Arama

Ahududu Yetiştiriciliği

Güncelleme: 28 Nisan 2010 Gösterim: 27.710 Cevap: 2
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
30 Ağustos 2008       Mesaj #1
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
1. GİRİŞ

Sponsorlu Bağlantılar
Meyve ahududu 1

Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Yabani olarak birçok yerde rastlamak mümkündür. Fakat önemli olan ve tarımı yapılan ıslah edil miş kültür çeşitleridir. Yabanilere oran la bu çeşitler daha verimli, gös terişli ve ekonomik değer leri çok daha yüksektir. Ahududu, Yurdum uzda özellikle Bölgemizde son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmek tedir.
Ahududu meyveleri çeşitli şekilde değerlendirilmektedir. Taze tüketildikleri gibi konserve, reçel, marmelat, meyve suyu, pasta sanayii ve likör yapımında kullanılmaktadır. Aynı zaman da bol miktarda C vitamini ihtiva ettiklerinden tedavi edici özelliğine de sahiptir.
Ahududu şoklamaya elverişli olduğu için son yıllarda bölge mizde bazı ihracatçı firmalar dış ülkelere ihracat yapmaktadır. Ülkemiz için çok yeni olan ahududu yetiştiriciliği, özellikle aile işletmeciliği ve iş gücünün değerlendirilmesi açısından gelecek için ümit vericidir.
Ahududu yetiştiriciliği niçin orman içi köylerine tavsiye edilmektedir:
Toprak ve iklim koşullan ahududu yetiştiriciliği için daha uygundur.
Bu bölgelerdeki araziler daha küçük parçalar halindedir. Makineli tarım daha azdır.
Orman arazilerin meyilli oluşu nedeniyle toprak kaymalarına karşı iyi bir bitkidir,
- Aile tarımına uygundur.
Karlı bir tarım koludur. Orman tahribatının önlenmesi açısından çok önemlidir.
Yapılan gözlem ve çalışmalarda en iyi yetiştiricilik 800-1500 metre rakımda olmaktadır.
attachmentphp?attachmentid39012&ampstc1&ampd1212068841

İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ:

a) İklim istekleri;
Ahududu yetiştiriciliği için en uygun bölgeler, yazları serin ve hasat zamanı yağmur olmayan yerlerdir. Yazları sıcak, kurak ve rüzgarlı olan yerlerde büyüme geriler, meyveler küçük ve çok çekirdekli olur. Çok sıcak bölgelerde yetiştiricilik yapılmamalıdır. Çünkü hasattan önce çok şiddetli sıcaklar meyvelerin olgunlaşmadan yumuşamasına neden olur. En iyi yetiştirici lik yıllık yağış ortalaması 750-800 mm. olan bölgelerde yapılabilmektedir.

b) Toprak İstekleri ;

Toprak bakımından çok seçici değildir. Ancak uygun topraklarda yetiştirildiği takdirde, daha yüksek verim alınır. En uygun topraklar; organik maddece zengin, su tutma kapasitesi yük sek ve iyi direne olabilen topraklardır. Çok hafif, ağır ve kötü direne olan topraklardan kaçınıl malıdır. Hafif asitli topraklar tercih edilmelidir, yani toprak pH sı 6-7 olmalıdır. Toprak derinliği 120-180 cm. olmalıdır. Aksi halde kökler derine inemez ve toprak neminden istifade edemez.


YER VE YÖNEY:

Ahududu bahçesi kurulurken kuzey yamaçlan tercih edilmelidir. Güney yamaçları ilkbahar donları yönünden tehlikelidir. Ahududu bitkisi -25°C'ye kadar dayanabilmektedir.
attachmentphp?attachmentid39013&ampstc1&ampd1212068841

AHUDUDU BAHÇESİNİN TESİSİ :

a) Toprak Hazırlığı;

Toprak hazırlığı yapılırken fosforlu, potaslı gübrenin tamamı, azotlu gübrenin üçte biri verilir ve derin sürüm yapılır. Azotlu gübrenin geri kalan kısmı ikiye bölünüp, birincisi ilkbaharda çapa ile, ikincisi ise çiçekten sonra verilir.
Toprağı organik maddece zenginleştirmek için dekara 3-4 ton çiftlik gübresi verilmelidir.
b) Dikim;
1) Dikim Zamanı;
Ahududuları, sonbahardan ilkbahara kadar olan devrede, toprak dikime uygun olduğu zamanlarda dikilebilir. Kışlan fazla sert olmayan bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi sonuç verir. Bu dikim için kasım ayı uygundur.
Dikim, ilkbaharda yapılacaksa fazla geç kalınmamalıdır. Aksi halde dikimden sonra sıcak ve kurak günler başlayacağından sık sık sulama gerekecektir.
İlkbahar dikimi için en uygun zaman Şubat 15 den sonra Nisan başına kadardır. Kışı sert geçen bölgelerde ilkbahar dikimi tercih edilmelidir.
2) Dikim Aralıkları ;
Dikim aralığı genellikle toprak işleme araçları, terbiye sistemi ve dikim şekline göre değişir. Bölgemizde yapılan çalışmalardan görülmektedir ki, ahududu yetiştiriciliğinde en uygun di kim aralığı 180 -250 cm. dir. Sıra aralan atla sürülecekse 180 - 200 cm., traktörle işlem yapıla caksa 200-250 cm., sıra üzerleri ise 60-100 cm. olmalıdır.
3) Dikim;
Dikim yapılırken eldeki fidanların kurumamasına çok dikkat edilmelidir.Hemen dikim yapılma yacaksa hendeklenmeli ve nemli tutulmalıdır.
Dikim hemen yapılacaksa fidanlar tarlaya kadar nemli çuvallarda veya plastik torbalara konup ağzı iyice bağlanıp getirilmelidir.
İşaretlenen dikim yerlerine çukurlar açılarak fidanlar yerleştirilir, diğer meyve fidanlarında olduğu gibi dikim tamamlanır. Dikim derinliği 15-20 cm. olmalıdır.

ahududu
BAKIM İSLERİ:
a) Toprak İşlemesi;

Toprak işlemesin de esas gaye, ot mücadelesidir, ilkbaharda başlanır ve hasat zamanına kadar toprak işlemesine devam edilir. Sık aralıklarla yapılmalıdır.
b) Gübreleme;
Toprağın su tutma kapasitesinin yükseltilmesi, fiziksel yapısının ıslahı ve bitki besinlerince zenginleştirilmesi için toprağa çiftlik gübresi ile ticari gübreler verilir. Ancak azotlu gübrelere çok dikkat edilmelidir. Çünkü azotun fazlası meyveyi yumuşatarak pazar değerini düşürür. Uygun dozda verilen azot, fosfor ve potasyumlu gübreler meyve rengi, kokusu ve lezzeti üzerinde olumlu etki yapar. Yüksek verim alabilmek için en uygun şekil, ocak usulü veya sıravari gübrelemedir. Her yıl ocak başına 2-3 kg. çiftlik gübresi vermek gereklidir.
Gübre verilirken toprak tahlillerinin yapılması şarttır.
c) Sulama;
Ahududu meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama, önemli faktörlerden biridir, özellikle hasat zamanı daha fazla sulama gerekir. Sulama, karık veya yağmurlama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlamadan kaçınılmalıdır.
Ormaniçi bölgelerde yagışlar daha fazla olduğundan ve yazı serin geçtiğinden sulama ihti yacı en aza düşer veya hiç yapılmaz.
d) Terbiye Sistemleri;
Ahududularında genel olarak 4 terbiye sistemi vardır.
* Destekli ocak sistemi
* Desteksiz ocak sistemi
* Desteksiz çit sistemi
* Destekli çit sistemi
Bölgemizde ve genelde en yaygın şekilde kullanılan sistem, destekli çit sistemidir. Bu siste mde kuvvetli gelişmiş sürgünler 1.5 metre yüksekliğindeki direklere gerilmiş 2 sıra tel arası na yerleştirilerek bağlanırlar.Sürgün boyu 120-150 cm.ye ulaştığı zaman tepelerden kesilirler.
e) Budama;
1) Dikim Budaması;
Dikimden hemen sonra çubuklar 20-30 cm. yüksekliğinde kesilirler Şekil-2).
Şekil - 2 Dikim budaması
İlkbaharda 2-3 veya 4 adet kuvvetli gelişen çubuklar bırakılır, diğerleri dipten çıkarılmalıdırlar (Şekil-3). Ayıklama yaparken bırakılan dallar arasında en az 20-25 cm. kadar bir mesafenin olması gerekir.
2) Kış Budaması;
Ahududular taç kısımları ile 2 yıllık, toprakaltı(kök) kısmı ile çok yıllık bir bitkidir.
Bırakılan çubuklar birinci yıl olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Bu dallar hasattan sonra veya sonbaharda toprak yüzeyine yakın bir yerden kesilip tellerden temizlen melidir. Kök dibinden çıkan yeni sürgünlerden ertesi yıl için her kümede en kuvvetli geliş miş olan 3-4 bağ bırakılıp diğerleri yine temizlenir. Kış budaması için en uygun zaman sonba har veya ilkbahar başıdır.
3) Yaz Budaması;
Yazın tepe alma yapıldığı gibi fazla dalların da ayıklanması yapılmalıdır. Çok sıcak aylarda tepe alma sakıncalıdır. Ancak tekleme yapılır. Zayıf ve yere yakın dallar kesilir. Genel olarak iri meyveler kuvvetli dallarda 15 cm. uzunluğundaki meyve dalcıklarında olmaktadırlar. O halde budama yapılırken bu, göz önünde bulundurarak fazladan oluşan koltukların bir kısmını temizleyip meyve dalcıklarını kuvvetlendirmek gerekmektedir.
Budama, meyve sayısını biraz azaltsa da, meyvenin irileşmesi ve kaliteyi yükselttiği için pazar değerini artırır. Bu bakımdan budamaya önem verilmelidir.
4) Gençleştirme Budaması;
Ahududularında gençleştirme işlemi de yapılmalıdır. Yıllar geçtikçe kök kısmı yaşlanmaya yüz tutar, yeni dallar azalır ve böylece verimde ve kalitede düşüklük olur. Bunu ortadan kaldırmak için, 5-6 yılda bir ahududularının toprak altındaki yaşlı kök kısmı kesilir. Kesimden hemen sonra ocaklara bol miktarda çiftlik gübresi ve ticari gübre (Azot, fosfor, potas) verilmelidir. Bu işlemle ahududularının ömrü uzatılmış olur. Aynı tesiste 12-15 yıl yetiştiricilik yapılabilir.

ÇOĞALTILMASI:
Ahududuların üretimi en kolay dip sürgünleri ile olmaktadır. Sonbaharda bir kısım köklü dip sürgünleri ana kökten ayrılarak alınır ve dikim yapılır. İlkbahar dikimi de yapılabilir. Ancak taze çıkan dip sürgünler 15-20 cm. boyunda olduğu zaman alınarak dikilmelidir. Aksi takdir de tutma oranı çok düşük olacaktır. Mevsim kurak gidiyor ise sulamak gerekir.

VERİM:
Ahududu yetiştiriciliği, tekniğine uygun şekilde yapıldığında l dekardan 1000-2500 Kg. mey ve almak mümkündür. Ancak, Bölgemizde halen bu miktar dekara ortalama 600-800 Kg. arasındadır.

HASAT:
Ahududu meyveleri saplarından kolayca ayrılmaya başladıktan sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılır. Haftada 2-3 defa toplanır. Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Meyveler küçük plastik kaplara toplanıp büyük kasalara dizilir ve bu şekilde nakliyeye hazır duruma getirilir.
Bölgemiz için henüz yeni olan ahududu yetiştiriciliği, çiftçilerimizin yukarıda belirtilen bütün teknik bakım işlerini eksiksiz yerine getirerek bilinçli bir şekilde yetiştiricilik yapabilmeleri için, en yakın tarım kuruluşlarına baş vurarak uzman elemanların tavsiyesine göre hareket etmeleri yararlı olacaktır.

LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
4 Eylül 2008       Mesaj #2
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Çileğe benzeyen ahududu adlı meyvelerini yazın ve sonbaharda veren Ahududu bitkisi, Gülgiller'dendir. Asya, Avrupa ve Amerika'nın birçok bölgesinde yetişen ahududunun anayurdu kesin olarak bilinmemekte; ama, bilimsel adındaki "ida" sözcüğü, akla, Ege bölgemizdeki antik Kazdağı yöresini getirmektedir. Bitkinin kütüğü çokyıllık; dikenlerle kaplı olarak l-2 m'ye kadar boylanabilen sürgünleri ikiyıllıktır. Bu sürgünler, ikinci yılının yaz başlarında her koltuk gözünde salkım halinde beyaz renkli çiçeklerini açmaya başlar.

Sponsorlu Bağlantılar
Çiçekler bir yandan olgunlaşıp meyveye dönerken bir yandan da yeni çiçeklerin açması sürer. Ahududunun etli ve sulu üzümcüklerden oluşan toplu meyvesi kırmızı renkli olup üzümcüklerin içinde sert yapılı çekirdekleri yer alır. Ancak beyaz, mor ve siyah renklerde meyve veren, ayrıca sonbahar mevsiminde ikinci kez meyve üreten ahududu türleri de vardır.

Çok hoş tadı ve kokusu olan ahududu meyvesi çabuk bozulur. Bu nedenle tazeyken yenilir. Ama dondurulmaya elverişlidir. Ayrıca ahududu, şurup, meyve suyu, şekerleme, reçel, marmelat, jöle, dondurma ve likörleri de yapılarak tüketilir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze ahududunun besin değerleri şöyledir: 57 kalori; 1,2 gr. protein; 13,6 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,5 gr. yağ; 3 gr. lif; 22 mgr. fosfor; 22 mgr. kalsiyum; 0,9 mgr. demir; l mgr. sodyum; 168 mgr. potasyum: 20 mgr. magnezyum; 130 IU A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,09 mgr. B2 vitamini; 0,9 mgr. B3 vitamini; 0,09 mgr. B6 vitamini; 5 mgr. folik asit: 25 mgr. C vitamini ve 4,5 mgr. E vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda saydığımız önemli besin değerlerinin yanı sıra;

o Ahududu doku ve damar büzücüdür. Bu özelliğiyle diyareyi keser, peklik verir.

o Aynı niteliği nedeniyle: Kadınlarda beyaz akıntıyı keser; aybaşı dönemindeki aşırı kanamaları azaltır ve aybaşı durumunu düzene sokar. Doğum yapacak kadınlarda rahim kasılmalarını düzeltmede, doğum sancılarını azaltmada ve doğum olayını kolaylaştırmada etkilidir. Ancak, bu dönemlerde düzenli olarak alınmalıdır.

o Ahududu bedeni güçlendirici bir toniktir.

o Terletici, ateş düşürücü ve serinletici etkileri de vardır.

Bütün bu etkileri sağlamak için ahududu bitkisinin körpe yaprakları toplanıp güneşsiz ve havadar bir yerde kurutulur. Olgun meyveler ile kurutulmuş yapraklar karıştırılır. Bu karışımdan 2 tatlı kaşığı alınıp üzerine kaynamış su dökülerek 10-15 dakika bekletilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan istendiği kadar içilebilir.

o Ayrıca ahududu, boğaz ve bademcik ağrılarına, ağız ülserleri ve kanayan dişetlerine iyi gelir.

Bu etkilerinden yararlanmak için yukarıda tanımı verilen infüzyonla ağızda derin derin gargara yapılır.

BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ

Tohumdan üretmede, zor da olsa çimlenen ahudududan, ortaya değişik ve istenmeyen nitelikler gösteren yeni bitkiler çıkar. Bitkinin gövdesinden alınan çelikler köklenmez. Sürgünleri çokyıllık olmadığından, aşılama yöntemi de ahududuya uygun değildir.

Bu nedenlerle, ya ahududu bitkisinin kökünden çıkan sürgüler sonbaharda köklü olarak sökülüp fidan olarak kullanılır (kışı çok soğuk geçen yerlerde kök sürgünü ilkbaharda alınır) ya da kök çelikleriyle ahududu bitkisinin üretimi yapılır. Ama, bu işlem pek pratik değildir ve profesyonelce bir çabayı gerektirmektedir.

BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

İklim isteği: Ahududu, genelde soğuk ılıman bölgelerin bitkisidir. Sonbaharda yapraklarını döküp dinlenme dönemine girdiğinde 7 santigrat derecenin altında en az 800 saatlik bir soğuklama dönemi geçirmelidir. Bitki -20 ila -25 derecelere kadar dayanabilir. Oysa, kışları çok ılık, yazları pek sıcak ve kurak olan yörelerde ahududu yetiştirilemez. Yukarıda tanımlanan, bitkiye uygun sayıları iklim koşullarında yetiştirilen ahududu bitkilerinin, yeterince güneş alması durumunda iyi ürün vereceği burada belirtilmelidir.

Toprak isteği: Ahududu bitkisi, organik madde içeriği zengin, geçirgen ve derin (en az l m.) hafif ve orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek olan toprağı sever. Toprak sürekli nemli ve reaksiyonu hafif asit ya da nötr (pH: 6-7) olmalıdır. Fazla kireçli ya da tuzlu topraklar ahududu tarımına uygun değildir.

Yurdumuzda Akdeniz Bölgesi kıyıları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında hemen her yerde ahududu yetiştirilebilir.

Toprak işleme: Ahududu bitkisinin toprağı çapalanarak, büyük bahçelerde traktörle sürülerek işlenir. Yabani otlar böylece ya da uygun ilaçlar kullanılarak yok edilir.

Sulama: Ahududu bitkisinin toprağı sürekli nemli tutulmalıdır. Yağışların yetersiz olduğu dönemlerde bitkiye düzenli su verilir. Çok hafif bünyeli topraklarda daha da sık sulama yapılır.

Gübreleme: Organik madde bakımından fakir topraklarda, ahududu bitkisine, iyi yanmış çiftlik gübresi verilir. Gerekiyorsa bu gübreye fosforlu ve potasyumlu suni gübre de eklenir. Ahududu fidanları 30-40 cm. genişlik ve derinlikteki çukurlara ekilirken her çukura 5-10 kg. çiftlik gübresi verilir. Daha sonra 2-3 yılda bir bitkiye ek gübre verilmelidir.

Budama: Ahududu, bitkiyi iyi tanıyan kişiler tarafından şekil budaması, ürün budaması ve gençleştirme budaması yöntemleriyle üç amaçlı olarak budanır.

Hasat (Derim): Ahududu bitkisinin hasadı, haziran ayı başı ile ortaları arasındaki dönemde başlar ve olgunlaşan meyvelerin zaman zaman toplanması bir-bir buçuk ay kadar sürer. Olgunlaşan meyveler iki-üç günde bir, elin ilk üç parmağı meyve sapına getirerek meyvenin ileri doğru çekilip avuç içine düşürülmesiyle toplanır. Meyve elin içinde kesinlikle sıkılmamak ve örselenmeden toplama kabına konulmalıdır.

Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: öncelikle ahududunun hastalık ve zararlılarından korunması için önlemler alınmalı, ancak gene de bunlar bitkinin başına geldiğinde uzmanlara danışılıp uygun tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında, düzenli ve eksiksiz mücadele yapılmalıdır.

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
28 Nisan 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ahududu Yetiştiriciliği




raspberries
  • Bilimsel sınıflandırma
    • Alem: Plantae (Bitkiler)
      • Sınıf: Magnoliopsida (İki çenekliler)
        • Takım: Rosales
          • Familya: Rosaceae (Gülgiller)
            • Cins: Rubus
              • Alt cins: Idaeobatus
                • Tür: R. idaeus
  • Binominal adı: Rubus idaeus
  • L.
Ahududular, ev yada merak bahçeleri için harika bir üzümsü meyvedir. Ahududular kuvvetli büyür, nadiren ilkbahar donlarından etkilenir ve yüksek kalitede meyve verirler. Ahududu meyveleri reçellerde, jellerde, tatlılarda kullanılabildiği gibi taze olarak da tüketilmektedir. Taze ahududuların market fiyatları pahalıdır. Bununla birlikte pazarda bulunabilirlikleri düşüktür. Bu özellikler ahududu yetiştiriciliğinin önemini arttırmaktadır. Ahududular, meyve olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre olmak üzere iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitler yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir; buna karşın sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir. Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir. Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın oldukça yüksek düzeyde üretilirler. Genellikle, dip sürgünleriyle çoğaltılır. Dik büyüme özelliğinden dolayı üç veya dört yıl sonra kalın bir herek kullanılarak yetiştiricilik sürdürülür. Siyah renkli ahududular hastalıklara, özellikle antraknosa karşı, hassas olduğundan dolayı üretimi pek yapılmamaktadır. Genellikle dip sürgünleriyle üretimi yapılamaz bundan dolayı uç veya basit daldırma yöntemleri ile çoğaltılır. Siyah ahududuların sürgünleri çok dik değildir ve telli terbiye sistemine alınarak yetiştiriciliğinin yapılması daha uygun olacaktır. Mor ahududular, kırmızı ve siyah ahududuların çaprazlanması sonucunda elde edilmiş melezlerdir. Mor ahududular yaz aylarında kırmızı meyveli ahududulardan daha geç olgunlaşır. Mor ahududular kuvvetli büyür iri özelliklidir. Gelişme özelliği açısından kırmızı ve siyah ahududuların arasında yer alır ve genellikle telli terbiye sistemi ile yetiştiriciliği yapılır. Çoğaltılmaları sürgün ucunun daldırılması veya basit daldırma ile gerçekleştirilir. Sonbahar çeşitlerinden (bu çeşitlere yediveren çeşitlerde denmektedir) kırmızı meyveli olan çeşitler hem erken yaz döneminde hem de sonbahar döneminde meyve verirler. Sonbahar ürünü en iri meyveleri verir. Bununla birlikte sonbahar ürünü ilk yıl sürgünlerinin (henüz yeni gelişen birinci yıl sürgünleri) üst kısımlarında da meydana gelmektedir. Halbuki yaz ürünleri yalnızca iki yıllık sürgünlerin alt kısımlarından elde edilebilmektedir. Sonbahar ahududu çeşitleri, genellikle, sadece sonbahar ürünü dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu çeşitler dip sürgünleri ile çoğaltılırlar ve bir herek yardımı ile yetiştirilir. Sarı meyveli ahududular genellikle pek beğenilmemektedir. Fakat araştırmalar ve yeni çeşitlerin ıslahı amacıyla kullanılmaktadır. Yetiştiricilik yapılması amaçlanıyorsa çeşit seçiminin mutlaka iyi yapılması gerekir. O bölgede veya benzeri çevresel koşullara sahip bölgelerde yapılan adaptasyon çalışmaları dikkatle incelenmelidir.

428px Rubus idaeus hallon

ÇEŞİTLER
Yaz Kırmızısı Çeşitleri
Killarney:

access?actiongetproductimage&ampproductId8630&ampmaxHeight210&ampmaxWidth210
Sert soğuklara karşı oldukça dayanıklı, dikkat çekici parlak kırmızı bir renge sahip, meyve büyüklüğü orta derecede olan ve çok hoş ahududu kokusuna sahip bir çeşittir. Killarney erkenci bir çeşit olup pasta-kek yapımında çok tercih edilmektedir.
Latham:

RaspberriesLatham big
Verimli, kış soğuklarına dayanımı orta düzeyde ve hafif dikenli bir çeşittir. Mantar ve virüs kaynaklı hastalıklara dayanıklıdır. Meyveleri orta irilikte, yuvarlak, sert ve parlak kırmızı renge sahiptir. Meyvelerini mevsim ortasında olgunlaştırır ve uzun bir dönem süresince hasadı devam eder.
Titan:

7 14RasTitan
Erken olgunlaşan, iri meyveli, orta düzeyde lezzete sahip ve yaprak bitlerine karşı çok dayanıklı bir çeşittir. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi daha uygun olur. Bitkiler kök kanserine ve kök çürüklüğüne karşı hassas olması nedeniyle ve kumlu topraklarda veya yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilmesi uygun olur.
Siyah Çeşitler
Cumberland:

Raspberry Cumberland 1
Siyah ahududular içersinde en lezzetli çeşitler arasındadır. Sürgünleri kuvvetli büyür ve oldukça verimlidir. Çok iyi lezzete sahip orta irilikte meyveler veren ve yaz ortasında olgunlaşan bir çeşittir.
Bristol:

product 38
Cumberland çeşidine göre meyve verimi, lezzeti, iriliği, kokusu ve parlaklığı daha iyi düzeydedir. Antraknoz hastalığına karşı hassas fakat küllemeye karşı dayanıklıdır.
Jewel:

product 36
Meyveleri büyük, parlak görünümlü, sert etli, yüksek kaliteli ve çok iyi lezzete sahip bir çeşittir. Kuvvetli gelişen bitkisel özelliğe sahiptir. Dik büyüyen, düzenli ürün veren ve antraknoz hastalığına karşı orta düzeyde dayanım gösteren bir çeşittir.

Mac Black: Geç dönem olgunlaşan kıymetli bir çeşit olduğu tespit edilmiştir. Jewel’den sonra meyveleri olgunlaşır. Meyvesi iri, lezzeti oldukça güzel ve telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi gereken bir çeşittir.
Mor Çeşitler
Brandywine:

DETA 1600
Meyveleri kırmızımsı-mor renkte, iri, yuvarlak-konik şekilli, sıkı etli, meyve tadı hafif mayhoş ve yüksek kaliteli bir çeşittir. Reçel, marmelat ve pasta imalatında çok tercih edilen bir çeşittir. Sürgünleri kuvvetli, oldukça dik ve güçlü bir bitkisel özellik gösterirler.
Royalty:

raspberry royalty big
Büyük meyveleri kırmızı ahududu meyveleri kadar tatlıdır. Meyvelerin tam kırmızıdan mor renge kadarki uzun bir dönem boyunca toplanabilir. İri bitkiler olup bazı böceklere ve mosaic virüsünü taşıyan ahududu afidlerine karşı oldukça dayanıklıdır. Genellikle Brandywine çeşidinden çok daha uzun yaşar ve daha fazla meyve verir.

Sonbaharda Olgunlaşan Kırmızı Ahududu Çeşitleri
Heritage:

RaspberryHeritage big
Meyveleri parlak kırmızı renkte, büyük, meyve eti sıkı ve yüksek kalitededir. Sofralık için uygun olduğu kadar dondurularak tüketim için de çok uygun bir meyve özelliğine sahiptir. Sürgünleri kuvvetli büyür, dik gelişir ve çok sayıda dip sürgünü verir.
Caroline:

raspberry caroline
Kuvvetli gelişen bu çeşit Heritage çeşidinden daha erken olgunlaşır ve kök çürüklüğüne karşı daha dayanıklıdır. Meyveleri Heritage çeşidinden daha iridir. Çok nefis ahududu kokusuna sahip meyvelere sahiptir. Caroline çok verimli ve hastalılara karşı dayanıklıdır.
Autumn Bliss:

rubus idaeus raspberry autumn bliss  pot size 4l rasblirp10 me 18124 p
Meyveleri iri, meyve zarı parlak koyu kırmızı renkte olup orta düzeyle lezzete sahiptir. İşleme sanayi için güzel bir meyvedir. Meyveleri Heritage çeşidinden daha önce olgunlaşır ve daha yüksek bir kaliteye sahiptir. Bitkileri kök sürgünü ile az üretilebilmekte olup gelişme kuvveti Heritage çeşidinden daha zayıftır fakat sıcaklığa karşı dayanıklıdır. Mosaic virüsüne karşı dayanıklı bir çeşittir.
Sonbaharda Olgunlaşan Sarı Ahududu Çeşitleri
Anne:

anne 1 9 2008
Meyveleri iri olan bu çeşit Heritage çeşidi ile aynı zamanda olgunlaşmaktadır. Meyveleri soluk sarı renkte ve çok tatlıdır. Anne çeşidi sonbaharda hasat edilebilen bir çeşittir fakat yazlık olarak ta değerlendirilebilir bir çeşittir.

Fallgold: -30 Co ye kadar düşük sıcaklıklara dayanır. Çok kuvvetli gelişen sürgünlere sahiptir ve farklı toprak koşullarında gelişebilme yeteneğine sahiptir. Meyveleri altın sarısı renkte, konik biçimli ve çok tatlıdır.
Raspberry FallGold 1

BAHÇE TESİSİSİ
Ahududu yetiştiriciliği için yer seçiminde hastalık ve zararlıların potansiyel risk taşıdığı yerlerden uzak durulmalıdır. Yabani ahududuların mevcudiyeti ve ticari yetiştiricilik yapılmış veya yapılan alanlardan uzak durulmalıdır. Verticillium solgunluğu potansiyeli taşıyan domates, biber veya patlıcan yetiştiriciliği yapılmış bölgelerden uzak durulmalıdır. İlkbahar donlarının önemli zararlara yol açtığı yerlerde bahçelerin yüksek ve eğimli arazilere veya kuzeye bakan yönlere kurulması daha doğru olur. Taban suyu yüksek ve çok geçiren kumlu araziler hariç diğer toprak tiplerinde ahududular yetiştirilebilir. Ahududular 5.8 ile 6.6 pH sınırları içersinde çok iyi gelişme gösterirler. İlkbahar aylarında toprağın çok ıslak olması nedeniyle sonbahar toprak işlemesi tercih edilmektedir. Toprak işlemesi yapılarak yabani otların temizlenmesi sağlanır. Bu durum ahududu bitkisinin gelişimi açısından avantaj sağlar ve yabani otların gelişerek zarar vermesi engellenir. Ahududular dinlenme halindeyken dikilmelidir. En iyi dikim zamanı erken ilkbaharda, toprakta çalışabilme olanağının oluştuğu zamandır. Bu dönemde bitkiler hemen dikilmelidir. Kök çelikleri veya dip sürgünleri ile dikim yapılabilir. Kırmızı ahududu fidanları fidan olarak söküldükleri derinlikten 5-7.5 cm daha derine dikilmelidir. Diğer ahududu fidanları ise fidan derinliğinden 2.5 cm kadar daha derine dikilmelidir. Fidanlık söküm derinliği gövdenin alt bölgesinde kökün ise üst bölgesinde koyu gri bir çizgi olarak kendini gösterir. Kökler dikim çukuruna iyice yerleştirilmeli ve daha sonra toprakla üstleri örtülüp sıkıştırılmalıdır. Dikim gerçekleştikten sonra bitkinin etrafına toprak konularak sıkıştırılır ve can suyu verilir. Dikim yapıldıktan sonra kırmızı ahududu dalları yaklaşık 25-30 cm üstten kesilir. Siyah ve mor ahududu üzerindeki orijinal gövde olan sürgünler toprak seviyesine kadar kesilmeli ve kesilen sürgünler hastalıkları kontrol etmek için dikim alanından uzaklaştırılmalıdır.
Fidanların dikiminde sıra arası ve sıra üzeri mesafesi ahududunun tipine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kırmızı ahududular sıra üzeri 60 cm mesafede dikilir. Sıra arası mesafe 2-2,5 m dir. Siyah ve mor ahududular genellikle kırmızı ahududulardan daha fazla yer ihtiyacı duymakta ve sıra üzeri mesafesi 90 cm, sıra arası mesafesi 2,5-3 m dir. Şayet yükseltilmiş yastıklara dikim yapılırsa bu mesafe 2 m olabilir. Dik gelişen böğürtlenler siyah ve mor ahududularla aynı mesafede dikilebilir. Şayet toprak önceden gübrelenmemişse dikimden yaklaşık iki-üç hafta sonra her bitkinin çevresine verilmelidir. Her bitkiye yaklaşık olarak 30 gram (yaklaşık bir yemek kaşığı) 12-12-12 veya benzer özellik gösteren kompoze gübreler uygulanır. İkinci ve bunu izleyen yıllarda; her 1 dekarlık alan için15 kg gübrenin ¾ oranında uyanma başlangıcı döneminden önce bitkilere verilmelidir. Yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilen bitkilere ise her bitkiye bir bardağın çeyreği kadar miktar gübre verilmelidir. Ahududular ilk yazın başlangıç döneminde genç kökler gelişirken çapalanmalı veya arazi işlenmelidir. Dikimden sonraki ilkyazın sonlarına göre, istenirse, malçlama yapılabilir. Malçlama yabancı ot kontrolüne yardımcı olur, toprak nemini korur, yazın toprak sıcaklığını düşürür, toprağı örterek kışın soğuk zararını önler ve saçaklı bir kök sistemin gelişmesini sağlar. Ahududular her hafta 25-40 mm suya ihtiyaç duyar. Sonbahar çeşitlerin yaz süresince yeterli nem almaları birinci yıl sürgünlerinin ve meyvelerin daha iyi gelişmelerine imkan verir. Kış döneminde toprak neminin düşük olması büyük zararlara yol açabilir, hatta bitki ölümlerine bile yol açabilir. Bu yüzden sonbahar döneminin sonunda toprak donuncaya veya yağış alıncaya kadar düzenli sulama yapılmalıdır. Sulamada toprağın 25 cm derinliğe kadar nemli olması gerektiği unutulmamalıdır. Ahududularda yağmurlama ve damlama sulama yöntemi ile sulama yapmak daha doğru olur. Damlama sulama sistemi ile su kök sistemine düzenli ve doğrudan uygulanır. Damlama sulama bunlara ilave olarak; yaprakların kuru kalmasını sağlayarak daha az hastalık probleminin oluşmasını sağlar ayrıca sıra araları sulanmadığından yabancı ot problemi azalır.

BUDAMA VE TERBİYE SİSTEMLERİ
Ahududu sürgünleri iki yıllıktır. Kök gövdesi ise çok yıllıktır. Yeni sürgünler (birinci yıl sürgünleri, vejetatif sürgünler) her yıl kök gövdesi üzerindeki tomurcuklardan gelişir. Yazın sonlarına doğru birinci yıl sürgünleri üzerinde meyve gözleri yer alan yanal sürgünler meydan gelir. Birinci yıl sürgünleri ikinci gelişme sezonunda (sonraki yıl) meyve sürgünü (ikinci yıl sürgünü, generatif sürgün) olarak isimlendirilir. İkinci sezonun başlarında meyve oluşumunu sağlayan sürgünler meyve sürgünleri üzerinde gelişmeye başlarlar.Meyve oluşumundan sonra yaşlanan sürgünler (meyve sürgünleri) ölür ve bunlar meyve hasadının tamamlanmasıyla birlikte kesilerek araziden uzaklaştırılır. Kök gövdesinden birinci yıl sürgünlerinin çıkışı ve gelişimi tekrar başlar.

Kırmızı ve sarı ahududular (Yazın meyve verenler)

Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Büyüme mevsiminde ahududularda hiçbir kesme işlemi uygulanmamalıdır. Şayet sürgünler çok uzamışsa bunları kesmek yerine telli terbiye sistemine almak daha iyi olur. Meyve hasadından sonra meyve sürgünleri uzaklaştırılmalıdır. Bu genellikle, hava ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak, haziranın sonunda temmuz ayının başında yapılır. Meyve sürgünlerinin uzaklaştırılması önemli hastalıkların azalmasına ve yeni gelişen sürgünler için sıra üzerinde daha iyi bir ışıklanma ve havalanmanın sağlanmasına neden olur.
Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar patlamadan hemen önce ve don riskinin geçtiği kışın sonunda ve ilkbahar başlarında budama yapılmalıdır. Kışın zarar gören sürgünlerin ölü bölgeleri mutlaka kesilmelidir. Bu genellikle 1 cm kadar uzunluktaki sürgün ucu bölgesidir. Bununla birlikte sert kışlardan sonra ölen bölge nedeniyle kesilmesi gereken uzunluk yaklaşık 2 cm kadar olabilir. Şayet çit şeklinde bir yetiştiricilik yapılıyorsa sıraların genişliği 50 cm veya biraz daha az tutulmalıdır. Sıra alanlarının dışındaki bütün bitkiler kesilmeli ve uzaklaştırılmalıdır. Çapı 1 cm civarındaki küçük zayıf sürgünler kesilerek uzaklaştırılır. Yazın meyve veren kırmızı ahududular yılda iki kez budanır. Birincisi ilkbaharda, ikincisi ise hasattan hemen sonra yapılır. İlkbahar budaması mart sonu veya ilkbahar başında zayıf gelişen sürgünlerin tamamının temizlenmesi şeklinde yapılır. İkinci budama ise meyvelerin hasadından hemen sonra kuruyan meyve sürgünlerin temizlenip uzaklaştırılması şeklinde yapılır. Yine hasadan sonra yeni gelişen sürgünler ve dip sürgünlerinin sayısı azaltılmalıdır. Bu işlem esnasında zayıf gelişen sürgünlerin temizlenmesine öncelik verilir. Her 30 cm lik çit için 1.5 cm veya daha büyük çapa sahip kuvvetli gelişen 4 veya 5 sürgünün bırakılması yeterlidir. Şayet yeteri kadar kuvvetli gelişen sürgün yoksa her 30 cm lik çit için en iyi gelişme gösteren iki sürgünün bırakılması doğru olur.

Sonbaharda meyve veren kırmızı ahududular

Bu ahududu çeşitleri, biri Temmuz ayının ilk dönemleri diğeri ise Ağustos sonu veya Eylül ayında olmak üzere, yılda iki defa ürün verir. Bununla birlikte yılda tek ürün alınmasının daha iyi olduğu gözlenmiştir. Bunun için daha az miktarda ve daha düşük kalitedeki yaz ürünü alınmayarak sonbahar ürününün daha kaliteli ve daha yüksek düzeyde olması sağlanır. Bu yöntemin hastalık zararını da azalttığı belirlenmiştir. Sonbahar ürünü veren kırmızı ahududuların ilk yıl budamaları yapılmaz. İlk yıl bitkinin kendi halinde gelişerek doğal formuna ve kuvvetine erişmesine izin verilir. İlk yıldan sonra budamalar her yıl peşi sıra yapılmalıdır. İlkbahar budamaları toprak henüz soğukken ve gelişmenin henüz başlamadığı dönemde ( genelde mart ortası veya sonudur) yapılmalıdır. Elle, dönerli biçme makinesi veya diğer mekanik aletlerle toprak üzerindeki bütün gelişen sürgünler kaldırılır. Bu kesme işlemi esnasında 2.5-5 cm uzunluğundaki bitkiler biçimden sonra genellikle toprak yüzeyinde kalır. Ağustos veya eylül başlarında meyveler o mevsimin sürgünleri üzerinde oluşacaktır.

