Arama

Kulağın yapısı duymaya nasıl yardımcı olur?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 10 Mart 2013 Gösterim: 8.290 Cevap: 2
imren - avatarı
imren
Ziyaretçi
10 Mart 2013       Mesaj #1
imren - avatarı
Ziyaretçi
kulağın yapısı duymaya nasıl yardımcı olur?
EN İYİ CEVABI Electrify verdi
Kulağın Yapısı
İnsan tamamen duyularına bağımlı olarak yaşar. Duyuları ile elde ettiği hisleri deneyimlerini oluşturmakta kullanır. Bu hisler aracılığı ile elde ettiği bilgiler onun dünyasını yaratmakta, algılama ve anlama, hafıza, hayal kurma, düşünme ve neden arama işlevlerinin oluşturulmasını sağlamaktadır. İşitme kaybı bu duyulardan en önemlisi olan işitme bozukluğu durumunda ortaya çıkar. İşitme engeli işitme duyarlılığının kişinin gelişim, uyum, özellikle iletişimdeki görevlerini yerine getirmesinde en büyük engeli oluşturur.
Sponsorlu Bağlantılar



A- Kulağın Yapısı

İşitme organımız olan kulak üç bölümden oluşur.

• Dış Kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak kanalından meydana gelir. Kulak kepçesi, ses dalgalarının toplanmasını ve ses şiddetinin artışını sağlamaktadır.

• Orta Kulak: Dış kulak yolundan, kulak zarı ile ayrılır. Küçük bir boşluk halindedir ve geniz ile arasında bir irtibat sağlayan östaki tüpünü içerir. Orta kulakta bulunan sırasıyla, çekiç, örs ve üzengi adı verilen üç kemikçik, bir ses iletim zinciri oluşturmaktadır. Orta kulak, içerdiği bu yapıların da katkısıyla kulak zarına gelen sesin şiddetini artırmaktadır.

• İç Kulak : Salyangoz şeklinde bir yapısı olan koklea; iç kulak sıvılarını ve tüy hücrelerini içerir. Ses titreşimleri, dış kulaktan itibaren orta kulağa ve daha sonra da iç kulak sıvılarına iletilmektedir. Gelen ses işitme siniri yoluyla beyindeki işitme merkezine taşınır.

B- Nasıl Duyarız ?

İşitme duyusu, ses olarak adlandırdığımız mekanik titreşimleri ortaya çıkarabilme yeteneğidir. İşitme, aşağıdaki sırayı izleyerek gerçekleşir:

Ses dalgaları

¯ dış kulağın işitme kanalından geçer

¯ kulak zarına çarparak titreştirir

¯ orta kulaktaki kemikçikler tarafından yükseltilerek iç kulağa iletilir

¯ iç kulağa gelen ses dalgaları buradaki tüy hücreleri tarafından alınır

¯ sinirler tarafından beyne taşınır

¯ beyin bu sinyalleri analiz eder ve yorumlar.

IrResistibLe - avatarı
IrResistibLe
Ziyaretçi
10 Mart 2013       Mesaj #2
IrResistibLe - avatarı
Ziyaretçi
KULAK insanın işitme ve denge organıdır. Ses dalgalarını toplayıp elektrik sinyallerine dönüştürdükten sonra sinirler aracılığıyla beyne iletir. Bir yandan da, başın duruşuna ve konum değişikliklerine ilişkin bilgileri beyne göndererek dengenin sağlanmasına yardımcı olur.
Yalnız insanda değil bütün omurgalı hayvanlarda (balıklar, amfibyumlar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler), işleyişi temel olarak insan kulağıyla aynı ilkelere dayanan bir işitme organı bulunur. Ayrıca omurgasız hayvanların bazılarında, örneğin böceklerin çoğunda ses titreşimlerine duyarlı özel kıllar vardır; ama bu işitme organı omurgalılarınki vgibi gerçek anlamda bir kulak sayılmaz.
Sponsorlu Bağlantılar
Yaprakların hışırtısından jet uçaklarının gürültüsüne kadar geniş bir frekans aralığındaki sesleri algılayabilen insan kulağı, işitme organının nasıl çalıştığını incelemek açısından iyi bir örnektir. Ama hayvanlar dünyasındaki en keskin işitme duyusunun insanınki olduğu kesinlikle söylenemez. Köpekler ve tavşan, antilop, ceylan gibi bazı yabanıl hayvanlar insanın duyamayacağı kadar hafif sesleri, yarasalar ise insan kulağının işitme sınırının çok üstündeki tiz frekansları rahatlıkla işitebilirler. Özellikle yarasaların işitme duyusu, yönlerini bulmalarını sağlayan bir tür "radar sistemi" gibi çalışır; görme duyuları çok zayıf olan bu uçucu memeliler çok tiz bir ses çıkarır ve nesnelere çarparak geri dönen bu ses dalgalarıyla önlerindeki engellerin yerini ve uzaklığını saptayabilirler.
Kulağın Yapısı ve İşitme Duyusu
İnsanın ve bütün memelilerin, başın iki yanına yerleşmiş iki tane kulağı vardır. Bu organ, kafatasının dışından içeriye doğru uzanan üç bölümden oluşur: Dışkulak, ortakulak ve içkulak. İşitme duyusunun gerçekleşmesinde bu bölümlere ayrı ayrı görevler düşer: Dışkulak çevredeki sesleri toplayıp ortakulağa iletir; ortakulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek içkulağa aktarır; içkulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Ayrıca vücudumuzun denge organı da içkulaktadır. Dışkulak, işitme organının dışarıya açılan kapısıdır ve iki bölümden oluşur. Bunlardan ilki başın dışında belirgin bir çıkıntı yapan kulakkepçesi, öbürü de kulakkepçesini ortakulağa bağlayan dışkulak yolu'dur. İşitme organının dışarıdan görülebilen tek bölümü olan kulakkepçesi, üstü deriyle kaplı, geniş ve kıvrımlı bir kıkırdak parçasıdır; sesleri bir "kepçe" gibi toplayarak dışkulak yoluna yöneltir. Kısa bir kanal biçimindeki dışkulak yolunun iç yüzeyini döşeyen derinin altında, kulak kiri dediğimiz mumsu ve yağlı maddeyi üreten küçük salgıbezleri bulunur. Bu yapışkan salgı dışarıdan giren tozları ve yabancı maddeleri tutarak kulağa zarar vermelerini engeller. Dışkulak yolunun içteki ucu, kulak zarı denen ince ve gergin bir zarla örtülüdür. Bu zar, üzerine çarpan her ses dalgasında titreşerek işitmede önemli bir rol oynar.
Ortakulak, kafatasındaki şakak kemiğinin içine gömülmüş, kulak zarının öbür yanında kalan küçük bir boşluktur. Bu boşluğun içinde, ilki kulak zarına değen, birbirleriyle bağlantılı üç ilginç kemikçik bulunur. Biçimlerinin benzerliğinden ötürü çekiç, örs ve üzengi denen bu kemikçikler, ses dalgalarının kulak zarına çarpmasıyla oluşan titreşimleri güçlendirerek içkulağa iletir.
Ortakulaktan başlayıp burnun arkasındaki geniz boşluğuna açılan östaki borusu da burundan ve ağızdan giren havanın ortakulağa ulaşmasını sağlar. Ortakulakta hava bulunması çok önemlidir. Çünkü kulakkepçesinden içeri giren hava kulak zarının dış yüzüne sürekli basınç uyguladığından, bunu dengeleyecek bir iç basınç olmazsa kulak zarı çöker ve titreşemez. Zarın gergin kalabilmesi için her iki yüzüne etki yapan hava basıncının eşit olması gerekir. İnsan bunun önemini en çok uçak yolculuklarında anlayabilir. Gerçekten de uçağın kalkışı ve inişi sırasında dıştaki hava basıncı hızla değiştiği için (yükseklik arttıkça hava basıncı azalır) yolcular bir anda hiçbir şey duymaz olurlar. Bu geçici işitme güçlüğünü gidermek için yapılacak tek şey yutkunmaktır. Bu hareketle östaki borusu açılır ve ortakulağa hava doldukça kulak zarının iki yanındaki basınç eşitlenir.
İçkulak işitme ve denge organlarını içeren iki ayrı bölümden oluşur. Salyangoz (ya da aynı anlamdaki Latince adıyla koklea) denen işitme organı gerçekten de salyangoz kabuğunu andıran dolambaçlı bir yapıdır ve içi sıvıyla doludur. Salyangozu dolambaçlı kanallara ayıran zar bölmenin tabanında da Corti organı denen incecik tüylü kirpiksi hücreler bulunur. Beyne giden işitme sinirinin incecik uçları bu hücrelerle bağlantılıdır. Ortakulaktaki üç küçük kemiğin ilettiği ses titreşimleri bu bölüme ulaştığında salyangoz kanallarındaki sıvı çalkalanmaya başlar. Bu hareket kanalların taban zarını titreştirir; Corti organının kirpiksi uzantıları bu titreşimle dalgalanarak sinir uçlarını uyarır ve bu uyarı elektrik sinyalleri halinde beyne iletilir.
İçkulağın ikinci bölümü işitmede hiçbir rol oynamaz, yalnızca dengeyle ilgilidir. Bu bölüm, içleri sıvıyla dolu yanmdaire biçimindeki üç kanaldan ve yanmdaire kanallarindan salyangoza geçit veren dalız bölümünden oluşur. Dalızın ve yanmdaire kanallarının içinde de Corti organındaki gibi kirpiksi hücreler vardır. Bu hücreler, başın en küçük bir hareketinde çalkalanan içkulak sıvısının çarpmasıyla uyarılarak yerçekimi şiddetindeki değişiklikleri ve başın açısal hareketlerini anında beyne iletir. Böylece, özellikle görme duyusunun da yardımıyla dengenin sağlanmasına yardımcı olur. Eğer bu denge organı herhangi bir nedenle görevini yapamazsa insanın başı döner ve düzgün yürümesi güçleşir. Örneğin bir geminin sallantısıyla kanallardaki sıvı sürekli harekete geçtiğinde deniz tutması dediğimiz rahatsızlık belirtileri başlar.
Kulak, değişik sesler arasındaki en küçük farkı bile yakalayabilecek kadar duyarlı bir organdır. Kulağın yakaladığı bütün sesleri ancak beyne ulaştıktan sonra işitir, daha doğrusu niteliklerini algılanz. Çünkü bir sesin yüksekliğini ya da frekansını (ince mi yoksa kalın mı olduğunu) ve hacmini ya da şiddetini (hafif mi yoksa güçlü mü olduğunu) ayırt eden beyindir. Genellikle olduğu gibi aynı anda birçok ses kulağımıza ulaştığında, beyin bunların arasından birini seçerek dikkatimizi onun üzerinde yoğunlaştırmamızı sağlar. Ayrıca belirli ses kalıplarını tanıdığı için, yüzlerce değişik ses arasından daha önceden bildiğimiz bir sesi ayırabiliriz.

Electrify - avatarı
Electrify
Ziyaretçi
10 Mart 2013       Mesaj #3
Electrify - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Kulağın Yapısı
İnsan tamamen duyularına bağımlı olarak yaşar. Duyuları ile elde ettiği hisleri deneyimlerini oluşturmakta kullanır. Bu hisler aracılığı ile elde ettiği bilgiler onun dünyasını yaratmakta, algılama ve anlama, hafıza, hayal kurma, düşünme ve neden arama işlevlerinin oluşturulmasını sağlamaktadır. İşitme kaybı bu duyulardan en önemlisi olan işitme bozukluğu durumunda ortaya çıkar. İşitme engeli işitme duyarlılığının kişinin gelişim, uyum, özellikle iletişimdeki görevlerini yerine getirmesinde en büyük engeli oluşturur.



A- Kulağın Yapısı

İşitme organımız olan kulak üç bölümden oluşur.

• Dış Kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak kanalından meydana gelir. Kulak kepçesi, ses dalgalarının toplanmasını ve ses şiddetinin artışını sağlamaktadır.

• Orta Kulak: Dış kulak yolundan, kulak zarı ile ayrılır. Küçük bir boşluk halindedir ve geniz ile arasında bir irtibat sağlayan östaki tüpünü içerir. Orta kulakta bulunan sırasıyla, çekiç, örs ve üzengi adı verilen üç kemikçik, bir ses iletim zinciri oluşturmaktadır. Orta kulak, içerdiği bu yapıların da katkısıyla kulak zarına gelen sesin şiddetini artırmaktadır.

• İç Kulak : Salyangoz şeklinde bir yapısı olan koklea; iç kulak sıvılarını ve tüy hücrelerini içerir. Ses titreşimleri, dış kulaktan itibaren orta kulağa ve daha sonra da iç kulak sıvılarına iletilmektedir. Gelen ses işitme siniri yoluyla beyindeki işitme merkezine taşınır.

B- Nasıl Duyarız ?

İşitme duyusu, ses olarak adlandırdığımız mekanik titreşimleri ortaya çıkarabilme yeteneğidir. İşitme, aşağıdaki sırayı izleyerek gerçekleşir:

Ses dalgaları

¯ dış kulağın işitme kanalından geçer

¯ kulak zarına çarparak titreştirir

¯ orta kulaktaki kemikçikler tarafından yükseltilerek iç kulağa iletilir

¯ iç kulağa gelen ses dalgaları buradaki tüy hücreleri tarafından alınır

¯ sinirler tarafından beyne taşınır

¯ beyin bu sinyalleri analiz eder ve yorumlar.

Benzer Konular

16 Ekim 2018 / ThinkerBeLL Biyoloji
27 Nisan 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
13 Mayıs 2014 / memo860 Soru-Cevap