Arama

"Olasılıksız" kitabının özetini bulabilir misiniz?

Güncelleme: 16 Eylül 2012 Gösterim: 10.544 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Nisan 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bana acil olarak olasılıksız kitabının çok detay vermeden ancak önemli yerleri olacak şekilde özeti ve kitap incelenmesi karakter konu gibi . Şimdiden teşekkürler ayrıca siteyi çok başarılı buluyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Rower - avatarı
Rower
VIP MazessezaM
5 Nisan 2012       Mesaj #2
Rower - avatarı
VIP MazessezaM
Olasılıksız Kitap Özeti

Sponsorlu Bağlantılar
yaşadığımız evrenin çarklarının nasıl döndüğünü hep merak etmişimdir. bugüne kadar, her şeyi allahın yarattığına inandım ve halen inanıyorum. ama biri bana bu çarkların nasıl döndüğünü anlatsa hiç de fena olmaz diye de düşünürdüm hep. geçenlerde okuduğum bir kitap beynimde arka arkaya onlarca kapıyı açtı ve birden aydınlandığımı hissettim.

evet, o çok klişe tabirle, bir kitap okudum ve bütün hayatım değil, ama hayata bakıç açım tamamen değişti.
sözünü ettiğim kitap, adam fawer'in OLASILIKSIZ adlı kitabı. kitap, bilim tarihine dair altın değerinde özet bilgilerle desteklenmiş. kurgusu kusursuz ve uslubu müthiş derecede akıcı. son yıllarda okuduğum en iyi kitap olmasının yanı sıra, dediğim gibi kişisel tarihimde çok ama çok özel bir konuma oturmuş durumda...

çok ama çok özet bir şekilde, kitaptan anladıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
öncelikle, yaşamın temel yapı taşının enerji olduğunu kabul eden kuantum fiziğini veri olarak almamız gerekiyor. buna göre, maddenin de düşüncenin de, evet, düşüncenin de en nihayetinde enerjiden ibaret olduğun savunan kuantum fiziğine göre, bu enerji sürekli hareket halinde. her şey hareket halinde olduğu için de, evrende her an yeni bir şey oluyor. her şey birbiriyle etkileşim halinde olduğu için, bir şey deki değişim ya da hareket "kelebek etkisi"yle evrendeki pek çok şeyi değiştiriyor ya da etkiliyor..

bu, tasavvuftaki "her an yeniden yaratılan evren" öğretisi ile de birebir örtüşen bir bilimsel gerçek!
yani, içinde yaşadığımız evren, yer değiştiren ve hareket eden bir çok şey sebebiyle her an başka bir şeyin oluşumuna şahit oluyor.
gelelim esas meseleye; ben hep, allahın ezelde ve ebedde olan her şeyi bildiği öğretisi ile özgür insan iradesinin birbiriyle nasıl tutarlı olacağını düşünmüşümdür. yani, insan özgür iradesiyle mi bir şeyi seçiyor yoksa allah mı öyle istiyor da biz öyle yapıyoruz. ben buna, bugüne kadar hep, biz öyle yaptığımız için allah öyle biliyor cevabını vermiştim. ama bugün artık bu cevabı tamamen unuttum.
işin gerçeği şu: bizim önümüzde çeşitli olasılıklar var. onlardan birini tercih edebiliriz. ve birini tercih edip gerçekleştirdiğimiz anda da evrende bir takım şeylerin yerini değiştiriyor, bir takım şeyleri etkiliyoruz. yani mesela, ben bu yazıyı yazdım ve siz de okudunuz. ben, bu yazıyı yazmayabilirdim ve siz de bu yazıyı okumak yerine örneğin bir piyango talihlisi hakkında bir haber okuyabilir ve akşam eve dönerken bir piyango bileti almaya karar verebilirdiniz ve belki de size piyango vurabilirdi.
yani ben bir şeyi tercih etmekle sizin hayatınızı etkiledim ve siz de kendi tercihlerinizle bir başkasının hayatını etkilediniz.

kitapta diyor ki; tüm çevresel etkenleri bilip hesaplayan biri bütün olasılıkları hesaplayıp geleceği öngörebilir! ispatlanmış bilimsel bir teori bu! ve o zaman ben de şunu düşündüm: allah, her şeyi bildiğine, tüm çevresel faktörleri bilip hesaplayabildiğine göre, insanların özgür iradeleriyle şekillendirdiği milyonlarca olasıklı gelecek tasavvurlarının hepsine vakıf. yani allah, özgür insan iradesinin şekillendirdiği gelecekte neler olacağını bilebilir.
hem de, insanın özgür iradesine hiç dokunmadan! o an ne yapacağımızı sadece biz biliyoruz! ve biz neye karar verirsek de gelecek öyle şekilleniyor!
ben, belki çok cahilim ve o yüzden bu kadar şaşırdım bilemiyorum. ama allahın bu evreni, bu yaşamı, bizi nasıl yarattığını, ezelde ve ebedde olan biteni nasıl bildiğini bu şekilde idrak etmiş olmak beni çok sevindirdi.




BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Gölgen misali yanındayım!Msn Thunder
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Eylül 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kitabın ana karakteri David Caine hayatını olasılıklar üzerine kurmuş eski bir istatikçi ve iyi bir poker oyuncusudur.Yine bir gün sık yaptığı gibi poker oynamaya podvall’a gider, yaşlı Walter’la masaya oturur.Sürekli kaybetmesine rağmen mekanın sahibi Vitaly Nikolaev’in kendisine borçlarını zamanında ödediği için verdiği 15.000’lik krediyi ortaya koyar.Kartları iyidir ve olasılık hesaplarına göre kazanacağını düşünür.

Oyunu oynarken midesi de bulanıyordur ve beyni iğrenç kokular algılıyordur,kusmamaya gayret ederek elindeki kartları açar,Walter da kartlarını açmaya başlayınca Caine adamın elinde floşroyal olduğunu görür.Caine’in elindekilerini yenebilecek tek el budur.Artık her şeyini kaybetmişti ve Nikolaev’e 15.000 borçlanmıştı.Caine bir şeyler demeye çalıştı ama şuurunu kaybedip bayıldı.

Caine uyandığında hastanede olduğunu anlar karşısında Jasper’ı görür.Jasper Caine’in ikizidir ve bir süre şizofreni tedavisi için akıl hastanesinde kalmıştır.Caine Jasper’ı görünce mutlu olur bir süre konuşurlar ve içeriye Dr.Kummar girer. Caine’in Temporal lob epilepsisi vardır ve Kumar Caine’e 9 ay önce ilaç denemesi yaptığı araştırmada kobay olmasını önermiştir ama Caine bunun yan etkilerini duyunca vazgeçmiştir.Ancak artık başka şansı yoktur çünkü nöbetler devam ederse bitkisel hayata girecektir.Borçlarınıda ödemek için aklına fikir gelir eski tez danışmanından kendini bir danışmanlık projesi kapsamında işe almasını isteyebilirdi.Eski hocası Doc a analizlerinin bir kısmını yaptırmayı kabul ederdi.Hatta şansı yaver giderse Doc oa işe başlamadan bile para verebilirdi…

Nava Vaner gizli bir ajandır ve Koreliler’le son bir görev yapması gerekir çünkü Koreliler’le yaptığı son işte havalesine para yatmıştır ama Korelilere ya verdiği veri cd’lerinden biri çizilmiştir.Bunun üzerine Koreliler Nava’dan cd’yi ve parayı geri ister ama artık bu imkansızdır çünkü Nava çalıştığı CIA’den UGA’daki Bilim ve Teknoloji Araştırma laboratuarına (BTAL) transfer olmuştur ve Merkezdeki güvenlik kodları iptal olduğu için Korelilere artık bilgileri ulaştırması mümkün değildir.Artık Nava’nın tek ümidi BTAL’den Korelilerin ilgilenebileceği bilgi bulmaktır.

Şansı yaver gider çünkü bir gün BTAL’de bilgisayar korsanlarının orada çalışan bilim adamı Dr.Tversky’nin bilgisayarından yürüttükleri dosyalara bakarken ancak bilim kurgu romanlarında olabilecek bir şey dikkatini çekti Dr.Tversky’nin bulduğunu iddia ettiği proje eğer doğruysa bunu çok yüksek bir paraya satabilirdi.
Nava bir gün Korelilere her her şeyi anlatır ve onlarda Nava’dan Tversky’nin projesininin veri tabanını ve Alfa deneğini isterler ve bu konuda biraz pazarlıktan sonra anlaşırlar.

BTAL Dünyanın her bir yanından gelen bilim adamlarını dinleyip bilgi toplar böylece hiçbir ülke ABD’den daha güçlü olamaz.James Forsythe 1997 BTAL’in müdürü olur.BTAL’de 6 ajansa çalıntı bilgiler yollar ve Forsythe’in yeni müşterileri arasındaki tek engel 3 senatörden oluşan BTAL denetim kuruludur.Forsythe’e Bilgisayar korsanı Steve Grimes da yardım ediyordur ve senatörlerden birinin açıklarını bulmaya çalışıyordur.Senatörlerden biri ölünce Forsythe onun yerine kurula girmeye çalışan MacDougal’ın olduğunu biliyordu.

Forsythe ay sonunda yerine yeni birinin bulunacağını anlar,artık 1 ayı vardır BTAL’deki en muhteşem projeyi bulacaktı.Şanslıydı çünkü birkaç gün önce okuduğu özetlerden biri gelecek vaad ediyordu.Dr.Tversky’nin bir süredir bir insan deneğe beyin dalgaları üzerinde çok ilginç etkileri olan bir bileşim enjekte ediyordu .Forsythe deneğin ismini bilmiyordu ama projeyi yapan Tversky’i tanıyordu.

Tversky,Forsythe ve Nava Caine’in peşlerindedir .Bir süre önce Dr.Tversky’nin Alfa deneği Julia Tversky’e David Caine’i öldürmesini söylemişti.Tversky bunu yapıcaktı çünkü Julia ölmeden önce gelecekte olacak her şeyi bilmişti.
Her şey planlanır Tversky David’in geleceği sokağı Julia’dan öğrenmiştir ve oraya bomba koymuştur Caine geldiğinde onu patlatacaktır.Forsythe de Caine’i vericilerle yakalamak için ekibiyle yola koyulur ancak Nava onlara oyun oynamıştır.

Caine geldiğinde Tversky bombayı patlatmaya hazırlanır ve patlatır ancak Nava bombayı fark edince Caine’i kurtarır.Caine Nava ile beraber kaçar ancak Forsythe ve Tversky de bulmak için ekipler hazırlamıştır..Ancak David geleceği görme yeteneği sayesinde birçok olaydan kurtulmuş bunda Nava’nın ve ikizi Jasper’ında büyük payı vardır.Fakat bir gün Forsythe Caine’i ve Jasper’ı yakalar.Caine yakalanınca Nava harekete geçer tek başına korumalarla dolu yere gider ve hepsini etkisiz hale getirerek Caine’i ve Jasper’ı kurtarır kaçarlarken Tversky çıkar aslında o Doc’tur bunca zaman Caine’in yanındaydı ve Caine’le yeteneği hakkında da o kadar konuşmuşlardı.Doc David’in yeteneği sayesinde insanlık tarihini değiştirebileceğini düşünüyordu.

Adamı atlattıktan sonra merkeze bomba yerleştirdiler ve oradan uzaklaştılar.Üçü de yaralıydı çıktıklarında karşılarında Nikolaev’in doktorları vardı.Bunu Caine ayarlamıştı gelecekte bu anı görmüştü ve Doktorun tam zamanında burada olmasını istemişti.Caine gerçekten de özeldi…
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
15 Eylül 2012       Mesaj #4
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
Adam Fawer’in sürükleyici ve ilginç romanı “Olasılıksız” April Yayıncılık tarafından piyasaya sürüldü.
Çok kısa sürede çok satan kitaplar arasında yer bulan ve 475 sayfadan oluşan roman, Şirin Yener tarafından Türkçe’ye kazandırıldı. Kitabının başında “Her an her şey olabilir!” diyor yazar Adam Fawer.
“Olasılıksız” Amerikalı yazarın ilk romanı olmasına rağmen büyük başarı gösterdi ve değişik dilerde yayınlandı.
Bu kitabı ile 2006 International Thriller Writers Award ödülünü kazanan Fawer’in ikinci romanı “Empati” ise 2008 yılının Nisan ayında piayasaya çıktı.

Tanıtım Yazısından:

Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız.
Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız.
Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?

Şans nedir gerçekten?
İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var.
Bu his bir öngörü müdür?
Yoksa daha fazlası mı?

Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz.
Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği mi görüyorsunuz?
Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman…

Okuyun derim çünkü bende okumaya başlayacağım sağlıcakla kalmanız dileğiyle

Kaynak
oguzkaan015 - avatarı
oguzkaan015
Ziyaretçi
16 Eylül 2012       Mesaj #5
oguzkaan015 - avatarı
Ziyaretçi
Yazıyorum ancak sınavda sorulacak ise dikkat et, özetleri okuduğunu düşünerek özette yazmayan cisimleri, isimleri sorabilirler Kısa bir özet ama işini görür umarım .


Özet :


yaşadığımız evrenin çarklarının nasıl döndüğünü hep merak etmişimdir. bugüne kadar, her şeyi allahın yarattığına inandım ve halen inanıyorum. ama biri bana bu çarkların nasıl döndüğünü anlatsa hiç de fena olmaz diye de düşünürdüm hep. geçenlerde okuduğum bir kitap beynimde arka arkaya onlarca kapıyı açtı ve birden aydınlandığımı hissettim. evet, o çok klişe tabirle, bir kitap okudum ve bütün hayatım değil, ama hayata bakıç açım tamamen değişti.
sözünü ettiğim kitap, adam fawer'in OLASILIKSIZ adlı kitabı. kitap, bilim tarihine dair altın değerinde özet bilgilerle desteklenmiş. kurgusu kusursuz ve uslubu müthiş derecede akıcı. son yıllarda okuduğum en iyi kitap olmasının yanı sıra, dediğim gibi kişisel tarihimde çok ama çok özel bir konuma oturmuş durumda...
çok ama çok özet bir şekilde, kitaptan anladıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
öncelikle, yaşamın temel yapı taşının enerji olduğunu kabul eden kuantum fiziğini veri olarak almamız gerekiyor. buna göre, maddenin de düşüncenin de, evet, düşüncenin de en nihayetinde enerjiden ibaret olduğun savunan kuantum fiziğine göre, bu enerji sürekli hareket halinde. her şey hareket halinde olduğu için de, evrende her an yeni bir şey oluyor. her şey birbiriyle etkileşim halinde olduğu için, bir şey deki değişim ya da hareket "kelebek etkisi"yle evrendeki pek çok şeyi değiştiriyor ya da etkiliyor..
bu, tasavvuftaki "her an yeniden yaratılan evren" öğretisi ile de birebir örtüşen bir bilimsel gerçek!
yani, içinde yaşadığımız evren, yer değiştiren ve hareket eden bir çok şey sebebiyle her an başka bir şeyin oluşumuna şahit oluyor.
gelelim esas meseleye; ben hep, allahın ezelde ve ebedde olan her şeyi bildiği öğretisi ile özgür insan iradesinin birbiriyle nasıl tutarlı olacağını düşünmüşümdür. yani, insan özgür iradesiyle mi bir şeyi seçiyor yoksa allah mı öyle istiyor da biz öyle yapıyoruz. ben buna, bugüne kadar hep, biz öyle yaptığımız için allah öyle biliyor cevabını vermiştim. ama bugün artık bu cevabı tamamen unuttum. işin gerçeği şu: bizim önümüzde çeşitli olasılıklar var. onlardan birini tercih edebiliriz. ve birini tercih edip gerçekleştirdiğimiz anda da evrende bir takım şeylerin yerini değiştiriyor, bir takım şeyleri etkiliyoruz. yani mesela, ben bu yazıyı yazdım ve siz de okudunuz. ben, bu yazıyı yazmayabilirdim ve siz de bu yazıyı okumak yerine örneğin bir piyango talihlisi hakkında bir haber okuyabilir ve akşam eve dönerken bir piyango bileti almaya karar verebilirdiniz ve belki de size piyango vurabilirdi. yani ben bir şeyi tercih etmekle sizin hayatınızı etkiledim ve siz de kendi tercihlerinizle bir başkasının hayatını etkilediniz.
kitapta diyor ki; tüm çevresel etkenleri bilip hesaplayan biri bütün olasılıkları hesaplayıp geleceği öngörebilir! ispatlanmış bilimsel bir teori bu! ve o zaman ben de şunu düşündüm: allah, her şeyi bildiğine, tüm çevresel faktörleri bilip hesaplayabildiğine göre, insanların özgür iradeleriyle şekillendirdiği milyonlarca olasıklı gelecek tasavvurlarının hepsine vakıf. yani allah, özgür insan iradesinin şekillendirdiği gelecekte neler olacağını bilebilir. hem de, insanın özgür iradesine hiç dokunmadan! o an ne yapacağımızı sadece biz biliyoruz! ve biz neye karar verirsek de gelecek öyle şekilleniyor!
ben, belki çok cahilim ve o yüzden bu kadar şaşırdım bilemiyorum. ama allahın bu evreni, bu yaşamı, bizi nasıl yarattığını, ezelde ve ebedde olan biteni nasıl bildiğini bu şekilde idrak etmiş olmak beni çok sevindirdi.

Benzer Konular

17 Ocak 2012 / Misafir Cevaplanmış
29 Ekim 2012 / Misafir Cevaplanmış
20 Eylül 2013 / Misafir Soru-Cevap
16 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap