri Yüce Allaha bağlamaktır Temel usulü gizli, zikir, toplu zikir, muhabbet, sohbet, rabıta, teveccüh, tasarruf, hizmet ve edeple nefsin çirkin sıfatlarını ıslah etmektir.Dinimizin bize öğrettiği amel ve edepler iki kısımda özetlenebilir: 1) Zahiri Hâller: Vücudumuzun dış azaları ile yaptığı bütün ibadetleri içine alır. Yeme içme, temizlik, alış-veriş, aile hukuku gibi vazifeler de bu kısma girer.

Bu vazife ve edepler fıkıh kitaplarında anlatılmaktadır. Hangi vazifeyi yapıyorsak, onunla ilgili ilahi emri ve edebi öğrenmemiz gerekir. 2) Batıni Hâller: Kalbin gafletten uyanması ve zikirle ihya edilmesi, nefsin manevi hastalıklardan arındırılması, ruhun ilahi huzura yükselmesi, böylece insanın ilahi nur, ilim, aşk, edep ve güzel ahlaka ulaşmasıdır. Zahiren ve batınen terbiye olan insanın elde edeceği en büyük inmet güzel kulluktur. Bu hale kısaca ihsan mertebesi denir. İhsanı yukarıda tarif ettik. Bu yol herkese açıktır. Bütün insanlar bu edeplere ve nimetlere davet edilmiştir. Zâhirî ve bâtınî edepleri koruyan kimse ihsan mertebesini elde eder. Bu mertebeyi elde eden kimse Yüce Allah tarafından sevilir, O'nun huzurunda kabul görür. Kalbi ilahi sevgi, huşu, haya ve haşyet ile dolar.
Detaylı bilgi için tıklayın..

Benzer Konular

21 Kasım 2008 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
7 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
1 Ocak 2016 / Misafir Soru-Cevap
30 Nisan 2012 / Bia Taslak Konular
6 Nisan 2009 / haysf Soru-Cevap