Arama

Mehmet Emin Yurdakul'un şiirlerini yazar mısınız?

Güncelleme: 29 Mart 2012 Gösterim: 2.103 Cevap: 1
handeber4 - avatarı
handeber4
Ziyaretçi
29 Mart 2012       Mesaj #1
handeber4 - avatarı
Ziyaretçi
Mehmet Emin Yurdakul şiirlerinin isimlerini yazarmısınız?
Sponsorlu Bağlantılar
byseus - avatarı
byseus
Kayıtlı Üye
29 Mart 2012       Mesaj #2
byseus - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
handeber4 adlı kullanıcıdan alıntı

Mehmet Emin Yurdakul şiirlerinin isimlerini yazarmısınız?


ANADOLU
Sponsorlu Bağlantılar

Gençliğe

Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar;
Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar;
Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar;
Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar.

Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın:
Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz dargın;
Derileri çatlak, bağrı kapkara,
Sağ elinin nasırında bir yara

Başında bir eski püskü peştemal
Koltuğunda bir yamalı boş çuval...
........................
-Ne o bacı?
- Ot yiyoruz, n'olacak!..
-Tarlan yok mu?
- Ne öküz var, ne toprak...
Bugüne dek ırgat gibi didindim;
Çifte gittim, ekin biçtim, geçindim,
Bundan sonra...
- Kocan nerde?
- Ben dulum;
Kocam şehit, bir ninem var, bir oğlum.
- Soyun, sopun?
- Onlar dahi hep yoksul!
Ah Efendi, bize karşı İstanbul
Neden böyle bir sert, yalçın taş gibi?
Taşraların hayvanlık mı nasibi?..
........................
Hayır hayır, bu nasibi almak için doğmadın.
Onun için doğdun ki sen kadınlığın hakkiyle
Ocağının karşısında saadete eresin,
Göğsünü kabarttıran anneliğin aşkiyle
Evladına südün gibi pak duygular veresin.
Sen bir aziz yoldaşsın:
Senin sesin hayat için dövüşmeğe koşturur;
Senin sevgin vatan için fedakarlık öğretir;
Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur;
Senin ile insanoğlu yeryüzünü şenletir.
Lakin bizler bu hakları unuttuk;
Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk;
Ninen gibi sana dahi hor baktık;
Seni dahi garip, yoksul bıraktık!..
........................
Kinler için karaları bağlıyan,
Zevkler için zelil sefil ağlıyan.
Acı gören, cefa çeken, ezilen,
Irzdan başka her şeyini veren sen!
Sen şu güzel vatanında cehennemde gibisin;
Gözyaşınla ıslattığın kanlı toprak üstünde
Sana her yer bir çöl gibi cıvıltısız, çiçeksiz;
"Ekmek" diye ağladığın sağır bir halk önünde
Sana herkes bir kurt gibi merhametsiz yüreksiz.
Senin herbir ümidin
Ayrılıksız, yoksulluksuz bir dünyaya kalmıştır,
Oraya ki masum çiftler hıçkırıksız yaşarlar;
O melekçe sevgilerle birbirini okşarlar;
Ve burada Allah bütün dilekleri yaratır?
Ne vakte dek gençliğine hakaret,
Bu ayrılık, bu gözyaşı bu ölüm?..
Bu sert demir, bu ağır yük. bu zulüm?
Yazık, sana ağlamıyan şiire;
Yazık, sana titremiyen vicdana;
Yazık, sana uzanmayan ellere;
Yazık, seni kurtarmıyan insana!..
........................
Ey vatanın bağrı yanık bucağı.
Hani senin bereketli hasadın,
Yeşil yurdun, mesut çatın, şen çiftin?
Hani senin medeniyyet hayatın,
Yolun, köprün, kazman, iğnen, çekicin?
Ey Türklüğün otağı!
Ne vakte dek bu acıklı sefalet,
Bu viranlık, bu inilti, bu kaygu?
Ne vakte dek bu uğursuz cehalet.
Bu taassup, bu görenek, bu uyku?
........................
Yazık, sana ağlamıyan şiire;
Yazık, sana titremiyen vicdana,
Yazık, sana uzanmayan ellere;
Yazık, seni kurtarmıyan insana!..

____________


BENİM ÖMRÜM

ruhumdaki hanimelleri koktugunda
bahar geldigini sanırdım
oysa misketli cocuklugummuş
senden arta kalan.
bir arnavut kaldırımı hafifliginde
eteklerin salınırken
tanrı geldi sanırdım
sesinden
oysa
sadece
seni
öpmek
isterdim


gece vakti omuz basında parlayan ay
en seytan zamandır
o yüzden hep omuz başını öpmek istedim
masumlaşmak için...
seni görünce
bu gün sokakta gördügüm yedi aylık cocugun
dünya telaşı sarıyor beni
ama...
ama hep giderdin sen
yazları kışlık yalnızlıgınla bırakırdın
sonra sevisirdik
en beyaz çarşaftan daha beyaz
dökülürdü siyah saçların
bir bardak su getirmek icin
severdim seni hoyrat yalnızlığımla
mutfaktan bir bardak su,
sevistikten sonra...
uslu bir güvercin sessizliginde içerdin elimden
ve gögüslerini kapatacak kadar benimdin
sinemasız sevişmelerden sonra...
sen hep giderdin...

_____________

BIRAK BENİ HAYKIRAYIM

Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum;
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı'ya îman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.

Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk! ..


______________

CENGE GİDERKEN

Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde durmaz giderim.
Muhammed'in kitabını kaldırtmam;
Osmancık'ın bayrağını aldırtmam;
Düşmanımı vatanıma saldırtmam.
Tanrı evi viran olmaz, giderim.
Bu topraklar ecdadımın ocağı;
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
Ak gömlekle gözyaşımı silerim;
Kara taşla bıçağımı bilerim;
Vatanımçin yücelikler dilerim.
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

_______________

ŞAİR

Bana yirmi yaşımda ateş saçan bir sevdâ,
İlk şi'rime altundan kanad veren o hulyâ
Ak saçlarım altında yine alev saçacak.

Milletinin ruhuyle feryad eden bir dudak
O şeyleri söyler ki çağlattığı gümüş ses
Asırların önünde nağmesini dindirmez.

Hiddet, tahkir hepsi boş! .. Her cefaya katlanan
Yine şair kalbinden başka bir kalb değildir;
Bu zayıf kalb en mağrur alınları eğiltir.

Şu dünyada bir büyük rüya gören kahraman
O kartala benzer ki en yangınlı şimşekler
Onun sisli ve korkunç yollarına nur serper.

____________

VUR

Ey Türk vur, vatanın bakirlerine
Günahkar gömleği biçenleri vur
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur

Vur güzel aşıklar cenazesinden
Kırmızı meşaleler yakanları vur
Şehvetin raksına yetim sesinden
Besteler şarkılar yapanları vur

Vur o katlin kızıl sapanlarıyla
Dünyaya ölümler ekenleri vur
Vur zulmün o kanlı urganlarıyla
Bir kavmi iplere çekenleri vur

Vur aşkın ve hakkın zaferi için
Vur dünya bak senden bunu istiyor
Vur yerde bak tarih senin seyircin
Vur gökten bak Allah sana vur diyor

Vur çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla şiddetinle vur
Son düşman son kızıl ölene kadar
Olanca aşkınla kuvvetinle vur

Kaynak: Siirakademisi


Benzer Konular

27 Ağustos 2008 / GÜLGECELER Müzik tr
9 Aralık 2016 / virtuecat Edebiyat tr
9 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap