Arama

Beyaz Ölüm - Sayfa 3

Güncelleme: 7 Mart 2012 Gösterim: 148.687 Cevap: 75
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ESRAR!!!
esrar kullananlardaki belirtiler
Sponsorlu Bağlantılar
Esrar kullanıldığında; ağız kurur, gözbebekleri genişler, yüz kızarır, kalp vurumu ve nabız sayısı artar. Kan basıncı yükselir.
Bir süre esrar kullananlarda burunda kuruma olur. Göz kanlanır, boğazda yanma, öksürük, bulantı, kusma ve ishal görülebilir.
Esrar alındıktan sonra önce duygu durumu değişikliği ortaya çıkar. Bu değişiklikler elemle haz arasında yer alan geniş bir duygulanım yelpazesi içinde bulunur. Kimi kez bunlara algı ve düşünce değişiklikleri de eklenir.
Esrar alındıktan sonra kısa süren hafif bir canlılık ve uyanıklık olur. Bunu kaygı, sıkıntı ve tedirginlik dönemi izleyebilir.
Bu dönem geçtikten sonra duygulanma ve coşkuda haz yönüne doğru artma olabilir. Aşırı neşe ile birlikte konuşma ve hareket artar. Çağrışım ve düşünce akışı hızlanır. Algılama ve tasarım gücü canlanır. Çevreyle ilişki artar.
Esrar kullananların “iyi yolculuk” (good trip) adını verdiği “kendini mutlu görme durumu” her insanda ve her zaman ortaya çıkmaz. Çoğu kez bulantı, kusma, endişe, kaygı, sıkıntı ve tedirginlik belirtilerinin ön planda olduğu “kötü yolculuk” (bad trip) yaşanır.
Neşe dönemini algı ve düşünce bozukluklarının bulunduğu dönem izleyebilir. Görme halüsinasyonları olabilir. Zaman ve mekan algısı bozulur. İrade zayıflar, cinsel sapmalarla ilgili davranışlara rastlanır.
Esrar maddesinin içinde kimyasal madde olmadığı ve bitki olduğu düşüncesi ile masum gösterilmeye çalışılan esrar maddesi diğer uyuşturuculara her zaman basamak teşkil eder.

Son düzenleyen GusinapsE; 22 Nisan 2006 03:41
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ALKOL ve UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI

Sponsorlu Bağlantılar

A. Alkolizm (Alkol Bağımlılığı) :

Alkol ve maddeye bağlı bozukluklarda bağımlılık ve kötüye kullanım için aynı ölçütler kullanılır. Bağımlılıkla kötüye kullanım ayrımı ağırlık/şiddet farkıyla konur. Alkol için önemli göstergeler;
  • Alkol kullanımını kesememek, bırakamamak,
  • Bir süre içkiyi bırakarak, geçici ayıklık dönemi oluşturarak kullanımı denetleme, aşırı tüketimi azaltma yönünde tekrarlayan çabalar olur.
  • Tıkınırcasına içerek en az 2 gün boyunca sarhoş kalmak (entoksikasyon).
  • Sarhoş (entoksike) iken olayların bazılarının anımsayamama (film kopması).
  • Düzenli olarak sert içki tüketimi.
  • Ciddi fiziksel hastalığını alkolün arttırdığını bilmesine karşın alkole devam etmek.
  • İçecek olmayan alkol ürünlerini içmek (ispirto gibi).
  • İş, aile, sosyal yaşamda bozulmalar. Örneğin alkollüyken şiddet davranışı, işe gidememe, iş kaybı, sarhoşlukla ilgili tutuklanma, trafik kazası, evlilik sorunu, boşanma.
Alkol yoksunluğu çok fazla ve uzun süre alkol alınımının sonlandırılması ya da azaltılmasıyla ortaya çıkar, aşağıdaki belirtilerin iki veya fazlasının görülmesi gerekir:
  • Terleme veya 100'den fazla nabız ve kendini gösteren otonomik hiperaktivite.
  • Artmış el titremesi.
  • Uykusuzluk.
  • Bulantı veya kusma.
  • Geçici görsel, dokunsal veya işitsel varsanılar veya yanılsamalar.
  • Aşırı huzursuzluk
  • Kaygı-endişe
  • Sara tipi kasılma nöbetleri
Tam alkol yoksunluğu tablosuna deliryum tremens denir.
Deliryumda sakinleştiriciler, damar içi serum, destekleyici ekip ile yatarak tedavi gerekebilir. Potansiyel olarak tehlikeli bir tablodur.

Bağımlılık tedavisinde hedef tam ayıklık, alkolden tamamen uzak kalmak olmalıdır. Psikoterapisi kendini tanımaktan çok içme/yeniden başlama nedenleri gibi somut noktalara odaklanarak başarılı olabilir. Alternatif baş etme yolları araştırılmalıdır. Eş/aile desteği tedavi başarısını arttırır.
Disülfiram (Antabus) tedavisi, alkol alındığında zehirlenme etkisi yaparak etkili olur. Genel sağlık ve güdülenme iyiyse yarar sağlayabilir, hastadan habersiz bu ilacı kullandırmak tehlikelidir.

B. Amfetamin Bağımlılığı :

Bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha zayıftır. Hekimlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda ve narkolepside kullanılmaktadır. Amfetamin (ve amfetamin benzeri madde) düzenli kullanımının tipik sonuçları performans artışı duygusu, kilo kaybı ve paranoid (kuşkucu) düşüncelerdir. Yoksunluğunda bunaltı, titreme, halsizlik, kas krampları, gece kabusları, mide ağrıları, doymayan açlık, hoşnutsuz duygudurum belirtileri olur. En ciddi yoksunluk belirtisi çökkünlüktür (depresyon). Amfetamine bağlı olarak psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı, cinsel işlev ve uyum bozukluğu gelişebilir.
Tedavisi kokain bağımlılığı tedavisine benzer. Psikoz varlığında antipsikotikler, bunun dışında bunaltı gidericiler kullanılır.


C. Kafein Bağımlılığı:

Kafein kahve dışında çay, özellikle migren ilaçlarında, kakao, çikolatada, hafif içkilerde bulunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin hemen her özelliğini barındırır. Kafein yoksunluğunda baş ağrısı, yorgunluk ya da sersemlik, bunaltı veya çökkünlük, bulantı-kusma belirtileri görülür.
Tedavide diyet ve alışkanlıklardan kafeinin çıkartılması veya ciddi ölçüde azaltılması gerekir. Hasta yakınlarından destek istenir. Su ya da kafeinsiz hafif içeceklerin gün içinde sık tüketimi yararlı olur. Ağrı kesiciler kullanılabilir.


D. Esrar (Kannabis) Bağımlılığı:

Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı kullanılan maddedir.
Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla fazla güçlü değildir.
Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bunaltı olur. Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu, kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama) gelişebilir.
Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır.


E. Kokain Bağımlılığı:
En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden biridir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak yerel anestezide kullanılmıştır.
Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 30-60 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir.
Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme) görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritm bozukluğu, şaşkınlık, kasılma nöbetleri, koma.
Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluk.
Kokaine bağlı paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği, antidepresanlar yararlı olabilir.

F. Halüsinojen Bağımlılığı:

Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay halüsinojen ise LSD'dir.(1938'de üretildi). Uzun dönem halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur.
Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce, yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar, varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme bulanıklığı, titreme, dengesizlik.
Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisi halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir.


G. Uçucu (Bally, Tiner, vs) Bağımlılığı:

Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısı. Ucuz, kolay bulunan ve yasal maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır.
Uçuculara tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir. Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybı. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygudurum veya bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme gerekebilir.


H. Sigara (Nikotin) Bağımlılığı:

Sigara bağımlılığında başlangıç giderek 14 yaşın altına inmektedir. Sigara kullanımının en önemli yan etkisi uzun vadede ölümdür. Sigaranın uyarıcı özellikleri dikkat artışına, öğrenme ve sorun çözme yetisinde gelişime yol açar. Ayrıca gerginlik ve çökkünlüğü azaltıcı etkileri vardır. Sigaraya başlayanların yarısından fazlası sürekli içici hale gelir.
Sigarayı bıraktıktan sonra 24 saat içinde ortaya çıkan yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz veya çökkün duygudurum, uykusuzluk, iştah artışı, kalp yavaşlaması, huzursuzluk, bunaltı, kolay sinirlenme.
Sigara bırakmanın yararları: daha uzun yaşama, genel sağlıkta düzelme, akciğer kanseri, diğer kanserler, kalp krizi, beyin damar hastalığı ve süreğen akciğer hastalığı riskinin; düşük doğum riskinin azalması.
Destek almadan kendi kendine sigara bırakma başarı oranı %10 gibiyken nikotin bantları kullanımı ve davranış terapisi desteğiyle başarı oranı %60'a kadar çıkabilmektedir. En önemli öğe yeme, araba kullanma, sosyal ortamlar gibi günlük etkinliklerin sigarasız nasıl sürdürüleceği, duygusal sorunlar ve kilo alımıyla nasıl başa çıkılacağını gözden geçiren desteği planlamaktır. Grup olarak (topluca) sigarayı bırakma, nikotinli sakızlar, antidepresan kullanımı, telefon görüşmeleriyle sıkı izleme bağımlılık tedavisinin diğer unsurları olabilir.

İ. Eroin (Opiyat) Bağımlılığı:

Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans gelişmektedir.
Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme, dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir.
Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz duygudurum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır.
Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım grupları sayılabilir.
J. Fensiklidin Bağımlılığı:

Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir maddedir.
Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık, dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artış. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler sayılabilir.

K. Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı:

Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir, uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır.
Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan davranış, oynak duygudurum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma, sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir.
Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantı-kusma, gelip geçici varsanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara benzeri kasılma nöbetleri. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir. Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir.
Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı artmaktadır.
Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınmalıdır.


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #23
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Neler kullanılıyor?

“Nedir bu uyuşturucuların birbirinden farkı" diye sorulduğunda Ahmet, “İşte, hepsi de iyi kafa yapıyor" dese de AMATEM’deki uzmanlar uyuşturucuları tek tek birbirinden ayırıyor:
Esrar: Kenevir otundan elde ediliyor. Kahverengi, preslenmiş kalıplar halinde satılıyor. Sigara tütününe karıştırılarak içiliyor. Joint, ot, marihuana olarak da adlandırılıyor. Esrar, herkesi etkilemez. En çok görülen etkileri gevşeme, konuşkanlık, kendini iyi hissetme, müzik ve renk algısında artma. Esrar kullanımını takiben, kişinin refleksleri bozuluyor. Ergenlik döneminde kullanılırsa zihinsel gelişme geriliği, gevşeklik, can sıkıntısı gibi belirtiler gözleniyor. Uzun süre kullanımı ise bronşit ve karaciğer kanseri gibi hastalıklara yol açabiliyor. Fiziksel değil, ruhsal bağımlılık yapıyor. Esrarın içinde kişileri eroin içmeye iten bir şey yok.
Eroİn: Açık kahverengi toz şeklinde satılıyor. Kalitesi arttıkça rengi beyazlaşıyor. En sık burun yoluyla kullanılıyor. Tütüne karıştırılarak içilmesine “koreks" deniyor. Sigara jelatini ya da alüminyum folyo üstünde ısıtılarak buharın içine çekilmesine “kaydırma" adı veriliyor. Kaşık içinde kaynatılıp, enjektör yoluyla damara veriliyor. Hareket ve konuşmada yavaşlama, rahatlama, gevşeme ve sıcaklık hissi, yüzde kırmızılık, göz bebeklerinin küçülmesi eroin kullanımını takiben ortaya çıkan belirtiler. Beslenmeleri yetersiz olduğu için sağlıkları bozuluyor. Kabızlık çekiyorlar. Bağımlılık potansiyeli çok yüksek. Çok hızlı tolerans geliştiriyor. Bu nedenle doz artırımı öldürücü olabiliyor.
Uçucular: Satılması yasal olduğu için kolayca bulunabiliyor. Kullanımı bu yüzden yaygın. Başağrısı, bulantı, kusma, tıkanma ve boğulma gibi belirtileri var. Ani ölümler meydana geetirebiliyor. Ciddi bir sarhoşluk, denge bozukluğu, yürümekte güçlüğe neden olabiliyor. Boya, Bally, tiner, tutkal, çakmak gazı, benzin vs bunlardan bazıları.
Amfetamİnler: Hap ya da toz halinde bulunuyor. Ağızdan, burundan ve damardan alınabiliyor. Türkiye’de yasal olarak bulunmuyor. Captagon, Ritalin, Dexedrine bunlardan bazıları. Uyarıcı, zihin açıcı, performans artırıcı ve keyif verici olarak kullanılıyor. Daha çok sınava hazırlanan öğrenciler ve uzun yol şoförleri kullanıyor. Alımını takiben şizofreni benzeri bir tablo gelişebiliyor. Sıkıntı, mutsuzluk, çöküntü hali, kabuslar, mide ve kas krampları vs. Kalp damarının tıkanmasına, beyin damarı hastalıklarına, şiddetli hipertansiyona neden olabiliyor.
Halüsİnojenler: En çok LSD kullanılıyor. Bağımlılık yaratmıyor ve vücuda zararlı etkisi bilinmiyor. Etkileri, kişinin hoşuna giden hayallerden kabus görmesine kadar değişik şekillerde olabiliyor. Çevreyi algılamada bozukluk oluyor. Zihinsel hastalığı olan kimselere zarar veriyor.
Kokaİn: Beyaz renkli ve toz şeklinde. Çoğunlukla buruna çekilmesinin yanı sıra sigara ya da enjeksiyon tarzında da kullanılıyor. Piyasa fiyatı çok yüksek olduğu için ekonomik durumu iyi olanlar kullanabiliyor. Bağımlılık yapıcı etkisi çok fazla. Hatta tek bir kullanımdan sonra bile. Kişiyi uyarıyor, canlandırıyor, keyif veriyor. Etkisi bir saat sonra bitiyor. 15 - 16 saat süre sonra yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Ruhsal çöküntü, halsizlik, çok uyuma, mutsuzluk gibi. Uzun süreli kullanımı burun kanamaları, beyin damarlarında tıkanma, beyin kanaması, cinsel iktidarsızlık (daha çok cinsel gücü artırmak için kullanıldığı halde) ve migrene yol açabiliyor.
Ecstasy: Pembe, beyaz, kahverengi tablet ve kapsül şeklinde satılıyor. Kapsüllerin üzerinde kuş, kalp gibi resimler olabiliyor. Çok yüksek fiyata satılıyor. Etkisi 20 dakika içinde başlayıp birkaç saat sürüyor. Enerji artışı, canlılık, karşı cinse karşı yakınlık hissi, algılamada artış ortaya çıkıyor. Etkisi altındayken araba kullanmak çok tehlikeli. Uykusuzluğa ve geçici paranoyaya neden olabiliyor. Kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon ve sara hastalığı olanların Ecstasy kullanmaları ciddi sorunlara neden olabiliyor.
Alkol ve tütün de uyuşturucu maddelerden sayılıyor.




Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KokainKokainin rengi beyazdır, genellikle asit borik veya sodyum bikarbonat gibi beyaz toz maddelerle karıştırılarak saflığı bozulur.10 Nisan — Genel olarak kokain burundan çekilerek ve nargile aracılığı ile kullanılır. Kuvvetli bir uyarıcı olan kokain, sinir sistemi üzerinde anında etki yaparKokain satıcıları sattıkları kokaini çoğaltmak için kokainin içine diş macunu, bebek maması, floresan lambasının tozu, yemek sodası vb. çeşitli maddeler koyarlar.
Kokain kullananlarda başlangıçta geçici bir zindelik ve neşe hali ile birlikte zeka, söz ve hafızalarında geçici bir berraklık hissederler. Buna bağlı olarak yorgunluk azalır, çok konuşma ve aşırı heyecanlanma meydana gelir.
Kokain burundan çekildikten kısa bir süre sonra merkezi sinir sistemini uyarır. Kalp vurum sayısı, kan basıncı ve solunum artar. Hareket çoğalır. Kaslarda gerilme ve kasılmalar olabilir. Bir süre sonra kokainin merkezi sinir sistemi üzerinde uyuşturucu etkisi olur. Kokain alanlarda bulantı ve kusma görülür.
Uzun süre burundan kokain kullananlarda burun çekme biçiminde bir tik yerleşir. Ayrıca sürekli burun sıkıntısı ve nezle durumu görülür. Kimi bağımlılarda burun deliklerini ayıran bölme delinir.
Uzun süre kokain kullananlarda iştahsızlık, zayıflama, uykusuzluk, mide bağırsak bozuklukları ve cinsel gücün azalması gibi fiziki belirtiler ortaya çıkar. Bedensel çöküntü olur.
Az miktarda alınan kokain ruhsal bir coşku, taşkınlık ve marazi neşe verir. Alınan miktar çoğalırsa, çeşitli algı yanılmaları görülür. Dokunma halüsinasyonları çok sıktır. Kokain kullananlar vücutlarının üzerinde, derilerinin altında kurtlar yürüdüğünden söz ederler. Kimi kez sinema şeridi gibi geçen renkli, hareketli görme halüsinasyonları olur. Bilinç bulanıklığı görülebilir.
Uzun süre kokain kullananlarda bütün zihin yetkilerinin azalması
ve duygusal bitkinlikle birlikte giden ruhsal çöküntü olur. Kişilik ve karakter değişmeleri ortaya çıkar. Toplum ve ahlak dışı davranışlar görülür.
İleri derecede kokain kullananlarda trip hali denilen garip haller, psikolojik bozukluklar meydana gelir. Örneğin; kullandığı maddenin suç olduğunu bildiği için devamlı suretle takip edildiğini, evinin kapısında polisler olduğunu düşünür ve hatta gördüğünü sanır. Eğer kokaini biterse yoksunluk belirtileri başlar, maddenin rengi beyaz olduğu için gördüğü her beyaz noktaya elini dokundurarak ağzına veya burnuna götürür. Hatta bu yaptığı dokunma işini daha da abartabilir, ben buraya daha önce kokain koymuştum deyip kapı kolunu dahi söküp içine bakar, bu ve buna benzer akla-hayale gelmeyecek bir çok trip hali vardır

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Nisan 2006       Mesaj #25
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
UYUSTURUCU KULLANANA NASIL YARDIM EDEBILIRIZ ?

Beyaz Ölüm



Hiç kimse, sadece uyusturucu kullanimi hakkinda ikazda bulunmakla ve uyusturucularin tehlikelerini anlatmakla uyusturucu afetine karsi yeterli tedbir alinabilecegi zannina kapilmasin . hatta sadece bu sekilde hareketle yetinmek, kismen aksi tesir de yapabilir. Etkili tedbir olarak, çocuklarin ve gençlerin ; "Uyusturucuya Hayir!" diyebilecek duruma getirilmesi lazimdir. Bunun için kendilerine olan güvenlerinin arttirilmasi, güçlükleri yenebilmeleri ve kendilerini hayata hazirlamalari hususunda onlara her firsatta yardimci olunmasi gerekmektedir. Uyusturucu kullaniminin isaretleri olabilecek davranis sekillerini teshis ederek, gecikmeden gerekli tedbirlerin alinmasi önemlidir. Bu görevlerin basari ile yerine getirilmesi de okul doktoru ve ögretmenler ile okul aile birliginin devamli isbirligi büyük fayda saglayacaktir. Uyusturucu bagimlilari, tibbi tedaviye ve rehabilitasyona muhtaç olan hastalardir. Uyusturucu kullanimi ne kadar erken fark edilirse, bagimlinin kurtulma sansi o kadar yüksektir. Bunun için bagimlinin anne ve babasi ve kendisi derhal ilgili doktora basvurmalidir. Tedaviyi yürüten doktor narkotik sube ile birlikte çalisir ve bagimliya hiçbir sekilde ceza verilmez, tedavisi için gereken her türlü yardim yapilir.

Alkol-Madde kullanimi olan gençlerde ailenin yaklasimi:

1. Sorun ortaya çikmadan önce bilgi, duyarlilik ve önlem alma.

Alkol ve madde kullanimina zemin hazirlayan ve bu riski arttiran nedenleri ve kosullari önceden tanima, düzeltme ve tedavi için Çocuk/Ergen ve Eriskin Psikiyatri birimleriyle isbirligi içinde profesyonel yardim.

2. Soruna karsi duyarli olma ve erken fark etme.

A- Çocugu/genci iyi tanima, anlama, gözlemleme, izleme.

--Çocugun/gencin duygu, düsünce, davranis özelliklerini tanima,

-- Arkadas iliskileri, okula/ise uyumu, okul/is basarisini izleme,

-- Duygusal-davranissal durumlari, kimlik gelisimi, gelecek beklentisi, toplumla iletisimi vb. konularda sorunu olup olmadigim anlama,

-- Davranislari, uyumu ve basarisinda degisiklikler ve bozulma olup olmadigim izleme, gözlemleme,

B. Çocugun/gencin ruhsal ve toplumsal açidan belirgin bir uyumsuzluk olarak nitelenebilecek özelliklerini fark etme, önemseme, profesyonel yardim arama.

3. Sorun ortaya çiktiktan sonra çözüm çabalari.

A- Soruna yol açan ve sürdüren nedenleri ve durumlari belirleme.

Sorunun ortaya çikmasina ve sürmesine yol açan olasi ailesel, ruhsal, toplumsal nedenleri ve durumlari, sorunu yasayan gencin kendisi ve profesyonel yardimla birlikte dikkatle gözden geçirme, tanimaya çalisma.

B- Soruna yol açan ve sürdüren neden ve durumlari olabildigince degistirebilmek için genç ile birlikte bir aile olarak tedavi olanaklarim deneme.


Yardim Alabilmek için Danisabileceginiz Saglik Kuruluslari

AMATEM-ist. Bakirköy Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi
A.Ü. Tip Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dali
Gazi Ü. Arastirma Hastanesi
Manisa Ruh Sagligi ve Hastaliklari Hastanesi
Elazig Ruh Sagligi ve Hastaliklari Hastanesi
Yakininizdaki Kuruluslardaki Psikiyatri Uzmanlari
Yesilay Cemiyeti Genel Merkezi

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Nisan 2006       Mesaj #26
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Haşiş (Esrar) zararsızdır! , ...diyor bildiklerini zanneden bir çok kişi.



Haşiş und Marihuana , ikiside Kenevir (Cannabis sativa )bitkisinin ürünleri, Almanyada yasaklanmış maddeler olmalarına, hem yanında bulundurmanın hemde ticaretinin bir suç olmasına rağmen, bu maddelerin kullanımı giderek artmaktadır.. Esrarın esritici aktiv maddesi Tetrahydrocannabinol (THC) dır. Haşiş positif Duygudurumları arttırır coşkuya, kendini koyuvermeye ve sersemliğe neden olur. Çoğu kez Ses ve Renklerin algılanması fazlalaşır. Grup içinde alındığında Biz-Duygusu artar.



Aslında Haşiş pek ne bedensel bağımlılığa nede ölümlere (Alkolde olduğu gibi Almanyada senede 40.000 ölüme veya Nikotin nedeniyle senede 110.000 ölüme) yol açmaktadıdır.

Buna rağmen bu madde hiçte zararsız sayılamaz:



- Olumsuz duygularda da artış olur.

- Kısa süreli hafıza, Dikkat durumu ve Reaksiyon azalır.

- Düzenli ve uzun süreli kullanımında kayıtsızlık miskinlik, eylemsizlik gözlenir ve bazı yatkın insanlarda Psikoz ortaya çıkabilir.

- THC vücutta toplanır, ve yavaş yavaş atılır. İdrar ve Saçlarda bulunması durumunda gider Ehliyet . Okul ve İşyerinde ortaya çıkan sorunlarda cabası.

- Psikolojik bağımlılıkta olasıdır.

- Haşişin genelde diğer uyuşturucu maddelerin kullanımına yol açıcı bir madde olmamasına rağmen (çünkü bunlara başlama Alkol ve Tütün ile olmuştur) aynı kanun dışı yollardan Kokain ve Eroin gibi ağır maddelere bağlanma tehlike



Daha önceleri sadece MDMA maddesinin eşanlamlısı olarak kullanılan ” XTC ” artık günümüzde yetersiz kalmakta. Nitekim günümüzde “XTC” tabiri o uyuşturucu türünün özel kullanım biçimini tanımlamakta. Kısacası Amfetamin türevi olan her türlü hapa o çevrelerce “XTC” denilmekte.
Uygulamada gözlemlenen ve bilimsel olan ve olmayan yayınlarda Ecstasy konusunda tartışılan en büyük sorun, içeriğinin, diğer bir değişle bileşiminin kolay anlaşılamaması. Nitekim tüketim biçimi olan ve ele geçirilen haplardan bunu anlamak oldukça zor.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Nisan 2006       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Esrar, kenevir bitkisinin çiçekleri ve tohum yataklarından elde edilen serhoşluk ve keyif verici uyuşturucu bir maddedir. Yenilerek, içilerek ve dumanı veya buharı içe çekilerek tüketilir. Tarih boyunca tarım, ilaç, kağıt, tekstil vb. birçok sektördeki ürünleriyle insanlığa hizmet etmiştir. 20. yüzyıl ortalarında kullanımı ve satışı birçok ülkede yasaklanmıştır. Türkiye'de ekimi izne bağlıdır.
Esrar coğrafyasına göre farklı isimlerle adlandırılır. Kuzey Amerika`da esrara marijuana (marihuana) denir. Bu İspanyolca adı taşımasının nedeni ABD`ye Meksika`dan gelmiş olmasıdır. Ayrıca Jamaika`daki genel adı da ganja`dır. Türkiye'de ot, cigaralık, esrar, çift kağıtlı, gogo olarak bilinir.
Divan edebiyatında birçok şair esrar ile ilgili rubailer, şiirler yazmışlardır. Türklerin islamiyetten önceki Şaman döneminde de yoğun olarak kullanılırdı. Şamanların esrar etkisi altında geleceği gördüğüne inanılırdı. İslamiyet döneminde de özellikle müritlerini kendi amaçları istikametinde kullanmak isteyen bir takım sahte şeyhler tarafından yoğun olarak kullanılmıştır. Alkol haram olduğundan Ottur günahı yoktur tabiri kullanılırdı.
Esrarın kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Keyif verici ve sarhoş edici etkisinden başka onlarca sektörde hammadde olarak kullanılır. İnsanlık tarihinde genellikle psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan tıbbi ilaçların bileşenlerinden biri olarak yer alırdı. Keyif verici etkisi nedeniyle kullanımı çok yaygındır. Zararları alkolden ve sigaradan çok daha azdır. Esrar içmekten komaya giren ve ölümle sonuçlanan bir vaka görülmemiştir. Öldürücü değildir. Ancak kişiliğinini bulmamış kişilerde kronik ve akut kullanımlarda ileride psikoljik depresyonlara neden olabilir. Hafif uyuşturucular sınıfına girer. Ağır uyuşturuculara geçiş kapısı olduğu net olarak ispatlanamamıştır. Dünya sağlık örgütünün yasakladığı ürünler içinde yoktur.
1920'lerden sonra Amerika'nın pamuk üretimi artmış, kendi pamuğunu dünyaya satmak için pamuğun karşısındaki en güçlü rakibi olan kenevir bu tarihten sonra esrara ABD`nin öncülüğünde küresel bir yasak getirilmiştir. 1937`de çıkan Marijuana Tax Act ile ABD`de esrar mutlak biçimde yasaklanmış, önceleri Muggles (marijuana) isimli bir parça besteleyen Louis Armstrong bu yasaktan sonra Kaliforniya`da marijuana bulundurmaktan göz altına alınmıştır.
Dünyada yaygın olarak kullanılan bir madde olan esrar birçok farklı adla bilinir. Sokak tabirleri, derman, ot, plaka, mühür, sarıkız, anten, sarma, paspal, gıya, gogo, gonca, kuru, cigara, cigaralık, deli gonca, ahna, henry, patates, keçi, yeşil, kendir, elek altı, siyah, saddam, kenevir, jelatin, mal, sarı çiçek, sündüz , cam macunu, kına, kuriş, gubar, esrar için kullanılan diğer isimlerdir.
Esrar, Hint keneviri bitkisinin yapraklarının kurutulup bastırılması suretiyle hazırlanan ve aktif maddesini bu kısımlardan salgılanan reçine içindeki kannabinoidlerin oluşturduğu bir maddedir. Kannabinoidlerin içinde esrarda en fazla bulunan ve esrarın farmakolojik etkilerinden sorumlu olan etkin ana madde THC/tetrahidrokannabinol’dür. Hint keneviri bitkisinin yüksek oranda THC içeren kısımları gölgede kurutulur, daha sonra ufalanıp elenir. Bu eleme sonucu elde edilen ince toz halindeki maddeye “toz esrar”, bu dozun ısıtılıp kalıplaştırılmasıyla elde edilen plaka şeklindeki haline de “plaka esrar” denir. En ince toz ipek elekten geçirilince altta kalan esrar birinci kalite esrardır. Buna esrar piyasasında "Gubar" ismi verilir. Eleğin üstünde kalanlar tekrar elenir ve orta derecede kaliteli esrar elde edilir. Buna da "Marihuana" denir
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
23 Nisan 2006       Mesaj #28
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bağımlının portresi

Yazar Sarp Bengü bağımlının portresini ve fotoğrafını şöyle çiziyor:
# Parçalanmış aile oranı yüksektir.
# Sokakta gördüğünüz alkolik ve eroin bağımlılarının büyük kesimini parçalanmış aile çocukları oluşturur. Bunların yine büyük kısmı küçükken cinsel tacize uğramıştır.
# Gurbetçilerin oranı hatırı sayılacak kadar yüksektir. Bağımlı kızlar tüm punk görünüşlerine rağmen eve girdiklerinde Anadolu kültürünü tüm canlılığı ile yaşarlar. Arkadaşlarını ailelerinden kaçırırlar. Evleriyle kendi çevreleri arasında uçurumlar olan bu gençler, kullandıkları maddenin alt kültürüyle sosyal statü sahibi olmaktan vazgeçemeyecek derecede aileden farklıdır.
# Çocukların özbecerileri, hobileri yok denecek kadar azdır.
# Çoğunluğunda takıntılar vardır. Özellikle böcek korkusu, yalnız kalma korkusu, kalabalık korkusu gibi.
# Güçlüklere, engellemelere karşı koyacak çabaları yok gibidir.
# Duygusal toleransları düşüktür, ergenlik psikolojisi hakimdir. Aileleriyle birlikte de, onlardan ayrı da yapamazlar. Yaşadıkları hiçbir şeyden mutlu olamazlar. Kendi kapasitelerini denememişlerdir bile.
# öHayır" demeyi bilmezler. Önemli bir kesimi tacize uğramıştır.
# Yemek yapmayı bilene, kendi çamaşırını yıkayabilene pek
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Nisan 2006       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KOKAİN
uyustu1

Koka bitkisi
Beyaz kristal şekilde bir tozdur, ince tuz gibi görünür. Koka bitkisinin yapraklarından
elde edilir.Koka alkaloitlerinden elde edilen ekgoninden kısmi sentez yoluyla yapılır.. Sokakta satılan kokain hiç bir zaman saf değildir. İçine çeşitli maddeler katılmıştır.
uyustu7
DİKKAT KOKAİNİN BAĞIMLI YAPICI POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEKTİR
KOKAİN SORUNLARI ÇÖZMEZ, DAHADA FAZLALAŞTIRIR
Kullananlar genellikle Kokaini burna çekerler.

Hiç bir zaman enjekte etmeyiniz. Çok tehlikelidir.


Uyarıcılar grubuna girer. Etkisi çok çabuk, alındıktan saniyeler sonra başlar,ancak kısa sürer.Uygulandığı bölgelerin duyarlılığını yok eder,gözbebeğini büyültür, damarları büzer, yüksek dozda tansiyonu yükseltir. Etkisinin yarım saati geçtiği ender görülür. Bunlar aşırı sevinç, zevklenme, aşırı uyarılma, neşelenme, olur olmaz şeylere gülme, saçmalama, dansetme, iştahsızlık, kan basıncı ve kalp hızının artışı olarak sıralandırılabilir. Ancak bu kısa süren kendini yükseklerde hissetme halini birdenbire çöküntü, kendini kötü hissetme, depresyon, paranoya, yani yoğun bir iniş takip eder. Bazıları bu düşüşü önlemek için dahada fazla kokain almayı denerler.Bu sonra durumu dahada kötüleştirir. Çok fazla alanlarda acayip davranma hatta şiddete eğilim olabilir. Bir süre sonra uyuduktan sonra uyanan kendini yorgun ve sinirli hisseder.
Kokain psikolojik bağımlılık yapar. Başka uyuşturucu maddelerin kullanımına götürür. buruna çekme sonrası delinme, kilo kaybı olur.
Crack denilen şekli daha saftır ve fazla kokain içerir.Pişirme tozu (yemek sodası) ile kokain karıştırılarak elde edilir.Bir veya iki kez denenmesi bağımlılık yapabilir ve cravinge (özleme) yol açabilir Neşelendirici ve zevk verici etkisi sadece 5 dakika sürer, arkasından 20 dakika içinde titreme, adale çekilmeleri, yorgunluk, çöküntü hali gibi hoş olmıyan etkileri gelir. diğer uyuşturucu maddeler ile kombinasyon ölüme yol açabilir. yüksek tansiyon ve kalp sorunları olanlarda daha çok dikkat edilmesi gerekir. Rock denilen, küçük içmeye hazır miktarlarda satılır.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Nisan 2006       Mesaj #30
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Vesikalık fotoğrafı

# Hiçbir işte dikiş tutturamayacak denli asidir. Kimseden emir alamaz, emir veremez. Savaşçılık özellikleri madde bulma dışında yoktur. Dirayetli değildir.
# Cinselliği salt cinsel ilişki olarak ele alıp cinsel gücünün yeterli olduğunu savunsa da kimseyle üç ayı geçen bir beraberlik kuramaz.
# Maddesizken uykuya dalma sorunları vardır. Düzenli uyku uyuyamazlar.
# Maddesizken yabancı yerde tuvalete gidemezler, titizdirler.
# İlerlemiş aşamalarda suyla bağlantıları iyice kopar, yıkanmayı sevmezler. Gerek eroin gerekse alkolün yoksunluğu sırasında üşümeleri, yıkanmalarına çoğu kez engel olur.
# Hiçbir şeyden kolay mutlu olmazlar, her sabah onlar için yeni bir mutsuz günün başlangıcıdır. Bu mutsuzluk da kullanımının ana sebebidir zaten. Mutsuzluğu, mutluluk felsefesi haline getirecek bir durumları yoktur. Böylesi bir düşünme biçimi onları mutlu edebilir, fazla mutsuz olmaya dayanamazlar, zaten çabalı da değillerdir.
# Başkalarının başarılarını neredeyse kendi başarısızlıkları olarak kabul ederler ve başarılı insanlarla görüşmezler. Bu da altkültürü oluşturmanın önemli bir maddesidir. Maddesizken erkekse pek efendi, kadınsa çok hanımdır. Kendilerini ifade etme sıkıntıları vardır. Maddesizken sosyal değillerdir.
# Sevdikleri kimse yoktur, yaşamlarında kimse önemli değildir.

Benzer Konular

16 Haziran 2011 / ThinkerBeLL Türkiye Cumhuriyeti
17 Eylül 2010 / ThinkerBeLL Mitoloji
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji