Arama

Atletizm Nedir? Atletizm

Güncelleme: 20 Aralık 2018 Gösterim: 182.902 Cevap: 8
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
15 Ekim 2006       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Atletizm Nedir?


Ad:  Atletizm nedir.jpg
Gösterim: 11262
Boyut:  12.5 KB
İnsanın üç doğal hareketi olan koşma, atlama ve atmaya dayanılarak oluşturulmuş spor dalları bütünü.
Sponsorlu Bağlantılar
Atletizmin tarihi î.ö. II. binyıla kadar uzanırsa da, gerçek anlamıyla, Klasik Eskiçağ’da toplum yaşantısında önemli bir rol oynadıktan soma, aşağı yukarı on iki yüzyıllık bir durgunluk dönemi geçirip, XIX. yy’ın ortasında yeni bir anlam kazanmıştır. Atletizmin neden ve nasıl ortaya çıktığım kavramaya yardımcı olacak iki temel veri vardır; Toplumbilim kökenli veri; felsefe kökenli veri. Toplumbilim kökenli veri Eskiçağ’daki toplum yapılarından ve bu yapıların insan üstündeki etkilerinden kaynaklanır: Gerek Mısır’da,gerek Yunan sitelerinde, yaşamın belli kurallara bağlandığı, görevlerin bir piramit biçiminde düzenlendiği toplumlarda, yeteneklerinin bazılarını kullanamayan insanlar, zamanla atletizmin doğmasına neden olacak hareketlerle söz konusu toplumsal engelleri aşma çaresini bulmuşlardır. Toplum içindeki yerlerine bakılmaksızın herkesin atletizm yarışmalarına serbestçe katılabilmesi ve yarışmaları kazananlara çeşitli ayrıcalıklar tanınması, aynı toplum çerçevesi içinde bir “karşı-toplum” oluşturmuştur. Toplumun ödüllendirdiği ve gene bu toplumla bütünleşecek olan karşı-toplumu yaratan atletizm, site yaşamı açısından önemli bir işlev yerine getirmiştir. Atletizmin ortaya çıkışını kavramayı sağlayacak ikinci veriye (felsefe kökenli veri) göre, atletizm, insanın kendi dünyasından kurtulmasını, bütün sınırları zorlayarak kendi çevresini aşmasını sağlayan yoldur. Böylece, doğaya, yerçekimine, uzama karşı girişilen savaşım, atletizmin Eski Yunan’da gerçek bir felsefe çalışması haline gelmesini sağlamış, gerçekten atletizm, insanın saldırganlığını yönlendirmiş, rakibini yenme yoluyla doğa karşısında kazandığı özgürlüğü yüceltmiştir.

Eski Yunan’da, atletizm, sitenin toplum yaşamında görev alacak ephebos denilen delikanlılar tarafından yapılırdı. Delikanlı doğuştan yurttaş olsa bile, ancak atletizm yarışmalarında başarı gösterdikten sonra bütün yurttaşlık haklarına kavuşabilirdi. Yarışmalarda kazandığı başarılar, onun yetişkin yaşamına katılmadaki yeteneğinin, yaptığı işlerdeki ustalığının ve Yunan sitesinin geleceğinde etkili olacağının kanıtı sayılırdı. Delikanlılar, 11 aylık bir atletizm hazırlığından sonra, yaşıtlarıyla birlikte site yaşamında yerlerini alırlardı. Atletizmin Eskiçağ toplumunda oynadığı toplum yaşamıyla bütünleşme işlevi, Roma’da varlığını sürdürmedi ve atletizm daha çok bir gösteri haline geldi.

Ad:  Atletizm nedir-2.jpg
Gösterim: 8098
Boyut:  40.5 KB

MODERN ATLETİZM


Modern atletizm, insanın, kişiliğini bulmak ve açıklığa kavuşturmak için çaba harcama biçimlerinden biridir. Aynı zamanda da, iş bölümü, meslek eğitimi, ileri teknolojiden yararlanılarak en yüksek verime ulaşma gibi, sanayi toplumunun en belirgin özelliklerini yansıtır. Modern atletizm, en erken sanayileşmiş ülke olan İngiltere’de 1866’da yapılan ilk Oxford-Cambridge karşılaşmasıyla doğmuş, söz konusu karşılaşma, o tarihten sonra her yıl düzenlenmiş, XIX. yy’da Avrupa’ya oranla daha ileri düzeyde bulunan Anglosakson ülkeleri, üstünlüklerini ve kullandıkları yarışma ölçü ve birimlerini, yıllar boyunca kabul ettirmişlerdir.
Modern atletizm iki ana dala ayrılır: Koşular; yarışmalar.

Koşular da kendi içlerinde ikiye bölünür: 100 m’den maratona (42 200 km) kadar olan düz koşular; 110 m engelliden engelli kır koşusuna (cross-country) kadar engelli koşular. Yarışmalar da ikiye ayrılır: Atlamalar (yüksek atlama, uzun atlama, üç adım atlama, sırıkla atlama); atmalar (gülle, disk, cirit, çekiç). Puan verilerek değerlendirilen dekatlon, adından da anlaşıldığı gibi, 10 dalı (yunanca deka on demektir) içerir: 100 m; 400 m; 1 500 m; 110 m engelli, uzun, yüksek, sırıkla atlamalar; gülle, disk, cirit atmalar.

Atletizm hem erkekler, hem kadınlar tarafından yapılır; ama, sırıkla atlama, çekiç atma, vb. dallarda yalnızca erkekler yarışır. Ayrıca, atmalarda bayanların kullandığı aletler daha. hafiftir; bunun yanı sıra, atletizmle uğraşan kadınların güçlü yapılı ama antrenmansız erkeklerden çok daha iyi sonuçlar elde ettiklerini de belirtmek gerekir.

Ad:  Atletizim Tarihi.jpg
Gösterim: 8301
Boyut:  18.1 KB

ATLETİZMİN TARİHİ VE GELİŞİMİ :


Antropologlar, sosyologların ve spor araştırmacılarının belirlediklerine göre insanoğlu çok eski çağlarda yaşama mücadelesi verirken atletizme başladı. Atletizmin temel branşı olan koşularla, atmalarda ve ilkel sıçramalardan oluşan atlamalarda giderek beceri kazandı. Vahşi ve av hayvanlarına karşı kazandığı bu becerilerini kendi kabilesinin diğer üyelerine karşı da göstermek istemesi, ilk yarışma düşüncesini yaratmıştır.

Olimpiyat oyunlarının ana vatanı olan Yunanistan’da, eski çağlarda ANTİK OLİMPİYATLAR (olimpia oyunları) vücut kültürünün gelişmesinde en yüksek noktayı oluşturmuştur. İlk olimpiyatların (M.Ö. 776) yarışma programlarına, bugünkü atletizm yarışma dallarının birçoğunun da girdiğini görmekteyiz.

Antik Olimpiyat Oyunlarında atletler pentatlon biçiminde 5 (beş) yarıştan oluşan disk atma, cirit atma, uzun atlama ve sürat koşusu ( DROMOS KOŞUSU : Bir stadyum boyu koşu , 192.27 m ) dallarında mücadele ediyordu. Eldeki bilgilere göre ilk olimpiyatların programında stade diye adlandırılan spor sahasının uzunluğu olan 192 metreyi kapsayan tek bir sprint koşusu bir bakıma, Olimpiyatların temelini oluşturduğundan dolayı, her olimpiyat, bu koşunun galibinin adını alırdı. Bu nedenle de I. Olimpiyat Oyunları’nın adı COROEBUS olarak da geçer.

Önceleri yarışmalara soylu kişiler amatörce katılmaktaydı. Ancak M.Ö. VI. Asırdan itibaren maddi değerler yer almaya başlamış, galiplere sağlanan çıkarlardan ötürü bir meslek durumuna gelmiştir.

Modern atletizm 19. yy da İngiltere’de özellikle okullar çevresinde gelişti ( Oxford ve Cambridge ). Necton Loncası 1817 de Atletizm yarışlarını kurallar ve sınırlamalar koyarak düzenlemeye başladı. 1861 de ilk atletizm kulübü , Mincing Lane Athletic kuruldu. 1866 da kurulan Amateur Athletic clup ilk atletizm şampiyonalarını düzenledi. Atletizm aynı yıllarda Amerika, Kanada ve yavaş yavaş diğer ülkelere yayıldı.

1896 da Atina’da düzenlenen modern olimpiyat oyunlarının ilkinde atletizm de yer aldı. Bayan atletler 1928 yılında Amsterdam Olimpiyatlarından itibaren yarışlara kabul edildiler. Atletizm , olimpiyat oyunlarının en yaygın spor dalı ve ağırlık noktasını temsil etmektedir. Günümüzde bütün dünyada uygulanan atletizm kuralları 1912 de Stockholm’de kurulan ve 150 den fazla ülkenin üye olduğu INTERNATIONAL ATHLETIC FEDERATION – IAAF- tarafından saptanmıştır.

Ad:  Atletizim-2.jpg
Gösterim: 7827
Boyut:  29.7 KB

TÜRKİYE’DE ATLETİZM


Atletizm, ülkemize 19.yy’ ın sonlarına doğru girdi. İstanbul’da Kurtuluş Kulübü’nde (Tatavla Kulübü,1896) atletizm faaliyetleri başladı. Galatasaray Lisesi’ne öğretmen olarak gelen Curel , Kağıthane’de öğrencileri arasında yarışmalar düzenledi ve bu spor dalını ilk tanıtan kişi oldu. Meşrutiyetten sonra (1908) canlanan spor ortamı, atletizmin gelişmesine de yol açtı. Galatasaray’lı Ahmet Robenson, okulda atletizm takımını kurdu.
Rumelihisarı’nda düzenlenen yarışmalarda Galatasaray ve Robert Koleji öğrencileri mücadele ettiler. Galatasaraylı atletlerin en önemlileri Ruşen EŞREF, Namık Bey, Kyrıl DOUPKOF, Zeen BİBESCU idi. Robert Kolejinde ise Kurucuyan, Papazyan, Küçük Aleko sayılabilir (1911). Aynı yıllarda Silifkeli Şükrü Bey’ in bahçivan poturu ile 100 metreyi 12 saniyede koşması şaşkınlık yaratmıştır.


26 Ekim 1913’te Fenerbahçe Klübü’nün düzenlediği ilk atletizm bayramı azınlıkların başlattığı bu spor dalının, Türk sporcular arasında da beklenen ilgiyi görmesini sağladı. Uninon Clup sahasındaki yarışlarda 100m ve 800m koşuldu. Fenerbahçeli Bedri YILDIRIM ile aynı zamanda futbolda oynayan TRİPO birinci oldular. 1 Mayıs 1914 ‘te İstanbul Jimnastik Kulübünün düzenlediği yarışlarda atletizm ile ilgili merak daha da arttı. Bu yarışmalar atletizme olan ilgiyi artırdı. Mahmut Bey’ in gülleyi 9.64 m atması hayranlık uyandırdı.

Atletlerimiz uluslar arası alanlarda ilk kez Atina’da düzenlenen 1906 Olimpiyatlarında kendi kişisel çabaları ile katılıp yarıştılar.

1896 Atina Olimpiyatları’nın 10. Yıldönümünü kutlama nedeniyle düzenlenen yarışlara Mikail Efendi disk ; Celepoğlu 400m ; Murmuris yüksek atlama ; Devacis 100 m ve 110m engelli dallarında katıldılar. 1912 Stockholm Olimpiyatları’nda ise Vahram PAPAZYAN 1500 metrede , Mıgıryan da gülle ve disk atmada yarışmalara kişisel çabaları ile katıldılar.

1918’ de Fenerbahçe Kulübü atletizm şubesini kurdu. Selahattin TURSEN, Osman NURİ, Asım UÇAR, Hayri NUBAR, Nurettin SAVCI gibi isimler sarı-lacivertli kulübün ilk atletleri idi.

Türk atletizminin asıl gelişme sürecine Cumhuriyet Dönemi’nde girdi. Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı’nın çabaları ve Cumhuriyet Hükümetinin tahsis ettiği para ile sporcularımız 1924 Paris Olimpiyatları’na katıldılar. Bu kafileye atletlerimizde alındı. Yurt dışından getirilen iki antrenör Prag ve Abraham yönetimindeki çalışmalar sonucunda Fenerbahçeli Tarık Tarık ve Sait ; Galatasaraylı Ömer Besim (KOŞALAY) , Rauf , Enver, Şekip , Hilalli Ekrem, Ankaralı Lütfü , Trabzonlu Rıza’dan oluşan takımımız önemli bir başarı gösteremedi, tecrübe kazanmakla yetindi. Abrahams’ın çalışmaları ülke çapındaki başarılı atlet sayısını artırdı.

Balkan Şampiyonaları ise uluslar arası alanda ülkemizin madalya kazandığı ilk organizasyonlardı. 1931’de 4×100 m bayrak takımımız ülkemize ilk altın madalyayı getirdi. Bunu 1933’de Veysi EMRE’nin güllede ; Haydar AŞAN’ın yüksek atlamada kazandığı altın madalyalar izledi. Daha sonraki yıllarda atletlerimizin başarısı öteki dallara da yansıdı. Cahit ÖNEL, Muharrem DALKILIÇ, Mehmet YURDADÖN, Veli BALLI, Gül Çıray AKBAŞ balkanların sivrilen atletleri arasında yer aldılar.

Türk atletlerinin en büyük başarısı ; 1948 Londra Olimpiyatları’nda Ruhi SARIALP’in Üçadım Atlamada kazandığı Bronz Madalya ile 1948 Meksika Olimpiyatları’ndaki İsmail AKÇAY ‘ın maratondaki 4.lüğüdür.

Türkiye Atletizm Federasyonu 1922’de TİCİ (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) bünyesinde kuruldu ve aynı yıl IAAF üyeliğine kabul edildi.

Atletizm Branşları ve Kuralları


Ad:  Atletizim-5.jpg
Gösterim: 7835
Boyut:  54.6 KB

Koşular


Atletizmin bir dalı olan koşular, önceden belirlenmiş çeşitli mesafelerde koşularak rakiplere ve zamana karşı yapılan mücadeleyi ifade eder. Tüm koşular "kronometre" denilen zaman ölçüsü ile ölçülür.

Pist yarışları 6 bölümden oluşur:

  1. Sürat
  2. OrtaMesafe
  3. UzunMesafe
  4. Bayrak Koşuları
  5. Engelli Koşuları
  6. Hendek
Yol yarışları 4 bölümden oluşur:
  1. Maraton
  2. Yürüyüş
  3. Kır
  4. Sokak (Yol) Koşuları

PİST YARIŞLARI


Pist yarışları, genellikle 400 m'lik elips biçimli pistlerde yapılır. Yarışmalar 6 bölümden oluşur:

1) Sürat Koşuları:

Pist ve alan sporlarında; kısa mesafe atletlerinin bütün güçleriyle koşmasına dayanan, en süratli olanı belirleyen yarışlardır. Bir diğer ismi de kısa mesafe koşularıdır.

Sürat koşularının tümünde, oyun alanı olarak 400 m uzunluğundaki standart pist kullanılır.. Pistin bitiş çizgisi tüm yarışlar için aynıdır. Pist üzerinde 8 kulvar işaretlenerek, yarışmacıların birbirinden ayrılmaları sağlanmıştır. Sürat koşuları mesafelerine göre üç ana yarıştan oluşur:
1-100m.
2-200m.
3-400m. Koşusu

a- 100 m Koşusu:
Sürat koşularının en kısası olup, tüm kuvvetin bir hamlede harcanmasını gerektirir. 100 m koşuları ana tribün önündeki virajsız düz parkurda koşulur. Her atlet kura ile belirlenen kendi kulvarında yarışır. İnsan hayatında önem taşıyan salise farkları 100 m koşularında çok önemli rol oynar.

b - 200 m. Koşusu:
200 m koşusu, 100 m'nin devamıdır. Ancak 200 m atletleri ile 100 m atletleri arasındaki en önemli fark, nefes kapasiteleridir. 200 m'ci, başlangıçta 20 m'de bir nefes alır, sonlara doğru nefes alışı daha sıklaşır. Ayrıca 200 m'ciler, 100 m'cilerden daha yumuşak bir koşu tarzına gereksinim duyarlar. Bir de daha dayanıklı ve inatçı olmaları gereklidir.

c - 400 m. Koşusu:
Bu koşuya sürat koşusu veya sprint (fırlayış) denilebilir. Bu koşular ilk kez 440 yarda olarak 20 yy. başlarında düzenlendi. 400 m, güçlü bir vücudun bile ancak teknikle koşabileceği bir mesafedir. Sürat koşucuları ve yarı mukavemet koşucuları, 400 m'yi başarıyla koşarlar. En iyi 400 m sonuçları, normal-ritmik bir şekilde nefes alındığı ve her 100 m'nin birbirine denk hızla koşulduğu zaman alınır. 400 m. koşuları virajlı pistlerde yapılır ve bu yarışlarda ilk çıkış çok önemlidir. Yarış kuralları ve kullanılan malzemeler diğer sürat koşularında olduğu gibidir.

2) Orta Mesafe Koşuları:
Orta mesafe koşuları, kısa mesafe koşuları ile uzun mesafe koşuları arasında sürat ve güç öğelerinin her ikisine de gereksinim duyulan yarışlardır. Günümüzde büyük bir gelişme gösteren ve baştan sona süratle koşulmaya başlayan orta mesafe koşularının bir diğer adı da "Uzun Sürat Koşuları"dır.
Sürat koşularından farklılığı, son anda hızlanmaya olanak verecek bir tempoyla koşulmasıdır.
Orta mesafe koşuları mesafelerine göre ikiye ayrılır:
1-800m.
2-1500m. koşusu

3) Uzun Mesafe Koşuları:

Uzun mesafe koşuları, varışta atağa kalkmanın orta mesafede olduğu kadar önem taşımadığı, her şeyin tempoya bağlı olduğu son derece sağlam bir yapı isteyen koşulardır.
Uzun mesafe koşularında da stil ve nefes çok önemlidir. 2 m'de bir nefes alınıp verilir. Adımlar kısa ama daha serbest olup, ayaklar yere tabanla basar. Adımlar makineleşmiş bir tempoyla atıldığı için, bir diğer adı da "Araba Koşusu"dur.

4) Bayrak Koşuları:

Takımların 30 cm boyundaki tahta veya metal bir sopayı (stafeti), elden ele geçirerek ve sırayla koşarak yaptıkları yarışlardır. Takımlar 4 atletten oluşur.

Eski Yunan'da ellerinde bir meşale ile yapılan bayrak koşuları, 1895 yılında ilk kez atletizm yarışmalarında yer almıştır. Günümüzde 4'er kişilik takımlar halinde çeşitli mesafelerde koşulmaktadır. Yalnız Balkan ülkeleri arasında yapılmış ve adı "Balkan Bayrak" olarak kalmıştır. Dörder atlet arasında 800 m, 400 m, 200 m ve 100 m koşulan bir türü daha vardır. Ayrıca bir zamanlar yurdumuzda bir hayli yaygın olan "İsveç Bayrak Koşusu" da bir diğer bayrak yarış türüdür. Bunların mesafeleri de 400, 300, 200 ve 100 m'dir.

5) Engelli Koşular:
Eşit aralıklarla yerleştirilmiş engelleri aşarak, koşmaya dayanan hafif atletizm sınıfından pist ve alan sporudur. Engelli koşu 19. yy'da İngiltere'de ortaya çıkmıştır. 1920'lerde bayanlar da bu sporu yapmaya başlamıştır. 1935'te ağır ve ters çevrilmiş T biçimindeki engel yerine, L biçimindeki engellerin kullanılmaya başlaması, engelli koşuların en önemli gelişmesi sayılır.
Uluslararası Amatör Federasyonu (IAAF)'nin kararına göre engelli yarış mesafeleri dörde ayrılır. Buna göre:
1-100m. Engelli Bayanlar
2-110m. Engelli Erkekler
3-200m. Engelli Erkekler
4-400m.Engelli Erkekler

6)Engelli / Hendekli:
Olimpik hendekli koşusu 3000 metre koşulan ve erkekler arasında yapılan bir yarışmadır.
Hendek yarışının parkurunda 28'i kuru, 7'si sulu 35 engel bulunur. Yarışmacılar engellerin üzerine basıp geçebilirler ya da atlayabilirler.

YOL YARIŞLARI



1) Maraton:
Atletizmde en uzun mesafeli (42.195 m), sert tabanlı yollarda gidiş dönüş olarak yapılan mukavemet koşusudur. Adını eski Yunanistan'daki Marathon Savaşı'ndan aldı. İlk kez 1896'da düzenlenen Atina Olimpiyat Oyunları'nda koşuldu, 1924 yılında 42.195 m olması benimsendi.

2) Yürüyüş:
Bir spor dalı olarak yürüyüş, adımların zeminle temasını kaybetmeden hızla ilerlemeye dayanan, Olimpiyat Oyunları'nda yer alan, hafif atletizm dalında bir spordur. Yürümek ile yürüyüşü birbirine karıştırmamak gerekir. Yürüyüş başlı başına bir spor olup, kuralları, tekniği ve taktiği olan, karın adelelerinin yardımıyla ayaklar ve bacaklarla yapılan, kollarla dengelendirilen bir ilerleme hareketidir. Yürüyüş sporu ilk kez 1867 yılında İngiltere'de yapılmış, 1908 yılında 16.090 m olan mesafe daha sonra 10 km'ye inmiştir.

3) Kır Koşuşu:
Kırsal alanlarda inişli-çıkışlı toprak üzerinde yapılan uzun mesafe koşusudur. Kros olarak da bilinir. İlk uluslar arası yarışma Fransa ile İngiltere arasında 1898'de yapılmıştır. 1903 yılında İngiltere, İrlanda ve İskoçya'nın katılımı ile başlayan şampiyonaya daha sonra diğer ülkeler de katılmıştır.

4) Yol Koşusu:
Kış koşularının değişik bir türü olup, şehir içindeki ana cadde ve sokaklarda koşulur. Türkiye'de ilk kez 1922 yılında Fatih ile Harbiye arasında koşuldu. Şehir trafiğinin yoğunlaşması bu koşulara olan ilgiyi azaltmasına karşın, Ankara'da yapılan 2000 yılında 65'incisi. düzenlenen "Büyük Atatürk Koşusu", 10 bin 500 m'lik bir sokak koşusu olarak yapılmaya devam etmektedir. Ayrıca Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen "Dedeler Yarışı" da, 1980 yılından beri bir sokak koşusu olarak sürdürülmektedir. (50-55, 56-60, 61-65 ve 66 ve daha üstü yaş gruplarında). Bir diğer sokak yarışı da Asya - Avrupa Maratonu ile yapılan halk koşusudur.

ATMALAR


Atletizmin bir dalı olan atmalar, mesafeye karşı yapılan bir alan sporudur. Gülle ve cirit düz olarak ileri atılırken, disk ve çekiç atışlarında atlet bir dönüşü takiben atışını tamamlar. Bütün atma yarışmaları bir daire arkasından yapılır. Atışlar, daha önceden işaretlenmiş "sektör" adı verilen alana düşmelidir. Atmalar 4 bölümden oluşur:
  1. Gülle
  2. Cirit
  3. Disk
  4. Çekiç Atma
1) Gülle Atma:
Metalden yapılmış, küre biçimindeki güllenin, erkekler ve bayanlar tarafından omuz hizasından en uzak mesafeye atılmasını içeren, hafif bir atletizm spor dalıdır. Eski Yunanlılar'da ve Olimpiyatlarda gülle yerine 6.5 kg ağırlığında taş veya metal parçalar ile atış yarışmaları yapıldı. Taş yerine gülle ilk kez İngilizler tarafından kullanıldı. Gülle, 1896'dan itibaren modern Olimpiyat Oyunları'nda yer aldı.

1) Cirit Atma:
Cirit ağaçtan veya metalden yapılan bir mızrağın hız alınarak koşulup, atılmasını içeren hafif bir atletizm spor dalıdır. Antik Çağ'da Yunan Olimpiyatları'nda Pentatlon yarışmalarında oynanmaya başladı. İlk uluslar arası yarışma 1896'da İsveç'te düzenlendi. 1908'de modern Olimpiyat Oyunları'na dahil edildi. Bayanlar cirit yarışlarına 1932'de alındı.

3) Disk Atma:

Yuvarlak yassı bir ağırlığın fırlatılmasına dayanan, hafif atletizm sınıfından pist ve alan sporudur. Disk atıcılığı atletik olaylar arasında en eski spor dalıdır. Eski Yunan şairi Homeros, yapıtlarında sık sık disk atmaya yer vermişti, M.Ö 5 yy'da Yunanlı heykelci Myron'da yaptığı ünlü "Diskobolos" heykelinde disk atmayı canlandırmıştı.

4) Çekiç atma:

İki elle tutulan küresel ağırlığın, bir daire içinden dönerek ve hız alınarak, karşıya fırlatıldığı alan sporudur.Çekiç atmanın başlangıcı M.Ö 2000 yıllarında İrlanda'da düzenlenen "Tailteann Gomes" oyunlarına dayanır. Bu oyunlarda, dingilinden tutularak fırlatılan tekerleğin yerini daha sonra tahta bir tutacağın ucuna bağlanan büyük kaya parçaları aldı. 1866'dan itibaren İngiltere, İrlanda ve İskoçya'da 1900'den itibaren ise Olimpiyat Oyunları'nda yer aldı. Türkiye'ye 1950 yılında girdi, 1970'li yıllardan itibaren gelişti.

Atletizmin kuralları


Sürat Yarışları: Genişliği her atlet için en az 1.22 metre olan ve kura ile belirlenen kulvarlarda(şerit) koşulur. Önce yer, daha sonra hazır ol komutu ve tabanca atışı ile sporculara çıkış verilir. İşaretsiz çıkış, çıkışın tekrarını gerektirir. Ancak aynı atletin hatayı yinelemesi sporcunun yarıştan çıkartılmasına neden olur. Atlet yarışı ipi göğüsleyerek bitirir. Bu ip yerden 1.20 metre yukarıdadır ve sporcunun vücudunun herhangi bir ucunun ipe değmesi yeterlidir. Sonuç, kronometre(süre ölçer) ve foto finiş(varış) ile saptanır.

Bayrak Koşuları: Bayrak koşuları takım koşularıdır. Takımlar ise dörder kişiden oluşur. Her atlet kendi hissesine düşen yeri yani toplam mesafenin dörtte birini koşmak mecburiyetindedir. Bayrak yarışı 4*100 ve 4*400 ile olur. Ekibin ilk atleti koşusunu bitirdikten sonra elindeki sopayı( bu sopa =.30 m boyundadır) 20 metrelik alan içinde takım arkadaşına verir, böylece yarış dört kişi arasında devam ettirilerek bitirilir.

Dekatlon: 10’lu yarışma grubudur. İlk gün 100 metre, gülle atma, uzun ve yüksek atlama,400 metre yarışları; ikinci gün 110 metre engelli, disk atma, sırıkla atlama, cirit atma ve 1500 metre yarışları yapılır. Yapılan her yarışmaya ayrı ayrı puan verilir. Derecelendirme toplam sonuçla elde edilir.

Engelli Yarışlar: Erkekler için engellerin ağırlığı en az 10 kg kadınlar için 8 kilogram, engel yüksekliği ise erkeklerde 1.06 ile 0.914 metre; kadınlarda 0.762 metre olmak zorundadır. Yarışlarda 10 engel konulur. Son engelin varışa yani bitişe uzaklığı 400 metre engellide 45 metre; 100 metre engellide ise 10.02 metredir. Elden güç alınarak aşılan 3 bin metre steple yarışında tam 28 engel bulunur. Her bir engelin yüksekliği ise 0. 914 metredir. Diğer yandan 0.76 metre derinliğinde 7 hendeğin aşılması gerekmektedir.

Çekiç ve Gülle Atma: Birincisi 2.135 metre, ikincisi 2.50 metre çapındaki bir daire içinde yapılır. Bu sırada sporcunun vücudunun hiçbir bölümü daire dışında yere değmemelidir. Eğer sporcu daire dışına çıkarsa yarış dışı kalır. Atan kişinin çember dışına çıkması için atılanın yere düşmesi beklenir. Cirit’te atlet istediği mesafeyi gerilip hız almak için kullanabilir. Ölçü; atılan nokta ile yere değme noktasıdır. Gülle; içine kurşun akıtılmış dökme ya da pirinçten bir top olup ağırlığı 7.257 kilogramdır. Disk ise tahta ya da metalden bir dairedir ve 21,9 cm çapındadır. Ağırlığı ise 2 kilogramdır. Çekicin ucunda güllesi ve örgü teli mevcuttur. Toplam uzunluğu 122cm, ağırlığı 7.257kilogramdır. Cirit, ucu madeni tahta ya da metal karışımı bir mızrak olup 2.60 m boyunda,25-30 mm kalınlığında ve 800 gram ağırlığındadır. Bu atma aletlerinin durumu kadınlar için değişmektedir.

Atlamalarda her yarışmacının 3 kere deneme hakkı vardır. Hız alma mesafesi bu bölümde sınırlı değildir. Atlamalarda çıtayı düşürmek( 3 denemede) yarıştan elenmeye sebep olur. Her başarılı atlayış ise, bir üst yükseklikte 3 yeni atlama hakkı kazanmayı sağlar. Uzun atlamada esas, çıkış hattı ile kum havuzunda bırakılan izdir. 3 adımla çıkış işareti tahtasının, atlama havuzuna uzaklığı 11 metredir. Kros, atletizm pistinin dışında yapılır ve genellikle uzun ve kulvarsız(şeritsiz) olan bir yarış türüdür. Maraton yarışları ana yollar üzerinde yapılır.42.195 metre uzunluğunda bir parkur esas tutulur. Çok uzun bir mesafede koşulacağından dolayı bu yarışmada yarışacaklara, önceden doktor raporu verilmelidir. Doktor raporu alamayan yarışmacı maraton yarışmasına katılamaz.
MsXLabs.org
-derlemedir

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Aralık 2018 23:49
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
10 Temmuz 2008       Mesaj #2
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Atletizm Nedir?
Ad:  Atletizim-3.jpg
Gösterim: 7455
Boyut:  48.6 KB
ATLETİZM, farklı aktivitelerden oluşan, geniş kapsamlı bir spor alanıdır. Çeşitli ve karmaşık özellikler taşır, faaliyetleri yıl boyu sürer.
Sponsorlu Bağlantılar

Küresel bir spor’dur. Kökleri insanlığın en eski dönemlerine dayanır, tüm kıtalarda yaygındır. İnsanlar Medeniyetlerin ilk çağlarından beri beslenebilmek ve korunabilmek için avcılık ve balıkçılıkla uğraşmışlardır. Eğlence ve keyif zamanlarında, ilkel ve başıboş şekilde de olsa kendi aralarında çabukluk, dayanıklılık, esneklik ve güçlülük alanlarında yarışırlardı ; bu alanların günümüz Atletizmi ile örtüştüğünü görüyoruz. Asırlar boyu tüm toplumlar, her biri kendi şartları ve anlayışları içinde sporu bir şekilde geliştirmişlerdir.

Dünya Modern Sporla İngiltere’de Thomas Arnold ‘ un (1795-1843) eylemi sayesinde tanışmıştır. 1828 yılında Rugby Kolej’inin Müdürlüğüne getirilen Arnold burada yürekten inandığı ‘’öğretmek, eğitmek ve özellikle hem bedenleri hem beyinleri çalıştırmak’’ ilkesini uygulama fırsatı bulmuştur. Çok geçmeden Eton, Oxford ve Cambridge Kolej’lerinin bu harekete katılmasıyla Atletizm 1840 yıllarına doğru kurumlaşma yoluna girecektir. Öğrencilerin kendilerinin yönettikleri klüpler kurulur ve okullar arası kadar okul dışı karşılaşmaların düzenlenmesini kolaylaştıracak kurallar belirlenir. İngiltere’de ilk Şampiyonalar 1866 yılında çeşitli koşu, atma ve atlama branşlarını içermek suretiyle yapılır.

ABD de ilk Yarışma 1868 yılında ama ancak Salonda yapılır.. Üniversite öğrencilerinin açık havada yarışabilmesi için bir süre daha beklemek gerekecektir..

Spor merakının seçkinlere mahsus olduğu İngiltere’nin aksine Amerika’da spora ilgiyi halk kitleleri göstermiştir.
Aynı dönemde, Kürek, tenis, futbol, bisiklet vb gibi sporlarda da yarışmalar düzenlenmeye başladığını görüyoruz.

Spor artık kurumsallaşma yoluna girecek ve bugün bildiğimiz gerek ulusal gerek uluslararası düzeydeki “Her Spor için ayrı bir Federasyon” anlayışı hakim olacaktır. Atletizm için yapılanma süreci 1920’de tamamlanmış olacaktır.

Başlangıçta, tıpkı diğer sporlarda olduğu gibi, Atletizm erkeklere özel bir uğraş iken, bilhassa 1914-18 Dünya savaşından sonra kadınların gittikçe yoğunlaşan biçimdeki katılımına tanık olunmaktadır.

Atletizm günümüzde Dünya’daki en önemli sportif olayı "Olimpiyat" ların KRAL SPORUDUR.
Son düzenleyen _Yağmur_; 19 Haziran 2016 11:32
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
19 Aralık 2009       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi

Atletizmin Tarihçesi


Atletizmde branşların gelişmesi birçok faktöre bağlıdır. Milletlerin kültürü, toplumsal, ekonomik sistem, sportif araçların zenginliğinden ve en çok tabii hazırlık sistemlerinden antrenman bilgisi ortaya çıkmıştır. Tarihte en önemli amaç fiziksel kapasiteyi yükseltmek olmuştur.

Fiziksel kültürün faaliyetleri hakkındaki bilgileri arkeolojik kalıntılardan öğrenmekteyiz. Uzak geçmişte yazılan bazı eserlerden de faydalanmaktayız. Mısır piramitlerinden alınan bazı eserlerden İSSİ (2870 M.Ö.) Mısırın fiziksel kültürünün seviyesini öğrenebiliriz. Atletizm branşlarında uzun atlama, (durarak ve hız alarak) top fırlatma (kaya) ve cirirt atmanın çok popüler branşlar olduklarını söyleyebiliriz.

Asyanın en eski milletlerinden birisi olan Hintliler, koşular ve cirit atma branşlarını o zamanlardada uygulamış lardır. Bu bilgileri Atarva Veda kitabının özellikle Ayar Veda bölümünde bulabiliriz.

Atletizm branşlarını Perslilerde uygularlardır. Bu konuda bilgileri Ksenefon’un kitabı “ Genç Kir’in terbiyesi”nde bulabiliriz. Eserde Kir için koşunun ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor.

Yahudilerin, Zahariya ve “Makabi” kitaplarında gençlerin uyguladıkları branşları ve bazı dereceler söz konusudur.

Eski Yunanlılar fiziksel ve beden eğitmi derslerini o zaman okul branşlarına dahil etmişlerdir. Yunanlılar için fiziksel potansiyel çok önemliydi. Fiziksel gelişmenin en büyük ispatı Yunanistanda organize edilen resmi yarışmalardır. Pitiy oyunları ( M.Ö. 582) Namey Oyunları (M.Ö. 573) İstimy Oyunları. Bu oyunların önemi olimpiyat oyunları nedeniyle azalmıştır.

Olimpiyat Oyunlarının Başlangıcı ve Gelişmesi


Atletizm branşları en büyük gelişmesini Eski Yunanda yaşamıştır. Yunanlılar fiziksel gelişimi önemli vazife olarak algılamışlardır. Atina ve Sparta’nın sahipleri Likurg ve Solon tarafından büyük destek (sportif) görmüşlerdir.

İlk Atletizm oyunları M.Ö. 1453 yılında Yunanistanda gerçekleştirilmiş ve bunlar olimpiyat oyunlarının öncüleri olmuşlardır.(TEKİL, N.)

İlk olimpiyat oyunları (M.Ö. 776 ) her 4 yılda bir yapılmış. M.S. 393 İstanbul’da oturan Roma imparatoru 1. Theodosius oyunlara son vermiţtir.(KORYÜREK, C.)

İlk Olimpiyat oyunları Elis kent devletinde tanrı Zeus’un onuruna başlangıçta yalnızca bir gün yapılırdı.(Ana Britanika) Yine bir başka görüşe göre o sıralarda efsanevi bir kahraman olarak adı hürmetle anılan Pelops’un hatırası için başladığını söylerler.(KORYÜREK, C.)

Toplam 293 olimpiyat düzenlenmiş. Bu da sporun Yunanlılar için ne kadar önemli olduğunu gösterir. Olimpiyuat oyunları zamanında her türlü savaşa son verilmiştir Yarışmalar özel stadlarda yapılırmış (Olimpiya, Delfi vs.)

Atletizmde ilk branş kısa mesafe koşusu olup pistin uzunluğu 192,25 m. eni 32 m. idi. (Ana Britanika) 14. Olimpiyattan sonra bu mesafenin iki mislinde yarışmalar uygulanmış ve 15. Olimpiyatta uzun mesafe koşularıda dahil edilmiştir. Mesafeler 1346m. 4613.5 m. arasında uygulanıp, 37. Olimpiyatta gençlerin de yarışmasına izin verilmiş, fakat mesafeler azaltılmıştır (3076m.)

18 Olimpiyatta Pentatlonun 5 branşı


  • Disk Atma
  • Uzun Atlama
  • Cirit Atma
  • Kısa mesafe koşusu 192,25
  • Güreş(Der Sport Brockhaus)
Tüm yarışmacılar Uzun atlamada belirlenen bir barajı aşmak zorunda olup aşamayan elenmektedir.

Cirit atma müsabakasına katılmaya hak kazanmış, baraj geçen sporcular dört kiţiye indirilmektedir. 3 Aşamada sürat koşusuna katılabilen dört atletten bir kişi elenir, daha sonraki Disk atma branşında sayı ikiye indirilir ve geriye kalan iki finalist aralarında olimpiyat şampiyonluğu için güreşirlerdi.

25 Kasım 1889 Baron Pierre de Coubertin ilk defa Modern Olimpiyat oyunlarından Fransada söz etmiş, ”Modern çağın gelişimine uymak için Olimpiyatları canlandırmalıyız” sözleri bazı dinleyicileri şaşırtmıştır.

1894 Yılının Haziran ayında “International Athletic Congress” adlı bir toplantıda kongrede ilkeler belirlendi ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi kuruldu. Bu komite 1. Olimpiyatların 1896’da Atinada yapılmasına karar vermiştir.

1896’ da Atinada yapılan İlk Olimpiyatlara 14 ülkeden yaklaşık 245 Erkek sporcu katılmıştır. İlk Olimpiyatlarda 12 atletizm branşı yapılmıştır.

1912’de 7 Haziranda Stotholmde İ.A.A.F. kurulmuştur.


Görevleri:
  • Üye ülkeler arası iyi ilişkiler kurması
  • Tüm dünyada atletizmin geliţmesi,
  • Atletizmin kurallarının belirlenmesi, kararlar alıp ve yöntemlerin belirlernmesi,
  • Dünya rekorlarının kabul edilmesidir.
1924’de Paris’te atletizmin kuralları kararlaştırılmıştır. 1928’de Amsterdam olimpiyat oyunlarında Bayanlar ilk defa 100m., 4x100m., 800m. yüksek atlama, uzun atlama, ve Disk atma branşlarında katılmışlardır.
Son düzenleyen Baturalp; 9 Kasım 2016 03:50 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Orta mesafe koşuları
Atletizm'de Orta mesafe koşuları engelli koşular da dahil 800 metre ve 1500 metre koşularıdır. Antreman teknikleri ve fiziksel gereklilikler benzer olduğu için, birçok atlet hem 800 hem de 1500 metrede yarışır. Taktikleri, çoğu son birkaç adımda kazanılan ya da kaybedilen bu yarışlarda önemli rol oynar. Orta mesafe koşuları, Olimpiyatların ve atletizm şampiyonlarının esas yarışları arasında olmuştur.
Son düzenleyen _Yağmur_; 19 Haziran 2016 11:33
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
28 Kasım 2010       Mesaj #5
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
1)koşmalar
2)atmalar
3)atlamalar
4)yürüyüş

Koşu bölümü sprint (100 m, 200 m, 400 m, 100 m engelli, 110 m engelli, 400 m engelli), orta mesafe (800 m, 1.500 m, 3.000 m, 3.000 m engelli), uzun mesafe (5.000 m, 10.000 m) ve maratondan (42,195 km) oluşur. Atma branşları gülle atma, disk atma, cirit atma ve çekiç atma olmak üzere 4 tanedir. Atlama branşları ise uzun atlama, üçadım atlama, yüksek atlama ve sırıkla atlamadan oluşur. Yürüyüş erkekler için 20 km ve 50 km olmak üzere iki mesafede yapılır, bayanlarda ise mesafe 20 km'dir.

Son düzenleyen Baturalp; 30 Ekim 2016 15:48
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Mayıs 2011       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Atletizm.jpg
Gösterim: 7528
Boyut:  18.1 KB
Atletizm

Fiziksel güç, dayanıklılık, çeviklik, hız vb. nitelikler gerektiren, koşu, atlama ve atma gibi dallarda yapılan çalışmalar, oyunlar ve yarışmalar bütünü.

Atletizmde sonuçlar zaman, yükseklik ve uzaklığa göre sınıflandırılır. Bu spor dalıyla ilgili ilk tarihsel belgeler Birinci Mısır Krallığı'na (İ.Ö. 1500) aittir. Atletizm sözcüğü, Yunancada yarışma, mücadele anlamındaki "athlos"tan gelir. Atletizm, olimpiyat oyunlarının da temelini oluşturur. Modern blir spor dalı olarak atletizm, ilk kez İngilizler tarafından 19. yüzyıl başlarında uygulandı. Modern olimpiyat oyunlarının kurucusu olan Pierre de Coubertin, var olan kuralları sistemleştirdi. İlk modern olimpiyat olan 1896 Atina Olimpiyat Oyunları'nda atletizmin on iki dalında yarışmalar yapıldı. Bu dallar, 100 m., 400 m., 800 m., 1.500 m., maraton, 110 m. engelli koşuları, yüksek atlama, uzun atlama, üç adım atlama, sırıkla atlama, gülle atma ve disk atmaydı.

Günümüzde atletizmin kapsadığı dallar şunlardır:

Erkekler: 100 m., 200 m., 400 m., 800 m., 1.500 m., 3.000 m., 5.000 m., 10.000 m., 3.000 m. steeple, 110 m. engelli, 4x100 m. bayrak, 4x400 m. bayrak, 20 km. yürüyüş, 50 km. yürüyüş, maraton, yüksek atlama, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, gülle atma, disk atma, çekiç atma, cirit atma, dekatlon.

Kadınlar: 100 m., 200 m., 400 m., 800 m., 1.500 m., 3.000 m., 100 m. engelli, 4x100 m. bayrak, 4x400 m. bayrak, yüksek atlama, uzun atlama, gülle atma, disk atma, cirit atma, pentatlon.

Tüm dünyada, özellikle okullarda atletizme çok önem verilmektedir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen _Yağmur_; 19 Haziran 2016 11:33
yonca - avatarı
yonca
Ziyaretçi
20 Ekim 2014       Mesaj #7
yonca - avatarı
Ziyaretçi
atletizm dalları sürat koşuları bayrak yarışları engelli koşular orta mesafe koşuları uzun mesafe koşuları uzun mesafe koşuları uzun atlama üç adım atlama yüksek atlama sırıkla atlama disk atma gülle atma cirit atma çekiç atma dekatlon veheptatlon yürüyüş yarışları yol bulma triatlon modern pentatlon
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
19 Haziran 2016       Mesaj #8
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  Atletizim Spor Dallarının Şeması.jpg
Gösterim: 14945
Boyut:  40.6 KB
Atletizim Spor Dallarının Şeması
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
13 Ocak 2017       Mesaj #9
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Atletizm


En eski sporlardan biridir. Bu oyunlarda insanlar atlama, koşma ve nesneleri fırlatabilme yeteneklerini gösterirler. Bu tür etkinlikler, çağlar boyunca tüm dünya da yaygın beğeni kazandı. Bazı uluslar ya da topluluklar pist ve alan yarışlarının belli dallarında daha başarılı oldu. Sözgelimi, Etiyopyalılar ve Kenyalılar uzun mesafe koşusunda, Finliler cirit atmada, Batı Hint Adaları atletleri ise kısa mesafe hız koşusunda üstünlük gösterdiler.

Ad:  Atletizm-9.jpg
Gösterim: 5480
Boyut:  29.1 KB
İlk koşu yansının İÖ 3800 yılında Mısır'da düzenlendiği sanılmaktadır. Ama tarihin en ünlü atletizm oyunlan, ilk kez Eski Yunanistan'da düzenlenen Olimpiyat Oyunlan'dır. İlk Olimpiyat Oyunlan, sporun sanat ve kültürle birleştiği büyük şenlikler biçiminde düzenlenirdi. Atletler oyunlardan 10 ay önce hazırlanmaya başlar, son ayı da Olympia'da geçirirlerdi. Yarış öncesi hazırlıklar değişik biçimlerde bugün de yapılmaktadır.

Atletizm, insanın tüm güç ve yeteneğinin olabildiğince zorlanmasını gerektirir. Atletler birbiriyle yansırken, aynı zamanda kendi güç ve yeteneklerinin sınırlarım tanır, bunları aşmaya çalışırlar.

Pist ve alan atletizmi üç ana dala ayrılır: Koşu, yürüme ve alan (atlayışlar ve atışlar) karşılaşmaları.

Pist Yarışları


Koşu dalı, kısa mesafe hız, orta ve uzun mesafe koşularından oluşur. Bu yarışlar, kapalı salon ya da açık hava pistlerinde, yollarda ve kırlık alanlarda yapılabilir. Kısa mesafe hız koşulan, 400 metreye kadar olan ve atletlerin tüm mesafeyi baştan sona tam sürat koştuklan yanşlardır. Bu mesafeler, 100, 200 metre ve açık hava pistinin bir turuna eşit olan 400 metredir. Kapalı salonlarda daha kısa pistler kullanılır. Dönemeçlerin eğimli olduğu 200 metrelik pistler çok yaygındır. Salonlardaki en kısa hız koşusu pisti 50 metredir. Kısa mesafe koşucusu yarışa hızla başlar; iyice hızlandıktan sonra bu hızını sürdürmeye çalışır.

Orta mesafe koşuları, 800, 1.500 metre ve eski 1 mil yarışlandır. Yıllar önce 1 mili 4 dakikanın altında koşabilmek, atletizmde henüz erişilmemiş bir sınırdı. İngiliz atlet Roger Bannister, Oxford'da 6 Mayıs 1954'te bunu gerçekleştirince, "4 dakika sının" önemini yitirdi. 1975'te ise, Yeni Zelandalı atlet John Walker 1 mili 3 dakika 50 saniyede koştu. Bu mesafedeki 4 dakika 10 saniyelik dünya rekorunun 4 dakikaya düşürülmesi 70 yıl almıştı. Oysa, rekorun 3 dakika 50 saniyeye inmesi yalnızca 21 yıl aldı. Daha iyi derecelerin, daha kısa zaman aralıklarıyla gerçekleştirilmesi, atletlerin giderek artan güç ve yeteneklerinin bir göstergesidir. Orta mesafe koşucusu, hız ve dayanıklılığı iyi bir taktik anlayışıyla birleştirebilmelidir.

Uzun mesafe yarışları pistte 5.000 ve 10.000 metre, maraton ve yol parkurunda koşulan öteki yanşlarda ise daha uzun mesafelerde yapılır. Kadınlar son yıllarda uzun mesafe koşulanna katılmaya başladı. İlk kez 1969'da uluslararası bir yanşmada 1.500 metre koşan kadınlar, 1974'te 3.000 metre koşusuna, 1970 sonlarında da maraton yanşlanna katıldılar. Yalnızca erkeklerin koştuğu, 28'den fazla engel ve 7 havuz atlamadan oluşan 3.000 metre yansı dışında kalan tüm uzun mesafe koşulanna kadınlar da katılırlar.

Dünya da yaygınlık kazanan uzun mesafe koşulanndan özellikle maraton yanşlanna katılan atlet sayısında yaklaşık 15 yıldır büyük bir artış görüldü. İlk maraton koşusu 1896 Olimpiyat Oyunlan'nda efsanevi koşucu Pheidippides'in anısına düzenlendi. Bu koşucu İÖ 490'da Yunanlılar'ın Persler'e karşı kazandığı zaferin haberini iletmek amacıyla Maraton'dan Atina'ya kadar koşmuş ve kente vardığında ölmüştü. 1908 Olimpiyatlarında maraton, 42.195 metrede koşuldu; bu uzunluk 1924'te değişmez ölçü olarak kabul edildi. Günümüzde Londra ve New York maratonlanna her yıl 10.000'in üzerinde koşucu katılmaktadır.

Öteki düz koşular ise bayrak yarışlarıdır. Takımlar dört koşucudan oluşur ve her koşucu yansın belli bir bölümünü koşar. Kendi bölümünü tamamlayan koşucu, bayrak denilen çubuğu bir sonraki bölümün koşucusuna verir. Bayrak el değiştirmeden, bir sonraki koşucu koşmaya başlayamaz.

Engelli koşularda 10'dan fazla engel vardır. Erkekler 110 metre yansında, engeller 106,7 cm, 400 metre yansında ise 91,4 cm yüksekliğindedir. Engel yüksekliği kadınlar 100 metre yarışında 84 cm, 400 metre yansında ise 76,2 santimetredir.

Yürüme yarışlan ise normal yürüyüşten türetilmiştir. Kural gereği, ileriye atılan ayak gerideki ayak yerden kalkmadan toprağa değdirilir. Bu nedenle, bacakları kırmadan adım atmak gerekir. Yol parkurlannda yapılan yürüme yanşlarmda mesafeler, kadınlar için 10 km, erkekler için 20 ve 50 kilometredir.

Alan Yarışları


Yüksek atlamada, ilk yılların makas tekniğinden sonra, yeni teknikler geliştirildi. İçlerinde en iyisi sayılan köprü (flop) tekniğinde atlet, yukarı sıçradıktan sonra dönerek çıtayı sırtüstü geçer.

Sırıkla atlamada eskiden metal ya da bambu sırıklar kullanılırdı. Daha sonra cam elyafından yapılmış sırıkların kullanılması, bu dalda beklenmedik bir gelişme sağladı; dünya rekoru 25 yılda 1 metreden fazla bir farkla yenilendi. Sırıkla atlamada, sırığı iki eliyle kavrayan atlet çıtaya doğru hızlanarak koşar. Ucunu çıtanın dibindeki Vbiçimli kutuya yerleştirdiği sırığa abanarak, kendini yukarı fırlatır ve çıtanın üzerinden aşar. Sırık öteki tarafta kalır. Atlet elinde sırıkla koşarken hız kazanabilmek ve yükselip çıtayı aşabilmek için yeterli güce ve esnekliğe gerek duyar. Hem yüksek, hem de sınkla atlamada, yarışmacının her yükseklik için üç atlayış hakkı vardır. Uzun ve üç adım atlamalarda, yeterince hızlanabilmek ve 10 santimetrelik sıçrama tahtasından, olabildiğince uzağa fırlayabilmek gerekir. Üç adım atlamanın, adından da anlaşılacağı gibi, üç aşaması vardır: Atletin yükseldiği ayağının üstüne düştüğü ilk adım; ağırlığını öbür ayağına kaydırdığı ikinci adım ve atlayış.

Gülle atma, ağır taşları kaldırıp fırlatma hareketinden doğmuştur. Bu dalda uzmanlaşanlar, atletler içinde en iri ve güçlü olanlarıdır. Gülle 2,1 metre çapındaki bir dairenin içinden, omuzdan gelen bir kol hareketiyle fırlatılır. Metalden yapılmış, top biçimindeki güllenin ağırlığı, erkekler için 7,26 kg, kadınlar için 4 kg olarak belirlenmiştir.

Yalnızca erkeklerin yanştığı çekiç atmada 7,26 kg ağırlığında metal top kullanılır. Çekiç, bu topun bir tel parçasıyla elin kavrayacağı bir halkaya bağlanmasından oluşur. Atış, bir bölümü tel örgüyle çevrilmiş, 2,1 metre çapındaki bir çemberden yapılır. Bu dal, İngiliz köy sporlarında yer alan balyoz atma yarışlarından doğmuştur.

Disk erkeklerde 2 kg, kadınlarda 1 kg ağırlığındadır ve 2,5 metre çapındaki bir dairenin içinden atılır. Atıcılar, diske itici güç sağlamak için, atışı bu dairenin içinde dönerek yaparlar. Diski en iyi uçuş yönünü verebilen bir açıdan fırlatırlar. Cirit atma ise mızrak atmadan türetilmiştir. Erkeklerin kullandığı cirit 800 gr, kadınlarınki ise 600 gr ağırlığındadır. Atış çizgisine koşarak yaklaşan atıcı, ciriti bir silkme hareketiyle öne doğru fırlatır.

Birden Fazla Daldan Oluşan Yarışlar


En yetkin atletler, atletizmin en zor sınavları olarak nitelendirilen pentatlon (kadınlar) ve dekatlon (erkekler) yarışlarında başarı elde edenlerdir/Birden fazla daldan oluşan bu yarışların tamamlanması iki gün sürer. Her dalda elde edilen dereceler uluslararası puanlama çizelgesine göre değerlendirilir ve toplam puan saptanır. Erkekler dekatlonda 10 ayrı yarışa katılırlar. İlk gün 100 metre, uzun atlama, gülle atma, yüksek atlama ve 400 metre; ikinci gün 110 metre engelli, disk atma, sırıkla atlama, cirit atma ve 1.500 metre yarışları yapılır. Kadınların yarıştığı pentatlon, yedi daldan oluşur: 100 metre engelli, gülle atma, yüksek atlama ve 200 metre ilk gün; uzun atlama, cirit atma ve 800 metre yarışları ikinci gün yer alır. Bu yarışlarda başarı elde edebilmek için atletlerin, hızlı, güçlü, yetenekli ve dayanıklı olması gerekir.

Atletlerin yetiştirilmesi


Herhangi bir atletizm dalında başarılı olabilmek için, doğal yeteneğin yanı sıra, vücudun nasıl çalıştığı ve verimin nasıl artırılacağı konusunda bilgisi olan uzmanların yardımı gerekir. Ayrıca hızı ve gücü artırmak, yetenekleri geliştirmek için, seçilen atletizm dalına uygun bir yöntem saptanmalıdır. Atletizmde önde gelen belli başlı ülkeler, atletlerin yetiştirilmesine ve çalıştırılmasına yönelik özgün yöntemler geliştirmişlerdir. Bunlar arasında en başarılısı Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde geliştirilen yöntemlerdir. Bu ülke, bilimsel araştırmalarla oluşturduğu yöntemleri sayesinde, uluslararası yarışmalarda büyük başarı kazanmıştır.

Atletizm kuruluşları


Dünya atletizmini yöneten Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu 174 ülkenin bağlı olduğu bir kuruluştur. 1912'de kurulan bu örgütün benimsediği kurallara uluslararası yarışmaların tüm dallarında uyulur.

1896'dan beri dört yılda bir yapılmakta olan Olimpiyat Oyunları spor dünyasının en önemli olayıdır. Olimpiyatlar içinde yer alan atletizm karşılaşmaları, Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu'nca dünya şampiyonası olarak kabul edilmiştir. Olimpiyat Oyunları'nın dışında da tüm dünya da sayıları giderek artan önemli atletizm yarışmaları düzenlenmektedir. Her ülkede atletizmi yöneten, düzenleyen ulusal bir örgüt vardır. Ayrıca okullar ve spor kuruluşları da, gençleri atletizme yöneltmek amacıyla çalışmalar yaparlar. Başlıca atletizm yarışmaları Avrupa Şampiyonası, PanAmerikan Oyunları, İngiliz Uluslar Topluluğu Oyunları, Asya ve Afrika şampiyonalarıdır. Bunların dışında, ülkelerin kendi aralarında düzenlediği özel karşılaşmalar da vardır. Yarışmalar, atletizmin tüm dallarını kapsar. Aynca, kros koşu, yürüme ve yol koşusu şampiyonaları da yapılmaktadır.

MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

29 Kasım 2010 / Misafir Cevaplanmış
9 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
9 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
19 Haziran 2016 / Misafir Cevaplanmış