Arama

Ankara'daki tarihi eserler nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Şubat 2017 Gösterim: 3.761 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ankara'daki tarihi eserler nelerdir?
EN İYİ CEVABI OneNight verdi

Tarihsel yapılar


Ankara tarihsel yapılar yönünden çok zengindir. Bunların başında, tarihi Hititler dönemine değin götürülebilen Ankara Kalesi gelir. Kale bugünkü görünümüne yüzyıllar boyunca yapılan çeşitli eklerle ulaşmıştır. Bugün kent içinde ayakta kalmış antik kalıntıların tümü Roma dönemi ve sonrasına tarihlenir. Birçok kalıntı ise modern kent yapılarının altındadır (örneğin Ulus-Dışkapı yolundaki Kıraner Han’ın altındaki nymphaion, Posta Caddesi’ndeki Telefon Baş Müdürlüğü’nün altındaki hamam yapısı). Roma dönemine ait en önemli kalıntılar Roma ve Augustus Tapınağı ile Caracalla Hamamı’dır. Roma ve Augustus Tapınağı, Hacı Bayram Camisi yanındadır. Bu tapınak Galatların, temeli dine dayalı “Konion” kuruluşunun toplantı merkezidir. Galatların üç kolunun temsilcileri burada toplanır ve eyalet yönetimi buradan yönlendirilirdi. Ulus’ta Maliye Bakanlığı önünde yer alan ye Julian Sütunu diye anılan sütunun 362’de İmparator Julianus’un Ankara’yı ziyareti nedeniyle dikildiği sanılır. Kentteki tiyatro 1983’ten bu yana Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanlarınca kazılmaktadır. Tiyatro 2. yüzyılın ilk yarısında yapılmış, skene ve proskerıion bölümleri büyük bir olasılıkla daha sonra, 5-6. yüzyıllarda eklenmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar

Bazı yazıtlardan kentin ilk kez Roma döneminde surlarla çevrelendiği anlaşılır. Ama bu surlar ortaçağda yok olmuştur. Ankara Adliyesi’nin kuzey yanındaki duvar St. Clemens Kilisesi’ne aittir. Yapı bazı kaynaklarda Roma (3. yy), bazı kaynaklardaysa Bizans (9. yy) dönemine ait olarak geçer.

Ankara’daki en eski Türk yapısı, iç kaledeki Alaeddin Camisi’dir. Minberi 1197/98 tarihli olan cami sonraki dönemlerde büyük ölçüde değiştirilerek özgün biçimini kaybetmiştir. 13. yüzyılın başında yapılıp bugünkü görünümünü 1289/90’da alan Arslanhane ya da Ahi Şerafettin Camisi ise kentin en önemli Selçuklu anıtıdır. Bunların dışında, 13. yüzyılda yapıldığı bilinen yapılar Saraç Sinan Mescidi (1288) ile Akköprü’dür (1222).


Devamı > Ankara


Son düzenleyen Safi; 13 Şubat 2017 17:58
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
23 Aralık 2015       Mesaj #2
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Ankara ili tarihi eserleri ve tabii güzellikleri bakımından oldukça zengindir. Çok eski devirlerden zamanımıza kadar gelen çeşitli devirlere ait tarihi zenginliklerin başlıcaları şunlardır :
  • Ankara Kalesi: Frigya Kralı Midas tarafından M.Ö. sekizinci asırda yaptırılan kalenin; Galatlar, Romalılar, Bizanslılar ve İslam orduları tarafından genişletildiği, Selçuklular tarafından tamir edildiği biliniyor. Kalede Hititlere ait eserlerin bulunuşu, Hititler zamanında yapıldığına işarettir. Eshab-ı kirama ait çok sayıda kabirlerin bulunduğu, fakat zamanla izlerinin kaybolduğu tahmin edilmektedir. Ankara kalesinin iki burcu vardır. Kuzeyde’ki burç kısmen tamir görmüştür. Burada Türk bayrağı dalgalanır. Güneydeki burç ise tamire muhtaçtır. Kaleden Ankara şehrinin yüzde doksanını seyretmek mümkündür.
  • Gavur Kalesi: Haymana yakınında olup, Hitit devrinden kalmadır. M.Ö. 1450’de yapılmıştır, üzerinde Hitit kıyafetlerini belirten kabartmalar yer almaktadır.
  • Kalecik Kalesi: Kalecik ilçesindedir. Romalılar devrinden kalmadır. Sarp bir tepe üzerindedir.
Camiler: Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma çok sayıda cami vardır. Meşhur camilerden bazıları şunlardır:
Sponsorlu Bağlantılar
  • Hacı Bayram Camii ve Türbesi: 1427’de büyük alim Hacı Bayram-ı Veli tarafından Hemedanlı Ebu Bekr Mehmed’e yaptırılmış ve 16. asırda Mimar Sinan tarafından tamir edilmiş, zarif bir de minare eklenmiştir. Caminin yanında bulunan Hacı Bayram-ı Veli ve yakınlarının bulunduğu türbe, 1947’de yapılmıştır. Caminin mihrabı açık mavi ve siyah çinilerle süslüdür. Ceviz oymalı minberi beş köşeli yıldız motifleriyle işlidir. Ahi Şerafetullah türbesi ise caminin karşısında bulunmaktadır.
  • Ahi Elvan Camii: Samanpazarı semtindedir. 1382’de Ahi Elvan Mehmed Bey tarafından yaptırılmıştır. Sultan Çelebi Mehmed 1413’te camiyi tamir ettirmiştir. Ceviz oyma minberi, Türk oymacılığının şaheseridir.
  • Alaaddin Camii: Ankara Kalesi içinde 1198’de Selçuklu Sultanı İkinci Kılıçarslan’ın oğlu ve Ankara valisi olan Muhiddin Mes’ud Şah tarafından yaptırılmıştır. Önünde tarihi bir çeşme vardır. 1361’de Lülü Paşa, 1434’te de Şerife Sünbül Hanım tarafından tamir ettirilmiştir. Ankara'nın en eski camisidir. Ceviz ağacından yapılmış olan minberi, Türk oyma sanatının nadide eserlerindendir.
  • Aslanhane (Ahi Şerafeddin) Camii: Atpazarı semtindedir. 1290’da Ahi reislerinden Şerafeddin tarafından yaptırılmıştır. Dış duvarlarında bulunan arslan figürleri yüzünden bu isim verilmiştir.
  • Cenabi Ahmed Paşa Camii (Yeni Cami): Öncebeci semtinde olup, 1566’da Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yeni Cami ve Ahmediye Camii adlarıyla da tanınır. 1802, 1887 ve 1940’da tamir görmüştür. Beyaz mermerden yapılmış minber ve mihrabı çok güzeldir. Caminin sol tarafında bulunan türbelerde Azimi ve Cenabi Ahmed Paşa türbeleri yer alır.
  • Hacı Musa Camii: Demirtaş Mahallesinde olup, 1461’de Hacı Musa tarafından yaptırılmıştır. 1923’de tamir gören cami, dikdörtgen şeklinde kerpiç duvarlıdır.
  • İki Şerefeli Cami: Ulucanlar semtindedir. 1674’te Resul Efendi tarafından yaptırılmıştır. Bu yüzden Resul Efendi Camii diye de bilinir. Minaresi iki şerefeli olduğu için bu ismi almıştır.
  • Karacabey Camii: 1440’ta İkinci Muradın komutanlarından Karacabey tarafından Mimar Ebubekir oğlu Ahmed’e yaptırılmıştır. Caminin yanında bir imaret bulunur. Bu yüzden İmaret Camii diye de bilinir. Bahçenin sağ tarafında Karacabey'in türbesi vardır.
  • Karanlık Mescid: On altıncı yüzyılda Elhac Hasan tarafından yaptırılmıştır. Sabuni Mescid adıyla da anılır. Küçük mihrabı geometrik desenlerle süslüdür. Kapısı ile kitabesi, İstanbul Türk-İslam Eserleri Müzesinde bulunmaktadır.
  • Saraç Sinan Mescidi: Atpazarı’ndadır. Sultan İkinci Gıyaseddin zamanında 1288’de Elhac Siraceddin tarafından Mimar Yusuf bin Kulhasan’a yaptırılmıştır. Caminin yanındaki türbede sekiz sanduka vardır.
  • Zincirli Cami: 1687’de Şeyhülislam Ankaralı Mehmed Emin Ankaravi tarafından yaptırılmıştır. 1879, 1911 ve 1937 yıllarında üç kez tamir görmüştür. Alt kısmı kırmızı Ankara taşından yapılmıştır. Üst kısmı tuğla, çatısı da ahşaptır. Minberi çiçek ve geometrik şekillerle süslenmiştir.
  • Bünyamin Camii: Alaş’tadır. On altıncı asırda Şeyh Bünyamin Ayaşi için yapılmıştır. Caminin kuzeydoğusunda Şeyh Bünyamin’in türbesi vardır.
  • Akşemseddin Camii: Beypazarı’nda, Şeyh Akşemseddin adına yaptırılmıştır. Bir kaç defa tamir görmüştür. Minaresi tek şerefelidir. Alt katında dükkanlar vardır.
  • Kurşunlu Cami: Beypazarı’nda Sadrazam Nasuh Paşa tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Kubbesi kurşunlu olduğu için bu isimle anılmaktadır.
  • Maltepe Camii: Cumhuriyet devrinde yapılmış olup, klasik Osmanlı mimari özelliklerini taşır.
  • Kocatepe Camii: Yeni yapılan camilerdendir. 1967 senesinde inşasına başlanan cami, 1986’da ibadete açıldı. 3500 metrekarelik bir alanı kaplayan caminin bir konferans salonu, kitaplığı, çarşısı ve büyük bir otoparkı vardır. Türkiye’nin namaz kılma alanı olarak en büyük camisidir.
Türbeleri: Ankara’da bulunan türbeler taş ve tuğladan yapılmış sade türbelerdir. Başta Hacı Bayram-ı Veli hazretleri olmak üzere, Ahi Şerafeddin, Gülbaba, Karyağdı Karacabey, Yörükdede, Şeyh Behaeddin, Kesikbaş, Ahmed Taceddin, Şeyh Sadreddin, Şeyh Mustafa Karababa ve Kadı Çelebi türbesi bulunan büyük zatlardan bazılarıdır.
Hanlar: Ankara’da çok sayıda han vardır. Kurşunlu (Mahmud Paşa) Kervansarayı, Yeni Pirinç Hanı, Çengelli Han, Çukur Han, Taşhan, Bakırhan, Suluhan, Tuzhan, Pembehan, Attarbaşıhan, Nasuhpaşahanı ve Ayazaik bunlardan başlıcalarıdır. Bugün bu hanların çoğu yıkıntı halindedir.
Hamamlar: Ankara’nın çeşitli yerlerinde tarihi hamamlar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
  • Eski Hamam: Ulus’ta olup, 15. asırda yapılmıştır.
  • Karacabey Hamamı: 1444’te Varna Muharebesinde şehid olan Karacabey adına yaptırılmıştır. Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür.
  • Şengül Hamamı: On sekizinci asırda yapılmıştır. İstiklal mahallesindedir. On dokuzuncu asırda tamir görmüştür. Çifte hamam durumundadır.
Medreseler: Selçuklu devrinde ilim merkezi olan Ankara, Osmanlı devrinde de bu durumunu muhafaza etmiştir. Özellikle Fatih devrinde Ankara’da ilim en yüksek noktasına ulaştı. Melike Hatunun yaptırdığı Kara Medrese meşhurdur. Hacı Bayram, Zincirli, İpekçioğlu, Kağnı Pazar, Mermerzade, Aliağa, Sevdediye, İbadullah, Doğanbey, Minharoğlu, Seyfeddin, Karabey, Kethüda, Saz Abdullah, Taşköprüzade, Sarı Hatip, Mustafa Paşa, Sarı Kadın, Ayazade, Seyfiye, Yeğenbey, Yeşil İlahi, Saraç Sinan ve Sultan Alaaddin Ankara’da bulunan medreselerin önde gelenlerini teşkil ederler.

Ankara evleri: Eski Ankara evleri mimari, iç düzeni ve süslemeleri ile Türk mimarisinin en seçkin örnekleridir. Dolap kapakları, tavan ve raflardaki ağaç oymacılığı Türk oymacılık san’atının şaheserleridir. Fakat bu evler yok denecek kadar azalmıştır. Eski san’at eserleri bugün yerini beton yığınlarına bırakmıştır.

Çankaya Atatürk Müzesi:
Atatürk’ün oturduğu köşk olup, içinde Atatürk’ün kullandığı eşya ve mobilyalar muhfaza edilmektedir. Cumhurbaşkanlığı köşkünün bahçesindedir. Eski bir bağ evidir.

Anıtkabir Müzesi:
Atatürk’ün yattığı bu yer, müze haline getirilmiştir. Atatürk’ün eşyaları, 3113 kitabı ve belgeleri, kendisine hediye edilen kılıç ve şiltler burada bulunmaktadır. Projesini Ord. Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda hazırlamıştır. 1944 - 1953 yılları arasında yapılmıştır. Büyük lahdin mermeri tek parça ve 42 ton ağırlığındadır.

TBMM Müzesi: 23 Nisan 1920-1923’de ilk Büyük Millet Meclisinin bulunduğu binada bu devre ait eşyalar sergilenmektedir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi: Cumhuriyetin ilk senelerinde “Hitit Müzesi” olarak kurulan bu müze daha sonra “Arkeoloji Medeniyetleri Müzesi” oldu. 1967’de zenginleştirilerek “Anadolu Medeniyetleri Müzesi” olmuştur. Anadolu’nun muhtelif bölgelerindeki kazılarda ele geçen eserler burada sergilenmektedir.
Kurşunlu Han ve Mahmud Paşa Bedesteni tamir edilerek müze haline getirilmiştir. Alacahöyük, Kargamış, Aslantepe ve Sakargözü kabartmaları bulunmaktadır. Yontma taş ve cilalı taş devrine ait eserler de bulunmaktadır.

Etnoğrafya Müzesi:
1928’de kurulmuştur. Atatürk’ün naşı 1938’den 1953’e kadar 15 sene burada kalmıştır. Bu müze, Türk-İslam eserleri bakımından çok zengindir. İşlemeler, dokumalar, altın ve gümüş işlemeli elbiseler, 17. asırda Ankara evlerinin döşenmiş hali, Selçuklu ve Osmanlı ahşap işçiliği, folklor, tarihi zengin kolleksiyonlar, bakır eşyalar, Türk yazı san’atına ait eserler, tarikat mensuplarına ait eşyalar bu müzeyi süslemektedir.

Diğer müzeler: Ankara müzeler bakımından çok zengindir. Devlet Demiryolları Müzesi, Sağlık Müzesi, Hayvanat Müzesi, Tabiat Tarihi Müzesi, bu müzelerden bazılarıdır.

Anıtlar: Ulus Mdanında Zafer Anıtı, Etnografya Müzesi ve Orduevi önünde Atatürk Anıtları, Yenişehir’de Güvenlik Anıtı ve Polatlı’da Sakarya Şehidleri Abidesi başlıcalarıdır.

Milli Kütüphane:Türkiye’nin en büyük ve en modern kütüphanesidir. Çok değerli eski eserler vardır. Nükleer saldırı dahil her türlü tehlikeye karşı korunabilecek şekilde inşa edilmiştir. Birbirinden değerli el yazma eser özel kasalarda saklıdır. Dünyaada tek nüshası bulunan Muradname buradadır.

Augustus Tapınağı: Tapınak iki bölümdür: Birinci bölüm, Frigyalılar zamanında “Men” adına M.Ö. 2. asırda yapılmıştır. İkinci bölüm; Galat Kralı Pylamenes tarafından M.S. 10. yılda Roma İmparatoru Augustus adına yapılmıştır. İlk yapıldığında 4 duvardan ibaretti. Sonradan çevresi sütunlarla kuşatıldı. Manisa’daki Artimes Tapınağına benzer. Kitabede, Augustus'un 57 senelik iktidarı anlatılır. Bu tapınak, Hacı Bayram Camii'ne bitişiktir. Osmanlılar devrinde burası medrese olarak kullanıldı.

Tulianus Sütunu:
M.S. 4. asırda dikilmiştir. Ulus semtinde Hükumet Meydanındadır.