Siyah ve Mor ahududular

Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar şişmeden önce soğuk hava koşullarının tehlike arz etmediği kış ortası veya ilkbahar başlarında yapılmalıdır. Siyah ahududular budanırken, yan dalların 30 cm uzunluğunda bırakılması gerektiği unutulmamalıdır. Yan sürgünlerin 250 cm veya daha uzun gelişebileceği, bundan dolayı da iri bir bitki gelişiminin olacağı unutulmamalıdır. Mor ahududular siyah ahududulardan daha uzun gelişirler. Bu yüzden yan dallar yaklaşık 50 cm üzerinden budanmalıdır. Sürgün üzerinde zayıf ve cılız gelişen yan sürgünler temizlenmelidir. Tüm bu budama uygulamaları meyve miktarı ve kalitesi üzerinde çok ciddi artışlara yol açar. Siyah ve mor ahududular fazla miktarda dip sürgünü geliştiremezler, bunun yerine ana bitkinin bulunduğu yerde bir salkım veya küçük bir tepe görünümü veya ocak görünümü oluştururlar. Yaklaşık 1.5 cm kalınlığındaki sürgünler dinlenme döneminde kesilip alınmalıdır. Her ocakta veya tepede 5-7 adet sürgünün olması sağlanmalıdır.
Ahududu YetiştiriciliğiAhududu Yetiştiriciliği
Siyah ve mor ahududularda budamadan önce ve budamadan sonraki görünümler

Ahududu Yetiştiriciliği
Ahududuların budama takvimi

Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Siyah ve mor ahududular yaz döneminde birinci yıl sürgünlerinin (o yıl gelişen sürgünler, vejetatif sürgünler) uç alma şeklinde budanması gerekir. Uç alma işlemi, mor ahududu sürgünleri 75-100 cm uzunluğa eriştiğinde, siyah ahududular ise 45-60 cm uzunluğa eriştiğinde, üstten itibaren 10 cm kadar kesme şeklinde yapılmalıdır. Bu işlem kuvvetli yan dal gelişimini teşvik edecektir. Hasattan sonra tüm meyve sürgünleri kesilip araziden uzaklaştırılmalıdır. Böylece hastalık ve zararlı problemleri ciddi düzeyde azalacaktır. HASAT En iyi hasat ölçüleri meyve rengi ve meyvelerin kolaylıkla dallardan ayrılmasıdır. Meyve kolaylıkla daldan ayrılma özelliği kazanmadan önce kendine has rengini alır. Şayet meyveler yeteri kadar renklenmeden toplanırsa kendine has tat ve koku oluşmaz. Meyve kalite yönünden tam olgunlaştığında ve her 2-3 günde bir olmak üzere toplanmalıdır. Meyveler avuç içine alınarak parmakla tutulur ve yavaşça yukarı doğru kaldırmak suretiyle toplanır. Toplamadan sonra meyveler gölgede ve mümkünse soğuk bir depoda tutulmalıdır. Böylece depo ömürleri uzar. Meyveler hasat edildikten sonra derin olmayan kaplar veya kasalar içersine konur. Böylece meyve yığılması olmaz. Aksi takdirde en altta kalan meyveler ezilerek sularını kaybedecek ve biçimleri bozulacaktır. Bu durum aynı zamanda meyve üzerinde hastalık oluşumunu da teşvik eder. Hasattan hemen sonra meyveler soğuk bir yere alınır. Meyvelerin hasadan sonra soğuk depoya alınmaları bir saat içinde yapılmalıdır. Böylece meyvelerin nem kaybı en aza indirilir, mantari hastalıkların gelişmesi ve meyve bozulma riski azaltılır.

DESTEK SİSTEMLERİ
Telli terbiye sistemi sıraya dikim sistemiyle birlikte uygulanmaktadır. Aşırı rüzgârların mevcut olduğu alanlarda bu sistem sorun çıkartabilir. Bu terbiye sistemi aynı zamanda ürünün daha kolay yetiştirilmesine yardımcı olur ve sürgünlerin yere temasını önleyerek meyvelerin daha temiz ve daha kolay toplanmasını sağlar. Telli terbiye sistemi 45-50 cm uzunluğunda çapraz kollar ile sıra içinde 5-6 m aralıklarla yerleştirilerek inşa edilebilir. Sıranın bütün kenarları boyunca her çapraz koldan tel geçirilerek sıra sonuna kadar uzatılır. Teller kırmızı ahududular için toprak yüzeyinden 90 cm yukarıda olmalıdır. Mor ve siyah ahududular için 100 cm yukarıda olmalıdır. Sürgünlerin tellere arasında serbest bırakılarak düzgün biçimde dağılması sağlanır veya bunun yerine sürgünler tellere tek tek bağlanarak düzgün kalmaları sağlanır.
Kırımızı ahududular çakılı bir herek üzerine 5-7 sürgün bağlayarak da terbiye edilebilirler. Sürgünlerin herek üzerine bağlanması esnasında zarar görmemeleri için uygun bir malzemenin seçilmesi önemlidir. Herek sistemi uygulanması zaman ve masraf açısından sorunludur. Bu yüzden pek tercih edilmez.
resim4resim5
Ahududu yetiştiriciliğinde uygulanan temel telli terbiye sistemleri

resim3
Kırmızı ahududu sürgünleri yere çakılı bir
herek üzerine tutturularak da terbiye edilebilir.



"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

21 Mart 2012 / Misafir Ziraat
24 Mayıs 2008 / Pasakli_Prenses Taslak Konular
23 Mart 2010 / Misafir Ziraat
16 Temmuz 2009 / Misafir Taslak Konular