Arama

Manyetizma nedir, manyetizmanın kullanım alanları nelerdir?

Güncelleme: 4 Nisan 2016 Gösterim: 7.730 Cevap: 2
ErtuqruLay1907 - avatarı
ErtuqruLay1907
Ziyaretçi
6 Nisan 2012       Mesaj #1
ErtuqruLay1907 - avatarı
Ziyaretçi
Merhabalar .
Manyetizmanın Kullanım Alanlarını İnternette Araştırdım Aradam Taradım Bulamadım !
Sponsorlu Bağlantılar
Hocamada Söyledim . Dinlemedi Msn Sad
Bana Çıkabilecek En Fazla Sayfa İle Manyetizmayı Kim Yazabilir ?

Not Son Gün Nisanın 11i ! Lütfen Çok Acil
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
16 Ocak 2016       Mesaj #2
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Manyetizma nedir : Hareket eden elektrik yüklerinin, birbirlerine tatbik etmiş oldukları kuvvetleri inceleyen bir fizik dalı. Bir elektron hüzmesinin yanına mıknatıs konulduğunda, hüzme sapar, yolunu değiştirir. Elektrik motoru da, manyetik kuvvetler esasına göre çalışır. Manyetizmin hakim olduğu en mühim yerlerden birisi de, atomdur. Çekirdeğin etrafında dönen elektronların hareketlerinde, manyetizm tesiri görülür. Ele alınan iki mıknatısı birbirine yaklaştırınca meydana gelen itiş veya çekiş gücü kolayca hissedilir. Hareket eden yükler, manyetik alan meydana getirir. Manyetik alan da, hareket eden yüklere kuvvet tatbik eder. Manyetik alan : Demir tozlarını kağıda serdiğimizde, altına tutacağımız mıknatısın manyetik kuvvet çizgileri, küçük demir parçalarına tesir edecek ve kuvvet çizgilerini paralel hale getirecektir. Böylece, alanın geometrik şekli ortaya çıkacaktır.
Bir telden akım geçmesi, elektron akışına bağlıdır. anahtar kapalı iken, elektronlar belli bir momentumla kablodan akarlar. Yani, hareket yönünde akmaya devam etmek isterler. Onları durduracak kuvvet lazımdır. Süratli giden araba da böyledir.
Sponsorlu Bağlantılar
Devre açıldığı zaman, akan elektronlar anahtara basınç yapar ve etaletle, devrenin kırık bölümünü atlamak isterler. İletkenin teli, sargı halinde olursa, aynı moment ile bu defa telin ucundan atlamak isterler. Ancak tel sargıdaki manyetiklik, düz teldeki manyetiklikten çok fazladır. Bunun sebebi şudur: Elektronlar, sadece belli bir kütleye sahip parçacıklar değildir. Aynı zamanda, hareket halinde iken, içinde bulundukları manyetik alan, elektronların bir parçasıdır ve kütlelerine tesir eder. Sargıdan çıkan kıvılcımın daha kuvvetli olması, akımın etrafındaki manyetik alanın içinde bulunan elektron kütlelerinin daha ağır olmasına bağlıdır.
Manyetik alan fikrinin sistemimize tesir eden en enteresan yönlerinden birisi de, manyetik alanın enerji taşımasıdır. Mesela radyo anteni, enerjiyi uzaktaki bir alıcıya, arada kablo olmaksızın hava vasıtasıyla ulaştırır. Kablo, enerji için bir rehber ve istikamet vericiden başka birşey değildir. Enerji akışı, kablo etrafındaki elektrik ve manyetik alanlar cinsinden tarif edilebilir. Akım için elektriki alan, havada enerji transferi için de manyetik alan lazımdır.
Atomlar ve moleküller: Her atomda, bir çekirdek ve etrafında dönen elektronlar mevcuttur. Çekirdek, atoma göre çok küçüktür. Fakat kütlenin esasını ve pozitif yükü ihtiva eder. Çekirdeğin o kadar küçük ebadına rağmen, elektronun negatif yüküne karşı gelip, onu nötr hale getirebilen bir pozitif yüke sahip olması da dikkat etmeye değer bir konudur.
Manyetiklik, elektronların dönme hareketlerinden ileri gelir. Atomların manyetikliği, elektronlarının dönme hareketlerine göre sınıflandırılabilir. Eski ilim adamları, atomları katı küreler olarak kabul ediyorlardı. Bunun sebebi, elektronların, atom çekirdeği etrafında çok büyük bir hızla dönmelerindendir. Elektronlar, çekirdekleri etrafındaki küçücük yollarında, bir saniyede, milyarlarca defa dönmektedir. Atomun dış yüzeyinde dönen elektronlar saniyede 1000-150.000 km yol alırlar ki, bu süratle giden bir tren, bir saniyede Haydarpaşadan Erzurum’a birkaç kere gidip gelebilir. Bir atom hareketsiz ise, elektronları da hareketsizdir denemez. Aksine çok hızla döndüğü için duruyormuş gibidir. Açısal bir momentumu yoktur. Açısal bir ekseni ve bu eksen etrafında dönmekten hasıl olan bir hareketi yoktur. Böyle bir atom, bilardo topu gibi, kendine çarpan atomlara, katı kürelerin göstereceği tepkiyi gösterir.
Belli bir ekseni (manyetik eksen) olup, açısal hareketi olan atomlarda manyetik hususiyetler görülür. Atomlarda manyetik hususiyetler mevcut olabildiğine göre, atomlar birbirleriyle sıkı sıkıya bağlanıp nötrol çiftler meydana getirebilirler. Mesela, bir hidrojen atomunun açısal momentumu vardır ve bu yüzden devamlı mıknatıslık hususiyeti taşıyan küçük küreler gibi davranır. Bir çift hidrojen atomu ise, H 2 molekülünü teşkil eder. H 2 molekülü olur. Açısal momentumu kalmaz. Sanki birbirine yapışmış iki mıknatısı andırır. Ancak, böyle ferdi atomlar birleşerek, daha büyük bir açısal momentum açığa da çıkabilir. Mesela iki oksijen atomu birleşince, iki atomun manyetikliği birbirini nötr hale getirmez. Manyetik eksenlerini muhafaza ederler.
Atomlardaki manyetik nötrleştirme meselesi, ferdi atomların içindeki elektronlar arasında da olur. Mesela çift numaralı atomların elektronları, açısal bir momentumu olmayacak tarzda hareket eder. Laboratuvarlarda bir atomun manyetik kuvvetini tespit etmek mümkün olabilir. Ayrıca bu atomun bir manyetik alana göre ne durumda olduğu da bulunabilir. Ancak alan, homojen bir manyetik alan olmamalıdır. Şayet atomun manyetik kuvvet çizgileri, manyetik alanın kuvvet çizgilerine paralel ise atom daha kuvvetli manyetik alana doğru çekilir. Değilse kuvvetli manyetik alandan daha kuvvetsiz manyetik alana itilir.
Atom hüzme deneyi: Atomlar bir fırından neşredilerek, çizgi halinde bir delikten geçip, içinde muhtelif oyukları, girinti ve çıkıntıları olan U elektrikli mıknatısının manyetik alanına tabi olurlar. Buradan sonra da bir fotoğraf kağıdının üzerine düşerler. Mıknatısa elektrik verilmediği zaman, gönderilen atomların yeri, fotoğraf kağıdından tespit edilir. Mıknatısa elektrik verilip, homojen olmayan manyetik alan hasıl olduğu zaman ise, bu U şeklinde fakat hüzmenin içinden geçtiği kısım, girintili çıkıntılı olan mıknatıstan geçen atomların, fotoğraf kağıdındaki yeri değişir. Mıknatısın hüzmeye yakın sivri kısmına teğet geçen atomlar; manyetik kuvvet çizgileri, mıknatısın manyetik alanı, kuvvet çizgilerine paralel olan atomlardır. Diğerlerinin çizgileri ters olduğundan, daha az kuvvetli çekim alanlarına, yani mıknatısın geniş oyuklu yerlerine itilirler.
Madem ki dönen atomların manyetik bir ekseni vardır, o halde manyetik alan içindeki atomların eksenleri üzerinde de bir fark vardır ve bu fark, ekseni, alana paralel hale getirmeye çalışır. Şayet büyük bir mıknatıs, bir sargının etrafında döndürülürse açığa çıkan voltajın frekansı, mıknatısın dönme frekansına göre değişecektir. Atomik veya nükleer manyetik endüksiyon deneyleri, katıların ve sıvıların manyetik alanları ve burada cereyan eden hareketler hakkında geniş bilgi verirler.
Diamanyetizma ve para manyetizma: Demir gibi devamlı mıknatıslanabilen ferromanyetik maddeler hariç, maddeler, manyetikliği bakımından iki sınıfa ayrılabilir: Diamanyetik maddeler ve paramanyetik maddeler. Diamanyetik maddeler bir mıknatısın yanına getirildikleri zaman, mıknatıs bunları iter, paramanyetik maddeleri ise çeker. Her iki halde de manyetizasyon, alan kuvvetiyle doğru orantılıdır. Diamanyetik maddelerde manyetizma, alana antiparalel, paramanyetik maddelerde ise paraleldir. Birçok maddelerin atomları, birbirlerini nötr hale getirmeye çalışır. Bu sebeple diamanyetiktir. Mesela su, canlı organizma, cam, tahta, plastik cisimler, bazı kaya ve metal çeşitleri diamanyetiktir. Paramanyetik cisimlerin atomları, açısal momentuma sahiptirler.
Havadaki oksijen gazı molekülleri birbirinden uzakta olduğu için, manyetik bir alanın olmadığı zaman, manyetik hususiyet göstermez, ancak, bir mıknatısın kutupları arasındaki basıncın arttığı müşahade edilmiştir. Yani, manyetik alanın çekim gücü sebebiyle, mıknatısın uçları arasına oksijen gazı moleküllerinin dolduğu gözlenmiştir. Fakat bu çok zayıftır.
Birbiriyle manyetik münasebeti çok az olan maddelerde, mesela, gazlarda, manyetiklik tatbik edilen manyetik alanla doğru orantılı, mutlak sıcaklık (-273°C) ile ters orantılıdır. Bunu Pierre Curie bulmuştur. Sıcaklık çok düşürüldüğü zaman manyetik hale gelen cisimler vardır.
İçinde tuz bulunan çok seyrek sulu çözeltideki iyonlar, birbirlerinden uzak olduklarından manyetikliği çok azdır. Yani çok az paramanyetikdir.
Bazı paramanyetik tuzları, ısıyı düşürüp, yükseltmek suretiyle kontrol etmek mümkündür.
Bir cismin paramanyetik mi yoksa diamanyetik mi olduğunu anlamak için, homojen olmayan iki çubuk elektromıknatıs alınır. Aynı hatta konur. Böylece manyetik eksenleri yatay hale gelir. İkisinin arasına bilinmeyen cisim, manyetik eksene 45°lik açıyla yerleştirilir. Manyetik alan husule getirilir. Cisim, mıknatısların istikametlerine dönüyorsa yani o da yatay hale geliyorsa paramanyetiktir. Dik hale geliyorsa diamanyetiktir.
Demir bir ferromanyetik metaldir. Ferromanyetik maddeler çok kuvvetli manyetik hususiyete sahiptir. Ancak ferromanyetik cisimlerin bile mıknatıslama özelliklerini kaybedecekleri kritik sıcaklıklar vardır. O°K (-273°C)’de veya çok yüksek derecelerde manyetiklik değişebilir.
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
4 Nisan 2016       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
MANYETİZMA

Magnetizma ya da manyetizma sözcüğü, mıknatısları ve manyetik alanları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Manyetizma, mıknatıslanmış maddelere ilişkin özelliklerin tümünü ve mıknatısların özelliklerini, inceleyen bir fizik dalıdır. Bu terimin kökeni, Türkiye'de, Aydın yakınlarında kurulmuş olan ve magnetit (mıknatıs taşı) mineralinin ilk bulunduğu yer olarak tanınan, antik Magnesia (Manisa) kentine dayanır.


m1

MIKNATISLAR VE ÖZELLİKLERİ

Magnetik oksit denen; bir demir oksidi (Fe3O4) içeren bazı minerallerin, demir tozunu çekme özellikleri vardır. Mıknatıslanmaları zayıftır. Bu nedenle uygulama açısından kullanışlı değildirler. Yapay mıknatıslarsa, genellikle sert çelik ya da ferrittendir.

Mıknatıs olayının temeli, şöyle açıklanabilir. Maddeleri oluşturan atomların elektronları, rastgele yüklü ve her yöndedirler. Yani düzensizdirler. Tekdüze sıralanmazlar. Mıknatısların elektronları ise, tek bir yönde yüklüdür. Örnek verirsek; çelik çubuk mıknatıslandığında moleküller tıpkı geçit törenlerindeki askerler gibi sıraya dizildiğinden; birinin kuzey kutbu öbürünün güney kutbuna döner. Böylece, bütün moleküllerin manyetik etkisi birbirine ekleneceğinden, çelik çubuk güçlü bir mıknatısa dönüşür. Eğer bu çubuk, çekiçle dövülür ya da iyice ısıtılırsa, moleküllerin düzeni yeniden bozulacağı için, çelik çubuk da mıknatıslığını yitirir.Mıknatısların, demiri ya da bazı metalleri çekmekten başka önemli özellikleri de vardır. Eğer bir demir ya da çelik parçası, ard arda birkaç kez bir mıknatısa hep aynı yönde sürtülürse, sonunda bu parçada mıknatıslanır. Yani, bir mıknatıs haline gelir. Mıknatısların bir başka özelliği de, kutuplarının olmasıdır. Bunlar mıknatıslık özelliğinin en güçlü olduğu noktalardır. Düz çubuk biçimindeki bir mıknatıs, demir tozuna batırılıp çıkarılacak olursa, demir tozunun mıknatısın uçlarına yapıştığı çubuğun ortasında hiç bir toz toplanmadığı görülür. İşte bu uçlar, çubuk mıknatısın kutuplarıdır. Mıknatısların çok önemli özelliklerinden biri de, serbestçe dönebilecek biçimde asıldıklarında ya da bir sıvının üzerinde yüzdürüldüklerinde, her zaman kuzey-güney doğrultusunu göstermeleridir.

Serbestçe dönebilecek biçimde asılmış iki mıknatıs, birbirine yaklaştırılırsa, kuzeyi gösteren kutupları (kuzey kutupları) birbirinden uzaklaşır ve her birinin kuzey kutbu öbürünün güney kutbuna yaklaşacak biçimde döner. Fizikte bu olguyu tanımlamak için "karşıt kutuplar birbirini çeker, benzer kutuplar birbirini iter" denir. Mıknatısların ilginç bir özelliği daha vardır. Bir mıknatıs parçalara ayrıldığında, bu parçalardan her biri, kuzey ve güney kutupları olan küçük bir mıknatıs haline gelir.

magnet

MANYETİK ALANLAR

Bir defter yaprağı, bir çubuk mıknatısın üzerine yerleştirilir ve yüzeyine demir tozu serpilirse, bu tozlar çizgiler halinde dizilerek, özel bir dağılım deseni oluştururlar. "Kuvvet çizgileri (indükleme çizgileri)" denen ve hiçbir zaman birbirini kesmeyen bu çizgilerin, herhangi bir noktadaki doğrultusu, uygulanan manyetik kuvvetin doğrultusunu gösterir. Eğer kağıdın üstüne küçük bir manyetik pusula yerleştirilirse, pusulanın iğnesi de altındaki kuvvet çizgisiyle aynı doğrultuya yönelir. Kuvvet çizgileri arasındaki uzaklığa bakılarak, manyetik kuvvetin büyüklüğü anlaşılabilir. Çizgilerin sık ve birbirine yakın olduğu yerde manyetik kuvvet, daha güçlüdür. Kuvvet çizgilerinin geçtiği bölgenin tümüne, manyetik alan denir. Kağıdın üstüne, yumuşak(katışıksız) bir demir parçası konulursa, çevresindeki kuvvet çizgileri, sanki bu demirin içinden geçiyormuş gibi, bir araya toplanır. Çünkü kuvvet çizgilerinin demirden geçmesi, havadan geçmesinden çok daha kolaydır. Bu nedenle, bazı duyarlı aygıtları manyetik etkiden korumak için, yumuşak demirden paravanlar kullanılır.



magnet field

MANYETİK KUTUPLAR

Bir manyetik pusulanın iğnesi, Dünya'nın neresinde olursa olsun her zaman kuzey-güney doğrultusunu gösterir. İğnenin kuzeye bakan ucunun gösterdiği noktaya kuzey manyetik kutbu, güneye bakan ucunun gösterdiği noktaya da güney manyetik kutbu denir. Aslında Dünya'nın gerçek Kuzey ve Güney Kutup noktaları, tam olarak pusula iğnesinin gösterdiği yerde değildir. Yani, manyetik kutuplar ile coğrafi kutuplar çakışmaz.

Kuzey manyetik kutbunun bugünkü yeri, Kuzey Buz denizindeki Sverdrup adalarından olan Ellef Ringnes adasının güneyindedir. Güney manyetik kutbu ise, günümüzde Antarktika'daki, Adelie kıyısının biraz açığında yer alır. Manyetik kutupların yeri, yavaş yavaş değişmektedir. Manyetik pusula iğnesinin gösterdiği doğrultu ile gerçek kuzey arasında kalan açıya, manyetik sapma denir. Bu açının değeri, Dünya üzerinde bulunulan yere göre değişir.


magnetic

MANYETİZMA VE ELEKTRİK


Magnetit (doğal mıknatıs) olan demir minerali, bu gün mıknatıs olarak hiç kullanılmaz. Geçen yüzyıla kadar, mıknatıs yapmak için bir demir ya da çelik parçası, magnetite sürtülerek mıknatıslanırdı. Bugün, güçlü elektromıknatıslar kullanılır. Manyetizma ile elektrik arasındaki ilişki, elektromıknatısları ortaya çıkarmıştır. Bir demir, ya da çelik çubuğun çevresine iletken tel sarılıp, telin uçlarını bir pile bağlayarak elektromıknatıs yapılabilir. Telden elektrik akımı geçirildiğinde, demir yada çelik çubuk, mıknatıs özelliğini kazanır. Bu mıknatısın gücü, tel bobindeki sarım sayısına ve bobinden geçen elektrik akımı miktarına bağlıdır.

Elektromıknatısta, çekirdek olarak sert çelikten bir çubuk kullanılırsa, elektrik akımı kesildikten sonra da çubuk mıknatıslığını korur. Ancak yumuşak demirden yapılmış çekirdekler, akım kesilir kesilmez bu özelliğini yitirir. Bu nedenle elektromıknatıs olmayan bildiğimiz kalıcı mıknatıslar, ya sert çelikten ya da kalıcı mıknatıslanma özelliği taşıyan başka alaşımlardan yapılır. Bu alaşımlardan biri, kobalt, nikel, alüminyum ve bakırdan oluşan alnikodur. Kalıcı mıknatıslar, manyeto denen küçük elektrik üreteçlerinin, temel elamanıdır. Hızla döndüğünde, yüksek gerilimli elektrik akımı üreterek; kıvılcım oluşturan manyetolar, bazı benzin motorlarında ateşlemeyi sağlamak için indükleme bobinlerinin yerine kullanılır.

Manyetik alanlar, hareketli elektrik yüklerine kuvvet uygular. Elektrik motorunun çalışması, manyetik alanın içinden elektrik akımı geçen bir iletkene uyguladığı kuvvetin sonucudur. Bir iletken manyetik alan içinde hareket ettirilirse, ya da iletkenin içinde bulunduğu manyetik alanın şiddeti değiştirilirse, bu kez iletkende bir elektromotor kuvvet indüklenir (yüklenir). Bunun sonucu olarak da iletkenden bir akım geçer. Dinamo ve alternatör gibi elektrik üreteçlerinin çalışması, bu indükleme(yükleme) olgusuna dayanır.


electromagnetism


Kaynaklar:
1) Temel Britannica, C.11.
2) Ana Britannica, C.21.
3) Gelişim Hachette Genel Kültür Ansiklopedisi, C.7.
4) mta.gov.tr

Benzer Konular

3 Mayıs 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
31 Ekim 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
29 Kasım 2015 / Misafir Cevaplanmış
18 Ocak 2009 / eren melisa Cevaplanmış
22 Eylül 2019 / Misafir Cevaplanmış