Arama

Bosna Savaşı

Güncelleme: 10 Kasım 2009 Gösterim: 8.217 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Temmuz 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Bosna Savaşı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Bosna Savaşı, Bosna-Hersek'te 6 Nisan 1992 tarihinden 14 Eylül 1995 tarihine kadar sürmüş olan bir savaştır. Üç yıldan fazla süren bu savaş sırasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü verilerine göre 312.000 kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon kadar insan da yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Yakın tarihin en karanlık sayfalarından biri olan bu savaş sırasında ölenlerin 200.000 kadarı Boşnak halkına ait olup bu halk dünyanın gözleri önünde sistematik bir soykırıma tabi tutulmuştur.
bosnian

Savaşın Başlaması
I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan Yugoslavya Devleti 3 değişik din (Ortodoksluk, Katoliklik ve İslam) ve çok sayıda etnik grubu (Sırp, Hırvat, Boşnak, Arnavut, Sloven, Makedonyalı) bir araya getiren bir ülkeydi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet blokunda yerini alan bu devlet Josip Tito'nun kuvvetli kişiliği altında uzun süre birliğini korudu. Tito'nun politikası zamanla Sovyetler Birliği'nden daha bağımsız bir hale geldi. 1980 yılında Tito'nun ölümü ve 1990 yılında da Sovyet blokunun parçalanmaya başlamasıyla birbirinden farklı etnik grupları Yugoslavya içinde bir arada tutmak imkânsız hale geldi. 25 Haziran 1991'de Slovenya ve Hırvatistan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Eylül 1991'de de Makedonya bağımsızlığını ilan etti. Şubat-Mart 1992'de Bosna-Hersek Devleti ülke çapında bağımsızlık ilan edilmesi konusunda bir referandum yaptı. Bosnalı Sırpların çoğunun boykot ettiği bu referandum bağımsızlığın kabul edilmesiyle sonuçlandı. 5 Nisan 1992'de Bosna-Hersek hükümeti bağımsızlığını ilan etti. 6 Nisan'da da ABD ve Avrupa ülkeleri Bosna-Hersek'in bağımsızlığını tanıdılar.
1991 Bosna-Hersek etnik haritası
ethrelations1991bih

Bu sonuçtan memnun olmayan Bosnalı Sırplar, Republika Srpska (Bosna Sırp Cumhuriyeti)'ni ilan ederek Bosna-Hersek'ten ayrıldıklarını açıkladılar. Sonra da Bosnalı Sırplar kendilerine olabildiğince fazla miktarda toprak kazanmak için Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Genelkurmay Başkanı Perisiç’in desteği ile Bosna-Hersek’te etnik arındırma çalışmalarına başladılar. Bosna Sırp Cumhuriyeti ve Sırp Demokrat Partisi (SDS) Başkanı olan eski bir psikiyatri doktoru Radovan Karadziç ve General Ratko Mladiç'in öncülüğündeki Sırplar, Bosna-Hersek'teki Boşnak ve Hırvat nufüsu acımasızca öldürerek ülkeyi Sırplaştırma amacı güdüyorlardı. Sırplar Eski Yugoslavya ordusunun asker ve teçhizatları devraldıkları için büyük bir avantaja sahiptiler. Ayrıca Yugoslavya Devlet Başkanı Miloseviç bütün dünyanın eleştirilerine rağmen savaş boyunca bir yandan gizli bir yandan da açık bir şekilde Bosnalı Sırplara stratejik ve askeri destek vermeye devam etti.

Bosna Soykırımı (bak. Bosna Soykırımı)
Üç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergilediler. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu yegane savaş yöntemiydi. Daha savaşın ilk evrelerinde Nisan 1992’de Srebrenitza’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Bosnalı Müslüman Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutulmuş ve katledilmişti.
Miloşeviç’in eski korumalarından Nasır Oriç’in kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenica’yı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından biri olan Yugoslavya ordusunun tüm imkânlarını kullanan Sırplara karşı Müslümanlar bölgeye uygulanan ve en çok kendilerinin zarar gördüğü ambargodan ötürü hafif silahlarla ve az sayıda mermi ile karşı koymaya çalışıyordu.
Bosna Savaşı’nın sonlarına doğru Müslümanların birçok cephede zafer kazandığı bir sırada öne çıkarılan Dayton Barış müzakereleriyle savaşın sona ereceğini gören Sırplar, avantaj elde etmek için iki stratejik kent olmayan Jepa ve Srebrenica’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar ve "tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini" Aliya İzzetbegoviç'in bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu.
Uluslararası camianın olanlar karşısındaki tepkisizliği Sırplara cesaret vermiştir. Srebrenica çevresindeki ilk toplu mezarları ortaya çıkararak Pulitzer Ödülü kazanan Amerikalı gazeteci David Rohde bu tavrı eleştirerek şöyle dedi:
“Uluslararası camia taraflı bir şekilde binlerce insanı silahsızlandırmış ve sonra da onları en azgın düşmanlarına teslim etmiştir. Srebrenica, uluslararası camianın felaketin uzağında durduğu bir durum değildir. Aksine, uluslararası camianın eylemleri katilleri cesaretlendirmiş, onlara yardım etmiş ve işlerini kolaylaştırmıştır ... Srebrenica’nın düşmesi gerçekte olması gereken bir durum değildi. Binlerce iskeletin Doğu Bosna’da oraya buraya saçılmasına hiç gerek yoktu. Binlerce Müslüman Bosnalı çocuğun Sırplar tarafından boğazlanmış babalarının, dedelerinin, amcalarının ve kardeşlerinin hikâyesi ile büyümesine hiç gerek yoktu.”
Savaşın Bitmesi
Savaşın ilk aylarından başlayarak Birleşmiş Milletler temsilcisi Cyrus Vance ve Avrupa Birliği temsilcisi Lord Owen savaşı durdurmak için taraflarla müzakereler yaptılar. Bosna-Hersek'i etnik açıdan 3 bölgeye ayıran çeşitli haritalar çizildi ve taraflara sunuldu. 1994 yılında NATO uçakları BM'in ilan ettiği uçuş yasağını uygulamaya başladılar. Böylece Sırpların hava üstünlüğü kaybolmuş oldu. Mart 1994 tarihinde Boşnaklar (Bosnalı Müslümanlar) ve Bosnalı Hırvatlar anlaşmaya vardılar ve birbirleriyle savaşmaktan vazgeçtiler.
Nihayet uluslararası baskılar sonucu İzzetbegoviç, Tudjman ve Miloseviç anlaşma masasına oturdular. 21 Kasım 1995'de Dayton Antlaşması kabul edildi. 14 Aralık 1995'de bu antlaşmanın son halinin imzalanmasıyla birlikte Bosna Savaşı son bulmuş oldu.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Atalante - avatarı
Atalante
Ziyaretçi
29 Ekim 2009       Mesaj #2
Atalante - avatarı
Ziyaretçi
fileashx?FileID231079&ampWidth580&ampHeight0&ampBlackWhiteFalse

Sponsorlu Bağlantılar
bosna katliam 1107 1

ermenilerin turklere yaptigi soykirim 07

Medeni modern adil ve eşitliği savunan ülkelerin tam ortasında işlenen bir soykırımdır Bosna soykırım tüm Dünyanın gözü önünde işlenen "modern çağın" insanlık suçlarından biridir.

Son düzenleyen Atalante; 29 Ekim 2009 10:04 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Rios - avatarı
Rios
Ziyaretçi
10 Kasım 2009       Mesaj #3
Rios - avatarı
Ziyaretçi
Bosna Savaşı

Bosna Savaşı, Bosna-Hersek'te 6 Nisan 1992 tarihinden 14 Eylül 1995 tarihine kadar sürmüş olan bir savaştır. Üç yıldan fazla süren bu savaş sırasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü verilerine göre 312.000 kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon kadar insan da yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Yak...

Bosna Savaşı, Bosna-Hersek'te 6 Nisan 1992 tarihinden 14 Eylül 1995 tarihine kadar sürmüş olan bir savaştır. Üç yıldan fazla süren bu savaş sırasında Uluslararası Kızılhaç ÖrgütüBoşnak halkına ait olup bu halk dünyanın gözleri önünde sistematik bir soykırıma tabi tutulmuştur. verilerine göre 312.000 kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon kadar insan da yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Yakın tarihin en karanlık sayfalarından biri olan bu savaş sırasında ölenlerin 200.000 kadarı Savaşın başlaması

I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan Yugoslavya Devleti 3 değişik din (Ortodoksluk, Katoliklik ve İslam) ve çok sayıda etnik grubu (Sırp, Hırvat, Boşnak, Arnavut, Sloven, Makedonyalı) bir araya getiren bir ülkeydi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet blokunda yerini alan bu devlet Josip Tito'nun kuvvetli kişiliği altında uzun süre birliğini korudu. Tito'nun politikası zamanla Sovyetler Birliği'nden daha bağımsız bir hale geldi. 1980 yılında Tito'nun ölümü ve 1990 yılında da Sovyet blokunun parçalanmaya başlamasıyla birbirinden farklı etnik grupları Yugoslavya içinde bir arada tutmak imkansız hale geldi. 25 Haziran 1991'de SlovenyaHırvatistan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Eylül 1991'de de Makedonya bağımsızlığını ilan etti. Şubat-Mart 1992'de Bosna-Hersek Devleti ülke çapında bağımsızlık ilan edilmesi konusunda bir referandum yaptı. Bosnalı Sırpların çoğunun boykot ettiği bu referandum bağımsızlığın kabul edilmesiyle sonuçlandı. 5 Nisan 1992'de Bosna-Hersek hükümeti bağımsızlığını ilan etti. 6 Nisan'da da ABD ve Avrupa ülkeleri Bosna-Hersek'in bağımsızlığını tanıdılar. thumb]]Bu sonuçtan memnun olmayan Bosnalı Sırplar, Republika Srpska (Bosna Sırp Cumhuriyeti)'ni ilan ederek Bosna-Hersek'ten ayrıldıklarını açıkladılar. Sonra da Bosnalı Sırplar kendilerine olabildiğince fazla miktarda toprak kazanmak için Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Genelkurmay Başkanı Perisiç’in desteği ile Bosna-Hersek’te etnik arındırma çalışmalarına başladılar. Bosna Sırp Cumhuriyeti ve Sırp Demokrat Partisi (SDS) Başkanı olan eski bir psikiyatri doktoru Radovan Karadziç ve General Ratko Mladiç'in öncülüğündeki Sırplar, Bosna-Hersek'teki Boşnak ve Hırvat nufüsu acımasızca öldürerek ülkeyi Sırplaştırma amacı güdüyorlardı. Sırplar Eski Yugoslavya ordusunun asker ve teçhizatları devraldıkları için büyük bir avantaja sahiptiler. Ayrıca Yugoslavya Devlet Başkanı Miloseviç bütün dünyanın eleştirilerine rağmen savaş boyunca bir yandan gizli bir yandan da açık bir şekilde Bosnalı Sırplara stratejik ve askeri destek vermeye devam etti. ve Bosna Soykırımı

thumb]] Üç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergilediler. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu yegane savaş yöntemiydi. Daha savaşın ilk evrelerinde Nisan 1992’de Srebrenitza’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Bosnalı Müslüman Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutulmuş ve katledilmişti. Miloseviç’in eski korumalarından Nasır Oriç’in kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenica’yı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından biri olan Yugoslavyatarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu. Uluslararası camianın olanlar karşısındaki tepkisizliği Sırplara cesaret vermiştir. Srebrenica çevresindeki ilk toplu mezarları ortaya çıkararak Pulitzer Ödülü kazanan Amerikalı gazeteci David Rohde bu tavrı eleştirerek şöyle dedi: “Uluslararası camia taraflı bir şekilde binlerce insanı silahsızlandırmış ve sonra da onları en azgın düşmanlarına teslim etmiştir. Srebrenica, uluslararası camianın felaketin uzağında durduğu bir durum değildir. Aksine, uluslararası camianın eylemleri katilleri cesaretlendirmiş, onlara yardım etmiş ve işlerini kolaylaştırmıştır ... Srebrenica’nın düşmesi gerçekte olması gereken bir durum değildi. Binlerce iskeletin Doğu Bosna’da oraya buraya saçılmasına hiç gerek yoktu. Binlerce Müslüman Bosnalı çocuğun Sırplar tarafından boğazlanmış babalarının, dedelerinin, amcalarının ve kardeşlerinin hikayesi ile büyümesine hiç gerek yoktu.” Rohde, Son Oyun, s. 351, 353.
Savaşın bitmesi

Savaşın ilk aylarından başlayarak Birleşmiş Milletler temsilcisi Cyrus Vance ve Avrupa Birliği1994 yılında NATOBM'in ilan ettiği uçuş yasağını uygulamaya başladılar. Böylece Sırpların hava üstünlüğü kaybolmuş oldu. Mart 1994 tarihinde Boşnaklar (Bosnalı Müslümanlar) ve Bosnalı Hırvatlar anlaşmaya vardılar ve birbirleriyle savaşmaktan vazgeçtiler. Nihayet uluslararası baskılar sonucu İzzetbegoviç, Tudjman ve Miloseviç anlaşma masasına oturdular. 21 Kasım1995'de Dayton Antlaşması kabul edildi. 14 Aralık 1995'de bu antlaşmanın son halinin imzalanmasıyla birlikte Bosna Savaşı son bulmuş oldu.

Benzer Konular

7 Eylül 2016 / Mystic@L Tarih
19 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
30 Kasım 2010 / ThinkerBeLL Mimarlık