Roma Hamamı:
M.S. 3. asırda Roma İmparatoru Caracalla tarafından yaptırılmış olup, 500 sene hamam olarak kullanılmış ve M.S. 8. asırda yangın neticesi yıkılmıştır. Çankırı Caddesi üzerindedir. Hamamda pek çok eski para bulunmuştur. Soğuk ve sıcak olarak iki kısımdır.

Gordion: Polatlı yakınında, Yassıhöyük köyündedir. M.Ö. 8. asırda Frigya’nın başkenti olmuştur. Hitit, Asur ve Frigya devrinin önemli bir şehri idi. 1950 senesinde yapılan kazılarda Frigyalılara ait saray, Hitit mezarlığı ve Midas’ın mezarı bulundu. Midas, eşek kulaklı olarak tasvir edilmiştir. Frigya krallığına son veren Kimmerler ile Perslerden şehri alan Galatlar (M.Ö. 278) bu şehri yakıp yıktılar. Efsaneye göre bu şehrin Zeus tapınağında çözülmesi zor bir düğüm vardı. M.Ö. 33’te Makedonya Kralı İskender, bu düğümü kılıcı ile keserek çözdü. Efsaneye göre bu düğümü çözen Asya’ya hakim olacaktı.
Son düzenleyen Safi; 13 Şubat 2017 18:01
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
13 Şubat 2017       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Tarihsel yapılar


Ankara tarihsel yapılar yönünden çok zengindir. Bunların başında, tarihi Hititler dönemine değin götürülebilen Ankara Kalesi gelir. Kale bugünkü görünümüne yüzyıllar boyunca yapılan çeşitli eklerle ulaşmıştır. Bugün kent içinde ayakta kalmış antik kalıntıların tümü Roma dönemi ve sonrasına tarihlenir. Birçok kalıntı ise modern kent yapılarının altındadır (örneğin Ulus-Dışkapı yolundaki Kıraner Han’ın altındaki nymphaion, Posta Caddesi’ndeki Telefon Baş Müdürlüğü’nün altındaki hamam yapısı). Roma dönemine ait en önemli kalıntılar Roma ve Augustus Tapınağı ile Caracalla Hamamı’dır. Roma ve Augustus Tapınağı, Hacı Bayram Camisi yanındadır. Bu tapınak Galatların, temeli dine dayalı “Konion” kuruluşunun toplantı merkezidir. Galatların üç kolunun temsilcileri burada toplanır ve eyalet yönetimi buradan yönlendirilirdi. Ulus’ta Maliye Bakanlığı önünde yer alan ye Julian Sütunu diye anılan sütunun 362’de İmparator Julianus’un Ankara’yı ziyareti nedeniyle dikildiği sanılır. Kentteki tiyatro 1983’ten bu yana Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanlarınca kazılmaktadır. Tiyatro 2. yüzyılın ilk yarısında yapılmış, skene ve proskerıion bölümleri büyük bir olasılıkla daha sonra, 5-6. yüzyıllarda eklenmiştir.

Bazı yazıtlardan kentin ilk kez Roma döneminde surlarla çevrelendiği anlaşılır. Ama bu surlar ortaçağda yok olmuştur. Ankara Adliyesi’nin kuzey yanındaki duvar St. Clemens Kilisesi’ne aittir. Yapı bazı kaynaklarda Roma (3. yy), bazı kaynaklardaysa Bizans (9. yy) dönemine ait olarak geçer.

Ankara’daki en eski Türk yapısı, iç kaledeki Alaeddin Camisi’dir. Minberi 1197/98 tarihli olan cami sonraki dönemlerde büyük ölçüde değiştirilerek özgün biçimini kaybetmiştir. 13. yüzyılın başında yapılıp bugünkü görünümünü 1289/90’da alan Arslanhane ya da Ahi Şerafettin Camisi ise kentin en önemli Selçuklu anıtıdır. Bunların dışında, 13. yüzyılda yapıldığı bilinen yapılar Saraç Sinan Mescidi (1288) ile Akköprü’dür (1222).


Devamı > Ankara

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

18 Ekim 2012 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Eylül 2014 / daMLa- Soru-Cevap
22 Haziran 2013 / Misafir Soru-Cevap
30 Aralık 2009 / Misafir Soru-Cevap
4 Kasım 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap