Arama

Canlıların neslinin tükenmemesi için neler yapmalıyız?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Ocak 2015 Gösterim: 9.809 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2015       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
canlıların neslinin tükenmesini engellemek için bize düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?
EN İYİ CEVABI _EKSELANS_ verdi
Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar İçin Çözüm Yolları

Sponsorlu Bağlantılar
Nesli Tükenen Hayvanları Koruma
İnsanoğlu kendi yaşam alanınını genişletmeye çalışırken bir yandan da yaban hayatını tehdit etmeye başlamıştır. Özellikle gelişen teknoloji ile beraber bu durum malesef dahada artmıştır. Malesef diyorum çünkü insanın bu tutumu sanki kendisinden başka canlıların yaşama hakkı yokmuş gibi davranmasına neden olmuştur. Bu durumun çeşitli doğal felaketlere yol açacağının bilincine varılması sonucunda soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan bazı türler koruma altına alınmıştır. Doğal felaket dedim çünkü doğada var olan tüm canlılar bir zincir şeklinde birbirlerine bağlıdır ve günümüzde bu zincirin bir değil bir çok halkası eksilmek üzeredir.

Yapılması Gerekenler
  • İnsanlar bilinçlendirilmeli.
  • Yaşam zinciri koptuğunda bundan insanlarında zarar göreceği anlatılmalı
  • Derslerde bunlara daha ağırlık verilmeli.
  • Devletin bu konular üzerinde durması.
  • Hayvanlarında bir cana sahip olduğu unutulmamalı,bu olay soykırım olarak görülmeli.
Yabani Hayvanların biz insanlarla kontrollü ortak yasam alanlarını paylaşım geleneği çok eskilere dayanmaktadır. Yaklaşık 3 bin yıllık tarihi bir geçmişi olan bu ilişkiyi gerek yabani hayvan barınakları ve gerekse hayvanat bahçelerinin (ZOO) yaptıkları birçok araştırmadan biliyoruz.
Bunlar arasında Cin`deki “intelligentia park i” en tarihi olanı unvanına sahiptir ve bunun dışında eski mısırdaki hayvan barınakları ve Romalılar döneminde “Campagna”lardaki fil yetistiriciligi de bu mana da önemlidir. Ve daha sonralari yeni cagla birlikte bugünkü hayvanat bahcelerinin de temellerini olusturan bir çok yabani hayvan bahcesi ve zoo kuruldu.
Yani yabani hayvan bakimi günümce ait bir oluşum değildir Hatta “homo sapiens” dönemine kadar uzanan bir geçmişten söz etmek bile mümkündür; kal diki evcilleştirilme tarihini de başka türlü izah edemeyiz.
Bugünkü ev hayvanlarının atalarının da yabani hayatta ait oldukları gerçeği kendi basına bizi böyle bir yoruma götürür. Eğer biz hayvanat bahcelerini insan – yabani hayvan ilişkileri ikileminde ele alırsak yabani hayvan bakımının 10.000 yıllık bir tarihi geçmişinin olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak günümüz hayvanat bahcelerinin amacı ile “homo sapiens” dönemindeki yabani hayvan bakımının amacı arasında tamamen tersi bir durum vardır. Modern Zoo`larda “homo sapiens” dönemden günüce kadar süregelen insan menseli bu anlamdaki olumsuzlukları tersine çevirme amaçlanmaktadır diyebiliriz. Yani yetiştirme alanında yapılan çalışmalar, genetik variabilitenin azami seviyeye çıkarılmasına yönelik çalışmalar ve de her türlüsünden evcilleştirmenin yol açtığı olumsuzlukların giderilmesine yönelik çalışmalar bugünkü modern Zoo`laf için en önemli öncelliktir.

Neslin Tükenmemesi İçin Genler Donduruluyor!

Nesli tükenen canlılara çözüm; Genlerin dondurulması
Her yıl yüzlerce hayvan türü dünyadan silinip gidiyor. Özellikle insan nüfusunun artışı ve ilerleyen sanayi faaliyetleri bu yok oluşu hızlandırmış durumda. Eğer böyle devam ederse torunlarımız bir çok hayvanı sadece ansiklopedilerde görebilecek. Fakat bu gidişata engel olmak için çalışmalar yapılmıyor değil. Sayısı birkaç binlerle sınırlanmış canlıların avlanması yasaklanırken doğal yaşam alanlarının korunması için bir çok çalışma yürütülüyor. Sayısı çok daha az olan hayvanlar -ki bunların arasında sadece tek çift olanlar bile var- hayvanat bahçesinde özel koruma programına alınmış durumda. Tüm bu çalışmalara rağmen yok oluş önlenebilmiş değil. Önümüzdeki yıllar içerisinde binlerce hayvanın daha ansiklopedilere gömülüp gitmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Günümüz bilim adamları canlıların yok oluşlarını önlemek için değişik çalışmalar yürütüyorlar bunlardan en büyüğü Frozen Ark ( Donmuş Nuh’un Gemisi ) projesi; Nottingham Üniversitesi Genetik Enstitüsü tarafından desteklenen proje ile nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanların DNA’ları -80° de dondurularak saklanacak. İlk etapta önümüzdeki 30-40 yıl içinde nesli tükenmesi muhtemel 1130 memeli ve 1183 kuş türünün DNA sının dondurulması planlanıyor. İngiltere Doğa Tarihi Müzesi ve Zooloji Cemiyeti’nde saklanması planlanan DNA’ların tür başına 200 sterline mal olması bekleniyor.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _EKSELANS_; 6 Ocak 2015 08:04 Sebep: konu düzeni
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
6 Ocak 2015       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar İçin Çözüm Yolları

Sponsorlu Bağlantılar
Nesli Tükenen Hayvanları Koruma
İnsanoğlu kendi yaşam alanınını genişletmeye çalışırken bir yandan da yaban hayatını tehdit etmeye başlamıştır. Özellikle gelişen teknoloji ile beraber bu durum malesef dahada artmıştır. Malesef diyorum çünkü insanın bu tutumu sanki kendisinden başka canlıların yaşama hakkı yokmuş gibi davranmasına neden olmuştur. Bu durumun çeşitli doğal felaketlere yol açacağının bilincine varılması sonucunda soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan bazı türler koruma altına alınmıştır. Doğal felaket dedim çünkü doğada var olan tüm canlılar bir zincir şeklinde birbirlerine bağlıdır ve günümüzde bu zincirin bir değil bir çok halkası eksilmek üzeredir.

Yapılması Gerekenler
  • İnsanlar bilinçlendirilmeli.
  • Yaşam zinciri koptuğunda bundan insanlarında zarar göreceği anlatılmalı
  • Derslerde bunlara daha ağırlık verilmeli.
  • Devletin bu konular üzerinde durması.
  • Hayvanlarında bir cana sahip olduğu unutulmamalı,bu olay soykırım olarak görülmeli.
Yabani Hayvanların biz insanlarla kontrollü ortak yasam alanlarını paylaşım geleneği çok eskilere dayanmaktadır. Yaklaşık 3 bin yıllık tarihi bir geçmişi olan bu ilişkiyi gerek yabani hayvan barınakları ve gerekse hayvanat bahçelerinin (ZOO) yaptıkları birçok araştırmadan biliyoruz.
Bunlar arasında Cin`deki “intelligentia park i” en tarihi olanı unvanına sahiptir ve bunun dışında eski mısırdaki hayvan barınakları ve Romalılar döneminde “Campagna”lardaki fil yetistiriciligi de bu mana da önemlidir. Ve daha sonralari yeni cagla birlikte bugünkü hayvanat bahcelerinin de temellerini olusturan bir çok yabani hayvan bahcesi ve zoo kuruldu.
Yani yabani hayvan bakimi günümce ait bir oluşum değildir Hatta “homo sapiens” dönemine kadar uzanan bir geçmişten söz etmek bile mümkündür; kal diki evcilleştirilme tarihini de başka türlü izah edemeyiz.
Bugünkü ev hayvanlarının atalarının da yabani hayatta ait oldukları gerçeği kendi basına bizi böyle bir yoruma götürür. Eğer biz hayvanat bahcelerini insan – yabani hayvan ilişkileri ikileminde ele alırsak yabani hayvan bakımının 10.000 yıllık bir tarihi geçmişinin olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak günümüz hayvanat bahcelerinin amacı ile “homo sapiens” dönemindeki yabani hayvan bakımının amacı arasında tamamen tersi bir durum vardır. Modern Zoo`larda “homo sapiens” dönemden günüce kadar süregelen insan menseli bu anlamdaki olumsuzlukları tersine çevirme amaçlanmaktadır diyebiliriz. Yani yetiştirme alanında yapılan çalışmalar, genetik variabilitenin azami seviyeye çıkarılmasına yönelik çalışmalar ve de her türlüsünden evcilleştirmenin yol açtığı olumsuzlukların giderilmesine yönelik çalışmalar bugünkü modern Zoo`laf için en önemli öncelliktir.

Neslin Tükenmemesi İçin Genler Donduruluyor!

Nesli tükenen canlılara çözüm; Genlerin dondurulması
Her yıl yüzlerce hayvan türü dünyadan silinip gidiyor. Özellikle insan nüfusunun artışı ve ilerleyen sanayi faaliyetleri bu yok oluşu hızlandırmış durumda. Eğer böyle devam ederse torunlarımız bir çok hayvanı sadece ansiklopedilerde görebilecek. Fakat bu gidişata engel olmak için çalışmalar yapılmıyor değil. Sayısı birkaç binlerle sınırlanmış canlıların avlanması yasaklanırken doğal yaşam alanlarının korunması için bir çok çalışma yürütülüyor. Sayısı çok daha az olan hayvanlar -ki bunların arasında sadece tek çift olanlar bile var- hayvanat bahçesinde özel koruma programına alınmış durumda. Tüm bu çalışmalara rağmen yok oluş önlenebilmiş değil. Önümüzdeki yıllar içerisinde binlerce hayvanın daha ansiklopedilere gömülüp gitmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
Günümüz bilim adamları canlıların yok oluşlarını önlemek için değişik çalışmalar yürütüyorlar bunlardan en büyüğü Frozen Ark ( Donmuş Nuh’un Gemisi ) projesi; Nottingham Üniversitesi Genetik Enstitüsü tarafından desteklenen proje ile nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanların DNA’ları -80° de dondurularak saklanacak. İlk etapta önümüzdeki 30-40 yıl içinde nesli tükenmesi muhtemel 1130 memeli ve 1183 kuş türünün DNA sının dondurulması planlanıyor. İngiltere Doğa Tarihi Müzesi ve Zooloji Cemiyeti’nde saklanması planlanan DNA’ların tür başına 200 sterline mal olması bekleniyor.



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2015       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkada önce suyu bozmayacan suya yag dökmeyeceksin kimyasal boya dökmeyeceksin aritma tesislerini devamli yenileyeceksin.canlilara yeterli su ayarliyacaksin.bu bicimde devamli besleceksin.tesebbüs tesvik primi biciminde. bak chin de nasil pandalari cogalttilar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2015       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bence suyu bozmayacan. temiz tasarruflu kullanaksin atiklari aritacagn.

Benzer Konular

7 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Mayıs 2009 / SARE Çevre Bilimleri
29 Kasım 2014 / Misafir Cevaplanmış
27 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap